0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    S. T.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #15 : Şubat 20, 2024, 14:12:26 »
 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Çevre ve şehircilik bakanlıgı denetiminde yapılan binalar bunlar işte..


*

    E. A.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #16 : Şubat 20, 2024, 14:14:26 »
yahu çed onayı almış üstüne genişletilmiş hali de onaylanmış iliç maden faciası olalı kaç gün oldu. bu ülkede adamını bulan parayı basan her şeye sahip olabilir.


*

    G. Y.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #17 : Şubat 20, 2024, 18:48:26 »
Sevgili kaptanlar, çöple samanı ayırmak lazım.

İstanbulda haliç köprüsünün yanına yapılan ilave köprülere başta 9 eylül üniversitesi olmak üzere 9--10 tane kuruluş dava açtı köprü yapılmasın diye.
Sebep, köprü ayakları balıkların yolunu engelliyor diye.
Bugün bırakın ilave köprüleri 10 tane daha ilave köprü yapılsa trafiğe yine yetmeyecek.

Ormanlar yok oldu diye bir sürü haber yapıldı, kuzey marmara otobanı yapıldı diye.
Geçen o yoldan geçtim resmen trafik adım adım ilerliyordu.
Bende istemiyorum ağaçların kesilmesini peki o yol yapılmasaydı ne olacaktı ?

Eğer teknem olsun istediğim gibi marinaya en uygun fiyatla bağlanayım, yok arabam olsun otabandan güneye 8 - 10 saatte gideyim, aman trafik olmasın saatlerim trafikte geçmesin diyorsan o zaman çokta fazla çevreci olamıyoruz maalesef. Çünkü böyle bir teknoloji yok.
Yada herkes gidip köyünde yaşayacak.

Hiçbir yere elektrik santrali yapılmasın, hele termik santral hiç yapılmasın hep doğalgaz çevrim santrali yapılsın, doğa kirlenmesin dedikten sonra, gaz olmadığında elektriksiz kalıyorsan " nerede bu devlet kaç gündür elektrikler kesik donduk. " dememek lazım.

Bugün Rusya'daki santrallerin %50'si termik.
Rusya nükleer ve doğalgaz çevrim santrali yapım konusunda çinlilerle beraber tüm dünyada yarış halinde.
Neden kendi ülkesindeki termikleri devre dışı bırakmıyor.
Çünkü, doğalgaz alamadığında ki bu ülkelerden maalesef biri biziz doğalgaz konusunda tamamen dışa bağımlıyız.
Tüm doğalgaz yurtdışından gemilerle geliyor.
Bize doğalgaz vermeyi kesseler, bittik demektir. Anında tüm ülke elektriksiz demektir.

Kabul edelimki hepimiz, şehir hayatına ve eve geldiğimizde kombiyi açmak gibi kolaylıklara alışmış durumdayız.
Bununda bedeli var elbette.

Siyanürle 39 ton altın çıkarıp bunun 38 tonunu yurtdışına kaçıranlara ve bu adamların ödül gibi vergi borçlarını silmekten elbette bahsetmiyorum.
ada kanal İstanbul gibi bir felaketi kast etmiyorum.

Benim söylemek istediğim, eğer insanların hayatını kolaylaştırmak için bir takım inşaatlar yapılması gerekiyorsa bununda bir bedeli oluyor tabiki.

Bugün Datça tarafında doğru dürüst marina yok.
Bir tane Kairos var benimde teknem orada bağlı.
Nispeten ucuzdu şimdi orasıda full dolu fiyatlarda tabiki aşırı arttı.
Halbuki, o bölgede atıyorum 20 tane marina olsa bunlarında yarısı boş olsa acaba fiyatlar böyle olur mu Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

2 Seçenek var, ya doğa tahrip olacak herkes teknesini bağlayacak.
Yada koylar olduğu gibi kalacak, millet teknesini bağlayacak yer bulamayacak.
Durum bundan ibaret

"Yerçekimsiz ortamda muz yiyeyim ama çilek tadı gelsin. "

Maalesef olmuyor.





