0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    O. E.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #30 : Eylül 18, 2017, 10:10:16 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Oktay Bey,
Denizlerde Türk Bayrağı ile dolaşmayı, Avrupa'da Türk plakalı Ferrari ile dolaşmakla bir tuttuğunuza göre, tartışabilecek ortak bir platformumuz (değerimiz) yok bana göre.
Selamlar bizden  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Erkan bey
ikisinin farkını gerçekten anlayamadım Benim Kayığım da Türk Bayraklı, Arabamda (hayatımda ferrariye dokunmuşluğum yok bu arada) ama bu kanun çıkmasa idi bende herkes gibi Dalawere ye bağlı Amerika bayrağı ile dolaşacaktım.
Teknesinde Amerikan bayrağı olan daha az Türk ,Türk bayrağı olan daha çok Türk olmaz siz neden Ferrari alıp Türk plaka yapmak isteyeni bir kat aşağıda bırakıyorsunuz onu çözemiyorum.
Ayrıca bu kadar sert olmayın emin olun bir çok ortak noktamız (değerimiz ) vardır.
Yazıdan belli olmaz en yakın fırsatta karşı karşıya gelir birbirimizi doğru anlarız
sevgi ve saygılarımla


*

    O. E.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #31 : Eylül 18, 2017, 10:35:24 »
Özel Anlaşmalara Dikkat!

Banka ve finans kuruluşları özel ürün ve hizmetler sunmak için adeta yarışıyorlar. Özellikle üretici ve ithalatçılarla özel anlaşmalar yapan kurumlar, faiz ve vadede daha cazip imkanlar sunuyorlar. Bu sayede örneğin bu yıl 36 aya varan vadelerde, tekne kredilerinin faizi fuar süresince yüzde 1.09’lara kadar indi.
Tabii bireysel leasing için yasal altyapısı olmadığı için, bu yıl da leasing firmaları sadece firmaların taleplerini karşılayabilecek. Şahısların satın aldığı teknelerin ve yatların finansmanını ise bankalar “yat kredisi” adı altında karşılayacak. Bugün leasing firmaları büyük montanlı teknelerin finansmanında yedi yıla varan vade imkanı sağlıyor. Bireylerin bankalardan kullanabildiği yat kredilerinde ise vadeler yasal zorunluluk nedeniyle 36 ayla sınırlı. Bankalar kurumların alımlarını da kredi ile finanse edebiliyor.

Gayrimenkul Teminatı

Tekne kredilerinin kullanımı sırasında bankalar ve leasing firmaları müşterilerinden farklı teminatlar talep ediyor. Örneğin, leasingin bir kira işlemi olması yüzünden borcun tamamlanmasına kadar geçen süreçte, tekne leasing firmasının mülkiyetinde kalıyor. Bu nedenle leasing işlemi yapan firmadan ek teminat talep edilmiyor.

Buna karşılık banka kredisinde bankalar tekne kredisi kullanan müşterilerinden ek teminat istiyor. Teminatlar ise ağırlıklı olarak gayrimenkul, mevduat veya menkul kıymet oluyor. Ancak bazı bankalar düşük tutarlı tekne kredilerinde ek teminatı ortadan kaldırmış durumda. Örneğin Yapı Kredi 30 bin TL’ye kadar olan tekne kredilerinde ek teminat istemiyor.

Anahtar Teslim Kredi

Banka ve leasing firmaları, müşterilerine kredi vermenin yanı sıra satın alma sürecinde de ciddi destek sağlıyor. Çünkü özellikle yurtdışından satın alınan teknelerin satın alma süreçlerinde, çok sayıda evrak ve belgenin talep edilmesi sıkıntı yaratabiliyor. Bu zorluğu fark eden leasing firmaları ve bankalar kredi kullanan müşterilerine anahtar teslim hizmet sunuyor. Örneğin, yurtdışından teslim alınan bir teknenin sigorta, navlun, tüm ithalat ve bayrak işlemlerini kredi kullanılan kurum çözüyor. Size ise teknenin keyfini sürmek kalıyor.

Uzun lafın kısası eğer bir motoryat, yelkenli, katamaran veya RIB (şişme bot) almayı düşünüyorsanız, işte size Türkiye’de sayıları oldukça sınırlı olan tekne kredisi ve leasing işlemi yapan kurumlar ve sundukları hizmetler…

Tekne Kredisi Nasıl Alınır?-1

Garanti’den Özel Paket

Garanti Leasing sadece kişisel kullanım amaçlı teknelerin finansmanını yapıyor. Tekne tiplerinde ise herhangi bir ayrıma girmiyor. Genel olarak tekne alıcılarının yüzde 30 peşinat vererek, 36 veya 48 ay vadeyi tercih ettiklerini söyleyen Garanti Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, şirket olarak da tekne almak isteyenlere bu vadelerde, istedikleri para biriminde geri ödeme desteği verdiklerini söylüyor. Firmanın tutar konusunda ise herhangi bir kısıtlaması bulunmuyor. Satıcı şirketlerle son derece yakın çalıştıklarını söyleyen Gökmen, müşterilerine sundukları hizmet ve ürünler hakkında ise şu bilgiyi veriyor: “Şahısların yurtdışında kurmak istedikleri şirketler konusunda kendilerine destek olup, tüm operasyonel süreçlerini yönetiyoruz. Kişisel gelirlerine özel ödeme planları hazırlıyoruz. Hatta grubumuza ait marinalarda bağlama hizmeti almaları konusunda bile kendilerine yardımcı oluyoruz.”

Garanti Leasing, tekne satın almak isteyen müşterilerinin alım satımdaki teferruatla uğraşmaması için çalışıyor. Bugüne kadar, yüzlerce müşteriyi, alım satımdaki yorucu süreçten kurtardıklarını söyleyen Gökmen, “Bizi banka finansmanından ayıran bir başka unsur ise teminat konusunda daha esnek bir yapıya sahip olmamız” diyor.

Alt Limiti 30 Bin Euro

Burgan Leasing, kredibilitesini olumlu gördüğü ve rakamsal olarak değerlendirilebilecek her boydaki tekneye leasing veriyor. Bu nedenle bugün şirketin filosunda motoryattan yelkenliye, RIB’den  katamarana kadar her tür ve boyda tekne bulunuyor. Sadece çok küçük tutarlı işlemlere finansman sağlamadıklarını söyleyen Burgan Leasing Genel Müdürü Cüneyt Akpınar, “Örneğin, 30 bin Euro’dan daha düşük tekneler için leasing uygun bir finansman yöntemi değil. Bir teknenin denize uygunluk standardına sahip olması işlemi yapmamız için yeterli. Bugün tekne işlemlerinde minimum peşinat oranı yüzde 10, maksimum kira vadesi ise yedi yıl. Yüzde 90 oranına kadar finansman yapabildiğimiz gibi, sözleşme sonuna ‘balon ödeme” koyarak leasing olanaklarını daha da çekici hale getirebiliyoruz. Leasing ödemeleri piyasadaki faiz oranları paralelinde belirleniyor” diyor.

Tekne almak isteyenler açısından leasingin, tekne kredisine göre çok sayıda avantaj sunduğunu da hatırlatan Cüneyt Akpınar, bu avantajları şöyle özetliyor: “Tekne alımında leasing, dönemsel ödeme planlarıyla esneklik sağlayabilmesi, düşük peşinat oranı ile işlem yapılabilmesi, dönem sonuna balon ödeme koyarak düşük kira seçenekleri sunabilmesi ve tekne seçiminden sonraki tüm operasyonel işlemlerin (ithalat, tescil vs.) müşterilerini hiçbir zahmete sokmadan gerçekleştirilmesi nedenleriyle her zaman daha avantajlı.”

Değişen Leasing Kanunu ile 9 Şubat 2015’ten itibaren noterde düzenlenme zorunluluğunun ortadan kalkması nedeniyle artık leasing işlemlerini daha kolay, daha kısa zamanda ve daha az maliyetle sunabildiklerini söyleyen Akpınar, “Hatta Burgan Leasing olarak tekne yurtdışı teslimi ise sigorta, navlun, tüm ithalat ve bayrak işlemlerini de biz çözüyoruz. Müşterimize detaylarla uğraşmadan sadece teknesini teslim almak istediği yeri Burgan Leasing’e bildirmek kalıyor” diyor.

Yelkenli Ve Motoryat Önde

Deniz Leasing, tekne almak isteyen müşterilerine esnek ödeme planları ile 6-7 yıla varan vadelerle finansman imkanı sağlıyor. Müşteri özelinde tutar belirlediklerini kaydeden Deniz Leasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, “Herhangi bir limit sınırlaması olmadan, yeterli kredibiliteye sahip hukuki işlem yapmaya yetkili tüm tüzel kişilikler bu imkandan yararlanabilir. Ağırlıklı olarak yelkenli ve motoryat tipi tekneleri lease ediyoruz” diyor.

