0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    M. A.

Ynt: Kikladlar ve Ötesi ( Otuz iki ada tekmili birden)
« Yanıtla #285 : Mayıs 30, 2018, 14:58:26 »
Ben de merakla bekliyorum devamını..


*

    Ö. B.

Ynt: Kikladlar ve Ötesi ( Otuz iki ada tekmili birden)
« Yanıtla #286 : Mayıs 31, 2018, 23:52:27 »
Dhespotico
16 Temmuz 2017 Pazar devam ediyor...

Ön yelken sarma sistemi kendi ekseni etrafında dönemediğine göre, tekne dönmeliydi. Ama demir almak olanaksız görünüyordu.
Demirli durumda bu hareketi yapmaya çalışırken, içinde iki kişi olan küçük bir şişme botun bize doğru geldiğini fark ettik.
Teknenin yanına gelip, “yardım edebilir miyiz?” diye sorduklarında, sabahleyin, Kithnos Merikhas limanında, yanlarına köpek vermeye çalıştığımız, Alman tekne komşularımız olduklarını anladık.
Çok sevindim… Koya, yelken ile fiyakalı girişimizi görmüşler, bizi izlemekteymişler.
Akşam yemeği için, kıyıya çıkmadan önce, yapılacak birşey varsa, yardım etmek için gelmişler.
Teknemize gelmek için izin isteyip, tekneye çıktılar. Botlarını arkaya bağladık.
Tekneye ayak bastıkları andan itibaren, etrafa mis gibi parfüm kokusu yayıldı. Üstlerindeki uçuşan keten kıyafetleri ile de çok şık görünüyorlardı. Belli ki, keyifli bir akşam geçirmek niyetindeydiler.
Fakat büyük bir samimiyetle, bize ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştılar.
İsimlerinin Klaus ve Chris olduğunu öğrendiğimiz çifte, olanları kısaca anlattık.
Klaus “halat karışmıştır, düzeltiriz” dedi. Ali, durumun öyle olmadığını anlatmaya çalıştı ama görünce daha kolay anlayacağını söyledi ve birlikte baş tarafa gittiler.
Ben dümene geçtim, Chris yanımda, baş taraftan onlardan gelecek habere göre, tekneyi demirdeyken,
sarılı cenova açılana kadar bir tur döndüreceğiz. Hadi bakalım!
Bu arada rüzgar biraz arttı, hareketlerimizi zorlaştırmaya başladı.
Derken, motordan ya da iskele taraftan tam olarak ne olduğunu anlayamadığım, değişik sesler gelmeye başladı.
Dümeni Chris’e devredip, iskele tarafına, sesin geldiği yere baktım.
O da ne!
Arkaya bağladığımız şişme bot, egzoz çıkışının altına girmiş eziliyordu. Bu arada, yardıma gelen Ali ile birlikte,
botu kurtarıp sancağa aldık ve mümkün olduğunca kısa bağladık. Genel olarak kontrol ettik. Görünürde bir şey yok.
Ben tekrar dümene geçtim, baş tarafa giden Ali’yi izleyerek tekneyi döndürmeye çalıştım.
Nasıl olduğunu tam olarak anlayamadan, demirdeki tekneyi, zinciri salmaya dolaştırmadan, gece karanlığında, esen rüzgarda, bir tur döndürüp, sarılmış olan yelkeni açmayı başardık.
Bundan sonra, Klaus ve Ali birlikte cenovayı denize düşürmeden indirmeye çalışırken, ben de dümeni Chris’e bırakıp,
dağılmaması için cenovayı bağlamaya yardımcı oldum.
Epey uğraşmıştık ama yelkeni güverteye indirip, kabaca toparlayıp, emniyete almıştık.
Klaus, rahatlamış olarak “artık, gidebiliriz. Fakat bizim tekne neredeydi?” diye Chris’e sordu. Baktılar, hatırlayamadılar...
Birçoğunuz bilirsiniz, gece alargadaki bir tekneyi, iyi bir kerteriz almamışsanız bulmak kolay değildir.
Karanlıkta mesafeler değişir, ışıklar yetersiz kalır, hele bir de büyük ve kalabalık bir koyda ilk bakışta görmek mümkün olmayabilir.
Bu arada, biz koya yelken ile girdiğimiz için içeri girmemiş, koyun girişine yakın bir yere demir atmıştık.
Almanların teknesi ise, koyun içerilerinde bir yerdeydi.
Kısa bir süre sonra, Klaus, “bizi teknemize götürebilir misiniz?” diye sordu.
Biraz şaşırdım. (daha sonra Ali’nin de şaşırdığını aramızda konuşunca anlayacağım. Botlarında kürek olmadığını daha sonra anladık)
Fakat bir bildikleri vardır diye düşündüm. Ali’ye baktım, “demir alalım” dedi.
Baş tarafa gittim. Bütün yaptığımız, karmaşık hareketlerle demir iyice gömülmüştü ve gelmiyordu.
Klaus yardıma geldi, epey zorlanarak gömülmüş demirimiz aldık.
Koy içinde yavaş yavaş ilerleyerek Chris ve Klaus’un teknelerini görmeye çalıştık.
Koyda oldukça fazla tekne var. Ayırt etmek pek kolay olmuyor.
Nihayet, teknelerini gördüler. Yardımları için bir kez daha teşekkür ettik. Botlarına, binip, gecenin karanlığında teknelerine doğru gittiler.
Bu güzel yürekli insanların arkalarından el sallarken, yanımda duran Ali’ye, yardımlarını hiçbir zaman unutmayacağımı söylüyordum.
Şimdi sıra, (bu karanlıkta nasıl bulacak isek) iyi bir yer bulup demir atmaya gelmişti.
Hemen toparlanıp, fazla oyalanmadan, uygun bulduğumuz bir yere, diğer teknelere de çok yaklaşmadan demirimizi attık.
Biraz dinlenmek, birkaç saat içerisinde yaşadıklarımızı konuşmak için havuzluğa oturduk. Oldukça yorulduğumuzu fark ettik.
Demirimiz iyi bir şekilde tutmuştu ama ilerleyen saatlerde ne olacağını kestirmek mümkün değildi. Rüzgar şiddetini arttırabilirdi.
Çok aç değildik ama herşey yolundayken, öncelikle birşeyler yemek iyi olacaktı. Her zaman teknede kurtarıcımız olan, barbunya pilakileri açtık, afiyetle yedik. Karnımız doyunca, güverte üzerinde, gevşek bağladığımız cenovayı, içeriye aldık.
Böylece hava sertlerse, bizi zorlayacak olan işlerden birini daha halletmiş olduk.
Bir süre havuzlukta oturup, hem etrafı, hem de teknenin hareketlerini izledik.
Geçen zaman içerisinde, rüzgar şiddetini biraz daha arttırdı. Koyda rüzgarın sesi daha çok duyulmaya başladı.
“Night cap mi?” evet tam zamanıydı. Yorucu ve heyecanlı bir gün, hatta gece geçirmiştik.
Night cap’lerimizi içtikten sonra, rahat bir uyku dileğiyle yattık  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap   





*

    M. A.

Ynt: Kikladlar ve Ötesi ( Otuz iki ada tekmili birden)
« Yanıtla #287 : Haziran 04, 2018, 16:51:55 »
Geçmiş olsun... Cenovasız mı geldiniz peki o kadar yolu?


*

    Ö. B.

Ynt: Kikladlar ve Ötesi ( Otuz iki ada tekmili birden)
« Yanıtla #288 : Haziran 07, 2018, 10:18:31 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Geçmiş olsun... Cenovasız mı geldiniz peki o kadar yolu?

Sadece Ios'a kadar... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Furling dönen kısmı ile sabit kısmını birbirine bağlayan, iki cıvatadan birisi düşmüş, diğeri yalama olup, yerinden çıkmıştı.
Ertesi gün yeterince rüzgar vardı. Ios’a kadar ana yelken ile gittik.
Ön yelkenin eksikliğini pek fazla hissetmedik.
Ios’da yalama olmuş cıvataları, yerine çift komponentli epoxi yapıştırıcı ile sabitledik.
Ondan sonra, cıvatalar yerinden çıkmasın diye de, yelkeni hep gergin tuttuk.
İstanbul’a kadar ön yelkeni bu şekilde kullandık.
Meğerse furlingin tanburuna 935 Euro sıkışmış  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap



*

    Ö. B.

Ynt: Kikladlar ve Ötesi ( Otuz iki ada tekmili birden)
« Yanıtla #289 : Haziran 07, 2018, 10:20:07 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap



Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap