0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    İ. S.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #15 : Mayıs 31, 2016, 09:35:16 »
Hakan Korsan Manos bombos tavernasinda iskemlede oturmus biraz düşünceli gorunuyordu.Port polis ve  esnaflar islerin kotu oldugunu soyleyip siz iyi olursaniz bizede yansir dediler.Bizim ekonomi onlarida etkileyecek korkularini sezdim

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi



*

    M. A.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #16 : Mayıs 31, 2016, 10:05:04 »
Ya Dostlar, çok da haksızlık etmeyelim kendimize..
Bakın Bozcaada ne güzel duruyor hala..
Büyükada, Heybeli hala aynı güzellikte.. Ben yollarında yürürken halen kendimden geçiyorum..
Tamam Yassıada'yı bu hafta sonu yanından geçerken bende çok beton üstüne beton görünce çok üzüldüm. ama önceki hali de pek iç açıcı değildi. Belki tamamen ahşap işçilikle güzel bir çalışma yapılabilirdi beton yerine... daha sıcak olurdu.. Bizler bir şey inşa ederken, güzelleştirmeyi asla beceremiyoruz... Onda tamamen hem fikirim... ( Göçebe hayattan yerleşik hayata geçerken bir şeyleri atlamışız sanki  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )



*

    İ. E.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #17 : Mayıs 31, 2016, 12:17:56 »
Sevgili Murat Korsanım siz hiç Büyükada ve Heybeliadanın 1960 lardaki halini biliyormusunuz,bilseydiniz ve bu günle mukayese etse idiniz içiniz kan ağlardı.O devirlerde adalarda mimoza kokularından geçilmez ve tadına doyamayacağınız güzellikte ürünler yapan fırınlar,Pastahaneler vardı.Şimdi gidin adım başı dönerci,pideci,kebapçı.Tabii bu arada değişen toplum ve insan kalitesinden hiç bahsetmeyeceğim.Özellikle Büyükada oldu adeta bir Arapköyü


*

    Y. C.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #18 : Mayıs 31, 2016, 12:22:27 »
Evet Murat korsan, biz göçebe hayattan yerleşik hayata geçemedik, onun için sokaklara tükürüyoruz, onun için çöpümüzü sokağa atıyoruz. Bakıyorsun son model pahalı bir araba camından bir çöp asfalta atılıveriyor. Apartmanlarımızın da sadece daire kapısından içerisi evimiz, hala merdiven sahanlığına ayakkabısını bırakan, evinde görmek istemediği eşyaları merdiven sahanlığına taşıyan. Sokaklarda çekirdek yiyip kabuğunu yere atmak onun için. Symide bir sabah erken kalktım, Manosun önünde dolaşıyordum, yerler tertemiz çöp yok, dedim ki şurası bizde olsa yerler çekirdek kabuğundan geçilmez, temiz eğlence. Bandırma 'da ben sahildeki bankların altını öyle görüyorum maalesef. Balıkçılar, ekmeğini denizden kazanıyorlar, bir bakın onlardan da  çöplerini hiç içleri sızlamadan denize dökenler var.
Bozcaadaya girince limandan başınızı kaldırın hiç bir Yunan adasında göremeyeceğiniz şehir silueti. Asrın mimari şahaseri o TOKİ konutlarının görsel şöleni başınızı döndürüyor. Adanın içinde gezerken Rum mahallesindeki yapı düzeni ve temizlik içinizi burkuyor.
Akşam sahilde bir balık lokantasında yemeğinizi yiyin, gelecek hesap en az 150Tl dir. Yunan adasında kişi başı en fazla 20-25 Euro hesap verirsiniz, yani en fazla 80 Lira. Orada turizm hayatın doğal akışı, biz de gelen enayiyi yolmak anlaşılıyor. Çünkü uzun vadeli beklenti yok, gelen bir gemi insandan mutlaka gelecek müşteri var rahatlığı. Seneler önce Bozcaada Sahilde bir lokantada, istakoz söyledim, lokantada boş masa yok 2 saat bekledim, istakoz yerine böcek geldi, bu istakoz değil dedim, hayır istakoz dedi,  tabii kolları olmayan engelli istakozun engelini konu ettiğim için utandım, ve böceği yedim.
Çünkü bu ülkede kaçak inşaata bir şey yapılmıyor, bu ülkede kurallara uymayan ceza görmüyor.
Tarihte Site devletleri, medeniyetin ilk başlangıcı kabul ediliyor. Medeniyet kurallar demek, birlikte yaşama disiplini demek.
Evet biz daha Kentli olamadık.
Yunan adalarının da bizim olmasını isterdim ama, onlar kadar şehirlerine özen gösteren, medeni olmamızı daha çok isterdim.


*

    S. Ş.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #19 : Mayıs 31, 2016, 16:08:50 »
büyükadada dönerciler Suriyeli, mal sahipleri kira alıyor...Balıkçılar  doğuluya dönüyor  ,ilerde Suriyeli olur....
Sokaklarda  tuhaf tuhaf tipler ...
........
.....
...
..
.
« Son Düzenleme: Mayıs 31, 2016, 16:09:39 Gönderen: Semih Sener »

*

    M. A.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #20 : Mayıs 31, 2016, 17:28:32 »
Bu dediklerinize tamamen ben de katılıyorum... Diyorum ya yerleşik hayata geçememişiz, adapte olamamışız..
Birkaç jenerasyona daha ihtiyacımız olduğu kesin...
Ama gönül bu istiyor işte.. Sonuçta son 400 küsür yıldır bizimmiş... Ataları o adalardan göçmek zorunda kalan kimse bu adaları vermek istemez.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    Z. D.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #21 : Mayıs 31, 2016, 17:40:42 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bu dediklerinize tamamen ben de katılıyorum... Diyorum ya yerleşik hayata geçememişiz, adapte olamamışız..
Birkaç jenerasyona daha ihtiyacımız olduğu kesin...
Ama gönül bu istiyor işte.. Sonuçta son 400 küsür yıldır bizimmiş... Ataları o adalardan göçmek zorunda kalan kimse bu adaları vermek istemez.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Ülkenin 12 yıl önceki haline dönmesi için artık 2 yeni nesil yetişmesi gerekiyor.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. A.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #22 : Mayıs 31, 2016, 21:42:33 »
2 nesil tersine yetişiyor.
*

    H. A.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #23 : Haziran 01, 2016, 00:56:33 »
İşletmeci Manos ufkunun genişliği Symi de sanat  galerisi açarak vizyonun  ne kadar geniş olduğunun ispatıdır. Symi  bizde olsaydı  rezil  beton yığınına dönmüş ada olurdu,Yunanlı komşumuz denizciliğe ve turizme bakışı şehrin neoklasik yapıları ile  kendini belli ediyor...Keşke bizim turizmden kazanç sağlayan vatandaşlarımız ve yöneticilerine  ders alsa..

Manos sanat galerisinin girişi..
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    N. B.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #24 : Haziran 01, 2016, 01:00:15 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ahhh Ahhh...
Vermeyecektik o 12 adayı...
Atam da ne kadar kızmıştı İsmet Paşaya...

II. Dünya Savaşı sonrası Paris Anlaşması öncesindeki görüşmelere Türkiye de çağrılmış. Ama Paşa "tarafı olmadığımız savaşın ganimet görüşmelerini yapmayız" diye heyet göndermemiş. O zamanlar hala Türk nüfusu olan o adaların en azından bazılarını daha alma şansımız olurdu İtalya'dan... İkinci bir şans gibi...

Acaba Paşa, adaları ve denizi hiç sevmiyor muydu ki? Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Şimdi Bozcaada'ya gider gibi gidecektik çoğuna... Ne gümrük ne vize...

Not: Birazdan vize için dosyamı tamamlayacağım da... Ondan böyleyim biraz..
Bu bilgiler doğru değil.
*

    B. B.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #25 : Haziran 01, 2016, 09:24:55 »
Bana da doğru gelmedi Noyan abi.
*

    C. İ.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #26 : Haziran 01, 2016, 09:49:23 »
Haklısınız beyler. Bilgi doğru değil. Paris anlaşması yazıldığı gibi II. Dünya savaşı sonrası 1945 yılında oldu ise,
M.Kemal Atatürk'ün İsmet İnönü'ye kızması mümkün değil.
Selamlar.
*

    M. A.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #27 : Haziran 01, 2016, 12:03:51 »
Arkadaşlar,
1) I. Dünya Savaşı ve akabinde Kurtuluş Savaşı sonrası Lozan görüşmelerinde 12 adaların alınamamasına kızmıştır Atatürk... (Aynı zamanda Rumelinde, Musul-Kerkük deki kayıplara da çok kızmıştır, hatta İsmet Paşa ile bir süre görüşmemiştir. ismet Paşa ile arasındaki ilk çatlak o zaman patlak vermiştir..)

2) II. Dünya Savaşı sonrası yapılan görüşmelere davet edilen Türkiye, bu görüşmelere katılmama kararı almıştır. Sonrasında İtalya'nın himayesinde bulunan 12 adalar diye tabir edilen adalar gurubu savaş tazminatı olarak Yunanistan'a verilmiştir.

3) Görüşmelere katılıyor olsaydık, belki tüm ada grubunu almak yine hayal olabilirdi fakat o zamanlar bugüne göre daha fazla Türk nüfusunun olduğu bazı adaların alınma şansı olabilirdi.

"Bu bilgiler doğru değil", ya da "bana öyle gelmiyor" gibi kelimeler kırıcı olmakla beraber realiteden uzak yaklaşım gösteriyor. Google amcada her türlü bilgi mevcut, bakılabilir.

Yineliyorum, ataları oralardan zorla göçmüş biri olarak diyorum ki; keşke o acılar yaşanmasaydı... Keşke kaldığımız adalarda kalmaya devam etseydik... Keşke dedelerimiz memleket hasreti çekmiyor olsaydı. Uzaktan konuşmak kadar kolay olmuyor bazen durumlar... Kimse kendi memleketinde yabancı istemez...

Adana keşke Fransızlarda yada İtalyanlarda kalsaydı, Adanalılardan ziyade yabancılar oraya daha iyi bakarlardı denebilir mi hiç?? (Adana ili örnek olarak verilmiştir, başka il de söz konusu olabilir)

Kusura bakmayın bu konularda daha fazla yazmak istemiyorum. Sürç-i lisan ettiysem affola...
« Son Düzenleme: Haziran 01, 2016, 12:08:00 Gönderen: Murat Ayduk »
*

    K. Ö.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #28 : Haziran 01, 2016, 12:17:23 »
Merak edenlere. Geniş bir anlatım. Yararlanılan kaynaklar ile beraber ;

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    S. T.

Ynt: Simi adası 2016 yeni uygulama
« Yanıtla #29 : Haziran 01, 2016, 15:45:42 »
İsmet İnönü Cumhuriyetin kurucu babalarının ''yumuşak karnıdır'' M.Kemal'e 'giydiremiyenler' eleştirmekten korkanlar,zemin oluşturmaya çalışanlar,İnönüden başlar eleştirmeye hemen..Oysa İnönü kadar etkin ve kudretli  bir sürü asker ve sivil şahsiyet vardır kurucular arasında..Algı o kadar sağlam oluşturulmuş ki bugün dahi yapılan-yapılmayan herşeyin müssebibi İ.İnönüdür.