0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    H. . Y.

'' Bir korku filmi senaryosunu andırıyor olabilir, ancak istatistiksel olarak kendinizi bir psikopatla ilişki yaşıyor halde bulmanız oldukça olasıdır. Çünkü nüfusun %1 ila %4’ü arasında değişen bir toplamın psikopatik ölçekte bir yerlere denk düştüğü tahmin ediliyor.

Psikopati, toplum içerisinde genellikle kriminal vakalar ve cinayetler ile ilişkilendirilir, fakat birçok insan psikopati ölçeğine sokulabilecek kriterlerin bazılarını sergiler. Aslına bakarsanız, psikopatların büyük çoğunluğu normal yaşamlarına devam eden, kriminal vakalara pek karışmayan insanlardır. Peki o halde bir psikopatla ilişki yaşıyor olduğunuzu nasıl anlayacaksınız ve nasıl bir davranış örgüsü gözlemlemeyi beklemelisiniz?

Kişilik bozukluğunun bu tipi üzerine araştırmalar yürütülmüş olsa da, tam olarak nasıl tanımlanması gerektiğine dair tartışmalar hâlâ devam ediyor. Ancak bilim insanları; psikopatinin süreklilik arz eden asosyal davranışlar, empati yoksunluğu, yüzsüzlük, sıkılganlık, duygusal esneklik, dürtüsellik, yüzeysel çekicilik, aşırı özgüven, patolojik yalanlar, vicdan azabı duymama gibi karakteristikleri içerdiği konusunda  uzlaşı sağlıyorlar. Bu gibi karakteristikler PCL-R (bireyin potansiyel psikopatisini belirlemekte kullanılan psikolojik bir ölçek) testindeki 20 işaretten yalnızca bir kaçı. Fakat herhangi bir ölçekte olduğu gibi, neyin normal ve neyin psikopatik olduğunun kesin bir ayrımı yok.

Öte yandan psikopatların; detaylara dikkat etmek ve konuşmalarda bütün dikkatini karşı tarafa vermek gibi bazı olumlu özellikleri de vardır. Hassas ve yaratıcı olma yetenekleri, psikopatların başarılı bir profesyonel olabildikleri anlamına gelir.

İlişkide Yaşanan Problemler
Bir psikopatla yaşanan ilişkinin belirgin olan ilk özelliği, patolojik yalanlardır. Psikopatlar, tekrarlı olacak şekilde partnerlerine yalan söyleme girişiminde bulunur ve hedeflerine ulaşmak için koşulların hiçbir önemi olmaksızın herhangi bir şey hakkında yalan söylerler.

Ne var ki, aldatma hikâyelerini stratejik olarak genellikle çok iyi planladıklarından bir psikopatın yalanını yakalamak oldukça güçtür. Çünkü sıklıkla, partnerlerinin ilk bakışta bağımlısı olabilecekleri yüzeysel bir çekiciliğe sahip olma eğilimindedirler.

Psikopatların öz saygıları son derece yüksektir. Başarılı, kendinden emin bir profesyonel olsanız bile, bir psikopatla karşılaştırdığınızda kendinizi son derece değersiz hissedebilirsiniz. Eğer hissetmezseniz, psikopat bir partner, üzerinizdeki kontrolünü arttırmak için öz saygınızı yerle bir edebilir. Yapılan araştırmalar, bunu başarmak ve üzerinizdeki kontrolünü arttırmak için psikopatların, “kurbanın” güvenini ve gerçeklik hissini; kafa karıştırarak, yanlış yönlendirerek, aldatıcı ve ikna edici davranarak yavaş yavaş aşındırdığını ve kişinin kendisininden aşırı derecede şüphe duymasına sebep olduklarını gösteriyor.

Psikopatların manipülasyon yeteneklerinin son derece iyi olmasının nedeni, psikopatların genellikle insanların davranışlarını incelemesi ve bunları kontrol etmek için ustaca kullanmalardır. Eğer bir psikopat ile ilişki yaşıyorsanız ve onun manipülasyonuna direniyorsanız, sık sık bir bebeğin sızlanmalarına benzer hayal kırıklığı dolu bir öfke, kusurlar bulma ya da tekrar tekrar aynı konunun gündeme gelmesi gibi deneyimler yaşarsınız, sonunda da masum bir köpek bakışıyla sizi üzgün hissetmeye iter ve istediklerini ona vermenize sebep olur.
ÖnerilenBirisinin Psikopat Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?
Özellikle de suçlu hissetme eksikliği ya da vicdan azabı duymama durumlarıyla başa çıkmak oldukça zordur. Fakat değişmelerini de beklemeyin. 2014 yılında The Journal of Forensic Psychiatry & Psychology‘de yayımlanan bir çalışma, psikopatların beyninin bu şekilde işlediğini gösteriyor. Öte yandan 2018 Eylül ayında Social Cognitive and Affective Neuroscience’da yayımlanan ve hapishanedeki psikopatlar üzerinde yürütlen bir beyin tarama çalışmasında, kişideki psikopati seviyesi arttıkça, aldatma ve sonucunda da pişmanlık duymama durumunun arttığı gösterildi. Bu durum, beynin ahlâk, dürtü kontrolü ve duygularda baskın rol oynadığı düşünülen bir bölgesi olan ön singulat korteksteki aktivite düşüklüğü ile ilişkilendirildi. Yapılan diğer beyin çalışmaları, psikopatların, kişilik gelişimi ve planlama yapma gibi işlevlerde önemli rol sahibi prefrontal korteksi de içeren bazı beyin bölgelerinde yapısal ve fonksiyonel farklılıklar görüldüğünü doğruluyor.
Öte yandan empati konusunda zorluklar yaşayan bir kişiyle ilişki içerisinde olmak da son derece yorucudur. 2010 yılında Social Cognitive and Affective Neuroscience‘da yayımlanan bir araştırmada, psikopatların doğruyu yanlıştan ayırt edebilme yetisine sahip olduklarını ancak böylesi bir seçim anında bu ayrımı umursamadıkları ortaya koyuldu. Bunun yanı sıra, bazı araştırmalar, psikopatların aslında hem düşünsel hem de duygusal seviyede empati hissetme yetisine sahip olduklarını ortaya koydu, ancak duygularını kapatabilen bir anahtara sahipmiş gibi bu hislerini tamamen rafa kaldırmayı seçebiliyorlar. Benzer şekilde, psikopatlar olumsuz davranışlarında yanlışlarının sıklıkla farkındadırlar, fakat her ne şekilde olursa olsun, kendi kendilerini kontrol yetilerinin eksikliğinden kaynaklı yanlışı sürdürmeye devam ederler.

Psikopatların romantik bir ilişki içerisinde oldukları partnerleri, kısa bir süre sonra, partnerlerinin sürekli uyarım ve gerçekçi olmayan uzun vadeli hedeflerine sürekli olarak devam etmenin zor bir iş olduğunu fark edecekler. Öte yandan kendilerini kontrol etme yetisinin yoksunluğu partnerlerine de sorun çıkarır. Örneğin, bir psikopat, partnerinin iş arkadaşlarına kaba davranabilir veya bir partide onu utandırabilir.

Psikopatlar aynı zamanda sosyopati ve narsisizm özellikleri de gösterme eğilimindedir ve her iki kişilik bozuluğuna ait karakteristikler de sadakatsizlikle ilişkilendirilmiştir. Journal of Social and Personal Relationships’de Ekim 2017’de yayımlanan ve psikopatik özelliklerin romantik ilişkilerde nasıl bir rol oynadığını inceleyen bir araştırmada, cinsel ilişkide manipülasyonun yaygın bir yaklaşım olabileceğini ortaya koymuştur.

Bu özelliklerin pek çoğu iticiyken, erkekler ve kadınlar, psikopatik özellikler gösteren bir partnerle romantik bir ilişki içerisindeyken farklı şeylerle başa çıkma sorunu yaşıyorlar. Erkeklerin, eşinin dürtüsel davranışları nedeniyle reddedilme korkusu yaşamaları daha olasıyken; kadınların, partnerlerinin davranışlarına içerlemeleri ve ilişkiyi kademeli olarak sonlandırma olasılıkları daha yüksektir.

Reddedilmeyle Başa Çıkma
Bir psikopatla romantik bir ilişkiden kurtulmak için kendisinde gücü bulan insanlar, eski partnerlerinin gerçekten üzgün olduğunu düşünebilir, fakat bu üzüntünün asıl sebebi, büyük olasılıkla artık sahip olamayacakları, kontrol edemeyecekleri ve kullanamayacakları içindir.

Öte yandan, eğer bir psikopattan kurtulduysanız ve sonrasında onu tekrar geri kazanmak isterseniz başarısız olmanız son derece muhtemeldir. Psikopatların empati eksikliği; ilişkide neyin ters gittiği konusunda sorumluluk almayı ve ilişkiyi tekrar sürdürmek için payına düşen yükümlülükleri kabul etmeyeceği anlamına gelir. Bunun yerine, sizden veya başkalarından kaynaklı sorunları dile getirmesi muhtemeldir. Bu tutum şu inanıştan kaynaklıdır; eğer incinmiş hissediyorsan, bu senin sorumluluğun ve senin problemindir yani bunun başına gelmesini sen istedin.

Ancak, eğer bir sonraki partnerleri; yeterince ilginç, zorlayıcı ve bekledikleri kadar verimli değilse; binbir sahte özürle, kendilerini size affettirmeye çalışmaları ve sevgi vaatleriyle tekrar geri dönmeye çalışmaları olasıdır. Çünkü psikopatlar, verdiklerinden hep daha fazlasını almayı ve diğerleri üzerinden beslenmeyi yani parazit bir yaşam biçimini severler. Bunun anlamı da şudur; arkadaşlarınızı, kaynaklarınızı ve hatta finansal statünüzü bile geri kazanmak isterler.

Psikopatlar ilişkilerini kendi istedikleri biçimde yaşarlar. Eğer alaka görmezlerse; acı çekerler, yalnız ve üzgün hissederler. Açıkçası bir psikopatla ilişki yaşamak, katlanmak herkese göre değildir. Fakat bazı insanlar, negatif özelliklerinden ötesini görebilir ve bir psikopatı partner olarak, oldukları gibi kabul edebilir.''
İnternet ten alıntıdır. Çevrenizde buna benzer davranışlarda bulunanlar varsa lütfen dikkatli olunuz. Üzülmek istemiyorsanız uzak durunuz...Sadece deniz de değil, kara da, hava da , her yer de karşınıza çıkabilirler.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Genel bilgi amaçlı paylaşılmıştır. Lütfen kimse üzerine alınmasın. Polemik konusu olmasın.


*

    H. . Y.

Yurt içinde ,yurt dışında , marina da, alarga da, başınıza gelebilecekler ve çözüm metotları, kanunen yapacaklarınız, yapmamanız gerekenler . Buyurun arkadaşlar, bilgimiz dahilinde paylaşalım, bilmediklerimizi bilenlere soralım, öğrenelim.
Emniyetli diye akşam eşinizle yattığınız teknenizde , gecenin bir yarısı gürültüyle uyandınız , güverte de birden fazla kişi bağırarak konuşuyor? ne hissederdiniz ? ne yapardınız?
Alarga dasınız, muhteşem bir deniz , yüzüyorsunuz, küçük bir tekneyle bir kaç kişi geldi. Sarhoş oldukları belli, sırnaşık hareketlerde bulunuyorlar . Ne yapardınız ?
İyi niyetle az tanıdığınız komşu teknedekileri yemeğe davet ettiniz, gitmek bilmiyorlar , çözüm ?
Bu ve bunun gibi bir çok olay gelmiştir başınıza.
Deneyimlerinizi paylaşır mısınız?
Hepimize az veya çok tecrübe olur...


*

    A. D.

açıkçası sevmediğim ya da beraber olmak istemediğim kişilerle akşam yemeğinde kazara berabersem kendimi alkole vurup uyuyo numarası yapıyorum. Hanım zaten anlıyor hemen sesli dürtüyor karşı taraf anlasın da gitsin diye. Haa sevdiğimiz biri varsa yorgunluktan uyukluyorsam tekmeyi yapıştırıyor çaktırmadan.


*

    H. . Y.

 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    H. . Y.

Çok sevdiğim bir yakınım ve değerli eşi , yorucu geçen bir günün ardından, gece  dinlenmeye çekilmişler. Eşinin kedilerle arası hiç yok, geçmişten kaynaklanan bir hikaye...Hava sıcak mı sıcak. Baş kamaraya hava girsin biraz serinleyelim diye heç kapağını biraz aralayıp yatıyorlar ve uyuyorlar tabii...taki canhıraş bir bağırışla gece yarısı uyanıyorlar Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
içerisi karanlık, sıcak, bağırmanın şoku , içer de sancaktan iskeleye acayip bir hızla koşan tüylü bir şey ki ne olduğunu o şokla anlamıyorlar ve bir kol hareketi sonucunda mayavvv diye bir ses.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap o hızla geldiği yerden geri çıkmış Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
o günden beri, tüm lumboz ve heçlerde perde takılı Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    N. D.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Yurt içinde ,yurt dışında , marina da, alarga da, başınıza gelebilecekler ve çözüm metotları, kanunen yapacaklarınız, yapmamanız gerekenler . Buyurun arkadaşlar, bilgimiz dahilinde paylaşalım, bilmediklerimizi bilenlere soralım, öğrenelim.
Emniyetli diye akşam eşinizle yattığınız teknenizde , gecenin bir yarısı gürültüyle uyandınız , güverte de birden fazla kişi bağırarak konuşuyor? ne hissederdiniz ? ne yapardınız?
Alarga dasınız, muhteşem bir deniz , yüzüyorsunuz, küçük bir tekneyle bir kaç kişi geldi. Sarhoş oldukları belli, sırnaşık hareketlerde bulunuyorlar . Ne yapardınız ?
İyi niyetle az tanıdığınız komşu teknedekileri yemeğe davet ettiniz, gitmek bilmiyorlar , çözüm ?
Bu ve bunun gibi bir çok olay gelmiştir başınıza.
Deneyimlerinizi paylaşır mısınız?
Hepimize az veya çok tecrübe olur...
Güvertede bağırıp çağıranlar olursa , yastık altında bir Peace Maker Revolver bulundurulmalı ,yok olmadı bir pompalı da iş görür .
*

    H. A.

Hüseyin korsanım değişik bir konuyu gündeme taşıdınız. Paylaşımınızı dikkatle okuyup, kendime göre dersler çıkardım. Sorularınıza gelince ilk iki durumla hiç karşılaşmadım. Her halde uygun olanı önceden bu duruma düşmemek için önlem almaktır. Örneğin bu tip olayların yaşandığı yerlerden uzak durmak, tekneye habersiz çıkacaklara karşı gece yatarken merdiveni toplamak, mataforaya botu çekmek olabilir. Çok iyi tanımadan kimseyi yemeğe çağırmayacağımdan son durumu yaşamam diye düşünüyorum.
*

    H. . Y.

keşke sevimli bir kedi olsa , bizi rahatsız eden. Bazen ciddi sonuçları olabilecek durumlarla karşılaştığımız olabiliyor. Marmara da bazen gittiğimiz Çam limanı ve Bayramoğlu'nda güpe gündüz istenmeyen durumlarla da karşılaştık.
Çam limanı, yazın özellikle hafta sonları çok kalabalık olduğu için hafta içi gitmeye çalışıyoruz. Ama çare değil, yine kalabalık.
Güzel bir yer bulduk erken saatte, denize girdik, öğlen yemeği derken , kalabalıklaştı etraf. Çeşit, çeşit tekne ve insan var çevrede. Herkes denizin tadını çıkarmaya çalışıyor kendi bildiğince. Derken iskelemizden bir motor yat belirdi 15 metre boylarında, hemen çatışma mesafesinde, artı eksi 8 metrelik bir tekne yanaşmakta. Korna ,düdük bağırış çağırış, küfür gırla... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Her iki teknede de çocuklar var, aileler var. Vay ehliyetini nereden aldın, sen şöylesin, böylesin derken ,her iki tarafın tanıdıkları da olaya karışmasın mı?
6-7 tekne ve mürettebatı birbirlerinin boğazını sıkma mesafesinde , botlar vızır vızır adam taşıyor.
Tüm koy ,zaman durmuş gibi, bu tartışma ve bağırışlarla doldu. Onca insan rahatsız oldu. Çoğu koydan ayrıldı.
Sahil güvenliği aradım. Gelen giden olmadı.
Akşam karanlığı çökerken gruplardan biri koydan ayrıldı...
Gece tabanca sesleri geldi bi ara epey...sonra sessizliğe gömüldü her yer...Yastığımın altında tabancam. Salonda av tüfeğim ve fişekleri...Uyumuşuz bi ara.
Sabah uyandığımız da bir daha buraya gelmeyelim dedik yine... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. . Y.

Hakkı abi, haklısınız Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    N. D.

Bir kaç yıl önce yaşlı bir turist beyi Rizenin bir kazasında sahildeki oto yolun kenarındaki park alanında karavanında yatarken boğazlayıp öldürdü bir manyak . Marinalar harici barınak vs gibi yerlerde konaklamamak lazım . Ancak marinada da konaklarken risk var , dümeni kilitlenmiş kafa kıyak biri tam gaz gelip uyuduğunuz kabine bindirebilir . Veya bilirsiniz şehirlerde silah atılırken hep denize doğru tutulur , düşen bir mermi veya sahilden atılan bir mermi kabin içine girebilir. Olmaz demeyin . Benim imalathanemde makinecilik yapan genç ve güzel bir kızcağız , bir maç akşamı balkondan bakarken başına dönen mermi isabet etti , kızın hayatı karardı , felçli gibi bir tarafı tutmaz doğru dürüst yürüyemez oldu , evlenemedi ...
*

    H. . Y.

Nevzat kaptanım doğru söylüyorsunuz, insanın gözü o an hiç bir şeyi görmez ama haklıyken ,haksız bir duruma düşmemeyi de incelememiz gerekir diye düşünüyorum. Yukarıda bende yazdım maalesef yanımızda kullanmaya yetkili olduğumuz silahlar olunca biraz daha rahat hissediyor insan kendini.
Ancak karşıdaki insan veya insanlar Kim ? Maksatları ne ? Silahlı mı ? vb. konuyu kısa sürede cevaplayabilecek tecrübe ve zamanımız var mı? Vb. cevaplamamız gereken bir çok soru var ancak bir çok kişi de şöyle düşünür ,bana bir şey olacağına onlara olsun. Veya yemek masasında bazen şöyle bir muhabbet olur ya; ben konuşmam sadece yerim, şunu yaparım gibi...
O silahsız olduğunu kabul ettiğiniz kişi veya kişileri vurmak, yaralamak size ve sevdikleriniz de zarar verir.
Hakkı abinin de yazdığı gibi öncelikle art niyetli kişilerin tekneye çıkışlarını engellemek için tedbir aldıysak,
Tüm ikazlarımıza rağmen tekneye çıktıklarını var sayarsak uyarı ,ikaz ateşi açarak gitmelerini istemek en doğal hakkımız.
Ancak biz uyurken , yattığımız kamaraya kadar girip bizim ve ailemizin hayatlarını tehdit eden kişilere karşı imkanlarınız dahilinde ne yaparsanız yapın adalet sizin yanınızda olacaktır, diye düşünüyorum.
*

    H. . Y.

Maalesef şu tabanca ile havaya ateş etme konusu yüzlerce can aldı ülkemiz de.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Böyle bir alışkanlık adet olur mu ? Kim hakkını ödeyecek o günahsız insanların ve ailelerinin ?
*

    N. D.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Nevzat kaptanım doğru söylüyorsunuz, insanın gözü o an hiç bir şeyi görmez ama haklıyken ,haksız bir duruma düşmemeyi de incelememiz gerekir diye düşünüyorum. Yukarıda bende yazdım maalesef yanımızda kullanmaya yetkili olduğumuz silahlar olunca biraz daha rahat hissediyor insan kendini.
Ancak karşıdaki insan veya insanlar Kim ? Maksatları ne ? Silahlı mı ? vb. konuyu kısa sürede cevaplayabilecek tecrübe ve zamanımız var mı? Vb. cevaplamamız gereken bir çok soru var ancak bir çok kişi de şöyle düşünür ,bana bir şey olacağına onlara olsun. Veya yemek masasında bazen şöyle bir muhabbet olur ya; ben konuşmam sadece yerim, şunu yaparım gibi...
O silahsız olduğunu kabul ettiğiniz kişi veya kişileri vurmak, yaralamak size ve sevdikleriniz de zarar verir.
Hakkı abinin de yazdığı gibi öncelikle art niyetli kişilerin tekneye çıkışlarını engellemek için tedbir aldıysak,
Tüm ikazlarımıza rağmen tekneye çıktıklarını var sayarsak uyarı ,ikaz ateşi açarak gitmelerini istemek en doğal hakkımız.
Ancak biz uyurken , yattığımız kamaraya kadar girip bizim ve ailemizin hayatlarını tehdit eden kişilere karşı imkanlarınız dahilinde ne yaparsanız yapın adalet sizin yanınızda olacaktır, diye düşünüyorum.
Hüseyin Kaptan , yanlış anlaşıldım veya yanlış ifade ettim herhalde ... Trabzonda yaşıyoruz ama  Temel fıkrasındaki gibi "her ihtimale karşi furdum oni" demek istemedik , sadece teknede silah bulundurmak lazım demek istedim. Tabiyki silah son çare
*

    E. Y.

Silah taşımak ve kullanma ihtimali gündeme geldiğinde bir korsanımızın babasının forumda da yazmış olduğu beynime kazınan sözünü hatırlatmak isterim.
O korsanımız, vaktiyle bir silah edinmek istediğinde babası yaklaşık şöyle demiş;
"O silahı bir kez kullanırsın ve ondan sonra hayatın asla eskisi gibi olmaz"
Allah hiçbirimizi bu tercihle sınamasın.
« Son Düzenleme: Mart 04, 2019, 22:22:28 Gönderen: Erol Yapıcı »
*

    H. . Y.

 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap