0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    C. Y. E.

Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« : Mart 20, 2016, 02:43:02 »
Forumda bu konuyu yanlış bilen kişilerin var olduğunu gördüğüm için böyle bir konu açarak bir bilgilendirme yapmayı uygun buldum eğer farklı görüşte olanlar olursa saygı çerçevesinde kaldıkları sürece bütün sorularını ve görüşlerini keyifle cevaplar ve tartışırım.

Zıpkınla avcılık öncelikle sportif bir faaliyettir. Tüp,Nargile, Hortum vs. kullanmadan sadece ciğerinizdeki ve eğer başarabiliyor iseniz midenizdeki nefesiniz ile suyun altına dalınarak eldeki zıpkın tabancası veya zıpkın sapanı veya uzun zıpkın sopası ile balık yakalanan bir spor olarak adlandırılabilir.
Her amatör avcılığın olduğu gibi bu avcılığın da belli kural ve limitleri bulunmaktadır.
Peki Zıpkıncının limitleri nelerdir?
Zıpkıncı öncelikle 5kg av yapma limitine sahiptir. Bu kural yalnızca tek balığın 5kg.'ı geçmesi ve diğer balıkların 4kg.'ı geçmemesi koşulu ile aşılabilir. Son avlanan 5kg. üzeri balık trofedir.
Zıpkıncının av süresi güneşin doğması ile başlar ve güneşin ufuk çizgisinde görünmemesi ile son bulur. Yani gece fener ile avlanamaz. Fakat taş altlarını görebilmek açısından elde taşınabilir su altı feneri kullanabilir.
Özellikle belli türlerde sayı limiti vardır. Örnek vermek gerekirse Lahos ve Orfoz cinsi balıklardan toplamda 2 adet yakalayabilir ve yakaladığı balık 45cm. üzeri boya sahip olmak zorundadır.
Zıpkıncı dalış şamandırası olmadan ve dalışa yasak bölgelerde dalamaz ve avlanamaz.
Zıpkıncı iç sular diye tabir edilen göl/gölet/akarsularda dalamaz ve avlanamaz.
Zıpkıncı avladığı balıkları satamaz veya bu şekilde avlanılan balıklardan ticari olarak faydalanılamaz.
Peki zıpkıncı bu kurallara uymaz ise ne olur?
Zıpkıncı limit kurallarına uymaz ise Sahil Güvenlik tarafından bir zabıt tutularak sudan çıkarılır malzemelerine ve avladığı balıklara el koyulur ayrıca hakkında hukuki soruşturma başlatılır ve belli bir miktar para cezasına ve/veya hapis cezasına çarptırılma riski vardır.

Buraya kadar güzel de zıpkıncı için başka ne riskler vardır ve Zıpkıncı nasıl bir ortamda av yapar?

Zıpkıncılık tehlikeli bir hobidir. Sığ su bayılması ile nice usta zıpkıncılar hayata gözlerini yummuştur. Derinlik sarhoşluğu yaşayarak gidebileceğinden derine giderek sudan tekrar sağ olarak çıkamayan zıpkıncılar da mevcuttur. Hatta dalış yaptığı sırada üzerinde taşıdığı balıkları sebebiyle (kan kokusu yüzünden) köpekbalığı tehlikesi ile de karşı karşıyadır.

Fakat zıpkıncı yer çekimi olmayan bir alanda avlanır. Evet avı her zaman kaçma şansına sahiptir çünkü zıpkıncı avının bölgesine girerek onu yakalamak için risk almaktadır fakat bazen avdan öte sadece ıslanmak için suya girer zıpkıncı ve nasibinde de varsa balıkla çıkar sudan.
Aramızda kışın ocak ayında dışarısı - derecelerdeyken suya girmeyi bırakın bir çoğumuz teknemize bile gitmeyi düşünmezken zıpkıncı dalış planı yapar ve 7mm elbisesini giyip suyun altına girer çünkü onun yaşam alanı artık suyun altıdır. Suyun üstü ona sığ dostluklar ve sahte arkadaşlıklardan fazlasını vaad edemezken su ve suyun altı ona çok farklı bir dünyayı sunar.

Evet ben bir Zıpkıncı'yım ve hem suyun altına girip vakit geçirmekten hem de sudan çıktığımda evime balık getirmekten keyif alıyorum. Bu dalışlarım ister tüple sadece carettalar ile yüzmek için olsun ister gece serbest olarak sadece nefesimle onlarla dans etmem olsun ister gündüz tüpsüz avlanmak için dalışlarım olsun su altı bizim için farklı bir dünyadır ve bilinçli hiçbir zıpkıncı ne havyarı olan balığı ne küçük balığı ne de yuva kuran balığı avlamaz.


Bu yazım bilgilendirme amaçlı olup daha detaylı bilgi almak isteyenler olursa veya sorular olursa soru cevap şeklinde devam edecektir.


*

    C. Ç.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #1 : Mart 20, 2016, 03:19:20 »
Güzel bir bilgilendirme yazısı Teşekkürler


*

    Ö. T.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #2 : Mart 20, 2016, 03:27:50 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Forumda bu konuyu yanlış bilen kişilerin var olduğunu gördüğüm için böyle bir konu açarak bir bilgilendirme yapmayı uygun buldum eğer farklı görüşte olanlar olursa saygı çerçevesinde kaldıkları sürece bütün sorularını ve görüşlerini keyifle cevaplar ve tartışırım.

Zıpkınla avcılık öncelikle sportif bir faaliyettir. Tüp,Nargile, Hortum vs. kullanmadan sadece ciğerinizdeki ve eğer başarabiliyor iseniz midenizdeki nefesiniz ile suyun altına dalınarak eldeki zıpkın tabancası veya zıpkın sapanı veya uzun zıpkın sopası ile balık yakalanan bir spor olarak adlandırılabilir.
Her amatör avcılığın olduğu gibi bu avcılığın da belli kural ve limitleri bulunmaktadır.
Peki Zıpkıncının limitleri nelerdir?
Zıpkıncı öncelikle 5kg av yapma limitine sahiptir. Bu kural yalnızca tek balığın 5kg.'ı geçmesi ve diğer balıkların 4kg.'ı geçmemesi koşulu ile aşılabilir. Son avlanan 5kg. üzeri balık trofedir.
Zıpkıncının av süresi güneşin doğması ile başlar ve güneşin ufuk çizgisinde görünmemesi ile son bulur. Yani gece fener ile avlanamaz. Fakat taş altlarını görebilmek açısından elde taşınabilir su altı feneri kullanabilir.
Özellikle belli türlerde sayı limiti vardır. Örnek vermek gerekirse Lahos ve Orfoz cinsi balıklardan toplamda 2 adet yakalayabilir ve yakaladığı balık 45cm. üzeri boya sahip olmak zorundadır.
Zıpkıncı dalış şamandırası olmadan ve dalışa yasak bölgelerde dalamaz ve avlanamaz.
Zıpkıncı iç sular diye tabir edilen göl/gölet/akarsularda dalamaz ve avlanamaz.
Zıpkıncı avladığı balıkları satamaz veya bu şekilde avlanılan balıklardan ticari olarak faydalanılamaz.
Peki zıpkıncı bu kurallara uymaz ise ne olur?
Zıpkıncı limit kurallarına uymaz ise Sahil Güvenlik tarafından bir zabıt tutularak sudan çıkarılır malzemelerine ve avladığı balıklara el koyulur ayrıca hakkında hukuki soruşturma başlatılır ve belli bir miktar para cezasına ve/veya hapis cezasına çarptırılma riski vardır.

Buraya kadar güzel de zıpkıncı için başka ne riskler vardır ve Zıpkıncı nasıl bir ortamda av yapar?

Zıpkıncılık tehlikeli bir hobidir. Sığ su bayılması ile nice usta zıpkıncılar hayata gözlerini yummuştur. Derinlik sarhoşluğu yaşayarak gidebileceğinden derine giderek sudan tekrar sağ olarak çıkamayan zıpkıncılar da mevcuttur. Hatta dalış yaptığı sırada üzerinde taşıdığı balıkları sebebiyle (kan kokusu yüzünden) köpekbalığı tehlikesi ile de karşı karşıyadır.

Fakat zıpkıncı yer çekimi olmayan bir alanda avlanır. Evet avı her zaman kaçma şansına sahiptir çünkü zıpkıncı avının bölgesine girerek onu yakalamak için risk almaktadır fakat bazen avdan öte sadece ıslanmak için suya girer zıpkıncı ve nasibinde de varsa balıkla çıkar sudan.
Aramızda kışın ocak ayında dışarısı - derecelerdeyken suya girmeyi bırakın bir çoğumuz teknemize bile gitmeyi düşünmezken zıpkıncı dalış planı yapar ve 7mm elbisesini giyip suyun altına girer çünkü onun yaşam alanı artık suyun altıdır. Suyun üstü ona sığ dostluklar ve sahte arkadaşlıklardan fazlasını vaad edemezken su ve suyun altı ona çok farklı bir dünyayı sunar.

Evet ben bir Zıpkıncı'yım ve hem suyun altına girip vakit geçirmekten hem de sudan çıktığımda evime balık getirmekten keyif alıyorum. Bu dalışlarım ister tüple sadece carettalar ile yüzmek için olsun ister gece serbest olarak sadece nefesimle onlarla dans etmem olsun ister gündüz tüpsüz avlanmak için dalışlarım olsun su altı bizim için farklı bir dünyadır ve bilinçli hiçbir zıpkıncı ne havyarı olan balığı ne küçük balığı ne de yuva kuran balığı avlamaz.


Bu yazım bilgilendirme amaçlı olup daha detaylı bilgi almak isteyenler olursa veya sorular olursa soru cevap şeklinde devam edecektir.

bİz korsanlar prensip olarak yerli yerleşik taş balıklarına da pek dokunmamayı tercih ederiz. Ne dersin Yalım korsanım.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    C. Y. E.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #3 : Mart 20, 2016, 03:41:24 »
Öcal Korsanım prensip kısmı ayrı bir kısım ben yasal olarak ne olup olmadığını biraz da kendi yorumlarımı katarak anlatmak istedim çünkü zıpkıncılığı bilinçsiz avcılık ile ve/veya katliam ile ithaf eden yani aslında ne olduğunu kulaktan dolma bilgiler haricinde bilmeyen kişiler olduğuna inanıyorum bu nedenle de doğru olan bizim prensiplerimi değil yasaların ve gerçeğin ne olduğunu onlara yazmaktır. Öte yandan kış aylarının kurtarıcısı kikla,şeytan,züber gibi balıklar da aynı şekilde yerleşik balıklardır ve kikla denizde en çok üreyen balıktır bu nedenle avı sayı sınırına değil kilo sınırına tabiidir. Bir zıpkıncı eğer kikladan,züberden vazgeçerse kendini boş hisseder diyebilirim ve eğer bu tarz canlıları limitler dahilinde avlarsak ne denizlerimizde bu canlıların soyu tükenir veya azalır ne de biz avcılar balıktan yoksun kalırız.

Bunu şu şekilde de ayrı bir açıdan değerlendirmek isterim, zıpkınımla dalıp kilo üstü kiklalardan iki tane avlayıp evime dönmek mi yoksa bütçeme uysun ve tadı güzel olsun diye sarıkanat vs gibi limit altı olan veya tam olgunlaşmamış balığı balıkçıdan almak mı derseniz evet kiklalarımı tercih ederim. Aynı şekilde 5kg+ bir orfoz veya  lahoz gördüğümde de vurmam dersem size yalan söylemiş olurum bu da bana yakışmaz.


*

    Ö. T.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #4 : Mart 20, 2016, 03:54:17 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Öcal Korsanım prensip kısmı ayrı bir kısım ben yasal olarak ne olup olmadığını biraz da kendi yorumlarımı katarak anlatmak istedim çünkü zıpkıncılığı bilinçsiz avcılık ile ve/veya katliam ile ithaf eden yani aslında ne olduğunu kulaktan dolma bilgiler haricinde bilmeyen kişiler olduğuna inanıyorum bu nedenle de doğru olan bizim prensiplerimi değil yasaların ve gerçeğin ne olduğunu onlara yazmaktır. Öte yandan kış aylarının kurtarıcısı kikla,şeytan,züber gibi balıklar da aynı şekilde yerleşik balıklardır ve kikla denizde en çok üreyen balıktır bu nedenle avı sayı sınırına değil kilo sınırına tabiidir. Bir zıpkıncı eğer kikladan,züberden vazgeçerse kendini boş hisseder diyebilirim ve eğer bu tarz canlıları limitler dahilinde avlarsak ne denizlerimizde bu canlıların soyu tükenir veya azalır ne de biz avcılar balıktan yoksun kalırız.

Bunu şu şekilde de ayrı bir açıdan değerlendirmek isterim, zıpkınımla dalıp kilo üstü kiklalardan iki tane avlayıp evime dönmek mi yoksa bütçeme uysun ve tadı güzel olsun diye sarıkanat vs gibi limit altı olan veya tam olgunlaşmamış balığı balıkçıdan almak mı derseniz evet kiklalarımı tercih ederim. Aynı şekilde 5kg+ bir orfoz veya  lahoz gördüğümde de vurmam dersem size yalan söylemiş olurum bu da bana yakışmaz.

Ben bizdeki yasaların deniz ve denizciliği bilmeyen insanlar tarafından yapıldığını bildiğim için biz korsanlardaki prensiplere daha önem veriyorum.
O orfoz veya lahoz u vurmam desen zaten ben de inanmam (şimdilik Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap ).
Yine de bir şans verelim bir müddet bu canlıların üremelerine derim. Fotoğraflarını çek,evlat edin bir topuktaki aileyi mesela.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Not : Gezgin balıklar boyuna dikkat etmek şartı ile serbest.
« Son Düzenleme: Mart 20, 2016, 03:56:07 Gönderen: Öcal Turan »

*

    H. E.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #5 : Mart 20, 2016, 07:58:16 »
"Midedeki nefes" nedir? Bir teknik herhalde.
*

    G. D.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #6 : Mart 20, 2016, 12:13:10 »
Cemil Korsan;

İddiamın arkasında olduğumu belirtmek isterim.

Ahtapotun ve orfozun günahı zıpkıncının boynundadır.

20 yıldır zıpkınla dalıyorum. Fransız zıpkın üreticisinin ülkemizde hukuk danışmanlığını yapıyorum. Çok sayıda yarışmaya izleyici olarak katıldım. Yarışmacısından hakemine çok sayıda arkadaşım var. Söylemek istediğim camiayı biliyorum.

Gece dalan bir zıpkıncı için sahil güvenliği aradığınızda topu jandarmaya atar. Jandarmayı ararsanız sahil güvenliği arayın der. Kimse ilgilenmez. Maalesef durum bu. Denetim koruma altındaki bölgeler dışında sıfır. Koruma altındaki bölgelerde de dalan yok mu? O da var. İnsanlar bu işten karınlarını doğuruyor. Ceza dediğiniz malzemeye el konması ve para cezası.... 

Siz sirkülere uygun avlanıyor olabilirsiniz. Size teşekkür ederim ancak maalesef ahtapotu ticari amaçlarla avlayan zıpkıncıların varlığı hepimizin malumu. Zaten orfoz kalmadı. Tüplü dalanlar ise ayrı bir konu. Bugün hemen her limanda bu işi yapan 2-3 tekne var. Sahil güvenlik bu tekneler gece gece nereye çıkıyor diye sormuyor mu? Maalesef güneyde bir çok balıkçıda da zıpkın balığı satılıyor.   

Sözü uzatmayayım. Size sirkülere uygun avlandığınız için teşekkür ederim. Ancak mesele 1 yıl sonra balık yemekse, trolü-oltacısı-zıpkıncısı hepsi aynı derecede sorumlu benim gözümde.

Ben Kaşda koruma altındaki bölgede yüzdükten sonra son iki senedir elime zıpkın almıyorum. 20 sene önce taş altı yaptığımda gördüğüm manzara ne ise Kaş ta onu gördüm. Belki çok radikal gelecek ama ben en az 5 yıl her türlü balık avının yasaklanması gerektiği düşüncesindeyim. Hiç olmadı Kaşda olduğu gibi av yasağı olan koruma bölgelerinin kıyılarımızın %80'nini kapsayacak şekilde genişletilmeli. Bana sorarsanız iş işten çoktan geçti ama......

