0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    İ. O.

Ülkemiz de Amatör denizcilik hakkında bazı tespitler yaparak başlamak istiyorum.

Toplam 67000 adet tekneye sahibiz. Bu teknelerin 26000 i 5 metreden küçük, 30000 adedi 5-9 mt arası ve kalan 11000 adedi de 10 metre ve daha üzeri boyda(Yabancı bayraklı tekneler hariç). Toplam içindeki Balıkçı teknelerinin sayısı da yaklaşık 12000 adet.

İç sulardakilerde dahil 341 adet balıkçı barınağı mevcut ve kapasitesleri 37000 tekne civarında. Marinaların toplam kapasitesi de yaklaşık 15000 civarı. Marinalarda bağlanan teknelerin büyük bir çoğunluğunu uyguladıkları fiyat politikasıyla doğru orantılı olarak ya yabancı bayraklı tekneler ya da boyu 10 metrenin üzerinde tekneler oluşturmakta.

Öncelikle bu rakkamları vermemin nedeni en büyük sorunun teknelerin barınma sıkıntısı olmasından dır. Bunun dışında mavi kart uygulamasından tutun barınak ve marinalardaki bağlama ücretleri, tekne satınalmalardaki banka kredisi zorluklarına kadar irili ufaklı yüzlerce sorunla karşı karşıyayız. Denize ilgisi olan ve tekne sahibi olmak isteyen vatandaşımızın hayallerini ertelemesine  bu sıkıntıların  en büyüğü olan barınma yeri sıkıntısı neden olmaktadır.İkinci el bir otomobil fiyatına küçük te olsa bir tekne sahibi olabilme imkanı olan onbinlerce kişi, neredeyse tekne fiyatını bulan yıllık marina bağlanma ücretleriyle karşılaşınca hayallerini ertelemek hatta vazgeçmek zorunda kalıyorlar.

Bu sorunları hemen her dost meclisinde, forumlarda  daima konuşmamıza rağmen kısa vadede bir çözüm olasılığı yok. Çünkü sorunun çözümü devletten gelmek zorunda. Barınma yerlerini inşa etmek devletin işi. Bu arada devlet bağlama kütüğü harcı olarak bizlerden yılda yaklaşık 18 milyon(eski parayla 18 trilyon) gelir elde etmekte ve bunun karşılığında da bizlere herhangi bir hizmet veriyormu?  ben görmedim.

 Biz, kısıtlı imkanları olan vatandaşlar olarak ne yapmalıyız? Denizle ilgili hayallerimizden vaz mı geçelim? Sesimizi de duyan pek yok. Bu işleri yoluna koymak devleti yönetenlerin insiyatifinde olduğuna göre sesimizi onlara nasıl duyuralım?

Benim nazicazene önerim bu sıkıntıyı yaşayanların kendi ilinde ilçesinde beldesine Amatör Denizci Dernekleri kurarak kurulan bu derneklerle  mevcut Amatör Denizcilik Federasyonuna katılarak (ADF kabul etmez ise başka bir federasyon oluşturarark)  baskı gurubu oluşturmaktır.

Dernek, Kaydı kuydu,yönetimi, üye ve yöneticilerin egoları uğraşılması hem kendi içinde hem de yasal yükümlülükleri açısından zor iş. Ancak doğru planlanırsa ve adımlar en baştan doğru atılırsa yapılmayacak bir iş de değil. Zaten doğru ve planlı çalışmayan bir sivil toplum kuruluşundan da baskı gurubu oluşturması pek beklenemez.

Bu dernekler taşın altına herkesin elini koyması şartıyla ,aynı zamanda özlenen, olmadığından dem vurduğumuz deniz kültürünün oluşturulması ve gelişmesinde de büyük rol üstlenebilir ve bunu pekala da başarabilirler, yeterki planlı, doğru ve özveriyle çalıştırılabilsinler.


*

    V. P.

İsmail Kaptan çok güzel ve desteklenmesi gereken düşüncelerinizle , isabetli bir başlık açmışsınız.

50 adet ezberlenmiş soru ile sınavda başarılı olanlara 24 metrelik tekneyi kullanma halkı veren zihniyetin , amatör denizciliğin sorunları ile ne kadar alakadar olacağı şüphelidir..

Deniz ve denizcilik kültürü ile uzaktan yakından alakası olmayan bürokratların çıkardığı genelge ve yönetmeliklere bakarak denizciliğin sorunlarının kaç adım ileri gideceği şüphelidir...

5 metre sandalın içerisine işaret fişeğinden tutunda sandalın taşıyamayacağı kadar zorunlu malzeme ile dolduran , bulunmaması durumunda da yüklüce ceza yazan kural koyucuların , amatör denizcilerin hakkını ne kadar koruyacak kuralları ne ölçüde isabetli olarak koyacakları şüphelidir..

Yap işlet devret modeli ile 49 yıllığına marina işletmelerini dev holdinglere veren devletimizin, buraya bağlanan teknelerin hakkını ne kadar savunacağı şüphelidir..

Altındaki yeknesi 5.000 TL etmeyen gariban balıkçıya 10.000TL ceza yazan kanunların, çok zengin zannettikleri bizleri ne kadar kollayacağı şüphelidir...

Hangi koya yanaşırsanız yanaşın, iskelede bekleyen ve bağlama 55 TL abi diyen zihniyeti yok etmeyen kanunların bizi ne kadar var edeceği şüphelidir..

Tüm bunlara rağmen yapılacak ne varsa sonuna kadar yanınızda olduğumuz şüpheli değil bir gerçektir,..

Sevgiler..



*

    E. U.

 Biz, kısıtlı imkanları olan vatandaşlar olarak ne yapmalıyız? Denizle ilgili hayallerimizden vaz mı geçelim? Sesimizi de duyan pek yok. Bu işleri yoluna koymak devleti yönetenlerin insiyatifinde olduğuna göre sesimizi onlara nasıl duyuralım?

Benim nazicazene önerim bu sıkıntıyı yaşayanların kendi ilinde ilçesinde beldesine Amatör Denizci Dernekleri kurarak kurulan bu derneklerle  mevcut Amatör Denizcilik Federasyonuna katılarak (ADF kabul etmez ise başka bir federasyon oluşturarark)  baskı gurubu oluşturmaktır.

Dernek, Kaydı kuydu,yönetimi, üye ve yöneticilerin egoları uğraşılması hem kendi içinde hem de yasal yükümlülükleri açısından zor iş. Ancak doğru planlanırsa ve adımlar en baştan doğru atılırsa yapılmayacak bir iş de değil. Zaten doğru ve planlı çalışmayan bir sivil toplum kuruluşundan da baskı gurubu oluşturması pek beklenemez.

Bu dernekler taşın altına herkesin elini koyması şartıyla ,aynı zamanda özlenen, olmadığından dem vurduğumuz deniz kültürünün oluşturulması ve gelişmesinde de büyük rol üstlenebilir ve bunu pekala da başarabilirler, yeterki planlı, doğru ve özveriyle çalıştırılabilsinler.
[/quote]


Hadi Hayırlısı, Nereden ve nasıl başlıyoruz  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Ocak 20, 2014, 00:59:34 Gönderen: Erkan Usluoğlu »


*

    İ. O.

Vural korsanım
Öncelikle desteğiniz için teşekkür ederim.
Bir şeylerde hemfikir olmak gerekli diye düşünüyorum.  Aslında şu anda yaklaşık 50 bin olan tekne sayısı beşyüzbin olsaydı zaten mevcut oy potansiyelinden dolayı birşekilde dikkate alınırdık. Bu sayılara ulaştığımızı görmeye benim ömrüm vefa etmeyecektir ama genede kıraçta olsa toprağa tohumların ekilmesinden yanayım.

Tekne sayısı, deniz kültürünün yerleşmesi, barınma imkanları ve diğer tüm sorunlara ve çözümlerine bakmaya başladığımızda kendimizi sanki kısırbir döngüdeymişiz hissine kapılmadan yapamıyorum. her kısırdöngüden mutlaka bir çıkış yolu vardır inancındayım . Yeterki samimiyetle çaba sarfedelim. Bunu bizler göremiyecek bile olsak torunlarımızdan ödünç (çalarak) olarak alıp harcadığımız doğa ve kaynakların hatırına birşeyler yapmalıyız.

Sorunları olan herhangi bir gurubun sorunları devlet tarafından çözülecekse birşekilde baskı gurubu oluşturması gerektiğine inanıyorum. Sorunların çözümü için baskı gurupları oluşturabilmek dışında aklıma birşey gelmiyor. Şu anda bir Amatör Denizcilik Federasyonu var ve çalışıyor. iyi dir kötü dür . Biz sesimizi gerek devlete gerek ADF ye nasıl duyururuz?
ADF ye üye olmak bireysel olarak imkansız. Adf de belki daha güçlü olmak istiyordur? bunu bilmiyorum. ADF nin sorunlara bakış açısını da bilmiyorum . Ancak ADF nin kurucu ve mevcut üyelerine baktığımda sadece yelken kuluplerini görüyorum. Yelken kuluplerinin doğal olarak asıl amaçları sporcu yetiştirmek ve müsabakalarda başarılı olmak . Benim de içinde bulunduğum gurubun dertleri farklı. Toplam özel teknelerin neredeyse % 80-85 ten fazlası 0-9 metre arası tekneler ve bu tekneler büyük zorluklarla biryerlerde barınıyor. Bana öyle geliyor ki ADF bunu  dışında kalan % 15-20  lik gurup ve spor kuluplerinin dertleriyle ilgileniyor. Bu bende oluşan ADF algısıdır. gerçek belki bu değildir?

Önerdiğim dernekler kurulur ve ADF bünyesine kabul edilirse ADF nin de eli güçlenecektir ve belki bugüne kadar gözüne çarpmayan bir gurubu da görmüş ve anlamış olacaktır.

Dernekler sayesinde bulunulan yerlerde gençlere deniz sevgisi ve kültürü aşılanarak hatta belli eğitimler almaları da sağlanabilinecektir. Bazı yerlerde Belediyelere küçük rampalar yaptırlabilinir. bunlar ilk anda aklıma gelenler. Dernek dışında bazı önerilerde mutlaka gelecektir.

Öncelikle birşekilde baskı gurubu oluşturmak konusunda hemfikirmiyiz ? buna karar vererek aklımıza gelen tüm sorunlar paylaşalım derim.

Korsanlar buraya akıllarına gelen veya yaşadıkları sorunları her ne kadar bilinen sorunlar olsa da küçük veya anlamsız demeden başlık halinde yazarlarsa hem sorunların tespiti (Sıralaması daha sonra yapılmak üzere) yapılmış olur hem de birleşmek ve baskı gurubu olabilmek için hemfikir olduğumuzu anlamış oluruz. Baskı gurubunun hukuki şekli daha sonra netleşir. Ha benim şahsi fikrim zor da olsa dernek ve konfederasyon şekli bir oluşumdan yana.

Buraya korsanların sorunları belirtmesini baskı gurubu oluşturmaktan yana olup olmamaları konusunda hemfikir olup olmadığımızı anlamak için diyorum. Belki hiç kimse bir sorun yazmayacak . O zaman böyle bir şeye gerek olmadığı anlaşılır ve moderatörlerden bu başlığı sintineye atmalarını rica edeceğiz.

Anlatımımın iyi olmadığını biliyorum. Umarım kafamdaki fikri anlatabilmişimdir.

selamlar, sevgiler


*

    İ. O.


[/quote]


Hadi Hayırlısı, Nereden ve nasıl başlıyoruz  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
[/quote]


Erkan korsanım
Bir şekilde baskı gurubu oluşturma fikrinde hemfikir olup olmadığımızdan başlamak gerekir diye düşünüyorum. Bunun içinde ya evet demek yada daha sonra önem derecesine göre sıralayabilmek adına yaşadığımız veya aklımızdaki sorunu başlık olarak yazarak başlayabiliriz. Bu bildiğiniz üzre akşamdan sabaha çözülecek bir şey değil. Bakalım kaç kişiyiz Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    F. A.

sayin baylar

devleti ve veya ozel isletmelere baski yapabilme ihtimalimizi cok uzak goruyorum. en azindan devlete baski yapabilmek icin legal olarak , onun nezdinde kaale alinabilecek bir huviyete sahip olmamiz gerektigini , illegal olarakta kayda deger bir oy potansiyeline sahip olmak gerektigini dusunuyorum

ancak bu iki durum da ,  amacimiza ulasmak icin bize engel degildir. aslinda kayda deger sayi ve kuvvete sahip bir topluluk oldugumuzu  bu acidan yapacagimiz eylemin, kendi cikarlarimiz adina organize edilen , hur tesebbusler olabilecegini ve bu konuda kanunlarin cok zorlayici olmadigini biliyorum

Burda tek  problem GEKO ailesinin tum ege akdeniz ve marmara kiyilarina yayilmis simdiye kadar hic lokasyon problemi  yasamamis internet denen buyuk guc sayesinde birbirini hic  tanimadan sevmis , gonul vermis,  problemini paylasmis bir GEKO  irkinin  hepsine samil olacak hizmetin nasil verilecegidir.

bu verilebilecek hizmetlerin siralamasini yaparken oncelik tesbit etmeli ve aksiyon ordan baslamalidir .ulasabilecegimiz hedefleri secmek ve sonucaa kolay varmak bizi cesaretlendirecek ve gururlandiracaktir. ikinci merhale biraz daha zor sonraki biraz daha zor ve biraz daha diye diye guzel bir yere geliriz diye dusunuyorum.

biraz politik olsada bunu soylemek istiyorum ,  memleketimizin bugun icinde bulundugu durum 1980 yilindan sonra bir grup politik gorusun yavas yavas  kucuk kucuck kazandigi savastir.

hakkini vermemiz gerekirki , bu gruplara ait sahislar   sabir ve istah ile uzun zaman beklemisler ve emellerine erismislerdir .

sadece calisma prensibini ornek alabilecegimizi vurgulamak amaciyla bu grubu ornek olarak  yazdim

amacimizin sonunu ismail oruc abim goremeyecegi gibi ben ve benim generasyonumdan bir cok insan daha goremeyebilir. ama olsun ruhumuz rahat eder en azindan asagiya baktigimda huzurla gezen , baglanan , tekneler gorur gulumseriz.

ilk baslamamiz gereken konunun ne oldugunu tesbit amaci ile , bir topik acmali ve tum GEKO lar , toplum blinci icersinde ,  kendi cikarlarini degil digerlerini dusunerek  fikirlerini beyan etmeli ve ilk cephenin tesbiti boyle yapilmalidir.

baslangic eylemi icin kendi fikrimi beyan ediyorum :

1    en cok hangi bolgede tekne varsa tesbit edilmeli ve ilk olarak o bolgede baglama yeri tesisi ve veya marina tesisi kurmanin yollarini arastirmali.( encok teknenin varoldugu   bolgeden kastim  , ege , guney ege , akdeniz ,diye bolunebilir.) ( ankara da diyesim geliyo diyemiyorum bi turlu )
( marina tesis etmeyi gozunuzde buyutmeyin lutfen sadece izinleri dert olabilir onuda ankarada bagli olan teknelerin icinde yasayan GEKO cu kardeslerimiz cozerler artik )
2    daha makul bir eylem olan bu fikrim soyle ,  guneyde tum GEKO larin cok gezdigi yerlerde ve veya koylarda sadece yaz aylari icin ve veya kislamak icin yerler tesbit edip yerel idarelerle gorusup bu yerlerde tesisler kurmaktir . bu tesislerde GEKO lar bedelsiz olarak yer icer banyo yapar camasir yikar ,veya yatar uyur , diger teknelere bedelli bir hizmet verilir ve bu hizmet ust seviyede namuslu temiz ve diger isletmelere ornek olabilecek sinifta olur .

 diger isletmeleri yapan yerel veya koylu kardeslerimizinde bu tur bir egitime ihtiyaclarinin oldugunu kendilerine  onderlik edilmedigi durumda kendi bildiklerini yapacaklarini ,
 bundan da bizim gibi tekne sahibi olan    kulturlu ! seviyeli !  sahsiyetlerin surekli sikayet ettigi bir durum cikar ortaya ( abi yunanda herseyin fiyati ve kalitesi ayni abii helal olsun adamlara bizde oylemi abii tutan geciriyo abii  gibi )

cok uzun yazinca okunmadigini biliyorum onun icin burda kesiyorum
gereken  beyin firtinasi baslarsa hepimiz canla basla konuya ilgi gosterecegimizi umit ediyorum
( surc u lisan ve imla hatalari af ola

selamlar herkese  kazakistandan









*

    S. O.

Acil eylem planı olarak, mevcut tesislerde Gezgin Korsan gurubu toplu hareket ederek pazarlık gücünü devreye sokabilir.
*

    F. A.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Acil eylem planı olarak, mevcut tesislerde Gezgin Korsan gurubu toplu hareket ederek pazarlık gücünü devreye sokabilir.
abi bu dediin zaten en once ve cok evvelden yapilamasi gereken bir konu ve yapilacak islerin en kolayi,  bence bu eylem  acil devreye sokulmali ve bu sene bundan faydalanmaliyiz

action  bence soyle olmali :
tesisleri  tesbit edelim  , tebit edilen tesislere yakin olan ve gorusme ihtimali kolay olan korsanlar gorevlendirilsin ve GEKO gucunu tesislere anlatarak pazarliklar baslasin ,

bu tur isler aramizdaki serbes meslek arbabi kisilerce yapilmasi daha profesyonelce olacaktir. esnaf esnafi daha iyi anlar Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. T.

Sevgili korsanlar,
Dün Denizci Kahvesi'nde de ağırlıklı olarak konuşuldu bu başlık. Ancak hedef biz GEKOların potansiyel gücünü kullanarak daha ucuz bağlama vb avantajlar elde etmesinden ziyade, tam da başlıkta ve İsmail korsanın metninde yer aldığı gibi, amatör denizciliğin gelişimine yönelik bir eylem planı ve baskı grubu oluşumunu düşünmüştük.
Ben de dahil olmak üzere kimsenin daha ucuz, daha kaliteli hizmet almaktan imtina edeceğini sanmıyorum. Ancak bu konunun da farklı bir başlıkta ve geniş bir perspektiften değerlendirilerek ele alınması gerektiğini düşünüyorum.
Kaldı ki marina sayısı bir elin parmaklarından az olan İstanbul'da alternatif oluşturmadan marinaların karşısına dikilmenin ciddi bir stratejik hata olacağına inanıyorum.
Son olarak Kahve'de de belirttiğim gibi hedefi ulaşılabilir ve net olan ve amaca hizmet edeceğine inandığım her türlü eylemde Yengeç'le birlikte varım...

Yengeç Tırhandili, Marintürk J41

*

    H. T.

Dün Denizci Kahvesi'nde bu konu şu bağlamda tartışıldı ve aşağıdaki yaklaşımlar ortaya konuldu. İsmail korsanın da isteği üzerine toparlamaya çalışıyorum:


  • Amatör Denizcilik ve Deniz Kültürü kavramlarının gelişimi için bir baskı grubu oluşturulmalıdır.
  • Deniz kültürü kavramının daha uzun soluklu bir sürece ihtiyaç duyması nedeniyle öncelikle Amatör Denizcilik ve sorunları üzerine eylem planı oluşturulmalıdır.
  • Derneklerin hukuki gereklilikleri ve işgücü ihtiyacı düşünüldüğünde öncelikle bir platform olarak eylem planı gerçekleştirilmesi ve kurumsal yapının bu platformla birlikte gelişmesi, olgunlaşması tartışıldı.
  • Olası yapının manifestosu olabildiğince geniş bir katılım ve geniş bir perspektifle hazırlanmalıdır.
  • Yapılacak eylemlerde Denizcilik Bakanlığı, Büyükşehir Belediyeleri, sahile kıyısı olan belediyeler vb kamu kurumları hedef alınmalıdır.
  • Eylemler planlanırken hedef ve beklentilerin basit, net ve ulaşılabilir olmasına dikkat edilecek, aynı zamanda medya ilgisi de göz önünde bulundurulacaktır.
  • Medya kanalıyla daha geniş kitlelere ulaşılmasına, kamuoyu yaratılmasına çalışılacaktır.
  • Söz konusu platformu temsilen bir sözcü belirlenecek, sözcü platform manifestosu doğrultusunda talepleri dile getirecektir.
  • Geniş katılımlı eylemler planlanmasına çalışılacak, örneğin en az 50 teknelik bir filoyla gerçekleştirilecek eylemlerin görsel açıdan da ilgi çekici olmasına gayret edilecektir.
  • Söz konusu platform ve eylemleri İstanbulla sınırlı kalmayacak, gerekli katılımın sağlanması durumunda Türkiye'nin her köşesine yayılmasına çalışılacaktır.
  • Yerel yönetimden halen devam etmekte olan iki yakada mevcut dolgu alanları başta olmak üzere sahil şeridi boyunca amatör denizcilerin kullanımı için rampa, çekek vb altyapının sağlanması talep edilecek, bu konuda baskı grubu oluşturulmasına çalışılacaktır.
  • Söz konusu oluşum için bir haberleşme grubu oluşturulması, iletişimin bu grup üzerinden sağlanması; ayrıca paylaşımların Denizci Kahvesi Facebook grubu üzerinden yapılması dünden aklımda kalanlar...
Gezgin Korsan grubunun kendi adıyla böyle bir oluşum içine girip girmeyeceğine karar verecek bir organı var mı bilemiyorum. Ancak olsa bile grubun doğası gereği tüm üyeler adına böyle bir oluşumda yer almasını en azından kendi adıma doğru bulmadığımı, olası olumsuzluklardan korumak adına Gezgin Korsan grubu içinde bu oluşumun farklı bir başlık altında barındırılmasının doğru olacağını düşünüyorum.


Uzun lafın kısası, eğer yeterli katılım ve irade ortaya çıkarsa yukarıdaki maddeler ekseninde bir şeylere gebeyiz diyor görüş ve önerilerinizi bekliyoruz.
*

    A. Ç.

ADF aslında tabanı olmayan bir kuruluştur.  Bizi temsil etmeyen ve söylendiği gibi sporcu (yelkenci) yetiştirmeye çalışan kulüpler tarafından oluşturulmuştur. Tabanı olmamasına rağmen oldukça iyi ve büyük işler başarmıştır. Amatör denizciliği Türkiye'de sesini duyurabilir hale getirmenin çaresi örgütlenmektir. Yat kulupleri, denizci kulüpleri kurulmalıdır. Bu kulüpler kendi federasyonlarını  oluşturabilirler veya ADF çatısında birleşebilirler. Gezgin Korsan içinde bu konuda daha önce tartışıldı ve Gezgin Korsan'ın  kulüpleşemeye gitmemesi kararı alındı. Bunun anlamı üyelerin kulüp kurmasına karşı durulduğu değildir. Grup içinden kişiler bir araya gelerek gerekirse dışarıdan da destek alarak kulüp kurabilirler Kurulan kulüpler kendi başlarına da bir çok şeyi becerebilirler. Balıkçı kooperatifi gibi barınak isteyebilirler, marinalarla pazarlık edebilirler. Bu pazarlık sadece mali anlamda düşünülmemelidir.  Bir çok marinada  eğitim toplantıları yapılabilir, kulüp için yer istenebilir, kulüp üyelerine özel şartlar istenebilir.  Fenerbahçe marina'da balıkçı kooperatifi zamanında balıkçı tekneleri için yer almayı becerebilmişse  ve aldığı pontonları hala elinde tutabiliyorsa amatör denizcilerin bunu becerememesi için bir sebep yoktur. 

Tek çözüm resmi olarak örgütlenmektir.  Bu sadece bir yerleşimde başlayabileceği gibi türkiye'de birçok yerde aynı anda da başlayabilir.  Sanırım burada asıl sorun bizim "zengin" olmamızdan kaynaklanıyor. Çözümü para ile buluyoruz. Marinalarda barınmaktan bahsetmiyorum.  Bu konuda şimdilik bir çözüm üretemeyebiliriz ama örneğin yaz sezonunda gezerken, günübirlik bağlanmalarımızı ücretsiz yerlere kaydırabiliriz, alargada kalabiliriz, bu küçük de olsa ses getirir. Yeter ki resmi hüviyeti olan çatılar altında örgütlenelim, karar alalım ve üyelerimize bu kararları uygulatabilelim.
*

    H. A.

Geçtiğimiz Şubat botşov da ADF yetkilileriyle görüşmemizde bizlerin ilgisizliğimizden yakındılar. Bakanlığa karşı dile getirdikleri konular sanki ADF yetkililerinin görüşleriymiş gibi algılanmaktaymış. Özetle bizlerden, istekler ve öneriler bekliyorlar ki bunları toplayıp bakanlığa " görüyorsunuz denizcilerin isteklerini " diyebilmek için.
Bu nedenle isteklerimizi bir veya birkaç metinde toparlayıp, imzalatabildiğimiz kadar çok sayıda ADF ye iletebilirsek kısa yoldan başlangıcı yapmış oluruz diye düşünüyorum.
*

    B. B.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Geçtiğimiz Şubat botşov da ADF yetkilileriyle görüşmemizde bizlerin ilgisizliğimizden yakındılar. Bakanlığa karşı dile getirdikleri konular sanki ADF yetkililerinin görüşleriymiş gibi algılanmaktaymış. Özetle bizlerden, istekler ve öneriler bekliyorlar ki bunları toplayıp bakanlığa " görüyorsunuz denizcilerin isteklerini " diyebilmek için.
Bu nedenle isteklerimizi bir veya birkaç metinde toparlayıp, imzalatabildiğimiz kadar çok sayıda ADF ye iletebilirsek kısa yoldan başlangıcı yapmış oluruz diye düşünüyorum.

Değiştirmek istediğimiz konularda Change.org üzerinden imza toplayabiliriz mesela? Olamaz mı?
« Son Düzenleme: Ocak 21, 2014, 08:57:42 Gönderen: Bülent Büyükdağ »
*

    F. A.

bir yandan bu cabalarimiz devam ederken  unutulmamasi gereken en onemli durum
tuzel kisilik ve veya devlet nezdinde kabul edilir bir sivil toplum orgutu  haline gelmemiz lazim .
*

    D. A.

ADF ile ilgili bazı bilgiler vermek isterim;

  • ADF'nin kururluşunda görev alanlar, bu kurumu akıl edip hayata geçirenler, sanıldığının aksine sizler, bizler gibi tekne sahibi ve gezginlerdir. Denizde olma amaçları yarışmak değildir.
  • ADF'nin kurucu ve üye kulüplerinin tamamının yarışan, yelken kulüpleri olmasının sebebi, yasal örgütlenmesini tamamlamış olmalarıdır. Ülkemizdeki kanunlar gereği federasyonlara ancak kulüpler üye olabilmektedir, kişilerin üye olması mümkün değildir.
  • ADF kurulduğu günden bu yana, bir avuç insanın özverisi ile bir çok başarı elde etmiş, tekneye sığmayacak güvenlik donanımından, amatör denizcilerin belgelendirilmesine kadar ve hatta daha da önemlisi amatör denizci tanımının devlet tarafından kabul edilmesine kadar bir çok konuda ilerleme sağlamıştır.
  • Ülkemizde ilk defa online, çağdaş, sonucu anında öğrenilebilen, hakkaniyetli bir sınav ortamı yaratılmıştır. Her ne kadar ADF'nin hedefi amatör denizcilerin herhangi bir belgeye veya kısıtlamaya bağlı olmadan denize çıkabilmeleri idiyse de maalesef devlet buna izin vermemiştir.
  • ADF, çoğu atıl durumda olan ve kullanılmayan, tüm sahil şeridimize dağılmış balıkçı barınaklarının yatçılarımız tarafından da kullanılabilmesi için girişimlerde bulunmuş ancak bir kaç kişinin çabası sonuç almaya yeterli olmamıştır.

Demek istediğim; amatör denizcilikle ilgili her sorunun çözümünde en doğru adres ADF'dir. ADF üye olmak için dernek olmak gereklidir ancak ADF çalışmalarına katkıda bulunmak için herhangi bir şey gerekmemektedir. Arzu edilirse yeni kulüpler kurulabilir ve bence kurulmalıdır da... Bu kadar çok tekne sahibi varken esas hedefi yarışmak olmayan yat kulüplerinin sayısının bu kadar az olması düşündürücüdür. Bu forumda da tartıştık, ADF'nin elinden sınav yetkisi alındı. Bir anlamda amatörler olarak kazandığımız hakkı kaybettik ki bu noktaya gelene kadar ne çabalar harcandığını yakından takip etme şansım oldu. Ben dahil hiç birimizin sesi çıkmadı.

Bence artık sesimizi çıkarmalı, yalnızca birbirimize söylenmekten vazgeçmeliyiz.

Amatör denizciliğimizi daha ileriye taşıyacağına inandığım her türlü çalışmada gönüllü olarak yer almaya ve elimden gelen yardımı yapmaya hazırım.

Selamlarımla,