Sanırım bu konu birçok kez gündeme geldi. Birçok kez de konuşuldu. Başlıkları hatırlayamadığım için link veremeyeceğim şimdi. Birçok parametreyi birlikte düşünmek gerekiyor.
Yani bot meselesi sadece bot meselesi değil. Aynı zamanda tekne meselesi de..
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yapİlki kaydetme sorunu nedeniyle bir seçim gerekiyor. 2.49 üstü botları kayıt zorunluluğu var ve biz çok sevmiyoruz kırtasiyeyi, bürokrasiyi. Bir de birkaç yılda bir yenilenmesi gereken bir malzeme nihayetinde bot. Ha keza ne güçte olursa olsun, bot motorunu da kaydettirmek zorunlu.
İkincisi teknenin neresinde taşıyacağız uzun seyirlerde?
Güvertede ise ağırlığı handikap oluşturmamalı. 55 kg botu kol gücü ile güverteye çekmek benim harcım değil. Ya tekneye ek düzenek yapacaksınız ya da kaldırabileceğiniz ağırlıkta bot alacaksınız.
Gördüğünüz gibi konu bot boyundan, bot ağırlığına geldi.
Kıça asmak gördüğüm en iyi çözüm botu taşımak için. Marka tekneler bunu niye düşünmezler anlamak mümkün değil. Sonradan matafora eklemek krom ustası mahareti ve tekne sahibinin becerisi ile ilgili. "At kulağına konmuş kelebek" gibi durmamalı.
Bir diğer nokta yine arkadaşlarımızın belirttiği gibi ne sıklıkta ve kaç kişi kullandığımız konusu. Sadece kendimiz kullanacaksak, 1-2 kişi ile ve alışveriş yükü ile sınırlı ise 2.10-240 arası yeter. Ya çok gelenimiz gidenimiz varsa? Tekne de 40 ft ve üstüyse?
Geçtiğimiz yıl yaz ayında bir düğüne katılmam gerekmişti. Teknede giyinip, botla karaya çıkmaya kalkışsam mutlaka deniz suyu kıyafetimi, ayakkabımı ıslatacaktı. O nedenle, marinaya bağlanıp, giyinip, karadan gittim. Belki bu 2.90 ve daha büyük botla yapılabilecek bir şey. Ama benim 32 ft teknemde bu mümkün değil.
Tabii bir de botu pratik kullanma sorunu var. Altı düz leğen gibi botlar hava biraz esmeye başlayınca sevimsiz bir karaya çıkış-dönüş imkanı sunuyor.
Benim önerim, mutlaka V taban bot olması, fiber, alüminyum, şişme taban konusunda tercih belirtecek deneyimim yok. Ama V taban mutlaka gerekli. Düz altlı botun tahtalarının altına "makarna" denen yüzme yardımcısı oyuncağı yerleştirince kısmi bir V taban sundu. Bu şekilde karaya gidiş geliş daha bir rahat oldu.
Tabii bir de kaptanın bütçesi, ilgileri, hobileri vd de bot seçimini etkiler. "Sabahları sırtı yaparım" hayaliniz varsa demirlediğiniz alargada, sırtı yapmaya elverir bir ebat seçmeniz gerekiyor. Bir de tek de çıksanız iki kişinin rahat hareket edeceği bir bot gerekir. Misinaydı, kurşundu, kamıştı, eliniz ayağınıza, malzeme birbirine dolaşmayacak bir boy olmalı.
Tabiiki ardında 10-20 HP motor olan konsollu, dümenli bir bot rahat seyir konforu sunar ama bunu nasıl taşıyacağınızı çözmüş olmanız gerekir. Bütçeyi filan saymıyorum. Çünkü öyle bir bot, amatör birinin alacağı mini kamaralı 2. el yelkenli ile aynı fiyata gelir.
Sözü uzattım. Söylemek istediğim bot seçiminde de parametrelerle düşünmek çözümü kolaylaştırır...
Bu forumda eskilerin yazdığı gibi her seçiş, bir veya daha çok vazgeçiş demektir.