0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Recep bey, bu sohbetin en güzel tarafı da son cümleniz oldu.Cevat Şakir Kabaağaçlı, nam-ı diğer Halikarnas Balıkçısı beni Anadolu-Ege Uygarlıkları konusunda çok derinlemesine etkilemiştir.O kıyıları gezerken hep O’nun muhteşem anlatımlarını hatırlar ve büyülenirim.Cevabınız için teşekkür ederim.
Meriç bey, ne yazıkki her yapılan yenilik zannedildiği gibi olumlu yönde olmuyor. Hepsinin ilk anda görülen artılarının yanında , ancak yaşanınca anlaşılan eksileri de çıkıyor.Örneğin, bir arkadaşım çok severek aldığı çift palalı teknesini kıç attırma manevrası yapamadığı için satmak zorunda kaldı. Çünkü palalar tek pervanenin karşısında olmadığı için çok etkisiz kalıyordu. Tabiiki stern thruster filan ilave edilebilirdi ama bu da başka sorunları getiriyordu.Saildrive ın kullanıcı için değil tekne üreticisinin ihtiyaçları ön planda tutularak yapıldığını hala anlamayan arkadaşlarımız var.Yeni teknelerin güvertesinde biraz kilolu birisi yürürken kamaradan bakarsanız ne kadar esnediğine şaşarsınız. Bu teknenin travers seyrinde ne hale geleceğini bir düşünebiliyor musunuz?Birkaç yıl önce bir marinada benim teknemle aynı marka ve aynı boyda olan ütü formlu yeni modeli ile yan yana bağlı idik. Baş omuzluktan giren soluganlarda benim eski teknem oldukça stabil dururken ütü formlu olan son derece yalpa yapıyordu. Görseniz herhalde içinde olmak istemezdiniz.Kıç platform elbette çok faydalı ama eğer kapak şeklinde açılanlardan ise pontona geçmekte sıkıntı yaratıyor. Yok eğer açık tutarım derseniz bu sefer de ponton ile kapak arasına balon usturmaça yerleştirmek sıkıntılı hale geliyor.Bir başka arkadaşım epey bir para ödeyerek 64 feet bilinen bir marka yekenli aldı . Gidip gördüğümde acıdım doğrusu, çünkü o açık renk mobilyalar Ikea anlayışı ile yapılmıştı, benim eski teknemdeki gerçek marangozluk ile yapılmış masif maunların keyfini vermiyordu.Tabiiki tekne satıcıları bunlara karşı birçok satış argümanı geliştiriyorlar ve insanları ikna ediyorlar, anlıyorum bu da onların işi , bunu yapmaya mecburlar. Ama denizciliğe yeni başlayan birçok arkadaşımız var ve bu detayları eşit şartlarda uzun süre deneyimleyemedikleri için bunların hepsini gerçekten olumlu gelişmeler olarak değerlendiriyorlar.
Meriç bey, cevabınız için teşekkür ederim. Doğal olarak beklentiler elbette farklı olabilir. Bu durumda önerilen detaylar da farklılaşacaktır. Eğer memnunsanız sorun yok demektir. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapRecep beyin yukarıda söylediği “ önce ne istediğimizi, ne aradığımızı bilmek” başlangıçta anahtar cümle olabilir. Ben buna ne kadar bütçe ayırabildiğimizi, ama daha da önemlisi sürdürülebilirliğini eklemek isterim.
Yeni konu açmaktansa buraya yazmak istedim. Eminim izleyenler farkındadır. Son günlerde yelkenli tekne satış ilanlarında göze batar bir artış izleniyor. 320'lerdeki tekne sayısı 370'lere dayandı. Nedeni konusunda hepimizin aklına muhtemelen depreme bağlı ortaya çıkan deniz yükselmesi ve bir marinanın başına gelenler olabilir. Ama bu bölgede değil, sanırım sahil bölgelerimiz içinde her yerde yükseliş var. Bu da olayın daha çok ekonomi ile ilişkisini akla getiriyor. Ama sadece iki parametre ile daralttığımda "sahibinden" (broker, şirket vd'den değil) ve "Türk bandıralı" olarak arayınca yarının altına düşüyor. Bir fikri olan var mı? Fiyatlar düşmemiş olsa da bu mevsimde çok fazla tekne arzı, çoğunun yabancı bayraklı olması, komşulardaki charter firmalarının hareketi mi sadece? Yoksa bizdeki charter tekneleri de çoğunluk yabancı bayraklı mı?Yabancı bayraklı tekne girişini (Yunanistan vd'den satın alınma) bu sonbahardan beri gözlüyorum. Yakın çevremde bile 3-4 tekne var..