0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    E. B.

Ynt: deniz tutması, nedir-ne değildir? önlemler ve tedavi
« Yanıtla #135 : Eylül 19, 2021, 10:46:49 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bugün eğitim için denize açıldık Beylikdüzü’nde hafif lodos esiyordu ama deniz çok çalkantılıydı ölü dalgalar her yerden vuruyordu hoca yelkenleri açmamı istedi o sallantıda sürekli otur kalk mide bulantısı hissettim neyse geçer diye düşündüm dümene geçtim hoca da ufka bak baktın geçmiyor hiç zorlama kendini direk kus dedi hatta öncesinde de zaten eğer olurda bulantı gelirse tutma demişti ben de bugüne kadar beni hiç deniz tutmadı demiştim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Neyse baktım olmuyor oturdum tekne zeminine o da yetmedi sonra yattım 30 dk gördüğüm tek şey sallanan ana direk oldu Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap sonra döndük marina içine hoca bulantı geçene kadar çıkarmadı tekneden dolaştık marina içinde akşamda bu başlığı baştan okurken buldum kendimi  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap başlıktan aldığım ders hemen bir dramamine almak hocamdan aldığım ders ise  bulantısı olan kişiyi hiç daha fazla  huzursuz etmeden, kendin de rahatsız olmadan bunun çok normal olduğunu hissettirmek.

Merhaba,
Eminim ki bu forumda  bir cok farkli oneri ve tavsiye yapilmisir konu hakkinda .  Benim mesajinizda bazi noktalar var dikkat cekmek istedigim.  30 dakika sadece diregi gordum... dediginiz eylem bile tek basina deniz tutmasina sebep olabilir iyilestirmenin aksine.  Deniz tutmasinin temel sebeplerinden belki en buyugu vucudun denge sisteminin hissetigi ile gozun gordugunun farkli olmasi. Direge bakma eger havada bulutlar varsa ise yarayabilir ancak. Ufka bakmak gerekir ki gozlerde sallantiyi  algilayabilsin ve beyin biribiriyle celisen bir duruma dusmesin. Baska bir sekilde ornek ustunden anlatirsam, gozunuz sabir bir direkt goruyor surekli ama kulaklariniza bagli diyebilecegim denge merkezi sallantiyi hissediyor ve beyniniz bu celiskide deniz tutmasi tepkisini vermeye basliyor. (Bir elektronikcinin tibbi aciklamasi ancak bu kadar oluyor. Doktor korsanlar siritmaya basladilarsa biraz sonra gelecek tavsiye daha cok eglendirecektir, sabretsinler .. )  oncelikle ilac kullanmak (dramamine gibi) yelkeni camadan vurmak gibi, ihtiyac duydugunuzda artik cok gec kalmis oluyorsunuz. Huyunuzu biliyorsaniz en basta, yada en ufak belirtide ilac almak be guberteye cikmak lazim. Birazdan gecer dediginiz zaman , ilac almayi geciktirirseniz ilacin ise yaramasi cok zor oluyor (ilac vucutta  duramiyor!) Ve daha kuvvetli bir ilac gerekiyor ki dramamine bile cogu teknede bulunmaz yada son kullanma tarihi tekne yasiyla aynidir.   
Yabanci bir forumda okudugum ve bir kere deneyip de ise yariyormus dedigim,  deniz tutmasinin sebebi ile de cozumun gorunen bir iliskisi olan teknik var. Bir kulaginizi tikayin!    Komik gelebilir ama eger tek bir kulaginizi ciddi bir sekilde tikar ve kulaginizda bir problem oldugunu beyninize hissettirebilirseniz beyin gozden ve denge merkezinden gelen sinyalleri artik goz baskin sekilde islemeye basliyor, kulaktaki rahatsizliktan dolayi, oradan gelen denge sinyalini kapatiyor ve goz-denge celiskisi ortadan kalkiyor.  Ise yaradigina dair cok aciklama vardi. Bir kere denedim , deniz tutmasi ilerlemedi yolcumda. Hatta dramamine den daha hizli toparladi. Ilacsiz tedavi. Ikisi beraber de olur. Tikali kulak goz cikarmaz! Yaninda da dramamine.  En onemli sey deniz tutmasinin sebeplerini ortadan kaldirmak. 


Bunkar defalarca yazilmistir, ozetlemis olayim. Calkantili denizde kabin de durmak,  kitap okuma, tablet ve telefona bakmak, dolapta birseyler aramak, mazot kokusu, agir yemek kokusu davetiye cikarir.  Ufku seyretmek cok onemli. Tabii gece seyirlerinde ufku gormek gibi sansiniz yok. Gurcata projektoru acilip dalgalara bakmak ise yarayabilir ama kaptanin gozunude alabilir.

