0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Son zamanlarda fiyatların şişmiş olup olmaması konusuna hiç girmiyorum. Ama tam bugün ve tam şu anda bir tekne sahibi olmak istiyorsanız, ve göz gezdirdiğiniz tekneler satıştaki bilinen markalardansa piyasadaki ortalama fiyatı zaten biliyorsunuzdur. Sizin örneğinizden yola çıkarak diyelim ki bu fiyat 450.000TL olsun.İlk önce tekneyi ve mümkünse karada görürdüm. Tekne içime sinerse, uzun uzun (satıcı ile değil) "sahibi" ile sohbet ederdim. Sahibi içime sinerse en fazla 3 dk. pazarlık ederdim. Ama "Almak" için pazarlık ederdim. Yani amacım tekneyi almak olurdu, "x" kadar daha ucuza almak değil. Duruma göre, kısmet, belki 400.000TL ye belki de 500.000TL ye alırdım. Sahibi içime sinmezse, teşekkür eder, başka tekne bakardım.
Bu şekilde tekne aramak elinde bulunan parayı çok sıkışan birine çok yüksek faizle borç teklif etmekten Farkı varmı sizce ?
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapBu şekilde tekne aramak elinde bulunan parayı çok sıkışan birine çok yüksek faizle borç teklif etmekten Farkı varmı sizce ?Ben sizle aynı fikirde değilim; Yaklaşık 2 yıl önce maddi olarak zor duruma düştüm. Geceleri uyku uyuyamıyordum. her çalan telefonu alacaklı yada banka diye zar zor açıyordum. Psikolojim çok bozulmuştu. İcralar gelmek üzereydi. Sıkışık olduğumdan ticari olarak hareket edemiyor, maddi kazançta sağlayamıyordum.En sonunda babamdan kalan evi satmaya karar verdiğim. Doğup, büyüdüğüm ev değildi. Ama aynı sokaktaydı. En azından borçların bir kısmını çevirir, hareket imkanım olur diye düşündüm. Geceleri rahat uyurum dedim. Tabii piyasa durumundan dolayı satmak uzun sürecekti. Benim de acil paraya ihtiyacım olduğundan değerinden %30 satılığa çıkardım. Tabii ki hemen satıldı. Satın alan kişi "neden ucuz?" diye sorunca durumu anlattım. Neredeyse sanki ayıplı mal gibi vazgeçecekti. % 30 ucuza malımı almaya zorla ikna ettim. Geceleri rahat uyudum mu? Hayır. Babamdan kalan evi nasıl satardım.Ama icralardan kurtulmuştum
Erol Korsan bir noktayi merak ettim. Neden Sail Drive olmayan bir tekne tercih ediyorsunuz?
Yakın zamanda tekne satmış ve yeni tekne almak için çabalayan biri olarak güncel yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum.Teknecilik, denizcilik her ne kadar bir yaşam biçimi, kültür hobi vs de olsa sonuçta bu da bir ticarettir, maalesef günümüzde ahlakın dibe vurduğu şu dönemde ticarette de ahlak dibe vurdu.Teknesini satan da almak isteyen de ahlaklı davranışta bulunmak durumundadır, geçen ay teknemi sattım hem satarken hem de yeni tekne ararken yaşadıklarımı özetlemek istiyorum.SATACILAR İÇİN;-Öncelikle tekne satan kişiler burunlarından kıl aldırmadıkları pozisyonlardan havalardan çıkmaları gerekiyor, hem tekneni satmak istiyorsun hem de burnundan kıl aldırmıyorsun, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...-Brokerların çoğu tekne sahiplerine sizi ulaştırmaktan eriniyorlar, konuştuğunuz çoğu şeyin tekne sahibine ulaşmadığına eminim, hatta hangi brokerın nasıl bir çalışma tarzına sahip olduğuna dair bir başlık bile açabilecek bilgiye sahip oldum sayelerinde...-Tekne satmak da bir ticarettir, örnek ilanda 1.000.000 yazıyor açıklamada .... euro yazıyor, telefon açıyorsunuz bırakın indirimi euro arttı 1.050.000 isterim diyip konuyu kapatıyor, kimse kusura bakmasın da ev satın alırken bile belirli bir iskontonuz oluyor, kaldi ki evin ticari boyutunu tartışmaya bile gerek yok.-Temiz tekne konusuna bir kıstas getirilmesi gerekiyor, resimler çok aldatıcı ve temiz tekne kelimesi çok göreceli olduğundan maalesef güvenim sonunda sıfırlandı. bugüne kadar 3 teknem oldu en eskisi 2006 modeldi sattığımda 13 yaşında olan teknemde her hangi bir çekmecenin bırakın içini söktüğünüzde bile ahşabında toz bulamazdınız, kimse kusura bakmasın 2 vana 2 filtre değiştirmekle veya zehirlisini yeni yaptırmakla tekne bakımlı ve temiz olmuyor, hani yeni birini tanırsınız ya çok dürüst iyi bir insan derler, evet iyi ve dürüst olmak zaten zorundayız bu + bir özellik değildir bana farklı özellikleri var mı onu anlatın derim.... teknedeki bakım ve temizlik konusu da benim için böyledir. yani teknenizin teknik bakımları zaten çok iyi durumda olmak zorunda, ama kozmetiği de ÇOK ÇOK iyi olmak zorundadır.ALICILAR İÇİN;-Tekne bir yaşam kültürüdür, denizcilik de öyle, tekne satmak isteyen kişinin malını mecburiyetten satmadığını buna mecbur olmadığını artık kafalarına yazmak zorundalardır, orta sınıf 2.0 litre motorlu bir otomobilin 1 milyon tl civarına ulaştığını varsayarsak, teknenin artık lüks olmadığını anlayabilmek gerekir, ve teklifleri de ahlak çerçevesinde vermek gerekir.-Tekne görmeden para konuşulmaz, yukarı da bir arkadaşımızın dediği gibi en uygun yöntem, tekneyi beğenirsek fiyatta esneme payımız var mı sorusudur? zaten ihtiyaçtan satan kişiler ya fiyatıyla belli eder ya da sözlü olarak ifade eder.Sonuç olarak yaşadıklarıma istinaden kimsenin çer çöpüyle uğraşmak istemediğimden ve fiyatların neredeyse sıfırla yarıştığı bir tavırdan dolayı, sıfır tekne olarak karar ve sipariş verdim.Tekne satmak isteyen arkadaşların ciddi alıcılara yaklaşımı ne kadar doğru olursa sıfıra yönelme o kadar az ve 2. el piyasası da o kadar hareketli olacaktır.Tüm bu yazdıklarımı, yıllarımı hem zaman olarak hem de gönülden bu işe vermiş biri olarak yazıyorum.
Hatta dün denize çıkmadan önce ustanın olurunu da almıştım. “Keçeden biraz yağ kaçırıyor dert etme” demişti.Motor yan kapağını açtığımda şaftın şanzımandan ayrıldığını ve pervanenin dönme hareketi ve çekişiyle iyice dışarı kaydığını gördüm. Motor gayet normal çalışıyordu ama şaft bağlantısı olmadığından pervane dönmüyordu.Yelkenle marinaya doğru yola devam ettik. Arada ustayla konuştum resimleri paylaştım. Çekebiliyorsan şaftı motora doğru çek bağla dedi. Kimi teknelerde şaft ve pervane, dümen palasınına kadar uzanıp dümeni de iptal edebilirmiş. 39 Cyclades de böyle bir durum olmadı, ancak ben de tüm zorlamalarıma rağmen şaftı kaydığı yerden motora doğru çekemedim.
Şanzımanın motordan ayrılmasını hiç duymamıştım! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapBenim de başıma 2 kere şaftın kaplinden ayrılma olayı geldi, biri 12m'lik yelkenli diğeri 34m motoryat.İkisinde de problem kaplin içine şaftı sabitleyen setuskur (set screw) vidasının açılması. Sistemin en zayıf noktası.Yelkenlide ciddi su alma durumu da oldu, şaft deliğini çöp poşeti tıkayarak kapattık, dalış yapıp pervaneyi tekneye bağladım, yelkenle marinaya döndüm.Motoryatta ise su alma olmadı ama 7-8m uzunluğunda bacak kalınlığındaki şaftı yerine geri oturmak çok zor olmuştu. (Hikayesini burada yazmıştım: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )Erol bey için not: Saildrivelarda böyle risk yok!:D