0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    C. B.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #30 : Nisan 02, 2012, 22:19:29 »
Yaw Mümtaz hangi yasaktan bahsediyorsun?
Ağaçlara bağlanma meselesi dışında..Bilmediğimiz bir kanun mu var karadan koltuk alınmaz diye..
Yatçı ve amatör denizciler koltuk alır, profesyoneller almaz diyorsan gel bi bak allahaşkına koylara..
"Herkes alargada gezinirse koylarda bağlanmak nasıl mümkün olacak" sorusuna cevabın ne kaptanım amiralim..  Duyanda limandan limana gidip başka yerlerde gezmediğini sanır..
Neta pruva kardeşim..


*

    M. M.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #31 : Nisan 02, 2012, 23:26:56 »


    Cüneytciğim Kardeşim. 

Birbirimizi ne kadar seviyorsak denizi de o kadar sevdiğimiz aşikardır bu nedenle,
deniz trafiğini engelleyici önlemler almak yasa dışıdır ve kendi teknenin güvenini korurken
Bir başka teknenin yolunu kesmek onun seyir serbestisini engellemek anlamına gelir karadan koltuk almak...

Şöyle bir örnek vereyim: Karşıyaka'da eskiden iskelenin iki yanında kayıklar vardı değil mi?
Şimdi neden yok ? çünkü karadan koltuk alıyorlar diye yasaklandı eğer ki iskelenin yanına
karadan koltuk almadan ve şehir hatlarının seyrini tehlikeye sokmayacak şekilde alargada demirlersen kimse bir şey diyemez ve bunun tartışmasını SG ile yaptık Deniz Polisi ile yaptık
her iki kurumda demirleme şartlarına uyar dediler... 

İşte benim anlatmak istediğim bu. Limanlar dışında  kıç koltuk almak denizcilik adabına uymaz
Ama kısa süreli(Kumanya ikmali, su ikmali ,yolcu indi bindisi )olabilir ancak hele hele gecelemek (arızalı yada oturmuş bir tekne ise halatlar mutlaka ışıklandırılmalı) seyir halindeki tekneler için tehlikedir...

Bahsi geçen Koylar için Dikkatli demirleme ve gereğinden fazla olmamak şartı ile kaloma vermek sorunu çözer diye düşünüyorum... Tabiki her denizci diğerine saygı duyarsa...

Sıkı sıkı sarılıyorum...

...NETA PURUVA...
 


*

    M. E.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #32 : Nisan 03, 2012, 00:55:23 »
Mümtaz Ağabeyim keşke dediğin mümkün olsa...
Bu konuyu daha önce de benzer şekilde konuşmuştuk forumda.

Bahsi geçen bölgeler için standart uygulama kıçtankaradır ve sanırım daha uzun süre öyle kalacaktır. Konunun ağaçlarla falan direkt bir ilişkisi de yok, bunu geçelim...

Zafer Korsan ın dediği gibi uygulamalar arttıırılabilir belki ama o sistemler oturana kadar şimdilk varsa kayalar, eğer yoksa ağaçlara bağlanılacaktır.
Köklere, küçük fidanlara bağlamasınlar yeter. 100 yıllık bir ağaç da emin olun, gövdesine iki koltuk sarıldı diye bişeycik olmaz. Bakınız Sadun Boro...

Bence asıl hasarı deniz dibine veriyoruz. Her seferinde aynı koyda defalarca demir atılıyor, zincir döşeniyor. Sonra da ''biz trole karşıyız" diye çığırtkanlık yapıyruz. Gelin bunu konuşalım...
Avrupa bu tip yerlerde demir atılmasını yasaklamış... Her yere tonoz koymuş, zaten kimse demir atmıyor.

Sözkonusu yerlerde diğer teknelerin kıç koltuklarının olduğu yerlerde seyir yapmaları zaten mümkün değil. Bu kısmı geçelim, olsa olsa birkaç dinginin seyrine engel olur.
Koltukların ışıklandırılmaları, mümkünse beyaz renkli olmaları veya yoksa beyaz usturmaça asılması uygundur.

Çözümler ihtiyaçtan doğuyor. Neden kıçtankara? Çünkü değişen rüzgarlarla o koylarda Cüneyt Korsan ın bahsettiği gibi kalabalık günlerde geçtim kalomayı tonoz sistemleriyle bile bağlanmak talebi karşılamaz. 

