0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    E. O.

Sonbahar da Ege gezisi...
« : Ekim 07, 2008, 10:29:55 »
Küçük aksaklıklarla başlayan ama keyifli geçen bir Ege gezisi seyir notları;

Mikanos hedefiyle yola çıkmamıza rağmen hava durumu ve ufak aksaklıklar sonucu rotayı revize edip 3 tekne ile 27 Eylül tarihinde Marmaris'ten başlayarak ve sırasıyla Symi, Datça-Palamutbükü, Kos, Kalimnos, Leros, Nisiros, Rodos ve Çiftlik koyunu ziyaret ettiğimiz yaklaşık 250 nm seyir yaptığımız gezi 3.Ekim akşamı Marmariste sona erdi...

Gezi öncesi daha önce benzer rotalarda seyir yapan denizci dostlarımızın gezi anıları ve tecrübelerini yelkenciler lokali, gezgin korsan gibi denizci e-mail gruplarında paylaşmalarının çok faydasını gördük...

Mail ve telefonla Sevgili Sabine, Mehmet Erem ve Cumhur Gökova'nın uyarı ve deneyimlerini iletmeleri çok faydalı oldu. ( bu vesile ile tekrar teşekkür ederim )

Yunan Adalarını detaylı olarak anlatan Rod Heikell' in Greek Waters Pilot kitabını elimizin altından düşürmedik...

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap  sitesini daha önceden incelememizin yararı çok oldu...

Günlük hava durumu tahmin raporlarını;

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

sitelerinden takip ettik...

Genel olarak egenin kuzeylerine doğru tırmanırken kuzeyli rüzgârlarla dönüşte ise güneyli rüzgârlarla seyir yaptık. Aslına bakarsanız yelkenci bir grupla yaptığımız bu gezide bu türlü rüzgârlarla karşılaşmak yelken açısından yorucu ama çok zevkli oldu.

Rüzgârın şiddeti çoğu zaman 5 Bofor seyretti...

Adalar;

Symi;
Çok güzel bir ada fakat limanda yer bulmak çok zor ve bulursanız da demirlemenin sıkıntılı olduğu çok derin bir liman...

Manosta yemek yedik, yediğimiz deniz ürünleri çok lezzetli fakat porsiyonlar oldukça küçük ve hesap çok pahalı idi... ( gezinin en pahalı yemeğini Manosta yedik )

Simi bir giriş limanı fakat biz geç vakit geldiğimizden giriş işlemi yaptırmadık. Kimselerde bize bu konuda bir uyarıda bulunmadı.

Kos; Oldukça zor bir seyirle Kos'a girdik hava kararmak üzereydi, Ana Limanda yer bulamayız düşüncesiyle yolumuz üstündeki Marinaya girmeye çalışırken botla gelen görevliler Marinaya giremeyeceğimizi önce Kos Port Poliste işlemleri yaptırmamızı söylediler.
Ana limanda ise yer yoktu çok zor bir şekilde bir Türk guletin yardımıyla sabah erken saatlerde çıkmamız koşuluyla zar zor bir yer bulduk. Diğer teknemiz ise demir atmış ve demir takılmıştı gece karanlıkta liman içinde dalarak demiri kurtardılar ama bu seferde dikkatsizlik sonucu botun halatını pervaneye doladılar.
Bu sorunlarla tek motorla limandan çıkmaya çalışırken bir tekneye aborda olmak zorunda kaldılar izin almadıkları nedeniyle şiddetli bir eleştiri ile karşılaştılar ama sanırım yapacak fazla şey yoktu, özür dilemelerle dertlerini anlatmaya çalışıp bir şişe şarap hediye ederek oradan ayrılıp bize aborda oldular.

Sonuç itibariyle Kos'u hiç gezemedik, moraller çok bozuldu. Bir yerlerde yemek yedik ve erken kalkmak için yattık...

Ertesi sabah Kosta giriş işlemlerimizi kendi başımıza ama çok uzun sürede yaptık. Giriş işlemleri yapılırken bizden de limandaki bağlandığımız yerden çıkmamız söylendiği için liman çıkışındaki sancaktaki koyda 5–6 metreye demir atarak alargada bekledik...

Kalimnos; Kos'tan Kalimnos'a kadar çok güzel yelken yaptık tramolalarla yükseldik ve oldukça vakitli olarak Kalimnos'a girdik ana limanda son kalan birkaç yerden uygun bir tanesine kıçtankara bağlandık. Yolda oldukça güzel 2kg kadar bir balık yakalamıştık. Onu temizleyip dolaba koyduk.

Kalimnos çok güzel... Limanın devamı kıyıdaki tavernalardan birinde iyi bir pazarlıkla güzel bir yemek yedik. "uncle Petros" kıyının sonlarında sakin ama 2 kişi çok iyi bir servisle hepimizi güzelce doyurdu… Deniz müzesini gezdik, süngercileri dolaştık...

Leros; Sabah kahvaltı ve biraz dolaştıktan sonra saat 11.00 gibi demir alıp yine tamamı yelken seyriyle önce Leros Xerocampos koyuna gittik burası çok rüzgârlıydı çıktık ve Lakki koyuna marinaya gittik.
Çok sakin temiz bir yer. Sıcak su, tuvalet, duş imkânı bulduk... Tekne başına yaklaşık 15 euro geceleme bağlanma ücreti ödedik. Gezimizde tonoz bulduğumuz tek yer burasıydı...
Akşam için ise Leros'un doğu tarafındaki Pandelis koyuna Zorbas Tavernaya gittik. Deniz kenarına uzun bir masada yedik içtik eğlendik.

Leros için doğu yakasındaki Pandelis koyu bağlanma için güzel bir koy ayrıca bu tarafta göremediğimiz Agios Marina ve koyununda çok güzel olduğunu burada öğrendik...

Nisiros; Yine kahvaltılarımızı teknede yapıp Leros Lakki Marinadan ayrıldık, diğer teknelerdeki arkadaşlar açık denizde biz ise Lakki koyunda uygun bir yerde deniz molası verdik.
Ve dosdoğru Nisiros' a dümen tuttuk… Kos adasının batı tarafı açıklarında Kalimnos'a giderken tuttuğumuz balığın aynısını yakaladık… Hemen temizleyip buzluğa koyduk bu akşam teknelerde yiyeceğiz…
Nisiros ta ana limanda yer yok. Biz de Paloi Limana bağlandık, oldukça küçük ve sessiz bir yer 1–2 tane taverna var. Topu topu bir bilemediniz iki sıra evin olduğu bir yerleşim…
Bizden sonra küçük liman tamamen yelkenli teknelerle doldu…
Arkadaşlar 8 euro' dan motor kiralayıp çevreyi ve tepedeki Krateri gezmeye gittiler…
Gece yemekleri teknelerimizde yedik. Biz dolaptaki balıkları buğulama yaptık ve çok lezzetliydiler…

Rodos; Gece saat 01.00 gibi Nisiros tan demir aldık. Güzel bir gece seyriyle sabah 09.00 gibi Rodos'ta Mandraki Limana girdik. Liman içinde epeyce dolaşarak nihayet yine bir Türk guletin bize yer açması ile yer bulduk hemencik demir atıp kıçtan bağlandık. Diğer arkadaşlar biraz geç geldiler ve bu nedenle yer bulma sorununu ciddi olarak yaşadılar, hemen alt taraftaki diğer limanda da yer bulamayıp saatlerce dönüp durdular nihayetinde biraz şans biraz yardımla alt tarafı bir gece kalacağız zaten deyip bağlandılar…

Rodos çok güzel… Özellikle kale içi çarşısı mutlaka herkes görmeli. Liman da hareketlilik şaşırtıcı devamlı koca koca cruise gemiler, feribotlar girip çıkıyor. Havaalanına ise inen ve kalkan uçakların haddi hesabı yok… Çok turistik bir ada…

Geçen gezilerimizden tanıştığımız Rodos Türklerinden sevgili Hasanı bulduk… Onun yol göstericiliğinde alış veriş, Türkiye'de sevdiklerimize hediyelikler aldık. İçki özellikle çok ucuz ve Hasanın da yardımıyla daha da indirimli çeşitli içkiler aldık.

Akşam için de Hasanın önerdiği ve gündüzden rezerve ettiği özel bir tavernaya gittik… Hayatımda bu kadar bol ve çeşitli deniz ürünü yememiştim. Ve çok uygun bir hesap ödedik. ( Manosta ödediğimizin neredeyse yarısı kadar ) Gece yarısına kadar yedik içtik, sohbetler ettik…

Sabah kahvaltıdan sonra çıkış işlemlerimizi yaptırdık. Bu sefer Nikos isminde becerikli bir acente görevlisi aracılığıyla yaptırdığımız çıkış işlemleri tekne başına 120 euro (kişi başı 20 euro)ödeyerek tereyağdan kıl çekercesine çabuk ve kolay oluverdi.

Çiftlik koyu; Her gezimizin son günü mutlaka uğradığımız artık gelenek haline gelen çiftlik koyunda önceden telefonla Deniz Restoranın sempatik sahibi Hayrullah'ı arayıp güzel bir yayla çorbası ve sebze yemeği siparişimizi verdik. Güzel bir yelken seyriyle saat 13.00 gibi koya girdik artık Türkiye'deyiz. Tonoz alıp kıçtan Deniz Restoranın iskelesine güvenle bağlandık. Hava giderek kararıyor bulutlar toplanıyor ama ne gam… Hemen denize girdik ve duşumuzu alıp yemeklerin başına oturduk…

Marmaris'e yaklaşık 12 nm yolumuz var. Hafif yağmurla Marmaris'e girdik Albatros Marinaya bağlandık.

Bu sonbahar gezimiz burada sona erdi…

Seneye tekrar yeni gezilerimizde buluşmak üzere…

Sevgilerimle…

Dr. Eyüp Oğan

s/y Rossinante