0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    O. K.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #45 : Eylül 12, 2013, 11:59:26 »
Bu konu kapandı diye düşünüyordum ama, bu ayki yelken dünyasında bu zattın konu ile ilgili yazısını okudum. Okudukça da denizciden çok karşımda bir dolmuşcu portresi belirmeye başladı. Sadece mevzu bahis konudan başka yaptığı pek çok marifeti de bizlerle paylaşmış sağolsun. Aktardığına göre bir iskeleye bağlı yabancı bir çift hava rüzgarlı diye çift tonoz almışlar, restoran sahibi de (dili yol herhalde) bu zattan yardım isteyip tonozlardan birisini almasını istemiş. Bu da adamların itirazına rağmen başkasının teknesinden tonozun birini çözüp kendi teknesine bağlamış, dahası da yetmemiş gibi bir de adamlara dayak atmış. (Böyle adamlar yüzünden hala barbar millet damgası yiyoruz yurtdışında). Benim bildiğim her kaptan kendi teknesinin güvenliğinden sorunludur ve istersen 2 değil 5 tane tonoz bağlar. Buna itiraz edecek kişi sadece tonozun sahibidir. Peki bu zat ters bir durumda yada o dandik tonozlardan birinin kopması durumunda diğer tekneye gelebilecek zararı ödeyecekmiydi, sizce? Ben hiç sanmıyorum.

Bir başka hikayesinde de judo dersi aldırdığı oğlunun bizimkine itiraz eden adama "dalmak" için babasının gözünün içine baktığı, fakat beyfendinin buna izin vermediği idi. Herhalde saldır dese oğlan adamın paçasına yapışacak. Aklıma kötü benzetmeler geliyo da buraya yazmıyorum. Bir baba olarak sadece şunu söylim, bir baba olmak denizci olmaktan çok daha zordur.

Netice itibarı ile, bu adamın cebine benim dergiye verdiğim paradan gireceğini bildiğim sürece bir daha Yelken Dünyası almamaya karar verdim. Ayrıca o dergiye üzerindeki "Deniz kültürü dergisi" yazısı yerine "Kahvehane kültürü dergisi" yazmasını tavsiye ediyorum.

Herkese güvenli seyirler.
*

    H. E.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #46 : Eylül 12, 2013, 12:29:49 »
Kaldı ki Judo saldırı değil savunma sporudur. Size "dalanı" alt edersiniz.


*

    S. Ç.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #47 : Eylül 12, 2013, 13:37:16 »
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    O. K.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #48 : Eylül 12, 2013, 13:48:48 »
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    S. Ç.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #49 : Eylül 12, 2013, 16:10:34 »
Bu da olabilir Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Gezgin Korsan Sosyal Medya Hesaplarını Takip Ediniz

               


*

    O. T.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #50 : Eylül 12, 2013, 21:31:13 »
Cumhur Gökova'nın uygun şekilde özür dilediğini öğrendikten sonra, konu elbette kapanmıştır. Yalnız ben konunun içeriğine ilişkin değil, ama usul hakkında kimi noktalara vurgu yapmak istiyorum: Vaktiyle, kendisini kamuoyunun; milyonların beğenisine veya eleştirisine sunmuş meşhur bir şarkıcı için, burada ettiğim iki ironik cümle dolayısıyla, forumdaki bazı korsanlardan, kişinin kendini burada savunma imkânı olmadığı, klavye başına gelemeyeceği, vb. gerekçelerle deyim yerindeyse bir hayli azar işitmiştim.
Şimdi burada bulunmayan ve olup biten hakkında kendi savunmasını yapacak durumda olmayan bir şahıs hakkında, bir kaç istisna hariç, dört sayfa verip veriştirildiğini görüyorum. Üstelik bu kişi kendisin kamunun beğenisine açmış bir sanatçı, politikacı, vb. değil.
Yadırgıyorum.
Ve kendisini burada savunma imkanı olmayan gerçek kişiler hakkında yergi ifade ederken, insaflı olmanın gereğine inanmak istiyorum. Tüm korsanlara sağlık ve esenlikle. 
*

