0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    C. G.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #15 : Aralık 20, 2015, 13:40:19 »
Alp abi cok tesekkurler bilgilendirme icin, bu kampanya beni asarmis onu iyice anladim.


*

    C. Y. E.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #16 : Mart 20, 2016, 03:20:31 »
Alp Korsan süper bilgiler vermiş ben de işin biraz serbest dalış boyutuna değinerek bazı noktaları açıklayayım.

Serbest Dalış tüplü dalıştan farklı olarak nefes ile yapılan dalışa denir. Bu dalıştaki en önemli iki risk; Sığ Su Bayılması ve Derinlik Sarhoşluğudur.

Sığ Su Bayılması Nedir Kısmını yukarıda bir korsan arkadaşımız alıntı olarak açıklamış fakat ben biraz pratikte açıklama yaparak kafanızdaki teorik bilgiyi pratik olarak canlandırmak istedim. Sığ su bayılması için öncelikle hiperventilasyon dediğimiz şey nedir onu açıklamak gerekli diye düşünüyorum çünkü hiperventilasyon yapılmadığında sığ su bayılması riski %80lere varan oranda azalır.
Hiperventilasyon: Ard arda derin nefesler alınıp verilerek ciğerlerdeki ve hücrelerimizdeki oksijen oranını arttırmamızdır.
E bunun neresi zararlı diyorsanız Şöyle anlatayım Ciğerleriniz ve hücreleriniz oksijene doymuş durumda ve ciğerinizdeki oksijen sürekli olarak hücreler tarafından kullanılıyor ve yerine karbondioksit veriliyor bu durumda ciğerdeki karbondioksit miktarı sizi nefes almanız için uyarmıyor çünkü ciğerlerinizde oksijen oranı hala yüksek fakat öyle bir an geliyor ki sizi uyarmaya başlıyor siz de normal bir uyarı olarak bunu algılıyor ve dikkate almıyorsunuz çünkü henüz daha nefesiniz yeni azalmaya başladı sanıyorsunuz işte bu durumda ciğerinizdeki oksijen bir noktadan sonra yeterli gelmiyor ve beyin ölümü geciktirmek adını yaşamsal faaliyetleri minimuma indirdiği bayılma durumuna sokuyor vücudu. Vücut ise bu durumda nefes almaya çalışıyor ve suyu ciğerlerine doldurmaya başlıyor. Bu olaya Sığ su Bayılması deniyor.

Peki bu derinlik sarhoşluğu nedir?
Derinlik sarhoşluğu ise kısaca gidebileceğinden daha derine gitmek ve sudan çıkamamaktır. Yani ciğerlerinizdeki nefesiniz size ortalama olarak 15 metreye inebileceğiniz nefesi sağlıyorsa ve siz 15 metreyi farketmeyip daha derine diye ısrar ederek 35-40 metreye dalıyorsanız basit matematik der ki sudan çıkamazsınız. buna da derinlik sarhoşluğu denir çünkü hep daha derine inme arzusu vardır tıpkı sarhoş bir insan gibi.

Peki de sevgili Yalın kardeşim sen bize 35- 40 metrelerden bahsediyorsun imkanı nedir bunların?
Sevgili Korsan dostlarım biz serbest dalıcılar karadayken bile haftada 4 gün nefes ve kondisyon 2 gün ise havuz antrenmanı yaparız ki kondisyonumuz bu metrelere inişe izin versin. Ekipmanlarımız farklıdır paletlerimizin palaları her bir vuruşta 1-2 metre arası ilerlememizi sağlar. Kullandığımız ağırlıklar daldığımız derinliğe göre ayarlanır ve böylece dipte bizi rahatsız etmez.

Şimdi gelelim yüzerlik ve ağırlık meselesine; Eğer illa ağırlık kemeri kullanıp dalacağım diyorsanız elbisenizi giydiniz tüm ekipmanınızı kuşandınız (tüpsüz serbest dalış için) ağırlık kemerinizi taktığınızda ve suda dik olarak durduğunuzda su göz hizanıza kadar geliyorsa lütfen ağırlığınızı azaltın çünkü fazla gelmiş demektir. Ağırlık dik durduğunuzda denizi burnunuz ile göz hizanız arasında göreceğiniz kadar olmalıdır fazlası negatif yüzerlik sağlar yani size dipte batırmaya devam eder azı ise pozitif yüzerlik sağlar ve dibe inmek için daha fazla çaba göstermenizi gerektirir.

Serbest dalış ile ilgili sorularınız olursa cevaplamaktan memnun olurum fakat tüplü dalış ile ilgili bir hocamız varken de ukalalık yapmak istemem ki yaptığı kampanya şahsi görüşüm olarak çok aydınlatıcı ve hepimize uygun bir kampanyadır. Benim dalış hakkında en iyi bildiğim şey ise bacakları veya kolları olmayan engelli kardeşlerimiz bile tüplü dalışı çok rahat öğrenebilmekte ve yapabilmektedirler.


*

    Ö. T.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #17 : Mart 20, 2016, 03:24:45 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Alp Korsan süper bilgiler vermiş ben de işin biraz serbest dalış boyutuna değinerek bazı noktaları açıklayayım.

Serbest Dalış tüplü dalıştan farklı olarak nefes ile yapılan dalışa denir. Bu dalıştaki en önemli iki risk; Sığ Su Bayılması ve Derinlik Sarhoşluğudur.

Sığ Su Bayılması Nedir Kısmını yukarıda bir korsan arkadaşımız alıntı olarak açıklamış fakat ben biraz pratikte açıklama yaparak kafanızdaki teorik bilgiyi pratik olarak canlandırmak istedim. Sığ su bayılması için öncelikle hiperventilasyon dediğimiz şey nedir onu açıklamak gerekli diye düşünüyorum çünkü hiperventilasyon yapılmadığında sığ su bayılması riski %80lere varan oranda azalır.
Hiperventilasyon: Ard arda derin nefesler alınıp verilerek ciğerlerdeki ve hücrelerimizdeki oksijen oranını arttırmamızdır.
E bunun neresi zararlı diyorsanız Şöyle anlatayım Ciğerleriniz ve hücreleriniz oksijene doymuş durumda ve ciğerinizdeki oksijen sürekli olarak hücreler tarafından kullanılıyor ve yerine karbondioksit veriliyor bu durumda ciğerdeki karbondioksit miktarı sizi nefes almanız için uyarmıyor çünkü ciğerlerinizde oksijen oranı hala yüksek fakat öyle bir an geliyor ki sizi uyarmaya başlıyor siz de normal bir uyarı olarak bunu algılıyor ve dikkate almıyorsunuz çünkü henüz daha nefesiniz yeni azalmaya başladı sanıyorsunuz işte bu durumda ciğerinizdeki oksijen bir noktadan sonra yeterli gelmiyor ve beyin ölümü geciktirmek adını yaşamsal faaliyetleri minimuma indirdiği bayılma durumuna sokuyor vücudu. Vücut ise bu durumda nefes almaya çalışıyor ve suyu ciğerlerine doldurmaya başlıyor. Bu olaya Sığ su Bayılması deniyor.

Peki bu derinlik sarhoşluğu nedir?
Derinlik sarhoşluğu ise kısaca gidebileceğinden daha derine gitmek ve sudan çıkamamaktır. Yani ciğerlerinizdeki nefesiniz size ortalama olarak 15 metreye inebileceğiniz nefesi sağlıyorsa ve siz 15 metreyi farketmeyip daha derine diye ısrar ederek 35-40 metreye dalıyorsanız basit matematik der ki sudan çıkamazsınız. buna da derinlik sarhoşluğu denir çünkü hep daha derine inme arzusu vardır tıpkı sarhoş bir insan gibi.

Peki de sevgili Yalın kardeşim sen bize 35- 40 metrelerden bahsediyorsun imkanı nedir bunların?
Sevgili Korsan dostlarım biz serbest dalıcılar karadayken bile haftada 4 gün nefes ve kondisyon 2 gün ise havuz antrenmanı yaparız ki kondisyonumuz bu metrelere inişe izin versin. Ekipmanlarımız farklıdır paletlerimizin palaları her bir vuruşta 1-2 metre arası ilerlememizi sağlar. Kullandığımız ağırlıklar daldığımız derinliğe göre ayarlanır ve böylece dipte bizi rahatsız etmez.

Şimdi gelelim yüzerlik ve ağırlık meselesine; Eğer illa ağırlık kemeri kullanıp dalacağım diyorsanız elbisenizi giydiniz tüm ekipmanınızı kuşandınız (tüpsüz serbest dalış için) ağırlık kemerinizi taktığınızda ve suda dik olarak durduğunuzda su göz hizanıza kadar geliyorsa lütfen ağırlığınızı azaltın çünkü fazla gelmiş demektir. Ağırlık dik durduğunuzda denizi burnunuz ile göz hizanız arasında göreceğiniz kadar olmalıdır fazlası negatif yüzerlik sağlar yani size dipte batırmaya devam eder azı ise pozitif yüzerlik sağlar ve dibe inmek için daha fazla çaba göstermenizi gerektirir.

Serbest dalış ile ilgili sorularınız olursa cevaplamaktan memnun olurum fakat tüplü dalış ile ilgili bir hocamız varken de ukalalık yapmak istemem ki yaptığı kampanya şahsi görüşüm olarak çok aydınlatıcı ve hepimize uygun bir kampanyadır. Benim dalış hakkında en iyi bildiğim şey ise bacakları veya kolları olmayan engelli kardeşlerimiz bile tüplü dalışı çok rahat öğrenebilmekte ve yapabilmektedirler.


Çok güzel pratik anlatım. Teşekkürler Yalım korsanım.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    H. D.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #18 : Mart 20, 2016, 10:08:38 »
Cemil  Yalın  Eralp korsanım.
Birkaç sorum var önce şu aşırı nefeslenme -hiperventilasyon- konusu.Bu durma gelmek için kıyıda iken  kaç kere arka arkaya derin nefes almamız gerek? her derin nefes alıştan sonra içimizdeki havayı boşaltmadan önce ne kadar süre ile tutalım ki vücudumuz aşırı nefeslenme durumuna gelmiş olsun?
Sığ su bayılması dediğimiz olay neden daldığımız derinlikte değilde  hep yüzeye 1 metre gibi çok az mesafe kalan adı üstünde SIĞ SU da oluşuyor?

Derinlik Sarhoşluğunda sizinle aynı fikirde değilim.derinde sarhoş olabilmemiz için kanımızda olması gerekenden fazla AZOT erimiş olması gerekir ki bunu sağlayabilmek içinde tüple dalmamız  15 -20 metreden daha derine inmemiz ve bu derinlikte süreli kalmamız gerekir ki tüpten gelen ve solumamız için lazım olan basınçlı havanın içindeki AZOT her nefes alışımızda kanımızda biraz biraz erir ve birikir işte kandaki toplam AZOT miktarı belli bir miktara gelince  etkiler kişiye göre değişebilen bizde sarhoşluk diyebileceğimiz belirtiler meydana gelir.Genellikle daha derinlere gitme isteği oluşur.
Nefesle dalışta içimizde tek bir nefeslik hava olduğu için kanımızda  fazladan eriyecek AZOT  yoktur, haliyle nefesli dalışta DERİNLİK SARHOŞLUĞU veya AZOT-NİTROJEN NARKOZU oluşmaz.


