0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    Z. G.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #15 : Aralık 21, 2019, 08:32:28 »
Otomobilcilerimiz ve diğer 4 teker araç kullananlar mükemmel de motosikletçiler kaldı dert .

Neremiz doğru ki ,son zamanlarda türeyen elektrikli bisikletler de motosiklet sınıfında değerlendiriliyor gibi .

El bisiklet  :

1  plaka yok 
2  ehliyet yok
3 sigorta zorunluluğu yok
4 fenni muayene yok 

Tabi bütün bu eksiklere ceza da yok .


*

    B. O.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #16 : Aralık 21, 2019, 10:06:37 »
Motosiklet ler, trafikte güvenle konumlanacaklari yer iki şeridin orasıdır.
Motosikletle trafikten hee zaman %,10 hızlı olmalıdırlar. Yani sürekli araç geçmeleri gerekir. Bunlar trafikte motosiklet sürmenin en temel kurallarıdır.
Yani kakran dolma kurallar değil eğitimde de verilen kurallarıdır.


*

    Ç. Ş.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #17 : Aralık 21, 2019, 17:55:02 »
Benim anlamadığım şu ki, Tolga bey yazısında sanki motosikletten başlayan bir çalışmanın bütün bir trafik ve bağlantılı sorunları çözecekmiş gibi yaklaşması.

Sanırım motosiklet aşkı Tolga beyin gözünü kör etmiş Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Sanki düzgün araba kullananlar, bisiklet kullananlar, bu sorunları yaşamıyor mu.
Her sürücü iyi veya kötü kendi sürüş stilni yola yansıtıyor. Eğer araç kullanıcıları motosikletlere ve trafiğe daha saygılı olsalar Tolga bey bu yazıya ihtiyaç duyar mıydı.

Ben bisikletli olarak neredeyse tamamen aynı sorunlardan şikayet eder miydim. Kaza sonucu Bisikletli ölümlerini herkes duymuştur.


*

    Ö. T.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #18 : Aralık 22, 2019, 13:08:46 »
Dolmuş dan inerken korkuyorum bir motorsiklet gelip bana vuracak diye.
Önce yolu ve kaldırımı kontrol ediyorum. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    İ. E.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #19 : Aralık 22, 2019, 14:10:19 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Dolmuş dan inerken korkuyorum bir motorsiklet gelip bana vuracak diye.
Önce yolu ve kaldırımı kontrol ediyorum. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Çok doğru özellikle kuryeler ve yemek servisi  yapanlar hiç bir kurala uymuyorlar ve onlara dur diyen hiç bir yetkili makam yok. Öğlen ve akşam yemek saatlerinde Bağdat caddesinde yürür veyahut araba kullanırsanız olayı çok iyi anlarsınız tam bir anarşi sürüyor

*

    Ç. Ş.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #20 : Aralık 22, 2019, 14:41:31 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Dolmuş dan inerken korkuyorum bir motorsiklet gelip bana vuracak diye.
Önce yolu ve kaldırımı kontrol ediyorum. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Çok doğru özellikle kuryeler ve yemek servisi  yapanlar hiç bir kurala uymuyorlar ve onlara dur diyen hiç bir yetkili makam yok. Öğlen ve akşam yemek saatlerinde Bağdat caddesinde yürür veyahut araba kullanırsanız olayı çok iyi anlarsınız tam bir anarşi sürüyor

İlker korsanım, asıl üzücü olan, en yapıcı eleştirilere bile gelen cevap hep aynı; naapalım ekmek parası!!!

Yani şu memlekette gariban kültürü, ne kadar yerleşmiş ve her taşın altından çıkıyor ya anlamak mümkün değil.
Taksicilere sorsan, abi ekmek parası, minibüsçüler aynen, sanki hiç bir sorun a çare yok ne yapalım garibanız...
*

    İ. E.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #21 : Aralık 22, 2019, 15:46:43 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Dolmuş dan inerken korkuyorum bir motorsiklet gelip bana vuracak diye.
Önce yolu ve kaldırımı kontrol ediyorum. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Çok doğru özellikle kuryeler ve yemek servisi  yapanlar hiç bir kurala uymuyorlar ve onlara dur diyen hiç bir yetkili makam yok. Öğlen ve akşam yemek saatlerinde Bağdat caddesinde yürür veyahut araba kullanırsanız olayı çok iyi anlarsınız tam bir anarşi sürüyor

İlker korsanım, asıl üzücü olan, en yapıcı eleştirilere bile gelen cevap hep aynı; naapalım ekmek parası!!!

Yani şu memlekette gariban kültürü, ne kadar yerleşmiş ve her taşın altından çıkıyor ya anlamak mümkün değil.
Taksicilere sorsan, abi ekmek parası, minibüsçüler aynen, sanki hiç bir sorun a çare yok ne yapalım garibanız...
Haklısın Çetin korsanım millet bir ekmek parası tutturmuş gidiyor.Tabiki ekmek parası çok önemli ve ekmek parası için çalmadan çırpmadan çalışıp kazanmakta çok kutsal. Ancak her türlü herzeyi yiyip insanların hayatını tehlikeye atarcasına nizam ve kural tanımadan yapılan işlere ekmek parası bahanesi bulmak ancak Türkiyede olur. Gidin bakın Avrupa'ya o şekilde motor kullanın sonrada ekmek parası deyin kimse sallarmı acaba. Adamın hemen yakasına yapışırlar
*

    T. D.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #22 : Aralık 22, 2019, 18:43:22 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Motosiklet ler, trafikte güvenle konumlanacaklari yer iki şeridin orasıdır.
Motosikletle trafikten hee zaman %,10 hızlı olmalıdırlar. Yani sürekli araç geçmeleri gerekir. Bunlar trafikte motosiklet sürmenin en temel kurallarıdır.
Yani kakran dolma kurallar değil eğitimde de verilen kurallarıdır.

Birol bey sanırım sizde benim gibi motorsiklet konusunda eskilerdensiniz. Söyledikleriniz aslında en bilindik kurallar ama bunu kullanıcılar bilir ve anlar.
Ama sorun başka şimdilerde motorsiklet olayı yoldan çıktı. Çoluk,çocuk motor üstünde.
Pideciler,fastfood'cular çoluk çocuğa servis çektiriyor. Onlar genç ve para pul ikinci planda motorsiklet kullanmak uğruna bedava çalışacak çok tip var.
Eskiden bu işin bir adabı vardı. Evet otobana çıktığımızda kural tanımazdık,trafik polisleri ile kovalamaca yaşardık,tek teker gitmek uğruna kolumuzu kırardık ama şehiriçi ve yaya bölgelerinde saygılıydık. Şimdi görüyorumki motorcular kaldırımda,ters şeritte mahalle arasında tam gaz gider hale geldi. Ama trafiğimizin tek sorunu bu değil tabiki. Kalın sağlıcakla.
*

    C. Ö.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #23 : Aralık 22, 2019, 23:04:04 »
Uzun zamandır İstanbul trafiğinde motosiklet kullanıyorum. Emniyet şeridi motosiklet için vazgeçilmez bir seçim. Yoksa motosikletin hiç bir pratik değeri kalmaz. Motosikletin esnek sürüş özelliğinden dolayı emniyet şeridinde  acil araçlara yol vermesi çok kolay. Bu güne kadar bu konuda hiç bir zorluk yaşamadım. Emniyet şeridini kullanamazsam bende arabamı alıp tarafiğin içine katılır beklerim. Trafik polisleri de bunu bildikleri için bu konuda toleranslı davranıyorlar.

Trafikte yüzlerce arabada tek kişi görüyorum. Araçların yüzde onu motosiklet kullansa İstanbul trafiği rahatlar, sanırım.

*

    Z. G.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #24 : Aralık 23, 2019, 11:21:53 »
Arabada tek kişi olayına gelirsek onu sistem dayatıyor .

Ben Bursada yaşıyorum , merkeze gitmeye kalksam  toplu taşıma  3,5 x 2 = 7 tl  .

Kendi otomobilimle gitsem o da 6-7 tl yakıt yakar bu durumda neden itiş kakış  toplu taşıma kullanayım .

Toplu taşımada fiyatların düşmemesi için belediyeler efor sarf ediyor , gidin ben dolmuşçuluk yapacağım deyin git 1 milyon dolara birinin hakkını satın al diyecekler .

Bizim ekonomimizin adı serbest piyasa ama özü tekelcilik ve rant piyasası .

Rekabet olmaması adına her yola başvuruluyor , rekabet olmadan da ne enflasyon düşer ne ekonomi yürür  .

Bizim ülkemizde hiç düzgün yapılan bir iş yok , nereye dokunsak çarpık .

Bilenler yetkisiz yetkililer bilgisiz bir sistem ancak bu kadar olur .

Vahşi bir ortamda yetişmiş gençten bizler insanlık ve saygı bekliyoruz , o biraz zor .

Bizim tek çözüm yönetimi japonlara veya demokrasiyi benimsemiş bir başka milletten insanlara bırakmak .

Biz kendi aramızda nekadar seçim yapsak nafile kara koyun sürüsünden hep kara koyun çıkar .


İnsanlar bilinçli eğitimsiz bırakılıyor ve sonucun daha farklı olması beklenemez .

Devlet baba bütün parayı sözde yola yatırdı 5 km bisiklet yolu yok Bursada 300 - 500 metrelik bir iki kapalı parkur hariç ..

« Son Düzenleme: Aralık 23, 2019, 11:24:23 Gönderen: Zerin Güney »
*

    A. İ.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #25 : Aralık 23, 2019, 16:30:05 »
Yurt dışında motosiklet kullandığım zaman kendi ülkem ile olan farkı daha net anlıyorum...


Karşılıklı saygı....


Otomobil sürücüleri ( ve diğer dört tekerli araçlar) motosikletlere saygılı ( Yol verme, yaya güvenliği, hız kontrolü, vb..)


Motosikletlerde otomobillere saygılı..( Taciz etmeden yol verilmesini bekleme, trafik kurallarına uyma, vb..)


Otomobiller, otomobillere ve yayalara da saygılı..


İşte bizde, trafikte bulunan tüm öğelerin birbirine saygısı yok...


Konunun tüm esası bu...

*

    N. Ö.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #26 : Aralık 23, 2019, 17:23:32 »
Saygı elbette kesinlikle gerekli ama batıdaki düzeni sadece buna bağlayamayız.
Hata yapanı aylarca psikolojik testlere yollayıp sonra faturasını da kendisine ödeten denetimin etkinliğini de görmek gerekir.

Kaldırımlarda yayaların üstüne motosikletlerini sürenlerin ceza aldığını ben daha görmedim.
*

    A. İ.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #27 : Aralık 24, 2019, 10:52:19 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Kaldırımlarda yayaların üstüne motosikletlerini sürenlerin ceza aldığını ben daha görmedim.

Onu bilmiyorum..
Ama bir motosiklet sürücüsü olarak, bahsettiğiniz tavrı sergileyen, ters yöne giren, kask takmayan,taciz boyutunda araçları rahatsız eden ayarsız sürücülerden doğal olarak çok rahatsız oluyorum..Ve cezalandırılmaları konusunda emniyetin tavizsiz bir tavır göstermesini bekliyorum..

Ancak trafikte akıcılığı sağlaması, emniyet şeridinin işleyişine mani olmaması nedeniyle motosikletler tarafından emniyet şeritinin kullanılmasını gri bölgede değerlendiriyorum..Kurallara aykırı ama pratikte gerekli...
*

    İ. E.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #28 : Aralık 24, 2019, 12:29:21 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Yurt dışında motosiklet kullandığım zaman kendi ülkem ile olan farkı daha net anlıyorum...


Karşılıklı saygı....


Otomobil sürücüleri ( ve diğer dört tekerli araçlar) motosikletlere saygılı ( Yol verme, yaya güvenliği, hız kontrolü, vb..)


Motosikletlerde otomobillere saygılı..( Taciz etmeden yol verilmesini bekleme, trafik kurallarına uyma, vb..)


Otomobiller, otomobillere ve yayalara da saygılı..


İşte bizde, trafikte bulunan tüm öğelerin birbirine saygısı yok...


Konunun tüm esası bu...


Aynen Belçikada görevli iken 0 km Audi aldım aradan 4 ay geçtikten sonra farkına vardımki aracın kornasını hiç çalmamışım ve sesini bile bilmiyorum ayıp olmasın diye şehir dışına çıkarak kornayı denedim .Türkiyede her 5 dk da bir nerde olursa olsun korna çalınır özelliklede kırmızı ışık yeşile döndüğü anda.İşte aradaki fark bu
*

    A. E. Ç.

Ynt: İstanbul ve motosiklet gerçeği
« Yanıtla #29 : Mart 07, 2020, 18:06:58 »
4 yılı kurye olmak üzere 18 yaşımdan beri motosiklete binen biri olarak Yazdıklarınızın hepsi doğru diyebilirim. (Kesinlikle ustası değilim, ama hala aktif sürücüyüm) Doğru ama eksikleri var. Motosikletten 10 teker kamyona kadar şöförlüğüm var, sadece yeni otomobilleri süremiyorum, sebebi de vites topuzu, el freni olmayışı ve nereden çalıştırılıyor daha çözemedim. Motosiklete gelince Serserilik diye tabir edilen bazı şeyleri yaptım, Tek teker, Stopie (ön teker üstüne kalkma), hız (Zx12R'la 329Km/h), viraj (Kontra), makas vs hepsinin tadını fazlasıyla aldım. Kesinlikle akıl işi değil, Viraj olayı hariç. 60/80 arası hızda tatlı tatlı virajda motoru yatırmak ayrı bir güzel, çukurlara dikkat dizi kırma veya burkma durumu var. Neyse konunun eksik kısımlarına gelince. Emniyet şeridi veya olmayan yerlerde yolun en sağından gitmek oldukça riskli olsada genelde Türkiye'de motorcuların aktif kullandığı yerdir. Şerit kullanımında yol boşken motorla şeridi ortalamak güvenlidir ancak yoğun trafikte her zaman şeridin sol veya sağ çizgisine yakın gitmek akıl karıdır. Şeridi ortalarsan ani bir frenlemede öndekine çarpma durumu var! Şerit çizgilerine yakın gidersen kaçma durumun yüksek. Diğer bir nokta yokuş aşağı inerken asla öndeki araç ortalanmamalı, heleki öndeki araç kamyon, vs ise yaklaşılmamalı. Malum bunlarda geri görüş kamerası yok, bir geri viteste reçel olursunuz. Kaldı ki ortalama 200 kg'lık bir motosikleti yokuş yukarı itmek (açısına göre değişir) neredeyse imkansızdır. Ve çoğu motorda geri vites bulunmamaktadır! Ben dahil şahsen çoğu deneyimli motorcu bu ve benzeri sebeplerden ötürü şeridi ortalayarak gitmeyiz.

Araçlarımız otomobillerden çabuk hızlanır ama sizler kadar çabuk duramayız. Fren olayımız biraz farklıdır. Ben devirle kullanan biriyim. Benim motorumda gazı saldımmı aracım yavaşlar, vites düşürdümmü aracım yavaşlar ve bunlarda asla stop lambam yanmaz. Bazıları yavaşlarken stop lambamız yanmadığı için arızalı falan düşünüyor ama değil. (Scooterlarda durum biraz farklı)

Kimileri için motosikletlerin virajlarda belli bir açıyla yatarak dönmesi "Serserilik" olarak tanımlanıyor. Motosiklet lastiklerini inceleme fırsatınız olursa eğer bizimkilerin otomobil lastiği gibi düz olmadığını, aksine balık sırtı olduğunu görürsünüz. Belli bir hızdan sonra motosikletle viraja girmek için mecburi olarak belli bir açıda yatırırız. Bu açı lastik yapısı, yol durumu ve hızımıza göre değişir. Gündelik kendi yaşamıma göre konuşursak Blackbirdle 40-45 dereceye kadar yatırdığım oluyor. Ama cbf 150'ile 55-60 dereceyi geçmiyorum.

Yolda bazı istemsiz slalomlar var birde. Ülkemiz yollarını hepiniz bilirsiniz. İyi yapılmayan ve tamirsiz bazı yollar inanın bizim için başa bela. Ufak bir çukur veya kanala tekerimiz düşünce inanın ha deyip çıkamıyoruz. ve istemsiz slaloma giriyor motor. Veya virajda bir yağ akıntısı, su birikintisi motosiklet sürücüsü için çok ciddi bir tehlikedir, bu yüzden slalom  yapmamız gerektiği oluyor. Birde lastiğin basıncını ölçmek için yaparız. Hafif sağa sola yatırarak çekme yapıyormu onu ölçeriz.

Ses konusu var birde. Abart egzoz takıp ortalığı inleten dayaklıklar var. Birde benim blackbird gibi bazı yaratık cinsi motorlar var. Mesela cbf 150'im (150cc tek silindir Soch Motor) oldukça sessiz egzozda çift susturucu bulunan bir motor. Rolantide çalışırken bazen şüpheye düşüp ikinciye marşa bastığım oluyor. Hem sessiz, hem titreşimsiz. Blackbird ise tam zıttı, 1100cc 4 silindir 159 beygir yaratık. Orjinal egzozları bulunduğu halde 4 silindirin ürettiği ses özellikle kapalı ortamlarda oldukça rahatsız edici oluyor. Bizim komşular özellikle akşam ve gece o motoru çıkarmama çok kızıyorlar. Böyle bir motoru ister istemez düşük devirde bile kullanmak biraz sese neden oluyor. Ben otobana çıkana kadar asla gaz açmam, rolantide götürürüm, Sonrasında duruma göre bakıyoruz. Yani demem o'ki her ses kasıt değil. Evet bazıları cidden dayaklık, ama hepsi kasıtlı değil bazıları mecbur. Aslan dediğiniz kükrer, miyavlamasını bekleyemezsiniz.

Park konusu tartışmaya açık bir durum. Çünkü günümüz çoğu otoparkına motosikletler alınmıyor! Ve ne yazık ki motosiklet hırsızlığı bol miktarda var; 'ki bu güne dek benim 7 motosikletim çalındı. Ve hiç biri bulunamadı. Yol kenarına park etsek sıkıntı (bazı otomobil sürücüleri motorları çekiştirerek park yerinden çıkarıp kendi araçlarını sokuyor). Ben kaldırım müsaitse, ortamı kamera görüyorsa, ve yakında motor kabul eden otopark yoksa kaldırıma (ama insan trafiğine engel olmayacak kenar kısıma) koyuyorum. Güvenlik için ön diske kilit, gövdeye kilit (özel çelik halattan yapıldı), buji sökümü (evet üşenmeden 16 anahtarla söküyorum. 8. çaldırmaya niyetim yok) 2020 Tekne fuarında'da Denizbank atm'sinin yanına tam kamera gören kısmına koyduydum.

Vaktiniz oldukça Youtube üzerinden motorcuların yaptıkları rezillikleri ve diğer sürücülerin motorculara yaptıkları rezillikleri izleyebilirsiniz.