0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    Ü. Ö.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #45 : Eylül 10, 2018, 12:53:29 »
Denizden saf su elde edildiğinde içilmesi önerilmiyor. Zaten benim bildiğim normalde çok çok sert olan yeraltı suyu ile parçal yapilip onu seyreltmede kullaniliyor.

İsrail direkt suyu çeşmeye verdi ve halk tarafından içme suyu olarak kullanıldığı için magnezyum eksikliğinden kalp rahatsızlıklarının tetiklendiği söyleniyor.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Teknesinde reverse ozmos sistem olup da içen var mı? Nasıldır tadı?


*

    H. D.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #46 : Eylül 10, 2018, 13:20:33 »
Vücudumuzun bütün suda eriyebilen minerallerini sadece sudan karşılamıyoruz ki.Tekne ile gezerken zaten toplamda kaç gün teknede normal içme suyumuz bitip te karasal imkanlardan mahrum kalıyoruz,olsun olsun bir gün haydi iki gün olsun.Saf suyu böyle istisnai günlerde  içmekle öyle hastalığa filan yakalanmayız ama susuz kalmanın yaratacağı sıkıntılardan kurtuluruz.Saf su içmenin hemen gösterdiği belirti kabız olmaktır eh mecbur kalıpta arıtılmış yani saf su içerken de buna göre tedbir alırız.söz gelimi biraz fazladan sıvı yağ tüketiriz filan.
Ben bir kaç kere ters osmos makinesinden alınan temiz su içtim öyle olumlu veya olumsuzluk yaratacak tat koku yoktu.


*

    O. E.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #47 : Eylül 10, 2018, 14:18:02 »
Konu SU....

Suyu çok kullanalım harvurup harman savuralım......
Şeklinde anlaşılmasın ancak....

Denilen.....
Kapalı devre sistemde ...( Mars'a su satmadığımız müddetçe)
Ekolojik Arıtma prosessleri bozulmadıkça ---( Okyanuslar ,Atmosfer , yeraltı filitrasyon )
Rezerv Tatlı Su Buzluklarımız  (Kutuplar)
Görev yaptıkça İnsanlık Susuz'luktan yok olmaz......

Yanlış anlaşılmasın diye Özetledim 


Ben Çocukken Dayımgiller ile Amcamgiller Almanyaya Gezmeye gitmişlerdi....

Abovvv Almanyada Karpuz dilimle Su Para ile satılıyor demişlerdi geldiklerinde...

Hadi len olurmu öyle şey demiştik

O güne kadar ve O günden sonra senelerce musluktan içtik
Hala yaşadığımıza göre ...
Çok bir problem yokmuş herhalde

Sonra bir PINAR ŞAŞAL modası başladı

Bazen Koca koca Plastik şişe TIR larını görüyorum Karayollarında
Acaba hiç yoktan bir sanayimi kazandık Tüm Dünya ile birlikte Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Amerikanın Bir çok eyelatinde Musluktan içilir sular hala ..

Varmıydı bu kadar Temiz suya ihtiyacımız ??





« Son Düzenleme: Eylül 10, 2018, 14:29:58 Gönderen: Oktay Eryılmaz »


*

    Ü. Ö.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #48 : Eylül 10, 2018, 16:10:54 »
İZMİR'de:
Bir dedem içerdi pınar şaşal, cam şişede.

Böbreği taş yapıyor diye doktor tembihlemiş yumuşak su içsin diye. Merak ederdik ne biçim birşeydir, gizli gizli ucundan içerdik de tadı pek bir yavan, kötü gelirdi. Acırdık dedeme, ilaç niyetine içsin derdik.

Şimdi çeşme suyunu beğenmez olduk, ki aslında o zamanki sudan daha iyidir herhalde.

BODRUM'da:
Yok valla Bodrum'un çeşme suyu içilecek gibi değildi. 1977-1980'lerde iki 'sucu' vardı. Bildiğin yağ tenekelerinin üst kapağı kesip atılmış ortasına boydan bir tahta sap çakılmış, su taşımak için kullanılıyordu. Bu sucular kendi küçük trandillerinin aldığı kadar tenekeyi kaynağından suyla dolduruyorlardı.

Birinin kaynağı Bağla'da, diğerinin kaynağı (sanırım) Bardakçı'daydı. Bardakçı yakın diye daha ucuzdu ama, Bağla suyu güzeldi biz ondan alırdık. O zamanlar Bodrum'a en yakın koy olan bardakçıya bile karadan düzgün yol yoktu. Bağla'ya gitmenin tek yolu denizdendi. Sonra sonra Willy's jipten bozma dolmuşlar başladı.

Her evde (bizimki pansiyondu), kocaman bir toprak küp olurdu. Boşsa iki teneke suyu alırdı. Serin de tutardı suyu. Onun içine boşaltılırdı. Suyu sokak aralarında el arabasıyla taşırlardı büyükçe, bisiklet tekerli. Arabadan evin içine taşımak için omuzda bir ağacın iki yanında kancalı askıyla taşınırdı. (eski yoğurtçuların usulü)

Tenekenin silmesi 20lt sanırım. Teknede gelirken zaten çoğu boşalır. Adam eve taşırken birazı gider, kapak filan yok. Azı da küpe doldururken zayi olurdu. Bilmiyorum teneke başına 15 lt su girer miydi küpün içine. :-)

Bayramlarda filan Bodrum kalabalık. Adamı su bitmeden yakalayıp kübü doldurmak maharet isterdi.

Yani ben taşıma suyla değirmen döndüğünü ilk o zamanlar görmüştüm.




*

    O. E.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #49 : Eylül 10, 2018, 16:18:58 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
İZMİR'de:
Bir dedem içerdi pınar şaşal, cam şişede.

Böbreği taş yapıyor diye doktor tembihlemiş yumuşak su içsin diye. Merak ederdik ne biçim birşeydir, gizli gizli ucundan içerdik de tadı pek bir yavan, kötü gelirdi. Acırdık dedeme, ilaç niyetine içsin derdik.

Şimdi çeşme suyunu beğenmez olduk, ki aslında o zamanki sudan daha iyidir herhalde.

BODRUM'da:
Yok valla Bodrum'un çeşme suyu içilecek gibi değildi. 1977-1980'lerde iki 'sucu' vardı. Bildiğin yağ tenekelerinin üst kapağı kesip atılmış ortasına boydan bir tahta sap çakılmış, su taşımak için kullanılıyordu. Bu sucular kendi küçük trandillerinin aldığı kadar tenekeyi kaynağından suyla dolduruyorlardı.

Birinin kaynağı Bağla'da, diğerinin kaynağı (sanırım) Bardakçı'daydı. Bardakçı yakın diye daha ucuzdu ama, Bağla suyu güzeldi biz ondan alırdık. O zamanlar Bodrum'a en yakın koy olan bardakçıya bile karadan düzgün yol yoktu. Bağla'ya gitmenin tek yolu denizdendi. Sonra sonra Willy's jipten bozma dolmuşlar başladı.

Her evde (bizimki pansiyondu), kocaman bir toprak küp olurdu. Boşsa iki teneke suyu alırdı. Serin de tutardı suyu. Onun içine boşaltılırdı. Suyu sokak aralarında el arabasıyla taşırlardı büyükçe, bisiklet tekerli. Arabadan evin içine taşımak için omuzda bir ağacın iki yanında kancalı askıyla taşınırdı. (eski yoğurtçuların usulü)

Tenekenin silmesi 20lt sanırım. Teknede gelirken zaten çoğu boşalır. Adam eve taşırken birazı gider, kapak filan yok. Azı da küpe doldururken zayi olurdu. Bilmiyorum teneke başına 15 lt su girer miydi küpün içine. :-)

Bayramlarda filan Bodrum kalabalık. Adamı su bitmeden yakalayıp kübü doldurmak maharet isterdi.

Yani ben taşıma suyla değirmen döndüğünü ilk o zamanlar görmüştüm.

ÇOK YAŞA SEN ÜMİT KAPTAN

O koca küp gözümün önüne geldi ...
Maşrapa ile su içerdik...
Serin Olurdu ...
Hiç aklım ermezdi
Hala da ermez nasıl serin tutardı suyu ...

*

    S. Ç.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #50 : Eylül 10, 2018, 16:54:08 »
Aklımın ermeye başladığı 5-6 yaşlarımda (1967-1970) Ankara da iki ayrı su satılırdı..İnci ve Kavacık..

Nedense İnci su daha pahalıydı ve onu kullanmak hava atma sebebiydi..

Bu sular kamyonlarda,cam damacanalarda gelirdi,ağızlarında pirinçten kapak olurdu ve lehimliydi..

Sucu bunu yanında kırar,içi siyah sırlı küpe döktüğü damacanayada hızlı aksın diye plastik bir boru sokardı..

Küpün üstünde bir kapak,onun üstünde saplı metal büyük bir tas..Küpünde etrafında giysisi vardı dantelalı..daha sonra bu küplere musluk takmayada başlamışlardı..

Babam Hıvsıssıha Enstitüsü nde görevli olduğu için sağlıkla ilgili her dediğini yapardık..hiç musluktan su içmedik..

Son beş seneye kadar da uzun yıllar komşumuz ve arkadaşımız olan karıkoca doktor aile ise hep musluk suyu içerdi..daha sağlıklı derlerdi,boşu boşuna dışarı suya para vermeyin derlerdi..
Hala sağlıklı bir şekilde ortalıkta dolaştıklarına görede bir problem olmadığı ortada..

Taki Ankara nın suyu sıkıntılı zamanlarda Kızılırmak a bağlanıncaya kadar..bu bağlanma işi olunca renginden ve evsafından korkup o zamana kadar kullandığım lifeflo dan vaz geçip tekrar cam damacanaya geçtim..

Esasında aylıkta epeyi bir masrafı var,bu cam damacananın..

Ay sonunda sistemler Gerede suyuna bağlanınca tekrar lifeflo ya geçicez..Onunda masrafı senelik kartuş ve ultraviyole lambası (100 usd)
İçtiğin su lezzetli ama içinde ne kireç var nede bir mineral..
*

    Ü. Ö.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #51 : Eylül 10, 2018, 18:09:14 »
Hiç aklım ermezdi
Hala da ermez nasıl serin tutardı suyu ...
_____

Toprak küp gözenekli olup suyu yavaş yavaş sünger gibi çekiyor(muş) hatta dış yüzeye kadar ulaşıyor(muş). Dış yüzeyde su buharlaştikça da yüzeyden enerji alıp küpü soğutuyor(muş).

Mühendislik açısından mümkün de ben (muş) koydum. Kış sezonu kapatip giderdik İzmir'e, 6 ay sonra geldiğimizde bu hesapla küpün boşalması lazim. Ama ben öyle bir detay hatırlamıyorum.
*

    O. E.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #52 : Eylül 10, 2018, 18:18:35 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Hiç aklım ermezdi
Hala da ermez nasıl serin tutardı suyu ...
_____

Toprak küp gözenekli olup suyu yavaş yavaş sünger gibi çekiyor(muş) hatta dış yüzeye kadar ulaşıyor(muş). Dış yüzeyde su buharlaştikça da yüzeyden enerji alıp küpü soğutuyor(muş).

Mühendislik açısından mümkün de ben (muş) koydum. Kış sezonu kapatip giderdik İzmir'e, 6 ay sonra geldiğimizde bu hesapla küpün boşalması lazim. Ama ben öyle bir detay hatırlamıyorum.


Gerçekten enteresan
Bir bu Küp işi Birde Tarlada 50 derece sıcaktaki Serin Karpuz işini anlamadım gitti...

Suyun Tam donmak üzere iken 10/1 oranında genişlemesi olayını

 Lisede kimyadan zor geçen adam olduğumdan zaten anlamaya bile çalışmıyorum allahtan kendimi biliyorum. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    E. O.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #53 : Eylül 10, 2018, 18:37:25 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Ben Çocukken Dayımgiller ile Amcamgiller Almanyaya Gezmeye gitmişlerdi....

Abovvv Almanyada Karpuz dilimle Su Para ile satılıyor demişlerdi geldiklerinde...

Hadi len olurmu öyle şey demiştik

O güne kadar ve O günden sonra senelerce musluktan içtik
Hala yaşadığımıza göre ...
Çok bir problem yokmuş herhalde

Sonra bir PINAR ŞAŞAL modası başladı





1970 lerde Almanyaya okula gittiğimde aynı şeyleri görüp çok şaşırmıştım. Karpuz dilimle, meyveler taneyle satılıyor. Üstelik çoğunun tadı yok.

Kaldığım evde musluktan su içmek istediğimde tatsız bir suyla karşılaşmıştım. Istanbulda terkos suyu yanında bal gibiydi. Üstelik bunu da beğenmez ormandan kaynağından bidonla içme suyu taşırdık..

O zamanlar sular sıkça kesildiğinden her evde depolar vardı. Bunlara klor atılırdı. Hatta elleri yıkadıktan sonra dezenfektanlı sular ile bir daha temizlenirdik. 

Yine sıkça yaşanan şehir suyundan bulaşan kolara salgınları olurdu.  Sanırım 80 lerin başlarında bir kolara salgınından sonra pet şişe ile su satışı başladı. O zamanlar sadece zenginlerin rağbet ettiği bu sulardan arada alıp içmek havalı olurdu Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    A. Ç.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #54 : Eylül 10, 2018, 18:41:16 »
Çölde bedeviler, suyu kürkten yapılmış kaplarda taşırlar. Su deriden dışarı çıkar ve kürkü ıslatır, bu ıslaklık buharlaşır ve içindeki suyu soğutur. Mucize olmasa bile su dış ortam ısısına göre bir kaç derece daha soğuk olur. Havadaki rutubetin ölçülmesinin yöntemi de budur. İki derece vardır, biri kuru diğeri ise ıslaktır, genellikle çevrilerek tutulur ve iki derecenin sıcaklık farkına göre havanını rutubet oranı belirlenir.

Toprağa gömülü küpler ise sızdırmadan çok çevre ısısına göre daha serindirler. toprak altının sıcaklığı genellikle 21-22 derece civarındadır ve hemen hiç değişmez. Hava sıcaklığının çok yüksek olduğu yaz aylarında su çok daha serin hissedilir. 
*

    S. Ç.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #55 : Eylül 10, 2018, 19:06:21 »
Bir şeyi atlıyorsunuz..bu su küplerinin içi siyah renk seramik sırla kaplıydı..Yani bir nevi termos..
Bu tip sırlı kaplı küp vb..şeyler hala satılır.
*

    S. Ç.

Ynt: Su depolarının dezenfektasyonu
« Yanıtla #56 : Eylül 10, 2018, 19:13:43 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap