Gezgin Korsan
Korsan Kıraathanesi => Güverte Sohbetleri => Konuyu başlatan: Ahmet Çelenoğlu - Ocak 13, 2019, 06:18:43
-
Eski zamanlarda yapılan güzel bir ahşap yelkenli gördüğümüzde neredeyse hepimizin çok hoşuna gider. Modern teknelere baktığımızda ise o güzel hatları görmek artık pek mümkün değil. Tekneler neredeyse tekne formundan çıktı şişman bir mermi formuna girdi. Şişman bir mermi derken hılzı gittikleri anlamında değil form olarak bahsediyorum. Tekneleri bir çok dergi test sürüşüme çıkarıyor ve hakkında yazılar yayınlıyor. Genelde ne kadar çok kişinin teknede barınabileceği, kamarasının lüksü gibi şeyler gündeme geliyor. Tasarlanan bir çok tekne bana göre marinada bağlı kokyeyl platformu olmaktan öteye gidemiyor, denizde şartlar biraz kötüleştiğinde içindekileri rahat ettiremiyor. Bu mutlaka bir seçimdir ama tekneler denize çıkmak için mi yapılırlar yoksa marinada kokteyl platformu mudurlar?
-
Ahmet Ağbi,
Slogan oldu
Hep söylüyouz ya hep beraber artık işler değişti...
“ALGI GERÇEKTİR” diye...
Bu konuyu çok merak etmiş üzerinde çok insanla konuşmuş , çok anlamasamda bir kaç yazı okumuş biri olarak bunun sadece Bizim ülkeye özgü bir ALGI olduğu kanısındayım.
Tıpkı yeni teknelerin kabuklarının çok ince olduğu ,bu yüzden eski teknelerin daha sağlam olduğu gibi buda bence algı..
An itibari ile imal edilen nerede ise tüm tekneler aynı formda üretilmekte işin ilginç yanı her Yarış tekneleride, Orta sınıf Gezi tekneleride ,Lüx Sınıftaki teknelerde hep Ütü formunda
Bazıları az ,bazıları daha çok ütüye benziyor...
Havuzluğu çok geniş olan ,az geniş olan var, ama hepsi eskiye nazaran geniş...
Bazı markalar bu kıç genişliğini aşırı abartmışlar
Benatau , Solaris , Grand soleil
Bazı markalar nispeten eski formda kalmaya çabalıyor
Jeanneau, CNB ,Swan , Amel
Bu artık bir form olmuş ve kabul edilmiş , böyle bir rahatsızlık olsa adamlar bu formda ısrar edemez diye düşünmekteyim....
(https://i.postimg.cc/DWwF8sb2/494-CCEE4-8222-4-E18-815-A-E2-FC8-F460-C15.jpg) (https://postimg.cc/DWwF8sb2)
(https://i.postimg.cc/SjsrDKcJ/53505-D46-31-B5-44-E7-AB6-B-D6-A354-CEF3-F6.jpg) (https://postimg.cc/SjsrDKcJ)
(https://i.postimg.cc/v1b798Q8/85-AD949-E-539-A-43-B5-8844-0-E90-D53-A31-AA.jpg) (https://postimg.cc/v1b798Q8)
(https://i.postimg.cc/BjxcXPfw/8-BD1-B76-C-64-D4-4-B62-9-B1-D-0-CFD7-BD297-E7.jpg) (https://postimg.cc/BjxcXPfw)
(https://i.postimg.cc/Y4R6xc96/F44-B8-B69-6-CF2-4-DF0-8-DBB-CA9367-F729-DA.jpg) (https://postimg.cc/Y4R6xc96)
Bu arada bildiğimi değil okuduklarımı dinlediklerimi yazdım, tecrübe olmadan bunların kıymeti harbiyesi azdır taktir edersiniz...
Kendi teknemde bu güne kadar Havuzluğun getirdiği negatif bir effect gözlemlemedim. Ancak malum Acemi Denizciyim (Amatör değil) şu ana kadar en fazla 47 Knot hava gördüm...
Daha fazlasında ne olur bilemedim..
-
Tekne satıcıları piyasada dolaşan paradan aldıkları payı arttırabilmek için yeni alıcı tipi yaratmaya çalışıyorlar. Ve dolayısıyla da denizin elverdiği ölçüde tekneleri evrime zorluyorlar. Tekne üretim firmaları da kapitalist düzenin birer parçası olmak durumunda kaldıkları için artık bilanço, ebitda peşinde koşuyorlar. Ve dolayısı ile yeni müsteri kitlesi oluşturmak zorundalar.
Eskisi gibi artık sabit tekne satış hedefi yok, yani eskiden her yıl 100 tane tekne satışını hedefleyen firma artık büyümek ve her yıl %10 -20 daha fazla tekne satmak hedefinde. Yani pazar arttıracak. Bunun da iki yolu var: Uyuyan müşteriye ulaşmak ve farklı model alanlarına girmek.
Bavarianın gümlemesinin sebebi flybridge motoryat alanına girmesidir. Ne kadar ekmek o kadar köfte mantığı bazen ters çalışır ve adamı batırır. Mercedesin lüks kamyonet piyasasına girmesinin sebebi de bundandır, pastadan daha büyük pay alabilmek.. Büyük marketlerin mahalle arasına, benzincilerin marketlerine sarkmasının sebebi hep bu büyüme zorunluluğundandur.
Bu motoryat: enim dar boyum dar diyen, denizde parti yapamıyoruz diyen, yazlığın yerini tutmaz vs vs vs diyen müşteri portföyüne tekne satmak için yaratılmıştır. Dünyanın mekanizması kullanılmış Yumurta gibi bir tekne bile sorun çıkarırken bunun ileride çıkaracağı sorunları düşünün. Satarmı demeyin, benim arka pontonumda sadece iki tane var.
https://www.youtube.com/embed/ZGJHZWb-h80
-
Arkası düz kesik olanlara yani Oktay kaptanın ütüye benzettiği , benim "hamam takunyası"na benzettiğim tipe burda "aynakıç" diyorlar , arkası da önü gibi nisbeten sivri olanlara da bişey diyordular aklıma gelmedi şimdi ... Yer kazanımı ve kıçtan kara yanaşmalarda ayna kıçların üstünlüğü tartışılmaz ama , şu bizim meşhur "denizci tekne" açısından olayı incelersek acaba durum ne ? Seyir esnasında kıçtan yüksek dalga geldiğinde bu iki tekne tipinin davranışları nasıl değişir? Kıç omuzluklardan gelen dalgalar ayna kıç tekneyi dönmeye zorlar mı ?
Bu açıdan bakılınca bana sivri kıçlı teknelerin , ayna kıç teknelere oranla daha "denizci tekne" oldukları gibi geliyor ...
-
https://www.youtube.com/embed/y4loB_UGxw8
Bu Abi ,
Hem artiz, hem Denizci , hem yarışçı ,hem manken ,hem balık adam
Teknesi tam ütü formunda, veya hamam takunyası
Bunlar antreman için ve bazende reklam çekim yapmak için Okyanus geçiyorlar
Kendisi Kösele ayakabı ile direğe tırmanma dünya rekoru sahibi aynı zamanda ....
Ülkesinde çok sevilen birisi , :)
Çok ama çok yelkenci ,denizci millet olan İngilizlerin Vendee tarihinde en iyi skoru yapmış bu arkadaş...
Gerçi bir yarışta birinci oluyordu ama nasıl becerdi ise Okyanuusn ortasında kayalıklara çıktı ...(Uyuyakalmış)
Motor çalıştırdı diye ceza aldı ya ikinci oldu ya üçüncü..
İngilizler reklamlara çıkıyor diye kızıyorlar...
Ne yapsın adam ...
Ekmek parası
Kendinisinin ne kadar denizci olduğu kıskanç bir gürüh tarafından tartışılsada ,teknesine laf söyleyen çıkmadı henüz..
-
https://www.youtube.com/embed/y4loB_UGxw8
Bu Abi ,
Hem artiz, hem Denizci , hem yarışçı ,hem manken ,hem balık adam
Teknesi tam ütü formunda, veya hamam takunyası
Bunlar antreman için ve bazende reklam çekim yapmak için Okyanus geçiyorlar
Kendisi Kösele ayakabı ile direğe tırmanma dünya rekoru sahibi aynı zamanda ....
Ülkesinde çok sevilen birisi , :)
Kendinisinin ne kadar denizci olduğu kıskanç bir gürüh tarafından tartışılsada ,teknesine laf söyleyen çıkmadı henüz..
Yelkenin David Beckhamı..........
-
https://www.youtube.com/embed/y4loB_UGxw8
Bu Abi ,
Hem artiz, hem Denizci , hem yarışçı ,hem manken ,hem balık adam
Teknesi tam ütü formunda, veya hamam takunyası
Bunlar antreman için ve bazende reklam çekim yapmak için Okyanus geçiyorlar
Kendisi Kösele ayakabı ile direğe tırmanma dünya rekoru sahibi aynı zamanda ....
Ülkesinde çok sevilen birisi , :)
Kendinisinin ne kadar denizci olduğu kıskanç bir gürüh tarafından tartışılsada ,teknesine laf söyleyen çıkmadı henüz..
Yelkenin David Beckhamı..........
İlahi oktay bey,
konu saptırmada üstünüze yok. Bizi de gaza getiriyorsunuz, konunun kıçı başı değişiyor bir anda. Tekne evriminden Alex thomsona geliverdik bir anda ben de alet oluverdim Beckham falan diye. Sonra magazin formunda arkası geliyor çorap söküğü gibi. Bu yarış teknelerinin evrilmesi kadar doğal birşey varmı? Biz sipariş versek alabilecek miyiz, satışı olan tekneler mİ sanki? Tabiki değil ve dolayısıyla konumuzdan çok uzak. Forumda yazarken başlığa riayet ve uyuma davet ediyorum herkesi. Ahmet Çelenoğlunun açtığı güzel ve potansiyeli yüksek başlığı badem etmeyelim. İyi pazarlar.
-
Yelkenin Beckhamı güzel yakıştırma olmuş Alex abi için....
Konunun saptığı falan yok aynı konuda konuşuyoruz,
ALGI HERŞEYDİR VE ARTIK ALGI GERÇEKTİR...( maalesef)
Dikkat ederseniz Otomobil sanayisi konsept otomobil yapar, hemen tüm markalar fuarlarda konsept otomobil sergiler neden ?
Hazır Giyim sektöründe defileler yapılır ,hiç giyilmeyecek ,giyilmesi mümkün olmayan abartılı absürd kıyafetler sergilenir neden ?
Hep algı yaratmak olan algıyı değiştirmek için....
Bu bağlamda önce yarış tekneleri Ütüye benzetilir, Alex Thomson gibi tipler parlatılır cilalanır...
Vendee Globe gibi yarışmalar desteklenir...
Sonra seri üretim tekneler yapılır
Sonra benim gibi yarım akıllılar gider yarış tekneleri de ÜTÜYE benziyor diye bu tekneleri alır...
Bazen bazı yazıları fıkra gibi okumamak gerekiyor , her bir şeyi bu kadar açıklıyarak anlatmak zor oluyor...hele benim gibi anlatma özürlü birisi için
Selamlar
-
Bunu açıklamak gerekir mi bilemedim...
Tedbiren yazayım...
Fırça yemiyelim
Konsept otomobiller satılmak için yapılmaz sadece sergilenir , tıpkı absürd kıyafetler gibi ....
Burada amaç İçinden bir unsuru öne çıkartıp çıkarılacak olan yeni modelde kullanmaktır...
Daha çok Arabalarda Makyaj larda kullanılacak olan Ön panjur, bir sonraki çıkacak modelde ön kaput formu veya stop lambaları ,farlar konsept otomobilde tüketicinin kafasına kazınır...
Kıyafetlerde ise renk ve aksesuar bu absürd defile kıyafetlerinde kullanılır...
Buna Giyilebilir Sanat adı verilsede gerçek amacı budur...
-
Bunu açıklamak gerekir mi bilemedim...
Tedbiren yazayım...
Fırça yemiyelim
Konsept otomobiller satılmak için yapılmaz sadece sergilenir , tıpkı absürd kıyafetler gibi ....
Burada amaç İçinden bir unsuru öne çıkartıp çıkarılacak olan yeni modelde kullanmaktır...
Daha çok Arabalarda Makyaj larda kullanılacak olan Ön panjur, bir sonraki çıkacak modelde ön kaput formu veya stop lambaları ,farlar konsept otomobilde tüketicinin kafasına kazınır...
Kıyafetlerde ise renk ve aksesuar bu absürd defile kıyafetlerinde kullanılır...
Buna Giyilebilir Sanat adı verilsede gerçek amacı budur...
Bunların hepsi doğru ama koyduğunuz videoda öne çıkan bir tek unsur var, o da Alex Thomson. Ne teknenin konseptliği ne de denizcilik ile ilgili başka bir unsuru öne çıkmıyor ve altındaki açıklmanızda da bunlarıdan bahsedilmemiş.Tekne bile belirsiz kalıyor o videoda.
Ayrıca sizin altına yazdığınız yorum da sadece Alex'i açıklar tarzda, yani topiğe bir katkı sağlamıyor. Tespitimde haklı olduğumu düşünüyorum ve halen arkasındayım.
En son yazdığınızdaki açıklamalar esasında topik ile uyumlu olan, faydalı açıklamalar ve videonun altına yazılmış olması gerekenlerdi... Herkes bilmez formula arabalarının ve motorlarının esasında ne amaca hizmet ettiğini.
Fırça atmak vs gibi sözler sadece kalbimizi kırar, haddimize mi? Tekrar iyi Pazarlar.
-
Uzatmak adına değil ama ,
TEKNESİ TAM ÜTÜ FORMUNDA
BUNLAR ANTREMAN İÇİN BAZENDE REKLAM ÇEKİMİ İÇİN OKYANUS GEÇİYORLAR...
KENDİSİNİN NE KADAR DENİZCİ OLDUĞU KISKANÇ BİR GÜRÜH TARAFINDAN ELEŞTİRİLSEDE ,TEKNESİNE LAF SÖYLEYEN ÇIKMADI HENÜZ
Konuyu saptırıyorsun dediğiniz yazıdan kopyaladım,
Dahada yazmam :) :)
-
Sayın Kaptanlar , yarış teknelerinin bazılarında burundaki bir kanaldan /delikten çıkan siyah uzun bir silindir var , bu hareketli de sanırım , nedir ? Ne işe yarar ?
(https://i.postimg.cc/v1SyFBp0/26t-4.jpg) (https://postimg.cc/v1SyFBp0)
-
evrilmek
(nsz) Bir biçimden başka bir biçime doğal olarak dönmek.
Güncel Türkçe Sözlük
Yaşam ve zaman içinde evrilmek kaçınılmazdır... Tabii kabul etmek gerek sanırım biz ezelden beridir çok denizci bir millet değilizdir( tabiki çok büyük denizcilerimiz var ama bu geneli değiştirmez bence ) . Ben ve benim gibi yeni kuşak hevesliler hatta gördüğüm kadarıyla bu formdaki bir çok korsanımız da keyfe keder ege de şöyle 3-5 ada koy gezelim hanımla dostlarla havuzlukta iki duble içip huzur bulma amacındayız. ( iş, show, hava olsun gibi amaçları görmezden geliyorum onlarında zaten yine denizci tekne formu arayışı yok ) Çoğumuz yaz kullanıcısıyız. Hal talep böyle olunca doğal olarak arka havuzluklar büyüdükçe büyüyor, ana gövdeler şişmanlıyor ,ortaya katamaranlar kocaman mutfaklar yalı dairelerini aratmayacak tekneye benzeyen yüzen saraylar çıkıyor. Bu arada tüm dünya denizlerini dolaşıp bizi gururlandıran yüzlerce binlerce denizcimizi ayrı tutuyorum onların bir çoğu zaten farklı tekneler kullanıyorlar. Düşünsenize rahmetli Sadun Boro nun Kısmet i ile hanım çoluk çocuk koy koy dolaşmaya çalıştığımızı iki günde herkes kaçar vallahi maalesef beneteau su da bavaria sıda vs vs bunun farkında
Yani demem odurki evrilmek evrimin doğal sonucudur, ve bir yaştan sonra nedense evrilmekten hoşlanmamaya başlıyoruz. Ama yine de evrilmiş yeni kuşak ütü gibi teknelerin denizci olmadığı manasına gelmez yeni teknolojilerle çok daha kolay abranan konforlu kayıklar oluşuyor kim bilir bizim torunlarda eski ütü formlu tekneler ne iyiydi denizciydi diyecekler
-
Sayın Kaptanlar , yarış teknelerinin bazılarında burundaki bir kanaldan /delikten çıkan siyah uzun bir silindir var , bu hareketli de sanırım , nedir ? Ne işe yarar ?
(https://i.postimg.cc/v1SyFBp0/26t-4.jpg) (https://postimg.cc/v1SyFBp0)
Nevzat Korsan.
Bildiğin baston, ama portatif. Asimetrik balon vs basarken kullanıliyor.
-
Ümit Kaptan , anladım.Çok teşekkürler.
-
Ümit Kaptan , anladım.Çok teşekkürler.
Çok uzun yaparak yelken alanı arttırılıyor yarışlarda. Figaro3 tekne 10m, teleskobik baston 2.5m. :)
http://www.turksail.com/yeni-tekneler/14998-figaro-beneteauda-3-nesil
-
Sayın Kaptanlar , yarış teknelerinin bazılarında burundaki bir kanaldan /delikten çıkan siyah uzun bir silindir var , bu hareketli de sanırım , nedir ? Ne işe yarar ?
(https://i.postimg.cc/v1SyFBp0/26t-4.jpg) (https://postimg.cc/v1SyFBp0)
Nevzat korsanım, yalnız sizin koyduğunuz tekne de geniş ayna kıçlı namı değer ütü formatlı mı ne ? t*"y+
-
Ömer Hocam ile aramızda bu daha da yazmam ritüeli...
Bu yukarıda bazı ciddi yazarlarında belirtiği gibi
Üretiğim malı daha çok nasıl satarım ,pazarı ne yaparımda daha genişletirim sorusunun cevabı ...
Belliki Tekne üreticileri bu cevabı ,
“Daha yaşanacak ,tekneler yaparak diye almışlar “
Şimdi kime sormuşlar diye biz soralım ...
Bir marka çıkaracaksın veya Bir markanın altında bir ürün çıkaracaksın bir ürünü radikal biçimde değiştireceksin ....
Öyle hacı baba üsulü şu teknenin havuzluğunu genişletin lan ,on güne çizimleri masamın üstüne koyun ....
Demekle olmaz ,olurda Türkiyede olur...
Çok büyük Uluslar arası Araştırma , yönelim şirketleri var.
Adamlara bu işi verirsin ,adamlar sana bir rapor hazırlar
Bu raporu bizim Araştırmacılarımız gibi Google’dan wikipediadan yapmazlar, kapsamına göre sahada konu ile ilgili ilgisiz tüm gelir gruplarında defalarca test ederek , dünyada geçerli 5 -6 metodu kullanarak rapor yazarlar.
Ve sonuç olarak derler ki ....
Örnek veriyorum
Dünyada tekne pazarı şu kadardır....
Şu kadarı yelkenlidir
Önümüzdeki 5 sene içerisin de şu kadar artacaktır...
Senin payın bu kadardır
Ama Araştırmamızda şu özelikleri içeren bir tekne yaparsan senin payın şuradan şuraya çıkar....
Ancak diğer potansiyel satın alıcılarıda yeni konsepte yöneltmen için ahada şukadar Algı operasyon maliyeti var..
Algı operasyonun içine Reklam , Reklam yüzü, Etkinlik ,Fuar akla gelen herşey girer
Bu payıda Aliden , ahmetten alırsın.
Top gelir O şirketin yönetim kuruluna ,
Yönetim kurulu bu iş için olan gerekli yatırımı araştırır...
Attığı taşın vurduğu kuşa değeceğini aklı keserse...
Dizayn ekiplerine , Yönelim araştırma şirketlerinden aldığı doneleri verir.
Dizayn ekibi eşşek gibi çalışır yönetime beğendirmek için ,onlarca yüzlerce proje çizilir, prototip yapılır...
Bazen hiç biri
Beğenilmez proje sonlanır, veya yeni bir ekibe verilir.
Bazen bir veya ikisi beğenilir prototipi yapılır ,fuarlara konur , çok satıyoruz yalanı ile parlatılır ,direk müşteri testi yapılır...
Tamamsa çok ünlü bir tasarımcıya al laa şuna bir bak sanada şu kadar para çakkk imzayı al parayı denir...
O da bir iki yerini değiştirir ...
Alıcılar bir kez daha salak yerine konur , sen sanırsın ki Ünlü adam çizdi senin tekneyi...
Bu bir çok üründe mal ve hizmette uygulanacak temel prosestir.
Üniversitelerin menagement bölümlerinde alt sınıflarda okutulur mba seviyesinde çok daha ayrıntılı işlenir, sektör bazlı ciddi analiz yapılır.
Yöneticiler bu doğrultuda yetiştirilir.
Tabii bizim Üniversitelerde böyle işler olmaz...
Ben Yurt dışındakileri kast ediyorum...
Ben Tekne işine uyarladım,
Umarım Başlığa katkı verici olmuştur...
Selamlar
-
Ortada Bu konuda eğitim veren Üniversitelerde bitirme tezi olabilecek cevabıda çok net olan bir soru var ?
Alex ağbinin oynadığı reklam filminde Görüldüğü gibi Alex Thomson Mercedes ve Hugo Boss un reklam yüzüdür....
Neden ?
