0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    O. G.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #30 : Ağustos 09, 2020, 13:43:44 »
Son zamanlarda fiyatların şişmiş olup olmaması konusuna hiç girmiyorum.

Ama tam bugün ve  tam şu anda bir tekne sahibi olmak istiyorsanız, ve göz gezdirdiğiniz tekneler satıştaki bilinen markalardansa piyasadaki ortalama fiyatı zaten biliyorsunuzdur. Sizin örneğinizden yola çıkarak diyelim ki bu fiyat 450.000TL olsun.

İlk önce tekneyi ve mümkünse karada görürdüm. Tekne içime sinerse, uzun uzun (satıcı ile değil) "sahibi" ile sohbet ederdim. Sahibi içime sinerse en fazla 3 dk. pazarlık ederdim. Ama "Almak" için pazarlık ederdim. Yani amacım tekneyi almak olurdu, "x" kadar daha ucuza almak değil.  Duruma göre, kısmet, belki 400.000TL ye belki de 500.000TL ye alırdım.
Sahibi içime sinmezse, teşekkür eder, başka tekne bakardım.


*

    R. E.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #31 : Ağustos 09, 2020, 23:56:59 »

Tekrar yazayım :

1- Parametre
2- Parametre, parametre
3- parametre, parametre, parametre

Bunlardan sonra sadece para!

Benim tekne muadili tekneler 185 bin TL ile 240 bin TL arasında ilan sitesinde.

Satılık ilanı olmamasına rağmen bu rakamın ortasını doğrudan teklif edenler oluyor veya yokluyor. Ben de o paraya, bu yaşta, bu ebatta sitede satışta tekne var niye almıyorsunuz diye sorduğumda çevap alamıyorum.

O ilanlara ben de bakıyorum. En az yüzde 30 masraf eklenmesi gerekiyor.

Bu durumda fiyat belirlemede parametre olmadığında ciddi sıkıntı var.

Pazarlık elbette edilir. Alıcı kendince bir teklifte bulunur. Bunun sonucunda bir alışveriş oluyorsa sorun yok.

Yine aynı durum alıcılar için de geçerlidir.

Bir, bilemediniz iki yıl içinde o alıcı tekne alır. Almıyorsa, alamıyorsan sorun fiyattan başka yerdedir.

Düşük teklif verip pazarlığı duruma göre şekillendirmek niyeti gördüğüm kadarıyla beklenen sonucu vermiyor.

Aynı şekilde yüksek fiyat yazmak da..

Taraflar ciddi ise parametre sorunu çözer..

Pazarlık ayrıntı haline gelir





*

    M. T.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #32 : Ağustos 10, 2020, 03:29:28 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Son zamanlarda fiyatların şişmiş olup olmaması konusuna hiç girmiyorum.

Ama tam bugün ve  tam şu anda bir tekne sahibi olmak istiyorsanız, ve göz gezdirdiğiniz tekneler satıştaki bilinen markalardansa piyasadaki ortalama fiyatı zaten biliyorsunuzdur. Sizin örneğinizden yola çıkarak diyelim ki bu fiyat 450.000TL olsun.

İlk önce tekneyi ve mümkünse karada görürdüm. Tekne içime sinerse, uzun uzun (satıcı ile değil) "sahibi" ile sohbet ederdim. Sahibi içime sinerse en fazla 3 dk. pazarlık ederdim. Ama "Almak" için pazarlık ederdim. Yani amacım tekneyi almak olurdu, "x" kadar daha ucuza almak değil.  Duruma göre, kısmet, belki 400.000TL ye belki de 500.000TL ye alırdım.
Sahibi içime sinmezse, teşekkür eder, başka tekne bakardım.


Ben Turkiye’deki saticilarin tekneyi karaya almaya sicak bakacagini dusunmuyorum. Oyle bir anlayis yok anladigim kadariyla. Tekne kokpitinde biraz muhabbet 2 duble den sonra satiyolar ya da satmiyolar  : Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    H. A.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #33 : Ağustos 10, 2020, 05:13:09 »
Tekne alımında pazarlık alıcı ile satıcı arasında olur . Alıcı gerçekten alıcı ise gelen teklifler ,mesajlar i hicbirsey ilave etmeden bastirsam harika bir kitap olur Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
4 yaşında bir tekneye örnek benettau sıfır fiyatının %40altini teklif etmek hele özel kullanılmış Türk bayraklı ise çok hakkaniyetli bir yaklasim değil
Firmadan tekne alan cogunluk baz fiyata tekne almıyor baz fiyatın üstüne en az 20000 Euro'ya yakın ek  malzeme aksesuar ile teslim alıyor
Buraya gelen teknenin üstüne rollbar ,güneş paneli vs masraf devam ediyor biz sıfır tekne fiyatı ile mukayese ederken bunlar gözden kaçıyor
Adam sıkışmış paraya ihtiyacı var veya su ilanlara ben yarı yarıya teklif vereyim belki çok dikismis birinin teknesini çok hesaplı kapatırım mantığı bana ters geliyor nihayet alınan bir hobi ve zevk aracı zevkin bu kadar ince fikirli pazarlığı olmaz gençken öyle ogretmislerdi
Bu şekilde tekne aramak elinde bulunan parayı çok sıkışan birine çok yüksek faizle borç teklif etmekten
Farkı varmı sizce ?
İlandaki gördüğünüz resimlere dayanarak 100 TL lik tekneye 50 verecekseniz geleyim göreyim ?
Şeklinde  atılan mesaj  alıcı hakkında size ne düşündürür
Veya su şekilde 50 OLURMU ?
Benim fikrim ve yaşadıklarıma göre sormayı , absürt teklif vermeyi eğlence haline getirmiş insanların türediği yönünde
200 TL lik tekneye 100 TL teklifi tekneyi görmeden satıcının sesini duymadan sadece iki kelime ile teklif etmenin bana hiç kimse olumlu tarafini ve mantığını açıklamaya kalkmasın
7 tane aldım en uzun pazarlığım 15 dakika sürdü  eğer gönlünüz varsa tekne bu şekilde aşık olarak içinize dönerek satıcıyı üzmeden kırmadan müflis işadamı muamelesi yapmadan pazarlık ve teklif yapmaliyiz
Ve tekne almaya karar verdiğinizde mutlaka bir model ve marka bütçenize göre belirleyin  ve bekleyin bulduğunuz da aradığım işte bu diyebiliyorsaniz uzatmadan alın ve zevkinize kavuşun
Bir çok arkadaşım yıllardır tekne arar almak için ama hala şehir hatları vapurundan öteye gecemediler  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    E. Ç.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #34 : Ağustos 10, 2020, 12:01:28 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bu şekilde tekne aramak elinde bulunan parayı çok sıkışan birine çok yüksek faizle borç teklif etmekten
Farkı varmı sizce ?

Ben sizle aynı fikirde değilim;
Yaklaşık 2 yıl önce maddi olarak zor duruma düştüm. Geceleri uyku uyuyamıyordum. her çalan telefonu alacaklı yada banka diye zar zor açıyordum. Psikolojim çok bozulmuştu. İcralar gelmek üzereydi. Sıkışık olduğumdan ticari olarak hareket edemiyor, maddi kazançta sağlayamıyordum.
En sonunda babamdan kalan evi satmaya karar verdiğim. Doğup, büyüdüğüm ev değildi. Ama aynı sokaktaydı. En azından borçların bir kısmını çevirir, hareket imkanım olur diye düşündüm. Geceleri rahat uyurum dedim.
Tabii piyasa durumundan dolayı satmak uzun sürecekti. Benim de acil paraya ihtiyacım olduğundan değerinden %30 satılığa çıkardım. Tabii ki hemen satıldı. Satın alan kişi "neden ucuz?" diye sorunca durumu anlattım. Neredeyse sanki ayıplı mal gibi vazgeçecekti.  % 30 ucuza malımı almaya zorla ikna ettim. Geceleri rahat uyudum mu? Hayır. Babamdan kalan evi nasıl satardım.
Ama icralardan kurtulmuştum ve mallarımı yok pahasına satılmasından kurtulmuştum.
Şimdi evin değerinden çok daha fazlası elimde aynı sokaktan 2 tane ev alabiliyorum. Borcum yok, geceleri rahatım.

Demem odur ki; birisinin malını, zor durumda kaldığından dolayı, ucuza alıyorsanız, aslında ona iyilik ediyor olabilirsiniz.
« Son Düzenleme: Ağustos 10, 2020, 12:02:40 Gönderen: Emre Çakır »

*

    H. A.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #35 : Ağustos 10, 2020, 12:39:10 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bu şekilde tekne aramak elinde bulunan parayı çok sıkışan birine çok yüksek faizle borç teklif etmekten
Farkı varmı sizce ?

Ben sizle aynı fikirde değilim;
Yaklaşık 2 yıl önce maddi olarak zor duruma düştüm. Geceleri uyku uyuyamıyordum. her çalan telefonu alacaklı yada banka diye zar zor açıyordum. Psikolojim çok bozulmuştu. İcralar gelmek üzereydi. Sıkışık olduğumdan ticari olarak hareket edemiyor, maddi kazançta sağlayamıyordum.
En sonunda babamdan kalan evi satmaya karar verdiğim. Doğup, büyüdüğüm ev değildi. Ama aynı sokaktaydı. En azından borçların bir kısmını çevirir, hareket imkanım olur diye düşündüm. Geceleri rahat uyurum dedim.
Tabii piyasa durumundan dolayı satmak uzun sürecekti. Benim de acil paraya ihtiyacım olduğundan değerinden %30 satılığa çıkardım. Tabii ki hemen satıldı. Satın alan kişi "neden ucuz?" diye sorunca durumu anlattım. Neredeyse sanki ayıplı mal gibi vazgeçecekti.  % 30 ucuza malımı almaya zorla ikna ettim. Geceleri rahat uyudum mu? Hayır. Babamdan kalan evi nasıl satardım.
Ama icralardan kurtulmuştum
Sizin olayinizda malinizin bedelini siz belirlemissiniz ve satmissiniz emsalleri ile hemen hemen aynı fiyat ile ilana çıkıp yarı bedel teklif edilmemiş , dikkat çekmek istediğim bu kisimdi
Forumda yakın zamanda sıfır tekne alan bir arkadasimiz sıfır fiyatının üstüne ekstralar için alınan bedeli kalem kalem paylaşmıştı  netten baz fiyat allip 4 yıl sonra %40-%35 teklif edin normaldir ,veya direk pazarlığa %50 fiyat teklif edin verirse verir vermezse canı sağolsun. Gibi yazılanları kastettim
*

    A. A.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #36 : Ekim 18, 2020, 00:32:46 »
Yakın zamanda tekne satmış ve yeni tekne almak için çabalayan biri olarak güncel yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum.

Teknecilik, denizcilik her ne kadar bir yaşam biçimi, kültür hobi vs de olsa sonuçta bu da bir ticarettir, maalesef günümüzde ahlakın dibe vurduğu şu dönemde ticarette de ahlak dibe vurdu.
Teknesini satan da almak isteyen de ahlaklı davranışta bulunmak durumundadır, geçen ay teknemi sattım hem satarken hem de yeni tekne ararken yaşadıklarımı özetlemek istiyorum.
SATACILAR İÇİN;
-Öncelikle tekne satan kişiler burunlarından kıl aldırmadıkları pozisyonlardan havalardan çıkmaları gerekiyor, hem tekneni satmak istiyorsun hem de burnundan kıl aldırmıyorsun, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...
-Brokerların çoğu tekne sahiplerine sizi ulaştırmaktan eriniyorlar, konuştuğunuz çoğu şeyin tekne sahibine ulaşmadığına eminim, hatta hangi brokerın nasıl bir çalışma tarzına sahip olduğuna dair bir başlık bile açabilecek bilgiye sahip oldum sayelerinde...
-Tekne satmak da bir ticarettir, örnek ilanda 1.000.000 yazıyor açıklamada .... euro yazıyor, telefon açıyorsunuz bırakın indirimi euro arttı 1.050.000 isterim diyip konuyu kapatıyor, kimse kusura bakmasın da ev satın alırken bile belirli bir iskontonuz oluyor, kaldi ki evin ticari boyutunu tartışmaya bile gerek yok.
-Temiz tekne konusuna bir kıstas getirilmesi gerekiyor, resimler çok aldatıcı ve temiz tekne kelimesi çok göreceli olduğundan maalesef güvenim sonunda sıfırlandı. bugüne kadar 3 teknem oldu en eskisi 2006 modeldi sattığımda 13 yaşında olan teknemde her hangi bir çekmecenin bırakın içini söktüğünüzde bile ahşabında toz bulamazdınız, kimse kusura bakmasın 2 vana 2 filtre değiştirmekle veya zehirlisini yeni yaptırmakla tekne bakımlı ve temiz olmuyor, hani yeni birini tanırsınız ya çok dürüst iyi bir insan derler, evet iyi ve dürüst olmak zaten zorundayız bu + bir özellik değildir bana farklı özellikleri var mı onu anlatın derim.... teknedeki bakım ve temizlik konusu da benim için böyledir. yani teknenizin teknik bakımları zaten çok iyi durumda olmak zorunda, ama kozmetiği de ÇOK ÇOK iyi olmak zorundadır.

ALICILAR İÇİN;
-Tekne bir yaşam kültürüdür, denizcilik de öyle, tekne satmak isteyen kişinin malını mecburiyetten satmadığını buna mecbur olmadığını artık kafalarına yazmak zorundalardır, orta sınıf 2.0 litre motorlu bir otomobilin 1 milyon tl civarına ulaştığını varsayarsak, teknenin artık lüks olmadığını anlayabilmek gerekir, ve teklifleri de ahlak çerçevesinde vermek gerekir.
-Tekne görmeden para konuşulmaz, yukarı da bir arkadaşımızın dediği gibi en uygun yöntem, tekneyi beğenirsek fiyatta esneme payımız var mı sorusudur? zaten ihtiyaçtan satan kişiler ya fiyatıyla belli eder ya da sözlü olarak ifade eder.

Sonuç olarak yaşadıklarıma istinaden kimsenin çer çöpüyle uğraşmak istemediğimden ve fiyatların neredeyse sıfırla yarıştığı bir tavırdan dolayı, sıfır tekne olarak karar ve sipariş verdim.
Tekne satmak isteyen arkadaşların ciddi alıcılara yaklaşımı ne kadar doğru olursa sıfıra yönelme o kadar az ve 2. el piyasası da o kadar hareketli olacaktır.
Tüm bu yazdıklarımı, yıllarımı hem zaman olarak hem de gönülden bu işe vermiş biri olarak yazıyorum.
*

    E. G.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #37 : Ekim 18, 2020, 02:10:33 »
Şu anda içinde yaşamak için tekne arayan birisi olarak ben de bazı gözlemlerimi paylaşmak isterim bu konuda.

Öncelikle ne istediğimi, konuda gerçekten deneyimli arkadaşlarıma da danışarak belirledim. Bütçem de belli ve bunu bu forum da dahil benzer yerlerde açık olarak belirttim. Aradığım teknede beklentilerim de net (bilgim çerçevesinde).

Genelde olan şunlar;
1-) Teknelerin satış pazarlama bilgilendirmeleri çok yetersiz. Hatta bu konuda bir form bile yapmak zorunda kaldım ama kimseye de göndermedim.
2-) Tekne sahipleri, bilgi almak için gönderdiğim gayet özet 4, 5 soruyla en temel kriterler hakkındaki mesajları; ya yanıtlamıyor, ya geçiştiriyor. Sadece çok azı ilgili bilgileri olması gerektiği gibi paylaşıyor. Hatta eski bir tekne için "sigortası var mı" diye sorduğumda "sigortasız tekne olmaz" yollu neredeyse fırça da yedim.
3-) Beğendiğim bir tekneyi ne zaman, yıllardır bu piyasada olan arkadaşlarıma sorsam (her tekneyi birden fazla kişiye danışıyorum), cevapları hep benzer oluyor, yaşına göre, modeline göre veya bu arkadaşlarım için önemli belli kriterlere göre "pahalı". Ya benim arkadaşlarım piyasayı bilmiyorlar (ki sanmıyorum), ya satıcılar olması gerekenin üzerinde fiyat söylüyorlar.

Şimdiye kadar kimseyle ne para konuştum, ne de "pazarlık payı var mı?" türünden bir iletişim kurdum, zira önce teknenin temel özelliklerinde netleşmeliyim ki daha bu konuda yol alamadım. Kaldı ki gidip göreyim, satıcı ile yüzyüze iletişim kurayım.

Ancak eğer bir tekne ile ilgilenirsem ve beğenirsem, bütçemin dışında bile olsa tekne sahibine "şu kadar bir bütçem var, biliyorum sizin istediğinizden çok uzak, yine de ilgilenirseniz değerlendiririz" derim.

Buna tepki verecek tekne sahibinin de düşüncesine saygı duyar, yoluma bakarım. Kimsenin kibiriyle uğraşacak vaktim yok. Zaten insanların kibirleriyle, kötülükleriyle uğraşmamak, uzaklaşmak için bu işe kalkıştım.

Ne denizciyim, ne denizci olacağım, ne de sonsuz okyanusları keşfedeceğim. Denizde yaşayan, tekneyi kullanmayı bilen bir göçebe olsam yeter.

Bu arada bütçem de sır değil; 50-60,000 Usd arası, TC bayraklı, 10-12 metre arası, yaşlı olmayan, sail drive olmayan, marka olan ve  bakımlı A kategori bir tekne için. Ayrıca yine belirttim, "eğer teknede benim uzun yol için koymak isteyebileceğim büyük ekstralar zaten varsa, bunların da bedelini öderim". Zira kimsenin malını ucuz kapatmak gibi bir derdim yok. Kapitalist sistem, uyarsa satar, uymazsa satmaz. Yok zora düşmüş, yok fahiş fiyat istemiş bunlar benimle ilgili durumlar olmaz. Ben bana uyduğu kadarıyla ilgilenirim.

Ayrıca survey konusu da çok karmaşık değil bence.
-Adam/kadın beyan ediyorsa "benim armam zımba gibi, gövdede tek bir milim ozmoz yok", bu beyanları içeren bir ön sözleşme yapılır;
Tekne dediği gibiyse satış tamamlanır ya da alıcı kaynaklı bir sebeple tamamamlanmasa bile survey masraflarını alıcı (ya da alıcı adayı) öder.
-Tekne beyan edildiği gibi değilse öte yandan, kusura bakmasın kimse, satıcı o masrafı öder. Dürüst olmamanın bedelidir bu.

Adamın/kadının da haberi olmayabilir tabi, günahını almayalım. Bir tekne sahibine "tekne sail drive, şaft mı" diye sordum, "şaft olması lazım, öğrenip dönerim" dedi. Yani muhtemelen ozmozu, armayı da ancak bakım yapanların kendisine söylediği kadar biliyor olabilir bu tür bir tekne sahibi. Ancak yine de onun bu bilgisizliğinin bedelini ben üstlenemem, o boşa ödeyeceğim survey parasına 2 tane akü alırım.

Özet; bu iş duygusal bir konu değil, sadece iş (Karayip Korsanları'nda Lordun ölmeden önceki son sözleri gibi). Kişiselleştirmeye (saygısız, kaba tutumlar ve üsluplar hariç elbette) hiç gerek yok.

İyi ve sağlıklı günler dilerim.
« Son Düzenleme: Ekim 18, 2020, 02:22:08 Gönderen: Erol Gökçek »
*

    E. S.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #38 : Ekim 18, 2020, 04:07:16 »
Erol Korsan bir noktayi merak ettim. Neden Sail Drive olmayan bir tekne tercih ediyorsunuz?
*

    E. G.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #39 : Ekim 18, 2020, 07:38:28 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Erol Korsan bir noktayi merak ettim. Neden Sail Drive olmayan bir tekne tercih ediyorsunuz?

Merhaba,

Bu konu daha önce de sorulmuştu, özetle;
-Sail drive sitemi daha etkin ve başarılı olabilir belki ama (pervane açısı, yanlara çekmediği için vs) yapılacak önemli tamiratlar için karaya alınma sıkıntısı var. Gerçi denizde yapılan tamirat örneği de verilmişti bu forumda. Ancak yine de her bu tür sorunda karaya çıkarılma durumu benim bütçemi mahveder. "Basit iyidir" diye düşünüyorum.
-Teknenin altında devasa bir delik olsun istemiyorum. Kesinlikle güvenli olduğunu biliyorum ama yine de istemiyorum. Zira "şaftı bir kayaya vursam en fazla pervanesiz kalırım, sail drive'ı vursam, batabilirim" gibi bir korkum oluştu. Anlamsız, biliyorum, ama yine de var. Oysa 3-4 ay önce sail drive diye bir şey olduğunu bile bilmiyordum.
-Bu biraz da takım tutmak gibi oldu sanıyorum, takımınız özelliklerde zayıf bile kalsa, yine de desteğiniz ona.

Oysa gerçekten güzel tekneler vardı beğendiğim, sırf bu yüzden takip edemedim. Umarım büyük bir hata yapmamışımdır.

İyi Pazarlar.
« Son Düzenleme: Ekim 18, 2020, 07:40:52 Gönderen: Erol Gökçek »
*

    M. T.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #40 : Ekim 18, 2020, 08:13:48 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Yakın zamanda tekne satmış ve yeni tekne almak için çabalayan biri olarak güncel yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum.

Teknecilik, denizcilik her ne kadar bir yaşam biçimi, kültür hobi vs de olsa sonuçta bu da bir ticarettir, maalesef günümüzde ahlakın dibe vurduğu şu dönemde ticarette de ahlak dibe vurdu.
Teknesini satan da almak isteyen de ahlaklı davranışta bulunmak durumundadır, geçen ay teknemi sattım hem satarken hem de yeni tekne ararken yaşadıklarımı özetlemek istiyorum.
SATACILAR İÇİN;
-Öncelikle tekne satan kişiler burunlarından kıl aldırmadıkları pozisyonlardan havalardan çıkmaları gerekiyor, hem tekneni satmak istiyorsun hem de burnundan kıl aldırmıyorsun, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...
-Brokerların çoğu tekne sahiplerine sizi ulaştırmaktan eriniyorlar, konuştuğunuz çoğu şeyin tekne sahibine ulaşmadığına eminim, hatta hangi brokerın nasıl bir çalışma tarzına sahip olduğuna dair bir başlık bile açabilecek bilgiye sahip oldum sayelerinde...
-Tekne satmak da bir ticarettir, örnek ilanda 1.000.000 yazıyor açıklamada .... euro yazıyor, telefon açıyorsunuz bırakın indirimi euro arttı 1.050.000 isterim diyip konuyu kapatıyor, kimse kusura bakmasın da ev satın alırken bile belirli bir iskontonuz oluyor, kaldi ki evin ticari boyutunu tartışmaya bile gerek yok.
-Temiz tekne konusuna bir kıstas getirilmesi gerekiyor, resimler çok aldatıcı ve temiz tekne kelimesi çok göreceli olduğundan maalesef güvenim sonunda sıfırlandı. bugüne kadar 3 teknem oldu en eskisi 2006 modeldi sattığımda 13 yaşında olan teknemde her hangi bir çekmecenin bırakın içini söktüğünüzde bile ahşabında toz bulamazdınız, kimse kusura bakmasın 2 vana 2 filtre değiştirmekle veya zehirlisini yeni yaptırmakla tekne bakımlı ve temiz olmuyor, hani yeni birini tanırsınız ya çok dürüst iyi bir insan derler, evet iyi ve dürüst olmak zaten zorundayız bu + bir özellik değildir bana farklı özellikleri var mı onu anlatın derim.... teknedeki bakım ve temizlik konusu da benim için böyledir. yani teknenizin teknik bakımları zaten çok iyi durumda olmak zorunda, ama kozmetiği de ÇOK ÇOK iyi olmak zorundadır.

ALICILAR İÇİN;
-Tekne bir yaşam kültürüdür, denizcilik de öyle, tekne satmak isteyen kişinin malını mecburiyetten satmadığını buna mecbur olmadığını artık kafalarına yazmak zorundalardır, orta sınıf 2.0 litre motorlu bir otomobilin 1 milyon tl civarına ulaştığını varsayarsak, teknenin artık lüks olmadığını anlayabilmek gerekir, ve teklifleri de ahlak çerçevesinde vermek gerekir.
-Tekne görmeden para konuşulmaz, yukarı da bir arkadaşımızın dediği gibi en uygun yöntem, tekneyi beğenirsek fiyatta esneme payımız var mı sorusudur? zaten ihtiyaçtan satan kişiler ya fiyatıyla belli eder ya da sözlü olarak ifade eder.

Sonuç olarak yaşadıklarıma istinaden kimsenin çer çöpüyle uğraşmak istemediğimden ve fiyatların neredeyse sıfırla yarıştığı bir tavırdan dolayı, sıfır tekne olarak karar ve sipariş verdim.
Tekne satmak isteyen arkadaşların ciddi alıcılara yaklaşımı ne kadar doğru olursa sıfıra yönelme o kadar az ve 2. el piyasası da o kadar hareketli olacaktır.
Tüm bu yazdıklarımı, yıllarımı hem zaman olarak hem de gönülden bu işe vermiş biri olarak yazıyorum.

Abdulkadir korsan siparis verdiginiz tekneni modelini ve konfigurasyonunu paylasabilir misiniz sakincasi yoksa?
*

    T. A.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #41 : Ekim 18, 2020, 20:16:39 »
Erol beyin mesajını okurken, neredeyse aynı anda, üyesi olduğum whatsapp gruplarından birine bir mesaj geldi. Isim vermeksizin paylaşıyorum:

Sanzıman şaft ayrılması
Selamlar sevgili abilerim ablalarım ve kardeşlerim, dün başıma gelen bir olayı, tecrübeyi sizlerle paylaşmak isterim.

Hafif bir rüzgarda öğlen saatlerinde biraz yelken yapmak için eşim, ben ve iki arkadaşımız Kalamış marinadan çıkış yaptık. 10-15 dakikalık motor seyrinden sonra yelkenleri açtık, 1 saat yelkenden sonra Kınalı adanın batısına girdiğimizde çok azalan rüzgarla cenovayı kapadık ana yelkeni kapamadan önce motoru çalıştırıp ileriye taktığımızda pervanenin dönmediğini fark ettik.

Aklıma şanzımandan 15 motor saati öncesinde sızmaya başlayan yağ geldi. İstanbula vardığımda iyi bir Yanmar motorcusuyla konuşup önümüzdeki Perşembe gününe 12 yıllık bir motor bakımı için sözleşmiştik. Hatta dün denize çıkmadan önce ustanın olurunu da almıştım. “Keçeden biraz yağ kaçırıyor dert etme” demişti.

Motor yan kapağını açtığımda şaftın şanzımandan ayrıldığını ve pervanenin dönme hareketi ve çekişiyle iyice dışarı kaydığını gördüm. Motor gayet normal çalışıyordu ama şaft bağlantısı olmadığından pervane dönmüyordu.
Yelkenle marinaya doğru yola devam ettik.

Arada ustayla konuştum resimleri paylaştım. Çekebiliyorsan şaftı motora doğru çek bağla dedi. Kimi teknelerde şaft ve pervane, dümen palasınına kadar uzanıp dümeni de iptal edebilirmiş. 39 Cyclades de böyle bir durum olmadı, ancak ben de tüm zorlamalarıma rağmen şaftı kaydığı yerden motora doğru çekemedim.

Yelken ile marinaya yaklaşırken marinadaki komşu Nail kaptanı aradım. O eksik olmasın, eğitim verdiği öğrencileri ile gelip bizi yedekledi. Onun yedeğinde biraz daha hızlı, hava kararmadan marinaya girdik.

Sonrasında palamar bizi bizim pruvamızdan geriye doğru iterken ve dümen bende olacak şekilde tornistan giderek yerimize girdik, bağlandık.

Denizde motorsuz kalma, yelkenlere güvenme, yedeklenme ve palamar yardımıyla marinaya yanaşma derslerini 101 seviyesinde ilk defa yaşamış olduk.

Hava, deniz, arkadaşlar her şey kolayımızaydı.

*

    E. G.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #42 : Ekim 18, 2020, 20:47:21 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Hatta dün denize çıkmadan önce ustanın olurunu da almıştım. “Keçeden biraz yağ kaçırıyor dert etme” demişti.

Motor yan kapağını açtığımda şaftın şanzımandan ayrıldığını ve pervanenin dönme hareketi ve çekişiyle iyice dışarı kaydığını gördüm. Motor gayet normal çalışıyordu ama şaft bağlantısı olmadığından pervane dönmüyordu.
Yelkenle marinaya doğru yola devam ettik.

Arada ustayla konuştum resimleri paylaştım. Çekebiliyorsan şaftı motora doğru çek bağla dedi. Kimi teknelerde şaft ve pervane, dümen palasınına kadar uzanıp dümeni de iptal edebilirmiş. 39 Cyclades de böyle bir durum olmadı, ancak ben de tüm zorlamalarıma rağmen şaftı kaydığı yerden motora doğru çekemedim.

Öncelikle arkadaşınıza büyük geçmiş olsun Tunç Bey. Hem dümeni parçalamadan ucuz atlatmış, hem açık denizde olmadığı için çok çok ucuz atlatmış.

Ders gibi bir anektod oldu benim için;
1-Ustalara güvenme, teknedeki sorunu tam incelemeden yaptıkları yorum sıkıntılı olur.

2-Teknik olarak mümkün müdür, güvenlik için riskli midir bilinmez ama coupling'den çıkma olasılığına karşı şafta bir delik açıp (tekne içi kısmına) ve o deliğe de uygun bir sağlam çubuk bulundurup, gerçekleşmesi halinde dümene kaymasın diye bu çubuğa halat geçirip hareketsiz hale getirip güvene almak mümkün olabilir.

3-Spor salonuna ara verdik pandemide, ancak yine fitness'a ağırlık vermeli. Kol kuvveti gerekebilir her an demek ki.

4-Öte yandan motor ve şaftın düzenli kontrolü ne kadar önemliymiş, hatta dümen zarar görseydi açık denizde ölümcül bile olabilirmiş anladım.

5-Şaft transmisyon daha basit ve güvenli diye düşünürken, onun da barındırdığı riskleri bilmek adına çok çok önemli bir anektod. Bu kadar zamandır hep okuyorum, araştırıyorum, ilk defa böyle bir şey öğreniyorum.

Paylaşım için çok teşekkürler.

İyi ve sağlıklı günler dilerim.
*

    Ö. Ö.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #43 : Ekim 19, 2020, 11:07:58 »
Şanzımanın motordan ayrılmasını hiç duymamıştım!  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Benim de başıma 2 kere şaftın kaplinden ayrılma olayı geldi, biri 12m'lik yelkenli diğeri 34m motoryat.
İkisinde de problem kaplin içine şaftı sabitleyen setuskur (set screw) vidasının açılması. Sistemin en zayıf noktası.

Yelkenlide ciddi su alma durumu da oldu, şaft deliğini çöp poşeti tıkayarak kapattık, dalış yapıp pervaneyi tekneye bağladım, yelkenle marinaya döndüm.
Motoryatta ise su alma olmadı ama 7-8m uzunluğunda bacak kalınlığındaki şaftı yerine geri oturmak çok zor olmuştu. (Hikayesini burada yazmıştım: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )

Erol bey için not: Saildrivelarda böyle risk yok!:D
*

    E. G.

Ynt: Tekne pazarlığı
« Yanıtla #44 : Ekim 19, 2020, 11:26:39 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Şanzımanın motordan ayrılmasını hiç duymamıştım!  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Benim de başıma 2 kere şaftın kaplinden ayrılma olayı geldi, biri 12m'lik yelkenli diğeri 34m motoryat.
İkisinde de problem kaplin içine şaftı sabitleyen setuskur (set screw) vidasının açılması. Sistemin en zayıf noktası.

Yelkenlide ciddi su alma durumu da oldu, şaft deliğini çöp poşeti tıkayarak kapattık, dalış yapıp pervaneyi tekneye bağladım, yelkenle marinaya döndüm.
Motoryatta ise su alma olmadı ama 7-8m uzunluğunda bacak kalınlığındaki şaftı yerine geri oturmak çok zor olmuştu. (Hikayesini burada yazmıştım: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )

Erol bey için not: Saildrivelarda böyle risk yok!:D

Çok geçmiş olsun size de. Bu set screw'ların düzenli kontrolü vs çok önemli anladığım kadarıyla.

Keşke Saildrive'a bakacak param ve benim tekne kullanım planlarımda sık sık karada bakım yapacak şekilde bir durum olsaydı, o zaman güvenle kullanabilirdim. Ha bir de o tekne dibindeki büyük delikten duyduğum anlamsız fobi olmasaydı.

Ancak eski teknoloji ve daha verimsiz olmasına rağmen (ve diğer handikaplarına rağmen), şarft transmisyon benim planladığım deniz hayatı için daha uygun sanıyorum. Tekneyi gezi aracından çok alargada bir ev gibi kullanacağımdan çok da sorun yaşamam diye düşünüyorum. Umarım yanılmıyorumdur.

İyi haftalar dilerim.