0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    C. G.

Konuyu hep birlikte tartışalım.
Malum, herkesin pahalı tekne satın alma lüksü yok. Ama denize ulaşmak ruhun derinliklerinde... Çoğu zamanda sönmeyen bir kor.
Öyle ise, kısıtlı olanaklara sahip kimselerin ufuklarını açmaya çalışalım.

Açılışı Fransız ikizler Berque kardeşlerin MICROMEGAS III ile yapalım.

6m50, 300 Kg. Emmanuel and Maximilien Berque tarafından tasarlandı ve el yapımları.

Bu tekne ile 2003 yılında, pusulasız, saatsiz, haritasız, telsizsiz, sekstantsız, GPS'siz, kitapsız ve sponsorsuz Atlantik'i sadece gökyüzü referansları ile küçücük bir adaya ulaşmak için Atlantik'i geçtiler. 

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Arma ilginç gelebilir. Adı ve yanımlaması "Flambart"
19. ve 20 yüzyıl başında Fransa Atlantik kıyısında özellikle de Brest yöresinde balıkçıların kullandıkları çok basit ama çok verimli bir arma. Görüleceği üzere yelken alanı bölündüğünden arma da düşük yükseklikte.  Orijinalinde baş tarafta bir de bastona basılan basit bir flok var.

Berque kardeşler floku lakdırıp "cat flambart" olmasını seçmişler.


*

    E. T.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #1 : Nisan 29, 2013, 22:00:09 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Dünya turu atmış en küçük katamaran, 6.4 metre, 360 kg.
Aynı teknenin 30 feetlik modeli birçok amatör tarafından yapılıp okyanus geçişinde kullanıldı.


*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #2 : Nisan 29, 2013, 22:08:40 »
Bir mesajımda yazmıştım.
Minimalist yelkenciler tarihi çok eskiye dayanıyor diye...
Birileri listeyi yapmışlar bile.....

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap



*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #3 : Nisan 29, 2013, 22:10:03 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap



*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #4 : Nisan 29, 2013, 22:11:44 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #5 : Nisan 29, 2013, 22:12:34 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    D. E.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #6 : Nisan 30, 2013, 16:11:22 »
Cem Korsanım linki verseniz daha okunaklı baksak Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #7 : Nisan 30, 2013, 18:42:45 »
Buyrun....

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #8 : Nisan 30, 2013, 18:48:33 »
Fransız bir tasarımcının kendi ideal tekne arayışları….. veya BIGORNICK'in doğuşu

Gerçekten de herkesin bildiği gibi ideal kadın gibi ideal tekne de yoktur. (Vaaay be!!!!)

Oysa birkaç zaman önce Belediye milyonlarca avro ödeyerek sahil boyunca, Pazar günleri insanlar piyasa yapabilsinler diye devasa rıhtımlar yaptı.
« Şimdi, sevgili gezi teknecileri mutlu değilseniz bile bedel ödeyeceksiniz. ! Liman kiranız 10a katlanacak, devasa mega mega yatlar buralara gelip bağlanacak, çok para bırakacaklar ve siz k..çımın kenarı amatörler arkanıza bakmadan  gideceksiniz.Teşekkürler!” (Hatta şahsen bu teşekkürü bile duyacağımdan emin değilim )
Devasa mega yatların rıhtıma bağlanmaları beni ırgalamıyor. Ama inşa edilen bu dev rıhtım işletmecileri çok büyük para kaybettiklerini haykırıyor. Bu işin nereye kadar uzanacağını bilemiyorum ama benden para kazanamayacakları kesin!
Demek ki, limanlara bağlı kalmamak için kolayca karaya alınabilen bir tekne olmalı.

30’lu yaşlarındaki eski kamyonetim bir tondan fazla yükü çekemeyeceği için, gelecekteki teknem evimin garajında kışlamak için taşıyabileceğim kadar hafif olmalı. 

Uzun zaman denizden uzak kalabileceğimi sanmıyorum. Öyleyse yapımı tekniği hızlı olmalı. 
 
Yeniden, daha fazla harcama için daha fazla çalışma sistemi içine yeniden düşmemek, çok harcayıp az denize çıkmamak için ekonomik olmalı.
 
Aynı zamanda deniz malzeme dükkânlarının üç paralık ürünleri lüks sınıfına sokup yüzdeleri çok kârlar ile sattıkları her malı aslında insanların biraz emekle çok daha ucuza mal edebilecekleri bildiğimden teknem asgari donanımlı olmalı.

Fark ettim ki, yaşadığım bölge çevresinde pek çok sempatik köşe bucak var ama sahiller genellikle çakıllık. Dolayısı ile bütün bu gizli cennetleri keşfetmeliyim. O nedenle teknem az su kesmeli ve sağlam olmalı. Bazen bu çakıllar çetin ceviz oluyor!

Yıllardır “bağımlı yaşamanın” her türü ile savaştığımdan, daha otonom bir tekne istiyorum ki çok kolay tamir edilebilsin, burnundan kıl aldırmayan “mütehassıs” tersanelere mecbur kalmayayım veya zor durumlarda arkadaşlarımı kurtarmaya gelmeleri için aramamayım.

Günlerce karaya ayak basmadan denizde olabileyim.

Tek başıma direği bir vince gerek kalmadan dikebileyim ve yarım saatten az zamanda donatabileyim.

Seyir programıma gelince: (Aslında konuya buradan başlamalıydım) Akşam, işten sonra tek başıma denize çıkabilmeli, hafta sonları yalnız veya 1-2 arkadaşımı davet edebilmeli ve marinalara hiç uğramadan Brötanya sahilleri turu yapabilmeliyim. Hatta tekneyi kolayca römork ile taşıyıp başka denizleri, İrlanda, Güney Brötanya veya Kuzey’i, Atlantik sahilleri ve hatta neden olmasın Akdeniz’e inebilmeli tabii meteorolojiyi yakinen takip ederek uzun yolculuklar yapmalıyım.
İşte anlamlı bir başlangıç. !

DENİZDE GEÇİRİLECEK ZAMANIN MAKUL YAPILANDIRILMASI ( Bakar mısınız nasıl da tartışıyorum !)
Bu noktada, kendime ve okuyuculara kıtır atıp Atlantiği geçtiğim eski teknemde elimde alet edevat ve fırça, raspa ile geçirdiğim zamanın denizde geçirdiğim günlerden kısa olduğunu söylemeyeceğim. Hatta malzeme tedariki, tekne alımı için deliler gibi çalıştığım zamanları da unutmamalıyım.

Genel kabul yelkenli teknede mil bedeli hesabı yapılmaz. Projenin amacı bedava kazanacağın mil sayısı değil sadece rasyonel ve hayatına uyumlu bir tekne elde etmek, ona bakabilmek için gerektiği kadar emek vermektir. Böyle bakınca biraz aptalca geliyor. Ama pek az denizci bütçeleri ile zamanlarını dengeye getirebiliyorlar. 

HİÇBİR ŞEY BASİTLEŞTİRMEKTEN DAHA KOMPLİKE, HİÇBİR ŞEY KOMPLİKE HALE GETİRMEKTEN BASİT DEĞİLDİR.   
Benim bildiğim kadarı ile hızlı ve kolay yapımlı, ekonomik küçük gezi teknesi projelerinden pek azı başarıya ulaşmıştır.  Çok az amatör yapımcı gerçekten minimalist bir felsefe ile bu çerçevede yelken teknesi yapmıştır. Yola çıkarken kabul edilen kriterler yapım aşamasında “hazır işe soyunmuşken …” mantığı ile minimalist çerçeveyi aşar.

Uzun zamandır, tasarım ve kolay yapım arasında mantıklı bir uzlaşı için kendimle cebelleşip kapalı kapıları zorluyor veya elimi kaynar sulara sokuyorum. 

Saatler ve saatlerce çalışma sonrasında, beaz geceler, litrelerce koyu kahve, vazgeçmeler, geri dönüşler, tekneyi basitleştirmeye çabalarken büsbütün maliyetini arttırıcı abuk fikirler ve yeniden geri dönüşler, gecenin eksik bir saatinde ansızın uyanıp super mega bir fikri bulmuşçasına heyecanlar sonunda nihayet BENİM teknenim planlarını çıkartmayı başarabildim.

Quenet Jan
*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #9 : Nisan 30, 2013, 19:01:53 »
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK LİNKLER

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    M. A.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #10 : Nisan 30, 2013, 20:06:33 »
Cem korsanım bu süper paylaşım için teşekkürler..

Konuyu ilgi ile izliyorum özellikle verdiğiniz sayfa adresleri de çok doyurucu ..

İnceledikçe kafamda şimşekler çakıyor...

İnsanlar aman çok param olsunda yelkenli yatım olsun  havasından çook çok uzak düşünceler içinde..
Başımı sokacak bir tekne olsun da..  rüzgar da nasılsa ücretsiz  ...

ee daha ne kalıyor..
hayatın tadını çıkarmaktan başka...
ancak unutulmaması gereken bir nokta ..

mikro tekne

mikro konfor..

ancak deniz tabiat güneş ve  mutluluk aynı bunlara razı olduktan sonra..

tabiat güzelliklerini hepimize eşit sunuyor..

tekne  sahibi olmak çook güzel bir duygu istediğiniz an özgürlüğe koşabiliyorsunuz...
fiilen gidemeseniz bile düşüncesi  de hayali de insanı bir başka yapıyor..

sanırım çok az kaldı..

bende rüzgar ittirgeçli bir tekne sahibi olacağım..

makro  yada mikro.. ancak  az kaldı bunu iyiden hissediyorum...
*

    H. T.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #11 : Nisan 30, 2013, 20:12:05 »
Forumda ilk yazmaya başladığım zamanlarda sal projemden bahsetmiştim. O proje aslında tam da bu başlığın altında yer alabilecek bir çalışmaydı. Zaten listeye baktığımda her ne kadar okuyamasam da hemen William Willis adını gördüm Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


İnka ve Polinezya yerlilerinin yüzyıllar boyunca yaptıkları seyirlere "gerçek anlamda ev sahipliği yapan" pae pae'ler, yani sallar aslında bu yaklaşımın en güçlü argümanı olabilir. Guarra sistemiyle seyir yapan bir İnka salı denizle birlikte hareket ettiğinden olası riskler son derece azdır.
1. Salın ahşaplarının zamanla su çekerek yüzerliğini yitirmesi
2. Terrado navalis'lerin devreye girerek salınızı yiyip bitirmesi
3. Denize düşmek


Alabora ihtimali neredeyse "sıfır" olan bir deniz aracı düşünün. Bir de üzerine tüm örneklerinde yer alan kulübeyi ekleyin. Çözebildiğiniz takdirde dümen dahi gerektirmeyen guarra tahtalarıyla hakim akıntı ve ticaret rüzgarları ile saatte ortalama 4 knot civarında bir hıza ulaşmanız mümkün. Kaldı ki okuduğum hiç bir sal güncesi saatte 2 knot'un altında bir kayıt barındırmıyor.


Geçmiş yüzyıllarda gere Polinezyalılar, gerek İnkalar bu sallarla filolar halinde denize çıkarken keçilerini, tavuklarını vb evcil hayvanlarını da yanlarına almış, kulübelerinin etrafında küçük çaplı bahçecilik bile yapmışlardı.


Genlerimize kadar işlemiş kapitalizmin acelecilik ve sabırsızlık dürtüsünden kurtulmayı başarabildiğimiz noktada dünyanın tüm denizlerine ulaşmak mümkün. Hem de son derece ucuza...


İki de link paylaşmak isterim yazdıklarıma dair:


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


William Willis bu salla Callao'dan (Peru) Samoa Adaları'na tek başına yolculuk etti. The seven little sisters adlı sal balsa kütüklerinde yapılma, dümen donanımlıydı.


Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Eric de Bisschop Tahiti Nui adlı bambu salıyla Tahiti'den Şili'ye ulaşmaya çalıştı, Juan Fernandez Adaları yakınında salı Terrad navalis'lerin kurbanı oldu.


Carlos Caraveda Arca, Devere Baker, Eduard Ingris, Vital Alsar Ramirez ilk aklıma gelenlerden...


Denizde olmak, denizlere açılmak adına farklı bir perspektif sunmaya çalıştım kendimce Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #12 : Nisan 30, 2013, 20:35:25 »
Bu makale de bir başka bakış açısı

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Adam uzun bir araştırma sonunda kürkçü dükkanına geri dönüyor ve DORY'e ulaşıyor.

"But do not forget the goal: travel under sail. This is hardly possible with a boat small, hollow-decked. In-there existed a space in the history of the craft? What did our ancestors who were not rich either?

And here we discover leafing old books, or Merrien Jean Maurice Amiet for example, there was a time where the dories were transatlantic:

Centennial , Dory 20 feet (6.10 m) led by Alfred Johnson from Gloucester June 15, 1876 to reach Abercastle (UK) on August 17 ​​the same year.

New Bedford , Cape Dory Anne of 5.97 meters from June 2, 1877 Cape Cod with his wife reached the English coast July 21, 1877.

Nautilus , Dory 5.79 meters rigged with a lateen sail takes William Andrews and his brother Walter Berveley near Boston in Mullion Cove, Cornwall English, between 12 June and 31 July 1878.

Little Western , classic dory 5.79 meters too, from Gloucester June 12, 1880 to arrive at Cowes on July 28 led by Frederick Norman and GPThomas.

City of Bath , 5.54 meters across from Kennebec (Maine) to Le Havre between July 5 and August 29, 1881 with the Swedish Ivar Olsen and American John Traynor.

Okumanızı öneririm. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Nisan 30, 2013, 20:39:15 Gönderen: Cem Gür »
*

    İ. O.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #13 : Nisan 30, 2013, 23:41:43 »
Harika Cem Abi
Devam et Lütfen
*

    C. G.

Ynt: DÜNYAYA FARKLI BİR BAKIŞ- MİNİMAL YELKENCİLİK
« Yanıtla #14 : Nisan 30, 2013, 23:52:38 »
" Centennial , Dory 20 feet (6.10 m) led by Alfred Johnson from Gloucester June 15, 1876 to reach Abercastle (UK) on August 17 ​​the same year."
diyerek bir referans vermiştik.

İlgili resimler burada ....

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bu da bütün zamanların en iyi oranlarına sahip  bir transatlantik dory planı

"Nautilus , Dory 5.79 meters rigged with a lateen sail takes William Andrews and his brother Walter Berveley near Boston in Mullion Cove, Cornwall English, between 12 June and 31 July 1878."

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Nisan 30, 2013, 23:54:30 Gönderen: Cem Gür »