Mercedes ve Hugo Boss neden kısıtlı bir camiada tanınan bir sporun ( ( YELKEN YARIŞI ) sporcusunu reklam yüzü olarak seçmiştir...
Neden ?
-
Ortada Bu konuda eğitim veren Üniversitelerde bitirme tezi olabilecek cevabıda çok net olan bir soru var ?
Alex ağbinin oynadığı reklam filminde Görüldüğü gibi Alex Thomson Mercedes ve Hugo Boss un reklam yüzüdür....
Neden ?
Mercedes ve Hugo Boss neden kısıtlı bir camiada tanınan bir sporun ( ( YELKEN YARIŞI ) sporcusunu reklam yüzü olarak seçmiştir...
Neden ?
Maybah mı yazılıyo ne ise o işte , onları , 500 slc leri , diğer pahalı ve lux modellerini kime satacak ?
-
Ömer Hocam ile aramızda bu daha da yazmam ritüeli...
Bu yukarıda bazı ciddi yazarlarında belirtiği gibi
Üretiğim malı daha çok nasıl satarım ,pazarı ne yaparımda daha genişletirim sorusunun cevabı ...
Belliki Tekne üreticileri bu cevabı ,
“Daha yaşanacak ,tekneler yaparak diye almışlar “
Şimdi kime sormuşlar diye biz soralım ...
Bir marka çıkaracaksın veya Bir markanın altında bir ürün çıkaracaksın bir ürünü radikal biçimde değiştireceksin ....
Öyle hacı baba üsulü şu teknenin havuzluğunu genişletin lan ,on güne çizimleri masamın üstüne koyun ....
Demekle olmaz ,olurda Türkiyede olur...
Çok büyük Uluslar arası Araştırma , yönelim şirketleri var.
Adamlara bu işi verirsin ,adamlar sana bir rapor hazırlar
Bu raporu bizim Araştırmacılarımız gibi Google’dan wikipediadan yapmazlar, kapsamına göre sahada konu ile ilgili ilgisiz tüm gelir gruplarında defalarca test ederek , dünyada geçerli 5 -6 metodu kullanarak rapor yazarlar.
Ve sonuç olarak derler ki ....
Örnek veriyorum
Dünyada tekne pazarı şu kadardır....
Şu kadarı yelkenlidir
Önümüzdeki 5 sene içerisin de şu kadar artacaktır...
Senin payın bu kadardır
Ama Araştırmamızda şu özelikleri içeren bir tekne yaparsan senin payın şuradan şuraya çıkar....
Ancak diğer potansiyel satın alıcılarıda yeni konsepte yöneltmen için ahada şukadar Algı operasyon maliyeti var..
Algı operasyonun içine Reklam , Reklam yüzü, Etkinlik ,Fuar akla gelen herşey girer
Bu payıda Aliden , ahmetten alırsın.
Top gelir O şirketin yönetim kuruluna ,
Yönetim kurulu bu iş için olan gerekli yatırımı araştırır...
Attığı taşın vurduğu kuşa değeceğini aklı keserse...
Dizayn ekiplerine , Yönelim araştırma şirketlerinden aldığı doneleri verir.
Dizayn ekibi eşşek gibi çalışır yönetime beğendirmek için ,onlarca yüzlerce proje çizilir, prototip yapılır...
Bazen hiç biri
Beğenilmez proje sonlanır, veya yeni bir ekibe verilir.
Bazen bir veya ikisi beğenilir prototipi yapılır ,fuarlara konur , çok satıyoruz yalanı ile parlatılır ,direk müşteri testi yapılır...
Tamamsa çok ünlü bir tasarımcıya al laa şuna bir bak sanada şu kadar para çakkk imzayı al parayı denir...
O da bir iki yerini değiştirir ...
Alıcılar bir kez daha salak yerine konur , sen sanırsın ki Ünlü adam çizdi senin tekneyi...
Bu bir çok üründe mal ve hizmette uygulanacak temel prosestir.
Üniversitelerin menagement bölümlerinde alt sınıflarda okutulur mba seviyesinde çok daha ayrıntılı işlenir, sektör bazlı ciddi analiz yapılır.
Yöneticiler bu doğrultuda yetiştirilir.
Tabii bizim Üniversitelerde böyle işler olmaz...
Ben Yurt dışındakileri kast ediyorum...
Ben Tekne işine uyarladım,
Umarım Başlığa katkı verici olmuştur...
Selamlar
☺☺☺👍👍👍
-
Günümüzün Gezi tekneleri .....
Ütü formunu Videodaki Alexin teknesinden alıyor....
https://www.youtube.com/embed/44QaMlIFllE
Onbeş yirmi sene evvel tekne alıcılarıda bu aşağıdakilerdn etkileniyordu....
(https://i.postimg.cc/Cd5vZBK0/581471-BD-B0-A7-4-A54-9-F3-B-4-FED08-E0-DB80.jpg) (https://postimg.cc/Cd5vZBK0)
(https://i.postimg.cc/GHsqQWYS/8-F45-A899-4104-45-CB-9084-36-F6-BD04-B1-DA.jpg) (https://postimg.cc/GHsqQWYS)
(https://i.postimg.cc/vgq3qM3C/CA492-F60-7-B78-444-C-829-E-F52342-FBE2-A9.jpg) (https://postimg.cc/vgq3qM3C)
-
Sevgili Ahmet Çelenoğlu,
Ben de aynen sizin gibi düşünüyorum. Teknemin baş kıç vurması, suya oturmak yerine üzerinde kalması havuzlukta iken sudan çok yüksekte olmak gibi bir sürü olumsuzluk var yeni teknelerde. önceki teknem Chaika of Vah ile seyir yaparken suyun içinde ve sağlam basan bir teknede olduğumu hissederdim. Her rüzgarda giden bir tekne idi. 1.5 m lik dalgada bile baş vurmazdı. iner çıkardı sakince ve sessiz; sanki yaylı gibi giderdi dalgada.
Şimdei bavaria 39 teknemde ondan çok konforlu ve geniş iç hacimli, üç kamara iki wc li konforu yaşıyorum. salon tavanı yüksek. İçerisi çok aydınlık.
Ama orsa seyri eski teknemden yavaş, dalga 60 cm yi bulduğunda motor+yelken gitmek mümkün değil güüüm diye baş vurup, parçalanacakmış gibi sarsılmasından.
ve görünüşünde o asalet yok ne yazık ki. Busam bir 11.5-12 m lik ahşap double ender veya ayna kıç alırım gibi geliyor. deplasman tekneleri daha denizci bence.
-
Ben Uçarı'dan sonra fiber bir tekneyi ilk kullandığımda kendimi çok tehlikede hissetmiştim. En ufak dalgada başı kıçı ayrı yerlere gidiyor gibi gelmişti.
-
Ben Uçarı'dan sonra fiber bir tekneyi ilk kullandığımda kendimi çok tehlikede hissetmiştim. En ufak dalgada başı kıçı ayrı yerlere gidiyor gibi gelmişti.
Gidiyor zaten...
-
https://www.boattest.com/review/galeon/3840_500-fly_rel2987
Daha önce göderdiğim evrim geçirmekte olan motoryatın daha detaylı incelemesi, ilgilenenlere.
.
-
Kapitalist bir sistemde, evrilmeyen herhangi bir şey varmı?
Ha, bu platformda deniz tartışılıyor! Elektronik platformlarada lütfen girip bakın
çıkmamış versiyonlar tartışılıyor, 60'lı yıllarda doğan korsanların nasıl evrim geçirdiğine bakmak lazım
Modernizasyon ve teknoloji mutluluğunu sorgulamak lazım-;))
Saygılar,
-
https://www.boattest.com/review/galeon/3840_500-fly_rel2987
Daha önce göderdiğim evrim geçirmekte olan motoryatın daha detaylı incelemesi, ilgilenenlere.
.
Harbi güzel, hayal etmekle idare ederiz.
-
Dizayn konusunda yaşanan gelişmeler, yarışların ve hızın popüler olması ile değişti.
Bu konuda bana anlatılanları sizinle paylaşayım:
Okyanus geçişi yapan veya Va de Globe yarışına katılan tekneler genelde pupa veya geniş apaz seyri yaparlar.Bu teknelerde kıçın genişlemesi stabiliteyi arttırır.Özellikle surf yaparken çift dümen palası avantaj yaratır.
Aynı şekilde çeneli gövde tasarımı, yelkenli bayıldığında suyun içinde bir V karina gibi çalışarak stabiliteye yardımcı olur.
Sıcak iklimlerde dışarıda geçirilen zaman fazla olduğundan geniş kıç avantajını da düşünürseniz, üçgen tekne dizaynının neden yaygınlaştığı anlaşılır hale geliyor.
Hep derler, Ege için ideal tekne dizaynı bir tirhandildir.
-
Hep derler, Ege için ideal tekne dizaynı bir tirhandildir.
Bunun sebebi nedir?
-
Hep derler, Ege için ideal tekne dizaynı bir tirhandildir.
Bunun sebebi nedir?
Tirhandil karteli çıkarmış o lafı....
Bence Uçurtma O laf ...
-
Hep derler, Ege için ideal tekne dizaynı bir tirhandildir.
Bunun sebebi nedir?
Her su yolu üstünde gerek tekne gerek yelken donanımı olarak değişik tasarımlar geliştirilmiş ve kabul görenler hayatta kalmıştır. Karadeniz'de liimanların olmadığı için altı düz ve nispeten sağlam bir ağaç olan kestane ve meşeden yapılmış tekneler hakimdir, bunun nedeni, felenk üzerinde hasar görmeden karaya alınabilmelieridir. Hava sertlediğinde kum üzerine bir kaç kalas atar ve karaya alırsınız. Nil nehrindeki tekneler yelkenle yukarı Mısır'a çıkıp akıntı ile aşağı inecek tasarımdadır. Ege tekneleri liman içinde kolay manevra yapabilecek kadar su kesimleri az teknelerdir. Karadeniz gibi aşırı dalga ve rüzgar olmadığından, olduğunda ise sığınılabilecek yer çok olduğundan Karadeniz tekneleri gibi aşırı sağlam yapılara ihtiyaç duymazlar, daha hafif olan çam ağacı ile kaplıdırlar. Karadeniz teknelerinde tek direk kullanılırken, rüzgarın daha mutedil olduğu Ege'de direk çok yükseltilemediğinden çift direk kullanılmıştır. Aslında ilk guletler uskunadır. Herhalde motorların takılması ve direklerin yelkenden çok pasarellayı taşımak için takılması sonucunda keç armaya dönmüştür.
Direk boyunun arttırılamaması sanırım daha çok üçgen yelken kullanan Ege ve Karadeniz'de yelken alanının el ile kontrol edilebilecek ebatta tutulması gereğidir.
-
Hep derler, Ege için ideal tekne dizaynı bir tirhandildir.
Bunun sebebi nedir?
Tamamen şahsi yorumum olmak üzere:
Eskiden derin karinalı taşımacılık yapan büyük yelkenliler manevra zorluğu sebebiyle limana bağlanmadan açıkta demir atarmış. Limana malları kürekli sandallar taşıyor pek çok tarihi fotoğraflarda bile, ki o sandalların formu küçük bir tirhandil aslında. Bence, Ege adaları ve ana kara arasında görece kısa mesafelerde, görece az yükü daha sık periyodlarla, pratik şekilde taşımak gerektiğinden çözüm aranmış ve bu sandal mantığı büyütülüp kullanılmış.
Limanlara kürekle yanaşabilmek ve ya direk sığ kuma oturacak kadar yanaşıp yükleme boşaltma yapabilmek pratik bulunmuş. Ayrıca azgın okyanus dalgaları yok, yolda süpriz havaya yakalanacak çok uzun seyirler yok, hava bozsa sığınacak koy, liman çok. Geniş karnıyla katamaran mantığına yakın bir yelken stabilitesi de var.
Özet olarak Tirhandil "Ege için en ideal tekne demek", "Öyle uzak, açık denizlere gitme ama, Ege'de güzel iş görür, yapımı da kullanımı da pratiktir" demek. Zamanının denizciliğinin Şahin'i, Doğan'ı gibi yani...
Benim babamın dedesi Türkiye'den (başta Bodrum), Yunan adalarına yelkenli Tırhandillerle canlı hayvan, tulum içine basılmış peynir gibi bozulmayan süt ürünleri, hatta yakacak amaçlı odun gibi malları götürür satarmış. Döviz falan da geçmez, ticaret altın karşılığı yapılırmış. O vakit işler iyiyken, yılını bilmiyorum, yasak gelmiş adalarla bu ticarete. Eldeki imkanlarla yeni bir iş kolu yaratmak istenince 'süngercilik' başlamış. Hatta o zamanın büyücek olan yelkenli trandilleri sünger avına çıkan 5-6 teknelik grubun 'depo teknesi' olarak kullanılmış. Zamanla yelkenler motora dönmüş zaten.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
-
Hep derler, Ege için ideal tekne dizaynı bir tirhandildir.
Bunun sebebi nedir?
Her su yolu üstünde gerek tekne gerek yelken donanımı olarak değişik tasarımlar geliştirilmiş ve kabul görenler hayatta kalmıştır. Karadeniz'de liimanların olmadığı için altı düz ve nispeten sağlam bir ağaç olan kestane ve meşeden yapılmış tekneler hakimdir, bunun nedeni, felenk üzerinde hasar görmeden karaya alınabilmelieridir. Hava sertlediğinde kum üzerine bir kaç kalas atar ve karaya alırsınız. Nil nehrindeki tekneler yelkenle yukarı Mısır'a çıkıp akıntı ile aşağı inecek tasarımdadır. Ege tekneleri liman içinde kolay manevra yapabilecek kadar su kesimleri az teknelerdir. Karadeniz gibi aşırı dalga ve rüzgar olmadığından, olduğunda ise sığınılabilecek yer çok olduğundan Karadeniz tekneleri gibi aşırı sağlam yapılara ihtiyaç duymazlar, daha hafif olan çam ağacı ile kaplıdırlar. Karadeniz teknelerinde tek direk kullanılırken, rüzgarın daha mutedil olduğu Ege'de direk çok yükseltilemediğinden çift direk kullanılmıştır. Aslında ilk guletler uskunadır. Herhalde motorların takılması ve direklerin yelkenden çok pasarellayı taşımak için takılması sonucunda keç armaya dönmüştür.
Direk boyunun arttırılamaması sanırım daha çok üçgen yelken kullanan Ege ve Karadeniz'de yelken alanının el ile kontrol edilebilecek ebatta tutulması gereğidir.
Bilgi ve tecrübenizi benim gibi bu işe yeni başlayan insanlara bu kadar güzel anlatmanızdan dolayı teşekkür ediyorum.
Arama motorları halt etmiş yanınızda vallaha helal olsun. 1w5ey8 1w5ey8
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Haftalık 45.000$ Amerika gibi yerde çok iyi para ...
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Kesinlikle aynı fikirdeyim hele şu arap para babalarının bu işe de bulaşmalarından sonra ortaya çıkan tasarımları masmavi sularda görünce midem bulanıyor.
(https://i.postimg.cc/G9zcrSW4/523572.jpg) (https://postimg.cc/G9zcrSW4)
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
Ömercim; Özkan Gülkaynak, bilinen ve eski bir dizayn olan Bristol Channel Cutter dizaynını az bir modifikasyon ile imal edip(Kayıtsız III), hiçbir elektronik donanımı olmadan tüm dünyayı dolaştı.
Sonuçta güvenilir teknolojiler iyidir.Bu yeni bir dizayn olabilir (VOR tekneleri gib) veya Kısmet gibi bir Double Ender olabilir.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
Ömercim; Özkan Gülkaynak, bilinen ve eski bir dizayn olan Bristol Channel Cutter dizaynını az bir modifikasyon ile imal edip(Kayıtsız III), hiçbir elektronik donanımı olmadan tüm dünyayı dolaştı.
Sonuçta güvenilir teknolojiler iyidir.Bu yeni bir dizayn olabilir (VOR tekneleri gib) veya Kısmet gibi bir Double Ender olabilir.
Bizler vasat seviyede denizcilik uğraşı olan insanlarız ve bu işi keyif için yapan insanlarız.
Burada yapılmamışı yapmak yada rekorlar kırmak için uğraş vermekte olan kimsenin olduğunu sanmıyorum, varsa yazsın, sessiz durmasın. Kıstas olarak dünya serilerini ve uç örnekleri kast ediyorum tabiki.
Gülkaynağın teknesi veya Kısmet yüksek seviyede denizcilik bilgi, beceri, deneyim ve en önemlisi de kaybedecek bir şeyi olmayan yada olmadığına (aile mesela) inanan insanların altında bu maceralara koşulabilir deniz araçlarıdır.
Uç örnekleri kendimize hedef alamayız. İşte size en uç örnek Erden Eruçtur.http://www.kaslagit.com/erden.htm
Adamın okyanus geçmek için yelkene, motora bile ihtiyacı yok, kürekle geçiyor okyanusu ve daha neleri kas gücü ile yapıyor. CV sini ve kurduğu vakfı bu siteden inceleyebilirsiniz. Adamın sloganı "kasla git".
O nedenle vasat denizcilere yüksek teknoloji ve dizaynlar daha yakışır.
Ümit; bu arada Erden Eruç BAL'lıdır, medarı iftiharlarımızdandır.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
Ömercim; Özkan Gülkaynak, bilinen ve eski bir dizayn olan Bristol Channel Cutter dizaynını az bir modifikasyon ile imal edip(Kayıtsız III), hiçbir elektronik donanımı olmadan tüm dünyayı dolaştı.
Sonuçta güvenilir teknolojiler iyidir.Bu yeni bir dizayn olabilir (VOR tekneleri gib) veya Kısmet gibi bir Double Ender olabilir.
Bizler vasat seviyede denizcilik uğraşı olan insanlarız ve bu işi keyif için yapan insanlarız.
Burada yapılmamışı yapmak yada rekorlar kırmak için uğraş vermekte olan kimsenin olduğunu sanmıyorum, varsa yazsın, sessiz durmasın. Kıstas olarak dünya serilerini ve uç örnekleri kast ediyorum tabiki.
Gülkaynağın teknesi veya Kısmet yüksek seviyede denizcilik bilgi, beceri, deneyim ve en önemlisi de kaybedecek bir şeyi olmayan yada olmadığına (aile mesela) inanan insanların altında bu maceralara koşulabilir deniz araçlarıdır.
Uç örnekleri kendimize hedef alamayız. İşte size en uç örnek Erden Eruçtur.http://www.kaslagit.com/erden.htm
Adamın okyanus geçmek için yelkene, motora bile ihtiyacı yok, kürekle geçiyor okyanusu ve daha neleri kas gücü ile yapıyor. CV sini ve kurduğu vakfı bu siteden inceleyebilirsiniz. Adamın sloganı "kasla git".
O nedenle vasat denizcilere yüksek teknoloji ve dizaynlar daha yakışır.
Ümit; bu arada Erden Eruç BAL'lıdır, medarı iftiharlarımızdandır.
A, biliyorum Erden Eruç'u...BAL lı mıymış.Hiç hoşlanmadım. :D :D :D :D
(Başka şehirde yaşayanlar bilmezler.İzmir de Bornova Anadolu Lisesi ile İZMİR ATATÜRK LİSESİ arasında ezeli bir rekabet vardır.
Özellikle spor karşılaşmalarında ciddi bir kapışma olur. )
Benim tecrübeme göre, denizde yedekli olmak iyidir. Çift motorlu bir motoryatın var ve bunları birbirinden ayırabilyorsan, iyidir.
Yelkenlinin anvantajı burada ortaya çıkıyor.
Teknolojide ise mekanik, bence, denizde daha güvenilirdir.Elektronik cicli bicili şeyler suya çok dayanmıyor.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
Ömercim; Özkan Gülkaynak, bilinen ve eski bir dizayn olan Bristol Channel Cutter dizaynını az bir modifikasyon ile imal edip(Kayıtsız III), hiçbir elektronik donanımı olmadan tüm dünyayı dolaştı.
Sonuçta güvenilir teknolojiler iyidir.Bu yeni bir dizayn olabilir (VOR tekneleri gib) veya Kısmet gibi bir Double Ender olabilir.
Bizler vasat seviyede denizcilik uğraşı olan insanlarız ve bu işi keyif için yapan insanlarız.
Burada yapılmamışı yapmak yada rekorlar kırmak için uğraş vermekte olan kimsenin olduğunu sanmıyorum, varsa yazsın, sessiz durmasın. Kıstas olarak dünya serilerini ve uç örnekleri kast ediyorum tabiki.
Gülkaynağın teknesi veya Kısmet yüksek seviyede denizcilik bilgi, beceri, deneyim ve en önemlisi de kaybedecek bir şeyi olmayan yada olmadığına (aile mesela) inanan insanların altında bu maceralara koşulabilir deniz araçlarıdır.
Uç örnekleri kendimize hedef alamayız. İşte size en uç örnek Erden Eruçtur.http://www.kaslagit.com/erden.htm
Adamın okyanus geçmek için yelkene, motora bile ihtiyacı yok, kürekle geçiyor okyanusu ve daha neleri kas gücü ile yapıyor. CV sini ve kurduğu vakfı bu siteden inceleyebilirsiniz. Adamın sloganı "kasla git".
O nedenle vasat denizcilere yüksek teknoloji ve dizaynlar daha yakışır.
Ümit; bu arada Erden Eruç BAL'lıdır, medarı iftiharlarımızdandır.
A, biliyorum Erden Eruç'u...BAL lı mıymış.Hiç hoşlanmadım. :D :D :D :D
(Başka şehirde yaşayanlar bilmezler.İzmir de Bornova Anadolu Lisesi ile İZMİR ATATÜRK LİSESİ arasında ezeli bir rekabet vardır.
Özellikle spor karşılaşmalarında ciddi bir kapışma olur. )
Benim tecrübeme göre, denizde yedekli olmak iyidir. Çift motorlu bir motoryatın var ve bunları birbirinden ayırabilyorsan, iyidir.
Yelkenlinin anvantajı burada ortaya çıkıyor.
Teknolojide ise mekanik, bence, denizde daha güvenilirdir.Elektronik cicli bicili şeyler suya çok dayanmıyor.
Neden kendi liseni büyük harflerle yazıyorsun da benim lisemin adının sadece baş harflerini büyük, geri kalanını küçük yazıyorsun ?
-
İZMİR ATATÜRK LİSESİ mi dedi birileri... t*"y+
-
İZMİR ATATÜRK LİSESİ mi dedi birileri... t*"y+
Ben de BAL + 1 diyeyim ve bir anımı paylaşayım:
Şaka değil öyle bir gelenek süregelmiş BAL ve İAL kanlı bıçaklı. Bizim İAL de bir arkadaşımız var o zamanlar, adını Eray diye hatırliyorum ama emin değilim şu an. ( Eray kanun çalardı. Orgu da önüne dik koyar çalardı)
Çağirdi bizi gittik Ataturk Lisesinde asıl futbol sahasının dışında, şimdi otopark olan yerde top oynuyoruz. Okul kapaliydi, ya geç saat, ya hafta sonu.
Bir ögretmen geldi burada top oynamayın dedi bize. Bizim arkadaş şirinlik olsun diye sanirım, bizim BAL'dan olduğumuzu söyleyince öğretmenin bir hoşuna gitti.
Esas futbol sahasına soktu bizi. Orada oynayanların keyfini kaçirdik, pis pis bakiyorlar. Ögretmen de çok özel bir iş yapmış havasinda mutlu mutlu seyrediyor, "yok biz oynamayalım" da diyemedik, zoraki oynadık.
-
Düşmanım olsun toprağımdan olsun be... BAL da bizim bittabii...
Modern tekne ve cihazlar geyiği kıyamete kadar sürer ben kıyamet ötesinde bile teknolojiyi elektroniği savunurum birinci sıradadırlar, diğerlerini de yok saymayız filhakika ikincidirler.
-
Hep derler, Ege için ideal tekne dizaynı bir tirhandildir.
Bunun sebebi nedir?
Ege bölgesinin rüzgarları ve dalgaları için en ideal tekne formu tirhandildir. Dalgalı bir deniz olan Ege denizinde dalgaya karşı giden tekne tirhandil gibi yüksek bir pruvaya ihtiyaç duyar. Dalganın önünde giden bir tekne yine tirhandilin pupa formu ile rahat yol alır. Tekne boyu da hakim rüzgarlar ve dalgalar dikkate alınarak belirleniyor. 13-17 mt arası tekne boyu dalgaların aralıkları düşünüldüğünde rahat yol almak için yeterli görülüyor.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
Sevgili Ömer ben klasiklerin örneğin resimdeki Motor Yatın Modern formlara göre denizcilikte hiç geri kalacaklarını zannetmiyorum. Hatta bana göre klasikler daha denizci tekneler oluyor. Araçlara gelince Modernlerde bir sürü Elektronik oyuncaktan başka bir şey yok her şey otomatik insan sürüş zevkinin keyfine varamıyor ve bence klasikler daha sağlam araçlar.
-
Düşmanım olsun toprağımdan olsun be... BAL da bizim bittabii...
Modern tekne ve cihazlar geyiği kıyamete kadar sürer ben kıyamet ötesinde bile teknolojiyi elektroniği savunurum birinci sıradadırlar, diğerlerini de yok saymayız filhakika ikincidirler.
Emin Korsanım Klasiklere her zaman modern teknolojiyi ve elektronikler monte etmek mümkün. Denizlerde dolaşan ve üstünde Helo platformu,Jakuzi vs vs olan ucubeleri gördükçe içim kalkıyor.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
Sevgili Ömer ben klasiklerin örneğin resimdeki Motor Yatın Modern formlara göre denizcilikte hiç geri kalacaklarını zannetmiyorum. Hatta bana göre klasikler daha denizci tekneler oluyor. Araçlara gelince Modernlerde bir sürü Elektronik oyuncaktan başka bir şey yok her şey otomatik insan sürüş zevkinin keyfine varamıyor ve bence klasikler daha sağlam araçlar.
Şimdi sensör ve elektronik sistem arızaları ,konvansiyonel arızalardan çok daha fazla 98 E200 Cdi aracıma son bir ayda 3 bin tlden fazla sensör /parça harcaması yaptım hala düzelme yok , araç 3000 devirden sonra gaz yemiyor yumuluyor .Bazen sorun yok bazen var , bağla bilgisayara değiş bi sensör ... Bunları satıp daha eski beyinsiz araba alacağım.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
Sevgili Ömer ben klasiklerin örneğin resimdeki Motor Yatın Modern formlara göre denizcilikte hiç geri kalacaklarını zannetmiyorum. Hatta bana göre klasikler daha denizci tekneler oluyor. Araçlara gelince Modernlerde bir sürü Elektronik oyuncaktan başka bir şey yok her şey otomatik insan sürüş zevkinin keyfine varamıyor ve bence klasikler daha sağlam araçlar.
Yapmayın komutanım, onca yıllık Ar-ge yi görmezden mi gelelim. Bilgisayar destekli test smilasyonlari, havuz testleri eskiden varmıydi. Malzeme kalitesindeki gelişme yadsınamaz. Hele ki arabalarda yol tutuş, fren mesafesindeki kisalma, crash testlerdeki iyileşme. Eski araçları sürerken aldığınız keyif duyduğunuz egzoz sesinden yada motor homurtusundan ibarettir. Aynı klasman bir eski bir de yeni araba ile sehirlerarasi seyahat yapsanız eski araç sizi daha çok yormuş olacaktır. Daha sağlam olması ise sizi daha çok koruyacağı anlamına gelmez.
-
Üstünde Helikopter platfomu,İçinde jakuzi olan tipsizlermi yoksa aşağıda resmini koyduğum güzellik abidesimi.Tekne dizaynları çok değişti ancak klasiklerdeki güzellikde kayboldu Örneğin şimdinin gemiden başka herşeye benzeyen cruise gemileri ile Q Elizabeth gibi efsane gemileri mukayase edin.Otomobillerdede aynı durum geçerli eski klasiklermi yoksa şimdiki modellermi
(https://i.postimg.cc/jwvqP80f/Januluska.jpg) (https://postimg.cc/jwvqP80f)
Komutanım,
keyifli, sakin denizde kuğu gibi giderken eskiler ile seyir etmek mutlaka güzeldir ama sıkıntılı denizde sanırım modern formlar denizcilikleri ile daha öne çıkacaktır ve o havada sanırım bir klasikte olmaktansa modern ve daha donanımlı bir araçta olmak daha iyi olabilir. Yakıt ekonomisi ve daha az kişiyle idare edilebilirlik ayrıca değerlendirilmelidir. Bu söylediğim kara araçları içinde geçerli. Güvenilirlik ve ekonomi modern araçlarda klasiklere göre 2-3 kat geliştirilmiş durumda.
Sevgili Ömer ben klasiklerin örneğin resimdeki Motor Yatın Modern formlara göre denizcilikte hiç geri kalacaklarını zannetmiyorum. Hatta bana göre klasikler daha denizci tekneler oluyor. Araçlara gelince Modernlerde bir sürü Elektronik oyuncaktan başka bir şey yok her şey otomatik insan sürüş zevkinin keyfine varamıyor ve bence klasikler daha sağlam araçlar.
Şimdi sensör ve elektronik sistem arızaları ,konvansiyonel arızalardan çok daha fazla 98 E200 Cdi aracıma son bir ayda 3 bin tlden fazla sensör /parça harcaması yaptım hala düzelme yok , araç 3000 devirden sonra gaz yemiyor yumuluyor .Bazen sorun yok bazen var , bağla bilgisayara değiş bi sensör ... Bunları satıp daha eski beyinsiz araba alacağım.
3000 TL <500 euro. Çok önemsiz bir miktar 20 yaşında bir 200 Mercedes için. Meblağ 3000 euro olsaydı tamamdı. Ya harcama pansuman kalıyor ya da ustayi sorgulamak lazım.
-
Düşmanım olsun toprağımdan olsun be... BAL da bizim bittabii...
Modern tekne ve cihazlar geyiği kıyamete kadar sürer ben kıyamet ötesinde bile teknolojiyi elektroniği savunurum birinci sıradadırlar, diğerlerini de yok saymayız filhakika ikincidirler.
Emin Korsanım Klasiklere her zaman modern teknolojiyi ve elektronikler monte etmek mümkün. Denizlerde dolaşan ve üstünde Helo platformu,Jakuzi vs vs olan ucubeleri gördükçe içim kalkıyor.
Doğrudur İlker abi , estetik bu konunun dışında , fibonacci sequence ve altın oran hayatımızı etkilemeye devam edecek estetik güzellik anlayışımızda onlardan kurtulmak yok mümkün değil . Bazen klasik kavramına modernite düşmanlığı da eklemleniyor da farkında olmadan ona karşıyım hep .
-
https://www.boattest.com/review/monte-carlo-yachts/3631_80_rel2950
Vakti olan izlesin
-
https://www.boattest.com/review/monte-carlo-yachts/3631_80_rel2950
Vakti olan izlesin
Oyyy..oy.. adamlar tasarımda da,tasarımı yapmada da neredeler..ve bunuda nefis bir şekilde sunuyorlar..Bu arada,Man ın bu tür motor yaptığını ilk defa görüyorum.
-
Bugün (17.02) Tuzla fuara gittim. Teknelere de baktım. İyice evrilmişler. Bordasında aydınlık için pencere aşılmamış tekne kalmamış. Motor yatlarda büyüklükleri dükkan vitrini gibi, yelkenlilerde biraz daha küçük bizim evin salonun camlarında biraz hallice. Bordaya cam açmak nereden çıktı? Salon - sala manje dedikleri evler gibi her yer cam olmuş. İyi de olmuş da ben bu tekneleri kullanmam. Bordasında pencereli (lumbozlu demiyorum) bir yelkenli ile münasebetsiz bir yere yanaşırken, sancaktaki usturmaçaları söktürdüm, acemi tayfanın eline verdim, iskeledeki usturmaçalr duruyor. Dedim ki teknenin çok yanışan yerine gidip iskele ile tekne arasına usturmaçayı elnizden bırakmadan araya sokacaksınız. Sanki ben ben demişin ki usturmaçaları kucağınıza alın iki aylık bebek uyutur gibi kucağınızda tutun. Yanaştık ama yanaşırken bir ilişken tam cama denk gelmiş, o cam sadece ışık için yapılmış, bir yere dokunmak için düşünülmemiş, dokununca kırıldı. Dönüşe geçeceğiz ama teknenin bordasında 10 x 40 cm açıklık var, rüzgara karşı gideceğiz, yelken zaten açamam da motorla giderken de sıçrayan sular bizi batırmasa da salonda kuru bir şey kalmayacak. Kırık parçaları biraz toparladık, karadan da düz bir şeyler bulduk, yelken bandı ile herşeyi birbirine yapıştırdık, dışarıdan da bordaya bantladık, İçeriden de bantla tekrar yapıştırdık, yaklaşık üç saat yol yaptıktan sonra marinaya girip bağlandık.
Demem o ki tekneler güzel, ferah ve aydınlık olmuş da ben nasıl kullanacağım? Kendimi rakı şişesinde balık gibi hissederim.
-
Bir de hangi cami koruyacaksin sira sira tren yolu gibi acilmis durumda
-
Biraz abartı olmuş olabilir mi?
-
Hele bi benim camı (sizin değiminizle) seyirde kırmayı deneyin?
1 e 10 veriyorum. Adil olmanız koşuluyla.
-
Katılıyorum Ali çok abartı olmuş...
-
Seyirde kırılmaz, ben yanaşırken kırdım. Sızdırır mı? Mutlaka bir ömrü vardır, sonunda sızdırmaya başlar.
-
Seyirde kırılmaz, ben yanaşırken kırdım. Sızdırır mı? Mutlaka bir ömrü vardır, sonunda sızdırmaya başlar.
Hocam yanaşırken nasıl kırdın?
O bu çarptı dersen sıkıntı olur bak.
-
1 e 10 yanaşırken de geçerli
-
Doğal olarak tekneler evrilirken, panolar ve göstergeler de evriliyor.
https://www.boattest.com/review/hatteras/3806_hattcon_rel2952
-
Doğal olarak tekneler evrilirken, panolar ve göstergeler de evriliyor.
https://www.boattest.com/review/hatteras/3806_hattcon_rel2952
Uçaklardaki "glass cockpit" örneği gibi. Herşey bilgisayar ekranında dokunmatik iyi güzel ama ana bilgisayarda problem olursa halimiz nice olur diyenler de var. Belki yatlarda bu kadar kasmaya gerek yok . Ben yine de motor saatlerinin ayrı olduğu sistemlere daha çok güvenirim. Tam anlayamadım göstergelerin paralel analogları bir yerlerde var mı?
-
Alp hocam,
Aslında senin de bildiğin gibi bu ortamlara veri akıllı “smart” enstrümanlardan, ekipmanlardan akıyor. Analog ölçüm ve izleme paralelde, büyük oranda lokalde (motor üzerinde, tank üzerinde vs) mümkün olacaktır.
-
Üstadlarım; evrilmeden ziyade, tutkudan dolayı tekne sahibi olanlardan ziyade mal sahibi olanlara yeni oyuncak olarak sunuluyor, sonuçta lüks motor/yelken yat ve mega yatlar bu kişilerin isteklerine ve konforlarına göre şekillenmektedir.
-
Üstadlarım; bu başlık konusuna giriyor mu bilemiyorum ama aklıma takılan ayrıca bir soru var?
Ahşap tekne imalatında teknelerin omurgası ve postası neden demir, kompozit gibi malzemelerden yapılmıyor. Örnek olarak omurganın HEM PROFİL gibi kullanılabilinir mi?
-
Ahşap suda çalışır, suyu emdikçe şişer, kurudukça çeker. metaller ise su içinde çalışmaz. Bu nedenle büyük parçaları birbirine bağladığınızda demir ve ahşap uyum göstermez. İkinci neden ise bağlama farklılığıdır. Ahşap çivi, perçin, vida civata ile bağlanabilir, metale ise vida veya civata gerekir. Su altına iki değişik metal glvanik korozyona uğrar br nedenle bağlayıcı ile profili birbirine uygun hale getirmek gerekir. Tarihine bakarsak ahşap teknelerin gernrelde tek bir ustanın eseri olduğunu görürüz. Bu ustanın ahşap ustası olduğunu varsaymak yanlış olmaz. Tekneye metal de katsalardı bir de demirci ustası olmaları gerekirdi.
Modern üretimlerde ahşap inşaatın üzerine epoksi elyaf kaplanarak bir nevi kompozit oluşturuluyor.
-
Bu tekne de iyi evrilmiş. Gyroscopun ne amaca hizmet için tekneye konduğuna dikkat edin lütfen.
https://www.youtube.com/embed/7ThJLR-9-iU
-
Bu tekne de iyi evrilmiş. Gyroscopun ne amaca hizmet için tekneye konduğuna dikkat edin lütfen.
https://www.youtube.com/embed/7ThJLR-9-iU
Dikkat ettimde Usturmaça yok, Birde arkadaki askerlerde can yeleği yok ....yadırgadım
-
Bu tekne de iyi evrilmiş. Gyroscopun ne amaca hizmet için tekneye konduğuna dikkat edin lütfen.
https://www.youtube.com/embed/7ThJLR-9-iU
Dikkat ettimde Usturmaça yok, Birde arkadaki askerlerde can yeleği yok ....yadırgadım
izbarco olmasın o eksik olan
-
Bu tekne de iyi evrilmiş. Gyroscopun ne amaca hizmet için tekneye konduğuna dikkat edin lütfen.
https://www.youtube.com/embed/7ThJLR-9-iU
Dikkat ettimde Usturmaça yok, Birde arkadaki askerlerde can yeleği yok ....yadırgadım
izbarco olmasın o eksik olan
Muhtemeldir ...
Halatta yok ...
Bak şu işe :) :)
-
Cevabını İnternette bulamadığım bir soruyu cevapladıgınız için teşekkür ederim.
Ahşap suda çalışır, suyu emdikçe şişer, kurudukça çeker. metaller ise su içinde çalışmaz. Bu nedenle büyük parçaları birbirine bağladığınızda demir ve ahşap uyum göstermez. İkinci neden ise bağlama farklılığıdır. Ahşap çivi, perçin, vida civata ile bağlanabilir, metale ise vida veya civata gerekir. Su altına iki değişik metal glvanik korozyona uğrar br nedenle bağlayıcı ile profili birbirine uygun hale getirmek gerekir. Tarihine bakarsak ahşap teknelerin gernrelde tek bir ustanın eseri olduğunu görürüz. Bu ustanın ahşap ustası olduğunu varsaymak yanlış olmaz. Tekneye metal de katsalardı bir de demirci ustası olmaları gerekirdi.
Modern üretimlerde ahşap inşaatın üzerine epoksi elyaf kaplanarak bir nevi kompozit oluşturuluyor.
-
Alın size cabrio coupe formuna evrilerek convertible hale gelmiş bir 88 feet Riva.
Sevgiyle..
https://www.youtube.com/embed/Fc3FL0PdFrk
Not: dil melezi kelimeler için özür diliyorum ama Türkçe karşılıkları ya anlamı karşılamıyor ya da çok uzun.
-
Bunun mangal yapılacak yeri nerede Ömer? Giritlinin oraya gideceğiz yine. Bülent sevmez bu kayığı..
-
Bu tekne de iyi evrilmiş. Gyroscopun ne amaca hizmet için tekneye konduğuna dikkat edin lütfen.
https://www.youtube.com/embed/7ThJLR-9-iU
Ördek avcıları için geliştirilmiş :)
-
Bunun mangal yapılacak yeri nerede Ömer? Giritlinin oraya gideceğiz yine. Bülent sevmez bu kayığı..
(https://i.postimg.cc/jwHVGhNq/20190428-172817.jpg) (https://postimg.cc/jwHVGhNq)
Evet doğru. Yoksa Bülent bize bu spesiyal karidesleri nerede pişirir hocam.
-
:D 8) 1w5ey8 1w5ey8
Bira olmamış,
-
Bunun mangal yapılacak yeri nerede Ömer? Giritlinin oraya gideceğiz yine. Bülent sevmez bu kayığı..
(https://i.postimg.cc/jwHVGhNq/20190428-172817.jpg) (https://postimg.cc/jwHVGhNq)
Evet doğru. Yoksa Bülent bize bu spesiyal karidesleri nerede pişirir hocam.
Ömer kaptanım boklu mu onlar?
9kly3
-
Fly da barbekü yoksa....
Ben de yokum.
-
Niyazi korsanım benimde dikkatimi çekti ne öyle siyah siyah olan şeyler bırrr
-
Sil....dim.
-
Sharrow pervane, Sharrow Engineering bu pervanenin 1930'lardan beri pervane teknolojisinde en önemli gelişme ve hatta devrim olduğunu iddia ediyor. Test sonuçları ivmelenme, hız ve planning performasında %15 e kadar performans artışı ve özellikle planning ve sonrası hızlarda anlamlı yakıt ekonomisi ortaya koyuyor, mevcut performans pervaneler ile kıyaslandığında.
(https://i.postimg.cc/SnMMq9gW/sharrow-propeller-prop-2019.jpg) (https://postimg.cc/SnMMq9gW)
http://www.sharrowengineering.com/the-propeller/#about-propeller-section
(https://i.postimg.cc/6yG3GXCK/sharrow-propeller-4blade-2019.jpg) (https://postimg.cc/6yG3GXCK)
The Sharrow Propeller™ MX-1 we tested was made by a 5-axis router out of a relatively soft billet of aluminum alloy. Its geometry was 15” x 15”. The very first thing we noticed upon firing up the engine after refueling was the absence of vibration. Three-blade props are notorious for vibration. Since the Sharrow MX-1 was really more like a 6-blade propeller, and one with no open blade tips at that, it was little wonder that the engine now had virtually no detectible vibration. While this aspect of the propeller’s performance was not measured scientifically, lack of vibration was obvious to all.
Handling. After the performance testing, Captain Steve put the boat through his normal handing maneuvers. Then, he conducted rapid, hard-over turning procedures at high speed, something we rarely try on most boats for safety reasons. Back at the dock, we asked him to characterize the boat’s handling with the Sharrow MX-1 compared to the two conventional props and he said, “A vast improvement.”
(https://i.postimg.cc/kRSmD7zh/sharrow-propeller-underwaterimages-2019-1.jpg) (https://postimg.cc/kRSmD7zh)
“We were able to make hard port and starboard turns at speed without the hull sliding or fear of overturning the boat, Captain Steve said. “The boat seemed ‘glued’ to the water.” That is because of the tremendous traction the Sharrow Propeller™ gets with what amounts to six blades grabbing the water.
Backing the boat into a slip, our captain reported, was also much easier than with a conventional 3-blade propeller because of the added hold on the water and reduced slip.
Sharrow Propeller™: Comparisons
Speed. When we compared the Sharrow Propeller™ to the readings we got for the other two props, we found it was 16% faster than both at the idle RPM of 650. And, the miles per gallon difference was again 16% better for the MX-1. Range increased 14.8%.
The Sharrow MX-1 propeller doubles the speed, miles per gallon, and range of the other two props, while they are trying to get over the hump and on plane, even though the propeller pitch was only 15”, which is standard on this boat with a 150 outboard.
At 3500 RPM we see that the propeller #2 got on plane while propeller #1 was still struggling along pushing its bow wave.
At 4000 RPM, when the boat was solidly on plane with all three props, the aluminum prop was 17% to 19% faster than the conventional ss props.
Fuel Efficiency Planing. When we compare fuel efficiency for the whole RPM range, we find the at idle, the MX-1 was 16% more efficient at idle and 15% more efficient at 5500 RPM. But the biggest difference was at planing speeds where the Sharrow MX-1 was as much as 179% more fuel efficient.
Sharrow Propeller™: Testing Summary
1. Performs significantly better at idle.
2. Plans at a lower RPM
3. Is faster at all RPM settings
4. Gets significantly more mpg at 3000 and 3500 RPM
5. Is more fuel efficiency at every speed-through-water setting
6. Is as much as 18% more fuel efficient at 26-28 MPH
7. Produces the highest top speed
8. Creates noticeably less vibration
9. Is generally quieter
10. Has superior handling in tight turns at high-speed
11. Improves handling in reverse
12. Provides the greatest range at all speeds
-
Yandan çarklı vapurlardan sonra en önemli keşif sanırım pervane idi. Bu Sharrow verilere göre pervane'de yeni bir devrim yaratabilir. Yaratabilir diyorum, çünkü bu kadar iyi olduğu kesin kanıtlanmış olsaydı en azından bazı üreticiler kullanmaya başlardı.
-
Yandan çarklı vapurlardan sonra en önemli keşif sanırım pervane idi. Bu Sharrow verilere göre pervane'de yeni bir devrim yaratabilir. Yaratabilir diyorum, çünkü bu kadar iyi olduğu kesin kanıtlanmış olsaydı en azından bazı üreticiler kullanmaya başlardı.
Testi yapan firma değil. Boattest sitesi yapmış bu testi ve yayımlamış.. Firmanın sitesinde çok az bilgi var pervane ile ilgili, sanırım halen geliştirme aşamasında. Ayrıca performans pervaneleri markalar tarafından rutin olarak takılmıyor bildiğim kadarıyla. Son tüketici kendisi takıp kullanıyor, ayrı bir pazar o ve oldukça yüksek fiyatlar geçerli. .
-
Bu boyutta bir fark, bir çok firma için önce opsiyon olarak sonra da ilk seçim olarak devreye girer ama önce kendiini ispatlaması gerekir. Tıpta da bir ilaç konusunda piyasaya çıkma öncesi bir takım klinik çalışmalar yapılır sonra da sahada bir çok klinik çalışma yapılır. Çok güvenilir olsa da kısıtlı sayda denekle yapılan bir veya birkaç tek kör veya çift kör çalışma bile o ilacın etkili olduğunu ispata yetmez. Ümit vadeden bir ürün olarak görülüyor. Umarım yakında piyasaya sunulur.
-
sevgili korsanlar ve büyüklerim, ülkemizin geri kaldığını düşündüğüm bir konu malzeme bilimi konusunda bilim insanları güzel bir gelişme sağlamışlar ve süper hidrofobil maddeler geliştirerek batmayan metal geliştirmişler, bu metalin su ile etkileşimini de düşünürsek daha çok evrilecek bu tekneler.
https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html (https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html)
-
Tam bizim iklime ve gezi yelkencilerine uygun tasarım. Dümeni ortaya taşıyınca arkada dünya yer çıkmış.
https://www.youtube.com/embed/clhPazKAbQ4
-
sevgili korsanlar ve büyüklerim, ülkemizin geri kaldığını düşündüğüm bir konu malzeme bilimi konusunda bilim insanları güzel bir gelişme sağlamışlar ve süper hidrofobil maddeler geliştirerek batmayan metal geliştirmişler, bu metalin su ile etkileşimini de düşünürsek daha çok evrilecek bu tekneler.
https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html (https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html)
İçinde mikro boşluklarda hava kalır su üstünde tutarda işlevsel sağlamlık olmayacaksa uçsa ne yazar .
-
sevgili korsanlar ve büyüklerim, ülkemizin geri kaldığını düşündüğüm bir konu malzeme bilimi konusunda bilim insanları güzel bir gelişme sağlamışlar ve süper hidrofobil maddeler geliştirerek batmayan metal geliştirmişler, bu metalin su ile etkileşimini de düşünürsek daha çok evrilecek bu tekneler.
https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html (https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html)
İçinde mikro boşluklarda hava kalır su üstünde tutarda işlevsel sağlamlık olmayacaksa uçsa ne yazar .
Tam bizim iklime ve gezi yelkencilerine uygun tasarım. Dümeni ortaya taşıyınca arkada dünya yer çıkmış.
https://www.youtube.com/embed/clhPazKAbQ4
Çok akıllıca.
-
sevgili korsanlar ve büyüklerim, ülkemizin geri kaldığını düşündüğüm bir konu malzeme bilimi konusunda bilim insanları güzel bir gelişme sağlamışlar ve süper hidrofobil maddeler geliştirerek batmayan metal geliştirmişler, bu metalin su ile etkileşimini de düşünürsek daha çok evrilecek bu tekneler.
https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html (https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html)
İçinde mikro boşluklarda hava kalır su üstünde tutarda işlevsel sağlamlık olmayacaksa uçsa ne yazar .
Parası ve sağlamlığı da önemli.
Şu anda para düşünmeden bir tekne yaptıracak olsam ,o malzeme değil sırasıyla şöyle olurdu tercihim :
1) Karbon Elyaf - Epoksi reçine
2) Kevlar Elyaf - Epoksi reçine
3) Cam Elyaf - Epoksi reçine
4) Aluminyum
5) 3-4 kat diyagonal çıta kaplanarak yapılmış Eposi lamine - Kompozit
6) Cam Elyaf - Polyester reçine
7) Gemi Sacı - Epoksi astar ve tank boyalı.
-
sevgili korsanlar ve büyüklerim, ülkemizin geri kaldığını düşündüğüm bir konu malzeme bilimi konusunda bilim insanları güzel bir gelişme sağlamışlar ve süper hidrofobil maddeler geliştirerek batmayan metal geliştirmişler, bu metalin su ile etkileşimini de düşünürsek daha çok evrilecek bu tekneler.
https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html (https://www.webtekno.com/uzerindeki-deliklere-ragmen-suda-batmayan-metal-gelistirildi-video-h79349.html)
İçinde mikro boşluklarda hava kalır su üstünde tutarda işlevsel sağlamlık olmayacaksa uçsa ne yazar .
malzeme biliminin ne yapacağı belli olmaz, askeri gemilerde kullanılan kompozit çelik, sivil gemilerde kullanılan marin çelikten daha hafif ve daha dayanıklı. benimde ürünü geliştiren Rochester üniversitesindeki ekibe sormak istediğim sorular var, mukavemet ve stabilizasyona etkisi ilk soracağım sorular olur herhalde
-
Bu "evrilme" işini çok da dert etmeyin.
Nasıl olsa ticari ürün olarak bize yansır.
Daha da yazmayayım bu konuda.
Ülkede tekne üreten olmayınca evrilse ne yazar, evrilmese. Neyazar?
-
Recep bey,
Ülke olarak evriliyoruz.
Hani bir laf var ya, alan yok satan ne yapsın :)
İyi geceler
-
Bence tekneler evrilmesin fiyatlari ve ilave opsiyonlarin fiyatlari ucuzlasin. 2010-2014 yilindan sonra piyasaya cikan yuzme platformlu, acik renk mobilyali, genis kokpitli yelkenli tekneler yeterince guzel.
-
Bu "evrilme" işini çok da dert etmeyin.
Nasıl olsa ticari ürün olarak bize yansır.
Daha da yazmayayım bu konuda.
Ülkede tekne üreten olmayınca evrilse ne yazar, evrilmese. Neyazar?
Recep korsan, Turkiye’de tekne uretilmesi konusunda aklima bir fikir gelmisti ama fikir olarak kaldi.
Fikir suydu..
Amerika’daki Catalina Yachts bir sure once uretimi Florida’ya tasidi. Sahibi Gerry ve ailesi de bizim burdaki eski evlerini de benim yakin Turk arkadaslarima satti ve Miami’ye tasindi. Bu yakin arkadaslarim benim tekneci yelkenci oldugumu bildikleri icin onlari ziyaret ettigim bir gun bana bu olaydan bahsettiler.
Ben onlara dedim beni Gerry ile mutlaka tanistirin diye... oyle laf olarak kaldi ama yakinda Miami’ye gittigimde belki firsat bulur ugrarim fabrikasina. Olmadi kendi kendimi tanistiririm :)
Gerry’ye soracagim Turkiye’de uretim yapmayi dusunurmu. Avrupa pazarina da Turkiye’den ulasmasi kolay olur.
Aklima ilk olarak Catalina’nin eski ama cok satan modelleri olan 27 ve 32’nin yeni modelleri gelmisti. Ufak olsun ucuz olsun yerli olsun, herkese iyi bir baglangic teknesi olsun. Avrupa’ya satilirsa gollerde nehirlerde kullanilsin. Turkiye’de yelken kuluplerinde kullanilsin.
Yanlis bilmiyorsam Ingiltere’de bir sure uretildi Jaguar adinda.
Jaguar / Catalina 27 Turkiye’de 4 tane var diye duydum. Su an sahibinden de bir tane var satilik. Instagramdan takip ettigim sailinglucas hesabindaki lucas teknesi de Catalina 27. Lucas’in sahibi genc bir yelkenci, ara ara instagram dan yazisiyoruz.
Hakan Erim korsanla ayni barinakta diye biliyorum.
Tekne satis modeli olarak da aklima gelen Tesla modeli. Onceden bir deposit verilip teknenin reserve edilmesi. Her uretici icin bir uretim e baslamadan kac adet satilacagini bilmek herhalde hem guven verir hem de maliyet ve finansman avantaji saglar.
Neyse bu konuyu biraz du$undum, bu sekilde kaldi. Eger yeterli ilgi gorulurse forumda ayri bir baslik acip tartisabiliriz. Gerry’yi de uye yapariz foruma.
-
Tekneler eskiden kuğu gibiyken yavaş yavaş ütü gibi olmaya başladılar :-\
-
Lucas çok eski zamandan beri Gezgin Korsan teknesi. Adnan MAhçup Korsan ilk sahiplerindendi. Sonra Özgür Evren ve başka sahipleri oldu. Şu anda gayet iyi durumda.
Bu tür üretim işi iyi olur ama Türkiye'de işin başında duracak adam bulmak zor. Ayrıca tek şans Avrupa'ya satmak olabilir.
-
Ben o tekneyi ilk 2006 senesinde Adnan Mahçup / ismi "Dara"
Sonra Cenker Tezel aldı ve laciverte boyandı ismi / "Ceko"
Sonra Özgür Evren Heptürk / İsmi "Bupp"
Sonra Emre Çizioğlu - Alper Algur / İsim aynı kaldı
Yade Dorbek aldı / İsim "Crazy Little Trouble"
Sonra Lucas olmuş.
Amin
-
Meriç korsan aslında güzel fikirmiş, gerçekleşmemesi talihsizlik. Tüm Akdeniz, Ege, Karadeniz, Adriyatik, Marmara için iyi bir üretim üssü olurdu. Bence hala da olur.
Bildiğim işler değil tabiiki. Bir gözlemim Türkiye'de tekne işi "büyüğe sardı". 2022 gelip de Maliye yanağımızdan makas almaya başlarsa iş dengeye girer mi bilmiyorum.
Üretim işi ciddi zor iş. Sadece kabuk meselesi değil. Ciddi para, teknik bilgi birikimi, denizcilik birikimi işi. Vasıflı iş gücü işi. Bir de dünyadan gelen moda akımlar var.
Nereden baksanız zor, o kadar parası olan biri Türkiye'de üretime girer mi? O da soru? Ülke "üretim mezarlığı" sanki. Gözünüzün önüne getirin seri uretime başlayıp kapanan firmaları. Sosyal refahın artışı kadar daha birçok şeye ihtiyaç var, bağlanma yerinden başlayarak. Ticari olmayan "denizde olma" kültürü bile sorunlu. Onlarca göl var, baraj gölleri var. Denize bitişik yerleşimler var ama bırakın ülke nüfusunu, su kıyısı yerleşimlerin nüfusuna tekne sayısını oranlayın, daha öteye yelken teknesi sayısını oranlayın.
Ortada devasa bir sorunlar yumağı dışında ne var?
Birçok alanda geçerli olan "rağmen yapmak" burada da geçerli maalesef.
Teknelerin evrilmesinden nerelere geldik? Oysa bu (dışımızda gerçekleşen) evrilme trendleri bile iyi izlenirse bilgilendiricidir.
Moda veya Bebek koyundan aynı açıdan çekilmiş yüz yıllık fotoğrafları yan yana koyup bakın, teknelerdeki mimari evrilme dahil bir dizi şeyi görebilirsiniz.
Ama bana evrilme'den ziyade "sürükleniş" gibi geliyor. Elbette sürüklenen bizim denizcilik kültürümüz..
-
Meriç korsan aslında güzel fikirmiş, gerçekleşmemesi talihsizlik. Tüm Akdeniz, Ege, Karadeniz, Adriyatik, Marmara için iyi bir üretim üssü olurdu. Bence hala da olur.
Bildiğim işler değil tabiiki. Bir gözlemim Türkiye'de tekne işi "büyüğe sardı". 2022 gelip de Maliye yanağımızdan makas almaya başlarsa iş dengeye girer mi bilmiyorum.
Üretim işi ciddi zor iş. Sadece kabuk meselesi değil. Ciddi para, teknik bilgi birikimi, denizcilik birikimi işi. Vasıflı iş gücü işi. Bir de dünyadan gelen moda akımlar var.
Nereden baksanız zor, o kadar parası olan biri Türkiye'de üretime girer mi? O da soru? Ülke "üretim mezarlığı" sanki. Gözünüzün önüne getirin seri uretime başlayıp kapanan firmaları. Sosyal refahın artışı kadar daha birçok şeye ihtiyaç var, bağlanma yerinden başlayarak. Ticari olmayan "denizde olma" kültürü bile sorunlu. Onlarca göl var, baraj gölleri var. Denize bitişik yerleşimler var ama bırakın ülke nüfusunu, su kıyısı yerleşimlerin nüfusuna tekne sayısını oranlayın, daha öteye yelken teknesi sayısını oranlayın.
Ortada devasa bir sorunlar yumağı dışında ne var?
Birçok alanda geçerli olan "rağmen yapmak" burada da geçerli maalesef.
Teknelerin evrilmesinden nerelere geldik? Oysa bu (dışımızda gerçekleşen) evrilme trendleri bile iyi izlenirse bilgilendiricidir.
Moda veya Bebek koyundan aynı açıdan çekilmiş yüz yıllık fotoğrafları yan yana koyup bakın, teknelerdeki mimari evrilme dahil bir dizi şeyi görebilirsiniz.
Ama bana evrilme'den ziyade "sürükleniş" gibi geliyor. Elbette sürüklenen bizim denizcilik kültürümüz..
Recep korsan bu sadece benim kafamdaki bir fikir. Daha kimseye “ Catalina Yachts “ yoneticilerine acmadim.
Uretim isinin zor olup olmamasini en iyi onlar bilirler. Boyle koklu bir firma Turkiye’de uretim yapmayi kabul ederse nasil olmasi gerektigini ve gerekli mevzuatlari arastirip oyle karar vereceklerdir. Mutlaka teknik elemanlarini Amerika’dan gonderip bir sure ( muhtemelen uzun bir sure ) burdaki uretimin basinda durmalarini saglayacaklardir.
California’dan Florida’ya tasinma icin soyle demisler websitelerinde
“ Zaten musterilerimizin cogu Dogu yakasindaydi, boylelikle onlara ve Avrupa pazarina daha yakin olduk “ . Turkiye’de ufak da olsa bir yer acarlarsa Avrupa’nin dibinde olurlar.
Bir sekilde Amerika’da uretim maliyetleri yuksek, bu konuyu da kendileri ile gorusme / tanisma firsati bulursam soracagim. Beneteau / Jeanneau gibi iki yerde de uretim yapan teknelerde ciddi fiyat farki var. Turkiye’de uretim maliyetleri daha dusuk olabilir.
Turkiye’de yatirim yapmayi dusunen yabanci bir firma herhalde en cok politik ortamdan cekiniyordur. Belki bu konuda onlari ikna edebiliriz.
-
(https://i.ibb.co/ZYtsM5f/40140.jpg) (https://ibb.co/ZYtsM5f)
(https://i.ibb.co/vhfcFcF/40139.jpg) (https://ibb.co/vhfcFcF)
(https://i.ibb.co/TMCmbKZ/cc747a2eda283be6c4f49008b3666bbd.jpg) (https://ibb.co/TMCmbKZ)
2011 yılında tanıtılmış WIDER. Voltran gibi bir şey neredeyse.
-
Çıkmalar ruhsata dahil mi yoksa kaçak mı ;D
Her sert yanaşmadan sonra usta peşinden koşacak hâl ve kalıplı bir cüzdan lazım.
-
Çıkmalar ruhsata dahil mi yoksa kaçak mı ;D
Her sert yanaşmadan sonra usta peşinden koşacak hâl ve kalıplı bir cüzdan lazım.
Voltran dedik ya, isteyince hap gibi oluyor, derli toplu.
-
Çıkmalar ruhsata dahil mi yoksa kaçak mı ;D
Her sert yanaşmadan sonra usta peşinden koşacak hâl ve kalıplı bir cüzdan lazım.
Teknede sökülebilir her şey oy hesabının dışındadır. baston veta benzeri çıkmalar dahil edilmez. Marinalar da en boy hesabında çıkmaları dikkate almazlar örneğin katlanabilir katamaranlar var, seyir halinde açılarak genişlerler, bağlanırken katlanaraa nerede ise tek gövde genişliğine indirilirler.
-
Türkiyede insanlar önce makul karla iş yapmayı öğrenmeli .
50 kg kanoya 10 000 tl üstü fiyat konursa o proje ölü doğar .
50 kg fiber malzeme kaba taslak 30 polyester + 20 kg cam elyaf + Mek peroksit ve kobalt + jelkot .
Taş çatlasa 1200 tl . Sonrası işçilik ve kar oranı .
Şu an ki kafayla 100 yıl daha buralardayız , biz değil tabi ülke . :)
Biz sonsuz avlaklara intikal etmiş oluruz .
-
Anlamadım....
https://www.gezginkorsan.org/forum/jeanneau/410-440-490-walkthrough-modelleri/
Son zamanlarda insanlar havuzluktan çıkmasınlar diye mandar ve iskotaları makaralarla havuzluğa yönlendirdilier, yetmedi, ana drek içine sarma ana yelken yaptılar ki insanlar havuzluktan hiç çıkmasınlar. Şimdi başa geçmek için tekne üzerine karayolu yapıyorlar...
-
Anlamadım....
https://www.gezginkorsan.org/forum/jeanneau/410-440-490-walkthrough-modelleri/
Son zamanlarda insanlar havuzluktan çıkmasınlar diye mandar ve iskotaları makaralarla havuzluğa yönlendirdilier, yetmedi, ana drek içine sarma ana yelken yaptılar ki insanlar havuzluktan hiç çıkmasınlar. Şimdi başa geçmek için tekne üzerine karayolu yapıyorlar...
Baş üstüne güneşlenmeye geçerken kolaylık olsun diyedir Ahmet Kaptanım:))
-
(https://i.ibb.co/QkxHdr0/tumblr-oj1irm-I4-GS1sn35i0o1-540.jpg) (https://ibb.co/QkxHdr0)
Amaç hep daha ferah ve geniş alan yaratmak.
-
Lucas çok eski zamandan beri Gezgin Korsan teknesi. Adnan MAhçup Korsan ilk sahiplerindendi. Sonra Özgür Evren ve başka sahipleri oldu. Şu anda gayet iyi durumda.
Bu tür üretim işi iyi olur ama Türkiye'de işin başında duracak adam bulmak zor. Ayrıca tek şans Avrupa'ya satmak olabilir.
Hakan Korsanım, Lucas hakkındaki güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim, ümit ediyorum bundan sonra su üzerinde kaldıkça hep bu isimle anılacak ve her geçen gün daha da güzel görünecek.
Benim de hep aklımdaki soru işaretlerinden biridir Türkiye'de c27 ve c22 gibi teknelerin üretilemeyişi, optimum bir donanımla toplu üretimde oldukça ekonomik bir opsiyon olacaktır halkımız için de, hem satın alım hem de charter için. Yunanistan'daki aynı tasarım Jaguar 27'lerden oluşan flotillalar yakın geçmişe kadar oldukça aktif kullanılmaktaydı.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Gemi inşa mühendisi çok yakın bir dostum ile bu konuyu bir seyirdeyken konuşmuştuk.
Özellikle yelkenli teknelerdeki formdan bahsetmiştik. Eski fiber yelkenliler neredeyse bir triandil gibi kıç kısmı çok dar şekilde imal edilirmiş. Bunun çok önemli bir özellik olduğu düşünülürmüş. Gelişen teknoloji ile teknelerin kıç kısmının bu formunun teknenin performansı üzerinde pek etkisi olmadığı fark edilmiş. Bu nedenle günümüzde daha geniş alan sağlayan geniş kıça sahip tekneler üretiliyor. Bilim geliştikçe doğru bildiğimiz yanlışlar da değişiyor.