0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    H. D.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
denizcilik ülkemizde maalesef zengin hobisi olarak görülüyor.

adam evin elektrik tesisatını çekerken Bin tl istiyor ..tekne tesisatı çekerken 20 bin tl...
adam araba boyarken 2 bin ,tekne boyayacağını anladığında 15bin istiyor..
adam kapı dolap yaparken 500 tl istiyor tekneye yapacağı kapıyı 3 bine yapıyor ...
ve çoğumuz da o fiyatları veriyoruz...

ucuza mal edilmiş işçiliği ve tekneyi ayıplı sanıyor dudak büküyor burun kıvırıyoruz
bu işin teknik boyutunu  bildiğim ,içinde olduğum için düşünüyorum aklım ermiyor...
100 metre kablonun fiyatı 30 tl...14 metre bir tekneye 1 km kablo döşeseniz maliyeti 300 tl?
20 metre 28 lik krom borunun maliyeti 400 tl iken bu miktardaki kromun tekneye montajı nasıl 7bin tl olur?
bir tabaka marine kontraplağın fiyatı belliyken nasıl 40 bin tl işçilik alınır?
baş makarası için delrin malzemeden makara 500 tl iken aynı makara sanayideki nalburda 6 tl
malzeme kaliitesi o bu artık bitmiştir...bir çok malzeme neredeyse aynı şekilde üretiliyor...artık piyasada sektör farkları vardır...
adam allahın koyunu çevirmiş bağlayandan palamar hizmeti alıyor...adamın parası var binlerce avroya yat almış kaptanı yürütüyor...adamın umrunda değil bu ucube durum...sen geliyorsun mütevazi teknenle adam para vermiyorsun diye seni bağlatmıyor...zengin olan da güverteden senin kavganı izleyip seni ''dilenci'' gözüyle görüyorilkel,derme çatma, tuvaleti musluğu olmayan tesisi '' SALAŞ'' diye kakalayıp bir söğüş domatese 50 tl yazan adamlar hizmet veriyor ülkemizdeki denizcilere
bu duruma kardeşim sen manyak mısın diyen yok mudur.?
yoksa'' piyasa bu ne yapalım'' diye deniz sevdasını bir avuç soyguncunun eline mi bırakmalı

piyasa maalesef denizcilikten anlamayan,sancak iskeleyi bilmeyen,roda etmeyi,kaloma vermekten anlamayan,milyarlık tekne alıp yanaştırmayı beceremeyen insanların maddi imkanları ve bunları söğüşleyen çakalların sayesinde insafsızca pahallılaşmıştır.

denizciliği yürekle ve inançla yapan insanlar arttıkça amatör denizcilik gelişecektir.
Dogru söze ne denebilir ki? Yukarıda alıntısını biraz kısaltığım  fikir beyanına  durum böyle değildir diyen varmı?
« Son Düzenleme: Ocak 21, 2014, 15:10:10 Gönderen: Hüseyin Durmaz »


*

    M. M.

Sayın İsmail Oruç korsanım

Bizim bir diger onerimiz de; Yelken ve Denizcilik kuluplerinin baglama
imkanlarinin olmasi, amatorler teknelerini yelken kuluplerinin limanlarina
baglamasi idi. Ornek olarak; Bostanli Balikci Barinaginin bir bolumu
Karsiyaka Yelken Kulubunun isletmesinde olmasi, Cesme Yildizburnu
barinaginin bir bolumunun Cesme Yelken Kulubunun kullanmasi gibi.
Amatorler; basit baglama imkanlari karsiliginde kulup/derneklere kucuk
bedeller odeyecekler, dernek/kulupler de bu bedellerle hem bakim ve
temizligi, emniyeti saglayacak, hem de asil isi olan “Denizci Genclik”
yetistirmek icin kaynak saglamis olacak.


Bu öneriyi kendi fikriniz olarak mı söylüyorsunuz yoksa birisinin size göndermesini beğenip mi böyle bir teklifi öneriyorsunuz bunu anlamış değilim ...

bu konuya bir açıklama getirirseniz .. sevinirim ...


*

    T. A.

Bu isteği, teklifi kimin yaptığı önemli degil ki..mantıklı , yapıcı her öneri amatöre faydalı olacaktır


*

    İ. O.

Mümtaz korsanım

Açtığım başlığa ilk yazdığım yazıyı ( Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap) katıldığım diğer forumlar, denizle ilgili diğer guruplar ve blogumda  (Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap)paylaşarak daha çok kişiye ulaşmak ve sorun ve çözüm önerileriyle ilgili fikirleri almak istedim.
hemen her kişi veya gurubun önerilerini de bana ulaştıkça diğer kişi ve guruplarla paylaşmaya çalışıyorum. Ayrıca gelen tüm sorun ve önerileri toplayarak madde madde her gurupta  paylaşacağım ki hep beraber sorun ve çözüm önerileri sıralayarak belki bir yol çizebilelim.

Alıntı yaptığınız ve sorduğunuz öneri benim değil eklerken de belirttiğim gibi PRDD Celal Üstünbaş ın yolladığı ve benim paylaştığım mail dir. Yani fikir Celal hoca nın fikridir.

selamlar 


*

    E. U.

Yelkenciler grubundan adını öğrenemediğim bir ağabeyimiz aşağıdaki satırları İsmail Korsana yazmış. Birlik ve beraberliğimiz adına sizlerle paylaşmak istedim.

İsmail Oruç

Tespitleriniz ve rakamlarınız çok enteresan.

Konunun ADF ve Sayın Üstünbaş tespitlerindeki polemik mevzularını konumuz dışında bilinçle bırakarak, çözüm yolunda bence daha kısa yolu burada tekrarlamak istiyorum.

 

- Şu ana kadar, kuruluşumuzdan bu yana, on beş senedir tekrarladığım hususlar aşağıdadır. Bu arkadaşınız o zamanlar 54-55 yaşlarında idi. Şimdilerde 69. Demiştim ki;

 

- Ülkemiz çepeçevre 8500 km kıyı ve açık deniz. Ölçtün mü diyenleriniz oldu. Varsayalım 8500 km. Zira kaynaklar öyle yazıyor. Ölçmeme gerek yok. Bu kıyı ve açığındaki ummana sahip çıkmamız için, Sahil Güvenliğin dışında, biz amatör ve sivillerin başını açık denize vermesi ve ayaklarını suya sokması ve yelyeperek yelken kürek olabildiğince açık denizlere ulaşmamız gerekiyor.

 

- Yine o senelerde 1990 ları anlatırken, akşam susan Türkçe telsiz muhaverelerini, duyulan sadece Yunan Radyolarını, uçsuz bucaksız sahipsiz açık denizlere vurgu yapmış idim.

 

- Yine o tarihlerde 1975 leri anlatırken, bizlere sahip çıkmayan, Yelken Külüplü ağabeylerimizi hayırlayıp, bir zehirli bir karina bakımı sorusuna, "önce kulübe üye ol", ya da "burası çam altımı kardeş" nidalarını hatırlatmış, sahipsizliğimizi belki bu internet ortamında bir nebze giderebilip, kaynaşabiliriz, kucaklaşabiliriz ümitlerimi yeşertmiştim.

 

- Yine o seneler yüreğimizden yeşeren Federasyonlardan Federasyon kuruluşumuzun, seçkinci başkanının bir kere olsun tenezzül buyurup bu fakir fukara lokasyonunu kaale almadan, muhatap almadan, "al şu mesajı da sen gönderiver" tavrı ile hayretlere düşegedim.

 

- Hasılı yılllar geçti ve o seneler içerisinde hep söyleye geldim;

 

1. Denizlerin sivilleşmesi için ilk sorun ve ihtiyaç BARINMAKTIR. Adının ne olduğu patentinin kimde olduğu önemli değil.

 

2. Tüm yasalar ve tüm fiatlar TÜM PARTİLERCE ORTAK BELİRLENİYOR. Bu sebeple sorunun  çözümü de SİYASİ DEĞİLDİR.

 

3. Bizim sorunumuzun çözümü için devletten YATIRIM BEKLEMEMİZ DE GEREKMEZ. Kurulu kapasite bizim amatör/sivil kesimimize yeter de artar bile.

 

4. Sadece ANLAYIŞA ihtiyacımız var. İdare edenlerimiz bizim söğüşlenecek değil kollanılacak bir sektör olduğumuza karar vermeli. Bu kollanma karşılığı denizlerin umman verimliliği üretime katkı olarak ekonomiye dönüşecektir.

 

5. Destek isteyen EMEKLİLERİMİZDİR. Bağlanmayı fatura ile ödeyenler bu talepte bulunmamaktadır. Zira GİDER YAZABİLMEKTELER.

 

6. Şu halde emekliler idare edenlerden, amatör/sivil BAĞLANMA  desteği/ayrıcalığı istemeliler. Mertbesi SADECE VE AYNEN BALIKÇILAR OLMALI VE BU YETER.

 

7. Ve bunu tekrar pahalı yol özellikle dernekleşerek değil, mevcut olanak ve hizmet ve yollarla yapmalılar.

 

Amatörler, dertlerini, meramlarını, muhtara, siyasiye, belediyelere, bakanlığa, başbakanlığa, cumhurbaşkanlığına bireysel olarak birer mektupla aktarmalılar.

 

Bu kadar basit. Bir defa, bir kaç defa, duyulmuyorsa hep.

 

Tek cümle;

 

Kayığıma Barınak !

 

Kayığımla Barınmak. Talebim budur.

 

Bu ses demokrasılerde illaki duyulacaktır.

 

Zira bedelini OY ,ile ödeyeceksiniz.

 

Ve 15 yıldır bu feryadım, yeteri kadar siyasi bulunmadığı, kategorize edilmediği edilemediği için hiç makes bulmadı. Karşılık bumadı.

 

Bir tek üyemiz dahi ihtiyacını BİMER'e bildirmedi.

 

Ve onbeş yıl sonra aynı noktadayız.

 

Bu gruptan 5000 muhterem BİMER'e "Kayığıma Barınak" demiş olsa idi, ne yeniden yelken kulübü kurmamıza gerek kalmaz idi.

 

İsmail Bey e eklemek istediğim bu basit yoldur. Rakamlara dayalı mektubu ve tespitleri mükemmel.

*

    İ. O.

Erkan korsanım
ben enter tuşuna başmadan gelen uyarıya baktım benden saniye öncesi sen paylaşmışsın . Teşekkür ederim.

Burada yazılan ve bana diğer guruplardan ulaşan yazılardan özetleyerek çıkaracağım tüm sorun ve çözüm önerileri birkaç gün sonra paylaşıyor olacağım. Sorunlar hakkında en azından balık kılçığı yaparak beraberce sıralamış olur ve akabinde bazı çözüm metodları geliştirebiliriz.

Selamlar
*

    T. A.

Sayın TUNÇ AŞ

İlgi: 10/07/2013 tarih ve 85702 sayılı, başvurunuz.

Belirtmiş olduğunuz bölgede, teknenizi balıkçı barınağı, marina, yat bağlama yeri, çekek yeri, iskele vs. gibi kıyı yapılarına bağlayabilirsiniz. Fiyat konusu; tesisin işletmeciliğini yapan özel ya da kamu kurum/kuruluşlarının ilgili bakanlıktan (Turizm Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vs.) onay alarak belirlemektedir. Bakanlığımızın amatör denizciliği geliştirmek amacıyla, ?Tekne Park Projesi?ni hayata geçirmeyi planlamakta olup, projenin özellikle tekne trafiğinin yoğun olduğu turizm yörelerinde amatör tekne sahiplerinin sorunlarının çözümüne katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.

Bilgilerinize rica ederim.

BİMER  ve sonrasında UBAK'ın antalya merkez bölgesinde teknemi bağlayacak yer bulamıyorum ,balıkçı barınağında yer yok,marinalar da şu kadar günlük bedel istiyor diye yazdığım şikayete istinaden verilen cevap...sizce çözüm içeren tek bir satır var mı?
*

    V. P.

Demek ki bir on beş sene daha bekleyeceğiz...
*

    M. M.

İsmail korsanım

Cevabınıza Teşekkür ederim .. Zaten bende öyle algıladım ...   Celal Beyin tasarrufunda olmayan bir konu ...   Bir balıkçı Barınağı eğer ki   Denizin doldurulmuş yerine yapılan bir limanda ise bu barınağı da bir balıkçı Kooperatifi kiralamış ise ... Bu barınağı ikinci bir kuruma bila ücet olarak dahi işletmesini  ne tamamını nede bir kısmını devredemez ...  Kaldı ki Celal Beyin düşüncesi Yanlış , çünkü Karşıyaka yelken kulübünün zaten bir limanı var ... Hemde oldukça güzel çekek yeri de var kışlama yeri de var ne amaca hizmettir ki barınaktan yer istenmektedir anlayamadım ...

Eğer ki amaç gelir elde etmekse ......  O zaman derim ki önce kendi limanlarına tekne bağlayarak işe başlasınlar . Bakalım   ücretleri hakkında fikrimiz olsun . Bu konuyu o zaman konuşalım ...   



2009 yılında Zeusu karaya almak vede tadilatı bitince denize indirmek için yelken kulübünden izin istedim benden 150 TLçekmek , atmak içinde  150 TL   istediler ....  Limanı sadece atma çekme için kendi imkanlarımla kullanacak ve tadilatı başka yerde yapacaktım. Aynı gün bahsi geçen barınağa gittim bu iş için sadece 50 tl alacaklarını ve beni 1 aya kadar misafir edebileceklerini de söylediler ....  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap    evet 300 TL nerede 50 TL   nerede. Yıl 2009 '  da hemde.

Şimdi  akla genen benim şahsi kanaatimce kulüplerin bu işten para kazanması ise günlüğüne 80 TL isteyen güneydeki kulüpler geliyor.   Bir teknenin rıhtıma aborda olup da yakıt ve su alması bir barınağa yada kulübe ne kadar masraf olabilir ki ....  Benim bakış açıma göre kocaman bir    0    başka bir maliyeti yok bu işin ne olur ki yelken sporu adına bu işi bedava yapsalar İNCİLERİ Mİ DÖKÜLÜR  . Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Su dediğin belediyenin aldığı ücretten tahsilat yapılsa ne kaybederler merek içindeyim ... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap  Yelken adına hoş sohbetler yapılsa cüzi bir bağlama ücreti alınsa ki  bu yaz Karaburun yeni limanda yanaşıp su aldık karaya indik çay kahve içip seyre  devam ettik .. Bize kalacakmısınız diye sordular yok yola devam ediyoruz dedik bize selametle dediler ve ücret almadılar kalacak olsak ne öderiz dedik 30 Tl dediler bir gece için evet 30 TL işte bu hiç de dert etmeden ödenebilecek  bir miktar.

Anlatmak istediğim  balıkçı barınakları özel teknelere marinalar yada kulüpler gibi sövüşlenecek zenginler gözü ile bakmıyorlar ..  Vede çok çok iyi dostlukları var ...   Tavsiye ederim ara sıra sohbetlerine gidin mutlu olursunuz ...

Selametle .

............    NETA  PURUVA   ..............
*

    İ. O.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Anlatmak istediğim  balıkçı barınakları özel teknelere marinalar yada kulüpler gibi sövüşlenecek zenginler gözü ile bakmıyorlar ..  Vede çok çok iyi dostlukları var ...   Tavsiye ederim ara sıra sohbetlerine gidin mutlu olursunuz ...

Selametle .

............    NETA  PURUVA   ..............

Mümtaz korsanım
iki yıldır yapmaya çalıştığım Devekuşu ile  tüm Marmara kıyılarında ve İzmir e kadar olan gezilerimde birkaç Balıkçı barınağı dışında elimden gelen tüm barınakları ziyaret ettim. >Söylediğinizde çok haklısınız.

Bence ana konu bizlerden Bağlama Kütüğü Ruhsat harcı tahsil eden devletin biz Amatör denizcileri hiçbir şekilde iplememesidir.
Balıkçı barınaklarının yasal statüsünü benden çok daha iyi bildiğinizden eminim. Balıkçılığı meslek olarak yapmayan bizlerin yasal bağlanma yerlerinin Balıkçı barınağı olmaması gerektiği fikrime katılacağınızı umuyorum.
Balıkçı Barınakları ndaki Balıkçı kooperatifleri yaptıkları ve onaylattığı bütçelerindeki gelir kalemini çok zorlanarak karşılayabiliyor ve bunun için Özel teknelerin bağlanma ücretleri bazen onlar için büyük destek olabiliyor.

Türkiye de Amatör Denizciler olan bizlerin yasal barınma yerinin Balıkçı Barınakları  olmadığında hemfikir olduğumuzu varsayarak diyorum ki ,
   toplam 67000 civarında olan toplam Türk bayraklı teknelerimizi mevcut kapasitesi yaklaşık 15000 kapasitesi olan marinalara nasıl sığdıracağız.
   asıl önemli olan, gelir seviyesi ülke ortalamasının  da altında  kalan büyük çoğunluk teknelerini nerede ve hangi bedelle barındıracak? böyle bir olanak görmedikleri için mecburen kendini denizden uzak tutmak zorunda kalan deniz meraklıları bu hayallerinden vaz mı geçmek zorunda kalacak? Kalmaması için ne yapmalıyız?
  Hülasa benim cevabını aradığım soru bu.
« Son Düzenleme: Ocak 22, 2014, 23:11:15 Gönderen: İsmail Oruç »
*

    İ. O.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Demek ki bir on beş sene daha bekleyeceğiz...

Vural korsanım
ne kadar bekleyeceğimiz bence bizlerin tavrı ve çalışmasına bağlı diye düşünüyorum.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ben umutluyum ve umudumu hiç yitirmeyeceğim.

*

    İ. O.

Sıkıntılar, Öneri ve Bezginlikler:


Birlik olamama. Herkes çok dağınık ve 'deniz' konusunda ortada anlamsız bir rütbeler dizini var. Herkes birbirinden çok kopuk.
./.

Ben 5 metre teknemi bağlamaya,barındırmaya her tarafımı sıkarak yer bulmaya çalışıyor isem,binbir güçlükle denizde olmaya çalışıyor isem 10 + metre teknesi olan,hali vakti yerinde olan arkadaş bana 'deniz iyice ayağa düştü' demeyecek! 'Abi bu işi herkes yapmasın ya denizler bari bizlere kalsın' demeyecek.Bu işin maddi anlamda bukadar üst seviyeye çıkmasına katkı sağlamayacak.
./.

Bir baskı unsuru oluşturmak, parasal dayanağı ve yaptırım gücü olan bir kuruluşla yapılabilir ancak fukara milletimin mecali ve niyeti varmola bilinmez.
./.


1    en cok hangi bolgede tekne varsa tesbit edilmeli ve ilk olarak o bolgede baglama yeri tesisi ve veya marina tesisi kurmanin yollarini arastirmali.( encok teknenin varoldugu   bolgeden kastim  , ege , guney ege , akdeniz ,diye bolunebilir.) ( ankara da diyesim geliyo diyemiyorum bi turlu )
( marina tesis etmeyi gozunuzde buyutmeyin lutfen sadece izinleri dert olabilir onuda ankarada bagli olan teknelerin icinde yasayan kardeslerimiz cozerler artik )
2    daha makul bir eylem olan bu fikrim soyle ,  guneyde tum  cok gezdigi yerlerde ve veya koylarda sadece yaz aylari icin ve veya kislamak icin yerler tesbit edip yerel idarelerle gorusup bu yerlerde tesisler kurmaktir . bu tesislerde bedelsiz olarak yer icer banyo yapar camasir yikar ,veya yatar uyur , diger teknelere bedelli bir hizmet verilir ve bu hizmet ust seviyede namuslu temiz ve diger isletmelere ornek olabilecek sinifta olur .
./.

Acil eylem planı olarak, mevcut tesislerde Gezgin Korsan gurubu toplu hareket ederek pazarlık gücünü devreye sokabilir.
./.

Tek çözüm resmi olarak örgütlenmektir.  Bu sadece bir yerleşimde başlayabileceği gibi türkiye'de birçok yerde aynı anda da başlayabilir.  Sanırım burada asıl sorun bizim "zengin" olmamızdan kaynaklanıyor. Çözümü para ile buluyoruz. Marinalarda barınmaktan bahsetmiyorum.  Bu konuda şimdilik bir çözüm üretemeyebiliriz ama örneğin yaz sezonunda gezerken, günübirlik bağlanmalarımızı ücretsiz yerlere kaydırabiliriz, alargada kalabiliriz, bu küçük de olsa ses getirir. Yeter ki resmi hüviyeti olan çatılar altında örgütlenelim, karar alalım ve üyelerimize bu kararları uygulatabilelim.
./.

Bu nedenle isteklerimizi bir veya birkaç metinde toparlayıp, imzalatabildiğimiz kadar çok sayıda ADF ye iletebilirsek kısa yoldan başlangıcı yapmış oluruz diye düşünüyorum.
./.

Değiştirmek istediğimiz konularda Change.org üzerinden imza toplayabiliriz mesela? Olamaz mı?
./.

bir yandan bu cabalarimiz devam ederken  unutulmamasi gereken en onemli durum
tuzel kisilik ve veya devlet nezdinde kabul edilir bir sivil toplum orgutu  haline gelmemiz lazim .
./.


Demek istediğim; amatör denizcilikle ilgili her sorunun çözümünde en doğru adres ADF'dir. ADF üye olmak için dernek olmak gereklidir ancak ADF çalışmalarına katkıda bulunmak için herhangi bir şey gerekmemektedir. Arzu edilirse yeni kulüpler kurulabilir ve bence kurulmalıdır da... Bu kadar çok tekne sahibi varken esas hedefi yarışmak olmayan yat kulüplerinin sayısının bu kadar az olması düşündürücüdür. Bence artık sesimizi çıkarmalı, yalnızca birbirimize söylenmekten vazgeçmeliyiz.
./.


ADF aslında tabanı olmayan bir kuruluştur.  Bizi temsil etmeyen ve söylendiği gibi sporcu (yelkenci) yetiştirmeye çalışan kulüpler tarafından oluşturulmuştur. Tabanı olmamasına rağmen oldukça iyi ve büyük işler başarmıştır. Amatör denizciliği Türkiye'de sesini duyurabilir hale getirmenin çaresi örgütlenmektir. Yat kulupleri, denizci kulüpleri kurulmalıdır. Bu kulüpler kendi federasyonlarını  oluşturabilirler veya ADF çatısında birleşebilirler.
./.


Denizcilikle ilgili sivil toplum
orgutlerine katilmaliyiz/katki koymaliyiz ve guc birligi olusturarak
sesimizi duyurmaliyiz. Yat limanları tabi ki olacaktir, denizci bir toplum
olabilmemiz icin amator denizcilerin teknelerini baglayabilecegi/park
edebilecegi uygun yerlere ihtiyac oldugunu duyurmaliyiz. Bu orgutlenme ADF
catisi altinda yuruyebilir. Kurulus amacina uygundur.
./.


Yelken ve Denizcilik kuluplerinin baglama
imkanlarinin olmasi, amatorler teknelerini yelken kuluplerinin limanlarina
baglamasi
./.


Bu kıyı ve açığındaki ummana sahip çıkmamız için, Sahil Güvenliğin dışında, biz amatör ve sivillerin başını açık denize vermesi ve ayaklarını suya sokması ve yelyeperek yelken kürek olabildiğince açık denizlere ulaşmamız gerekiyor.
1.   Denizlerin sivilleşmesi için ilk sorun ve ihtiyaç BARINMAKTIR. Adının ne olduğu patentinin kimde olduğu önemli değil.
2. Tüm yasalar ve tüm fiatlar TÜM PARTİLERCE ORTAK BELİRLENİYOR. Bu sebeple sorunun  çözümü de SİYASİ DEĞİLDİR.
3. Bizim sorunumuzun çözümü için devletten YATIRIM BEKLEMEMİZ DE GEREKMEZ. Kurulu kapasite bizim amatör/sivil kesimimize yeter de artar bile.
4. Sadece ANLAYIŞA ihtiyacımız var. İdare edenlerimiz bizim söğüşlenecek değil kollanılacak bir sektör olduğumuza karar vermeli. Bu kollanma karşılığı denizlerin umman verimliliği üretime katkı olarak ekonomiye dönüşecektir.
5. Destek isteyen EMEKLİLERİMİZDİR. Bağlanmayı fatura ile ödeyenler bu talepte bulunmamaktadır. Zira GİDER YAZABİLMEKTELER.
6. Şu halde emekliler idare edenlerden, amatör/sivil BAĞLANMA  desteği/ayrıcalığı istemeliler. Mertbesi SADECE VE AYNEN BALIKÇILAR OLMALI VE BU YETER.
7. Ve bunu tekrar pahalı yol özellikle dernekleşerek değil, mevcut olanak ve hizmet ve yollarla yapmalılar.
Amatörler, dertlerini, meramlarını, muhtara, siyasiye, belediyelere, bakanlığa, başbakanlığa, cumhurbaşkanlığına bireysel olarak birer mektupla aktarmalılar.
Bu kadar basit. Bir defa, bir kaç defa, duyulmuyorsa hep.
Tek cümle;
Kayığıma Barınak !
Kayığımla Barınmak. Talebim budur.

Bu ses demokrasılerde illaki duyulacaktır.
Zira bedelini OY ,ile ödeyeceksiniz.
Ve 15 yıldır bu feryadım, yeteri kadar siyasi bulunmadığı, kategorize edilmediği edilemediği için hiç makes bulmadı. Karşılık bumadı.
Bir tek üyemiz dahi ihtiyacını BİMER'e bildirmedi.
Ve onbeş yıl sonra aynı noktadayız.
Bu gruptan 5000 muhterem BİMER'e "Kayığıma Barınak" demiş olsa idi, ne yeniden yelken kulübü kurmamıza gerek kalmaz idi.
             ./.


    Amatör Denizcilik ve Deniz Kültürü kavramlarının gelişimi için bir baskı grubu oluşturulmalıdır.
   Deniz kültürü kavramının daha uzun soluklu bir sürece ihtiyaç duyması nedeniyle öncelikle Amatör Denizcilik ve sorunları üzerine eylem planı oluşturulmalıdır.
    Derneklerin hukuki gereklilikleri ve işgücü ihtiyacı düşünüldüğünde öncelikle bir platform olarak eylem planı gerçekleştirilmesi ve kurumsal yapının bu platformla birlikte gelişmesi, olgunlaşması tartışıldı.
   Olası yapının manifestosu olabildiğince geniş bir katılım ve geniş bir perspektifle hazırlanmalıdır.
  Yapılacak eylemlerde Denizcilik Bakanlığı, Büyükşehir Belediyeleri, sahile kıyısı olan belediyeler vb kamu kurumları hedef alınmalıdır.
  Eylemler planlanırken hedef ve beklentilerin basit, net ve ulaşılabilir olmasına dikkat edilecek, aynı zamanda medya ilgisi de göz önünde bulundurulacaktır.
  Medya kanalıyla daha geniş kitlelere ulaşılmasına, kamuoyu yaratılmasına çalışılacaktır.
  Söz konusu platformu temsilen bir sözcü belirlenecek, sözcü platform manifestosu doğrultusunda talepleri dile getirecektir.
  Geniş katılımlı eylemler planlanmasına çalışılacak, örneğin en az 50 teknelik bir filoyla gerçekleştirilecek eylemlerin görsel açıdan da ilgi çekici olmasına gayret edilecektir.
  Söz konusu platform ve eylemleri İstanbulla sınırlı kalmayacak, gerekli katılımın sağlanması durumunda Türkiye'nin her köşesine yayılmasına çalışılacaktır.
  Yerel yönetimden halen devam etmekte olan iki yakada mevcut dolgu alanları başta olmak üzere sahil şeridi boyunca amatör denizcilerin kullanımı için rampa, çekek vb altyapının sağlanması talep edilecek, bu konuda baskı grubu oluşturulmasına çalışılacaktır.
  Söz konusu oluşum için bir haberleşme grubu oluşturulması, iletişimin bu grup üzerinden sağlanması; ayrıca paylaşımların Denizci Kahvesi Facebook grubu üzerinden yapılması dünden aklımda kalanlar...
./.


 Buraya kadar değişik gurup ve kişilerden gelen yazılardan alıntıları paylaştım. Bu fikirlerinde ışığı altında başta da belirttiğim gibi; Benim şahsi fikrim hemen herkesin ortaya koyduğu gibi,

  Kesinlikle 0-9 metre teknesi olan veya edinmeyi hayal edenlerin haklarını şiddetle savunabilecek sivil toplum kuruluşları halinde örgütlenmektir.

  Bu örgütlenme nasıl olur bunu tartışmalı ve mümkün olan en kısa zamanda planlı bir şekilde çalışmaya başlamalıyız.
Selamlar
« Son Düzenleme: Ocak 28, 2014, 13:51:34 Gönderen: İsmail Oruç »
*

    İ. O.

Amatör Denizciğin Sorunları Hakkında Tespit ve Çözüm Önerileri ile ilgili Sıkıntılarla ilgili Bakanlık raporu


Ulaştırma Bakanlığının yanınladığı sektörel rapordan Amatör Denizcilikle ilgili derlediğim alıntılar:

Denizcilik sektöründe 2023 hedefleri;

•        Türk sahipli deniz ticaret filosunun tonaj bazında 50 mil­yon DWT'e ulaşması ve dünyada ilk 10 ülke arasında yer alması,

•        Denizcilikte; 100 bin zabit, 350 bin tayfa, 1 milyon amatör denizci sayısına erişilerek uluslararası denizcilik istihda­mına katkı sağlanması,

•        Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Planı ile Bütünleşik Kıyı Alanları Planlamasının birbiri ile uyumlu hale getirilmesi ve vatandaşlarımızın deniz ile buluşmasının sağlanması,

•        Ülkemizdeki kıyı tesislerinin birleştirilerek ihtisas liman­ları kurulması ve sıvı yük için mevcut şamandıra sistem­lerinin kaldırılarak dolfen terminal sistemine dönüştürül­mesi,

•        Mevcut olan tersanelerin teknoloji, finans ve işletmeci­lik modeli ile birleşmelerinin teşvik edilerek daha etkin, rasyonel ve büyük kapasiteli tersaneler haline dönüştü­rülmesi,

•        Gemi İnşa Sektöründe, elektronik ekipmanlar, teçhizat ve diğer ekipmanlar dahil en az %70yerli katkı payı ile gemi üretimi yapılmasının sağlanması,

•        Yüksek, orta ve düşük devirli gemi makinalarının yerli olarak imal edilmesi, üretim tesislerinin kurulması ve dünya pazarlarına ihraç edilmesi,

•        Teknolojik afet kapsamına giren deniz kirliliklerine hızlı ve etkin müdahale edebilmek için Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezinin faaliyete geçmesinin sağ­lanması,

•        Ülkemizde denizlerin kullanımının özendirilerek tekne bağlama, barınma ve denize iniş rampalarıyla ilgili alt yapının tamamlanıp her 75 kişiden 1 kişinin tekne sa­hibi olmasını sağlayacak gerekli teşvik tedbirlerinin alınması,

•        Türkiye kıyılarında tüm gemi trafiğinin izlenmesini sağ­layacak sistem ve yazılımın yerli imkânlarla geliştirilip kullanılmaya başlanması,

•        Türk P&I Koruma ve Tazmin Sigorta Şirketinin kurulması ve orta vadede Uluslararası Grup Kulüpleri arasına gi­rilmesi

şeklinde sıralanmaktadır.

Tekne-Park Projesi

Halkının büyük bir bölümü deniz kıyısında veya kıyıya yakın bölgelerde yaşayan ülkemizde amatör denizcilik istenilen öl­çüde gelişme sağlayamamıştır. Amatör denizcilik halkımızın gözünde maddi gelirinin çok üzerinde olan lüks bir denizcilik faaliyetidir. Tekne veya yat sahibi olan vatandaşlarımızın da en büyük sorunu güvenli ve uygun maliyetli barınaktır. Eko­nomik ve çevre koşullarının iyileştirilerek, halkımızın amatör denizciliğe teşvik edilmesi gerekmektedir.

Özellikle tekne hareketlerinin yoğun olduğu bölgelerde se­yir, can, mal ve çevre güvenliği ile teknelerin barınma/de­mirleme alanlarına ihtiyaç duyulmakta olup, kıyılarımızın seyir emniyeti ve deniz güvenliğinin sağlanmasına yönelik daha etkin kullanılarak disiplin altına alınması, denizcilik kültürünün yaygınlaştırılması ve amatör denizciliğin geliştirilmesi amacıyla "Tekne Park Projesi" çalışmaları Temmuz 2012'de başlatılmıştır.

Tekne Park Projesinin hedefleri;

•         Tekne hareketlerinin yoğun olduğu bölgelerde seyir, can, mal ve çevre güvenliğine yönelik katkı sağlamak,

•         Tekne veya yatlarıyla bölge dışından gelen insanlara tek­nelerini güvenli park etme imkânı sağlaması sayesinde bölge turizmine ve ekonomisine olumlu yönde bir katkı sağlamak,

•         Teknelerin daha düzenli bağlanmasını sağlayarak kıyı şeritlerinin düzensiz bir görüntü içermesine engel olmak ve tekne/yat kullanıcılarına ait atıkların düzenli bir şe­kilde toplanması sayesinde deniz kirliliğinin önlenmesine katkı sağlamak,

•         Teknelere daha ekonomik ve güvenli bir şekilde barınma imkânı sağlayarak, amatör denizcilik faaliyetlerinin ge­lişmesini sağlamak, denizciliği sevdirmek, tekne sahibi olmayı teşvik etmek, mevcut talebi karşılamak ve vatan­daşlara sunulacak hizmet kalitesini arttırmaktır.

Bu sayede, deniz ve koylarımızın gelişi güzel kullanımının önüne geçilecek, düzenli atık alımı ile çevre ve deniz kirlili­ği önlenecek, teknelerin hâlihazırdaki yetersiz kapasitedeki barınma ihtiyaçlarına cevap verilecek ve halkın denizden daha fazla yararlanması sağlanacaktır.

 

  Raporun 33. cü sayfasından itibaren başlayan  ÜLKEMİZ KIYI YAPILARINA YÖNELİK DÜZENLEMELER adlı bölümde

./.

Benzer bir çalışma ülkemizdeki turizm tesisleri için de ya­pılmıştır. "Turizm Kıyı Yapıları Master Planı" çalışması ülke bütünündeki ihtiyaca göre, birçok yat limanı planlaması ve yapımı için öncülük etmiştir.

Diğer taraftan ülkemizdeki balıkçı barınaklarına yönelik durum tespiti ve balıkçı barınaklarımızın ihtiyaç duydukları teknik eksikliklerin tamamlanması amacıyla "Balıkçı Barı­nakları İhtiyaç Analizi Çalışması" Bakanlığımızca gerçekleş­tirilerek, balıkçı barınaklarımız için bir envanter çıkarılması sağlanmıştır.

./.

Özellikle tatil bölgelerimizde görülen otel önü güneşlenme ve denize girme iskelelerinin otel işletmecisinin zevkleri doğrultusunda yapılması yerine belli bir düzen içerisinde kıyının kamu yararına kullanımını engellemeyecek şekilde minimum kıyı yapılaşması ile sağlanması prensip edilmiş­tir. Bu prensip doğrultusunda otel önü iskelelere ilişkin imar plan teklifleri revize ettirilmekte ve belli bir disiplin altına alınmaya çalışılmaktadır.

Ülkemiz insanına denizi daha çok sevdirmek ve insanımızın denizden daha fazla faydalanmasını sağlamak amacıyla, özellikle yat limanları doluluk oranlarının fazla olduğu Ege ve Akdeniz kıyılarında ve devamında ülkemizin tamamına yönelik olarak "Türk Kıyılarında Yüzer Bağlama Uygulama­ları" çalışmaları yapılmakta ve bu çalışma sonucunda özel tekne sahiplerinin en büyük sorunu olan bağlama sorunu­nun çözülmesi hedeflenmektedir. Bu çalışmaya ilave olarak, özellikle belediyeler tarafında hazırlanan rekreasyon amaçlı kıyı düzenlemelerinde halkın denizde sportif, eğlence ve gezi amacıyla, amatör ve özel teknelerini, römork kullanarak de­nize indirip, denizden çekebilecekleri, yol ile bağlantısı olan ve geri sahasında taşıt ve römork otopark yeri bulunan denize iniş rampaları yapılmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. (sh 35 )

 

Amatör Denizcilik Faaliyetleri

Toplumda deniz sevgisini yerleştirmek ve deniz kültürünü yaygınlaştırmak için; yurt genelinde amatör denizciliği özen­dirici sosyal-kültürel etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Ba­kanlığımızca, amatör denizciler ve amatör denizci adayları için "Denizcinin El Kitabı" isimli kitap bastırılarak Kabotaj ve Denizcilik Bayramı etkinlikleri çerçevesinde ücretsiz dağıtıl­mıştır.

Ulusal mevzuatta kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılarak, 2002 yılından önce toplam yaklaşık 42.673 adet Amatör De­nizci Belgesi verilmiş olmakla birlikte, 2002 yılından 2013 Ekim ayı sonuna kadar yaklaşık 130.000 kişiye sınavla ama­tör denizci belgesi verilmiştir. Amacımız bu sayının kısa sü­rede milyonlar ile ifade edilebilir olmasını sağlamaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Bakanlığımız işbirliğinde, toplumda deniz sevgisini yaygınlaştırmak amacıyla, Halk Eğitim Mer­kezlerinde amatör denizci kursları ve sınavları, imzalanan protokol çerçevesinde yapılmaktadır. Bu kapsamda Halk Eğitim Merkezlerinde Amatör Denizci Kursunu tamamlayan vatandaşlara düzenlenen sınav neticesinde başarılı olanlara belgeleri verilmektedir.  (Sh 59)

 

raporun tamamına Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap dan

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

ulaşabilir ve PDF olarak indirebilirsiniz.

 

Ayrıca

Ulaştırma Kıyı yapıları Master Plan Çalışmaları  na Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap 

 

 Turizm Kıyı Yapıları Master Plan Çalışmaları  na Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap  den ulaşabilir ve PDF olarak indirebilirsiniz.

Şimdi Bizler Ne yapmalıyız?
*

    İ. O.

Amatör Denizciğin önündeki en büyük engel olarak bizlerin yıllardır söylediği, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının da nihayet sitesinde yayınladığı Sektörel raporun(Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )  29 uncu sayfasında dile getirdiği 

‘’ Tekne veya yat sahibi olan vatandaşlarımızın da en büyük sorunu güvenli ve uygun maliyetli barınaktır. Eko­nomik ve çevre koşullarının iyileştirilerek, halkımızın amatör denizciliğe teşvik edilmesi gerekmektedir.’’

Ve 3ncü sayfasında Denizcilik Sektöründe 2023 hedefleri arasına bahsederek hedeflere eklediği

 ‘’ Ülkemizde denizlerin kullanımının özendirilerek tekne bağlama, barınma ve denize iniş rampalarıyla ilgili alt yapının tamamlanıp her 75 kişiden 1 kişinin tekne sa­hibi olmasını sağlayacak gerekli teşvik tedbirlerinin alınması,’’

Cümleleri her 75 kişiden 1 inin tekne sahibi olması yani mevcut 50 bin civarında olan tekne sayısının 1 milyon tekneye çıkacağı ve 950 bin teknelik barınma yeri yapılması gerektiği anlamını çıkarıyor ve seviniyorum. Üç yıl önce bahsettiğim Her Mahalleye bir tekne projem de tam olarak bunu hedeflemekteydi. (Boşa sevinme diyenleri duyar gibiyim ama Devlet yalan söyler mi? Arkadaşlar)

Tabi dir ki bu olumlu gelişme akşamdan sabaha gerçekleşmeyecek ve biz Amatör Denizciler de bu gelişmeye katkıda bulunmak zorundayız. Bu katkıyı nasıl yapmalıyız? Bizler neler yapabiliriz? Bu sorumu değişik platformlarda paylaştığım dostların yazdıklarından anladığım  tüzel kişilik ve/veya devlet nezdinde kabul edilir bir sivil toplum örgütü haline gelmemiz lazım geldiğidir.

Kısaca: Türkiye nin her yerideki Amatör Denizciler (amatör balıkçılar da bu kapsamdadır)  bulundukları il, ilçe ve beldelerde ''Amatör Denizcilik Dernekleri'' kurmalıdırlar. Kurulan bu dernekler daha sonra federasyon çatısı altında birleşmelidirler. Mevcut ADF aslında bu çatı olmak gerekir ve öncelikle bu kurulan dernekler ADF ye üye olmak için müracaatta bulunmalıdır. Ancak ADF bizleri arasına kabul etmez ise farklı bir federasyon çatısı oluşturmak zor iş değildir. Bu sayede bakanlığın 2023 hedeflerine ulaşmasında katkıda bulunmuş oluruz. ( bir anlamda bu da vatandaşlık görevimizdir)

Bu dernekler neler yapabilirler?

Bölgelerindeki Deniz sevdalılarını bir araya getirerek kaynaşma ortamı yaratabilir,

İktisadi işletmeler kurarak ekonomik güç kazanıp bu sayede bulundukları yerlerdeki gençler için denizcilik kursları açabilir, hep olmadığından yakındığımız denizcilik kültürünün aşılanması için büyük roller oynayabilirler,

Buna ilave olarak bölgelerindeki yerel yönetimlerle irtibata geçerek (gerektiğinde baskı gurubu oluşturarak)  yerel yönetimlerce örneğin rampa yapılmasını, kendilerine mekan tahsis edilmesini, bölgelerindeki barınılabilecek yerlerin derneğe tahsisini isteyebilirler.Tüm derneklerin bir çatı altında toplanması sayesinde ise şu anda hayal ettiğimiz birçok şeyin devlet tarafından yapılmasına neden olabilirler.

Kısaca önerim budur.

Dernek tüzüğü ve dernek kurulması işlemleri de düşünüldüğü kadar zor değildir. Yeter ki başka amaçlara saptırılmasına fırsat verilmeden yönetilsin.

Zamanlama olarak yerel seçimler öncesi derneklerin kurulmuş olması yeni seçilecek yerel idarelere kendimizi tanıtabilmek adına önemlidir. Resmi kuruluş tamamlanmasa bile dernek kuruluşu için bir araya gelmiş kurucu heyeti ortak söylem ve eylemleriye etki yaratabilirler.

Devamını arzu ederseniz tartışalım.

Selamlar
*

    B. B.

Değerli Korsanlar, İsmail Korsan,
verdiğiniz linklerdeki raporları, bu başlık altında yazılan yazıları okudum.
Sayfalar dolusu her iki raporda, Amatör denizcilik kavramı 24 defa geçiyor; 3'ü başlık biri kitap adı. Benim bu raporlardan anladığım çok basit ve sizlerin büyük çoğunluğu da aynı fikirde; "Amatör denizcilik umurumuzda değil" raporları bunlar. Bir satırda şunu diyor; "Artık amatör denizciler bile uzun yol yapabilmektedir". Şimdi, bu raporu hazırlayan beye ne diyeceksiniz? Geçelim.

Kendi payıma, Dünya'ya baktığım yerden baktığımda,bu çağda, devletin ancak yeni kazanç-iş/istihdam/vergi kaynağı olarak görebileceği şeylere yatırım yaptığını düşünüyorum.
Bimer'e 5.000 değil, 10.000 mesaj atsanız umuru olmaz bana kalirsa kimsenin, bunun eğer reel ekonomik bir karşılığı yoksa.
Yani şunu diyorum, Türk amatör denizciliği ne zaman bir "ekonomi" haline gelecek kadar büyür, o zaman işte doğal olarak nicelik, niteliği değiştirir,... raporlarda fiber kalitelerinden söz edilmeye bile başlanır. Hatta Devekuşu-2 projesi milli mesele haline bile gelebilir. İşte bu da felakettir. Şöyle ki;
Raporlarda pazar payının %1 artması halinde bile 10.000 yatın ülkemize gelebileceği ve 500'er kapasiteden en az 20 marinaya gereksinim olduğundan bahsediliyor. Ne kadar iyi değil mi? En az 20 cennet daha elden gidecek demektir bu durum. Oysa amatör denizcilik, sizlerden öğrendiğim ve sizlerin ısrarla bahsettiği gibi, doğa-insan dostluğuna dayalıdır. Marina, cinayettir ve zaten gittikçe daha az kişinin cebiyle uyumlu hale gelmektedir Türkiye uygulamasıyla.
Bir yanıyla da amatör denizcilerin hiç veya gereği yapmadığı şey örgütlenmektir.(Yalnız amatör denizcilerin değil, tüm Türklerin duyduğu en büyük korkudur bu örgüt sözcüğü, geçelim)
Bir şekliyle sahiden örgütlenmek. Sahici örgütün iki önemli bileşeni vardır; Biri baskı grubu oluşturmak, diğeri kendi sorununu kendi çözmek.
Amatör Denizcilik Dernekleri, ki Yacht Club dediğinizde bu iş olmaz, bu iki işi bir arada yapmalıdır. Günümüz devleti, para kazanmıyorsa, kendisine az maliyet getiren şeyleri çözmeyi sever. Bu dernekler, kendi barınma projelerini hazırlamalı, kendi bütçesini-az da olsa- hazırlamalı, uygulanabilir ve kamuya da açık olacak şekilde hazırlanan bu projelerle işte valiliklerin belediyelerin kapısını çalmalıdır. İşte ben şu koya tesis yapacağım. Bu tesis doğaya uyumlu olacak, gelen konuklardan ücret değil, yalnızca şu miktar katkı payı alacağım, yapayım, işleteyim, sen de bana kum ver çakıl ver, pontonumun parasını ver. Burada doğayı da şu kriterlerle savunacağım.
AB'nin her yıl bir sürü proje desteği açıklanır, dernekler için. Bunlara başvurulur; finansmanının bir kısmının buradan alınacağı söylenir. Belediye/Valilikler sever bu işleri.
Her neyse, pek çok şey mümkün. Balıkçı barınakları ile anlaşma yapmak bile mümkün. "Biz işte şu dernek, hem sizin barınağınızdan yaralanacağız. Peki, ücret de ödeyeceğiz, ama şu alanı istiyoruz ve ücret dışında, barınağa şunu da yapacağız" gibi.
Ama önce örgütlenmek.
Kavga çıkar korkusunu yaşamadan örgütlenmek gerek diye düşünüyorum.
Ama bildiğim, Devlet, rantın olmadığı yere para vermez. Almanın başka yolu bulunmalı.

Muhabbetle.