Denizde patlıcan kalmadı.... Onuda google diyiverir.

Herkese iyi pazarlar dilerim...
*

    C. Y. E.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #7 : Mart 20, 2016, 13:23:54 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Cemil Korsan;

İddiamın arkasında olduğumu belirtmek isterim.

Ahtapotun ve orfozun günahı zıpkıncının boynundadır.

20 yıldır zıpkınla dalıyorum. Fransız zıpkın üreticisinin ülkemizde hukuk danışmanlığını yapıyorum. Çok sayıda yarışmaya izleyici olarak katıldım. Yarışmacısından hakemine çok sayıda arkadaşım var. Söylemek istediğim camiayı biliyorum.

Gece dalan bir zıpkıncı için sahil güvenliği aradığınızda topu jandarmaya atar. Jandarmayı ararsanız sahil güvenliği arayın der. Kimse ilgilenmez. Maalesef durum bu. Denetim koruma altındaki bölgeler dışında sıfır. Koruma altındaki bölgelerde de dalan yok mu? O da var. İnsanlar bu işten karınlarını doğuruyor. Ceza dediğiniz malzemeye el konması ve para cezası.... 

Siz sirkülere uygun avlanıyor olabilirsiniz. Size teşekkür ederim ancak maalesef ahtapotu ticari amaçlarla avlayan zıpkıncıların varlığı hepimizin malumu. Zaten orfoz kalmadı. Tüplü dalanlar ise ayrı bir konu. Bugün hemen her limanda bu işi yapan 2-3 tekne var. Sahil güvenlik bu tekneler gece gece nereye çıkıyor diye sormuyor mu? Maalesef güneyde bir çok balıkçıda da zıpkın balığı satılıyor.   

Sözü uzatmayayım. Size sirkülere uygun avlandığınız için teşekkür ederim. Ancak mesele 1 yıl sonra balık yemekse, trolü-oltacısı-zıpkıncısı hepsi aynı derecede sorumlu benim gözümde.

Ben Kaşda koruma altındaki bölgede yüzdükten sonra son iki senedir elime zıpkın almıyorum. 20 sene önce taş altı yaptığımda gördüğüm manzara ne ise Kaş ta onu gördüm. Belki çok radikal gelecek ama ben en az 5 yıl her türlü balık avının yasaklanması gerektiği düşüncesindeyim. Hiç olmadı Kaşda olduğu gibi av yasağı olan koruma bölgelerinin kıyılarımızın %80'nini kapsayacak şekilde genişletilmeli. Bana sorarsanız iş işten çoktan geçti ama......

Denizde patlıcan kalmadı.... Onuda google diyiverir.

Herkese iyi pazarlar dilerim...


Gönenç Korsanım hala ısrarla genellemeye devam ediyorsun ve bu genellemeyi yaparken bana teşekkür ediyorsun ve zamanında zıpkın ile av yaptığını bu camiadan kişileri tanıdığını söylüyorsun.
Kusuruma bakma ama bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Öncelikle tekrar sana şunu anlatmak istiyorum yapacağın şey iddiamın arkasındayım diyerek bütün zıpkıncıları Töhmet altında bırakmaktansa bu işi yanlış yapan veya ticari olarak zıpkınla avcılık yapan canileri, katilleri suçlayabilirsin.
Zıpkın ile sirkülere uygun avlanan herkesin günahını almak ta bence yanlış yaptığın bir durum ve bu durumdan da hala alınıyorum bunun sebebi ben bir zıpkıncıyım ve sirkülere uygun avlanan "body"lerim dostlarım arkadaşlarım kardeşlerim var.
Gel biraz biz zıpkıncıları biraz olsun benden dinle

Bir av günü nasıldır;
Geceden yağlı ve ağır yiyecekler yenmeden erkenden yatılır.
04:30 Alarm ile uyanılır çay demlenir.
05:00 Bir iki dilim kuru ekmek ve yanında çay ile kahvaltı edilir.
06:00 dalış yapılacak meranın kıyısına varılır ve kıyafetler giyilir. (Giydiğimiz kıyafetler wet suit olduğu için deniz suyuyla ıslatılarak giyilir yaz veya kış farketmez o soğuk mutlaka hissedilir.)
08:00 eğer bot vs bir tekneniz yoksa ortalama olarak 5km gibi bir mesafe yüzülmüş halde merada biraz dinlenilir ve av başlar. (bu benim durumum çünkü dalış yapacağım yere yüzerek gidiyorum her seferinde)
10:00-11:00 dalış bitirilir ve geri dönüşe geçilir.
12:00 kıyıya geri çıkılır ve sıcak birşeyler içecek bir yer aranır. (eğer arabanız varsa yanınızda semaver götürüp çay demlersiniz. Bende olmadığı için genelde bir cafeye oturup bol şekerli çay içerim)
13:00 Balıklar deniz suyunda temizlendiği için eve gidilir ve dinlenmeye geçilir.

Şimdi bunun bir de her hafta sonunda bu rutini tekrar ederek hem ailesine vakit ayıran hem de ailesine birer ikişer porsiyon balık götüren cinsleri var. Onları anlatmak dahi istemiyorum.

Bu kadar zorlu şartlar altında sportif olarak ve sirküler limitlerine uygun avlanan binlerce zıpkıncıyı töhmet altında bırakmak size yakışıyor mu? Ben şimdi çıkıp "DENİZLERİN PİSLİĞİNİN GÜNAHI TEKNECİLERİN BOYNUNADIR BASTIKLARI SİNTİNELER YÜZÜNDENDİR" desem burada bunu yapmayan binlerce denizciye ayıp etmiş olmaz mıyım? Ve evet gittiğim meralarda ayrıca basılmış sintine yağına rastlıyorum zaman zaman fakat bunu yapan cahil arkadaş denizci değildir bence ki arkadaş ta değildir.
Şimdi sizin yaptığınız gibi bütün denizcileri töhmet altında  bırakan yorumlar yapmaktan ve ardından da sanki çok doğru birşey yapıyormuş gibi arkasındayım demek bana yakışmazdı.
Saygılarımla(!),
*

    C. Y. E.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #8 : Mart 20, 2016, 13:26:28 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
"Midedeki nefes" nedir? Bir teknik herhalde.

Hakan Erim korsanım bazen 40+ metre derinliklere ineceğimiz zaman midemize de nefes alarak midemizi de ciğerlerimiz gibi doldururuz ardından bunu da uygun bir refleksle biraz olsun ordaki oksijeni kullanabilmek adına ciğerimize geri alırız. Bu sayede derinlik arttıkça artan basınç sayesinde bir miktar boşluk oluşan ciğerlerimize az da olsa destek olabilecek bir teknikle oksijen desteği sağlarız.


Bu bahsettiğim derinlikler bir çok tüplü dalgıcın bile inmesi yasak olan derinliklerdir(2* Balıkadam 30 metre izni vardır yasal olarak) ve bu nedenle  bilinçsiz ve gerekli antrenmanları yapmamış kişiler tarafından ve/veya kulak dolgunluğu ile serbest dalış yapan/zıpkınla avlanan kişiler tarafından bu derinliklere inilmesi tarafımdan tasvip edilmemekle birlikte hayati risk taşımaktadır.
« Son Düzenleme: Mart 20, 2016, 13:29:30 Gönderen: Cemil Yalın Eralp »
*

    E. D.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #9 : Mart 20, 2016, 13:26:55 »
Bence avcılığın her türlüsünü yasaklamak lazım. İnsanoğlu avlanarak yavrularını besleme çağını çoktan geride bırakmış olması gerekir. Ayrıca avcılığın bir spor olmadığını düşünüyorum. Bir canlıyı öldürmek spor olarak adlandırılamaz. Üstelik eşit şartlarda değiliz. Her türlü teknolojiyi kullanıyoruz. Karşımızda hiçbir şansları yok. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    C. Y. E.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #10 : Mart 20, 2016, 13:35:58 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bence avcılığın her türlüsünü yasaklamak lazım. İnsanoğlu avlanarak yavrularını besleme çağını çoktan geride bırakmış olması gerekir. Ayrıca avcılığın bir spor olmadığını düşünüyorum. Bir canlıyı öldürmek spor olarak adlandırılamaz. Üstelik eşit şartlarda değiliz. Her türlü teknolojiyi kullanıyoruz. Karşımızda hiçbir şansları yok. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Erdal Korsanım söylediklerinize kara avcılığında sonuna kadar katılıyorum. Fakat balık yemenin tek yolu avcılıktır. (Kültür balıklarını balık olarak görmüyorum) Bilinçli su altı avcısı ise balık ile eşit şartlarda olmadığını onun ortamında, onun dünyasında, onun şartları altında olduğunu bilir.

Yani evet eşit şartlarda değiliz, ben daldığımda balığı kovalayamam çünkü benden hızlı, takip edemem çünkü nefesim sınırlı, fazla av ile denizde kalamam çünkü benden büyük avcılar var, hiç bir zaman güvende olamam çünkü görüş alanım en berrak suda 15-20 metreyi geçmez ve tehlike her yönden gelebilir yani sonuçta dediğiniz gibi eşit şartlarda değiliz. Teknolojiye gelince bir zıpkındaki en büyük teknoloji ne olursa olsun sonuç sizin elinizin ayarı ve şansınıza kalmıştır. Nasibinizde varsa avınızı ancak o zaman görürsünüz. Zıpkınlarda henüz takip eden şiş üretilmedi veya elektronik bir zıpkın da yapılmadı dolayısı ile bu avcılık şartları hala balıkların lehinedir
*

    E. D.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #11 : Mart 20, 2016, 13:57:06 »
Cemil korsanım, bir genelleme yapmıştım. Konunun sizinle yada herhangi bir kimseyle ilgisi yok. Yaşam böyle bir şey. Benimki sadece vicdani. Gençliğimde ben de zıpkınla balık avladım. Açık denizde zıpkınla balık avcılığı olmaz, ya da çok zordur. Kıyı balıkları evi yuvası olan balıklardır. Sizden kaçmaz. Zaten istese de kaçamaz, yuvası orasıdır. Döner ve size bakar. Zıpkını burnuna dayarsınız size bakmaya devam eder. Daha uzun uzun anlatabilirim ama amacım kimseyi ikna etmek ya da vazgeçirmek değil. Sadece duygularımı ve düşüncelerimi açıklamak istedim.
*

    Ö. T.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #12 : Mart 20, 2016, 14:37:15 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bence avcılığın her türlüsünü yasaklamak lazım. İnsanoğlu avlanarak yavrularını besleme çağını çoktan geride bırakmış olması gerekir. Ayrıca avcılığın bir spor olmadığını düşünüyorum. Bir canlıyı öldürmek spor olarak adlandırılamaz. Üstelik eşit şartlarda değiliz. Her türlü teknolojiyi kullanıyoruz. Karşımızda hiçbir şansları yok. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

En az 5 yıl mevsiminde avlanan göç balıkları hariç ,hiç kimse denize ve özelliklere yerli taş balıklarına dokunmamalı. Karadakileri bitirdik zaten.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    N. B.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #13 : Mart 20, 2016, 14:55:04 »
İtiraz eden olabilir ama elimde yetki olsa avcılık ve dövüş sporlarını hiç
düşünmeden yasaklarım. Kavgayı hiç sevmem ondan belki de.
Daha da yazacaklarım var ama Zello'daki kavgayı kaçırmayayım diyorum.   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    C. Y. E.

Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
« Yanıtla #14 : Mart 20, 2016, 15:16:15 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
İtiraz eden olabilir ama elimde yetki olsa avcılık ve dövüş sporlarını hiç
düşünmeden yasaklarım. Kavgayı hiç sevmem ondan belki de.
Daha da yazacaklarım var ama Zello'daki kavgayı kaçırmayayım diyorum.   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Noyan korsanım siz bana tamamen karşısınız ama şimdi... 8 sene muay thai yaptım ve bu sayede agresifliğimi kontrol etmeyi öğrendim. bir de su altı avcısıyım vallahi üzüldüm şimdi bana bakış açınıza oysa belki tanısanız seversiniz olmaz mı