    S. Ç.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #51 : Eylül 12, 2013, 22:15:47 »
Merak etmeyin okuyor.


*

    O. K.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #52 : Eylül 13, 2013, 10:56:08 »
İyi niyetli uyarınız için teşekkürler. Peki dergide arkasından atıp tuttuğu kişilerin (yerli ve yabancı) söz hakkı ne olacak? Adama basın yoluyla hakeret davası açsalar kazanırlar. "Kendisini savunma hakkı olmayan kişiler" tanımına beyfendi uymuyor zaten, önümüzdeki sayıda 2 sayfa da benim yorumlar için döşer nolcak Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Cumhur Gökova'nın uygun şekilde özür dilediğini öğrendikten sonra, konu elbette kapanmıştır. Yalnız ben konunun içeriğine ilişkin değil, ama usul hakkında kimi noktalara vurgu yapmak istiyorum: Vaktiyle, kendisini kamuoyunun; milyonların beğenisine veya eleştirisine sunmuş meşhur bir şarkıcı için, burada ettiğim iki ironik cümle dolayısıyla, forumdaki bazı korsanlardan, kişinin kendini burada savunma imkânı olmadığı, klavye başına gelemeyeceği, vb. gerekçelerle deyim yerindeyse bir hayli azar işitmiştim.
Şimdi burada bulunmayan ve olup biten hakkında kendi savunmasını yapacak durumda olmayan bir şahıs hakkında, bir kaç istisna hariç, dört sayfa verip veriştirildiğini görüyorum. Üstelik bu kişi kendisin kamunun beğenisine açmış bir sanatçı, politikacı, vb. değil.
Yadırgıyorum.
Ve kendisini burada savunma imkanı olmayan gerçek kişiler hakkında yergi ifade ederken, insaflı olmanın gereğine inanmak istiyorum. Tüm korsanlara sağlık ve esenlikle.
*

    O. T.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #53 : Eylül 13, 2013, 10:57:56 »
Ayrıca hazır, bir önceki sayfada değinildiği için, teknede misafir ağırlama meselesi üzerine bir kaç değinide bulunmakta yarar var. Bu konuda tecrübeli korsanların affına sığınarak belirtmek istiyorum ki, denizde misafir salt can güvenliğini ilgilendiren bir konu olması dolayısıyla. Cumhur Gökova'nın sıraladığı maddeleri, şöyle yorumlamak da mümkündür:

Eğer tekneniz bu iş için tasarlanmış bir gezi; eski deyimle "tenezzüh" teknesi değilse, teknede ağırlayacağınız misafirlerin en az sizin kadar denizcilik deneyimi ve bilgisine sahip olmasına özen gösterin. Yoksa ağırlamayın.
Söz gelimi eğer tekneniz yüzlerce metre halatın sabit ve hareketli olarak iş gördüğü çok "kumaşlı" bir klasik tekneyse veya bir performans+yarış teknesiyse "bizim tekelden emekli kayınço, yenge çocuklar, zeytinyağlı dolmalar subörekleri vs. hep birlikte bizim MAT12 de bir hafta sonu yaşantısı yapalım" düşüncesinin çok yanlış olduğunu düşünüyorum.
Daha birkaç gün önce, başka bir başlık altında sevgili korsanlardan birisi, teknedeki misafirlerin açıkta yüzme girişimleri dolayısıyla atlattığı tehlikelerden söz ediyordu. Benzer bir durum çok yakınlarda başıma geldiği için söylüyorum. Teknede iki misafir, yurt dışından gelmişler, çok mutlu ve neşeli hallerde bir koyda demiri funda etmiştim ki, arkadaşların anında suya atlayıp denizi kulaçlamaya başlamalarıyla irkildim. Ben, acaba demir tuttu mu, burada akıntı var mıdır, nedir diye aklımdan geçirene kadar, misafirler 20 kulaç açılmışlardı bile. Arkadaşlar, denizdeki adama havanın durumuna göre daha da kısalabilir ama 15-20m den itibaren sesinizi duyuramıyorsunuz. Ayrıca, patronunuz veya amirinizle denizdeyseniz, adama komut vermekte, hızlı ve caydırıcı ikazlarda bulunmakta tereddüt edebilirsiniz ve sonra çok geç olabilir. 

İnsana mutluluk veren bir coğrafyada, tatil duygusu, tekne yaşantısı, vb. veriler dolayısıyla, eğitimli ve olgun insanların dahi çocuksu ve disiplinsiz davranışlar sergileyebileceğini unutmamak gerekiyor. Bu doğal ve insani bir şeydir, ancak spor ve özellikle doğa sporlarının ciddi disiplin ve ilkelere tâbi olduğunu unutmamak gerekiyor. Demir vira ederken, bir an takıldığında "bizim kayınço, sen dur ben gidip şuna bir el atayım", derse "aman, ırgat dikkat el, parmak" diyene kadar yine çok geç olabilir. Bu arada kayınçonun "abi tekne jilet gibi kayıyor, valla ben biralamaya başladım bile" demesi, sizde aniden tansiyon fırlamasına yol açabilir.
Yineliyorum: Teknedeki tek denizci sizseniz, tekneniz gezi için özel tasarlanmamışsa ve misafirlerinizin başka bir doğa sporu vs. tecrübeleri yoksa işiniz zor olabilir.
Teknede çocuk meselesi ise başlı başına bağımsız bir konu olarak ele alınmalıdır, yanlış anımsamıyorsam korsanlar bu konuda da forumda çokça değinilerde bulundular. Çocuk davranışları ve denizde çocukların tavır ve tutumları konusunda ön tecrübeniz yoksa, hakikaten tekneye çocuklu misafir almak bir riskdir. (Kendi çocuğunuzun olması, sizin için önceden bir avantaj) çocuk çeşitli nedenlerle huysuzlandığında, midesi bulandığında, teknede sağa sola koşuşturmak istediğinde neler yapmak gerekir? "Doğayla mücadele" tecrübesi olmayan misafirlerin tehlike, şok, panik durumlarında nasıl tepkiler verecekleri, ayrıca ilk yardım vb. alınacak önlemler yine sizin sorumluluğunuzdadır. Tabii tüm bunların yanı sıra yelken veya motor seyrini de başarıyla yürütmek sizin işiniz.
Bence tecrübesiz misafirlerinizle, ne denize çıkın, ne bir dağa tırmanın, ne de bir kanyona inmeyi deneyin.
Ha, meseleyi geleneksel Türk Misafirperverliği açısından ele alacak olursak, misafirlerimizi tüm kıyı şeridinde rastlanan ve bu iş için tasarlanmış yemekli içmeli, eğlenceli günlük gezi teknelerine davet etmek en akıllıcasıdır. Kaldı ki orada bile, bazı temel güvenlik hususlarına dikkat etmek gerekiyor. sağlık ve esenlikle.
*

    O. T.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #54 : Eylül 13, 2013, 11:04:51 »
Onur Korsan, basın yoluyla kişilik haklarının zedelenmesi söz konusu olduğunda, kanımca bu konuda yasalarımızda yeterince yaptırım söz konusudur. Aynı yayın organının aynı sütununda tekzip hakkınızı kullanabilirsiniz veya belirttiğiniz gibi mahkemeye başvurabilirsiniz. Ama artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, alaksız biri üstelik "nick" kullanarak sizin hakkınızda aslı astarı olmayan şeyleri bir internet sözlüğüne yazabiliyor. Ve mahkeme, içinde doğrudan bir hakaret sözcüğü geçmiyorsa sizi geri çevirebiliyor. Hakkınızdaki saptırılmış ve yanlış iddialar da o ortamda yıllarca kalabiliyor. Ne diyelim allah herkesin yardımcısı olsun.
 
*

    O. K.

Ynt: can sıkıcı bir olay
« Yanıtla #55 : Eylül 13, 2013, 11:14:48 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Onur Korsan, basın yoluyla kişilik haklarının zedelenmesi söz konusu olduğunda, kanımca bu konuda yasalarımızda yeterince yaptırım söz konusudur. Aynı yayın organının aynı sütununda tekzip hakkınızı kullanabilirsiniz veya belirttiğiniz gibi mahkemeye başvurabilirsiniz. Ama artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, alaksız biri üstelik "nick" kullanarak sizin hakkınızda aslı astarı olmayan şeyleri bir internet sözlüğüne yazabiliyor. Ve mahkeme, içinde doğrudan bir hakaret sözcüğü geçmiyorsa sizi geri çevirebiliyor. Hakkınızdaki saptırılmış ve yanlış iddialar da o ortamda yıllarca kalabiliyor. Ne diyelim allah herkesin yardımcısı olsun.
 

Haklısınız, Oktay Korsanım.

Çamur atmak iyice kolaylaştı. Dikkat ederseniz, konudaki ilk yazıya yorum olarak bişey yazmadım. Dediğiniz gibi tek taraflı eleştirilerin dolduruşuna gelmek istemedim. Benim yorumum tamamen o zattın dergideki kendi anlattıkları üzerinedir.