0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    E. S.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #30 : Ocak 31, 2019, 17:08:33 »
Alıntı
Ne zaman biraz zorlasam, "Denedim ben rakıyı, benim doktorun öksürük için verdiği gargara var, aynı onu içmek gibi" derdi.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Anıl korsanın ilk mesajında bahsettiği Becherovka ve hatta Jagermeister için de ben aynı şeyi düşünüyorum.Bildiğin öksürük şurubu. Tek farkı istersen tüm şişeyi ölmeden de içebiliyorsun.Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Ocak 31, 2019, 17:09:43 Gönderen: Efe Sarıoğlu »


*

    A. Y.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #31 : Ocak 31, 2019, 17:11:25 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Marmaradan asagi indikce baligin cesidi artar tadi azalir. En lezzetli balik en yukaridaki Karadenizdekidir.


Eyvah, bu çıkış sonrası çarşı pazar karışır, çanak çömlek patlar bence  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
gideyim birayla cips alayım Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap birazdan karışır buralar, vaziyet alayım he he he


*

    Ü. Ö.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #32 : Ocak 31, 2019, 17:12:36 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Marmaradan asagi indikce baligin cesidi artar tadi azalir. En lezzetli balik en yukaridaki Karadenizdekidir.

SM-A720F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi



Nevzat Korsan,
Biz İzmir'deydik, adamı hiç getirmedik ki senin oralara nereden bilsin rahmetli diyemiyorum, çünkü biz ona Lüfer de yedirsek onun için o 'izmir' balığı sayıldığından Karadeniz, Marmara kapsama alanına dahildi.

Yani Mısır'dan, İsrail'den, İtalya'dan güzel manasında...
« Son Düzenleme: Ocak 31, 2019, 17:15:35 Gönderen: Ümit Özdoğan »


*

    O. E.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #33 : Ocak 31, 2019, 17:16:48 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Marmaradan asagi indikce baligin cesidi artar tadi azalir. En lezzetli balik en yukaridaki Karadenizdekidir.

SM-A720F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bende öyle düşünüyorum....
Çanakaleden aşağısı Balık biraz lezetini kaybediyor...

Babakalede balıkçıya manav derler herkes bilir bunu ...
Manavdan alınan Karagözün , Sarpanın  ve diğer hepsinin lezetti başka olur...
Bunların hepsinin karadenizden kopup geldiği söylenir...
 

Ben bildiğimden değil duyduğumu söylüyorum...
Ben yemesini iyi bilirim  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 başka balık bilgim yok....


*

    B. E.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #34 : Ocak 31, 2019, 17:25:05 »
Ege nin balığına laf yok.
Parmak kadar balıkları pişirip yiyorlar.

Şöyle 5 kiloluk sinariti mangalda görmemişler ki...
Hiç Lipsos tava yememişler.
Dülger kavurma görmemişler.

Iskarmozu takoz yapıp ızgarada çevirmemişler.

Neyse, bu konu çok su kaldırır.
Hamsi ve lüfer severim.Ama senede 2-3 ay için bu balıkları beklemek de zor azizim.
« Son Düzenleme: Ocak 31, 2019, 17:27:55 Gönderen: bülent elverdi »

*

    O. E.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #35 : Ocak 31, 2019, 17:32:08 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ege nin balığına laf yok.
Parmak kadar balıkları pişirip yiyorlar.

Şöyle 5 kiloluk sinariti mangalda görmemişler ki...
Hiç Lipsos tava yememişler.
Dülger kavurma görmemişler.

Iskarmozu takoz yapıp ızgarada çevirmemişler.

Neyse, bu konu çok su kaldırır.
Hamsi ve lüfer severim.Ama senede 203 ay için bu balıkları beklemek de zor azizim.

Hocam Doğru söylüyor,
Geçen gün aynı şeyi konuştuk bizim patronla...
Hele bu Göcekte...
Varsa yoksa

Barbun....
Levrek ( ki Ben yemiyorum Deniz tavuğu)
Çüpra ( en sevdiğim Balıktı ondan da soğuttular)

Orfoz , Lağos onları ben zaten yemiyorum avlanmaları yasak ,
Avlayanları teşvik etmemek adına ....onuda yemiyoruz...

Yukarıda saydığınız Balıklarıda zaten yapan pişiren balıkçı yok bizim Göcekte...

Anca Alaçatıya gittiğimizde Salonise gidiyoruz Çiftlikte veya Amazon çeşmenin içinde ..
Orada doğru düzgün Balık yiyoruz...
Birde Ayvalık. Amanın aman...

İstanbul Ayrı bizim burası farklı  kıyas kabul etmeyiz

Biz en iyisi

Siz ,Emin Hoca , Ömer Hoca  izmire gelelim sizde ne Balıkçılar vardır köşede bucakta..

« Son Düzenleme: Ocak 31, 2019, 17:34:46 Gönderen: Oktay Eryılmaz »
*

    C. Ü.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #36 : Ocak 31, 2019, 18:23:53 »
    Bu kadar icki muhabbetinde Rahmetli Aydin Boysan in, raki adabini yazmadan olmaz ama...

    Sarhoş olunmaz.
    Masada konuşulan masada kalır. Kayıt, not tutulmaz.
    Fotoğraf çekilmez. Dışarıdan çekene kızılmaz.
    Telefonla konuşulmaz. Çalarsa açılır, “Rakı içiyorum” denir, kapatılır.
    GSM’le oynanmaz: Sofra iPhone, Blackberry tanımaz.
    Muhabbet esnasında biçem, izlek, imgelem gibi kelimeler kullanılmaz.
    Kadınlar silip oturur: Rakı bardağında ruj izi olmaz.
    Düzgün konuşulur, lüzumsuz şirin olunmaz.
    Rakıda hızlı gidene karışılır, yavaş düşene karışılmaz.
    Argo konuşulur, küfür edilmez.
    “Hey!”, “hişt!”, “pişt!” gibi ünlemler kullanılmaz.
    Memleketi herkes meşrebine göre kurtarır, karışılmaz.
    Yemek yenilmez.
    Meze tırtıklanır, karın doyurulmaz.
    Şalgam suyu, soda, ayran, çay yanına konabilir, içine konmaz.
    Kafaya vurup “lölölö!” demek gibi zevzek şakalar yapılmaz.
    Masada kitap, dergi, hele laptop asla bulunmaz.
    Zeki Müren de Giuseppe Verdi de dinlenir; Kayahan, Bryan Adams dinlenmez.
    Varsa müzik duyulacak kadar açılır, bağırtılmaz.
    Hüzün de neşe de eksik olmaz.
    Masada ağlanmaz.
    Ağlayan çıkarsa konu değiştirilir, avutulmaz.
    Yüksek sesle şarkı söylenmez.
    Şarkı mırıldanırken el kol hareketleriyle desteklenmez.
    El kol fazla hareket etmez.
    Tartışılır, kalp kırılmaz.
    Herkes konuşur, monolog olmaz.
    Aynı anda konuşulmaz, söz kesilmez.
    Masaya sigara dumanı üflenmez.
    Bir rakı içilirken başka marka övülmez.
    Rakı masasında sessizlik olmaz.
    Zırt pırt tuvalete gidilmez.
    Masada yellenilmez.
    Masada geğirilmez.
    Masaya müzisyen alınmaz.
    Azıcık uçulabilir ama yalan dolan olmaz.
    Yüksek sesle konuşulmaz.
    Kazak pantolonun içine sokulmaz.
    Çıplak / yarı çıplak durulmaz.
    Şiir konuşulur, şiir okunmaz.
    Rakı içilirken başka içki içilmez.
    Yolluk bir teki aşmaz.
    Yolluk alınmışsa cila çekilmez.
    Biradan başka cila olmaz.
    Cila birası bir küçüğü geçmez.
    Rakı sonrası kahve, şekerli içilmez.
    Kahve içilirken höpürdetilmez.
    Rakı yalnız içilmez.
    Rakı masası 4-5 kişiyi geçmez.
    Garsona adı dışında bir şeyle seslenilmez.
    Garsona rakı doldurtulmaz.
    Balkon sofrasında içmeyen çalıştırılmaz.
    Sıcaksa buz konabilir, buz erimeden içilmez.
    Rakıdan önce su, sudan önce buz konmaz.
    Rakı sek içilmez.
    Rakıcı ota çöpe öpüşmez, habire takdir etmez.
    İçerken serçe parmak havaya kaldırılmaz.
    Rakı hızlı içilmez.
    Rakı fondip yapılmaz.
    Kerahet vaktinden önce rakı içilmez.
    Büyük konuşanla rakı içilmez.
    Çok konuşanla rakı içilmez.
    Sessiz duranla rakı içilmez.
    Şakadan anlamayanla rakı içilmez.
    Büyük yudumlarla rakı içilmez.
    Rakı sofrasında iş dedikodusu yapılır, iş konuşulmaz.
    Küllüğe limon kabuğu, zeytin çekirdeği konmaz.
    Tabağa, kâseye sigara söndürülmez.
    Zırt pırt kadeh tokuşturulmaz.
    Konuşurken rakı masasına vurulmaz.
    Bardak boş bekletilmez.
    Masanın her bir köşesi meze ile doldurulmaz.
    Ağız şapırdatılmaz.
    Çatal kaşık dişe değdirilmez.
    Burun karıştırılmaz.
    İzinsiz masadan tuvalete dahi kalkılmaz.
    Şerefe vb. yeterlidir, kadeh tokuştururken yaratıcı olunmaz.
    Garsona balık ayıklatılmaz.
    Garsonun sırtına vurulmaz.
    Personele hatır sormadan meyhanede oturulmaz.
    Sofraya erken ya da geç gelinmez.
    Rakı buzdolabının en alt rafından yukarı çıkarılmaz.
    İçi görünmeyen kadehte rakı içilmez.
    Masada farklı kadehler olmaz.
    Masada farklı markalar olmaz.
    Yerken ağız doldurulmaz.
    Ağızda lokma varken konuşulmaz.
    Boğaza, yeleğe peçete takılmaz, dize peçete konmaz.
    Konuşurken çatal bıçak sallanmaz.
    Hiçbir durumda ve fikirde ısrar edilmez.
    Racon kesilmez.
    Ukalalık, kıskançlık kaldırmaz.
    Rakı sofrası süslenmez.
    Loş meyhanede içilmez.
    Yan masanın muhabbeti dinlenmez.
    Başka masaya uzun bakılmaz.
    Masadan kopuk muhabbet edilmez.
    Çiftler el ele tutuşmaz, oynaşmaz.
    Sallanan masada içilir, sallanan insanla içilmez.
    Bunlar kendiliğinden olur, kasarak yapılmaz.
*

    C. Ü.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #37 : Ocak 31, 2019, 18:35:49 »
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Raki bir kulturdur, bu memlekette icmeyi bilene candir, canandir. Bir abim, 33 yasinda ilk defa raki ictigimde, "oglum raki seni icmesin, sen rakiyi ic"demisti, her raki ictigimde hatirlarim, Istanbul Kuzguncuk ta, ismet baba nin yerinde hey gidi gunler............. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    N. D.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #38 : Ocak 31, 2019, 18:36:44 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ege nin balığına laf yok.
Parmak kadar balıkları pişirip yiyorlar.

Şöyle 5 kiloluk sinariti mangalda görmemişler ki...
Hiç Lipsos tava yememişler.
Dülger kavurma görmemişler.

Iskarmozu takoz yapıp ızgarada çevirmemişler.

Neyse, bu konu çok su kaldırır.
Hamsi ve lüfer severim.Ama senede 2-3 ay için bu balıkları beklemek de zor azizim.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Evet denecek bişey yok ,Allahtan vakti zamanında ayda 2-3 kez izmire gidip geldik de bazılarını tatma şansımız oldu.
*

    H. E.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #39 : Ocak 31, 2019, 18:40:37 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Marmaradan asagi indikce baligin cesidi artar tadi azalir. En lezzetli balik en yukaridaki Karadenizdekidir.



Bi de hamsi var.
*

    N. D.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #40 : Ocak 31, 2019, 20:30:21 »
Burdan Antalyaya göç etmiş mobilyacı arkadaşlarımız var , orda işleri iyi gitmiş tekne bile almışlar , her hafta sonu balığa çıkıyorlar fakat balıklardan çok şikayetçiler , lezzetsizmiş ... Egeye çamur attık tutmadı bare Akdenize atalım.
*

    A. A.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #41 : Ocak 31, 2019, 20:51:12 »
Nevzat abi,

Akdeniz’de balık yok ki, Karadeniz’e. Ege’ye çamur atalım.
*

    O. E.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #42 : Ocak 31, 2019, 21:30:45 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Raki bir kulturdur, bu memlekette icmeyi bilene candir, canandir. Bir abim, 33 yasinda ilk defa raki ictigimde, "oglum raki seni icmesin, sen rakiyi ic"demisti, her raki ictigimde hatirlarim, Istanbul Kuzguncuk ta, ismet baba nin yerinde hey gidi gunler............. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Girişteki resim
Çok oldu ben gitmeyeli...
Çok giderdik eskiden   😀😀😀
*

    N. D.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #43 : Ocak 31, 2019, 22:00:45 »
Balık Karadenizde de kalmadı ki , bu yıl geç de olsa güzel bir hamsi geldi ümitlendik ondan sonra toplam 5-6 defa güzel hamsi yiyebildik . Geçen gün aldım , diri taze ,kuyruklar havada ...Pişirdik hiç tadı tuzu yok . Ben zaten 15 Ocaktan sonra hamsi yemezdim. Bir kaç gündür dama gidip geliyor , bir kaç bardak çay içip geri geliyorum .Millet 20 şer 30 ar kilo tirsi kaldırıyor ,lezzetlidir ama kılından tüyünden yenmez. Yani Karadeniz balığının durumu şu ;
Palamut = Sezonu kısa ben hiç sevmem , Hamsi = olsa da yesek , Mezgit = güzel ama dip balığı ağır metal vs. , Barbun = mevsiminde yenir . Kalkan = çoktandır görünmedi , Rusyadan geliyor sanırım , Kıraça = garibim bebek ,küçük demeden buldukça yiyoruz ... Çinekop = yakalayabildiğimiz en iyi balık ama sezonu kısa  , Lüfer = biz çok göremiyoruz , İstanbula kaçıyor ...
*

    E. S.

Ynt: Alkolizm
« Yanıtla #44 : Şubat 01, 2019, 09:02:02 »
Alkolizm mevzusu balık konusuna evrildi. Balıkta alkolün en iyi arkadaşı olduğuna göre sıkıntı yok:)
Akdenizi, Karadenizi bilmem ama bu sene Egede çok balık var. Hiç görmediğim kadar Kofana oldu bu sene, Levrek de öyle. Levrekler çiftliklerden falan mı kaçıyor bilmiyorum ama tut tut bitmedi aylardır. Kıyıdan, tekneden, heryerden levrek tutuyor insanlar. Güllük, Güvercinlik, Kıyıkışlacık'tan çıkan balık turu tekneleri eskiden sabah gün aydınlandığında merada olacak şekilde çıkarlardı limanlarından, 6 aydır geceden çıkıp çiftliklerin etrafına gerek spinle gerek dip olrtası ile gün aydınlanana kadar Levrek tutuyorlar, gün doğduktan sonra Çipura, Mercana dönüyorlar. Nedir bu bolluğun sırrı var mı bilen?