*

    Ç. G.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #19 : Mart 20, 2016, 12:31:58 »
Ne çekiyorsak şu azot gazından çekiyoruz, vurgun ondan, derinlik sarhoşluğu ondan Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Hüseyin korsan, tamamen kulaktan dolma olarak güya çok sık yapılan nefesli dalışlarda ciddi vurgun vakası bile oluşabilir diye duydum ama hiç araştırmadım, en ufak bir sağlam bilgim yok..

Fakat bildiklerim yanlışsa bilenler düzeltsin diye yazmak istiyorum; azot gazının sadece nefes yoluyla vücudumuzdan atılabileceği gibi bir gerçek var. Fazla miktarda ve sık sık alınan nefesle / ardarda yapılan dalışlarda vücudumuza giren azot gazının diğer gazlar gibi basınç altındayken "micro bubbles" denen formda dokularda kalıp kan dolaşımı sayesinde akciğerle ulaştırılıp oradan da atılan nefesle vücudumuzu terkettiği bu gerçeği hatırlarsak, çok tekrarlı nefesli dalışlarda aldığımız fazla azot gazının su yüzeyine her dönüşümüzde tekrar gaz haline geçerek doygunluk miktarını aştığı takdirde sorun çıkartabileceği ihtimalini kabul edesim geliyor...

Biraz karışık ifade ettim galiba, düzeltemedim de Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Yıllardır nefesli dalışla ilgili bu tarz detaylardan uzak kaldım, eminim Cemil Yalın Eralp korsan daha güzel ve aktuel bilgilerle açıklayabilir....

*

    H. D.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #20 : Mart 20, 2016, 12:56:34 »
Ne kadar sık olarak tekrarlı nefesli dalış yaparsak yapalım,her yüzeye çıkışta;  kandaki fazla azotu (oluşmuyor ama) nefes alışverişi ile atıyoruz bundan dolayı nefesli dalışla kanımızda azot birikmesi oluşmaz.
« Son Düzenleme: Mart 20, 2016, 12:57:22 Gönderen: Hüseyin Durmaz »
*

    Ç. G.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #21 : Mart 20, 2016, 13:17:22 »
Sizin mesajınızdan sonra kısa bir araştırma yapmak istedim, bir link paylaşacağım, umarım sorun değildir : Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Teoride böyle bir riskin var olduğuna değinilmiş; yazıda bahsi geçen dalış temposunu benim gerçekleştirmem mümkün değil, yani en azından ben güvendeyim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Mart 20, 2016, 13:18:43 Gönderen: Çetin Güner »
*

    H. T.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #22 : Mart 20, 2016, 13:41:55 »
Hüseyin korsanım, vurgun (dekompresyon hastalığı) alınan nefes miktarıyla değil, derinlik, derinlikte geçirilen süre ve yüzeye çıkış hızı/süresi ile ilgilidir. Dekompresyon uzun uzun anlatılabilecek ve kesinlikle hafife alnmayacak bir risktir. İnternette bolca sağlıklı kaynak bulabilirsiniz.

S/Y Yengeç Tırhandili

*

    C. Y. E.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #23 : Mart 20, 2016, 13:50:20 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Sizin mesajınızdan sonra kısa bir araştırma yapmak istedim, bir link paylaşacağım, umarım sorun değildir : Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Teoride böyle bir riskin var olduğuna değinilmiş; yazıda bahsi geçen dalış temposunu benim gerçekleştirmem mümkün değil, yani en azından ben güvendeyim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Çetin Korsanım ben de linkte yazanları okudum ve oradan şöyle bir alıntıyı getirmem gerekli gündeme azot birikimi için seri dalışlar gereklidir diyor. Benim bahsettiğim duru ise normal olarak yapılan tek dalış ve bu dalışın ardından gelecek normal nefeslenme süresi. Kusura bakmayın bu normal nefeslenme süresi kısmını atlamışım ki bazen insan bildiğini aktarmakta zorlanıyor/unutuyor. Fakat tekrar düzelteyim;

Tek sefer yapılan nefesli dalışta vurgun yenmesi imkansızdır.
*

    Ç. G.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #24 : Mart 20, 2016, 16:57:32 »
En azından "Dalgıç vurgunu yiyene kadar boğulup ölür" diyerek konuyu kapatayım  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. D.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #25 : Mart 20, 2016, 22:33:57 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Hüseyin korsanım, vurgun (dekompresyon hastalığı) alınan nefes miktarıyla değil, derinlik, derinlikte geçirilen süre ve yüzeye çıkış hızı/süresi ile ilgilidir. Dekompresyon uzun uzun anlatılabilecek ve kesinlikle hafife alnmayacak bir risktir. İnternette bolca sağlıklı kaynak bulabilirsiniz.

S/Y Yengeç Tırhandili
Hakan korsanım bu yazı konusu "VURGUN " değil ki.Konu içinde kanımızda eriyen azot gazının yine su altında iken bizde yarattığı etki idi.
Umarım konuyu en baştan okursanız konunun vurgun olmadığı hele hele nefesli dalışta vurgun yeme gibi bir durum olmayacağı belirtildiğini görürsünüz ki dolaylı yoldan suçladığınız gibi Vurgun olgusunu hiç te hafife almadığımı da görürsünüz
*

    H. D.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #26 : Mart 20, 2016, 22:37:33 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Sizin mesajınızdan sonra kısa bir araştırma yapmak istedim, bir link paylaşacağım, umarım sorun değildir : Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Teoride böyle bir riskin var olduğuna değinilmiş; yazıda bahsi geçen dalış temposunu benim gerçekleştirmem mümkün değil, yani en azından ben güvendeyim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Teoride kafamıza her an meteor düşmesi de var,yine teoride yine her an bir aracın üstümüze çıkma ihtimali var,teoride her an kalbimizin durması da var teoriden bol ne var ki?
*

    H. T.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #27 : Mart 20, 2016, 22:59:27 »
Hüseyin korsanım,


Mesajımı 19 ve 20 numaralı mesajlara istinaden yazdım. Bugüne kadar kimseyi direkt ya da dolaylı yoldan suçlamadım. Suçlu olduğunu düşünsem dahi bunu son derece nazikçe ve suçlamadan yaparım. Daha önce de benzer konu tartışıldığında yine mesaj yazmış ve gerekçesini belirtmiştim. Ben bir dalış eğitmeniyim ve mesleğim gereği yanlış ya da eksik gördüğümü düzeltmem gerektiğine inanıyorum. Hepsi bu. Yanlış anlaşıldıysa üzgünüm ama herhangi bir art niyet söz konusu değil mesajımda.
*

    H. D.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #28 : Mart 20, 2016, 23:07:39 »
Hakan korsanım sizi burada yazışmalar kanalı ile uzaktan da olsa tanıyorum galiba yazdığınızdan ben fazlası ile anlam çıkardım sizde beni hoş görün artık.
19 nolu mesajda Azot sarhoşluğundan dem vurulup  Vurgunun çalışma sistematiğine dönülüp arka arkaya nefesli dalışta vurgun olabilir mi sorusu sorulmuştu haliyle cevap olarak olmaz öyle şey demiştim.Herhalde gözünüzden kaçtı.
Önemli olan gönüllerimiz bir olsun.Saygılar
*

    H. T.

Ynt: Ucretsiz Dalis Egitimi
« Yanıtla #29 : Mart 21, 2016, 01:11:58 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Hakan korsanım sizi burada yazışmalar kanalı ile uzaktan da olsa tanıyorum galiba yazdığınızdan ben fazlası ile anlam çıkardım sizde beni hoş görün artık.
19 nolu mesajda Azot sarhoşluğundan dem vurulup  Vurgunun çalışma sistematiğine dönülüp arka arkaya nefesli dalışta vurgun olabilir mi sorusu sorulmuştu haliyle cevap olarak olmaz öyle şey demiştim.Herhalde gözünüzden kaçtı.
Önemli olan gönüllerimiz bir olsun.Saygılar

Sevgiler efenim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap