0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Hayal meyal dikiz aynasından halay çektiklerini de görmüştüm sanki Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Vay be!.. Öyle yorumlar geldi ki başlığı hortlattığıma utandım Şaka bir yana elle tutulur deneyimler sel gibi akmaya devam ediyor. Anlatılanlar, masrafların beşe yada altıya bölünmesinin getireceği rahatlıktan daha fazlası olumsuzlukların bizi bekliyor olacağı yönünde ve hepsi de başka kulvarlarda karşılaştığım insan tipleri.
Bizde bir söz vardır "Dostunu kaybetmek istemiyorsan ortak olma ya da iş yapma" diye. Her şeyi özetliyor sanıyorum. Sadece bize mahsus mu yoksa başka toplumlarda da böyle midir bilmiyorum. Ben ortak olmam. Tekne benim özelim, yuvam, mahremiyetimdir.
sıçtı sıvadı telefonda Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapVay be!.. Öyle yorumlar geldi ki başlığı hortlattığıma utandım Şaka bir yana elle tutulur deneyimler sel gibi akmaya devam ediyor. Anlatılanlar, masrafların beşe yada altıya bölünmesinin getireceği rahatlıktan daha fazlası olumsuzlukların bizi bekliyor olacağı yönünde ve hepsi de başka kulvarlarda karşılaştığım insan tipleri. Yok ortak ol ama herkesle değil. Başta bahsettiğim 3 konuyu baştan netleştirmek lazim.En güzeli 1 kişinin herşeyle ilgilenmesi, diğer ortakların çok irdelemeden parayı vermesi Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
aslında bir açıdan bakınca:Moderasyon altında ortaklık = tapulu devremülk...Yüzlerce devremülk sitesi var ülkemizde; hatta Happimag mıydı neydi şu Bodrum'daki SeaGarden otellerini de işleten; yabancı devremülk programı, o bile var.. Flipper, Armonia, Billurkent, Soytaş devtaş akçabük şu... bu... Gayet güzel işliyor (istisnalar var tabi ama o istisnalar ne bileyim özel hastane işletmeciliğine de var)...Bunu alıp suyun yanından alıp üzerine taşıyınca ne problem çıkabilir ki? diyoruz ama daha teoride çıkıyor.. Çıkıyor çünkü sistem yelkenci bünyesinin DNA'sına aykırı gibi duruyor... Aynı adam 25 yıl boyunca 3. devre olarak tapuda işaretli villasını 1-15 nisan / 1-15 temmuz / 1-15 ekim kullanıp, her yıl düzenli aidatını ödeyip gık demiyor ama iş tekneye gelince ilk tepki "ben onun takvimine uyamam" oluyor..Halbuki herşey aynı, birinde kişisel eşyan salondaki yarım kanepe altında kilitli duruyor, diğerinde marina içerisindeki depoda... Birinde fırın buzdolabı ocak var, diğerinde de fırın buzdolabı ocak var... Birinde klima, ötekinde ırgat; birinde tenteyi açma-kapama zamazingosu, diğerinde vinç kolu.. Birinde bir şeyi kırınca ödüyorsun, e diğerinde de öyle... Aslında çekinilen şey daha çok kurumsal bir paylaşım yapısının halen faaliyete geçmemiş olması... Geçmesi kolay da görünmüyor çünkü işi sahildeki arsadan suyun üzerindeki kayığa döndürünce herşeyden önce işletmecinin yatırım maliyeti artarken kârı azalıyor.. Nasıl? Çok basit örnek vereyim, bir müteahhitlik firması bakir bir koyda 10 milyon TL maliyetle kocaman bir arazi kapatıyor, buraya yine 10 milyon TL maliyetle 100 tane villa yapıyor diyelim.. Bu villaların tanesini 300 bin liraya satsa 30 milyon TL kazanır; 10 milyon TL kâr eder ve işi bitirip önündeki maçla.. işlere bakar... Bu bildiğimiz müteahhitlik.... Veya o firma da bazı şirketlerin yaptığı gibi 100 villayı 100 kişiye 30 Milyon TL'ye satmak yerine 100 villayı 600 devre halinde 600 kişiye ve devresi 75 bin liradan satarak öncelikle hasılatını 30 milyondan 45 milyona çıkartır; yani kârı maksimize eder... Devamında da oraya kurduğu işletmeci şirketin yıllık aidatlardan aldığı payla kendisi için verimliliği akmasa da damlar seviyede bir iş yatırımı yapmış olur... Alıcı için de bu doğru bir yatırımdır; zira 300 bin lira yerine 75 bin lira ödeyerek zaten senede 15 gün gideceği evin o 15 gününü satın almış olur.. Üstelik dilediği zaman dilediği kişiye dilediği bedelle satabilir...Tekne paylaşımında ne yok? O yukarıda bahsettiğim yatırım kârı yok öncelikle... Kimse tanesi 100 bin eurodan 100 tane; hatta 10 tane bile tekne üretip %50 kârla 150K€'dan devre-tekne pazarına arz edemez; etse de talebi bulamaz... Dolayısıyla müşteriyi sisteme güvendirecek büyüklükteki yatırımcıyı (Setur mesela) bu işe iştahlandıracak short-term kâr bu işte yok...Alıcı için ise her gün eskiyen ve eskidikçe değeri düşen bir ürüne satın almak kadar değilse de hâla çok ciddi tutarda giriş yatırımı yapmak söz konusu; yani bu tarafında da fazla bir cazibe yok... Dolayısıyla iş sadece 10-20, hadi bilemediniz 50 teknenin tutum ve bakımlarını toplu anlaşmalarla ucuza mal ederek; her tekneden aldığı 5K€ aidattan 2.5K€ kâr etmeye dönünce; o işe bırakın Koç grubunu, ben bile girmem... Halihazırda kurumsal adı altında giren de zaten distribütörlüğünü yaptığı teknelerdeki sınırlı bayi kârını hedeflemiş gibi duruyor... Belki bu şekilde ortaklık programına sattığı tekne sayısı belli bir adede ulaşırsa geliş fiyatında bir iskonto sağlayarak kâr edecek; veya otomobilde 4 halkalının distribütörü gibi sattığı adede bağlı sayıda ücretsiz tekne alacağı için normal satış / ortaklık satış adetlerini kombine ederek oradan bir marjinal fayda sağlayacak; ancak ne olursa olsun rakamlar asla "aman ne güzel iş, biz de girelim" dedirtmeyecek... Bir - iki adım geri çekilip her tarafı aynı anda görerek "bu iş nasıl olur da fizible olur?" diye düşündüğümde şu bir çözüm olabilir...: Tekne fiyatı 200K€ mu? O zaman bunun 1/5'ini değil, en az %25 fazlasının 1/5'ini ödeyeceksiniz; işletmecinin fabrikadan ne iskonto aldığıyla da ilgilenmeyeceksiniz; firma 5 tekne yatırımına girip liste fiyatından %25 iskonto da alsa, %50 de alsa o sizin işiniz değil; o parada gözünüz varsa gidin siz alın aynı anda 5 tane kayık... Böyle olursa bu işi yapmanın bir cazibesi olur; görünende 1M€ (aslında iskontoyla 850K€) yatırımı yaptın, en az 1.5 sezon o 5 kayığın 25 devresini satmak sürdü ve 1.250K€ ciroyu topladın.. Finansmanı pazarlaması şusu busu € bazında %15 civarı kâr kaldı, makul... Sonra da 5 kişiye sattığın kayığın 1 Mart - 30 Kasım kullanım haklarını 5 değil 6 devreye böldün; kendine 5. veya 6. devreyi aldın - ki fiiliyatta bu nisan ve ağustosta kiralanabilir 4 hafta demek; oradan da yıllık operasyon kârın çıktı; bakım-tutum işini de "$4a$" şeklinde %100 marjla halledebiliyorsan; artık 5. yılın sonunda teknenin 2.el pazarlamasından pay alsan da olur almasan da - ki bence ondan da bir %10 falan alsın yani...Ne oldu şimdi?Müşteri için:- Kayık 200 liraydı, ben 1/5'ine 50 lira verdim...- Yıllık aidatı 15 liraydı, 3 de ona verdim, Toplamda 15...- Her yıl 1. ile 6. arasındaki 5 devrenin hepsini döndürerek sırayla kullandım, gerçekçi olursak kullanılabilir 30 değil 20 haftam oldu (kasımda veya martta gidecekseniz başka tabi)...- 5. yılın sonunda kayık 115 liraya satıldı, 15'ini şirket aldı ben de geriye 20 lira aldım...- Kayığın bana haftalık maliyeti 2,2 lirayla 1,5 lira arasında geldi...Şirket için:- Kayıkların tanesi 200 liraydı, yanıma tezmarinden birini aldım, gittim Fransa'ya oturdum masaya.. Sonra yanımdaki adam uyardı, masadan kalktım sandalyeye oturdum ))) pazarlık pazarlık, sonunda 5 yıllık garanti ve tüm bakım işçiliği dahil 175K€ ya el sıkıştık... Elimde hali hazırda sattığım 8 devrenin parası (400K€) vardı onu kaparo verdim döndüm geri...- Bir yandan kalan 17 devreyi satarken diğer yandan Göcek'teki marinalara ihale açtım, liste fiyatının %50 altını veren ve yılda bir defa çekme-atmayı, tekne başına 1'er ay karaparkı beleş yapan X marinayla anlaştım...- 2.sezonun başında 25 devrenin tümü satılmış oldu; Fransızın kalan 500K€'sunu da parça parça ödedik; banka finansmanına 70K€ gitti ama ilk sezon henüz satılmamış boş devrelerin charter kiralarından ve kendi haftalarımdan 110K€ geldi; ilk satış kârı + charter geliri + 1. sezonun kısıtlı aidat kârı derken 900K€'luk operasyon çevirip 300K€ koyduk cebe; manitu bereket versin (hadi bir 5 daha satalım hatta)...- 2. 3. 4. ve 5 sezonlar: 5 kayık için 75K€ aidat topladık, bakımlar ve marina 30K€ tuttu... Kendi haftalarımızın (toplamda 30) 25'inden de 75K€ kira geldi, personel falan derken 100K€/yıl hedefini tutturduk...- Çıkış Günü: 5 kayığı ortalama 115K€'dan sattık; 75K€ komisyon yazdık.. Seneye yok ama ondan sonraki sene 2. devretekne grubunun 5. yılı dolacak, o zaman da komisyon yazacağız.. Vakit kaybetmeden aradaki boş yılları da dolduralım.... Bu kârlı mı? 200 liralık kayığın en azından 47' olacağını düşünürsek charter'a göre 1,5-2 lira haftalık maliyet (peşin ödemenin finansmanını düşünsek bile) epey kârlı.. Size şubat ayında bile o paraya bir Harmony 47' vermezler mesela... Yatırımcı için de toplamda 750K€/5 yıl gibi bir kâr oluştu.. Onun için de kârlı bir iş... Bu işi ne bozar peki? şu cümleyi kuran abiler bozar ki ilk başta 50K€ dendiğinde görüşmelerin yarısında bu cümle illa kurulacaktır:"Yav ben listesi 200K€ olan teknenin %20'sine neden 50 veriyorum; zaten sana iskonto da yaparlar 5 tane alınca.. Hem niye tepsinin göbeğindeki haftayı sen alıyorsun bakıyım; kayığın parasını fazla fazla veriyoruz, işletme masraflarını da öyle; kendimize mi tekne alıyoruz yoksa sana mı bilader?!?"
Tolga korsan,ben o sirketin falan bilgilerine sahip degilim, ama 5-6 sene evvel benim gelistirdigim, hic bir yerde olmayanbir projem vardi, son asamasina kadar getirip vazgecmis idim, bir gün bir araya gelirsek anlatirim.Bu yüzden konuyu bir hayli irdelemistim.
Tolga simdi sayfaya baktim, Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapBen yazdiklarimi oraya bakmadan yazmistim, ama dedigin gibi pisti olmus nerdeyse Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yapinsallah, Izmir tarafina gelirsem haberdar ederim.