Günaydın, leasing işleminin firmalar için özellikle teminat konusunda büyük avantaj sağladığını da vurguluyor. Leasing ile alınan teknelerin mülkiyetinin, işlemin doğası gereği kira sözleşmesi süresince leasing şirketinde kaldığını hatırlatan Günaydın, firmalar açısından leasing’in avantajlarını şöyle özetliyor: “Bu durum müşterilere, genellikle ilave bir teminat gerekmeden finansman bulma imkanı sağlıyor. Banka kredileri, bireysel kredi gibi değerlendirildiği için genellikle gayrimenkul, mevduat, menkul kıymet gibi teminatlar istenebiliyor. Teminat yapısı, döviz cinsi borçlanma imkanı ve bireysel kredilere göre daha uzun vadeli finansman olanakları ile tekne alımlarında leasing yönteminin, banka kredilerine göre daha avantajlı bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz.”

Tekne Kredisi Nasıl Alınır?-2
 
İkinci Elde Yaş Sınırı Var

Hava taşıtları leasinginde lider olan Aklease, 201l’den bu yana tekne leasingi de yapıyor. O günden bugüne 80’e yakın motorlu ve yelkenli teknenin leasing işlemini yaptıklarını söyleyen Aklease Genel Müdürü Salih Tuncer Mutlucan, “Hukuki işlem yapmaya yetkili tüm kurum ve kuruluşların sıfır veya ikinci el yelkenli, yelkenli motorlu ve motoryat tekne alımlarına leasing yolu ile uzun vadeli finansman sağlıyoruz. Kullanılmış tekneler içinde kompozit veya ahşap gövdeli teknelerde yaş sınırımız 10, alüminyum veya çelik gövdeli teknelerde ise 15 yıl” diyor.

Aklease uzun vadeli finansmanın yanı sıra, motorlu ya da yelkenli tekne alanlarında müşterileri adına tüm operasyonel süreçleri yürütüyor. Bu kapsamda firma, Türk ve yabancı teknelere özgü satış ve satın alma sözleşmesi, sigorta işlemleri, transit log, teknenin ilgili sicile kaydı gibi işlemleri hızla gerçekleştiriyor.

Peşinat ve vadeyi, teknenin türü, markası, modeli, müşterinin finansal gücü, kredibilitesi ve talebine göre belirlediklerini söyleyen Mutlucan, Aklease’e gelen tekne leasingi taleplerinin ağırlıklı 48 ay vadeli ve tekne bedelinin yüzde 75’i kadar olduğunu belirtiyor.

Alt Limit 20 Bin Dolar

Şeker Leasing, müşterilerine 12 aydan 60 aya kadar vadelerle finansman sağlıyor. TL’nin yanı sıra dolar ve Euro cinsi finansman da sağladıklarını söyleyen Şeker Leasing Genel Müdürü Cenk Erten, “Teknelerde aradığımız özellik genel kullanıma uygun olması, yani spesifik bir iş için imal edilmiş olmaması. İkinci el tekne alımlarında ise ekspertiz raporu önem kazanıyor. Teknenin genel anlamda iyi durumda ve en çok birkaç yaşında olmasına dikkat ediyoruz” diyor.

Şeker Leasing motoryat ve yelkenli tekne alımlarında 20 bin dolar alt limit uyguluyor. Üst limiti ise 5 milyon dolar. Motor yat ve yelkenlilerde teknenin yüzde 80’ine kadar finansman sağladıklarını söyleyen Erten, banka kredilerine göre müşterilerine sağladıkları bazı avantajları ise şöyle sıralıyor: “Yetkin kadromuz (satın alım ve ithalat süreci) ve hukuk birimimizin koordineli çalışması ile müşterimizin üzerinden operasyonel yükü alıyoruz. Ödeme planlarını ise müşterimizin nakit akışına göre düzenliyoruz.”

Leasing mi avantajlı banka kredisi mi?

. Türkiye’de halen leasing işlemini sadece kurumlar yapabiliyor. Bireylerin leasing ile tekne alma imkanı yok.

. Teknenin leasing ile finanse edilmesi halinde satın alma sürecinde karşılaşılan operasyonel ve hukuki tüm süreçler, leasing firmasınca gerçekleştiriliyor. Türk ve yabancı teknelere özgü satış ve satın alma sözleşmesi, sigorta işlemleri, transit log, teknenin ilgili sicile kaydı, navlun, bayrak işlemleri gibi çok sayıda işlemi hızlı ve daha ucuz gerçekleştiriyor.

. Leasing ile tekne alan işletmeler gelirlerine göre TL’nin yanı sıra, Euro ve Dolar cinsi de kredi alabiliyor. Sadece bankadan tekne kredisi alabilen bireyler ise yasal zorunluluk nedeniyle TL cinsi kredi kullanabiliyor.

. Leasingde firmalara yedi yıla varan vade imkanı sağlanırken, bireylerin kullandığı tekne kredilerinde en uzun vade 36 ay ile sınırlanmış durumda.

. Leasing işlemi aslında bir kiralama işlemi. Yani tekneyi leasing ile satın alan firma aslında kredinin vadesi dolana kadar bu tekneyi kiralamış oluyor. Bu nedenle ek bir teminat göstermesine gerek kalmıyor. Oysa banka kredisinde tekneyi yeterli teminat olarak görmeyen bankalar, gayrimenkul ve mevduat, gibi ek teminatlar talep ediyor.

. Firmaların nakit akışına göre kredi geri ödemelerinde mevsimsel ödeme planları oluşturuluyor. Hatta kredinin bitişine doğru balon ödeme imkanı sağlanıyor.


*

    O. O.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #32 : Eylül 18, 2017, 11:15:55 »
Merhaba Oktay Hocam ;


Gayet açık net oldu:) Teşekkürler.


*

    M. B.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #33 : Eylül 18, 2017, 11:48:01 »
Erdal Korsanım, benim içim rahat değil hala. Orada eksik olan bir düzenleme var bence. Bir umuttur gidiyor bende Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    Ö. Ö.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #34 : Eylül 18, 2017, 14:21:40 »
Eski tekne almak alanın kendi tercihidir, bunu hor görmek, bu (belki de mecburi) tercihi "çer çöp" diye nitelemek hoş değil.

Fransızın fabrikasyon plastik teknesine yüzbinlerce yuro verip alıyoruz, sorun yok, ama ikinci elini alınca mı yerli üreticiye zarar veriyoruz?

Bu bakış açısı ile tüm ithalatı yasaklamak gerekir! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Türkiye'de dünya çapında ticari gemiler, motoryatlar üretiliyor ama yelkenli üretilmiyor. (Bir tane var onun da fiyatı dünya skalasının en üstünde)

Yeni tekne alabilecek bütçesi olmayan ne yapsın? Almasın mı?

Vatandaşlıktan gelen bayrak çekme hakkını neden kullanamasın? (Bknz: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )

öZgür (mobil)


*

    O. E.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #35 : Eylül 18, 2017, 14:52:28 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Eski tekne almak alanın kendi tercihidir, bunu hor görmek, bu (belki de mecburi) tercihi "çer çöp" diye nitelemek hoş değil.

Fransızın fabrikasyon plastik teknesine yüzbinlerce yuro verip alıyoruz, sorun yok, ama ikinci elini alınca mı yerli üreticiye zarar veriyoruz?

Bu bakış açısı ile tüm ithalatı yasaklamak gerekir! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Türkiye'de dünya çapında ticari gemiler, motoryatlar üretiliyor ama yelkenli üretilmiyor. (Bir tane var onun da fiyatı dünya skalasının en üstünde)

Yeni tekne alabilecek bütçesi olmayan ne yapsın? Almasın mı?

Vatandaşlıktan gelen bayrak çekme hakkını neden kullanamasın? (Bknz: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )

öZgür (mobil)



Özgür herşeyi daha doğrusu beni tersten anlıyorsun
Alınıyorum yeminle, ben ikinci el tekne alınmasın demiyorum.
Devlet zaten izin vermez nasıl arabada ,makine techizatta 2.el ithalatına kesinlikle izin verilmiyor ise
Teknede izin verilmez diyorum. Dalawere etkisi ile Yelkenli üretiminin hiç başlayamadığından bahsediyorum.
İnsanlar kendi yöntemlerini bulmuşlar (Dalawere yöntemi) ama herkes Tekne eksperi değil bir sürüde çer çöp gelmiş diyorum.
Hor görmekle ne alakası var.
Fransız ,Alman kalitesiz teknelere çok paralar ödendiği konusunda hem fikiriz ancak bunların ürünleri en ucuz Türkiyede satılıyor.
Farklar %30 lara kadar varıyor.
Dünyada çok geri kalmış Ekonomilerin dışında kullanılmış Araba , Makine ve Techizat ithalatına izin verilmez.



*

    Ö. Ö.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #36 : Eylül 18, 2017, 15:06:21 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
... herkes Tekne eksperi değil bir sürüde çer çöp gelmiş diyorum.
Hor görmekle ne alakası var.
Bunu demek bize düşmez diyorum.

İnsanlar kıt kanaat imkanlarla hayallerini gerçekleştiriyorlar, anlam yüklüyorlar, değer veriyorlar bu "çer çöp" e. O açıdan diyorum.

Senin çöpün başkasının hazinesidir.


Asıl soru şu;
Fransızın yeni teknesini almak ile ikinci elini almak arasındaki fark nedir? Hangisi yerli üretime daha çok zarar verir?

öZgür (mobil)

*

    O. E.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #37 : Eylül 18, 2017, 15:38:11 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
... herkes Tekne eksperi değil bir sürüde çer çöp gelmiş diyorum.
Hor görmekle ne alakası var.
Bunu demek bize düşmez diyorum.

İnsanlar kıt kanaat imkanlarla hayallerini gerçekleştiriyorlar, anlam yüklüyorlar, değer veriyorlar bu "çer çöp" e. O açıdan diyorum.

Senin çöpün başkasının hazinesidir.


Asıl soru şu;
Fransızın yeni teknesini almak ile ikinci elini almak arasındaki fark nedir? Hangisi yerli üretime daha çok zarar verir?

öZgür (mobil)



Çer Çöp ten kasıt alınmış kullanılmadan bir kenera atılmış olan o kadar çok tekne varki Onları kast ediyorum.
Sen beni burada infaz mı ettireceksin zaten millet Gıcık bana...
Eskiye 2.ele Çer çöp demiyorum Adam ucuz diye almış 3 ay ,5 ay kullanamamış  veya aldığı paranın üç katını harcamış yine adam edememiş.
Yoksa 2.el alınmış ne tekneler var .10 tane 0 fransız teknesi ile değişilmez.
Daha dün Necati Zincirkıran'ın Sultan Teknesinin yanında idim.
Herhalde  40 senelik Tekne, 100 tane 0 fransız teknesi ile tartılır.


Asıl soru şu;
Fransızın yeni teknesini almak ile ikinci elini almak arasındaki fark nedir? Hangisi yerli üretime daha çok zarar verir?


Cevap veriyorum.
Her ikiside zarar verir , ancak sadece ikinci el tekne ithalatına izin veremezsin istesen de veremezsin.Onu yaptığın an Otomobile ve Makine teçhizatada izin vermek zorunda kalırsın sonrada Ekvator gibi olursun hep beraber Alanya'da Muz yetiştiririz.

not:
Alanya demesemiydik acaba şimdi bir Alanyalı çıkıp alınmasa bari birde
Muz dedik inşallah Muz üreten, satan, çok seven yoktur..
yinede Alanya ve Muz örnek içindir her ikisinede hakaret kastım yoktur öyle anlaşılır ise peşinen özür dilerim.....
« Son Düzenleme: Eylül 18, 2017, 15:42:07 Gönderen: Oktay Eryılmaz »
*

    O. E.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #38 : Eylül 18, 2017, 16:08:44 »
Şimdi ben Sana soruyorum  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Almanyada
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Bu araba 3000 Euro aç kapıları herkes binsin, senin ikinci el teknenin ne farkı var .
Kimisinin de hayali bu araba bu da gelir 34 plaka takılır.Buda bayrak taşır.
Bunu hayal eden 10 milyon kişi vardır 2.El tekneyi hayal eden 3.000 kişi hadi bilemedin 30.000 kişi yine bilemedin 300.000 kişi vardır.İkinci el araba serbest dediğin an Bursa diye bir şehir kalmaz.
2.el Otomobil değil, Makine Techizat değil sadece 2.El teknenin ithalatı serbest  olsun diyorsan o zaman Denizcilerin hayalinin diğerlerinden neden daha kıymetli olduğunu anlatmak zorundasın
kestane kebab acele cevab Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    Ö. Ö.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #39 : Eylül 18, 2017, 16:23:33 »
Bence hiçbir farkı yok. İkinci el araba da gelebilir.

İlk başlarda yazmıştım, bir sektörü korumak yasakla olmaz.

Dünya çapında bir marka için önce vizyon, program, buna göre eğitim ve altyapı sonra teşvik ve destek gerekir.

Bizde hiçbiri adam gibi yok ama kapı gibi yasaklar var.

Son olarak, niyetim sizi linç ettirmek değil elbet herkes kendi fikrini yazıyor sonuçta ama sizkinkilerin tepki topluyor olması (ki burada bişey diyen olmadı?) benim suçum değil valla! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

öZgür (mobil)

*

    O. E.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #40 : Eylül 18, 2017, 17:09:30 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bence hiçbir farkı yok. İkinci el araba da gelebilir.

İlk başlarda yazmıştım, bir sektörü korumak yasakla olmaz.

Dünya çapında bir marka için önce vizyon, program, buna göre eğitim ve altyapı sonra teşvik ve destek gerekir.

Bizde hiçbiri adam gibi yok ama kapı gibi yasaklar var.

Son olarak, niyetim sizi linç ettirmek değil elbet herkes kendi fikrini yazıyor sonuçta ama sizkinkilerin tepki topluyor olması (ki burada bişey diyen olmadı?) benim suçum değil valla! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

öZgür (mobil)



 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Keşke dediğin gibi olsa ben olmasın demiyorum ki olamaz diyorum fark burada.....
Keşke hiçbir yasak olmasa , kota, damping,koruma,teşvik hatta sınır olmasa İnsanlar hayal ettiklerine DINK diye ulaşsa .....
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Hayat bayram olsa.... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    K. Ç.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #41 : Eylül 18, 2017, 17:30:59 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Eski tekne almak alanın kendi tercihidir, bunu hor görmek, bu (belki de mecburi) tercihi "çer çöp" diye nitelemek hoş değil.

Fransızın fabrikasyon plastik teknesine yüzbinlerce yuro verip alıyoruz, sorun yok, ama ikinci elini alınca mı yerli üreticiye zarar veriyoruz?

Bu bakış açısı ile tüm ithalatı yasaklamak gerekir! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Türkiye'de dünya çapında ticari gemiler, motoryatlar üretiliyor ama yelkenli üretilmiyor. (Bir tane var onun da fiyatı dünya skalasının en üstünde)

Yeni tekne alabilecek bütçesi olmayan ne yapsın? Almasın mı?

Vatandaşlıktan gelen bayrak çekme hakkını neden kullanamasın? (Bknz: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )

öZgür (mobil)



Özgür herşeyi daha doğrusu beni tersten anlıyorsun
Alınıyorum yeminle, ben ikinci el tekne alınmasın demiyorum.
Devlet zaten izin vermez nasıl arabada ,makine techizatta 2.el ithalatına kesinlikle izin verilmiyor ise
Teknede izin verilmez diyorum. Dalawere etkisi ile Yelkenli üretiminin hiç başlayamadığından bahsediyorum.
İnsanlar kendi yöntemlerini bulmuşlar (Dalawere yöntemi) ama herkes Tekne eksperi değil bir sürüde çer çöp gelmiş diyorum.
Hor görmekle ne alakası var.
Fransız ,Alman kalitesiz teknelere çok paralar ödendiği konusunda hem fikiriz ancak bunların ürünleri en ucuz Türkiyede satılıyor.
Farklar %30 lara kadar varıyor.
Dünyada çok geri kalmış Ekonomilerin dışında kullanılmış Araba , Makine ve Techizat ithalatına izin verilmez.





Bu arada, ikinci el teknelere Türk bayrağını çekebilme ile pek bağlantılı olmasa da, makina, techizatlarda ikinci el ithalatına izin vardır(gerekli şartlar sağlanınca). Zamanında Hema Endüstri Holding'de çalışırken, bizzat yerine gidip Almanya ve İngiltere'den ''çıkma'' CNC tezgahları, yine  Opel'den çıkma robotic kolları, plazma nitrasyon fırınları ithal ettğimiz de olmuştur. Dahası, Avrupa'dan komple fabrikayı söküp Türkiye'ye getiren sanayiciler var.

İkinci el tekne ithali, Delaware konulardaki devam eden polemiğe pek müdahil olmadan düşüncelerimi de söylemek isterim. Delaware de 1000 dolara şirket kurulup, ''elalemin çer çöp''ünü Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap kıçımıza Amerakan bayrağı çekerek kullanabilmemiz sayesinde birçok kişinin tekne hayali gerçekleşti. Eğer Türkiye'de Delaware kayıtlı teknelerin şu an olduğu gibi 5 yıl değil de, 3 ay barınma izni olsaydı yerli tekne üreticileri daha mı fazla tekne satarlardı? Yerli tekne sanayi daha mı çok gelişirdi? Marinalarda Alman ve Fransız teknelerinin yerine Polimarin, EgeYat, Algomar mı olurdu? Bu durumda yatcılığa, yelkenciliğe düşük fiyatlı charter çıkması tekneyle başlayan kitle yerli üretime mi yönelirdi yoksa denizde olmamayı, hiç tekne almamayı mı tercih ederdi?...  Elbette, denize uzak kalmaya, bu işin ultra zengilere ait bir LÜX olduğunu düşünmeye  devam ederdi..  Delawere kayıtlı teknelerin ülkemizde 5 yıl kalabilmesi Türkiye'de yatçılığın bir nebze olsun gelişmesine, orta sınıfa inmesine, buradan ekmek yiyen (marinasından, tamircisine) bir ekosistemin oluşmasına yardımcı olmuştur.  Bugün en ucuz 60.000 EUR olan 30-35 ft lik yerli üretim bir tekneye bu bütçeyi ayırmayan kesimin benzer boylarda, 10-15 yıllık bir ikinci el tekneyi, Amerikan bayraklı da olsa, YARI FİYATINA satın alıp yatcılığa, yelkenciliğe adım atmasına katkıda bulunmuştur.
  Açıkçası benim önemsediğim de budur; denizlerde olmak, amatör denizciliğin mümkün olduğu kadar tabana yayılmasıdır benim en çok umursadığım...   

Selam ve muhabbetle,
*

    M. B. A.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #42 : Eylül 18, 2017, 17:52:51 »
Teknecilikteki "Dalavere" sistemi ciddi vergi kaybına neden olmuştur, doğrudur. Milyonluk motoryat sahipleri bu işten en büyük faydayı sağlamış, en büyük vergi zayine yol açmıştır doğrudur. Aynı sistem, yerli üreticilerin birer birer batmasına veya yeterli büyüklüğe ulaşamamalarına da neden olmuştur bu da doğrudur... Ak ve karayı ayırt etmeyen dandik vergilendirme sistemimiz sağolsun; zengin, ortadirek, fakir ayırımı yapmadan herkese eşit muamele etmektedir hatta birçok boyutu ile kurumsal zenginleri ekstradan kayırmaktadır ki bu en doğrusu ve en berbatıdır...
*

    O. E.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #43 : Eylül 18, 2017, 17:54:39 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Eski tekne almak alanın kendi tercihidir, bunu hor görmek, bu (belki de mecburi) tercihi "çer çöp" diye nitelemek hoş değil.

Fransızın fabrikasyon plastik teknesine yüzbinlerce yuro verip alıyoruz, sorun yok, ama ikinci elini alınca mı yerli üreticiye zarar veriyoruz?

Bu bakış açısı ile tüm ithalatı yasaklamak gerekir! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Türkiye'de dünya çapında ticari gemiler, motoryatlar üretiliyor ama yelkenli üretilmiyor. (Bir tane var onun da fiyatı dünya skalasının en üstünde)

Yeni tekne alabilecek bütçesi olmayan ne yapsın? Almasın mı?

Vatandaşlıktan gelen bayrak çekme hakkını neden kullanamasın? (Bknz: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )

öZgür (mobil)



Özgür herşeyi daha doğrusu beni tersten anlıyorsun
Alınıyorum yeminle, ben ikinci el tekne alınmasın demiyorum.
Devlet zaten izin vermez nasıl arabada ,makine techizatta 2.el ithalatına kesinlikle izin verilmiyor ise
Teknede izin verilmez diyorum. Dalawere etkisi ile Yelkenli üretiminin hiç başlayamadığından bahsediyorum.
İnsanlar kendi yöntemlerini bulmuşlar (Dalawere yöntemi) ama herkes Tekne eksperi değil bir sürüde çer çöp gelmiş diyorum.
Hor görmekle ne alakası var.
Fransız ,Alman kalitesiz teknelere çok paralar ödendiği konusunda hem fikiriz ancak bunların ürünleri en ucuz Türkiyede satılıyor.
Farklar %30 lara kadar varıyor.
Dünyada çok geri kalmış Ekonomilerin dışında kullanılmış Araba , Makine ve Techizat ithalatına izin verilmez.





Bu arada, ikinci el teknelere Türk bayrağını çekebilme ile pek bağlantılı olmasa da, makina, techizatlarda ikinci el ithalatına izin vardır(gerekli şartlar sağlanınca). Zamanında Hema Endüstri Holding'de çalışırken, bizzat yerine gidip Almanya ve İngiltere'den ''çıkma'' CNC tezgahları, yine  Opel'den çıkma robotic kolları, plazma nitrasyon fırınları ithal ettğimiz de olmuştur. Dahası, Avrupa'dan komple fabrikayı söküp Türkiye'ye getiren sanayiciler var.

İkinci el tekne ithali, Delaware konulardaki devam eden polemiğe pek müdahil olmadan düşüncelerimi de söylemek isterim. Delaware de 1000 dolara şirket kurulup, ''elalemin çer çöp''ünü Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap kıçımıza Amerakan bayrağı çekerek kullanabilmemiz sayesinde birçok kişinin tekne hayali gerçekleşti. Eğer Türkiye'de Delaware kayıtlı teknelerin şu an olduğu gibi 5 yıl değil de, 3 ay barınma izni olsaydı yerli tekne üreticileri daha mı fazla tekne satarlardı? Yerli tekne sanayi daha mı çok gelişirdi? Marinalarda Alman ve Fransız teknelerinin yerine Polimarin, EgeYat, Algomar mı olurdu? Bu durumda yatcılığa, yelkenciliğe düşük fiyatlı charter çıkması tekneyle başlayan kitle yerli üretime mi yönelirdi yoksa denizde olmamayı, hiç tekne almamayı mı tercih ederdi?...  Elbette, denize uzak kalmaya, bu işin ultra zengilere ait bir LÜX olduğunu düşünmeye  devam ederdi..  Delawere kayıtlı teknelerin ülkemizde 5 yıl kalabilmesi Türkiye'de yatçılığın bir nebze olsun gelişmesine, orta sınıfa inmesine, buradan ekmek yiyen (marinasından, tamircisine) bir ekosistemin oluşmasına yardımcı olmuştur.  Bugün en ucuz 60.000 EUR olan 30-35 ft lik yerli üretim bir tekneye bu bütçeyi ayırmayan kesimin benzer boylarda, 10-15 yıllık bir ikinci el tekneyi, Amerikan bayraklı da olsa, YARI FİYATINA satın alıp yatcılığa, yelkenciliğe adım atmasına katkıda bulunmuştur.
  Açıkçası benim önemsediğim de budur; denizlerde olmak, amatör denizciliğin mümkün olduğu kadar tabana yayılmasıdır benim en çok umursadığım...   

Selam ve muhabbetle,


2.el makine ve teçhizat izne tabi olarak ithalatı zaman zaman yapılabiliyor.Stratejik sektörler için adres bazlı izinler çıkıyor.
Ben 2. el tekne ithalatı olmasın demiyorum ki OLMAZ yapmazlar yapamazlar diyorum.
Yaparlar iseÜlkemizde  Yelkenli tekne imalatı olmamasına rağmen yelkenli yelkensiz diye bir ayrım yapılamayacağından tüm irili ufaklı deniz aracı yapan tersaneler kapanır.

 
*

    O. E.

Ynt: Yelkenli için Leasing
« Yanıtla #44 : Eylül 18, 2017, 17:58:21 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Teknecilikteki "Dalavere" sistemi ciddi vergi kaybına neden olmuştur, doğrudur. Milyonluk motoryat sahipleri bu işten en büyük faydayı sağlamış, en büyük vergi zayine yol açmıştır doğrudur. Aynı sistem, yerli üreticilerin birer birer batmasına veya yeterli büyüklüğe ulaşamamalarına da neden olmuştur bu da doğrudur... Ak ve karayı ayırt etmeyen dandik vergilendirme sistemimiz sağolsun; zengin, ortadirek, fakir ayırımı yapmadan herkese eşit muamele etmektedir hatta birçok boyutu ile kurumsal zenginleri ekstradan kayırmaktadır ki bu en doğrusu ve en berbatıdır...

hay ağzınıza kaleminize sağlık ..............
Dalaware sistemine gerek olmasa idi iyi kötü eksik fazla bizimde bir kaç tane Yelkenli yapan şirketimiz olurdu.
Hiç olmazsa bir ELAN ımız olurdu ....
Olanı saymıyorum Avrupalı rakiplerinden kat be kat pahalı nerede ise
« Son Düzenleme: Eylül 18, 2017, 17:59:07 Gönderen: Oktay Eryılmaz »