0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    G. Ö.

Plastik Çöpler
« : Ocak 27, 2018, 21:30:49 »
Büyük Tehlike: Plastik Çöpler!

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Deniz çöplerinin %60 ila %80’inini plastik çöpler oluşturuyor.


Okyanus ve denizlerde, yaklaşık 100 ila 150 milyon ton plastik çöpün yüzdüğü tahmin ediliyor. Buna her yıl 6,5 milyon ton daha ekleniyor. BM Çevre Programı’nın verilerine göre, açık denizlerde her kilometrekare başına ortalama 13 bin plastik düşüyor. Akıntılar bu çöpleri dünyanın her köşesine dağıtıyor.


Plastikler atık olarak denize ulaştıklarında bozunma sıcaklıklarının yüksek olması, ultra viyole ışınlarına ve bakterilere karşı dayanıklı olması nedeniyle yüzyıllarca denizlerde varlıklarını sürdürüyor; insanlar, doğal yaşam ve ekosistem için büyük tehlikelere neden oluyor.


Plastikler, fiziksel aşınmaya maruz kaldığında aşamalı olarak parçalanıp mikro-plastik denen çok daha küçük parçalara bölünüyorlar (yarıçapı 5mm'den küçük). Çoğu, tekstil ürünlerinden sentetik dokular ya da deterjan, kozmetik ve kimyasal üretimden gelen katalizör parçacıklar, plastik poşet parçacıkları ( doğada %100 çözünen poşetler de dahil olmak üzere), lastiklerden aşınıp kopan parçacıklar ve bileme-yontma süreçlerinden açığa çıkan plastik atıklar. Bu mikro-plastik atıklar kanalizasyon veya yağmur sularıyla nehir ve denizlere sürükleniyor.


Plastik çöpler neden sorun?
Doğal ortam ve ekosistem için tehdittir:
•    Suda süzülen mikro-plastik atıklar pek çok farklı organizma tarafından yutuluyor. İçlerindeki zehirli maddeler, bu parçacıkları yutan deniz canlıları yoluyla beslenme zincirine halka oluyor ve insana kadar ulaşabiliyor. Gözle görülmeyen bu plastikleri mikro seviyedeki deniz canlılarından ayırmak ve okyanusu bu kirleticiden temizlemek ise hiç kolay olmuyor.
•    Denizlere ulaşan makro-plastik atık parçalar ise yemek zanneden deniz memelilerinin, deniz kaplumbağalarının, sürüngenlerin, balık ve deniz kuşlarının ölümüne ya da acı çekmelerine neden olabiliyor. Örneğin kaplumbağalar, denizanası zannettikleri plastik poşetleri yiyebiliyor; kuşlar kendilerini ve yavrularını balık yumurtası veya yengeç zannettikleri plastiklerle besleyebiliyorlar. Çöpleri yiyerek mideleri dolan canlılar açlığa maruz kalıyor ve besin yetersizliğinden ölüyorlar. Yenilen maddeler canlının solunum kanalını tıkayarak havasızlıktan ölmesine de sebep olabiliyor.
(Plastik çöpleri yem sanıp yiyerek ölen on binlerce yavru albatrosların belgeselini izlemek için tıklayın)

•    Deniz memelileri, deniz kaplumbağaları denize bırakılmış balıkçı ağlarına takılabiliyor. Bu takılma bu canlılarda mutlaka ölümle sonuçlanmasa da çok derin acılara sebep olabiliyor.

(Bir kaşalot balinasının balıkçı ağlarından kurtarılmasını izlemek için tıklayın)

İnsan sağlığı için tehdittir:

•    Denizdeki ve kıyılardaki plastik atıklar insan sağlığını tehdit eden zararlı kimyasalların yayılmasına, yaralanmalara, bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasına neden olabiliyor.

Ekonomiyi olumsuz etkiler:
•    Plajların ve denizlerin temizliği çok maliyetli olabiliyor; özellikle ulaşımın zor veya altyapının eksik olduğu ücra yerlerde.

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

•    Kirletilmiş deniz ve plajlar turist çekmiyor. Daha az turist sahil toplulukları için daha az gelir anlamına geliyor.
•    Denizde salınan plastik ve diğer atıklar pervane ve çapaya dolanarak teknelere maliyetli, belki de tamir edilemez hasarlar veriyor.
•    Ekosistemin işleyişine ve insanların sağladığı hizmetlere plastik atıklar ve diğer atıklar yüzünden gelen her zarar insanların geçimini etkiliyor.

Uzun mesafeler kat ediyor:
Plastik ve diğer katı atıklar deniz akıntıları, dalgalar, rüzgarlar ve akışlarla yolculuk ederek kaynağından çok uzaklara ulaşabiliyor. Bu atıkları insanların hiç yaşamadığı bakir bölgelerde görmek bile mümkün oluyor.

Uzun ömürlüdür:
Plastik çöpler doğal yaşamı, ekosistemi ve insan sağlığını on yıllarca, yüz yıllarca tehdit ediyor.
•    Misina 600 yıl
•    Plastik şişe 450 yıl
•    Çocuk bezi 450 yıl
•    Lastik ayakkabı tabanı 50-80 yıl
•    Naylon kumaş 30-40 yıl
•    Plastik poşet 10-20 yıl

İzlemesi zordur:
Bir plastik çöpün nerede oluştuğu, yolda başına neler geldiği ve ulaştığı yere niçin geldiği gibi etmenleri, yani rotasını ve kaderini takip etmek ise neredeyse imkansız oluyor.

Görüş alanı dışındaysa erişim alanı da dışındadır:
Mikro-plastik atıklar küçük olmaları sebebiyle gözle görünmüyor. Deniz altındaki ağır makro-çöpler de görüş alanı dışında kalıyor. Her ikisinin de giderimi neredeyse mümkün olmuyor.

Denizlere ve kıyılara ulaşan plastik ve diğer katı atıkların kaynağı nedir?
Denizlerde veya kıyılarda bulunan çöpler özellikle kara kaynaklı uygulamalardan kaynaklanır, bunlar:
•    Katı atıkların uygun olmayan şekilde tasfiyesi
•    Yetersiz atık yönetimi- toplama, taşıma, arıtma ve son boşaltımın elverişsiz olması
•    Arıtılmamış kanalizasyon boşaltımı – arıtma tesislerinin yetersizliği ya da güçlü fırtınalar
•    Sorumsuzca boşaltılan endüstriyel atıklar – bu atıklar üretim artığı hurda, ambalaj veya hammadde, plastik reçine tanecikleri ve arıtılmamış atık su
•    Turizm ve eğlence aktiviteleri – plastik atıklar (poşetler, plastikten üretilmiş ürün ambalajları, şişeler,  kapaklar, oyuncaklar, balonlar vs) ve diğer katı atıkların bilinçli olarak veya bilinçsiz olarak kumsala bırakılması
Kara kaynaklı çöpler akarsular, kanallar, kanalizasyon çıkışları, taşkınlar, rüzgar ve gelgitlerin süpürmesi yoluyla denize ulaşır.


Bunların yanında deniz kökenli faaliyetler de önemli kaynaklardır; bunlar:
•    Ticari amaçlı balıkçılık – olta takımı ya da ağların atılması, ağlara takılan straforlar.
•    Ticari ya da serbest gemicilik (büyük kargo gemileri, yolcu gemileri, feribotlar) – bu gemilerin atık su boşaltımları ve yolculuk sırasında denize düşen yükleri.
•    Eğlence amaçlı gemicilik (balık avlamak için kullanılan küçük tekneler, yatlar, su sporları) – denize bırakılan şişe, atık su, olta, spor aletleri gibi çöpler.
•    Denizaşırı petrol ve gaz platformları – bunlardan bırakılan sondaj aletleri, borular, variller, ambalajlar.
•    Balık çiftlikleri – Bunlardan bırakılan ağ kafesler, yapı malzemeleri, yem çuvalları.
Dahası, gemilerde oluşan çöp sıklıkla denize bırakılır. Gemilerde, liman ve marinalardaki atık yönetim tesislerinin yetersizliği problemi daha da büyütür.

Plastik ve diğer katı atıkları azaltmak için hükümetlere, belediyelere düşen sorumluluklar nelerdir?
•    Plastik ve diğer atıkları azaltmaya yönelik kanunlar, yönetmelikler çıkarmalı.
•    Atık yönetimini geliştirmeli.
•    Geri dönüşümü teşvik edici ve kolaylaştırıcı çalışmalar yürütmeli. Geri dönüşümle ilgili üreticiye sorumluluk yüklemeli.
•    Bilinçlendirme çalışmaları yapmalı.
•    Naylon poşet kullanımını vergilendirmeli veya yasaklamalı.

Plastik ve diğer katı atıkları azaltmak için üreticilere düşen sorumluluklar nelerdir?
•    Geri dönüşüme uygun ambalaj ve ürün üretmeli.
•    Geri dönüşümde kendini sorumlu hissetmeli.
•    Tek kullanımlık ürün yerine tekrar tekrar kullanılabilen ürünler üretmeli.
•    Depozito sistemi uygulamalı.

Plastik ve diğer katı atıkları azaltmak için insanlara düşen sorumluluklar nelerdir?
•    Kara ve denizin bağlantılı olduğunu unutmamalı.
•    Uygun çöp kutusu dışındaki yerlere (sokağa, nehir kıyısına ya da denizlere) asla çöp atmamalı.
•    En az ambalaj gerektiren ürünler satın almalı.
•    Plastik atıkları en aza indirmek için tüketimini de en aza indirmeli.
•    Tek kullanımlık atılabilir bardak, tabak ve başka malzeme kullanmaktan kaçınmalı. Yemekleri tek kullanımlık olmayan kaplarda yemeli.
•    Naylon poşet kullanmaktan kaçınmalı; yeniden kullanılabilen file torbalar, keseler tercih etmeli.
•    Geri dönüşümlü malzemeden yapılmış ürünleri tercih etmeli.
•    Doğal liflerden yapılmış giysi ve kumaşlar tercih etmeli, çünkü sentetik olanlar zamanla parçalanarak mikro-plastiklerin oluşmasına neden oluyor.
•    Havaya balon veya dilek feneri gibi ürünleri salıvermekten kaçınmalı, çünkü bu ürünler kısa süre sonra karada ve denizde çöp olarak yerini alır.

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

•    Balıkçılık, yatçılık ve çeşitli su sporlar sorumlu bir şekilde icra etmeli.
•    Çevreye karşı sorumlu marinaları destekmeli.
•    Kıyıların ve okyanusların temiz tutulmasıyla ilgili arkadaşlarını ve aile üyelerini bilinçlendirmeli.
•    Kumsal ve diğer yerlerin temizliğinde görev almalı.


Ek bilgi:
Kimi ülkeler plastik tüketimini azaltmak için çeşitli önlemler alıyor. Mesela İrlanda 2002 yılında plastik poşetleri ücretli hale getirdi ve plastik poşet kullanımı 2012 verilerine göre %90 oranında azaldığı tespit edildi.
Türkiye’de ise kimi belediyeler plastik poşet kullanımını pazar ve iş yerlerinde yasakladı. Mesela Akyaka Belediyesi tarafından “Naylon Poşete Hayır” kampanyası başlatıldı ve 1 Ocak 2012’de yürürlüğe giren tebliğ ile işletmelerin, pazarcıların naylon poşet kullanımı yasaklandı. Bu kampanyaya destek vermek amacıyla kadınlar da belediye bünyesindeki kursa katılarak file torbalar ördü. Aynı şekilde Seferihisar Belediyesi de organik pazarlarda naylon poşet kullanımını yasakladı ve kese, file torba kullanımını zorunlu hale getirdi. Bu belediyelerin yaptığı çalışmalar, diğer belediyeler tarafından da yaygınlaştırılırsa milyonlarca naylon poşet doğaya karışmayacak ve oradaki yaşamı etkilemeyecek.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Ocak 27, 2018, 21:33:22 Gönderen: Gülümser Özharar »


*

    A. Ş.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #1 : Ocak 28, 2018, 12:41:39 »
Bu konuya dikkat çektiğiniz için tebrikler...

Evet... Her yıl tüm dünyada 300 milyon ton plastik üretiliyor ve bunun %3 ila 4’ü, yani 8 ila 12 milyon tonu denizlere sürükleniyor ya da atılıyor...
Her yıl 1 milyon deniz kuşu ve 100 bin deniz memelisi, plastiklere dolanarak ya da yiyerek ölüyor...
Ve en ürkütücü kısmı ‘mikroplastikler’...
Okyanusların açıklarında 800 metre derinlikteki hayvanların midesinde dahi mikroplastiklere rastlandı...


*

    F. G.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #2 : Şubat 14, 2018, 17:54:43 »
 Gecenlerde bir belgeselde izledim. Mariana cukurunun dibinden kafesle canli ornekleri (cok minik canlilar-eminim teknik bir adlari vardir) aldilar. Onlarin bile iclerinden yogun mikroplastik cikti. Plastik inanilmaz bir malzeme. Gunumuz tuketim ve rekabet kosullarinda onune gecilmesi cok zor bir canavar. Geri donusum sistemlerine cok kafa yormak lazim.
 


*

    A. C.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #3 : Şubat 15, 2018, 09:19:04 »
Okyanusta anlamsız kalır elbet ama en azından Göcek çevresi gibi yerlerde şöyle birşey edinilip kullanılamaz mı? Belediye vb. kurumlar için ne kadar zor olur ki böyle birşey? Gerçi biz zaten resmi ellerle çöpü, kanalizasyonu denize döken bir milletiz de; işte görünce insan imreniyor.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    Ö. A.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #4 : Şubat 15, 2018, 13:45:48 »
Ocak ayında yaptığım göcek gezisinde ne acıdır ki 2 motor yat gördüm sintinelerini göcek içinde boşalttılar ve gittiler. Fotografını çekemedim teknelerin çok hızlı gidiyorlardı. Ancak bunu yapanın insan olamayacağını düşünüyorum. Motor yatsın bari git açık denizde boşalt.

*

    E. Y.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #5 : Şubat 16, 2018, 10:19:59 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Okyanusta anlamsız kalır elbet ama en azından Göcek çevresi gibi yerlerde şöyle birşey edinilip kullanılamaz mı? Belediye vb. kurumlar için ne kadar zor olur ki böyle birşey? Gerçi biz zaten resmi ellerle çöpü, kanalizasyonu denize döken bir milletiz de; işte görünce insan imreniyor.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Aynısını Kurbağalıdere temizlenirken uyguladılar.
Sahil yolunda çimlerin üzerinde kamp ateşi yakıp çay demleyen millete ne tedbir alsanız boş. Bugün ilkokuldan itibaren çevre bilinci yerleştirilmeye başlansa sonucu 50 yıl sonra belki görürüz.
(Prof. Dr. Erkan Topuz'a göre ben bile görebilirim. O insanın 129 yaşına kadar yaşayabileceğini iddia ediyor. Neden 130 değil, o ayrı muamma  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )
*

    A. Ç.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #6 : Şubat 16, 2018, 13:02:43 »
Şehirler dışarıdan gelenleri sindirirler, daha doğrusu sindirirlerdi. Göç alan bir şehir göçmenleri şehirli olur. Göç ederek gelen nüfüs 20 milyon , sindirmesi gereken nüfüs 500 bin olunca tam tersi oluyor. Bir de her gelen aynı yerden gelmediği için herkes farklı davranmayı kendinde hak buluyor. İstanbul gibi bir şehre yerleşip de deniz görmeyen insan sayısı %60'ları bulmuşsa eğitim ile de zor. Yeni bir "kültür" oluşacak ve herkes buna alışmış olacak.
*

    R. N. D.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #7 : Şubat 17, 2018, 09:45:23 »
Kusura bakmayın ama 3 tarafi denizlerle çevrili olup da bu kadar denize uzak, bu kadar denizi sevmeyen, pisleten baska bir millet yok. Deniz kıyısında olan tum ülkeleri inceledim, bizimki gibi olanı yok. Turgutreisde Akyarlarda yaşayıp da denize girmeyen, biz girmeyiz diyen köylü (yerli) sayısı o kadar cok ki !

Istanbulda 10 senedir yaşayıp denizi ilk geldiginde gören o kadar çok ki! Yuzme bilmeyen bilenlerin 20 katı...
*

    Ç. G.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #8 : Mart 29, 2018, 23:19:53 »
Yanlış bilmiyorsam 1 Ocak 2019 dan sonra marketlerde ve alışverişler plastik poşetler ücrete tabi olmaya başlayacak umarım ki bir miktar azalır. (denetim olmadığı için pek ümidim yok)


Plastikle baş etmek gerçekten çok zordur. Zaten rüzgardan kolayca uçar ve direk denizlere karışıyor. Birde üzerine sorumsuz bir halk eklenince denizlerde tabi ki plastik çöp birikiyor. birikmek ne kelime çöp adaları oluşuyor.


Denizlerimizi korumak için yüzen bariyerle bir nebze çözüm olacaktır. Ama bilinçli bir toplum yetiştiremediğimiz sürece denizlerimiz hep tehlike altında olacak.


Çöpüne sahip çık vakfı epey bir sosyal sorumluluk projesi başlattı ama ne derece insanlara ulaşıyor bilmiyorum
 
ilgilenen olursa Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap



*

    G. Ö.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #9 : Nisan 01, 2018, 20:04:18 »
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap



PLASTİK ADALAR VE BÜYÜYEN ÇEVRE TEHLİKESİ



Günümüzde okyanuslara atılan çöp miktarı senede 2 milyar tonu buldu. Bu katı atıklar toplanıp bir alana yığılsaydı Türkiye’nin yarısına yakın (377 bin km2) bir alan 10 metrelik çöp dağının altında kalırdı. Bilim insanları 2050 yılına kadar bir önlem alınmazsa söz konusu çöp dağına Yeni Zelanda ve İspanya’nın alanı kadar bir alanın katılacağını tahmin ediyorlar. Diğer yandan Pasifik Okyanusu’nda Hawaii Adalarının kabaca 1800 km kuzeydoğusunda Türkiye’den büyük bir alanda plastik atıklardan bir ada oluştu. Bu alanda 100 milyon ton plastik atık olduğu tahmin ediliyor. Düzenli akıntılar ile oluşan bu alana Pasifik Anaforu Çöp Yaması (Pacific Gyre Garbage Patch) adı verildi. Bu yama veya ada, 1997 yılında yat yarışçısı Charles Moore tarafından tesadüfen keşfedildi. Çöp adasının diğer okyanuslarda ve Karayipler Denizi’nde de kardeşleri var. Bu alanlarda biriken atıkların % 90’ı plastik ve naylon malzemelerden oluşuyor. BM Çevre Teşkilatının 2006 tahminlerine göre her bir mil karede 46,000 yüzen plastik atık olduğu tahmin ediliyor. Pasifik ve Karayiplerde sık olan deprem sonrası tsunamiler de okyanusa çok sayıda karasal malzeme ve atık taşınmasına neden oluyor.
                   
PLASTİK: DOĞAYA TEHDİTLERİN EN BÜYÜĞÜ

Plastik 1960 yılından itibaren hayatımıza girdi. Hayatımızı kolaylaştırdı. Naylon ile birlikte günlük hayatın her alanında çok yoğun kullanıldı. Bu kullanım artarak devam diyor. Ancak bu kolaylıklar sonuçta çöpe dönüşüyor. Bu çöpler de geometrik dizi ile artarak dünyayı kirletiyor ve habitatı tehdit ediyor. Dünyada her sene 100 milyar ton plastik ve türevleri üretiliyor. Önemli bir kısmı çöp olarak denizle buluşuyor.Plastikte temel sorun suda biyolojik çözülmenin olmayışı. Örneğin her gün yüz milyonlarcası kullanılan plastik su şişelerinin suda çözülmesi için gereken zaman 450 yıl. Denizdeki plastik atıklar zamanla güneşin ısı enerjisi ile şekil değiştirip parçalanıyorlar ancak yok olmuyorlar. Aksine son tahlilde gıda zinciri içinde her tip okyanus canlısının yiyebileceği tırnak büyüklüğünde şekle dönüşüyor ve bu durum toplu kanserojen ortam şartlarını oluşturuyor. (PCB, DDT ve diğer toksikler) Bu yapıya bazı bilim adamları plastik çorba adını veriyor. Halen çöp adalarında bulundukları deniz alanında mevcut planktonların 6 katı plastik çorba bulunuyor. O bölgelerde yaşayan canlılar bu çorbayı kullanıyor. Bu durumda ya zehirlenerek ya da sindirim sisteminde engellenme sonucu ölüyorlar. Bilim insanları her sene 100 bin civarı deniz canlısının plastikler yüzünden öldüğünü tahmin ediyorlar. 2011 yılında yapılan bir çalışmaya göre Pasifik Okyanusundaki balıklar her sene ortalama 12-24 bin ton arası plastik tüketiyor.

ÖLÜ DENİZ BÖLGELERİ

Günümüzde dünya çapında 450 adet ölü deniz alanı oluştu. Bu geniş alanlarda tek bir canlı yaşamıyor. Oksijen yok. Hayat da yok. Algler ve planktonlar yok. Unutmayın soluduğumuz havadaki oksijenin % 60’ını fotosentez ile deniz diplerindeki bu biyolojik varlıklar üretiyor. Plankton ve algler aynı zamanda pek çok deniz canlısının da ana besin kaynağı olduğundan yokluklarında doğanın besin zinciri bozuluyor ve zaten az olan balık stokları eriyor. Bu alanlar en çok ABD, Manş Denizi ve Japonya etrafında yoğunlaşmış durumda. Aynı zamanda plastik çorba tabakası güneş ışınlarının deniz derinliklerine gitmesine ve dolayısıyla plankton ve alglerin fotosentez yapamadan ölmesine de neden oluyor.

NEHİRLER KİRLENMENİN ATARDAMARI

Dünya nüfusunun %60’ı kıyı bölgelerde yaşıyor ve bu durum plastik atıkların gerek nehirler, gerekse kontrolsüz kıyı atık rejimleri üzerinden okyanus ve denizlere ulaşmasını kolaylaştırıyor. Günümüzde plastik atıkların kirletmediği kıyı alanları maalesef kalmadı. Ganj, İndus, Yangtze, Amazon, Missisipi, Nil, Tuna gibi nehirlerin kıyılarında milyarlarca insan yaşıyor. Nimetlerini kullandıkları kadar kirletiyorlar. Zaten sorun burada başlıyor. İnsanoğlu geleceğinin varoluş nedenini ortadan kaldırıyor ve bunu normal kabul ediyor.

BALIKLAR PLASTİKLE BESLENİYOR

Günümüzde okyanus ve denizlerin yüzlerce metre derinliğinde plastik atıklar dolaşıyor. Yaşamı boyunca plastik molekülleri ile tanışmayan balık ya da diğer su canlısı kalmamış gibi. Son 30 yılda bu nedenle balıkların kimyası bozuldu. Bu durum, küresel çapta zaten azalan balık stokları sorununa devasa yeni bir endişe alanı yaratıyor. Plastik yiyen canlılara kuşları da eklemek lazım. Örneğin okyanusların en uzun menzilli uçuş yeteneğine sahip Albatros kuşlarının tespit edilen ölüm sayısı plastik çöp yemeleri nedeni ile tarihte görülmemiş derecede arttı.

NELER YAPILABİLİR?

Plastikle okyanusları kirletme hakkını ne zaman kazandık? Neden bu kirlenmeye karşı küresel ölçekte bir reaksiyon gösterilmiyor? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi neden her geçen gün küresel boyutta yaşamsal tehdit sunan bu krize yönelik bir girişimde bulunmuyor? Bunun cevabı basit. Bu alanlar açık deniz alanları. Yani sahipsiz. O nedenle kimse sorumluluk almıyor. O nedenle konu dünya gıda ve çevre güvenliği kapsamında değerlendirilmeli ve BM Güvenlik Konseyi gündemine alınmalıdır. Diğer yandan endüstriyel medeniyet son 150 yılda doğayı sömürerek kirletmeyi sorgulamadı ve sorgulatmadı. Özellikle neoliberal ekonomik politikaların 1980’ler sonrası küreselleşme adı altında tüketimi teşvik etmesi, denizlerdeki kirlenmeyi ve balık tüketimini tarihte emsali görülmemiş boyutlara taşıdı. Gelişmiş ülkeler öncülüğünü yaptıkları plastik kirlenmenin çok geç kalarak son on yılda farkına vardılar. Gerek geri dönüşümü ödüllendirerek gerekse plastik/naylon kullanımını azaltacak tedbirleri alarak doğaya verilen zararı en aşağıya çekmeye çalışıyorlar. Plastik Çorba denen tabakayı ortadan kaldırmak artık mümkün değil. Yapılacak tek şey kirlenmeyi en azından kontrol altında tutmak ve plastik çorba miktarının artışına izin vermemek.

Bunun yolu da plastik üretimi ve tüketimini dizginlemekten ya da suda çözülebilen plastik üretiminden geçiyor. Ayrıca az gelişmiş ülkelerde geri dönüşüm yatırımları ve olanakları çok az olduğundan plastik bazlı çöplerin yakılarak yok edilmesine de çözüm bulunmalıdır. Zira bu da küresel hava kirliliğine büyük katkı sağlıyor. Ülkemizde alınması gereken en önemli tedbir suda çözülmeyen naylon alışveriş poşetleri ile plastik su şişelerinin yasaklanarak alternatif suda çözülebilen ürünlere geçilmesidir. Yoksa çocuklarımız ve torunlarımız plastik çorba içmeye devam edecek ve biz her gün NEDEN KANSER VAKALARI BU KADAR ARTIYOR? diye sormaya devam edeceğiz...



Cem Gürdeniz
/Aydınlık Gazetesi, 1.4.2018
*

    H. E.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #10 : Nisan 01, 2018, 22:52:02 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    G. Ö.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #11 : Haziran 06, 2018, 01:14:24 »


Norveç'in, plastik şişe geri dönüşüm kampanyası.

Darısı başımıza...  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    G. Ö.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #12 : Haziran 08, 2018, 16:25:22 »


Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapResimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından plastik atıklar konusunda hazırlanan bir raporda Akdeniz’in bir “plastik denizi” olma riski ile karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Sorunun ulaştığı boyutları örneklerle ve ülkeler bazında irdeleyen “Plastik Kapanından Çıkış: Akdeniz’i Plastik Kirliliğinden Kurtarmak” başlıklı raporda sorunun çözümü için uluslararası, ulusal, endüstriyel ve bireysel düzeyde neler yapılması gerektiğine de yer verildi.
 
Akdeniz’deki atıkların %95’ini plastik maddeler oluşturuyor.  Akdeniz’de yaşayan 134 tür deniz canlısı plastik atıkları yiyor. Akdeniz’de bir kilometre karede 5 milimetreden küçük 1,25 milyon plastik parça bulunuyor…
 
Bu bilgiler WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından hazırlanan “Plastik Kapanından Çıkış: Akdeniz’i Plastik Kirliliğinden Kurtarmak” başlıklı raporda yer aldı. Dünya Okyanus Günü’nde yayımlanan raporda en son veriler ve bilimsel kanıtlarla Akdeniz’deki plastik kirliliğinin boyutları ortaya konuldu. Raporun son bölümünde ise sorunun çözümü için atılması gereken adımlar sıralandı.
 
Misinalar denizde 600 yıl çözünmeden kalıyor
 
Rapor, dünyanın en çok ziyaret edilen bölgelerinden biri olan Akdeniz’in aşırı plastik kullanımı, yetersiz atık yönetimi ve yoğun kitle turizmi nedeni ile ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Halen plastik maddelerin Akdeniz’deki atıkların %95’ini oluşturduğu vurgulanan raporda büyük plastik atıkların fok ve deniz kaplumbağası gibi büyük canlıları yaraladığı veya boğduğu belirtiliyor. Hayvanlara en çok zarar veren plastik atıkların %65’ini ise denize bırakılan misinalar oluşturuyor.
 
Torba, sigara izmariti, balon, şişe, şişe kapağı veya pipet gibi büyük parçalardan oluşan atıklar plastik kirliliğinin gözle görünen kısmını oluşturuyor. Bununla birlikte, mikro plastik denilen 5 milimetreden küçük plastiklerin daha da büyük bir tehlike yarattıkları hatırlatılıyor. Kilometrekarede 1,25 milyon mikro plastik parçası bulunduğunu bildiren rapor bu parçaların deniz canlıları tarafından yutularak sindirildiğini ve besin zinciri içinde insanlara kadar ulaşarak ciddi sağlık riski oluşturduğunu kaydetti.
 
Plastik atıkların büyük çoğunluğu biyoçözünür olmadığı için çevreye bırakılan plastikler yüzlerce hatta binlerce yıl orada kalıyor. Plastik ürünlerden sigara izmariti, denizde 5 yıl süreyle çözünmeden kalıyor. Bu süre plastik torba için 20 yıl, plastik bardak için 50 yıl ve misina için 600 yıl.

Rapora göre Avrupa Çin’den sonra dünyada en fazla plastik üretilen bölge; burada üretilen 27 milyon ton plastiğin sadece üçte biri dönüştürülebiliyor.  Akdeniz’e en çok plastik atık ise Türkiye’den atılıyor (günde 144 ton). Daha sonra İspanya (126 ton), İtalya (90 ton), Mısır (77 ton) ve Fransa (66 ton) geliyor. Akdeniz kıyılarını ziyaret eden turistler ise atıkların her yıl %40 artmasına neden oluyor.
 
“Akdeniz’in plastikte boğulmasına izin veremeyiz”
 


Kaynak: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    G. Ö.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #13 : Haziran 18, 2018, 19:54:02 »
Plastik kirliliği Antarktika’ya kadar ulaştı

Greenpeace, Antarktika Okyanusu’nda mikroplastik ve zararlı kimyasallar tespit etti




Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Greenpeace ship the Arctic Sunrise in Charlotte Bay, Antarctic Peninsula. Greenpeace is on a three-month expedition to the Antarctic to carry out scientific research, including seafloor submarine dives and sampling for plastic pollution, to highlight the urgent need for the creation of a 1.8 million square kilometre Antarctic Ocean Sanctuary to safeguard species like whales and penguins.


İnsanların neden olduğu plastik kirliliği Antarktika’yı da vurdu. Greenpeace’in, Antarktika Okyanusu’nda yaptığı mikroplastik ve kimyasallar atık araştırmalarının korkunç sonuçları açıklandı. Denizin derinlerinden alınan 8 örneğin 7’sinde mikroplastiğe rastlandı. Alınan örneklerde litre başına en az bir mikroplastik lifi tespit edildi. Aynı zamanda toplanan kar örneklerinde de zararlı kimyasallara rastlandı. Uzmanlar gerek mikroplastiklerin gerek zararlı kimyasalların insan kaynaklı olduğunu dile getirdiler.

Greenpeace, Antarktika Okyanusu’nda dünyanın en büyük koruma alanının oluşturulması amacıyla başlattığı “Antarktika Okyanusu’nu Koru” kampanyası kapsamında Arctic Sunrise ile gerçekleştirdiği seferde bölgeye dair birçok bilimsel araştırma da gerçekleştirdi. Söz konusu araştırmalardan belki de en önemlisi Okyanus’taki plastik kirliliğine dair gerçekleştirilen araştırmaydı.


Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Bilim insanları denizin derinliklerinden 8, yüzeyinden 9 su örneği aldı. Yapılan analizler sonucunda denizin derinliklerindeki örneklerin 7’sinde; yüzeydeki örneklerin de 2’sinde mikroplastiğe rastlandı. Mikroplastikler, büyük plastik parçalarının dalgalarla sürüklenmesi, aşınması ve günışığında ayrılması sonucu daha küçük parçalara ayrılmasıyla ortaya çıkıyor. Aynı zamanda kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin içeriğindeki mikroplastikler ile çamaşır makinelerinden yıkanan giysilerden kopan lifler de evlerimizden okyanuslara kadar ulaşıyor.


Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Alınan 9 kar örneğinin 7’sinde de zararlı kimyasallara rastlandı. Uzmanlar söz konusu kimyasalların endüstriyel üretim ve tüketim kaynaklı olduğunu (örneğin suya dayanıklı outdoor ürünler gibi) belirttiler.

Greenpeace “Antarktika Okyanusu’nu Koru” kampanyası sorumlusu Frida Bengtsson bulgularla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları dile getirdi; “Antarktika Okyanusu’nun uzak ve el değmemiş bir alan olduğunu zannediyoruz. Ne var ki yaptığımız araştırmalar okyanusun insanların neden olduğu plastik kirliliği, iklim değişikliği ve endüstriyel balıkçılık gibi bir çok tehditle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Sonuçlar, Antarktika Okyanusu’nun en ücra ekosistemlerinin dahi mikroplastik atıkları ve zararlı kimyasallarla kirlendiğini gösteriyor. Antarktika Okyanusu’nu koruyabilmek için hızla harekete geçmeli ve dünyanın en büyük koruma alanı ilan edilmesi için elimizden geleni yapmalıyız.”



Kaynak:https://denizkartali.com
*

    G. Ö.

Ynt: Plastik Çöpler
« Yanıtla #14 : Ekim 05, 2018, 20:09:25 »
Plastiklerin Geri Dönüşümü

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Gündelik hayatta kullanılan pek çok maddenin geri dönüşüme katılarak tekrar kullanılması doğal kaynaklarımızın gelecek nesillere kalması ve dünyamızın ekolojik dengesinin korunması bakımından önemlidir. Geri dönüşüm yapabileceğimiz pek çok alan bulunmaktadır. Bunların içinde en bilineni ve kullanılanı plastik alanındaki dönüşümdür. Plastikler bünyelerinde ham petrol, kömür ve gaz gibi maddeler bulundurur. Doğaya atıldıklarında görüntü kirliliğine neden olurlar çevredeki canlılara ve toprağa da zarar verirler. Bunun yanında plastik atıkların, normal şartlarda doğaya karışması çok uzun seneler aldığı için plastik atıkların geri dönüşümü ve önemi oldukça büyüktür.

Plastik atıkların değerlendirilmesi konusunda biz tüketicilere ve bu konuyla ilgilenen kuruluşlara görev düşmektedir. Dönüşüm işleminin çeşitli basamakları ve çeşitleri vardır. Öncelikle bu maddelerin satın alımında, etiketlerin üzerinde geri dönüşüm işaretinin bulunmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Plastik barındıran ürünlerin kullanıcıları, bu maddeleri geri dönüşüme uygun olan çöp konteynırlarına atarak dönüşüm sürecini başlatırlar. Ayrıca plastikler normal çöpler içerisinden de ayrılarak geri dönüşüm işlemine katılabilirler.

Benzer: Geri Dönüşüm Nedir Ve Nasıl Yapılır?

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bundan sonraki kısım, tüketicileri değil dönüşüm fabrikalarını ilgilendiriyor. Çöp kutularından toplanan plastikler, içeriklerine göre ayrıştırılarak dönüşüme sokulmak için hazır hale getirilir. Ayrıştırma işleminden sonra, özel olarak hazırlanan makinalarda kırılıp, ufak parçalar haline getirilirler. Daha sonrasında makinalarda ufak parçalar haline getirilen plastiklerin içerilerine kullanılacaklarına alanlara bağlı olarak belli oranlarda plastik ham maddesi eklenir. Bir diğer seçenek de bu aşamada ufak parçaların eritilerek tamamen atık maddelerden oluşan bir ürün meydana getirmektir.

Geri Dönüşümün Ekonomiye ve Çevreye Katkıları Nelerdir?
                                   
Günümüzde artan plastik kullanımına ve doğal kaynakların tüketilerek azaltılmasına karşılık olarak biz tüketicilerin de dönüşüme destek olarak dünyamızın geleceğine katkıda bulunmamız gerektiğini unutmayalım.




Geri Dönüşümde Sayılar ve Anlamları


Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Geri dönüşüm işaretinin bulunduğu tüm maddeler geri dönüştürülmek üzere değerlendirilen ambalajlar anlamına gelmektedir. Ambalajlar; ambalaj üreticileri ve piyasaya süren işletmeler tarafından ambalaj atıklarının geri toplatılması, tekrar kullanımı ve geri kazanımı ve aynı zamanda tüketicinin bilinçlendirilmesi amacıyla işaretlenmektedir.

Ambalaj Üzerindeki İşaretler ve Anlamları

Geri dönüştürülerek fabrikalarda üretim tesislerinde ham madde olarak kullanılacak bu ürünlerin, plastik olanlarının üzerinde 1 – 7 aralığında sayı değerleri bulunmaktadır. Bu değerler Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne göre belirlenmiştir. Elbette bu sayı değerlerinin her birinin bir anlamı bulunur. Buna yer vermek ve böylelikle söz konusu sayıların ne anlama geldiklerini tüm yönleriyle açıklığa kavuşturmak gerekir.

Ambalaj üretiminde plastik, daha az malzeme ile daha çok ambalaj üretilebilmesinden ve şekil verme kolaylığından dolayı sektörde daha fazla tercih edilir durumdadır.

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


1 ve Anlamı

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

PET veya PETE olarak sembolleştirilen bu sayı değeri genellikle su şişesi, kavanoz, yağ şişeleri ve meşrubat şişelerinde kullanılmaktadır. Açılımı Polietilen tereftalat olan bu plastik malzeme; sert, dayanıklı, sentetik elyaf, reçine ve poliester polimer ailesinin bir üyesidir. Pet şişeler iyi bir bariyer malzemesi olup özellikle meşrubatlar için yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kolaylıkla geri dönüştürülebilir ve en çok geri dönüştürülen plastiktir. Uygun koşullarda saf halde toplandığında orijinal PET formuna geri dönüştürülebilir.

PET, 1941 yılında Calico Printer’s Ortaklığı tarafından Manchester’da patentlenmiştir. PET şişe ise 1973 yılında patentlenmiştir.

2 ve Anlamı
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

İngilizce ismi High-density polyethylene olan ve 2 numara ile simgelenen HDPE, adından da anlaşılacağı gibi yüksek yoğunluklu polietilen bir malzemedir. HDPE filmlerin bariyer özelliği, LDPE filmlerden daha iyidir, aynı zamanda LDPE filmlere kıyasla, HDPE filmler daha serttir. Sağlam ve ekonomik bir malzemedir ve beyaz renklidir. Kırılmaya dayanıklı olması, kolay şekil alması ve düşük maliyeti nedeni ile en çok kullanılan plastiklerden biridir.

Meşrubat şişeleri, süt şişeleri, temizlik ürünleri ambalajları, kovalar, sıvı deterjanlar, çamaşır suları, şampuanlar çöp torbaları gibi geniş bir kullanım alanına sahiptir.

3 ve Anlamı

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Polivinil klorür kısa adı ile PVC plastik malzemesi ambalajlar üstünde 3 olarak numaralandırılmıştır. İlk olarak 19. yüzyılda iki farklı halde, 1835’te Henri Victor Regnault ve 1872’de Eugen Baumann tarafından kaza eseri keşfedilen PVC, 20. yüzyılda ticari alandaki yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Sert ve esnek olarak iki farklı PVC bulunmaktadır. Deterjanlar, çamaşır suları gibi temizlik malzemeleri, pencere ve boru sistemleri, dış cephe kaplama, çatı malzemeleri, bitkisel yağlar ve şampuan şişeleri, yapay deriler, yumuşak oyuncaklar PVC’den yapılmaktadır.

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Low-density polyethylene’nin kısaltması olan LDPE, düşük yoğunluklu polietilen bir malzemedir ve ambalajlar üzerinde 4 numara ile sembolize edilmektedir. LDPE, dünyada en çok tercih edilen ve kullanımı olan plastiktir. Zehirsiz ve aynı zamanda neme karşı iyi derecede bariyer özelliği sağlar. Ambalaj malzemesi olarak esnekliğini -70 gibi düşük derecelere kadar bile korur. Ayrıca I,ısıl olarak yapıştırma özelliği oldukça iyidir.

LDPE genel olarak; sıkılabilir şişe, kuru temizleme ve alışveriş poşetleri, ekmek poşetleri, halı, çanta gibi ürünler de kullanılmaktadır.

5 ve Anlamı

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Polipropilen yani kısa adı ile PP, ambalajlar üzerinde 5 numara ile sembolize edilmektedir. Ambalaj yapımında kullanılan plastiklerin en düşük yoğunluklu olanı PP, kimyasal maddeler ve ısıya dayanıklı bir maddedir. Orta sertliğe ve parlaklığa sahiptir aynı zamanda yüksek erime özelliğine sahip, nem engelleyen bir plastik çeşididir.

Yoğurt ve süt kapları, margarin tüpleri, ketçap şişeleri, cips ve bisküvi ambalajları, mikrodalga yiyecek tepsileri, ilaç şişeleri, sandalyeler, bavullar, halı, halat ve bazı kaplar ile kapaklar polipropilen plastiklerden yapılmaktadır.

6 ve Anlamı

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Sert ve köpük ürün grubunu oluşturur. 6 numara ile ambalajlar üstünde yer alan polistiren olan plastik malzeme kısa adı ile PS olarak sembolize edilir. Sert, kırılgan ve çok yönlü kullanılan bir plastik çeşididir. Düşük erime noktasına sahip uygun fiyatlı bir plastik malzemedir.

Fast-food ambalaj kapları, su bardağı, yoğurt kapları, kahve kapları, yumurta kartonları, soğutucular, tepsiler,video ve ses kaset kapları, çatal ve bıçak takımı, kapaklar, küçük botlar ve köpek kapları gibi ürünlerde polistiren plastik kullanılmaktadır.

7 ve Anlamı
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Son olarak Other olarak adlandırılan diğer plastik ürünlerdir. Bilgisayar donanım ürünleri, damacanalar, dvd kapları, güneş gözlükleri, naylonlar bu gruba girer. Polikarbonat olarak adlandırılan PC plastik gurubu 7 numara ile işaretlenmektedir.



Kaynak: www. ekolojist.net



« Son Düzenleme: Ekim 05, 2018, 20:10:48 Gönderen: Gülümser Özharar »