0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Gectigimiz yaz gökova turnalida cekek yerinde yaz boyunca teknem ve ben yanliz başımıza çalışıyoruz sanıyordum.Meğersem ayni sayıdaki 3 yavruda benim tekneyi mesken tutmuş.evde de iki kedi beslediğimden aram iyidir bi şey olmaz nede olsa karadayım dedim.Kedilerin annesi,karadaki teknenin ustune 3m iskeleden tırmanıp onları banyo havalandırmadan iceri yollamış.Gunlerce sac tekneyi zimparalayip agir işciliklerle kedileri kısa surede heavy metalci yapmisim farkinda olmadan.korkup asiri agresiflesmisler ve teknenin benim hic ulaşamayacağım yerlerine saklanmislar.2 hafta daha her gun cesitli planlar yapip onlari cikarmaya calıştım hatta evdeki kediyi bile getirdim bi faydasi olmadi.gece ben gittigimde sessizlikte ortaliga ciktiklari icin hersabah ortalikta pisliklerini topluyordum.elbetteki hayatta kalmalari ilk onceligim oldugundan onlarin mama ve su kablarini her gun doldurdum.anneleri artik gelmiyordu ve 3 yavru iyice hırçınlaşmıştı.havlu falan bir kere zar zor yakaladim birini ama kedinin saldirisi karsi konulamaz olur onu iyi bilirim, o yuzden benden kurtuldu.Artik ölmelerinden korkmaya basladigim icin onlarin sintine ve mobilyalar arkasindaki gecis noktalarini kapatip bir yonde tuzaga düşürdüm.sonra tuvalet mobilyalarini sokup tedbirli kiyafetle canavarlari disari zar zor alabildim. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Geçen kış bizim tekne 4 ay karada kaldı. İki arkadaş sezon öncesi işlere başlamak için hazırlıklı ve bir hafta kalmak üzere gittik. Teknenin brandasını çıkardık önce kaba bir temizlik filan işlere başladık derken kokpitin altındaki kamarada 3 adet çok hareketli ama ayakları üzerinde bile duramayan, muhtemelen bir haftalık üç yavru kedi ve altlarında hiç kıpırdamadan duran bir yavru daha. Herbiri ayrı renk alttaki kömür siyahı. Belli ki anne doğumu orada yapmış. Derken yavruları ürkütmeyelim ve mikrop kapmasınlar diye sadece izleyip hareketsiz olanın akıbetini anlamaya çalıştım. Ölmüş olabileceğine kanaat getirdim ama emin olamadım. Takılsınlar dedik biz işimize döndük derken teknenin yanına zayıf mı zayıf bir kedi geldi, sürekli tekneye bakıyor. Yavruları görmesem bile teknede bir işi olduğu her halinden belliydi. Bize güvenebileceğini, yavruları emzirebileceğini, arada bizim de fazla vaktimiz olmayıp işimizin çok olduğunu anlatmak için her yolu denedik. Yani sen emzir biz işimize bakalım dedik, tabi ikna olmadı. Biz de mecburen işi bırakıp çekip gittik. Birkaç saat sonra geldik tekneye çıktık ki fırlayıp tekrar dışarı atladı ve kayboldu. Arada tekrar geldi biz tekrar gittik derken iş yapamadık. Gece olunca (karada da olsa) teknede kalmayı sevdiğimizden diğer kamarada yattık. Kedilerin yanına da anne gelir diye peynir bıraktık. Birbirimizi göremiyoruz ama geldiğini anladık. Hep beraber teknede uyuduk uyandık o erkenden gitmiş. Ertesi gün dedik bu iş böyle olmayacak kediye mama aldık fazla uzaklaşmasın yesin içsin emzirsin arada bize de müsaade etsin ama bir türlü biz varken içeri girmesini sağlayamadık. Bir kaç gün daha kaldık baktık ki tekneye değil bakımı kediye yapıyoruz gitmeye karar verdik. İki hafta sonra tekrar geldik aynı şeyler devam etti. Arada ufak tefek işler filan yine bıraktık döndük. Tabi giderken teknenin yanına dünya kadar mama bırakıyoruz. İçimiz rahat çünkü tersanedeki tüm kediler köpekler gelip mama yiyor ama birileri yerken diğerleri oturarak bekliyor sırası gelen kalkıp yiyor. Daha önce böyle bir şey hiç görmemiştim. Doğumdan (tahminimizce) 1 ay sonra kararlı şekilde yeniden tekneye gittik. Artık büyümüşlerdir ava çıkmaya başlamışlardır diye düşündük. Ancak hala durum aynı. İş yapamıyoruz anne kedi bize güvense de biz varken tekneye çıkmıyor. Vaktimiz de daralıyor. Küçük bir toplantıdan sonra kedilere güvenli bir ev yapıp yanda terk edilmiş sac teknenin güvertesine yerleştirmeye karar verdik. Anne geldiğinde hissedemese de biz ona yavruların yerini gösteririz dedik. Uyguladık, anne geldi yavruların yerini algıladı ama bir türlü yanlarına çıkmadı. Yine bir plan değişilkliği yapıp kedileri ve yuvayı aşağı almaya karar verdik ve aldık. Biraz uzaklaştık anne bir yavruyu enseden kapıp fırladı kayboldu. Oturup bekledik tam 20 dakika sonra geldi diğerini aldı gitti ve bunu aralıksız devam ettirdi. En sona ölü sandığım kara kedi kaldı meğer doğuştan tembelmiş, pek az kıpırdıyor hep. Anası gecikince bunu almayacak dedik ama yine geldi ve yine aldı. Sonrasında mama almaya geldi sadece. Suya indik yine uğrayıp yine ürkek şekilde mamasını alıp gitti. O günlerde anneliğin nasıl bir şey olduğunu biraz anlayabildim ve annemi aradım teşekkür etmek için.
yangın elidveni ve kalın montlar ile başınızada motosıiklet kaskı dalacaksınız... Biz öyle yapmıştık. Bende dahada kötüsü yavrulamıştı. Mecburen bir sure besledik falan. Dert iş... Geçmiş olsun.