*

    M. E.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #18 : Şubat 20, 2024, 18:51:35 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Çevre ve şehircilik bakanlıgı denetiminde yapılan binalar bunlar işte..

Fikirtepe, o bölgedeki gecekondulardan ve düzensiz yapılaşmadan kurtulmak bahanesi ile "toplum yararı" gözetilerek projelendirilmiş bir bölge. Oradaki insanları bu dönüşüme ortak etmek ve yapacak mütahitleri de teşvik etmek amaçlı normal şehirleşme presip ve uygulamaları göz ardı edilerek yapılmış bir yer.

Ama daha kötüsünü ve üstelik büyük bütçeli bankaları mecbur ederek yapılan, trafik , barınma, ulaşım ve altyapısı olmadan adete betona boğulmuş bir bölge daha oluşturdular. Zaten sorunlu bir bölge iken binlerce kişiyi buraya naklederek, mevcut barınma ve ulaşım sorununu arttıracak ilginç bir merkez yaratıyorlar.
Buna onay veren mühendislerin başka bir seçeneği olmadığı açık.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    A. K.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #19 : Şubat 20, 2024, 20:20:07 »
Daha fikirtepe yapilmadan trafik fecaat . Bence tamamen ranta dönük bir proje . Ana caddeye ulaşım halen felc halindeki  göztepe köprüsuñden. Evler bitince  ne olacak.
Metro tamamen fikirtepeye uygun yapuidi.
Göztepe ve libadiye duraklarina gitmek için  giriş yapip  takriben 500- 800 mt yurumece .

İlaveten bir de fener stadi var. Tam ŕüşvet abidesi. Imar alinirken apartman mantiği alinmiş. Kilit noktada Fener burada maç kaybediyorsa yoldan geçmeye çalisanlarin ahındandir  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    Ö. Ö.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #20 : Şubat 21, 2024, 22:24:37 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...Bugün bırakın ilave köprüleri 10 tane daha ilave köprü yapılsa trafiğe yine yetmeyecek.
...Bende istemiyorum ağaçların kesilmesini peki o yol yapılmasaydı ne olacaktı ?
Yanlış ve yeterli derinliği olmayan bir bakış açısı.

Bu bitmeyen trafiğin sebebi bu şehri ve ülkeyi yönetenlerin hiçbir bilimsel plana programa dayanmayan rant merkezli yönetim uygulamalarından kaynaklanıyor.

Ben 3 yıl, ablam 30 yıl İstanbul BB'de çalıştık, şehir plancısı olan ablam oradan emekli oldu (ben tayyip geldiğinde kaçtım..), yani belediyelerin işleyişini iyi biliyorum, size basitçe anlatayım;

İstanbul BB 100'den fazla şehir plancısı, mimar, mühendis vb. oluşan belki de dünyanın en büyük şehir planlama ofislerinden birine sahip, en son teknolojileri kullanıyorlar, parmak şıklatsalar proje bölgesini havadan ölçüp değerlendirmek için helikopter kaldırıyorlar, anlık uydu görüntülerine ulaşıyorlar, 10-20-50 yıllık projeksiyonlar yapıyorlar, üniversitelerle birlikte aylarca çalışıp dünya standartlarında bilimsel temellere dayanan (belki de uluslararası bir yarışmaya katılsa ödül kazanacak kalitede) 500 sayfalık dev bir rapor hazırlıyorlar. Gurur verici bir çalışma..

Sonra ne oluyor?
Bu göz kamaştıran dev bilimsel rapor karar alınması için belediye meclisine sunuluyor ve oradaki inşaat rantından beslenen şehir ağaları ve onların uşağı olan başkan bu raporun kapağını bile açmadan kendi ve çevrelerinin çıkarlarına göre şehri katledecek kararlar alıyorlar!

İşte bu yüzden bu muhteşem şehir çürüyor, hiçbir yol, hiçbir otopark, hiçbir kamusal alan yetmiyor.

Sonra bizler de "aa ama kafeler avmler dopdolu, cebinde de dokunmatik telefon var, demek ki ekonomi çok eyi..." diye yorum yapıp olan biteni sanki başkasının hayatıymış gibi kılımızı kıpırdatmadan seyrediyoruz.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    Z. K.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #21 : Şubat 22, 2024, 01:02:47 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...Bugün bırakın ilave köprüleri 10 tane daha ilave köprü yapılsa trafiğe yine yetmeyecek.
...Bende istemiyorum ağaçların kesilmesini peki o yol yapılmasaydı ne olacaktı ?
Yanlış ve yeterli derinliği olmayan bir bakış açısı.

Bu bitmeyen trafiğin sebebi bu şehri ve ülkeyi yönetenlerin hiçbir bilimsel plana programa dayanmayan rant merkezli yönetim uygulamalarından kaynaklanıyor.

Ben 3 yıl, ablam 30 yıl İstanbul BB'de çalıştık, şehir plancısı olan ablam oradan emekli oldu (ben tayyip geldiğinde kaçtım..), yani belediyelerin işleyişini iyi biliyorum, size basitçe anlatayım;

İstanbul BB 100'den fazla şehir plancısı, mimar, mühendis vb. oluşan belki de dünyanın en büyük şehir planlama ofislerinden birine sahip, en son teknolojileri kullanıyorlar, parmak şıklatsalar proje bölgesini havadan ölçüp değerlendirmek için helikopter kaldırıyorlar, anlık uydu görüntülerine ulaşıyorlar, 10-20-50 yıllık projeksiyonlar yapıyorlar, üniversitelerle birlikte aylarca çalışıp dünya standartlarında bilimsel temellere dayanan (belki de uluslararası bir yarışmaya katılsa ödül kazanacak kalitede) 500 sayfalık dev bir rapor hazırlıyorlar. Gurur verici bir çalışma..

Sonra ne oluyor?
Bu göz kamaştıran dev bilimsel rapor karar alınması için belediye meclisine sunuluyor ve oradaki inşaat rantından beslenen şehir ağaları ve onların uşağı olan başkan bu raporun kapağını bile açmadan kendi ve çevrelerinin çıkarlarına göre şehri katledecek kararlar alıyorlar!

İşte bu yüzden bu muhteşem şehir çürüyor, hiçbir yol, hiçbir otopark, hiçbir kamusal alan yetmiyor.

Sonra bizler de "aa ama kafeler avmler dopdolu, cebinde de dokunmatik telefon var, demek ki ekonomi çok eyi..." diye yorum yapıp olan biteni sanki başkasının hayatıymış gibi kılımızı kıpırdatmadan seyrediyoruz.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    S. Ö.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #22 : Şubat 22, 2024, 09:57:15 »
Doğayı sevmeyen, çevreye duyarlı olmayan bir denizci kolay kolay bulunamayacağını düşünerek merak ediyorum marinalar çevreye nasıl zarar veriyorlar?
Ülkemiz çöp ithal ediyor, AB de yasaklanmış yönetemle altın madenciliği yapılıyor, dünyada üç beş geri kalmış ülke deışında isteyenmeyen sektör haline gelmiş gemi bozum sektöründe asbestli gemiler Aliağa da sökülüyor. Ama iş özel yatlara gelince bir anda süper çevreci oluyoruz. Şehrin kanalizasyonunu denizin 50m açığına hiç bir arıtma yapmadan basan ilçe belediyeleri gündeme gelmezken içinde 1-2 kişi olan 50L atık tankı olan teknenin ayda iki kez 600TL ücretle atık vermesini istiyoruz. Ülkemizin doğası hızla katlediliyor çevre kirleniyor ama bunun müsebbibi ne tekneler ne de marinalar. Burada klasik bir cambaza bak senaryosunu ile kamuoyu dikkati oyalanırken diğer yanda gerçek çevre katliamları yürütülmeye devam ediyor.
*

    S. T.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #23 : Şubat 22, 2024, 11:53:17 »
Bogaza elli köprü,bunlara baglı da elli otoban yapsanız istanbulun trafik sorunu çözülez...ne mimar ne mühendis ne çevre müh,nede şehir plancısıyım..
Otobanlardan akan araçlar şehre,ilçelere,semtlere insanların çalıştıgı,yaşadıgı alanlara,girmek zorunda..kartaldan,kadıköye,çekme köyden üsküdara ordan bogaz kıyılarına,rumeli yakasında şişli,sarıyer,beyoglu,fatih,eminönü,bakırköy vbg ilçe ve semtlerin cadde,sokak,otopark vbg kapasiteleri 60 lardan beri aynı kapasitede..bu saatden sonrada kim nereyi istimlak edip caddeleri,sokakları genişletecek? İstanbulun tek ulaşım çözümü semtleri örümcek agı ile saran metrodan baskası olmaz bu saatden sonra artık..o bile çözermi süpheli!? Pahalı yakıt,çok vergili otomobil fiyatlarına ragmen kimse otomobili ile seyahat etme lüksünden vaz geçmiyor...insanları istanbulu terk ettirecek "planlar" yapılmalı..fabrika,işletme vbg yerlerin daha müsait yerlere,cografyalara kaydırılması lazım ve bununda her anlamda çok iyi planlanması lazım..türkiyenin en büyük istihdam ve üretim lokasyonu çerkesköy,corlu,istanbul,kocaeli,sakarya aksında..
*

    E. S.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #24 : Şubat 22, 2024, 12:04:44 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...Bugün bırakın ilave köprüleri 10 tane daha ilave köprü yapılsa trafiğe yine yetmeyecek.
...Bende istemiyorum ağaçların kesilmesini peki o yol yapılmasaydı ne olacaktı ?
Yanlış ve yeterli derinliği olmayan bir bakış açısı.

Bu bitmeyen trafiğin sebebi bu şehri ve ülkeyi yönetenlerin hiçbir bilimsel plana programa dayanmayan rant merkezli yönetim uygulamalarından kaynaklanıyor.

Ben 3 yıl, ablam 30 yıl İstanbul BB'de çalıştık, şehir plancısı olan ablam oradan emekli oldu (ben tayyip geldiğinde kaçtım..), yani belediyelerin işleyişini iyi biliyorum, size basitçe anlatayım;

İstanbul BB 100'den fazla şehir plancısı, mimar, mühendis vb. oluşan belki de dünyanın en büyük şehir planlama ofislerinden birine sahip, en son teknolojileri kullanıyorlar, parmak şıklatsalar proje bölgesini havadan ölçüp değerlendirmek için helikopter kaldırıyorlar, anlık uydu görüntülerine ulaşıyorlar, 10-20-50 yıllık projeksiyonlar yapıyorlar, üniversitelerle birlikte aylarca çalışıp dünya standartlarında bilimsel temellere dayanan (belki de uluslararası bir yarışmaya katılsa ödül kazanacak kalitede) 500 sayfalık dev bir rapor hazırlıyorlar. Gurur verici bir çalışma..

Sonra ne oluyor?
Bu göz kamaştıran dev bilimsel rapor karar alınması için belediye meclisine sunuluyor ve oradaki inşaat rantından beslenen şehir ağaları ve onların uşağı olan başkan bu raporun kapağını bile açmadan kendi ve çevrelerinin çıkarlarına göre şehri katledecek kararlar alıyorlar!

İşte bu yüzden bu muhteşem şehir çürüyor, hiçbir yol, hiçbir otopark, hiçbir kamusal alan yetmiyor.

Sonra bizler de "aa ama kafeler avmler dopdolu, cebinde de dokunmatik telefon var, demek ki ekonomi çok eyi..." diye yorum yapıp olan biteni sanki başkasının hayatıymış gibi kılımızı kıpırdatmadan seyrediyoruz.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Boş taksi bulma ihtimali ile piyangoda büyük ikramiyeyi kazanma ihtimallerinin birbirine yakın olduğu bir şehirde kim ne planlarsa planlasın, bunu ne kadar iyi yaparsa yapsın tek otorite ranttır. "Kamu yararı" sadece anlamsız bir isim tamlamasıdır. Birileri para kazanacaksa o ağaç kesilir, o deniz doldurulur, o göl kurutulur.
*

    S. T.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #25 : Şubat 22, 2024, 12:14:54 »


Boş taksi bulma ihtimali ile piyangoda büyük ikramiyeyi kazanma ihtimallerinin birbirine yakın olduğu bir şehirde

[/quote]
  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    G. Y.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #26 : Şubat 22, 2024, 12:49:52 »
Bu konu uzar gider,

Teknesi olan daha çok marina yapılsın istiyor.
Teknesi olmayan bir tane bile marina yapılsın istemiyor, hatta boş koya bile tekne bağlayanları şikayet ediyor.
hatta teknesi olmayan hiçkimsenin teknesi olsun istemiyor.
sahillerde kafeler olmasın, paralı şezlonglar olmasın her taraf bakir ve bedava olsun istiyor. 

Yazlık evi olan kendi evi zamanında almış yanına başkası için ev yapılsın istemiyor.
Yazlık evi olmayan daha çok ev yapılsın bende ucuz yollu bir ev alayım emeklilikte orada yaşarım diyor.
Eski yerli halk beldesine kimse gelsin ortam kalabalıklaşsın istemiyor.

Rantçısı g.t kadar arsaya gökdelen yapmanın para vurmanın derdinde.
Hergün trafik çilesi çeken halkımız bütün bu gökdelenler yıkılsın diye dua ediyor.

Hemen hergün bir doğal katliam, çevre felaketi yaşanıyor ( Salda gölü, kaz dağları, altın madenleri, orman yangınları, katliamları.)
Ama elinde tencere tavacılar bir yer bir yere marinamı yapılacak hemen birlik olur her yere şikayet dilekçesi verirler.
Elk Santrali yapılacak hemen şikayet.
Baraj yapılacak şikayet dilekçeleri hazır.
Ama elektriği 3 gün kesilsin dolapta etler bozuldu diye isyan ederler.
1 Hafta suları kesilsin bitlendik diye ölüp biterler.

Ama Dünya tarafından koruma alanı ilan edilen Salda gölüne dozerle girerler etrafta 1 tane çevreci göremezsiniz.
Yıllardır kaz dağları siyanürle perişan edildi ortada kimseler yok.
Maden faciasında 300 kişi öldü bir tane sorumlu yok.
Depremde yüzbinlerce kişi öldü 1 tane yargılanan müteahhit var mı ?

Trafikten hergün şikayet edenlerin evleri Anadolu yakasında iş yerleri Anadolu yakasındadır. Yada tam tersi.
Bu iş böyle devam eder gider.

Cem Yılmaz'ın dediği gibi.
Bir grup Türk Aspen kayak merkezine gitmiş, döndüğünde muhabbet etmişler.
Nasıl oralar diye sormuş. " Ay şekerim çok fenaydı HER YER TÜRK KAYNIYOR." demiş.
Oysa kendide Türk.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

 



 

*

    C. A.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #27 : Şubat 23, 2024, 01:58:13 »
Gökhan korsan, ne demeye çalıştğınızı tam anlayamadım.

Yeterli alt yapısı olmayan bir bölgeye nüfus yoğunluğunu arttıracak şekilde, çirkin ve büyük binaların yapılması normaldir mi diyorsunuz?

Kuzey ormanlarını yok eden otoban yapıldı, hala trafik var diyorsunuz. O zaman niye ormanı kesip otoban yaptık? Ormanları kesip, trafiğe çözüm olamayan otoban yapacağımıza neden başka çözümler düşünmedik. Bunları eleştirmeyelim hatalar yapılmaya devam mı etsin?

Tüm bu kötü ve hatalı kararların rant uğruna yapıldığı aşikarken, 'ya bir kesimde her şeyden şikayet ediyor, muz yiyip çilek tadı almak istiyorlar' deyip yapılan hataları görmezden gelmek veya sineye çekmek doğru mudur?

Selametle...



 
*

    B. K.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #28 : Şubat 23, 2024, 08:34:43 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Yıllardır kaz dağları siyanürle perişan edildi ortada kimseler yok.


Sadece yanlış bilinen bir bilgiyi düzeltmek amacıyla araya giriyorum;

Kazdağlarındaki projede sadece arama safhası gerçekleştirildi. İlgili proje hiç üretim aşamasına geçmedi/geçemedi dolayısıyla siyanür projenin şuana kadarki hiç bir aşamasında kullanılmadı. Ben doğa aşığı ve çevreye çok değer veren birisi ve hatta neredeyse her hafta sonunu kazdağlarında geçiren birisiyim. Ancak çevre örgütlerinin doğayı savunmasını takdir etmekle birlikte toplumu yanlış şekilde bilgilendirmelerini de kabul edemiyorum; "Sondajda siyanür kullanıyorlar" cümlesi ile toplumu yanılgıya düşürüyorlar. Siyanür sadece üretim aşamasında kullanılır. Sondajda bentonit, polimer gibi kimyasallar kullanılır. Bu gibi ürünler çevreye duyarlıdır ve biyolojik olarak parçalanabilir.
*

    G. Y.

Ynt: yorumsuz
« Yanıtla #29 : Şubat 23, 2024, 09:27:12 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Gökhan korsan, ne demeye çalıştğınızı tam anlayamadım.

Yeterli alt yapısı olmayan bir bölgeye nüfus yoğunluğunu arttıracak şekilde, çirkin ve büyük binaların yapılması normaldir mi diyorsunuz?

Kuzey ormanlarını yok eden otoban yapıldı, hala trafik var diyorsunuz. O zaman niye ormanı kesip otoban yaptık? Ormanları kesip, trafiğe çözüm olamayan otoban yapacağımıza neden başka çözümler düşünmedik. Bunları eleştirmeyelim hatalar yapılmaya devam mı etsin?

Tüm bu kötü ve hatalı kararların rant uğruna yapıldığı aşikarken, 'ya bir kesimde her şeyden şikayet ediyor, muz yiyip çilek tadı almak istiyorlar' deyip yapılan hataları görmezden gelmek veya sineye çekmek doğru mudur?

Selametle...



 

Cenk kaptanım, yazımın başında yazdım.
Sapla samanı karıştırmamak lazım.

Elbette çarpık yapılaşma yapmamak lazım.
Altyapı olmadan gökdelen dikmemek lazım.
Şehir planı 100 yıl önceden yapılırken bunlar yapılmalıydı.
bugün bir deprem olsa İstanbulun yarısından fazlası dümdüz olur.
O kadar çok çarpık yapılaşma, kaçak kat varki.
Hepsine göz yumulmuş.

E5 yine aynı E5 çoğunluğu 3 şeritli yol.
benim çocukluğumdaki Ankara İstanbul yolu yine aynı yol.
Genişletmek imkansız her 2 tarafı yapılaştığı için 3 şerit günün her saati yol full dolu.
Bu yanlışlıklar 100 önceden yapılmaya başlanmış mı ?
Başlanmış.
Şehir deseniz belki 30 milyonu geçmiştir.
Şimdi bu şehirde doğruyu yapmak isteseniz bile yapamazsınız.
Mesela trafiğe nasıl çare bulacaksınız
metrolar yeni yapılmaya başlandı ama her gün yüzlerce yeni araç trafiğe çıkmaya devam ediyor
Çünkü anormal büyüme var.
Ayrıca bizim Avrupa vatandaşı gibi işe bisikletle gitme kültürümüzde yok.
Bütün arabalarda neredeyse ya bir yada iki kişi var.
Şehrin içinde 100 m2 yeşil alan kalmamış. Mezarlıklar ve askeriye kışlaları hariç.
bizim burada mesela Hasdal kışlası boşaltıldı konut yapılmaya başlandı.

Şimdi bu şehire ekstra yol yapmazsanız nasıl olacak.
Kuzey otobanı yapıldı ve artık orası bile yetmiyor dedim ben.
İlk önceleri boştu şimdi artık dur kalklar başladı.
Hemde anasının nikahı para ödüyorsunuz hemde dur kalk yapıyorsunuz.

Bu şimdi yanlış yatırım mı ?
Burası yanlış yatırım ve yapılmasaydı bu kadar araç nereyi kullanacaktı ?
Elbette E5 yani 3 şeritli yolu.

Bugün Çin'de otobanlar 20 şeritli.
yapılaşma 100 yıl öncesinden planlanmış.
Avrupadaki metrolar 2. dünya savaşı biter bitmez yapılmış.

Demek istiyorum ki, bu saatten sonra aman yol yapmayalım işe bisikletle gideriz,  aman elektrik santrali yapmayalım mum yakarız, gökdelen yapmayalım, özümüze dönelim hatta köyümüze dönelim.
Demenin anlamı yok.

Bence yapılması gereken, orman yakanlara en ağır cezalar verilmeli yanan orman arazilerine 1 m2 bile inşaat yapılmasına müsaade edilmemeli.
salda gölü gerekirse Askeriye ye verilmeli askerle korunmalı.
kleopatra plajından bile 2500 kamyon kum çalmışlar, bu nasıl oluyor.
Maden arama yabancılardan mutlaka alınmalı.
Titreyen göle 1 m3 bile beton dökülmemeli mesela.
Taksim meydanı betona boğulmamalı.
Kanal istanbul kesinlikle yapılmamalı
Bunun gibi daha yüzlerce çevreyi mahveden ve gereksiz projelerin hepsi iptal edilmeli, yapılmışlarda eski haline getirilmeli.

Ancak yol elbette yapılmalı, bu demek değildirki herşeyi yak yık yol yap.
Açıp internete bakın adamlar 1 tane ağaç kesmeden ormanın içinde otoban yapmışlar. 
Doğaya en az hasarı vererek yolu yapmakta mümkün ve ücretsiz olmalı, zaten bizim paramızla yapılan bir iş.
Elk santrali yapılmalı ama modern teknolojiyi kullan, bugün hala termik santrallerin baca gazlarında filtreler yok.
Marina elbette yapılmalı, minimum özellikte az sayıda tekne bağlamalı olsun butik marinalar, ama sayısını fazla yap.
Bizde marina anlayışı dedinmi, hemen 20 tane et-balık restaurantı dükkanlar, marina içine hemen bir avm, diskoteğinden tutun, devasa beton sahalara kadar tüm etrafa yayılmış yapılar.

Çevreyi korurken, ihtiyaçlarımız için inşaat yapmak mümkün.
Bunu demek istiyorum.

Yoksa,
Elektrik Santrali çevreye zararlı kesinlikle yapılmasın ama elektriğimde hep olsun, hiç kesilmesin.
Barajlar yapılmasın, çevreye zararı var. Ama suyum tertemiz olarak 24 saat hep aksın.
Yol yapılmasın, ama trafikte olmasın. İşime evime hiç beklemeden gidip geleyim.
Yeni marina yapılmasın, ama teknem elbette olsun, ve her istediğim marinaya ucuz fiyatla bağlanayım.

Maalesef olmuyor.

Yerçekimsiz ortamda muz yiyeyim ama çilek tadı gelsin.
demekle bunu kast ettim.

Esenlikle kalın.








« Son Düzenleme: Şubat 23, 2024, 09:34:20 Gönderen: Gökhan Yurder »