0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    B. B.

TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« : Aralık 09, 2012, 22:57:03 »
 BİR SİGORTA ÖYKÜSÜ
 Arkadaşlar, sevgili denizci dostlar,
 Teknelerimizin önemli bir gideri olan ve karşılığında da  güvencesi olması gereken sigorta konusunda yaşadıklarımı sizlere öneri ve uyarılarımla  birlikte özet olarak burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Biraz uzun olmakla birlikte, tekne sigortasıyla işi olan herkese katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Son bir hafta içinde başka bir sitede yazmış olduğum ve yararlı görülerek olumlu tepkiler aldığım bu öyküyü biraz daha genişletilmiş olarak buraya da koymak istedim.
 
2011 yılında Suriye sınırı ve Kıbrıs’a kadar uzanan Akdeniz gezisi dönüşü Alanya Belediye Limanında  şiddetli bir yıldırıma maruz kaldığımı o günlerde burada yazmıştım ve ileriki aşamalarını daha sonra, yazacağımı söylemiştim. Sigorta şirketi bir yıldır sürdürdüğü iyi niyetten uzak, tamamen keyfi, mantık ve yasa dışı olumsuz tavrına son noktayı koymuş olduğundan sizlere verdiğim sözü şimdi yerine getirebiliyorum.
 
Çok fazla ayrıntıya girmeden, sebep – uyarı - öneri şeklinde aktarıyorum:
 
Öncelikle kesinlikle bilinmesi gerekir ki, Türk Sigorta Kanunu iyi niyet esasına dayalıdır. Kanunda bu konuya ilişkin birçok madde vardır. Bu maddeler her iki tarafı da bağladığı halde, ülkemiz sigortacılarının pek çoğu bu maddeleri sadece sigortalının iyi niyeti olarak yorumlar, kendi iyi niyetini göz ardı eder ve işlemlerini buna göre yapar.
 
Sonuç olarak sigortacıların önerdiği gibi siz bu konudaki her seminere katılıp poliçe profesörlüğü belgesi de alsanız, poliçenizin her yerine kırk düğüm atsanız bile sigortacı iyi niyeti bir kenara bıraktığı sürece hiçbir olumlu sonuca ulaşamazsınız. Mahkeme ya da tahkim komisyonuna dosya hazırlamakla uğraşır, sinirlerinizi yıpratırsınız. Her şey iyi bir poliçe hazırlanmasına bağlı olsaydı kanundaki iyi niyet maddelerine gerek kalırmıydı?. Ayrıca, poliçe bu kadar önemli ise acentaların görevi nedir? Ödediğiniz primlerin bir kısmı neden onlara gider, önünüze açık kapıları olan bir poliçe koysun diye mi ? Poliçenizde açık kapılar varsa neden kendileri düzeltmez, yada düzenlemez. Kanundaki iyi niyet hükümleri bu amaçla koyulmamışmıdır..?
 
Siz sigorta şirketi tarafından mağduriyete uğratıldıktan sonra, acentanın çıkıp size sorsaydın söylerdim, ya da seminerlere katılsaydın öğrenirdin demeye hakkı varmıdır..? Aslında kendilerine soracak tek bir soru vardır. O da, hangi maddelerde açık kapı vardır ? Yani hangi maddeler beni ezip geçer. Ki bu soru da anlamsızdır,zira varsa o tür maddeler baştan temizlesinler.
 
Kaldı ki, ben poliçe düzenleme aşamasında günlerimi bu işe verdim, poliçe teklifini didik didik inceledim, acentaya onlarca soru ilettim. Hepsine ait iletiler bilgisayarımda mevcut. Peki sonuç ne ? Sıfır. Koca bir sıfır. Dedektif olup, hayatınızı buna vakfetseniz de fayda yok. Zira, onca emek harcadıktan sonra kabul edip onayladığınız poliçe yerine, bir maddesi değiştirilmiş başka bir poliçenin işleme koyulacağını rüyanızda görseniz inanmazsınız.
 
Size iletilen teklifte, tekne değeri olarak sigorta şirketinin kendi yaptırdığı ekspertiz sonucunun dikkate alınacağı belirtilmekteyken, hasardan sonra bir bakarsınız işleme koyulan poliçede bu madde değiştirilmiş, poliçede yazılı tekne değerinin mutabakatsız olduğu eklenmiş. Yani, teklif başka,poliçe başka..! Bunun anlamı şudur : Seni elimde istediğim gibi oynatırım..!
 
Yani, tekne batarsa bu değeri düşürürüm Aşkın sigorta uygularım,  teknene değerine  örneğin 100 yerine 50 derim (dedirtirim) ve yarım ödeme yaparım., yok eğer orta büyüklükte bir hasar olmuşsa bu değeri yükseltir, eksik sigorta uygularım, yükselttiğim oranda yine eksik ödeme yaparım.
 
Türk sigorta şirketlerinin pek çoğunun uzmanlık alanı bu. En azından benimki, ve şikayet sitelerinde gördüğüm çoğu böyle. Hadi başa çıkın bakalım..! İyi niyet olmadıktan sonra hiçbir şey yapamazsınız.
 
Tekne sigortasında karşılaşılan en önemli sorun sanıldığı gibi muafiyet vs değil. Zira muafiyet oranı poliçede açık, net şekilde yazılıfır ve bunu bilerek poliçeyi onaylarsınız.
 
Ancak, poliçede yazmayan, hatta özellikle yazılmayıp, acentanız tarafından da uyarılmadığımız bir konu var ki, sigorta şirketleri büyük hasarlarda derhal bu silahı kullanmakta. İkinci silahları ise eksper tayini. Aşağıda bunu da açıklayacağım.
 
Hiç önermiyorum ama, yine de Türkiye’deki bir sigorta şirketini seçecekseniz sevgili denzici dostlar, siz siz olun:
 
UYARI 1: Teknenizin değerini sigorta şirketinin tayin ettiği eksper bile belirlemiş olsa bunu noterden tasdik ettirin ve poliçeye MUTABAKATLI değer budur şeklinde yazdırın. Yazdırın ki orta büyüklükteki bir hasarda şirketin oyuncağı haline düşmeyin.  En azından, bari bir konuda kendinizi sağlama alın.
 
Aksi halde, diyelim, tutarı 30,000-50,000 TL nin altında olmayan bir hasarla karşılaştınız. İşte şimdi yandınız..! Hiç hasar olmayacak diye sigorta yaptirmamışmıydınız siz..
 
Degerleri tahmini söylüyorum, zira her Türk sigorta şirketinin ağlama ve silahlanma noktası farklıdır. Diyelim bu hasarın nedeni, hiç bir sigorta şirketinin itiraz edemeyeceği türden olduğu icin bu noktada sorunla karşılaşmadınız. Ancak, sigorta şirketi hasar tutarına şöyle bir bakar, aklından bir de o yılki kar zarar blançosunu geçirir ve hemen tayin ettiği, o şirketten para kazanan eksperine talimat verir.
 
“Bu teknenin değerini yükseltelim” der.
 
Eksper hicbir gerekçe, ya da belge gösteremeden (ki hiçbir somut belge bulamaz) teknenizin poliçede yazan değerini mesela %25 oranında artırır.
 
Işte bu, size toplam hasar bedelinin %25 eksiği ödenecek demektir. Böylece, ezberleyemediğiniz Türk Ticaret kanunu, Sigorta kanunu vs de yazdığı söylenen “eksIk sigorta” nın ne olduğunu öğrenmiş olursunuz.
 
Ekspere sorarsınız, “yahu arkadaş, sen teknenin resmi satış belgesinde euro olarak  yazılı değerini de sollayip geçtin, o kadar ediyorsa al sana satayım” dersiniz. Hayır der.
 
“Hem bu tekneye daha 1.5 yıl önce sigorta şirketinin tayin ettiği eksper, tekne üstünde saatlerce çalışıp teçhizat dökümünü da yaparak bir değer belirledi ve poliçe o değerin de üstünde bir değerle yapıldı. Sen bakmadın bile…” dersiniz.
 
“Ben bilmem, git sigorta şirketi ile konuş, onlar isterse eksIk sigortayı (yani keyfi değer artışını) kaldırırım” der. Böylece eksperlerin doğrulara göremi, yoksa talimatlarla mı hareket ettiğini de öğrenmiş olursunuz.
 
“Böyle bir değeri neye göre belirledin? Benim teknenin aynısına ait internetteki bir satış ilanı işte şu” dersiniz, 
 
Hayatında muhtemelen salkım saçak günlük gezi tekneleri dışında hiçbir yelkenli tekneye ayak basmamış eksperiniz, internette rastgele bulup print ettiği vapur ile sandal kadar farklı bir ketch teknenin resmini ve fiyatını belge olarak şirkete verir ve size de,
 
“Zaten, teknelerin değeri her insana göre değişir. Biri cok sever 1000 der, diğeri sevmez ayni tekneye 100 diyebilir. İncelemeye ne gerek var” der.
 
Peki bunu söyleyebilmesi için mi şirket eksper tayin eder diye düşünüp tümden strese girersiniz.
 
Bu kısaltılmış öyküden ortaya çıkan sonuca gore önerilerim şunlar:
 
UYARI 2: .Türkiye’nin, diğer pek çok konuda olduğu gibi sigortacılıkta da cağın gerisinde olduğunu bilerek mümkün olduğunca Avrupa’da yerleşik sigorta şirketlerine yönelmek.
 
UYARI 3: Marinalara kabul icin zorunlu diye düşünüyorsanız, marinaların istediği sadece 3. şahıs sigortasını yaptırmak. Belçikada sadece 35 Euro ya 1,000,000  Euro bedelli 3. şahıs sigortasını yapmakta olan bir şirket olduğunu duydum. Özel adresimden soranlara bunun da adını verebilirim.
 
UYARI 4: Avrupa’da sadece tekne sigortası yapan ve tamamen güven ve karşılıklı gerçek iyi niyete dayalı çalışan sigorta şirketleri var. Örneğin, özellikle yabancı bayraklı  tekneler ve çok sayıda Türk tekneleri Almanya’da yerleşik sadece tekne sigortası yapan çoğumuzun bildiği bu şirkete sigorta yaptırmakta. Primi çok az daha yüksek de olsa her boyuttaki hasarınızın cepten harcamadan tümüyle karşılanmasını istiyorsak o şirkete başvurmak, yoksa kendi hasarlarınız için hiç sigorta yaptırmamak.
 
İnanılması güç bir olay dinledim o şirketin yabancı bir sigortalısından. Akdenizde motoru piston saran 14 metrelik bir yelkenli tekneye helikopterle yeni, sıfır motor indirip, bir gün içinde yerine montajını tamamlatıp yoluna devam etmesini düşünebiliyormusunuz… Eski motorun tahliyesi de dahil. Sorgusuz sualsiz.
 
Keşke Türkiye’ deki Sigorta şirketlerinden bari biri, primini yükseltip, böyle bir hizmet sunabilse.
 
Türkiyede yerleşik Sigorta şirketlerinin hepsini aynı kefeye koyup suçlamak istemiyorum ama aldıkları bu düşük primlerle dürüst çalışabilmelerinin de mümkün olamayacağını düşünüyorum. Bunda bizim suçumuz yok tabiî ki.
 
Türk şirketleri içinde primi biraz yüksek olduğu için ehveni şer olarak bilinen biri daha önce benim de sigortacımdı. Bir motor arızası nedeniyle teknenin en yakın limana çekilmesi için ödediğim bin TL yi belgesiz, sorgusuz, ekspersiz, muafiyetsiz karşıladı. Daha önce de yazdığım gibi küçük meblağlarda genelde sorun yok. Bunu onlar için bir reklam gideri gibi memnuniyet yaratma şeklinde düşünmek mümkün. Türk şirketi ve acentasının kalitesi büyük tutarlı hasarlarda ortaya çıkıyor. Bu deneyimi yaşayan birçok kişiden duyumlarım da hep aynı yönde.
 
Bu noktada muhatabınızın Türk olması sizi daha fazla üzmekten başka bir işe de yaramıyor. Ayrıca, o yabancı sigorta şirketine yazacağınız bir hasar duyurusundan öte başka bir muhabbete, içli dışlı olmaya neden ihtiyacınız olsun ya da olmalı ki..!
 