Deniz hukukunda kıçtankara bağlanmak yasaktır diye bir husus ben bilmiyorum.
Bunu da Karşıyaka'da zamanında olmuş bir olayla bağdaştırmaya gerek ok. O gün oradaki ihtiyaçlar öyle bir kararı ortaya çıkardı diye, bu emsali her yerde uygulamaya çalışmak bence anlamsızdır.


*

    K. U.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #33 : Nisan 03, 2012, 01:26:54 »
    Moröy korsanın dedikleri ne gönülden katılıyorum.

    Paşalimanı veya Avşa adası sahilleri ..vb tüm Marmara da  kıçtan koltuk alınmaz gerekte yoktur.
     Hem tekne trafiği azdır vede su derinliği azdir 5- 10 m derinlik geniş alana yayılmıştır.
 
   Çüneyt Korsanada gönülden katılıyorum.

    Tüm Ege de koylar küçük  ve derin tekne trafiği yoğun alargada kalsan bir tekne bütün koyu kapatır.
   
  Nergis te Eğriliman da  mesela kıçtan koltuk alınmaz.
   
   Sonuç : Ne şekilde bağlayacağımızı biz değil koyun şartları belirliyor galiba..

   


*

    O. B.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #34 : Nisan 03, 2012, 08:26:40 »
Ben de Mümtaz Korsan ile aynı fikirdeyim.
Oturup bir grafik analiz yaparsanız koyda demirleyecek tekne sayısında çok fazla değişiklik olmayacağını bulursunuz. Çünkü kıçtan kara yapınca az kaloma verilir diye bir kural yok aynı kalomayı vermek zorundasınız. Bunun en güzel örneği Gümüşlük koyudur. Koy küçük olmasına rağmen kıçtan kara yapılmaz(zaten mümkün değil) ama yaz aylarında koy içindeki alargadaki tekne o kadar çok tur ki aralarında manevra bile yapmak zordur.
Değişen rüzgarlar varsa denizcilik kuralları bize doğru bağlanmanın teknenin kıçını serbest bırakmak olduğunu söyler. Eğer koy içinde rüzgar biraz fazla olsa kıçtan kara yapan teknelerin hepsi demir tarar. Sorunsuz geceleyebilmelerinin nedeni koyların içinde rüzgarın az olması.
Tabii diğer bir kural da herkes ne yapmışsa aynısını yapmak. Artık bizim koylarda kıçtan kara yapmak adet olmuş. Bu durumda siz isteseniz de alargada kalamıyorsunuz.

*

    M. E.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #35 : Nisan 03, 2012, 10:19:43 »
Kadir Ağabeye gönülden katılıyorum...

Orhan Korsan'ın Gümüşlük örneği pek uygun bir örnek değil. Şu açıdan, rüzgar ince uzun bir koya yanda bir boğazdan şiddetlenerek giriyor. Kıçtan kara olunduğunda rüzgarı yandan almamak için herkes alargada kalıyor. Bunun gibi koylar yok değil mi var, ancak ister Gökova, ister Hisarönü isterseniz de Göcek'in dantel gibi koylarında her yönden esen rüzgara uygun bir koltuk yeri bulmak mümkün...

Çok uzak değil, hemen karşı kıyıda Yunan Adalarına geçildiğnde hemen hiç bir adada mümkünse kıçtankara yapmadıklarını görmek mümkün. Sebebi ne? Çok alternatif demiryeri olması mı? Az tekne olması mı? Alışkanlıklar mı? Yoksa koltuk halatlarından yürüyen fareler mi?

Özetle her demir yeri ve coğrafya ve o an esen rüzgara uygun bir tarz var. Bunlar da senelerdir yapıla yapıla gelenekselleşmiş...
İhtiyaçlar çözümü yaratmış.
Değişmesi mümkün, ancak yeni çözümlerle.


*

    Z. T.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #36 : Nisan 03, 2012, 14:00:49 »
Hırvatisdan da birkaç koyda ve Levitha da Doğudaki koyda örneğini gördüğüm tonoz sistemi çok kullanışlı. Hepsi hesaplı kitaplı konmuş tonozların ve kimse kimseye çapariz yaratmıyor. MereM korsanımın dediği gibi habire de demirle dip kazınmıyor.

Göcekte, Taşbükünde gördüğüm sarı mapaları kimin yaptırdığını buldum, konuştum. "Baba" ların yapılması çok para tutmuyor, oralara kum-çimento götürmek biraz zahmetli ama onun için yardımcı oluruz, yeterki  birileri çıkıp bu işe gönül versin diyorlar. Sonuçta hangi koşulda ne olur, nasıl olur şimdiden bilinmez. Bir iki günde maaliyetleri nedir gönderecekler. Bakalım ne kadar gerçekçiyiz, oralara gidip demirleyenlerimiz vardır. Bir koyda dahi uygun bir çözüm kazandırılsa, başarılsa başlangıçtır.



 
*

    H. E.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #37 : Nisan 03, 2012, 14:09:36 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Hırvatisdan da birkaç koyda ve Levitha da Doğudaki koyda örneğini gördüğüm tonoz sistemi çok kullanışlı. Hepsi hesaplı kitaplı konmuş tonozların ve kimse kimseye çapariz yaratmıyor. MereM korsanımın dediği gibi habire de demirle dip kazınmıyor.

Göcekte, Taşbükünde gördüğüm sarı mapaları kimin yaptırdığını buldum, konuştum. "Baba" ların yapılması çok para tutmuyor, oralara kum-çimento götürmek biraz zahmetli ama onun için yardımcı oluruz, yeterki  birileri çıkıp bu işe gönül versin diyorlar. Sonuçta hangi koşulda ne olur, nasıl olur şimdiden bilinmez. Bir iki günde maaliyetleri nedir gönderecekler. Bakalım ne kadar gerçekçiyiz, oralara gidip demirleyenlerimiz vardır. Bir koyda dahi uygun bir çözüm kazandırılsa, başarılsa başlangıçtır.



 

Mapalara isim kazınsın. Tiyatroda koltuk satmak gibi. "Bu Mapa S/Y Petunia, Zafer Türkmen katkılarıyla yapılmıştır"gibi. Betona adını yazmaya, çıkartma yapıştırmaya meraklı olduğumuzdan bu mapalar da yaptırılr böylece.
*

    T. G.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #38 : Nisan 03, 2012, 20:07:32 »
Ben Cüneyt korsanımzı destekliyorum . İşin farazi kısmını bırakıp konuya  gerçekci yönüyle bakmak lazım
Karadan koltuk almayan tekne yok , zaten dar koylarda alarga kalmakta imkansız .
Mavi kart konusunda da aynı fikre sahibim  mantıksız  ve ayakları yere basmayan fikirleri savunmak yalnızca kırıcı  ve gereksiz tartışmalara neden olur
 Not : Ağaçları zedeliyecek kadar tonajı tekneler bu beyanın dışında tutulmuştur .

« Son Düzenleme: Nisan 03, 2012, 20:09:25 Gönderen: Tümay Gören »
*

    Z. T.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #39 : Nisan 03, 2012, 20:52:56 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Hırvatisdan da birkaç koyda ve Levitha da Doğudaki koyda örneğini gördüğüm tonoz sistemi çok kullanışlı. Hepsi hesaplı kitaplı konmuş tonozların ve kimse kimseye çapariz yaratmıyor. MereM korsanımın dediği gibi habire de demirle dip kazınmıyor.

Göcekte, Taşbükünde gördüğüm sarı mapaları kimin yaptırdığını buldum, konuştum. "Baba" ların yapılması çok para tutmuyor, oralara kum-çimento götürmek biraz zahmetli ama onun için yardımcı oluruz, yeterki  birileri çıkıp bu işe gönül versin diyorlar. Sonuçta hangi koşulda ne olur, nasıl olur şimdiden bilinmez. Bir iki günde maaliyetleri nedir gönderecekler. Bakalım ne kadar gerçekçiyiz, oralara gidip demirleyenlerimiz vardır. Bir koyda dahi uygun bir çözüm kazandırılsa, başarılsa başlangıçtır.



 

Mapalara isim kazınsın. Tiyatroda koltuk satmak gibi. "Bu Mapa S/Y Petunia, Zafer Türkmen katkılarıyla yapılmıştır"gibi. Betona adını yazmaya, çıkartma yapıştırmaya meraklı olduğumuzdan bu mapalar da yaptırılr böylece.

Ne alaka ?

Konu mapa yada tonoz nasıl bir çözümse yapılsın. Önerimiz GeKo olarak öncülük yapılabilir mi?

Ayrıca, yazdıracağımız kadar isimi zaten lüzumlu kişilerin gönüllerine kazımışızdır.

*

    H. E.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #40 : Nisan 03, 2012, 21:18:14 »
GeKo öncülük yapar elbette. Ancak sadece bizle olmayacağından böyle bir öneride bulundum. Belki de örnekte kendi adımı kullanmalıydım. Yanlış anlaşıldı herhalde. Şöyle düzelteyim kabul ederseniz:

Mapalara isim kazınsın. Tiyatroda koltuk satmak gibi. "Bu Mapa S/Y Ekip, Hakan Erim katkılarıyla yapılmıştır"gibi. Betona adını yazmaya, çıkartma yapıştırmaya meraklı olduğumuzdan bu mapalar da yaptırılır böylece.

Mesela ben bir mapa için 100-150 TL ödeyebilirim.
*

    H. E.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #41 : Nisan 04, 2012, 22:58:19 »
Tüm korsanlara tecrübe ve fikirlerini paylaştıkları için çok teşekkür ederim.
*

    H. A.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #42 : Nisan 05, 2012, 00:06:41 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
GeKo öncülük yapar elbette. Ancak sadece bizle olmayacağından böyle bir öneride bulundum. Belki de örnekte kendi adımı kullanmalıydım. Yanlış anlaşıldı herhalde. Şöyle düzelteyim kabul ederseniz:

Mapalara isim kazınsın. Tiyatroda koltuk satmak gibi. "Bu Mapa S/Y Ekip, Hakan Erim katkılarıyla yapılmıştır"gibi. Betona adını yazmaya, çıkartma yapıştırmaya meraklı olduğumuzdan bu mapalar da yaptırılır böylece.

Mesela ben bir mapa için 100-150 TL ödeyebilirim.
Bence sùper fikir, ilgili bakanlığa yazılabilir, kabulü halinde bir kampanya başlatılabiliriz. Bende ayni rakamı vermeye hazırïm.
*

    K. U.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #43 : Nisan 05, 2012, 00:22:25 »
     Gönüllü olarak koylara önce bağlama babaları sonrada tonozlar
     döşeriz.Bu çok güzel bir şey canı gönülden katılırım.
     Ammaaaa....Yat yanaşma alanları diye bir tanim var bizim kanunlarımızda..
     Bakarsınız falanca valilik buralarını hazır alt yapısı var diye yat yanaşma alanı ilan eder
    ve birilerine işletmesini devir eder ve o birileride bizden marina kirasından bile fazlasını isterse .......
    Veya deniz yapıları (sabit tonoz) izne tabidir .(koylarda sabit tonoz yapmak yasaktır) kıyılarda çivi bile çakmak yasaktır imar   kanununda.
    Biri ihbar ederse kaçak inşadan ceza bile yazabilir il imar müdürlüğü....
   
*

    H. E.

Ynt: Bir soru.. (Koylarda kıçtan kara bağlanma)
« Yanıtla #44 : Nisan 05, 2012, 09:02:01 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
     Gönüllü olarak koylara önce bağlama babaları sonrada tonozlar
     döşeriz.Bu çok güzel bir şey canı gönülden katılırım.
     Ammaaaa....Yat yanaşma alanları diye bir tanim var bizim kanunlarımızda..
     Bakarsınız falanca valilik buralarını hazır alt yapısı var diye yat yanaşma alanı ilan eder
    ve birilerine işletmesini devir eder ve o birileride bizden marina kirasından bile fazlasını isterse .......
    Veya deniz yapıları (sabit tonoz) izne tabidir .(koylarda sabit tonoz yapmak yasaktır) kıyılarda çivi bile çakmak yasaktır imar   kanununda.
    Biri ihbar ederse kaçak inşadan ceza bile yazabilir il imar müdürlüğü....
   

Olabilir. Hatta mapanın üstünde adım var diye bana "gel bakalım senin orada yat yanaşma alanın varmış, kira bu kadar, ecr-i misil bu kadar, şu kadar da yasal faiz, devlete bu kadar borçlusun" da diyebilir.

Bu durumda verdiğim örneği yeniden düzeltiyorum. Mapanın üstünde Zafer Korsan'ın adı yazılsın.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap