0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    O. Ö.

Hakan korsanım,
Dün akşam gece yarısından sonra, saat 01.00 civarı mesajınızı gördüm ama, elimde ikinci iş olarak yaptığım, bugüne bitirmem gereken "deli gibi" bir tercüme işi vardı, vakit ayırıp o saatte cevaplayamadım. Kusura bakmayın.

Karavan (veya o ağırlıklarda tekne veya yük römorku) çekerken, karavan, daha önce bahsettiğim gibi dengeli yüklenirse, yol tutuşu, düz yolda karavan çektiğinizi unutturacak kadar iyi olur. Netekim, ben Aydın - Denizli arasında unutup 110'a çıkmıştım kaç kere, Salim korsan da gene Denizli'de radara girmiş. En iyi yol tutuş ise, size ilginç gelecek ama, yokuş yukarı elde ediliyor. Zira, ne yapsanız kaplin, çeki demirine, sizi itecek şekilde yüklenmiyor, siz ani direksiyon hareketleri de yapsanız, karavanda bir geriye yaslanma var ya, sizin dengenizi hiç bozamıyor. Yokuş yukarı zınnnk diye fren de yapabilirsiniz aynı nedenle. Ama düz yolda, yüksek süratte (zaten bu işi ciddi yapan İngilizler, arabanız ne kadar ağır ve torklu olursa olsun 50-55 mili (sitemize uyup deniz mili kabul etmeyelim yalnız :=))) ), yani düz hesap 85 km'yi geçmeyelim diyorlar). Yol tutuş en zayıf, yokuş aşağı, ve özellikle de yokuş aşağı virajlı yollarda oluyor. Tabii bu korkudan hatim indirirsiniz anlamına gelmez. Düz vites 3'le çıktığınız bir rampayı, gene üçle inersiniz, hele bir de klimayı açtınız mı, motor sizi egzost freni ya da retarder gibi tutar :=)). Zaten o anda, karavanınız da sizin 3 kompresyonla birlikte fren yapıyordur, zira kaplin çeki demirine yaslanıp balatalara giden çelik halatı çekiyor o esnada. Aracınız ancak iki tonun üzerinde ise, arkadaki karavanınız böyle boş 750, dolu 1000 kg civarında ise, ben böyle ağır arabayla karavan çekmedim (aslında 30 yaşlarımda kısa bir süre bir M38 (yüzbaşı jipi) jeep'im vardı, boru dolu bir şantiye karavanını birkaç sokak çektim. hoş o karavan 3-4 ton vardı, 2 takviye ile falan çektim), ama yol tutuşunuz daki farkı o zaman anlamazsınız bile. Virajlar hariç, kazık freni de rahat yaparsınız. Ben bu M38'le kısa mesafe şantiye karavanı çekme hariç, sadece Fiat Albea Mültijet ile karavan çektim. Jeep Grand Cherokee'ler gibi 3,7-5,7 gibi motorlar olmadıkça da, (Mercedes'in BMW'nin 6 silindir motorları da olur tabii) türbo dizelleri tavsiye ederim karavan çekmek için. Türbo benzinli de kurtarır, ama daha piyasada bile az, bir de türbo dizel gibi tat vermez :=))). Bu arada, kasası ağır diye 1.4 benzinli Linea'ya 1.300 kg frenli römorkaj kapasitesi veriyorlar (katar ağırlığıyla bu 2000 kg'ı bile bulabilir). Bir çekin 1000 kg'ı bile, görün. Tor 12 kg, sağ kolunuz en ufak bir rampada vites küçültüp büyütmekten kas yapar vallaa... Bir de karavanla geri manevranın, direksiyonu kırdığın yönün tersine karavanın gitmesi klasiği bir yana, ani kalkış yaparsanız veya geri geri yokuş çıkarsanız karavanla, kuvvetli kalkışlarda karavanın fren yapması vardır. Ama ben Şile, Kabakoz, karavan kampingte kumda ileri geri manevrayla karavanı park edebildim, Bala'daki hobi bahçem de eski bir arpa tarlası, o yumuşak zemine ilk zamanlarda bile geri geri girebiliyordum, yaani geri manevrada o bakımdan fazla zorlamaz. Daha olmadı, traktör römorklarındaki gibi karavan frenini  devreden çıkarırsınız bir mili çekerek, zaten sürat sıfıra yakın olacak o durumda. Benim şimdi karavan çekmedeki hayalim, bir gün mesela Egeyat 23 gibi boş ağırlığı 1250 kilo ve boyu 7 metre civarı, katar uzunluğunu (ilave tedbir almaksızın limit) 12 metreye, 2.50 civarı eniyle de, neredeyse (ilave tedbir almaksızın limit) Karayollarının azami limitine, aracımı da azami katar ağırlığına çıkaran bir tekneyi çekmek... Güney karavanın sahibi Ender Güney bey, "Orhan Bey, 6 metre bile öldürüyor adamı uzun yolda, aracın çekememesinden değil, genişliğinden ve sollamalarda falan sağa geçerken zorluk çekmenden, ben Ankara'dan Konya'ya, bisiklet yarışlarına hakem karavanı diye kendi yapım bir taneyi çektim ve dönüşte de geri getirdim, bu düz yolda bile öldüm" dedi. Arabası Honda CRV, benzinli ama biraz yüksek ve ağırca... 7 metrelik bir tekne ve 2.50 civarı enle nasıl olur diye merak ediyorum yaani.... Selamlar. 


*

    H. Z.

Nefis ve ondan daha nefis samimi anlatım için teşekkürler. O kadar sade ama o kadarın üzeri tam anlatmışsınız. Direksiyonda gibi hissettim ama hala aklım 1.3 nasıl çeker sorusunu almıyorken klima retarder etkisi lafı 'cuk diye otıurttu' sildi ön yargımı valla da billa da..

Sağ olun, var olun.

Yeni sorularım gelecek ama Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    Ö. T.

Orhan korsanım çok güzel anlatıyorsunuz ve zevkle okuyorum.

Ben hiç karavan çekmedim ama kapattığım nakliye şirketimde şöförler e kızmam ve onları anlamak istemem sonucu TIR kullandım bir ara ,mecburiyetten. Bu nedenle müsaade ederseniz bir ekleme yapmak isterim.

Bence ,aracın gücü yettikten sonra (Özellikle yokuş yukarı kalkabilecek kadar güçlü olmalı yüküyle) ,gitmek değil de durmak, durdurmak konusunda yoğunlaşmak gerek daha önemlice olarak.

Özellikle uzun rampa aşağı inişlerde aracın diskleri nar gibi kızarıyor eğer en düşük frenle inmeye başlamazsanız, (mesela 8+8 vitesli araçta 3 veya 4,5. Vites) bunun binek araçlarında 2. Vitese denk geldiğini tahmin ediyorum. Rampayı inmeye gerekirse 1. Vitesle de inmeye başlarsınız ,rampanın en alt bölümüne geldiğinizde 5. Viteste olursunuz artık. Tabii yol bilgisi de önemli burada. Aksi takdirde böyle katar araçları rampa aşağı kendiliğinden inanılmaz hızlandıkları için sık fren yapmak  zorunda kalıyorsunuz ve bir müddet sonra şişen balatalar la freniniz tutmayabiliyor Allah korusun.

Ani bir frenlemede römorkun makaslayıp arabaya çarparak dengesini bozup yoldan çıkartması da ayrı risk.

Selametle,



 


*

    O. Ö.

Hakan korsanım,
"1.3 nasıl çeker?" sorusuna bir ara takılmıştınız ya, bakın o "1.3 benzinli türbosuz veya 1.3 dizel türbosuz" değil, o "1.3 türbo dizel", onun torku "2.0 türbosuz benzinli" araçlara muadil, 1750 devirde, kalkışta akslara 259 kg güç gönderiyor (1. vites ve defransiyel oranları ile torku çarparsanız buluyorsunuz zaten), zaaten katar ağırlığı da bu gücün yüzde on rampada hareket ettirebileceği ağırlık oluyor, hepsi bu. Siz Salim korsanla benim 1.3 motorlu türbo dizellerimizin fukara 18 kg'lık torklarına şaşmayın da, şu yeni Ford focus'lere koydukları 1.5 türbo dizellerdeki 30kg tork'a bakın asıl. Araç ağırlığını ve fren durumlarını ihmal ederseniz 4 ton falan çekebilmeniz lazım :=))).
Öcal korsanım,
Türkiye'den değil ama Kıbrıstan aldığım, otobüs, tır, kamyon her şey dahil Ağır Vasıta ehliyetim var, onu gerek olmadı da T.C ehliyetine çevirmedim. Normal yüklerle 14 tonluk tek dingil İngiliz Ford kamyon da kullandım, bizim tuğla fabrikasında kullandığımız damperli BMC 140 da kullandım. Ama bu dediğiniz balata kızdırmayı falan, 3 ton yük vurduğum Dodge 200 benzinli (şimdiki Dodge 250 dizellerin 6 silindir benzinli versiyonu) kamyonet ile yaşadım. Daha Tem, dolayısı ile Bolu Dağı tünelleri yoktu, bir arkadaşın yazlık evini Ankara'dan Yalova'ya taşıyorduk, o güçle deli gibi çıktım Bolu Dağını, inerken 2 yavaş geldi, 3 hızlı geldi. "Ulam 4 ve de 3'le inerim, ihtiyaç oldukça fren yaparım..." dedim... İyi de halt yedim... Kaynaşlı düzüne bir indim, 80'le giderken bir frene basıyorum, araba 800 metrede duruyor :=))) (disk de yok, dört kampana). Dehşetle ikiye düştüm, zaman zamanda bire... Düzceye kadar öyle ağır ağır geldim... Sonradan uzun yol kamyoncularından öğrendim ki, soğusun diye dursaymışım, zaten iç lastikler yanar, dört cantın üzerine inermişim... Makaslamayı az bile anlatmışsınız, karavanda yoldan çıkmazsınız canıııım, düz yolda takla atarsınız sadece... Selamlar.


*

    S. O.

Orhan korsanım,

Düz yolda klima 1. seviyede seyahat ettim. Rampalarda kapattım. Tavsiyeniz üzerine inişlerde klimayı 4. kademeye çıkardığımda gerçekten de retarder etkisi yapıyor. Ciddi şekilde kasıyor. Bu kadarcık bilgi bile rahat seyahat etmeme yardımcı oldu. Tek başıma seyahat ettiğimde daha rahat risk alabiliyorum, ancak ailem ile birlikteyken bunu asla yapmıyorum. Güzel anlatımınız ve faydalı içerik için tekrar teşekkürler😊

*

    O. Ö.

Salim korsanım,
Sizin Ankara'ya zamanı fazla zorlamadan, risk almadan geldiğinizi zaten fark ettim. Bu yazdıklarıma da Hakan korsanın soruları üzerine devam ettim. Ben de zaten sitenin arama kısmına, "Ege 23, Halley 7, Hunter 23, Ege 26, küçük tekne - sert deniz" falan yazıp, fellik fellik, öncelikle almayı düşündüğüm boylarda tekneler hakkında bilgi edinmeye çalışıyorum. Bunları internet ve youtube'dan da İngilizce / Fransızca arayıp duruyorum, Almanca bulduğum oldu, onu da translate google'da İngilizceye çevirip okudum. 

Bu arada, klimayı 1. kademe veya 4. kademede kullanmanızın, onun motordan güç çekmesi bakımından hiç bir fark yok. Zira bu kompresörlü cihaz (yalnız piston kompresör mü, vidalı ya da başka türlü kompresörlü mü onu bilemiyorum), devreye soktuğunuz anda, elektrikli bir kavrama vasıtasıyla motora bağlanıp, ondan 4-5 beygire kadar (belki de 3-4, bunu hiçbir araç markası açıklamaz, elektrikli klimalar ise motora bağlanmaz, bunu aküden alır) güç çekiyor, klimayı 1. kademede kullandınız mı ancak aküden daha az elektrik çekiyorsunuz, arabanın içine de daha az hava üflüyorsunuz ancak. Yokuş aşağı inerken de klimanız herhangi bir üfleme kademesinde çalışıyorsa, gaz vermediğiniz zaman rölantide 9 beygir veren bu araba, üstüne bir de o klimanın çektiği 4-5 beygirin de gücüyle fren yapıyor, arabanızın yokuş ve ağırlığın etkisiyle hızı ve motor devri artınca da, mesela siz hiç gaz vermediğiniz halde 4.000 devre çıkarsa da, o rölantinin 9 beygirini çıkarın, sizin araba 75 beygir, şööööle bi 70 beygir güçle fren yapıyor. Kısaca klima yokuş aşağı her durumda ilave 4.5 beygir fren gücü sağlıyor... Selamlar.

*

    E. B.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Karavanın da ahşabı iyidir..  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Orhan korsanım, hangi dilden tercüme yapıyorsunuz.. ?
« Son Düzenleme: Eylül 21, 2016, 22:07:57 Gönderen: Ersin Böke »
*

    O. Ö.

Ersin korsanım,
Fransızca ve İngilizce'de yeminli tercümanm. Piyasada (bilhassa Ankara piyasasında) İngilizce yapan daha çok olduğu için, bana daha ziyade Fransızca gelir. Özellikle de Fransızca'da, özellikle Hukuki (bilhassa Ceza davaları, doğrudan Savcılıklardan falan çıkan tercümeler gibi) ve de İnşaat Şartnamaleri, İhale tercümeleri falan gibi (piyasadan da en çok bunlar gelir, Fas, Tunus, Cezayir ve Kara Afrika'da bir yığın şirketimiz iş yapıyor) iki alanda uzmanlaştım. Bunların dışında da tabii ki yapıyoruz, ama en hızlı bunlardayım. Selamlar.
*

    H. E.

Orhan Korsan'ın dikkat çektiği, karavanda yük dağılımının etkisi hakkında güzel bir video:

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    A. Ü.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Orhan Korsan'ın dikkat çektiği, karavanda yük dağılımının etkisi hakkında güzel bir video:

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Kendi çekme karavanımı yaptığımda,Ağırlık merkezini arka tarafa vermiştim arabaya ağırlık binmesin diye.
Videodan gördüğüm şu hata yapmışım.
*

    O. Ö.

Hakan Korsanım, Ali Korsanım,
Olay tam da budur işte... Çok güzel bir şekilde düz yolda arabayı devirirsiniz... Netekim, biz 2.500 km'lik turu yapıp, karavanı Hobi Bahçesindeki yerine bağladıktan sonra, bir Pazar (Ankara) Konya yoluna çıktık, bahçenin kavşağa doğru giderken, yanımızdan yalnış olmasın, E250 falan gibi bir Mercedes geçti, ortadan çift dingilli büyük bir karavan çekiyordu. Ama sağlam da 130 falan gidiyordu, karavanın sallantısı işte o uzanıp tutacak ele neredeyse ihtiyaç duyacak haldeydi... Kızım arkadan kafasını omuz başıma kadar uzatıp, "Naapıyo baba bu, ölecek..." diye bağırdı... Adam arabam Mercedes ve de kuvvetli diye basıyordu (Alman plakalıydı, gurbetçiydi büyük ihtimalle), ama E kasaydı, S de değil. İnşaAllah haala sağdır, çoluk çocuğuyla birlikte... Kızım o zaman da araba kullanıyordu, ama uzun yolda kullanmaz ve karavan zaaten çekmez, ama o yolumuzda her türlü olayını canavar gibi öğrenmişti, içinde yaşayarak... Selamlar.
*

    E. D.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Hayır, sonuçta şöyle bişii yapacaksak tamam, yapalım!

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ben de bütçe sorunu olmayana diye paylaşacaktım ki konuların arasında kaybolup giderken sizin iletinizi gördüm.
Donanıma göre değişen 300.000€ - 400.000€ arası fiyatı ile yazarken bil ellerimi titreten bir paradan bahsediyoruz tabi.
Fakat bir kaç yıl önce Ömer Korsanımın "Hakan Güvenç Nerede" adlı programda gördüğüm o başarılı 26C uyarlamasını gördükten sonra (ve defalarca izledikten sonra diyelim) bu rakama gezginkorsan ailesinden 10 kişiye karavan çıkarırmışız gibi bir his doğdu içime. Şahsen balıkçılığı kampçılığa tercih eden biri olarak karavan beni heyeanlandırmasa da Vario'nun bütçesini dikkate almazsak harika bir tasarım olduğunu söylemek gerek. Aynı zamanda uçak korkusu ile karavanlara aşık bir Karadenizli Volkan Konak'ın Amerkada kiralayarak Route 66 rotasını kat ettiği belgeseli de izlediğimde çekme karavanın motokaravana göre daha dezavantajlı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda çekme karavanda seyir riski olduğunu da ilave edersek Motokaravan diyorum. Bildiğimden mi hayır, sadece düşünerek.


Edit: Volkan Konak Rote66 çekimleri
« Son Düzenleme: Ekim 25, 2016, 18:43:09 Gönderen: Ergin DEMİROĞLU »
*

    Ö. K.

Otobüs karavan çok masraflı. Derdi tasası bitmiyor inanın.
*

    S. Ş.

700kg 1.2 motorla cekiliyor

*

    H. Z.

Nefis aletler var..