0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    M. B.

Ynt: Ne verirlerse.. .Onu yiyeceksiniz.
« Yanıtla #15 : Mayıs 08, 2018, 14:02:24 »
Herkese merhaba;

Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak bu konu ile ilgili bir çok yazabilirim buraya ama "hastalık yoktur hasta vardır " düşüncesinden yola çıkarak bu tür bilgilerin kişiye özel olması gerektiğini düşünüyorum. Ama madem konu beslenmemizle alakalı, temel besin öğemiz olan SU ile ilgili daha önce hazırlamış olduğum bir yazıyı buradan paylaşmak isterim özellikle sıcakların arttığı bu dönemde.


--- SU ---

Su, yetişkin bir insan vücudunun %65–70’ ini oluşturmaktadır. Bu oran bebeklerde %85’  e kadar çıkabilmektedir.  Vücudumuzu oluşturan organların bünyesinde bulunan su oranları incelendiği zaman beyin, kalp, böbrek ve kasların %75’  inin, kanın %83’  ünün, karaciğer ve akciğerin ise %86’  sının su olduğunu görüyoruz. İnsan vücudunun bütün fonksiyonları yeterli miktarda suyun içilmesi ile sağlanabilmektedir.  Vücudumuzun büyük bir kısmını suyun oluşturduğu ve fonksiyonları göz önüne alınırsa ‘  SU’   Yaşam Kaynağımız’   dır demek mümkündür. 

: Suyun Fonksiyonları :
   
1* Böbrek: Böbrekler vücutta sürekli olarak kanı süzer. Organizmanın yaşamsal faaliyetlerinin devamını sağlayan kimyasal reaksiyonlar neticesinde oluşan ve tamamı suda çözünen üre, ürik asit ve laktik asit gibi zararlı atıkları toplayarak idrar torbasına gönderir. Yeterli miktarda suyun olmadığı zamanlarda ise böbrekler işlevini yerine getirebilmek için daha önceden kullanmış olduğu kirli suyu tekrar kullanmak zorunda kalır ve atıkları uzaklaştırmak için daha çok çalışır. Bu durumda insanlar daha uzun aralıklarla idrar boşaltma ihtiyacı duyarlar ve idrar boşaltma daha uzun sürer. Günlük su ihtiyacının uzun süre giderilmemesi durumunda ise böbrekler kalıcı zarar görebilir. Ayrıca; günlük su ihtiyacını düzenli olarak karşılayan kadınlarda idrar yolları enfeksiyonu riskinin çok azaldığı saptanmıştır. Bununla birlikte su ihtiyacını tamamen karşılayan insanlarda böbrek taşı oluşumunun yavaşladığı ve azaldığı tespit edilmiştir. 

2* Karaciğer: Karaciğerin insan vücudundaki en önemli fonksiyonu depolanmış yağları enerjiye dönüştürmektir. Vücuda yeterli su alımı olmadığı takdirde vücuttan atılması gereken metabolik atıklar böbrek tarafından atılmamakta ve bu görevi karaciğer yapmaya çalışmaktadır. Bu durumda karaciğere daha fazla yük binmekte ve vücutta yağ depolanma oranı artmaktadır. Özellikle rejim yapan kişilerin normalden daha fazla su tüketmeleri tavsiye edilmektedir. Bunun temel nedeni; kilo kaybı süresince insan vücudunda normale göre çok daha fazla atık oluşmaktadır. Bu atıkların tamamen uzaklaştırılması ve yine karaciğerin düzenli olarak fonksiyonlarını devam ettirebilmesi ancak içilecek yüksek miktardaki su ile sağlanabilmektedir. Ayrıca içilen bir bardak su, rejim yapan kişilerdeki açlık hissinin bastırılmasını sağlayacaktır. Bu sayede karaciğer direkt olarak vücudumuzda depolanmış olan yağları enerjiye dönüştürerek yok edecektir.

3* Terleme: Terleme mekanizması vücudumuzun sürekli olarak aynı sıcaklıkta kalmasını ve bu sayede hayatın devamını sağlamaktadır. Her gün yetersiz miktarda su tüketimi doğal olarak terlemeyi azaltacak ve organizmamızın sıcaklık dengesinin bozulmasına neden olabilecektir.

4* Akciğerler ve Solunum: Solunum işlevimizin düzenli devam edebilmesi için akciğerlerimizin nemlilik düzeyinin sürekli aynı kalması gerekmektedir. İnsan vücudunun akciğer solunumu yoluyla günde ortalama 1 litre su kaybettiği ve kaybedilen bu suyun tekrar içilen su vasıtasıyla ikame ettirildiği bilimsel çalışmalar sonucunda ispatlanmıştır.

5* Beyin: Beyin dokularının %85’  i sudur. Vücuda yeterli su alınmaması durumunda beyindeki enerji üretim seviyesi azalmaktadır. Bunun sonucu olarak da depresyon ve kronik yorgunluk belirtileri sık sık görülmektedir. 

6* Sindirim Sistemi: Suda çözünen asit ve enzimler, midede gıdayı homojenize akışkan hale getirmekte ve sindirimin diğer aşaması olan bağırsaklara göndermektedir. Ancak, yeterli suyun bulunmaması halinde gerekli suyu bağırsaklardan alır ve kabızlık rahatsızlığı ortaya çıkar. Yeterli miktarda suyun vücuda alınması ile bu rahatsızlık ortadan kalkmaktadır.  Günlük su ihtiyacını düzenli olarak gideren bayanlarda kolon kanserine yakalanma riskinin çok azaldığı bilim adamlarınca deneysel olarak ispat edilmiştir.

7* Vücudun Su Toplaması: Vücuda sürekli yeni su girişi olmadığı zamanlarda vücudun kendini koruma mekanizması ortaya çıkmaktadır ve ilk alınan suyun bir kısmını belirli bölgelerde toplamaktadır. Bu da vücutta, özellikle ayaklarda, bacaklarda ve ellerde ödem denilen şişlikleri oluşturmaktadır. Ancak düzenli ve yeterli miktarda su girişi olduğunda vücut, su toplama mekanizmasına ihtiyaç duymamaktadır. Vücudun su toplamaması için, bol miktarda su içmek gerekir. Ayrıca diyet yapıyorsanız, dikkat etmeniz gereken bir nokta da şu ki, yakılan her 100 kalori için, en az 4 su bardağı suya ihtiyaç duyulmaktadır. Su miktarında azalma oldukça, vücutta depolanan yağ miktarı da artmaya başlamaktadır. Bunun nedeni; böbrekler yeterli miktarda su almazlarsa, iyi çalışmazlar. Bu görev de karaciğerin olur. Karaciğer böbreklerin görevini üstlendiğinde ise daha az yağı enerjiye dönüştürür. Bu da zayıflamayı son derece olumsuz etkiler. Vücut özellikle geceleri su almadığı için, sabahları uyandığınızda hemen 1 bardak su içmeyi ihmal etmemelisiniz.  Öğle ve akşam yemeklerinden önce içeceğiniz 1 bardak su iştahı bastırıp, mideyi doldurur ve sindirime iyi gelir. Spor yapmadan önce içilen 1 bardak su da yine metabolizmayı çalıştırırken, kas glikojeninin tükenmesinin önüne geçer. 

8* Susuzluk Refleksi (Susadığınızı anladığınız an geç kaldınız demektir):Ağız kuruluğu aşırı su kaybının bir sonucudur ve vücuttaki birçok oluşumun sekteye uğramaya başladığını belirten bir sinyaldir.  Vücuttan su alımı olmadan %3’  lük bir su kaybı ciddi sağlık problemlerine, %15’  lik su kaybı ise ölüme neden olabilmektedir. Su alımının yeterli olmadığı zamanlarda vücut su ihtiyacını karşılayamaz duruma gelir ve beyin susuzluk hissini oluşturur. Bu olayın zaman içerisinde sık sık ortaya çıkması durumunda ise susuzluk mekanizması tam olarak çalışmaz hale gelir. Buna ek olarak susuzluk hissi yaş ilerledikçe azalmaktadır. Bu da yine yaşı ilerlemiş insanlarda aşırı su kaybına neden olmaktadır. Vücuda yüksek miktarda su alımı başladıktan bir süre sonra susuzluk mekanizması tekrar çalışmaya başlayacaktır. 
Washington Üniversitesi’  nde yapılan bir araştırmada; diyet yapan deneklerden %100’  ünde 1 bardak suyun bile, gece geç saatlerde açlıktan dolayı duyulan ‘  kazınmaları’   tamamen giderdiği görülmüştür.
Su eksikliği gündüz duyulan yorgunluğun bir numaralı nedenini oluşturmaktadır.
Yapılan ön çalışmalar günde 8-10 bardak içilen suyun, sırt ve eklem ağrısı çekenlerin %80’  inde bu ağrıları ciddi oranda azalttığını ortaya koymaktadır. Buna karşılık günde 5 bardak su içilmesi bağırsak kanseri riskini %45 ve ek olarak göğüs kanseri riskini %79, mesane kanseri riskini ise %50 oranında  azaltabiliyor.
Son yıllarda özellikle diyet listelerinin baş köşesinde yer alan suyun, vücudumuz ve hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmemiz için büyük önem taşımaktadır. İnsan yapısı, yemek yemeden 4 hafta yaşayabilirken, su içmeden yaşayabilme süresi sadece 3-4 gün kadardır. İnsan bedeninin 2/3’  ü sudan oluşurken, her insanın kendini zinde hissetmesi için günde 2. 5 litre suya ihtiyacı bulunuyor. Eğer vücutta az su bulunursa, kan yoğunlaşıyor ve bu da organlara çok az miktarda oksijen ve besin maddesi taşınmasına neden oluyor.  Fakat içtiğiniz su miktarı çok aşırıya kaçarsa, bu da vücut için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çünkü; böbrekler aşırı çalışır ve sık sık tuvalete çıkmanıza neden olup, vücudunuzdaki kalsiyumun atılmasına neden olur.

Suyun rahatlatıcı etkisi …
Günün tüm yorgunluğundan ve stresinden arınmanız için yapmanız gereken en önemli şey; şöyle bol köpüklü bir banyo. Suyun rahatlatıcı etkisi, aslında sandığımızdan çok daha fazla…
Japonya’  da banyo yapmak törensel, kutsal bir havada gerçekleştirilir. Banyo küveti, içinde bütün ailenin         
buluştuğu, küçük bir havuza benzer. Önce vücutlarını iyice sabunlayan Japonlar, daha sonra durulanır ve
ardından sıcak su dolu bir havuzda, bir saat dinlenirler. Çünkü; Uzakdoğu’  nun bu sağlık düşkünü insanları,
banyonun rahatlatıcı etkisini keşfetmeyi başarmışlardır. Sizin anlayacağınız su sadece temizlenmek için değil
arınıp yenilenmek ve yorgunluktan kurtulmak için de birebir…

ÖNEMLİ NOT :
Her sabah elinizi yüzünüzü yıkarken 2 bardak su için (hiçbir şey katılmamış), her öğle ve akşam yemeğinden
önce 1 bardak, sonra 1 bardak su için ve her gece yatağa gitmeden önce 1 bardak su için. Bu kesinlikle
içilmesi zorunlu olan sudur. Onun dışında aralarda bol bol su için.       


Umarım kimseyi sıkmamışımdır..


Metin BODUR
S/Y LEE




*

    H. E.

Ynt: Ne verirlerse.. .Onu yiyeceksiniz.
« Yanıtla #16 : Mayıs 08, 2018, 14:57:11 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Herkese merhaba;

Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak ... beyin, kalp, böbrek ve kasların %75’  inin, ...



5* Beyin: Beyin dokularının %85’  i sudur. ...

Son durum nedir? Beynin ne kadarı su?


*

    E. A. A.

Ynt: Ne verirlerse.. .Onu yiyeceksiniz.
« Yanıtla #17 : Mayıs 08, 2018, 16:33:15 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Herkese merhaba;

Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak ... beyin, kalp, böbrek ve kasların %75’  inin, ...



5* Beyin: Beyin dokularının %85’  i sudur. ...

Son durum nedir? Beynin ne kadarı su?

Hakan yaşlandıkça sulanma artıyor bilirsin , bir de fazla mevkii bu işe yol açıyor uzak dursak iyi olur... Metin  paylaşımın için teşekkürler benim de kendi meslek yaşamımda önemsediğim bir konudur...


*

    E. Y.

Ynt: Ne verirlerse.. .Onu yiyeceksiniz.
« Yanıtla #18 : Mayıs 08, 2018, 17:20:06 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Herkese merhaba;

Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak ... beyin, kalp, böbrek ve kasların %75’  inin, ...



5* Beyin: Beyin dokularının %85’  i sudur. ...

Son durum nedir? Beynin ne kadarı su?

Şaane bi orta ama... forumda siyaset yasak Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    H. E.

Ynt: Ne verirlerse.. .Onu yiyeceksiniz.
« Yanıtla #19 : Mayıs 08, 2018, 22:19:18 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...
Şaane bi orta ama... forumda siyaset yasak Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    M. C. Ö.

Ynt: Ne verirlerse.. .Onu yiyeceksiniz.
« Yanıtla #20 : Mayıs 09, 2018, 14:21:50 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Herkese merhaba;

Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak bu konu ile ilgili bir çok yazabilirim buraya ama "hastalık yoktur hasta vardır " düşüncesinden yola çıkarak bu tür bilgilerin kişiye özel olması gerektiğini düşünüyorum. Ama madem konu beslenmemizle alakalı, temel besin öğemiz olan SU ile ilgili daha önce hazırlamış olduğum bir yazıyı buradan paylaşmak isterim özellikle sıcakların arttığı bu dönemde.


--- SU ---

Su, yetişkin bir insan vücudunun %65–70’ ini oluşturmaktadır. Bu oran bebeklerde %85’  e kadar çıkabilmektedir.  Vücudumuzu oluşturan organların bünyesinde bulunan su oranları incelendiği zaman beyin, kalp, böbrek ve kasların %75’  inin, kanın %83’  ünün, karaciğer ve akciğerin ise %86’  sının su olduğunu görüyoruz. İnsan vücudunun bütün fonksiyonları yeterli miktarda suyun içilmesi ile sağlanabilmektedir.  Vücudumuzun büyük bir kısmını suyun oluşturduğu ve fonksiyonları göz önüne alınırsa ‘  SU’   Yaşam Kaynağımız’   dır demek mümkündür. 

: Suyun Fonksiyonları :
   
1* Böbrek: Böbrekler vücutta sürekli olarak kanı süzer. Organizmanın yaşamsal faaliyetlerinin devamını sağlayan kimyasal reaksiyonlar neticesinde oluşan ve tamamı suda çözünen üre, ürik asit ve laktik asit gibi zararlı atıkları toplayarak idrar torbasına gönderir. Yeterli miktarda suyun olmadığı zamanlarda ise böbrekler işlevini yerine getirebilmek için daha önceden kullanmış olduğu kirli suyu tekrar kullanmak zorunda kalır ve atıkları uzaklaştırmak için daha çok çalışır. Bu durumda insanlar daha uzun aralıklarla idrar boşaltma ihtiyacı duyarlar ve idrar boşaltma daha uzun sürer. Günlük su ihtiyacının uzun süre giderilmemesi durumunda ise böbrekler kalıcı zarar görebilir. Ayrıca; günlük su ihtiyacını düzenli olarak karşılayan kadınlarda idrar yolları enfeksiyonu riskinin çok azaldığı saptanmıştır. Bununla birlikte su ihtiyacını tamamen karşılayan insanlarda böbrek taşı oluşumunun yavaşladığı ve azaldığı tespit edilmiştir. 

2* Karaciğer: Karaciğerin insan vücudundaki en önemli fonksiyonu depolanmış yağları enerjiye dönüştürmektir. Vücuda yeterli su alımı olmadığı takdirde vücuttan atılması gereken metabolik atıklar böbrek tarafından atılmamakta ve bu görevi karaciğer yapmaya çalışmaktadır. Bu durumda karaciğere daha fazla yük binmekte ve vücutta yağ depolanma oranı artmaktadır. Özellikle rejim yapan kişilerin normalden daha fazla su tüketmeleri tavsiye edilmektedir. Bunun temel nedeni; kilo kaybı süresince insan vücudunda normale göre çok daha fazla atık oluşmaktadır. Bu atıkların tamamen uzaklaştırılması ve yine karaciğerin düzenli olarak fonksiyonlarını devam ettirebilmesi ancak içilecek yüksek miktardaki su ile sağlanabilmektedir. Ayrıca içilen bir bardak su, rejim yapan kişilerdeki açlık hissinin bastırılmasını sağlayacaktır. Bu sayede karaciğer direkt olarak vücudumuzda depolanmış olan yağları enerjiye dönüştürerek yok edecektir.

3* Terleme: Terleme mekanizması vücudumuzun sürekli olarak aynı sıcaklıkta kalmasını ve bu sayede hayatın devamını sağlamaktadır. Her gün yetersiz miktarda su tüketimi doğal olarak terlemeyi azaltacak ve organizmamızın sıcaklık dengesinin bozulmasına neden olabilecektir.

4* Akciğerler ve Solunum: Solunum işlevimizin düzenli devam edebilmesi için akciğerlerimizin nemlilik düzeyinin sürekli aynı kalması gerekmektedir. İnsan vücudunun akciğer solunumu yoluyla günde ortalama 1 litre su kaybettiği ve kaybedilen bu suyun tekrar içilen su vasıtasıyla ikame ettirildiği bilimsel çalışmalar sonucunda ispatlanmıştır.

5* Beyin: Beyin dokularının %85’  i sudur. Vücuda yeterli su alınmaması durumunda beyindeki enerji üretim seviyesi azalmaktadır. Bunun sonucu olarak da depresyon ve kronik yorgunluk belirtileri sık sık görülmektedir. 

6* Sindirim Sistemi: Suda çözünen asit ve enzimler, midede gıdayı homojenize akışkan hale getirmekte ve sindirimin diğer aşaması olan bağırsaklara göndermektedir. Ancak, yeterli suyun bulunmaması halinde gerekli suyu bağırsaklardan alır ve kabızlık rahatsızlığı ortaya çıkar. Yeterli miktarda suyun vücuda alınması ile bu rahatsızlık ortadan kalkmaktadır.  Günlük su ihtiyacını düzenli olarak gideren bayanlarda kolon kanserine yakalanma riskinin çok azaldığı bilim adamlarınca deneysel olarak ispat edilmiştir.

7* Vücudun Su Toplaması: Vücuda sürekli yeni su girişi olmadığı zamanlarda vücudun kendini koruma mekanizması ortaya çıkmaktadır ve ilk alınan suyun bir kısmını belirli bölgelerde toplamaktadır. Bu da vücutta, özellikle ayaklarda, bacaklarda ve ellerde ödem denilen şişlikleri oluşturmaktadır. Ancak düzenli ve yeterli miktarda su girişi olduğunda vücut, su toplama mekanizmasına ihtiyaç duymamaktadır. Vücudun su toplamaması için, bol miktarda su içmek gerekir. Ayrıca diyet yapıyorsanız, dikkat etmeniz gereken bir nokta da şu ki, yakılan her 100 kalori için, en az 4 su bardağı suya ihtiyaç duyulmaktadır. Su miktarında azalma oldukça, vücutta depolanan yağ miktarı da artmaya başlamaktadır. Bunun nedeni; böbrekler yeterli miktarda su almazlarsa, iyi çalışmazlar. Bu görev de karaciğerin olur. Karaciğer böbreklerin görevini üstlendiğinde ise daha az yağı enerjiye dönüştürür. Bu da zayıflamayı son derece olumsuz etkiler. Vücut özellikle geceleri su almadığı için, sabahları uyandığınızda hemen 1 bardak su içmeyi ihmal etmemelisiniz.  Öğle ve akşam yemeklerinden önce içeceğiniz 1 bardak su iştahı bastırıp, mideyi doldurur ve sindirime iyi gelir. Spor yapmadan önce içilen 1 bardak su da yine metabolizmayı çalıştırırken, kas glikojeninin tükenmesinin önüne geçer. 

8* Susuzluk Refleksi (Susadığınızı anladığınız an geç kaldınız demektir):Ağız kuruluğu aşırı su kaybının bir sonucudur ve vücuttaki birçok oluşumun sekteye uğramaya başladığını belirten bir sinyaldir.  Vücuttan su alımı olmadan %3’  lük bir su kaybı ciddi sağlık problemlerine, %15’  lik su kaybı ise ölüme neden olabilmektedir. Su alımının yeterli olmadığı zamanlarda vücut su ihtiyacını karşılayamaz duruma gelir ve beyin susuzluk hissini oluşturur. Bu olayın zaman içerisinde sık sık ortaya çıkması durumunda ise susuzluk mekanizması tam olarak çalışmaz hale gelir. Buna ek olarak susuzluk hissi yaş ilerledikçe azalmaktadır. Bu da yine yaşı ilerlemiş insanlarda aşırı su kaybına neden olmaktadır. Vücuda yüksek miktarda su alımı başladıktan bir süre sonra susuzluk mekanizması tekrar çalışmaya başlayacaktır. 
Washington Üniversitesi’  nde yapılan bir araştırmada; diyet yapan deneklerden %100’  ünde 1 bardak suyun bile, gece geç saatlerde açlıktan dolayı duyulan ‘  kazınmaları’   tamamen giderdiği görülmüştür.
Su eksikliği gündüz duyulan yorgunluğun bir numaralı nedenini oluşturmaktadır.
Yapılan ön çalışmalar günde 8-10 bardak içilen suyun, sırt ve eklem ağrısı çekenlerin %80’  inde bu ağrıları ciddi oranda azalttığını ortaya koymaktadır. Buna karşılık günde 5 bardak su içilmesi bağırsak kanseri riskini %45 ve ek olarak göğüs kanseri riskini %79, mesane kanseri riskini ise %50 oranında  azaltabiliyor.
Son yıllarda özellikle diyet listelerinin baş köşesinde yer alan suyun, vücudumuz ve hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmemiz için büyük önem taşımaktadır. İnsan yapısı, yemek yemeden 4 hafta yaşayabilirken, su içmeden yaşayabilme süresi sadece 3-4 gün kadardır. İnsan bedeninin 2/3’  ü sudan oluşurken, her insanın kendini zinde hissetmesi için günde 2. 5 litre suya ihtiyacı bulunuyor. Eğer vücutta az su bulunursa, kan yoğunlaşıyor ve bu da organlara çok az miktarda oksijen ve besin maddesi taşınmasına neden oluyor.  Fakat içtiğiniz su miktarı çok aşırıya kaçarsa, bu da vücut için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çünkü; böbrekler aşırı çalışır ve sık sık tuvalete çıkmanıza neden olup, vücudunuzdaki kalsiyumun atılmasına neden olur.

Suyun rahatlatıcı etkisi …
Günün tüm yorgunluğundan ve stresinden arınmanız için yapmanız gereken en önemli şey; şöyle bol köpüklü bir banyo. Suyun rahatlatıcı etkisi, aslında sandığımızdan çok daha fazla…
Japonya’  da banyo yapmak törensel, kutsal bir havada gerçekleştirilir. Banyo küveti, içinde bütün ailenin         
buluştuğu, küçük bir havuza benzer. Önce vücutlarını iyice sabunlayan Japonlar, daha sonra durulanır ve
ardından sıcak su dolu bir havuzda, bir saat dinlenirler. Çünkü; Uzakdoğu’  nun bu sağlık düşkünü insanları,
banyonun rahatlatıcı etkisini keşfetmeyi başarmışlardır. Sizin anlayacağınız su sadece temizlenmek için değil
arınıp yenilenmek ve yorgunluktan kurtulmak için de birebir…

ÖNEMLİ NOT :
Her sabah elinizi yüzünüzü yıkarken 2 bardak su için (hiçbir şey katılmamış), her öğle ve akşam yemeğinden
önce 1 bardak, sonra 1 bardak su için ve her gece yatağa gitmeden önce 1 bardak su için. Bu kesinlikle
içilmesi zorunlu olan sudur. Onun dışında aralarda bol bol su için.       


Umarım kimseyi sıkmamışımdır..


Metin BODUR
S/Y LEE




Teşekkürler