0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    H. E.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yaptığı bir çalışmayla Özel Koruma Alanı olarak tescil edilmiş olan kıyılarımızı, milli parklarımızı bu statüden çıkardı. "Sürdürülebilir Turizm Bölgesi" adında bir kategoriye çevirdi. Bu artık Okluk'a beton bina yapılabilecek demek. En güzel koylarımızda oteller ve 6 katlı binalar yükselecek.

Üstelik bu düzenlemeye zemin hazırlayan çevre analiz raporu hazırlanması ihalesini alan firmalardan bir tanesi doğrudan emlak şirketi. Web sayfalarındaki tanıtımlarında "...arazilerinizin vasfı konusunda idareyle iletişim sağlamak, danışmanlık yapmak..." gibi ifadeler var.

Daha önce benzer bir girişim yerel nüfusun şiddetli tepkisi, denizciler ve basının desteğiyle durdurulmuştu.

Şimdi daha iyisini, daha büyüğünü yapmak zorundayız.

Sosyal medyada #MuğlaCennetKalsın diye aratırsanız bilgilenmeye başlayabilirsiniz.



Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Muğla’da eşsiz ormanların, bakir koyların, zeytinliklerin betonlaştırılmasına neden olacak  “bilimsel” raporu hazırlayan bilim insanlarına ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na açık çağrıda bulunuyoruz:
Bırakın Muğla’nın Kıyıları, Koyları, Ormanları, Köyleri, Sulak Alanları Doğal Kalsın!
Sayın akademisyenler, teknik uzmanlar, farkında mısınız? Türkiye’nin bugüne kadar görmediği duymadığı büyüklükte bir doğa tahribatının sorumluları olarak tarihe isimleriniz kara harflerle kazınmak üzere!
Henüz vakit varken Türkiye’nin gördüğü en büyük doğa tahribatı hazırlığından imzanızı çekin!
1.    Proje raportörü-Biyolog Nilay Aygüney (Kiana Biological & Environmental Consulting),
2.    Proje Raportörü-Coğrafi Bilgi Sistemi Uzmanı Umut Cırık (CRK Planlama),
3.    Harita Mühendisi Kadir Genel,
4.    Peyzaj Mimarı Alper Venedik,
5.    Jeolog Doç. Dr. Hakan Nefeslioğlu (Akdeniz Üniversitesi),
6.    Deniz biyoloğu Yard. Doç. Dr. Cevher Özeren (Ankara Üniversitesi),
7.    Deniz Biyoloğu Prof. Dr. Murat Bilecenoğlu (Adnan Menderes Üniversitesi),
8.    Kuşbilimci Prof. Dr. Zafer Ayaş (Hacettepe Üniversitesi),
9.   Sürüngenbilimci Prof. Dr. Yusuf Kumlutaş (Dokuz Eylül Üniversitesi),
10. Memeli Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Hasbenli (Gazi Üniversitesi),
11.  Bitki Uzmanı Prof. Dr. Murat Ekici (Gazi Üniversitesi),
12.  Omurgasız Uzmanı Prof. Dr. Selma Seven Çalışkan (Gazi Üniversitesi),
13.  Biyolog-Ekolog Prof. Dr. Selim Sualp Çağlar (Hacettepe Üniversitesi),
14.  Proje Yöneticisi-Ekolog Prof. Dr. Hayri Duman (Gazi Üniversitesi),
Sizlerin iyi niyetle hareket ettiğinize eminiz. Ama imzalarınızın, Türkiye’nin en büyük doğal yaşam ve peyzaj mirasının ölüm fermanı anlamına geldiğini fark edin.
2016/12 “Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu”na atmış olduğunuz imzalarınızı geri çekin.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da bir çağrımız var; “Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu” ile ilgili çalışmaları sivil toplumun kaygı ve önerilerini de göz önünde bulundurarak geri çekin; yerel halkın ve yönetimlerin katılımı ile ekolojik temelli, bütünleşik bir yönetim planını birlikte oluşturalım.
Proje Hayata Geçerse Neler Olacak?
Özel Çevre Koruma Bölgeleri (ÖÇKB)  içinde kalan bu bölgelerdeki söz konusu arazilerin tümü, düne kadar 1’inci derece SİT alanı idi. Şimdi 14 kişilik bir heyetin gözlemleriyle 2’inci derece koruma alanı ya da 3’üncü derece sürdürülebilir turizm alanı olarak tanımlanıyor veya tamamen koruma statüsü dışına çıkarılıyor !
Bu rapor kabul edildikten sonra ÖÇKB çevre düzeni revizyonu, revize imar planları yapılacak ve bu eşsiz doğa mirasımız yerine konulamaz şekilde yok olacak.
Gökova’nın neredeyse %75’i, Bodrum'daki sit alanlarının %77'si, Karaada, Kissebükü  kullanıma açılacak, Datça Yarımadası’nın ve Hisarönü Körfezi’nin yarısına yakını, Gökova Körfezi kıyılarının tamamı ve körfeze bakan yamaçları; hatta Fethiye’deki Göcek kıyıları-adaları, Ölüdeniz kıyıları ve Kelebekler Vadisi gibi Türkiye Turizmi denince akla gelen ilk 10 fotoğraf karesi içinde yer alan doğal zenginlik miraslarımız beton kamyonlarının insafına terk edilmek üzere.
Bu değişiklik ile; Mavi Yolculuk, Doğa Gezileri, Bahçecilik, Zeytincilik, Doğal Tarım, Arıcılık gibi ekonomik açıdan sürdürülebilir sektörler ve yerel ekonomik faaliyetlerin yaşam alanları kalmayacaktır.
Onbinlerce Sayfa Bilimsel Rapor Zaten Var
Bu doğa tahribatı 10 üniversite hocası ve 4 teknik uzmanın 2016’nın son günlerinde  imzaladıkları “Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu” temel alınarak gerçekleştirilecek. Kamu yöneticileri ve siyasetçiler gönül rahatlığıyla “bakın elimizde bilim insanlarının hazırladığı bir rapor var” diyecekler.
Biz de diyoruz ki;
- Bu alanların tümü Birleşmiş Milletler doğa koruma envanterlerinde tescilli.
-  Getirilen doğal sit derecelendirme değişikliği ile bakan düzeyinde imza konulmuş uluslararası sözleşmeler, Bakanlar Kurulu kararı ile onanmış “Özel Çevre Koruma Bölgeleri” düzenlemeleri fiilen yok sayılacaktır.
- Bu betonlaştırılması planlanan bölgeler hakkında bizim elimizde yüzlerce koruma raporu var.
- On binlerce sayfalık bilimsel raporlarda, beton dökülmeye hazırlanan bu alanların eşsiz doğal yaşam rezervleri ve peyzaj zenginlikleri anlatılıyor.
- Üstü çizilen arazilerin tüm Akdeniz’de doğal yaşamın en zengin ve çeşitlilik içeren bölgeleri olduğuna ilişkin uluslararası araştırmalar var.
-  Bu muhteşem doğa mirası, Türkiye’nin turizm, refah ve zenginliğinin de en temel unsurudur.
-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,  Doğal Sit Alanlarının derecelerinin, koruma düzeylerinin ve kapsadıkları alanların yeniden düzenlenmesi amacıyla   “Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi” adlı bir  “bilimsel rapor” hazırladı. Bu raporlar Türkiye’nin 20 bölgesine özgü olarak hazırlanmış olup, ilk tepki Muğla’dan ve ardından Ayvalık’tan geldi.
Bu projenin gerçekleşmesi halinde, Muğla’nın  kıyılarında, eşsiz ormanlarında, bâkir koylarında, doğa dostu köylerinde 50 bin dönümlük arazi turistik yapılaşmaya, 550 bin dönüm doğa mirası da “günübirlik turistik tesisler” adı altında betonlaşmaya  açılabilecektir. Rapordaki bazı olumlu değişiklikler, genelindeki ağırlığın olumsuz gelişmelere yol açabileceği gerçeğini değiştirmemektedir.
BIRAKIN MUĞLA’NIN KIYILARI, KOYLARI, ORMANLARI, KÖYLERİ, SULAK ALANLARI DOĞAL KALSIN!
MUÇEP (Muğla Çevre Platformu)
e-posta : Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
twitter :  twitter.com/muglacep
web: mucep.org
fb sayfa: facebook.com/muglacevreplatformu

« Son Düzenleme: Nisan 07, 2017, 19:53:07 Gönderen: Hakan Erim »


*

    G. Ö.

Dün akşam Ali Boratav Korsanın,  Gezgin Korsan'lar ve Deniz Kızları Grubu için yaptığı, bu konuya ilişkin sunumuna katıldım.
Duyduklarımız ve gördüklerimiz büyük bir tehlikeyi işaret ediyordu.

“Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu” 'na dayanılarak alınabilecek kararlar ve bağlı uygulamalar sonrasında, ülkemiz ve insanlarımız açısından, gelecekte hatta yakın gelecekte,  ciddi olumsuzluklar , geri dönülemez zararlar oluşacağı aşikar.

''Beklenen tehlikeleri bertaraf etmek için, ben de bir ucundan tutmalıyım'' diye düşüneceğinden emin olduğum Gezgin Korsan'lar , kampanyayı imzalayarak ilk adımı atabilirler.

Böylesine ciddi bir tehlikeyi işaret eden, bertaraf etmek için çalışan herkese teşekkür ediyorum.


   

 


*

    M. B. A.

Kendisine "Çağdaş bir ülkede yaşamak istiyoruz..!" diyen kadın için "Uzaktan da yeni köprü görünüyor haaaa..! Hala kalkmış çağdaş yaşam diyor..!" diye düşünen betonmanyak bir zihniyetin yönettiği memleketten ne beklenir başka Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    M. A.

Mimarlar Odası da bir panel düzenlemiş bu Şubat'ta, içinde MUÇEP'in sunumunun da olduğu... Sonuç raporu için link:

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

not olarak: beton kötü birşey değil, betonu kullanan kafa kötü  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Nisan 07, 2017, 20:16:25 Gönderen: Meltem Anay »


*

    M. A.

« Son Düzenleme: Nisan 07, 2017, 20:16:43 Gönderen: Meltem Anay »

*

    M. E.

Çok fena bir gidiş...
Dönüşü olmayan bir yol bu.

Senelerce bu kıyılar, bu doğa ve bu zenginlik için mücadele eden başta Sadun Boro ve birçok kişi, kurum, STK, yöre insanı ve isimsiz kahramanları için mücadeleyi bırakamayız. Her santimi, her karış toprağı için elimizden ne gelirse yapmalıyız.
Çocuklarımızın geleceği çalınıyor!

Ali Boratav'a paylaştığı bilgiler ve bizi bir araya getiren Denizkızları Grubu'na özellikle teşekkürler.
*

    H. E.

CUMHURBAŞKANLIĞI KONUK EVİ’NİN BULUNDUĞU OKLUK KOYU DOLGU ALANI İLE YENİLENİYOR

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Can Pulak ' ın Yazısı..

"Çaresizlik ne kötü birşey.Gökova'mız göz göre göre elden gidiyor da,yapabileceğimiz birşey yok.Yıllar sonra ilk defa gözyaşı döktüm.Allah'ın verdiği bu güzelliği yoketmeye kimsenin gücü yetmez,yaptırmayız sanıyordum.Maalesef korktuğumuz oldu. Çevre nedir bilmeyen,Allah'ın verdiği nimetleri ve doğal güzellikleri bile farkedemeyen,önüne gelen yeri betona açan bir zihniyet,nihayet el değmemesi gereken Gökova'mızı da katletmeye karar verdi.
Ankara'da oturan ve ülkeyi masabaşından yöneten bürokratlar,Gökova'nın neden korunması gerektiğini dahi bilmeden planlar,projeler hazırlayarak,ülkemizin dünyaca ünlü bu muhteşem denizini ve koylarını mahvetmeye başladılar.
Önce Cumhurbaşkanlığı'nın mütevazi yazlığını yıktılar.Sonra etrafındaki bitki örtüsünü kesip,kalın duvarlar yapmaya başladılar.Kulübemsi mütevazi evin yerine de şimdi kocaman bir bina konduruyorlar.O güzelim doğayı betona teslim anlayışına gözyaşı dökmemek mümkün değil.
Şimdi kalkmışlar milletin İngiliz Limanı diye bildiği minicik koya beton yanaşma iskeleleri yapacaklar.Büyük tekneler yanaşacak ve ihtiyaçlarını karşılayacaklarmış.Ayrıca denize girmek için yerler de yapıyorlarmış.Cetvel kalem hazırladıkları planda var bunların hepsi. Okluk koyu sirkülasyonu olmayan,temizlenmesi son derece güç bir koydur.Fazla tekne ve bu teknelerin yaratacağı hareketi ve kirliliği kaldırmaz.Bugünkü mevcut halinde bile trafik ve tekne sayısı çok fazladır.Bu yüzden kirlilik ve balçık giderek artmaktadır.Şimdi yapılması düşünülenlerle bu koyun geleceği iyice tehlikeye atılmıştır.Yazık çok yazık.
Yalvarsam da artık kıymeti yok.Anlamamakta direnen tabiat kasaplarıyla karşıkarşıyayım.Yıılardır yazıyorum,çiziyorum,anlatıyorum.Oralı olan yok.Çevre konusu şimdi Şehircilik Bakanlığının patronajında.Orada konuyu doğru dürüst bilen ve anlayan kimse yok.Biraz anlayanları ise,önceden Çevre Orman Bakanlığına bağlı olduğu için,hepsi Orman Bakanlığında kaldılar.Şimdi önüne gelen Türkiye'nin doğal güzellikleri için ahkam kesiyor ve Ankara'daki masalarından güya buralara hizmet götürme adı altında yeşil ve mavi örtüyü hançerliyor.
Bunları yapanlar kimseye danışmıyor,bilenleri dinlemiyor,akıllarına eseni dar pencerelerinden gördükleri kadar yapıyorlar.Buralara kimse oturduğu yerden karar vermemeli.Bu konularda toplantılar yapılmalı,görüşler alınmalı,bilgilere hürmet edilmelidir.Ben yaptım oldu mantığıyla görülen devlet hizmetleri,şimdi acımasız bir şekilde doğal güzelliklerimizi de etkilemeye başladı.Hükümetler gelir gider, vizyonu olmayan bürokratlar gelir gider ama bu doğal güzellikler,ormanlar ve sahiller,o güzelim koylar bir giderse bir daha geri gelmez.Öyle de oluyor zaten.
75 yaşında benim gibi bir insana gözyaşı döktürenlere yazıklar olsun. Memleketimin güzelliklerini boğazlayanlara yazıklar olsun.Bunlara gözyumanlara,bunca rezalete kayıtsız kalanlara yazıklar olsun.Hepsini Allah'a havale ediyorum.Allah'tan başka sığınacak dalımız yok çünkü.
Yazık çok yazık.Buralara benim gibi sahip çıkması gerekenler de kayıtsızlar şimdi.Hepsi referandumla uğraşıyorlar.Bu uğraş sürerken Koskoca Gökovamız da gitti.Yazık çok yazık."


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    G. Ö.

Proje, Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecindedir. ÇED sürecinin başlaması kararı 7.4.2017 günü ilan edilmiştir.. Aslında çok önemli bir süreçtir ve süreç sonunda projenin tamamen ya da kısmen (bu yeni proje demektir) ortadan kalkması da mümkündür. Öncelikle bölge halkının ve aslında her vatandaşın özenle takip etmesi gereken bir süreçtir. Paylaşım için teşekkürler. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    G. Ö.

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    G. Ö.

Bu konu ile igili olarak, whatsapp gruplarında sorular soruluyor, öneriler getiriliyor. Fakat takibi çok güç. Bu nedenle, korsanların rahat ulaşımı ve ankete katılımını sağlamak için yazmaya devam edeceğim.

Aşağıda Marmaris Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi Dolgu Ve İskele Projesi'nin teknik olmayan bir özetini bulacaksınız.
Bu proje özetini, Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap sayfasından alıp, biraz daha sadeleştirdim.
Bütün dökümanları bir arada değerlendirdiğimizde, tehlikenin büyüklüğünü daha iyi anlayabileceğimizi düşünüyorum.
 

CUMHURBAŞKANLIĞI KONUKEVİ’NİN BULUNDUĞU OKLUK KOYU DOLGU ALANI İLE YENİLENİYOR


Marmaris Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi Dolgu ve İskele Projesi ile; Okluk Koyu’na 2 adet Yat Yanaşma Yeri , 2 adet İskele, 1 Adet Plaj ve Dolgu alanı ile toplam 15.295,127 M2 kıyı yapısı ilave ediliyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sayfasında, Gökova Okluk Koyu olarak bilinen ve eski konuk evinin bulunduğu koya dolgu alanı ile, yat yanaşma yeri, iskele, plaj ve dolgu alanını içeren proje tanıtım dosyası yayınlandı. Projede dikkat çeken bazı bölümler ise şöyle:

MARMARİS CUMHURBAŞKANLIĞI DEVLET KONUKEVİ DOLGU VE İSKELE PROJESİ “PROJE TANITIM DOSYASI”


PROJE İÇİN SEÇİLEN YERİN AÇIK ADRESİ (İLİ, İLÇESİ, MEVKİİ): : Muğla İli, Marmaris İlçesi, Okluk Koyu Mevkii

PROJENİN TEKNİK OLMAYAN ÖZETİ

“Proje kapsamında planlanan kıyı yapılarının genişlikleri arttırılabilecektir. Bu nedenle 113.443,74 m2 proje alanı belirlenmiştir. Proje kapsamında kıyı yapılarının genişliklerinin arttırılması durumunda yine belirlenen proje alanı içerisinde kalınacaktır. Toplam 113.443,74 m2 proje alanı içerisinde 15.295,127 m2 alanda yat yanaşma yeri, iskele, plaj ve dolgu yapılacaktır. Ayrıca, toplamda yaklaşık 10.966,229 m2 alanda dolgu yapılacaktır.

Proje kapsamında 10.966,229 m2 alanda plaj ve dolgu yapılacaktır. Bu alanın yaklaşık olarak 3.667,288 m2 kısmına kum dolgu, kalan 7.298,941 m2 kısmına ise kum ve/veya çakıl dolgu yapılacaktır.
Plaja ve deniz kıyısına kum ve/veya çakıl dolgu yapılacaktır. Dolgu malzemesi benzer plajlardan temin edilecektir. Yaklaşık olarak 3.667,288 m2 alanda yaklaşık olarak 1.833,644 m3 kum dolgu yapılacaktır.
Plaj gerisi alana kum ve/veya çakıl dolgu yapılacaktır. Dolgu malzemesi Marmaris çevresindeki ocaklardan temin edilecektir. Yaklaşık olarak 7.298,941 m2 alanda yaklaşık olarak 14.597,882 m3 kum ve/veya çakıl dolgu yapılacaktır. Kıyı yapılarının yapımından kaynaklı herhangi bir dip taraması işlemi yapılmayacaktır. Kıyı yapısı alanlarının mevcut batimetrisi korunacaktır. Planlanan yat yanaşma yerleri yüzer nitelikli olmayıp sabit olacaktır.”

“Marmaris Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi Dolgu ve İskele Projesi kapsamında,
                                                                                                                                                                         
Yat Yanaşma Yeri – 1 olarak planlanan alana süper yat boyutunda yatlar yanaşacaktır. Yat Yanaşma Yeri – 1, 170 m uzunluğunda ve 18,3 m eninde olacaktır. Kıyı yapıları için gerekli olacak usturmaça, babalar ve merdivenleri içerecektir. Kıyı yapılarının genişliği arttırılabilecektir.

Yat Yanaşma Yeri – 2 olarak planlanan alana konukların mega yat boyutlarında olan yatları yanaşacaktır. Yat Yanaşma Yeri – 2, 50 m uzunluğunda ve 10,5 m eninde olacaktır.
Kıyı yapıları için gerekli olacak usturmaça, babalar ve merdivenleri içerecektir. Kıyı yapılarının genişliği arttırılabilecektir.”

Planlanan plaj içerisinde güneşlenme ve dinlenme amaçlı bungalovlar yer alacaktır. Bungalovların ucunda iskeleler yer alacaktır. Plaj planlanan alanda mevcut durumda Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi’ nin güneşlenme iskelesi bulunmaktadır. İnşaat döneminde söz konusu güneşlenme iskelesi sökülecektir. Güneşlenme iskelesi dışında kıyı yapılarının yapılacağı kıyı şeridi bakir durumdadır. Proje alanında herhangi bir kıyı yapısı mevcut değildir.

Proje alanının büyük kısmı deniz üzerinde yer almaktadır.”

Projenin yapım çalışmalarına geçilmeden önce 3194 sayılı İmar Kanununun ilgili hükümlerine uyulacaktır. İmar Planı önerisi onaylanmadan inşaat faaliyetlerine başlanmayacaktır.

“Proje alanını gösterir Aydın – Muğla – Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planına göre Proje alanı deniz, orman alanı ve tarım alanı içerisinde kalmaktadır.
                                     
Aydın – Muğla –Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planına göre proje alanı Önemli Doğa Alanı, Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Doğal Sit Alanında kalmaktadır. Söz konusualanlar için plan hükümlerinde alt ölçekli imar planlarının geçerli olduğu belirtilmiştir.

Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesine ait 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu 16.05.2003 tarihinde onaylanmıştır. Bu planda Okluk Koyu Mevkii “Özel Çevre Koruma Bölgesi”, ve “Birinci Derece Doğal Sit Alanı” sınırları içerisinde, “Makilik ve Fundalık Alanlar” ve “Orman Alanları” ve 500 metrelik koruma kuşağı olarak belirtilen alanın içinde kalmaktadır.

Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesine ait 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonunda proje alanı, “Kamu Hizmet Alanı”, “Yat Yanaşma Yeri” ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları” kapsamına alınmıştır.

Proje alanını gösterir Marmaris Okluk Koyu Dolgu ve İskele Projesi 1/5.000 Ölçekli Nazım İmar Planıönerisinde Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi Dolgu ve İskele Projesi imar planıkapsamında değerlendirilmektedir. Uygulama İmar Planı Genel ve Özel Hükümlerinde belirtilen taahhütlere uyulacaktır.

Nazım İmar Planı önerisinde plaj alanı olarak planlanan alanlar “Kumsal Plaj”, plaj gerisi dolgu alanı olarak planlanan alan “Dolgu Alanı”, Yat Yanaşma Yerleri olarak planlanan alanlar “Yat Yanaşma Yeri” ve İskele Alanları olarak planlanan alan, “İskele” olarak tanımlanmıştır. Kıyı şeridinde kalan bazı alanlar ise orman alanı olarak belirlenmiştir.

Uygulama İmar Planı önerisinde plaj alanı olarak planlanan alanlar “Kumsal Plaj”, plaj gerisi dolgu alanı olarak planlanan alan “Dolgu Alanı”, Yat Yanaşma Yerleri olarak planlanan alanlar “Yat Yanaşma Yeri” ve İskele Alanları olarak planlanan alan “İskele” olarak tanımlanmıştır. Kıyı şeridinde kalan bazı alanlar ise orman alanı olarak belirlenmiştir.
Projenin yapım çalışmalarına geçilmeden önce 3194 sayılı İmar Kanununun ilgili
hükümlerine uyulacaktır. İmar Planı önerisi onaylanmadan inşaat faaliyetlerine başlanmayacaktır.

Planlanan Birimler ve Alanları

Yat Yanaşma Yeri 2 adet alan (m2) 4.060,377
İskele 2 adet alan (m2)                    268,521
 Plaj ve Dolgu 1 adet alan (m2)     10.966,229

TOPLAM Alan (m2)      15.295,127

 
*

    G. Ö.

(...)
OKLUK KOYU’NA KIYMAYIN

CUMHURBAŞKANLARI ve misafirleri için “dinlenme yeri” olarak tahsis edilen Marmaris’e bağlı Okluk Koyu’na süper ve mega yatlar için iskele yapılmasına karar verildi.
İskelelerden biri süper yatlar için 170 metre uzunluğunda, 18 metre genişliğinde olacak. Diğeri mega yatlar için 50 metre uzunluğunda 10.5 metre genişliğinde olacak.
Bu amaçla, 10 bin 966 metrekarelik alana dolgu yapılacak.
Okluk Koyu, “özel çevre koruma bölgesi” ve “birinci derece doğal sit alanı”.
O kadar özel olarak korunan bir bölge ki balık avlamak bile yasak.
Ve şimdi bu cennet gibi koyun 11 dönümlük kısmı doldurulacak.
Koyun doğal hali bozulacak, dolgu nedeniyle koydaki deniz canlılarının yaşam alanları tahrip edilecek.
Rahmetli Turgut Özal’ın en sevdiği tatil yerlerinden birisi Okluk Koyu’ndaki Cumhurbaşkanlığı yerleşkesiydi.
“Yerleşke” dedim diye gözünüzde dev binalar vs canlanmasın.
Son derece mütevazı bir ana bina ile görevliler için birkaç küçük müştemilattan oluşan bir tesis bu.
Ve şimdi lüks merakı uğruna bu koy, geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip edilecek.
Merak ediyorum: Cumhurbaşkanlarının dev yatlarla gelecek misafirlerini ağırlayabilecekleri başka yer mi bulunamıyor bu koca ülkede?

14/04/2017 Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet Gazetesi

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    G. Ö.

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Okluk'ta devam eden, Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi  duvar çalışması.


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    S. Ş.

Agaclar kesılıyor beton mıkserleri için 111.400 m2 alan betonlaşıyor... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Kimse karsı gelemıyor, niye kaybetmeye başladıgımız 18 adaya yapılmıyor yazık degil mi yemyeşil alana
« Son Düzenleme: Nisan 16, 2017, 09:12:43 Gönderen: Semih Sener »
*

    M. E.

Siyasetin cebinden bir şey harcadığı görülmüş şey mi? İllâ ki kamunun zenginliği ile hovardalık yapacak. Hayır, Okluk'un hakkını verebilse, ona da bir şey demeyeceğim. Üç tane baş danışman, dört yandaş müteahhit yamuk avenesi ile yamama tatil yapsın diye ... tövbe tövbe. Ben malderesinin ardında otlatan öküzleri tercih ederim


Balım SY
*

    G. Ö.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Konuyu gündemde tutmamız lazım. Kampanyayı imzalamayan Gezgin Korsan kaldı mı? Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap