Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapOfff.. koptum sabah sabah.. Bide gidip salak gibi doğru yazıp yazmadığıma baktım iyi mi..
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap Bu direk ile ilgili çok güldüğüm bir anım vardır. Artık her iksi de emekli olduklarından ve bilgisayardan hiç anlamadıklarından isimleirni de versem sıkıntı olmaz sanırım.
Enka Bechtel de çalışıyorum. Yeni mezun tıfıl mühendisim. Devasa bir otoyol şantiyesi. Proje Müdürü Cezmi Gürsoy. İTÜ cenerasyonundan.. Enka 'nın efsane proje müdürü .. Ben, hayatımda böyle mükemmel ve akıllıca küfür eden bir adam daha tanımadım. Amerikalılar şantiye binalarını haç şeklinde yaparlar. Uzun koridorları olur haliyle.. Cezmi Gürsoy koridorda yürümeye başladımı herkes çil yavrusu gibi kaçardı sağa sola. Bir ben kaçmazdım. O zamanlar şantiye de bilgisayara ne gerek var tartışmaları yapılıyor. Daha cep telefonları yok. En sıkı icat kasa gibi araç telefonları.
Koskoca şantiyede bilgisayar kullanan tek mühendis benim. Beni ölçme gurubuna verdiler. Hafriyat hakedişleri ve ölçümleri yapılıyor. Amerikalılar bir de program yüklemişler , bir otoyol geometrik hesaplar programı. Kurcalayıp, gelen ölçümleri girince yapılan hafriyet hesaplarının doğru olmadığı ortaya çıktı. O dönemde Enka Arabia kapanmış. Bütün kıdemli mühendisler yol şantiyesinde. İnanılmaz bir hiyerarşi var. Benim üst şefim Hakan Nemutlu , bunun üstünde , sinan abi var. Onun üstünde Peter Kennedy, onun da üstünde bir diğer efsane Enka müdürü Field Manager Yaşar Kahraman ve en tepede de Cezmi Gürsoy..
Benim hesaplar doğru ise taşeronlara yapmadıkları hafriyatlar ödenmiş demek. Sıkı Para.. Üstelik bunları da idareden almışız demek ki bu daha büyük problem. Ben önce Hakan a verdim hesapları. Hakan ne olduğunu anlayıp, elini sürmeden Sinan abi ye , O da yine elini sürmeden Peter e, O da elini sürmeden Yaşar Kahraman 'a verdi. Yaşar abi beni çağırdı. aramıza şöyle bir dialog oldu.
YK.. Lan manyak mısın olum, bu nasıl hesap lan.. ? Başıma belamısın sen..
YK.. doğrumu lan bu hesaplar..Yanlıs dimi?
EB.. Dogru..
YK..A aptal bilgisayardan cıkan hesaplar nasıl doğru olurmus.. Bi anlat bakalım..
EB..Teknik acıklamalar ve hesabın neden doğru olduğunu anlatır..
YK..Has.. tir. çözeriz de Bunu şimdi Cezmı abiye kim söyliyecek.. ?
YK .. Ben söyleyemem.. Belamı... S...er...
Diğer şefleri çağırır. Hiç kimse söylemek istemez. Oy birliği ile 'madem hesabı o yaptı . Ersin söylesin ' kararı verilir. Bilgi verilecek saatte ne hikmetse şantiyedeki tüm şefler araziye çıkar..
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapCezmi Gürsoy'un yanına öyle giremezdiniz. Sizinle görüşmezdi. Sizi kovalar şefin gelsin derdi. Kapısı her zaman açık olur, bağırışları ve talimatları koridorda çınlardı.
Açık duran kapıyı vurup , bekledim. Cezmi abi projelere yumulmuş, birşeyer inceliyordu. ' ne var len ? ' diye tersledi. bir konu vardı da dedim. Sen git şeflerin gelsin dedi. Ben de zaten onlar gönderdi diyince kafasını kaldırıdı. Kurt şantiyeci bi haltlar döndüğünü anlamıştı zaten.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap Yoksa bu tıfıl mühendisi neden yollasınlar.. ? Belli ki kurban seçilmişim ve boktan giden birşeyler var.
Gel bakalım dedi Cezmi abi.. Tıfılım ama aptal değilim. Zaman çok kıymetli.. Ne söyleyeceksen kısa ve net ve kıvırmadan teknik bilgi vereceksin Cezmi abiye yoksa fırça ne ki küfrün en püsküllüsünü yeresin. Durumu çok net anlattım. Aynı tepkiyi aldım..
- Ne biçim hesap len bu ?
-Hesaplar doğru. Daha önce yapılanlar yanlış..
-eminmisin? Yanlış çıkarsa kovarım seni , yetmedi mühendislik hayatını bitiririm. Pazarda limon satarsın..Doğru mu.. ? Git bir daha yap gel..
-gerek yok. Hesaplar doğru. sizinkiler yanlış.
- Bana bak.. Git bi daha yap dedim..
-Gerek yok.. doğru ..
Bu konuşmanın ardından Cezmi abi koridorda başladı böğürmeye.. Yaşaaaaar, Akiiiif (hakediş müdürü ), sinaaaan , Hakaaaaan , Perer gevurunun da çağırııııııın... Hemeeeen... Hafriyattan sorumlu sinan da gelsiiiiiin..
Yarım saat sonra herkes saklandığı delikten çıkmış , Cezmi abinin odasında ayakta bekliyorlar. Cezmi abi geldi.. Durumu kendi meşrebince analttı. Benim dışımdaki herkese
' doğru mu len bu çocuğun hesapları ? diye sordu.. Tüm mühendisler benim hesaplarımın yanlış olduğunu söylediler. ancak en komiği arazideki hafriyattan sorumlu Sinan adlı saha müdürünün söylediğiydi.
' abi ben oradan her gün geçiyorum.. orası kazılmamış olsa nasıl geçerim ' dedi.. Uzatmayalım.. Benim hesapların doğru olduğu, proje değişikliği olduğu, Cezmi abi dahil herkesin bunu farketmedikleri ve yanlış imalat yaptırdıkları ortaya çıktı. Cezmi abi herkesi kovaladı. Ben Yaşar Kahraman ve Cezmi abi kaldık.. Cezmi abi Yaşar Kahraman a dönüp sordu..
Yaşar voleybol sahasında kaç direk var ?
Konu ile hiç bir alakası olmayan bu sorunun altından bir şey çıkacağını bilen Yaşar abi tereddüt edince..
Söylesene be adam kaç direk var.. ? Bunu da mı bu çocuğa soralım..
Yaşar abi istemeye istemeye cevap verdi..
... İki dimi abi..
... evet iki.. Yaşar O direkler var ya...
--- eee abi...
.....Biri sana biri bana girsin iyi mi...
...Olur mu öyle şey abi...
.... İyi o zaman ikisi de sana girisin...
Cezmi abinin yüzünde gördüğüm ender gülümseme anlarından biri idi.. Yaşar abiyi de hiç bu kadar kırmızı görmemiştim.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapSözü çok uzattım da ... diyeceğim o ki.. Direk saymak iyi bişey değildir. ve tecrübe ile sabittir..
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap