0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    U. K.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #15 : Ocak 08, 2009, 10:58:21 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Tabii biliyorsunuz bunların aslında dünya çapında fedarasyonları v.s. var... Onları karıştırmayacağız bu işe... Yani dışarıdan destek almak yok... El emeği, göz nuru, gecekondu tekneler...


üretim hakkaten zaman alabilir, ahşaptan olduğunu düşünürsek proje, detay çözümleri vs.   
katılmcılar belli olsun, bir hafta sonu ufak bir toplanıp görüş alışverişinde bulunuruz.
Hadi yoklama.  Kimler var?


*

    A. S.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #16 : Ocak 08, 2009, 11:01:08 »
Tabii ki, YOK'um.
Elimdekini bitireyim önce.


*

    H. E.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #17 : Ocak 08, 2009, 11:06:58 »
Ben olabilirim de...

Şu videona baktım da Umut, servo dümen hep öyle standart bir açı ile mi dönecek? RC kolundan elimizi bırakınca N pozisyonuna mı dönecek? Dümen için ne tür bir servo gerekecek?


*

    U. K.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #18 : Ocak 08, 2009, 11:15:49 »
Abi dümen için kullanılan standart servo +- 45 derece açıyla dönüyor.  Kumandayı bıraktığında neutral pozisyona dönüyor. 
Vinç servo da öyle.  Neutral pozisyonu yelkenler 0 dereceye ayarlıyorsun (ön yelken 5 dereceye gibi ayarlanıyor) yelkeni aşmak istediğinde ıskotayı bırakır gibi kumanda kolunu istediğin pozisyona kadar itiyorsun ve orada tutuyorsun.  bıraktığın zaman yelken tekrar pupa-pruva hattına dönüyor.  Bu servo da +- 3 tur falan dönüyor.
belki kolu bırakınca servoyu olduğu yerde tutan kumandalar da vardır. 
Ama sanki bana anlattığım tip kumanda daha doğru olacakmış gibi geliyor.


*

    A. S.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #19 : Ocak 08, 2009, 11:16:17 »
arışma kuralları için 3 yol önerebilirim...

1.si Tamamen Serbest Sınıf. İsteyen istediğini yapsın, sadece yüzecek ve yelkenle yürüyecek.
Başka hiç bir kısıtlama yok. Bu Redbull uçuş şenliği gibi süper neşeli ve eğlenceli bir yarışma
olur. En tuhaf konstrüksiyonlar, en eğlenceli durumlar burdan çıkar.
Yine de 55-60 cm boydan daha küçük bir tekne olmaz, çünkü netice vermez.

2 ) Boy, yelken alanı ve bir kaç ana kriter belirlenir, yine herkes bildiğince yapar. Tekneler
daha hakça yarışır.

3 ) Herkes aynı planı uygular ; iyi (model) yelkenci - kötü ( model ) yelkenci belli olur.
Bence en ruhsuzu bu. Ama yarışma ruhuna en uygun olanı da yine bu. Bunun avantajı
dünya çapında belirli sınıf model teknelerden biri seçilebilir. Model uluslararası olur.
Bunlarla ilgili dünya kadar bilgi var, inşa etmekte çok yardımcı olur.
Ayrıca internette bedava kimi plan ve projeler de var ; bunlardan biri de GeKo Sınıfı
seçilebilir, maliyet düşük, yapım kolay , tekneler de denk olur.

*

    U. K.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #20 : Ocak 08, 2009, 11:19:21 »
Bence de iki sınıf yaparsak çok güzel olur (1 ve 2 nolu alternatif, 3 hakkaten çok one design kaçar),
elektronikleri de tekneden tekneye aktarabilecek şekilde tasarlarız, maliyetler de düşer.
isteyen fantazi yapar (katamaran, trimaran, maltese falcon,) , isteyen de yarışır.
*

    A. S.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #21 : Ocak 08, 2009, 11:23:04 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Abi dümen için kullanılan standart servo +- 45 derece açıyla dönüyor.  Kumandayı bıraktığında neutral pozisyona dönüyor. 
Vinç servo da öyle.  Neutral pozisyonu yelkenler 0 dereceye ayarlıyorsun (ön yelken 5 dereceye gibi ayarlanıyor) yelkeni aşmak istediğinde ıskotayı bırakır gibi kumanda kolunu istediğin pozisyona kadar itiyorsun ve orada tutuyorsun.  bıraktığın zaman yelken tekrar pupa-pruva hattına dönüyor.  Bu servo da +- 3 tur falan dönüyor.
belki kolu bırakınca servoyu olduğu yerde tutan kumandalar da vardır. 
Ama sanki bana anlattığım tip kumanda daha doğru olacakmış gibi geliyor.

Evet, servoyu olduğu yerde tutan kumandalar var. Ya joystick'i orta konuma getiren
yay sökülüyor, kol istenilen noktada kalıyor,ya joystick'in ayar vidaları vasıtasıyla ayarı
sıkılaştırılıyor, ya da joystick'in altında veya yanında olan sürgülü kumanda devreye
sokularak, istenilen konumda kalması sağlanıyor.

tekne için bu tarz kumanda şart olabilir. Belki dümenin hep belli bi açıyla rüzgaraltına
basılması gerekecek, ıskota ayarları zaten orsa/apaz/ iğnecik seyri değişmek ve sonra
sabit tutulmak zorunda . Tekneye motor konursa,  aynı '' gaz ayarında'' tutmak
gerekecek vs.
*

    M. G.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #22 : Ocak 08, 2009, 11:29:43 »
Bu işe en uygun yer neresidir? Dalga az rüzgar çok olacak.
*

    A. S.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #23 : Ocak 08, 2009, 11:37:52 »
Gerçekten denenmiş ( çoğu 1m civarı ) sınıf modelleri dışındakilerin pek
denizde denenmemesi gerekir diye düşünüyorum. Özel yapımlar, belli
teknelerin ölçekli modelleri, vintage dedikleri eski klasiklerin tıpkı modelleri
daha dengesiz ve problemliler...
Dışarıda bunları göllerde ve nehirlerde kullanıyorlar.
Biz göl veya nehir nerede bulacağız ? Bu nedenle örneğin bir gün biterse
çok emin olana kadar ben kendi modelimle marina içinde müsait rahat
bi alanda oynamayı düşünüyorum.

Ayrıca ( çok derin tuhaf salmalı ) denize uygun modeller gerçek dalgaların
üzerinde rodeo yapar gibi, dala çıka ve fazla hızlı hareket ediyorlar. Benim
zevkime uymuyor pek, gerçeğine uygun bir görüntü vermiyor çünkü.

Daha ağır ve stabilitesi biraz daha az modellerle durgun suda keyfi daha
çok çıkmalı diye düşünüyorum.

Çok kaba bir ölçü ama, 1 metre civarı teknelerin rüzgardan etkilenme
biçimleri bizim teknelerin iki misli mertebesinde. Yani 2 Bft hava en uygunu
onlara, bizim 4 Bft. la yaptığımız gibi, en keyifle öyle seyrederlermiş ?
Denemedim, okuduklarımın yalancısıyım.
« Son Düzenleme: Ocak 08, 2009, 11:39:48 Gönderen: Aali San »
*

    H. Ö.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #24 : Ocak 08, 2009, 11:45:30 »
Sevgili Korsan dostlarım. Yaklaşık 30 yıldır modelciliğin içindeyim. Süpper bir modelci olduğumu iddia edemem ama. Model uçakçılığın hemen hemen her dalı ile ilgilendim. 1992 yılından itibaren de müsabık olarak klübüm adına yada ferdi olarak yarışmalara katılıyorum.

Yarışma sınıfı hareketli maketler mi olcak yoksa modellermi.(maket ölçeklidir performanstan ziyade gerçeğine benzerliği yarışır. modellerin ise gerçeği ile hemen hemen hiçbir alakası yoktur. maksat ya eğitimdir yada performansırtır.)

Benim önerim şu ki. Amerkiayı yeniden keşfetmeye gerek yok. yaklaşık 5-6 yıl öncesine kadar Model teknecilik ciddi aşama kaydetmiş hemen hemen her ay yarış yapılır olmuştu. Bu konuyla ilgili federesyon dahilinde bir de sınıf sekreterliği kurulmuştu diye hatırlıyorum. Yanılmıyorsum ilk sınıf sekreteri de Sayın Ahmet Serim idi . Daha sonra bu görevi Sevgili hocamız Vefik Ulus ağabeyim yürütmüştü (yanlış hatırlıyor olabilrim)

O yıllarda sevgili hocam Semih Oksay ın çabaları ile 1M sınıfı imalatına geçilmiş ve ciddi bir filo oluşturulmuştu. Galatasaray Yelken şubesi bu sınıf için ciddi çabalar sarfetti yıllarca Bir çok kişinin özelleikle Vefik ağabeyin emeği büyüktür. Hatta Kardeniz Ereğlisi bu sınıfın uzmanı olmuştu. Bizler klasik sosis karina tekneler kullanıyorken onlar skif karina tekneleri bulup getirtmişler sonrada imalatına girişmişlerdi.

1M sınıfı derseniz hemen alır modelimi gelirim. Zira o yıllarda yarışmış teknem hala duruyor (teknemle ben hiç yarışa girmedim yarışan kişi Agah Ağabey di) . Senede bir kaç kez yüzdürüp hasret gideriyorum.

Fakat, olimpik sınıfların inşaatı bir miktar meşaketli ve hatta maliyetlidir.Yer kaplar özel ilgi ister ekipmanı pahallıdır. Dahası eğlenceden çok ciddi bir hırs biriktirir bünyesinde.

Benim anladığım kadarı ile, derdimiz sporcu kimliği ile yarışmak yerine, uhdesinde tatlı rekabetinde olacağı ama daha çok birlikte eğlenip vakit geçireceğimiz bir model yarışı tertiplemek ve bunu genelekselleştirmek.

Yani; yelkeni yarışçı gibi değil, GEKO gibi yaşamak nasılsa, model yelekenciliği de aynı ruhla yapmak istiyoruz değilmi..  Eğer öyleyse benim önerim hiç   1M, Marblehead gibi olimpik sınıflara bulaşmadan dünyaca kabul görmüş en kolay ve ucuz model sınıfı olan Footy dir. Footy 32 cm boyunda uzaktan abramalı (R/C) bir yelkenlidir. Dahası uluslararası bir sınıftır.

Dileyen yotube den girip seyredebilir. Yapımı kolaydır. Planının internetten bedava indirebilirisiniz. Biraz balsa biraz kontraplak hatta bildiğimiz beyaz köpik malzeme ile çöp torbasından yelken bu sınıf için yetiyor da artıyor bile. Sahip olmanız gereken fazladan iki servo biri standart servo diğeri mini servove verici alıcı bir cihaz ( bu modelde sail vinç servo gerekmemektedir, yanılıp da dolduruşa gelmeyin, Model mağzalarına giderseniz / bir kısmını tenzih ederim / 4 kanal cihaz ile sail vinç cihazı mecburmuşsunuz gibi satmaya çalışırlar).

Dileyen arkadaşlara elimdeki fazla standart servolardan verebilrim. Mini servolaraın satış fiyatı internet üzerinden getirtecem diyorsanız artk3-5 dolar yok kargosu falan değmez derseniz. İstanbuldaki bazı mağzalarda 10 euro kadar. Alıcı verici cihazlar artık internet üzerinden sipariş edildiğinde 25-30 dolar civarı. yanılıp 350-400 dolar vermeyin. Tekne modelciliği için alacağınız cihaz için bir hayli lüks olur günah.  

Footy için önerbilecğim site Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

İlgilenen arkadaşlara önreceğim yerli site ise "İstanbul Model".Web adresine Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap. net Sahipleri arkadaşım olur. Eğer konuşup anlaşır isek bize bu modeli kit haline de getirebilir. Kitin maliyeti elektronik aksam ve yelken bezi hariç sanırım 70 ile 100 TL arası olur. Ama genede işin kotarılması  kit olmaksızın pekala mümkün. 1 gecede yapılıp yüzdürebilinir bir tekne.

İlgilenen korsan dostlara herzman yardıma koşarım.

Modeldelisikorsan
*

    U. K.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #25 : Ocak 08, 2009, 11:52:42 »
Marina içinde helikopter pistinin civarı bana uygun geliyor.  Hem de martı ve kargaları kovalar hıncımızı alırız.
Ya da Caddebostan Dalyan plajı.  
Belki de Penik marina(trafik henüz az olduğu için)

Aali Abi,
servoyu olduğu yerde tutan kumanda demişsin.
Bunlar kumanda kolu yayla ortaya geldiğinde de tutuyor mu?  Yoksa mekanik olarak kumanda kolunu ittiğin veya çektiğin yerde tuttuğun için parmağının yerine geçerek mi tutuyor?
Sanki bana (benim kumanda gibi) kumanda kollarıyla sürekli irtibat halinde kalmak daha sağlıklı geliyor.  Bu durumda dümenin ve ıskotanın konumunu sürekli olarak biliyor oluruz.
Teknede de sonsuz dişli bir dümen tertibatı olduğunu düşünsenize, dümen palasının hangi pozisyonda olduğunu bilmeden seyir herhalde riskli ve zor olur.
*

    A. S.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #26 : Ocak 08, 2009, 11:58:36 »
İşte : Liderimizi bulduk !
Hüsamettin Bey'e ben katılıyorum, derdimiz herhalde model yarışçılığı değil ?
Kendi başımıza, hatta belki amatör tasarımcılığa soyunarak, bir şeyler yapmak
ve iddia taşımadan gülüp eğlenmek çok daha cazip.
Hem hayal gücümüze daha fazla hitap eder, hem çok para bağlanmaz. Hem
iyi netice alınmazsa, aynı malzemeler kullanılarak yenisi yapılır, kazaya uğrar
veya batarsa, fazla üzmez.
Footy sevimli görünüyor, olabilir. Benim gönlüm her korsanın kendi tasarımı
ile '' pistlerde görülmesi'' daha çok ama. Daha eğlenceli olur eminim.

Bir Footy sınıfı ve bir serbest sınıf yapabiliriz mesela. İsteyen istediği sınıfta
eğlenir ?
*

    H. Ö.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #27 : Ocak 08, 2009, 12:00:37 »
Model yüzdürmek dahası yarışmak için denize kıyısı olan heryer müsait.  Yarışan ağabeylerimiz galatasaray'ın önünde yarışırdı. 2 yıl önce İYK in önünde bir yarış izlemiş idim. Ben de  Kalamış Yelken Klübünün önünde yüzdürdüm hep. Ama deniz suyu tehlikeldir. İzalasyon gerektirir. Ben aksamı balon içine alıp öyle izole ediyorum, ama genede tüm aksamı kaybettiğm olmuştur. Deniz suyu değmeye görsünm tüm elektronik tertibat yeşil köpükler saçarak kaynamaya başlıyor. Ucuz şeyler değil (en azından eskiden öyleydi). O yüzden tatlı suyu tercih etmek daha doğru olabilri. Bu iş için biraz irice bir havuz yada bir dere kenarı çok uygun. Riva inanılmaz uygun bir yer. Ben dahaçok orada model uçuruyorum (gerçi gaza gelip kalamaış koyunda da uçurdum ama...) Derenin akışı köye yakın noktada nerdeyse  göl gibi. İstanbula çok yakın ve çevre yemyeşil.

  
*

    H. E.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #28 : Ocak 08, 2009, 12:04:31 »
Tuzla civarlarında böyle bir göl yok mudur?
*

    A. S.

Ynt: 1.GeKo Maket Tekne Şenliği
« Yanıtla #29 : Ocak 08, 2009, 12:07:40 »
Alıntı
Aali Abi,
servoyu olduğu yerde tutan kumanda demişsin.
Bunlar kumanda kolu yayla ortaya geldiğinde de tutuyor mu?  Yoksa mekanik olarak kumanda kolunu ittiğin veya çektiğin yerde tuttuğun için parmağının yerine geçerek mi tutuyor?
Sanki bana (benim kumanda gibi) kumanda kollarıyla sürekli irtibat halinde kalmak daha sağlıklı geliyor.  Bu durumda dümenin ve ıskotanın konumunu sürekli olarak biliyor oluruz.
Teknede de sonsuz dişli bir dümen tertibatı olduğunu düşünsenize, dümen palasının hangi pozisyonda olduğunu bilmeden seyir herhalde riskli ve zor olur.

Hayır, kol sana gerekli ayarı sağladığı konumda kalıyor. Dolayısıyla neyi ne kadar çektirdiğimi,
ittirdiğimi biliyorum. Sen kumanda kollarıyla irtibat halinde kalabilirsin, benimkisi buna imkan
tanımayacak mesela.
Çoğu model teknelerin aksine ana yelken ve cenova kumandası eş zamanlı/paralel ve tek bir
kumandaya bağlı değil. Ayrıca cenova için iki ayrı vincim var. Biri ıskota boşu alırken,diğeri
boşlayacak. Yani bir tramola veya kavança için 3 yelken servosu ve 1 dümen servosunu
idare etmem ve cenova ıskotalarını trim etmem gerekecek.
Ee, ben de ne o kadar parmak var, ne de onları aynı anda koordine edebilecek yetenek.
Yani parmaklarımı sürekli kumandaların üzerinde tutamam, genelde bir ayardan sonra
kendi başlarının çaresine bakmaları gerekli.