Öykülerini yabancı denizcilerden dinlediğim birkaç Avrupa kökenli şirket aynen bu şekilde çalışıyor. Bunlar her şeyden önce, Türkiye’de denizcilikten gelme tekne uzamanı, prestijli mevcut birkaç eksperden birini görevlendiriyor. Muhatabınız Türk eksper oluyor. Bu eksper tekne ile ilgili her şeyi iyi bildiği için öncelikle sizi potansiyel bir yalancı olarak görmeye gerek duymuyor. Kendinden emin olduğu için sizden kaçmıyor. Ne yazık ki, bu eksperleri Türkiye’deki çoğu sigorta şirketi sevmiyor. Zaten bu bilgili ve dürüst eksperler genellikle yabancı şirketlerden para kazanıyor, o şirketlerin prestijini artırıyor.
 
Türkiye’de şubesi, ya da ortaklığı olan çok sayıdaki sigorta şirketinin de Türkiye’de kendi memleketlerindeki gibi çalıştıklarını düşünmeyelim hemen. Zira, Türkiye’ye gelince maskeyi hemen değiştirenleri, Türkiye’ye uyum sağlayanları ben okuyorum, biliyorum.. Örneğin bunlardan birinin gazabına uğrayanlardan biri de benim. Hasarın önemli bir bölümünü kendim karşıladım.
 
Sonuçta, sigorta şirketi ve acenta muhatabımın Türk olması bir avantaj değil, tamamen dezavantaj olarak karşıma çıkmıştır.
 
Amacım tabi ki burada bir polemik yaratmak değil. Bu nedenle olumlu yada olumsuz hiçbir şirket ya da kişi adı vermiyorum. Kısa öyküsünü yazdığım bu olayın kahramanı coğu kişinin bildiği, bu dudak uçuklatan sigorta sirketinin adini merak eden olursa, dayanışma adına özelden bilgi verebilirim.Amacım, bugün bana, yarın size kaygısı ile diğer denizci arkadaşlarımı bilgilendirerek biraz olsun katkı sağlamak. Doğal olarak, yanlış ve haksız uygulama yapan şirketleri burası kapalı bir grup olduğu halde isim vermeden eleştirmek.Zaten bu nedenle ben bu konuda 1 yıldır mücadele ettim o sigorta şirketi ile. Tek amacım yaptıkları haksızlıkları kabul ettirmek ve kendilerine güvenmeyi sürdüren diğer denizci dostların da mağdur edilmesini önlemek idi. Ama maalesef başaramadım. Ancak şimdi tahkim kuruluna başvurup bari kendi kayıplarımı kısmen de olsa telafi noktasına geldim.Yaşadığım kötü sigorta deneyimi doğrultusunda sizleri bilgilendirme ya da hatırlatma yapmayı sürdürüyorum:
 
UYARI 5:  Acentanız tarafından size email olarak iletilen poliçeye kesinlikle itibar etmeyin. Asıl poliçenin değiştirilerek hazırlanabileceğini, acentanızın bile bunun farkına varamayabileceğini, ya da bilipte bilmezden geleceğini düşünerek poliçenin aslını görüp okumadan hemen kabul edip ödeme yapmayın. (Burası Türkiye,şeklinde bir eklenti yapmama da izin verin)

Benim poliçede eksik sigorta uygulamasına neden olan 15. madde de yaptıkları tek taraflı değişikliği ancak hasardan sonra gördüm. Yani, teklif başka… Poliçe başka..

UYARI 6: Bu tür şirketlere karşı, hem sizin hem acentanızın cin gibi olması gerekir. Bu enerjiniz varsa…

Eksik sigorta uygulanacağına acentam hiç ihtimal vermiyordu ve bu nedenle oldukça çaba sarfetti. Sonunda düzeltildi ama pek işe yaramadı, zira şirket, bu sefer “Bak, fazladan eksik sigortanı ödedik, KDV isteme artık. KDV ödersek, eksik sigortayı tekrar uygularız, sen zararlı çıkarsın” dedi. Sadece demedi, aynen bu şekilde yazıyla da bildirdi. Yani, kırk satır ya da kırk katır meselesi…

UYARI 7: KDV yasa gereği ödenmek zorundadır. Bazı (Türk) sigorta şirketlerinin sigortalıyı bu talepten vazgeçirmeye çalıştığını okuyorum.

Eksperler kağıt üstünde bağımsızdır ama Türkiye’de parasını kim veriyorsa,ilerde kimden iş gelecekse ona hizmet ediyor. Elbette hepsi aynı değildir büyük olasılıkla. Vicdan acısı duyanlar da vardır aralarında. 40 yıldır (ve halen), bunun kat kat üstünde prim ödemiş ve ödemekte olan 62 yaşında gedikli bir sigortalı olarak ben Türkiye’deki sigortacılık ve eksperlik kurumlarının bu kadar acımasız olacağına ihtimal vermemiştim.

UYARI 8: Siz siz olun eksperin parasını kendiniz ödeyin ve en uygun eksperi kendiniz tayin edin. Bu şekilde, en azından oto eksperi değil tekne malzemelerini bilen birisi olur eksperiniz. Kendine güvendiği için sürekli sizden kaçma gereği duymaz. Benimki gibi önüne gelene, “ya, tutya ne demek, ne işe yarar, SSB de ne olaki” gibi sorular sormaz. Sizi de potansiyel yalancı gibi görmez. Hatta bunu resmi bir belge olan raporuna bile yazma cüretini göstermez. Tekne Eksperiyim diyenlerin, her şeyden önce teknelerin karada değil, suda gittiğini bilmelerinde büyük yarar vardır. Aksi halde, otomobiller gibi çekersin yol kenarı bir tamirhaneye, orada yaptırırsın, yapılana ve tamircinin parası ödenene kadar da park parası vermeden orada bekletirsin şeklinde düşünmesine engel olamazsınız. Tekne eksperlerinin öğrenmesi gereken ikinci şey marinanın ne olduğudur. Marinadaki işler bitene ve bağlama-kara park ücreti de ödenene kadar tekneler marinada bekler ve her ay yaklaşık 2 ev kirası kadar ücret yazar. Hasardan 3 ay sonra asıl ödeme yapılmasını müteakip onarımların bitirilmesiyle beraber geçen toplam dört aylık marina giderinin sadece 1 ayının ödenmesini münasip görmüştür benim Anadolu eksperim, Sigorta şirketi de bu duruma karşı “hop 1 dakika” diyeceğine şapkayı tavana atmıştır. Eh, ne de olsa 5,000TL kadarını daha sigortalısına ödeterek “kar etmiştir”.


Marinalarda verilen hizmetler KDV den muaftır. Güzel Türkiye’min eksperi daha bunu bile öğrenme gereği duymamıştır ve içinde KDV bulunmayan tutarlardan da kdv adıyla eksiltme yapılarak tarafıma ödeme yapılmıştır.

Hazine Müsteşarlığı bu tür insanlara nasıl belge verir, yaptığınız yazılı şikayete neden duyarsız kalır hiç bilinmez.

UYARI 9: Yine tekrar ediyorum. Kendi hasarlarınız için de mutlaka sigorta yaptırmak istiyorsanız yabancı şirketlere baş vurun. (Bu konuda sizlere isim verebilirim.) Böylece Türkiye’de yerleşik, çok düşük primle çalışan sigorta şirketlerinin kendilerine biraz çeki düzen vermelerini sağlayalım.

Benimki gibi kökü dışarıda Türk ortaklı şirketler, hasarlı ve onarılması mümkün değil raporu verilen cihazları da yüksek bir bedelle size satar. Hayır, istemiyorum desenizde nafile, zira para onun elinde, derhal ödeyeceği hesaptan düşer.

Yine benimki gibi şirketler, teknik servis raporu ile herhangi bir teklifin farkını bilmezden gelirler. Hasar gören cihazları tek tek inceleyerek verilen teknik servis raporuna ters düşen daha düşük özellikli cihazlara göre verilmiş bir teklifi esas kabul edip buradan da kar etmek, belki de zarar düşürmek isterler. Hem de teknik servis raporundaki fiyatları, başka teklifler de alarak şirketin yararına %25 aşağı düşürttüğüm halde.  Acentam bilir. sigortaya fazla yük olmasın diye, yıldırım sonrasında yanan cihazları onarmaya yeltendiğim halde.. Arkadaşlar uyarana kadar sigorta aklıma bile gelmedi. Belki de olayın şokundan. Beklide alışkanlık olarak, sigorta şirketlerini sadece prim adı altında para ödenen yerler olarak bildiğimizden. Şimdi bir de şirketin yaptığını görün ve güven duyun. Yine, şirketi korumak adına, şirketin ödemekten kaçtığı 20,000 TL nin üstündeki kalan alacağımı 14,000 civarına düşürdüm, sırf konu kapansın diye. Ancak, bunu bile anlamak istemediler ve şimdi çok daha fazla ödeyecekler.

UYARI 10: Hasar gören malzemeler yerine daha düşük özellikli de olsa yenisi verildiği için %10 ile %30 arasında değişen eksik ödeme yapıldı. Mevcutlar içinde zaten yeni olanlar dışında yapılan bu kesintiler normaldir.

Sigortacınız Türkiye’de yerleşik bir şirket ise siz siz olun tutarı biraz yüksek olan hasara maruz kalmayın. Deneyimli kaptansınızdır. 10 sertlikte bir havada bile teknenizi korursunuz, fakat bu yetmiyor işte. Yıldırım gibi afetler için yapabileceğimiz tek şey ellerimizi yukarı açmak.

Denizci olmanın güçlüğü keşke sadece fırtınalar ve dev dalgalarla baş etmek olsa. Bunlar gerçek denizci olmanın parçasıdır zaten.

Deniz sevdalısı bir ustamızın söylediği gibi doğa koşullarının hiçbirisi karadaki kara ceketliler kadar insanın canını acıtmıyorki.

İnanın bana, doktora için sarfedilen çaba, orta büyüklükte bir hasardan sonra sigortacılara karşı vereceğiniz mücadelenin yanında çok az kalır. Bunun ikisinde de deneyimim oldu. Biliyorum.

Ben, denize gönül vermiş, denizde yaşamayı seçmiş, engin mavilerde özgürlüğe yelken açmış birimiyim ? Yoksa, karadaki kara ceketlilere karşı bir savaşcımıyım. Şimdi bunun yanıtını aramaktayım.

Düzenlenen sigorta seminerlerine katkısı olanların eline sağlık, ancak, Sakın ola unutmayalım;

Binlerce sigorta seminerine katılıp, poliçenizin kırk yerine kırk düğüm atma konusunda kimse elinize su dökemese bile, nafile, niyeti kötü, az ödemeye endekslenmiş bir sigortacının ve/veya tekneyi otomobil ile aynı sanan, hiçbir tekne malzemesinin adını dahi duymamış, marinalardan bi-haber anadolu eksperinin elinden kurtulamazsınız..

Dört başı mamur bir poliçe (ki yok böyle bir şey) sizi ancak mahkeme önünde kısmen haklı kılar. Zaman ve sabrınız varsa bu da önemli tabi. Buyurun…

Fakat, karar vermek lazım; Siz deniz sevdalısı, en azından emeklilik sonrası doya doya denizi yaşamak isteyen birimisiniz, yoksa zamanını mahkeme kapılarında hak aramayla geçirecek bir hak savaşcısımı?

Yaşadığım bu kötü sigorta öyküsünün tüm ayrıntılarını benden dinleyen denizci dostlardan, sigortacı tanıdıklardan aldığım son derece doğru yorumların özeti şu :

Şöyle söylüyorlar :

“O sigorta şirketinin sana uyguladığı haksızlığın nedeni poliçedeki eksikler falan değil, tamamen kötü niyet"

Hadi bakalım, siz şimdi poliçe profesörü olun...

Sigorta kanununun temeli, iyi niyet ve dürüstlük. Siz sigortacınızın kafasını değiştiremedikten sonra ne yararı var bu profluğun?

Dünya üzerinde pek çok sayıda iyilerin de var olduğunu düşünerek, Deniz ve yelken sevgisiyle kalın.

Sağlıklı ve kazasız seyirler dilerim hepinize.

Barış Beyhan
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 
S/Y Hummingbird

 


*

    V. P.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #1 : Aralık 09, 2012, 23:16:55 »

Öncelikle geçmiş olsun.

Tam olarak mağduriyetiniz nedir... Yani başınızdan geçeni anlatırsanız bizede tecrübe olur sanırım.
« Son Düzenleme: Aralık 09, 2012, 23:17:40 Gönderen: Vural Perk »


*

    M. T.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #2 : Aralık 09, 2012, 23:37:43 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    B. B.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #3 : Aralık 10, 2012, 00:37:00 »
Bir yıl kadar önce yaşadığım yıldırım olayından sonra bir yandan teknik yaraları sarmak, diğer taraftanda sigorta şirketi ile mücadele etmekle geçen zaman içinde burada aranıza katılma fırsatı bulamadım.
Asıl mağduriyetim sigorta şirketinin verdiği üzüntü. Türkiyedeki, başı boş ve keyfi şekilde yürüyen sigortacılık sistemi. Bu gün benim,yarın sizlerin de başına gelebilecek yasa dışı kötü niyetli sigorta uygulamaları. O sigorta öyküsünü de bu amaçla yazdım. Yararlı olacağını düşündüğüm uyarılar yaptım. İşin maddi yanı ikinci planda, zira o kısmını artık yasal yollardan halledebileceğimi düşünüyorum.
Sağlıklı ve kazasız seyirler dilerim hepinize.


*

    N. B.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #4 : Aralık 10, 2012, 00:55:13 »
Geçmiş olsun korsanım.
 
Sigorta şirketi teknenizin değerini yükseltince ne oluyor ben tam anlamadım.

*

    H. Z.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #5 : Aralık 10, 2012, 01:08:26 »
Barış bey merhabalar,

Öncelikle geçmiş olsun, haklı ya da haksızlığınızdan öte yazım tarzınız malesef çok üzücü. Sebebi; Türkiye'de ki sigorta sistemine ithamlar, suçlamalar dolu. Hiç bir meslek gurubuna bu şekilde ithamda bulunmak, "biz beceremeyiz, ecnebiler bilir" tarzında yaklaşmanız, poliçeleri değiştiriyorlar, bize yutturuyorlar yaklaşımları yakışık almamış. Bizim doktorumuz, mühendisimiz, inşaatçımız, diş hekimimiz, kaptanımız hiç bir milletten geri değil. Mesleğinizin mühendislik olduğunu gördüm. Her kim çıkıp kafasına yatmadığında sizin mesleğinizle ilgili bu tarz ithamlarda bulunsa muhtemelen "beğenmiyorsan git o memlekette yaşa o zaman" derdiniz. Keşke bu mektubu yazarken hayran olduğunuz ecnebilerin yazmayacağı gibi "aman öyle etmeyin ben yandım, böylesi kötü, bunlar üç kağıtçı" gibi benzetmeler kullanmasaydınız.

İşimize gelince şarklı, gelmeyince evropalı oluruz...

Lütfen mesajınızı bir de bu açıdan değerlendiriniz.

Size sunulan teklifte
 
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Kaldı ki, ben poliçe düzenleme aşamasında günlerimi bu işe verdim, poliçe teklifini didik didik inceledim, 


demişsiniz ve;

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Size iletilen teklifte, tekne değeri olarak sigorta şirketinin kendi yaptırdığı ekspertiz sonucunun dikkate alınacağı belirtilmekteyken, hasardan sonra bir bakarsınız işleme koyulan poliçede bu madde değiştirilmiş, poliçede yazılı tekne değerinin mutabakatsız olduğu eklenmiş. Yani, teklif başka,poliçe başka..! Bunun anlamı şudur : Seni elimde istediğim gibi oynatırım..!
Peki; madem günlerce teklifi incelediniz, onlarca soru sordunuz ve teklifte ekspertiz yapılacağı yazıyordu o zaman neden mutabakatsız, ekspertizsiz kabul ettiniz poliçeyi? Ayrıca; size verilen poliçe hasar anında elinizden zorla alındı da şirket tarafından değiştirildi mi?

Eksperleri suçlamışsınız. Taraflı diye ve diyorsunuz ki parayı aldıkları şirketin işine yarar şekilde değiştirirler hasarı. Sonra da diyorsunuz ki "eksper paraını siz ödeyin, şirkete ödetmeyin" Yabi bu şekilde eksper size mi çalışacak? Sizin lehinize mi kalem oynatacak? Lütfen eksperlik müessesesini bu şekilde kirletmeyiniz. Bu tarafsız olan bağımsız çalışan eksperlere açık bir hakarettir.

Nedense memnun olduğumuzu yazmaz hep bir şekilde kafamıza yatmayanı yazarız. Hep suçlamış durmuşsunuz. Nereden bilelim haklı olduğunuzu veya sigorta şirketinin haksız olduğunu? Ya da sizin haklı sigorta şirketinin haksız olduğunu?   Bu tarzla size hak verilmesini mi istediniz, bilemiyorum ama kimse hakim, savcı, karar merci değil. Devletin mahkemeleri ve Sigorta Tahkim Kurulu var. Buralara başvurup sonucu bizimle paylaşınız. Yanlış hesap varsa Bağdattan döner.

Aksi taktirde yazdıklarınız ve yukarıda kendinizle çelişen bazı söylemleriniz "intderinedim var, buradan savururum" dan öte gitmez, ciddi karşılanmaz, etik olmaz ve sadece suçlama olarak kalır...

Bu bağlamda geçmiş olsun dileklerimi sunar sonucun hayırlı olmasını temenni ederim.
*

    K. E.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #6 : Aralık 10, 2012, 01:08:36 »
Barış Bey Merhaba,
Öncelikle ben de cümlelerime geçmiş olsun dileklerimle başlamak isterim.
Kısaca kendimi size takdim ederek başlayayım ki yazacaklarımın bir anlamı olsun.
Yaşamımın çok önemlice bir bölümü ülkemizin iki büyük sigorta şirketinde satış temsilcisi,uzman müdür sıfatları ile geçti.Bu görevlerimi ifa ederken eğitim ve insan kaynakları yöneticiliği yaptığım gibi İstanbul Ünv gibi güzide bir kurumda hocalık ta yaptım.Son 10 yıldır ise kendi şirketimde ülkemiz sigorta şirketlerine muhtelif konularda eğitim yapmaktayım.
Bu tanıtımdan sonra ;
1-Yazınızda maalesef hasarın oluş şekli dışında poliçeniz ve diğer detaylara ilişkin bir bilgi görememekteyim,dolayısıyla tarafları inceleme hakkımızı elimizden alarak şahsi ve kesin bir yargıda bulunuyorsunuz ki bu rasyonaliteden uzak ve hissi bir yaklaşım
2-Eksperlik müessesesinin bağımsız olduğunu zikrediyor ama akabinde eksperin parasını siz ödeyin meali ifadede bulunuyorsunuz.Bilmeyen dostlar için belirtmeliyim ki eksperlik müessesesi ve görev tanımları kanunla belirlenmiş olup tamamen bağımsız olarak çalışır ve atanırlar.Acaba teknenize değer biçme noktasında surveyor mu demek istediniz?
3-Bilinmesinde önemlice yarar olduğunu düşündüğüm bir diğer husus ise sigorta şirketlerinin var olma sebebi hasar ödemektir.Ancak bunu yaparken eşitler içerisinde her kesin hakkını ödeyerek doğru hasarı ödemeleri ana prensiptir.Ve bunun dışına çıkarlar ise sigortalılar için bağımsız hakem atama talebinden,hazineye,tahkime pek çok yol vardır.
4-Hasarın küçüğü veya büyüğü de olmaz hasar hasardır ve poliçenizde teminat altına hangi kurallar ile alınmışsa doğru şartlar oluşursa bu ödenir.Bu noktada yegane şikayet konusu olsa olsa hasarın ödenme süresine yönelik olbilir.Ayrıca küçük ve büyük hasara ilişkin kendimden örnek vermek isterim.Bu yıl sağlık sigortam 25.000 Tl ve konut sigortamda üst kat komşumdan gelen pis su sızması için 300 TL hasar ödemiştir.)
5-Yerli veya Yabancı tüm sigorta şirketleri T.C murakabe yasası çerçevesinde ruhsatlanır ve denetlenirler ki ulusal kurumlarımızı yermek ,hafife almak hiç birimize yakışmaz.Zira bu meslek evrensel normlar ile çalışmak zorundadır.( Hiç bir kural olmadığını varsaysak dahi reasürans kurumları izin vermezler)
Kabul ediyorum ki, ülkemizde tüketicinin en az bilgi birikimi olan ve önüne gelen evrakı da okumaksızın imzaladığı sayılı anlaşmalardan biridir sigorta poliçesi.Nitekim sizde cümlelerinizde elektronik ortamda geleni okuduğunuzu  belirtiyorsunuz.Ancak asıl evrakı okumadığınızı da beyan ediyorsunuz.Keşke okusaydınız ki aslında bu iki evrak elinizde ise bu bile başlı başına bir karinedir.
Son olarak başta söylediğimi yineleyeyim,poliçenizi görmedik,hasar raporunu görmedik süreci bilmiyoruz.Tüm bunlara vakıf olabilsek belki çok daha aydınlatıcı ve yardım edici bir şeyler yazabilirdik.
Ama verdiğiniz bilgiler ışığında bir sektöre ve ondan medet umanlara kuşku tohumları ekmeniz sanırım bizler gibi yıllarını bu mesleğe vermiş olan fertleri üzüyor.
Size tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletir,keyif dolu kazasız ve güvenli nice seyirler yapmanızı poseidondan dilerim.
Saygı ve Selametle








*

    V. P.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #7 : Aralık 10, 2012, 10:50:25 »
Sizi kızdıranın ne olduğunu hala anlamadım... Hasarımı  ödemediler... Ödemedilerse neden ödemediler..Eksper nasıl rapor verdi. Esas can alıcı kısım burası ki tarafsız yorum yapabilelim.Konu sigorta sistemi ise ona göre tartışalım...
« Son Düzenleme: Aralık 10, 2012, 10:50:57 Gönderen: Vural Perk »
*

    H. A.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #8 : Aralık 10, 2012, 23:50:22 »
Barış korsana öncelikle ve tekraren geçmiş olsun diyorum. Yazdıklarına ve samimi üslubuna inanıyorum. Haklı veya haksızlığı konusunda birşey diyemem. Günlük hayatımızda benzer sigorta serüvenleri başımızdan geçti veya geçenleri gördük. Barış beyin yazısındaki hata Türk sigorta şirketleri hakkında belki bir dost meclisinde söylenebilecek değerlendirmeleri serzenişleri burada yazmasıdır. Haklı olarak sektörden ekmek yiyen arkadaşlarımızın tepkisini çekmiştir. Sektörün minimal karlarla çalışması neticesinde maalesef benzer uygulamalara şahit olunabilmektedir. Yani farklı şirketler aynı olaylara farklı yaklaşabilmektedir. Genelleme yanlış olur. Benim tecrübelerime göre sigorta işinde ya siz yani sigortalanan , yada acentanız kuvvetli olmalıdır. Örneğin siz fabrikalarınızı vs. binlerce liraya sigorta ettiriyorsanız, bunun yanında küçük kalan ödeme talepleriniz olumlu karşılanır, böyle bir durumunuz yoksa  aynı durumda farklı yorumlarla karşılaşabilirsiniz. Barış beyin durumunda ünlü holdingimizin teknesiyle dünya turu atan sahibi olsaydı, tüm hasarları ödenir ve gazetelerde çarşaf çarafta reklamı yapılırdı . Buda hayatın gerçeklerinin sigortacılk sektörüne yansımasıdır. Sigortacı arkadaşlarım alınmasınlar benzer uygulamalar maalesef her sektörde kısmende olsa vardır. Bir işe yorum giriyorsa her tarafa çekilebilir. Ekspertiz de yarum veya tespit yaptığına göre fazla söze gerek yoktur.
*

    E. Y.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #9 : Aralık 11, 2012, 00:31:46 »

Öncelikle Barış Korsan'a geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Hakan ve Kaan korsanların da belirttiği gibi bilgiler eksik ayrıca olay anladığım kadarı ile yargıya intikal etmiş(ya da edecek), bu nedenle yorum yapamayacağım.
Ancak, eski bir sigortacı olarak görüşlerin bir kısmına katılamıyorum.
Öncelikle bilmenizi isterim ki sigorta sektöründe hasar ödemelerinde "ulaaa!!! bu ne fatura böyle? ödemeyelim anasını satiim!" ya da "simit parası kadar fatura göndermiş, ödeyelim gitsin" mantığı güdülmez.
İki şey esastır. Özel-Genel Şartlar ve iyi niyet.
Yaşadığım, tanık olduğum birkaç örnek vereyim;
Sigorta kapsamı dışı bir rahatsızlığı tesbit edilen bir sigortalımın doktor muayene ücreti ödendi(rahatsızlk ilk kez tesbit edilmişti), tedavi için yazılan ilaç ödenmedi. (ilaç bedeli doktor muayene ücretinin 1/5'i bile değildi.)
Yine bir sigortalım bir trafik kazası sonucu ağır bir şekilde yaralanmıştı. Aklımda yanlış kalmadıysa 17000 TL gibi bir faturası(2000'lerin başlarında) ödenmişti. Aynı sigortalıma yazılan epilepsi(sara) ilacı epilepsinin kapsam dışı olması nedeni ile önce ödenmemiş(ilaç bedeli olsun olsun iki simit parası Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap), epilepsinin kaza sonrası ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunun beyanı üzerine ödenmişti.
Hani o yelkenlisi ile dünya turu yapan işadamı var ya, işte o işadamının oğlunun,sağlık sigortası ile ilgili bir faturasının da reddedildiğini biliyorum. Hem de oğlunun başkanı olduğu holdinge bağlı sigorta şirketi tarafından . Nereden mi biliyorum? Ben o şirketten emekliyim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bir de bilmenizi isterim ki, sigortalı olarak herhangi bir hasar durumunda atanan experin tarafsızlığından ya da bilgisinden şüpheniz varsa experi reddedip yeni exper tayin edilmesini isteme hakkınız vardır.
Beni esas üzen, belge ya da bilgi ile değil, kanaatlerle görüş belirtilmesi ve buna doğruluğu kesinmiş gibi itibar edilmesi.
Tıpkı "askerlikte mantık yoktur, askerliğin başladığı yerde mantık biter" görüşü gibi. Halbuki  askerliğini yapmış biri, bir asker çocuğu olarak bilirim ve inanırım ki askerlikte mantıksız hiçbir şey yoktur. Herşey bir mantık çerçevesindedir ve kabul edilebilir açıklamaları vardır. Açıklarlar açıklamazlar, orası ayrı
*

    V. P.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #10 : Aralık 11, 2012, 01:18:46 »
2009 yılında Çeşme yolunda aracımla takla attım. Araç Volvo XC70 AWD idi. Aracı çektik eksper geldi ve aracı pert raporu ile hurdaya ayırdı. Bir hafta sonra sigorta şirketi aracım için 23.000 TL ödeyeceğini söyledi. Bende onlara bu araca yıllardır 47.000 üzerinden kasko bedeli aldınız ve ona göre prim ödettiniz, benim aracım 23.000 TL ise neden o para üzerinden prim almadınız , ki yarı yarıya düşüyordu primlerim. Kabul etmedim ve aracımın aynısından istedim. Tam bir hafta benimle cingene pazarlığı yaptılar ve 36.000 TL ödemeye razı oldular...


Yaz başında teknenin depodan webasto mazot çıkış hortumu patladı ve tüm tekneye 80 litre mazot aktı. Eksper geldi . Sonra sigorta şirketi aradı ve ödeme yapamayacaklarını söyledi. Neden dedim, teknenin mazot deposunun yeri uygun değilmiş. Orjinali böyle , şirket buraya koymaya uygun görmüş dedik ama dinletemedik. Ödemediler. Eksper bey deponun yerini beğenmemiş.


2007 yılında araçla tekne çekerken kuma saplandım ve zorladım arabayı. Debriyaj vs vs pert oldu. Şak diye tüm masrafı ödediler..


Ben oldum olası anlamamışımdır bu sigorta mevzuatını..



*

    H. Z.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #11 : Aralık 11, 2012, 01:35:58 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Yaz başında teknenin depodan webasto mazot çıkış hortumu patladı ve tüm tekneye 80 litre mazot aktı. Eksper geldi . Sonra sigorta şirketi aradı ve ödeme yapamayacaklarını söyledi. Neden dedim, teknenin mazot deposunun yeri uygun değilmiş. Orjinali böyle , şirket buraya koymaya uygun görmüş dedik ama dinletemedik. Ödemediler. Eksper bey deponun yerini beğenmemiş.

Montaj, malzeme, kullanım hatası yoksa ve orijinalinde bu şekilde ise böyle bir bahane olamaz. Acente ile temas kurun, olmadı, hala vaktiniz varsa Tahkim veya ilgili şirket Tahkim'e üye değilse mahkemeye kesin başvurun.

Araç konusunda ise malesef bu biz sigortacıların da derdi. Araç değer listesi diye bir liste var ve bedelleri onlar belirtliyor. Araç değer listesindeki 50.000TL gözüken araç asında piyasada 40.000TL. Sigorta ederken 50.000TL Araç değer listesinden ediliyor. Hasar anında piyasa araştırmasından ortalama değer tespit ediliyor. Bu aracın Km, kondisyonu üzerinden sonuçlanıyor. Tabi ki senin örnekteki gibi pazarlıklar yaşandığını zaman zaman duyuyoruz ve hoş değil...

Su baskını sonucu 120.000TL hasar ödeyip, hasara patlayarak sebep olan 8TL lik hortumu muaf tutmuşluğu bilirim. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Diğer taraftan hiç ummadığınız bir hasarınız ödenmiş. Yani her sektörde sorunlar vardır. Mühim olan sorunları somut ve tarafsız incelemek.
*

    B. B.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #12 : Aralık 11, 2012, 02:08:58 »
Diline sağlık Hakkı Korsan. Dost meclisinde söylenecekleri burada yazmayla ilgili hatamı kabul ediyorum. Bunu sonradan farkettim. Tek amacım yaşadıklarımın tüm çıplaklığı ile bilinmesi ve bunlara göre yaptığım uyarılar doğrultusunda yazdığım önlemleri almamızı sağlamak idi. Biliyorum, benim yaşadıklarımı yaşayan herkes benim yaptığım gibi yapmaz, sadece çok yakınlarına anlatır.
Bu arada kişisel adresime gelen çok sayıdaki mesajlara verdiğim yanıtlarla bu amacıma daha çok yaklaştığıma inanıyorum.
Bu nedenle ayrıca genelde de yazmaya pek vakit bulamadığım gibi sigortacı dostlarımızın daha fazla üzülmesini ve konunun herkesin önünde karşılıklı tartışmaya dönüşmesini istemiyorum.
Haklı olup olmamak konusunda ise şunları söyleyebilirim : Bunu kanıtlamam gerekmiyor. Tahkim buradaki oylamaya da bakmıyor. Üyelerin beni haklı bulması bana değil kendilerine yarar sağlayacaktır.
Burada yazdıklarımın tümü, onlarca belgeleriyle birlikte Tahkim Komisyon dosyasında yer almaktadır zaten. Bir doktora tezinden daha çok çalıştım buna. Bir yıla yakın hemde. Üyelerimizi yanıltmamın bana ne gibi bir yararı olabilirki. Hem ben bu işin ticareti içinde de değilim. Sadece bu hizmetin bir tüketicisi ve ülkemizde kötü giden konulara son derece duyarlı biriyim. Bu nedenle, bana özel mesajla soranlara  ilgili resmi belgelerin kopyasını bile iletebilirim. Amacım ticaret olsaydı, işi sigortacılık olan arkadaşımız gibi burada, herkese açık yayınlar, daha çok müşteri toplardım sanırım.
Amacı bağcı dövmek değil, üzüm yemek olan deniz dostları yazdıklarımı tekrar okusunlar lütfen.
Özelden gelen mesajların hiç birinde yer almayan "Sizi kızdıranın ne olduğunu hala anlamadım... Hasarımı  ödemediler... Ödemedilerse neden ödemediler.. Eksper nasıl rapor verdi" gibi soruların yanıtları o kadar çok ayrıntısıyla yazılı ki orada. Özellikle de, "eksperin ücretini siz ödeyin ve işi iyi bilen birini tayin edin. En azından, teknelerin suda gittiğini bilen bir eksperiniz olur" dedğim halde, bundan, eksperin bana hizmet etmesini istediğim sonucunu çıkarmamak için lütfen dikkatli okuyun. Bir mal (örneğin tekne donanımı) ya da hizmeti (örneğin sigorta) nerede iyi üretiliyorsa oradan almanın yabancı hayranlığı olup olmadığını globalleşen bir dünya yaşayan sizlerin takdirlerine bırakıyorum.
Dileyenlerin, diğer üzüm yemek isteyenlerin yaptığı gibi tekrar tekrar okumasını ve bana diledikleri soruları sormalarını temenni ediyorum.
Günleriniz deniz ve deniz yaşamı gibi güzel olsun.
Barış Beyhan,
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Not:Dev katamaranı, otelleri ve büyük bir fabrikası benimki ile aynı şirkete sigortalı eski bir dost burada yazdığım öykünün kısa bir özetini dinledikten sonra aynen şöyle dedi. "Single yakaladıklarına demekki böyle yapıyorlar"
Ardından ekledi : "Tekneyle beraber neden birkaç da otel alıvermedin Barışcım.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap "
Bir uyarım da bu olsun imkanı bol sevgili deniz dostlarına.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. Z.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #13 : Aralık 11, 2012, 02:23:15 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Üyelerin beni haklı bulması bana değil kendilerine yarar sağlayacaktır.

Öncelikle yukarıdaki söyleminizden dolayı özgüveninize hayran kaldım. Seçimlerdeki taraftar toplayıcı miting söylemleri gibi olmuş. "Kendim için bişi istiyorsam namert olayım" tarzı    Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

- Sizin kafanızda olanlar üzüm yiyenler, olmayanlar bağcı dövenler?
- Karşı fikirde olan veya sigortacılık mesleği ile uğraşanlar reklamcı - Sizin yazdığınız ise çamur atmak değil

Yukarıda benim ve diğer korsanların sorduğu soruları cevaplamak yerine yine minder dışına kaçmışsınız. Malesef bunları cevaplayana kadar ciddiye alınır bir yönü yok yazınızın.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Dileyenlerin, diğer üzüm yemek isteyenlerin yaptığı gibi tekrar tekrar okumasını ve bana diledikleri soruları sormalarını temenni ediyorum.

E sormuşlar ya zaten ama yorum yapmamışsınız, cevap vermemişsiniz. 6 mesajda size yorum ve soru sorulmuş hatta yukarıda ben deyenilerini sordum ama siz işinize en gelenin bir kısmını seçerek "ben mağdurum" rolünü oynamışsınız...

Hatta bir iki soru daha sorayım,

Sorularım,

- Bir hasar ödemesi almışsınız, hatta sigorta şirketi de eksik sigortayı hasardan sonra mağduriyetinizi engellemek amacıyla sigorta bedelinizi yapmak zorunda olmadığı halde yükseltip hasarınızdan eksik sigorta düşmemiş.  Bu sizin için avantaj olmuş bunu kabul ediyor musunuz?

- Bilmiyoruz belki ama acil işleri halletmeniz için rakkam belirlenene kadar sigorta şirketi tarafından size bir "avans ödemesi" yapıldı mı?

- Marina işlerinde KDV olmaz demişsiniz. Neden olmasın? Bundan kastınız ne? İşçiliği yaptırdığınız kurumdan mı fatura alamadınız?


Aslında yazım taktiğiniz başarılı. Türk milleti mazlumu sever, sorulan sorular işime gelmedi, görmezden geleyim iki demogoji yapıp cevap verip olayı soğutayım taktiği sizin yaptığınız. Suçlamanızı madem yaptınız tamam ama sorulan sorulara cevap verin. Yanlış yer burası kaçak güreşmek için. Malesef buradaki sosyal yapı bu tür taktikler için fazla kültürlü.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap .

?

Karşıt veya farklı fikre saldırmak yerine, fikrinizle ve açıklığınızla cevap vermenizi isterdim doğrusu. Fikirlerle tartışamayacaksak burada işimiz ne? Tekrar geçmiş olsun dileklerimle.


Saygılarımla,
*

    H. A.

Ynt: TEKNE SİGORTASI ve BİR SİGORTA öyküsü
« Yanıtla #14 : Aralık 11, 2012, 10:39:06 »
Yani ne?
Vural Korsanın aracına 26 yerine 36 ödeyince ,pazarlık gücünüze mi bağlı?Hani sigorta şirketleri kuralları belli olan şartlarda ödeme yapıyorlardı.
Sigorta şirketleri öyle sanıldığı gibi sütten çıkmış ak kaşık değiller.
Dişleri keserse 26 ,kesmezse 36.
Kural hangisi.26 mı,36 mı?
Nerede eksper raporları?