0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    R. E.

Büyükanne paradoksu
« : Nisan 27, 2022, 10:06:32 »

Olay fıkra değil gerçektir..

Arkadaşımın annesi pazar dönüşü evde canı sıkkın şikayet etmektedir.
-"Her şey ne kadar pahalı. Nasıl başedeceğiz? Emekli maaşlarına doğru dürüst zam da yapmadılar. Nasıl olacak böyle" diye başlayıp devam eden yakınmalar.. Enflasyondu, pahalılıktı sohbet sürer. Diğer aile bireyleri de bu yakınmalara katılır.

Sohbet döner dolaşır, yaklaşan bayram ve bayram hazırlıklarına gelir. Neler alınacağı, bayramda neler pişirileceği filan konuşulur. Derken anne arkadaşıma döner,
-"Oğlum benim banka kartını al, torunlara 500'er lira yatır bayram harçlığı"..
Arkadaşım annesine sorar.
-"Geçen yıl ne kadar yatırmıştın anne?"
-"500 lira"
-"O kadar yakındın. Senin bunlardan ne farkın var. Bak sen de harçlıklara zam yapmıyorsun. Bari 750 yap".
Ortalık gülüşmeler, kahkahalarla dağılır. Torunlara, 750 TL bayram harçlığı yatırılmasına anne olur verir.
Herhalde bu paradoks bütün büyükanne-büyükbaba evlerinde yaşanıyordur.


*

    S. K.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #1 : Nisan 27, 2022, 10:18:02 »
Benim babam için sorun yok; o torunlarına hep 50-₺ dağıtıyor  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Şaka bir yana, geçen sene bir bayramda bana eğilip "ulan her sene hem para eriyor hem torun - büyüktorun sayısı artıyor nasıl baş edeceğim ben bunla" diye şikayet etmişti...


*

    B. K.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #2 : Nisan 27, 2022, 10:26:52 »
Ee yine "bunlardan farkı olmamış", görünür enflasyon %100 üstü Recep Abi, ama harçlıklara yapılan zam %50 ile kısıtlı kalmış Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    R. E.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #3 : Nisan 27, 2022, 21:44:55 »

 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Sanırım bu paradoks tüm aile büyükleri için geçerli..
Torunlara bolca bayram harçlığı vermek istiyorsunuz ama sayı ve bütçe arasında denge tutmuyor...
 Mecburen bu paradoks önünüze geliyor.
Çok veremiyorsunuz, az vermek istemiyorsunuz..  Enflasyon coşmuş.. Maaş erimiş...
Ne yapacaksınız?



*

    A. K.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #4 : Nisan 28, 2022, 10:30:56 »
Ananne /babanne ve dedeler simdiye kadar bayramda harçlık verebilmek için  hep yemediler içmediler , günlük harcamalarından kestiler  . Ancak son durumlar sebebiyle emekli aylıklarından veya kısıtlı gelirlerinden daha fazla kesebileceklerini zannetmiyorum .

O yüzden bu bayram  harçlıklarını  büyüklerimizi rencide etmeyecek şekilde zarflara koyup onlara versek de onlar da çocuklara dağıtsa .

(Bende torun yok o yüzden rahatım)

*

    Ö. T.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #5 : Mayıs 01, 2022, 22:37:56 »
]
*

    R. E.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #6 : Mayıs 04, 2022, 16:21:20 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

(Bende torun yok o yüzden rahatım)


 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Şimdi, 2 ay kadar herkes rahat..
Üstadım sorun kişisel değil, "memleket meselesi"   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    E. O.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #7 : Mayıs 04, 2022, 19:29:46 »
Benim torunlar henüz küçük, bir elime 100 tl alıyorum diğerine 10 tane 1 er lira madeni para, avucumda şıkırdatıyorum..
Bizim ki hemen bozuk paraları alıyor..  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    R. E.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #8 : Mayıs 04, 2022, 20:30:03 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Benim babam için sorun yok; o torunlarına hep 50-₺ dağıtıyor  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


🤣🤣🤣

Böyle bir hikaye dinlemiştim.
Erken cumhuriyetin, Çankaya köşküne çok yakın generallerinden biri 1960'lı yıllar başlarında yeğenlerine 10 TL harçlık vermektedir. Para da gıcır gıcır bankadan yeni çekilmiş. Çocuklar 5-10 yaş arası. Tabii her bayram önce "paşa dayı" ziyaretine gidilir. Çocukların değil babalarının dayısıdır.  O kadar para çocuklar için büyük sevinç kaynağı..

Aradan geçen senelerde paşa dayının bayram harçlığı yine 10 TL' ve yine gıcır gıcır. Tabii çocuklar da büyüyüp delikanlı oluyor. Paşa dayıda önce demansa benzer sonra bunama belirtileri ve para, değer vd'yi kavrama melekelerini yitiriyor. Ama her bayram 10 TL vermeye devam ediyor. Arkadaşım "düşünsene, 18 yaşındayım, paşa dayının elini öpmeye gidiyoruz. Sene 77 . O mutluluk içinde bizim 10 TL'leri hazırlamış, bizi bekliyordu" diye anlatmıştı.

Paşa dayı vefat edince geriye de bu hüzünlü anılar kalmış...

*

    M. B. A.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #9 : Mayıs 06, 2022, 12:13:05 »
Bu paradoks işveren-işçi ilişkisinde de geçerli... İşveren müşterilerle sözleşmesini yapmış, sabit bir gelir elde ediyor ama enflasyon kuduruyor... İşveren zararda, gün geçtikçe zararı büyüyor, öte yandan işçi geçinemiyorum diye isyanda, zam bekliyor... Hadi buyrun çözün bu paradoksu...
*

    A. Ç.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #10 : Mayıs 09, 2022, 12:03:18 »
Bu kadar uzun vadeli sözleşmeler Türkiye için geçerli değil ve olmamalı da, bir arkadaşım söylemişti, iş yaparken bir krizi atlatacak kadar imkanın ve becerin olacak demişti, çünkü Türkiye'de krizler de doğal akışın bir parçası. Türkiye'de büyük çoğunluk asgari ücretle çalışıyor yani her koşulda uygun yaşama koşulları için şartları hiç bir zaman elverişli değil. Aralık'ta asgari ücrete o günün şartlarına göre iyi zam yapıldı ama sanırım enflasyonun ne olacağı o zaman sözleşmeyi yapanlar tarafından biliniyordu, belki beklentinin bir kaç puan üstünde çıktı. Aslında küçük işletmeler bu yüksek asgari ücretin de çaresini bulmuşlar, işçiye haftada çalışma süresine göre 5 veya 6 günlük ücret veriyorlarmış ve tatili saymıyorlarmış, nasıl kitabına uydurduklarını bilmem ama yapan çok. Ücret biraz daha yükselirse gece uyuyursunuz diye ek kesinti yapanlar olabilir.
« Son Düzenleme: Mayıs 09, 2022, 12:04:47 Gönderen: Ahmet Çelenoğlu »
*

    M. B. A.

Ynt: Büyükanne paradoksu
« Yanıtla #11 : Mayıs 09, 2022, 13:44:09 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...Türkiye'de büyük çoğunluk asgari ücretle çalışıyor...

Ahmet abi hatırlarsan eskiden durum böyle değildi.

Asgari ücret çok çok düşüktü ama özellikle büyük şehirlerde asgari ücrete çalışan da pek yoktu zaten.

Popülist politikalarla asgari ücret mesnetsiz olarak aniden yükseltilince artan satınalma gücü kısa sürede eritildi piyasa tarafından.

Bu yaklaşım maalesef devam ediyor. Öyle bir noktaya geldik ki -senin de yazdığın gibi- asgari ücret, hakim ücret oldu ve her zamdan sonra piyasa tarafından eritildi, enflasyon körüklendi.

Vasıfsız personel çalıştıran birçok işletmenin (çevremde örneklerini görüyorum) Suriyeli, Afganlı işçilere yönelmesi tam da bu yüzden gerçekleşti. Bu adamları kayıt dış, aylık 2-3 bin TL gibi bir paraya çalıştırıyorlar ve hiç kimse "vay arkadaş sen ne yapıyorsun..!" demiyor, göz yumuyor...