Tabii ki deniz tutmayacak denizci yoktur, mutlaka birgun tum dikkate ragmen tutacaktir.

Deniz tutmadan, deniz tutkunuzdan kopmamaniz dilegiyle, iyi seyirler.


*

    S. B.

Ynt: deniz tutması, nedir-ne değildir? önlemler ve tedavi
« Yanıtla #136 : Eylül 19, 2021, 21:00:50 »
Denge ve stabilite yeteneği evrimsel olarak karasal etobur canlıların bir yetisidir.
Avlanan veya rakibiyle savaşan bir carnivor canlı tüm içgüdüsel hareket ve reflekslerini stabil bir zeminde kazanmıştır. Doğal yaşam alanı KARA dır.

Deniz yüzeyi doğal yaşam alanı olmadığı için insan denen canlı bu ortamda çok büyük bir anksiyete yaşar. Bu anksiyetenin zeminini öncelikle denizde boğulma korkusu oluştursa da her zaman hidrofobi, oşinofobi gibi korkular esasen her insanın içinde eser miktarda da olsa bulunur.

Köpek veya kedileri deniz tutar mı? Evet. Tutabilir. Ama onlar kusmazlar. Kusma genel olarak insan organizmasının bir "ALERT" semptomudur. İnsan organizmasının gelişmiş bir beyni vardır. Denizde olduğunun "farkındadır" değil mi? Ama esasında öyle değildir. Deniz tutmasının fizyolojik nedenlerinin bildiğimiz kadar bilmediğimiz de o kadar çok nedeni vardır ki zaten deniz tutmasına iyi gelen şeylerin listesini yapsak dünya üstündeki insan sayısı kadar çare bulabiliriz. Bu da şuna işaret eder: Deniz tutmasına karşı tüm çareler PLASEBO'dur.
Kimi leblebi yer, kimi ufka bakar, kimi haşlanmış patates yer, kimi kulak arkasına bant yapıştırır, kimi dalgalı denizin üst köpüğünden bir fincan deniz suyu içer.... Hepsi büyük oranda plasebodur. Yaptığınız şeyle kendi kendinizi iyi olacağınıza inandırırsınız. Hepsi budur. İyi olunca da bu yaptığınız şeyi herkese tavsiye edersiniz. Bu nedenle deniz tutmasının çoook çaresi vardır.

Gelelim işin fizyolojisine:
Denge ve hareket stabilitesi için insan beyninde bir çok yolak vardır ve bu yetinin çarkçıbaşısı serebellum denen beyincik organıdır.
Bu yeti için stabil bir yerçekimi başattır.
İnsan vücudundaki tüm kaslar sürekli olarak beyinciğe anlık pozisyon verisi gönderir. Kaslar, biz yer yüzeyine göre uzaysal alanda "şu" konumdayız diye rapor verirler. Siz kolunuzu veya bacağınızı hareket ettirmek isteyene kadar hangi konumda olduğunu bilmezsiniz. Kolunuzu hareket ettirmek istediğinizde o an kolunuzun hangi konumda olduğu bilgisi beyne anlık olarak iletilir ve hareketinizi gerçekleştirirsiniz. Yani bilinç düzeyi her kastan gelen veriyle meşgul değildir. Onunla serebellum denen çarkçıbaşı uğraşır. Sadece ihtiyaç halinde beyin gerekli verinin serebellumdan serebruma yani beyne geçmesine izin verir.

Dengeden bahsedip gyro (cayro) dan bahsetmek olmaz. Kaslar serebelluma yer çekimine göre bulundukları uzaysal konuma göre sürekli sinyal gönderir demiştik. İşte o uzaysal konumu beyinciğe gönderen kendi küçük ama fonksiyonu uzaysal bir organ vardır: İç kulaktaki yarım daire kanalları. Bu kanalların içindeki küçük kristaller üç eksende yerleşen yarım daire kanalları içinde bulunur. Bu üç kanal uzaysal olarak x-y-z ekseninde yerleşmiştir. Yer çekimiyle hareket ederek gözleriniz kapalı dahi olsa yerçekimine göre vücudun normal pozisyonda olduğunu algılamaya devam ederler. İç kulaktan gelen sinyaller de serebellum'a uğrar. İç kulak yolundan gelen sinyaller gözden gelen sinir lifleriyle birlikte serebelluma uğrarlar ve vücutta olan eksen kayması vizüel olarak da doğrulanırsa serebellum devreye girerek gerekli kaslara komut yollar ve beyni meşgul etmeden vücudun dengesini sağlar. Belediye otobüsünde ani fren yapınca bilinçsizce ayağınızı ileri atmanız veya önünüzdeki direğe tutunmanız böyle gerçekleşir. Bu işlemler bilinçsiz yani beyinsizdir.
Veya gözlerimiz kapalıyken hareket etmemiz daha zordur. Çünkü gözden gelen sinyaller kesilmiştir ve serebellum beyni göreve çağırır. Beyin otomasyondan hoşlanmadığı için hareketler anında yavaşlar ve tuhaflaşır.

Deniz tutması denen olay esasen gözden gelen sinyaller ile iç kulak cayrosundan gelen sinyallerin birbirini tutmaması, serebellum denen çarkçıbaşının bir süre sonra bana ne amg diyerek "buyur beyin bey top sizde" demesinden başka bir şey değildir. Körebe oyunundan hiç hoşlanmayan beyin organı çarkçıbaşının bu iflasından hiç hoşlanmaz ve evrensel "alert" düğmesi olan, hipotalamusta yerleşik CTZ denen chemotrigger zone adı verilen "kusma" tuşuna basarak: "madem ben huzursuzum sen de huzursuz ol" diyerek kusma fiilini tetiklemeye başlar. Bu nedenle deniz tutmasından kusarak kurtulanlar da vardır. Genellikle kustuktan sonra iyi hissederler. Çünkü CTZ refrakter periyodu uzundur. Beyin organı o düğmeye her zaman basamaz Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Mevleviler sürekli dönerler. Dönerlerken kafalarının şekline dikkat edin. 45 derece arkaya, 45 derece yana yatıktır. Bu iç kulaktaki kanalların yer çekimine göre en nötr olduğu pozisyondur. Bence dalgalı denizde alınacak ilk önlem cayro pusuladan gelen sinyalleri yavaşlatmaktır.

Aslında tüm fobilerin temelini ölüm korkusu oluşturur.

Ölümden korkmayanı deniz nadiren tutar.

Beyin, yani kaptan biz miyiz?
Vücudumuzun kaptanı mıyız, yoksa kendimizi birilerine adadık mı?


*

    H. E.

Ynt: deniz tutması, nedir-ne değildir? önlemler ve tedavi
« Yanıtla #137 : Eylül 19, 2021, 22:32:06 »
Serkan kaptan,
İnanın köpek ve kedi de kusuyor Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    H. E.

Ynt: deniz tutması, nedir-ne değildir? önlemler ve tedavi
« Yanıtla #138 : Eylül 20, 2021, 08:11:28 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Denge ve stabilite yeteneği evrimsel olarak karasal etobur canlıların bir yetisidir.
Avlanan veya rakibiyle savaşan bir c... mı?


Bu çok güzel bir anlatım. Teşekkürler.

Beyni devreye sokunca bulantı artar. Hiç tutmayan kaptan bile tekne için, yolcular için vb. endişelenmeye başlarsa bulantı başlar.

Bu arada tek kulağı tıkayıp, kulaktan gelen sinyalleri dikkate aldırmama yöntemi oldukça wtkil bir yöntemdir. Çok fazla insanda işe yarıyor.


*

    A. G.

Ynt: deniz tutması, nedir-ne değildir? önlemler ve tedavi
« Yanıtla #139 : Eylül 21, 2021, 20:14:22 »
Ne güzel mesajlar yazılmış, dün başka bır sorun için KBB doktoruna gittim gitmişken bu konuyu da açtım hem dramamine yazsın diye kulak krıstallerınde veya kanalda bır sorun yok bu ılacı kullanmana da gerek yok,gerekirse bir kaç defa çekip alış en fazla bir kaç defa daha olur dedi  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap bende de ilk defa oldu böyle birşey ondan huzursuz oldum ama bir daha olursa direk koyuverecegim. Bugüne kadar hiç tutmadı aklıma gelmedi ama bir defa olunca şaşırdım.

*

    O. Ç.

Ynt: deniz tutması, nedir-ne değildir? önlemler ve tedavi
« Yanıtla #140 : Ekim 25, 2022, 14:40:57 »
Ben özellikle misina bağlarken ipe veya jige odaklandığımda çok kötü oluyorum, ama bizim burada balıkçılık yapan bir arkadaşım ile teknede balıkçılık yaptığımızda onun telefonuyla oyun oynadığını çok rahat bir şeylere odaklanabildiğini gördüğümde çok şaşırdım oda zamanla alışırsın dedi ama hala kamaraya girdiğimde veya bir şeye odaklandığımda mahvoluyorum malesef.