0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    G. Y.

Mustafa Kemal Ataturk ve Sadun Boro
« : Kasım 11, 2018, 11:22:24 »
Guzel bir yazi

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    R. E.

Ynt: Mustafa Kemal Ataturk ve Sadun Boro
« Yanıtla #1 : Kasım 11, 2018, 13:02:03 »


Teşekkürler paylaşım için..

“Denizcilik sadece ulaştırma işi değil, iktisadi iş olarak anlaşılacak ve tersaneler, gemiler, limanlar ve iskeleler inşa edilecek, deniz sporları kulüpleri kurulacak ve korunup geliştirilecektir. Çünkü: Toprakların üç bir yanı deniz olan bir ulusun sınırını, halkının kudret ve yeteneğinin hududu çizer. En uygun coğrafi konumda ve üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri bir denizci ulus yetiştirmek yeteneğindedir. Bu yetenekten yararlanmasını bilmeliyiz."

Şimdiden geriye bakınca karamsarlık için yeter neden olsa da umudu yaşatmak için çabalamak en iyi yol...



*

    E. S.

Ynt: Mustafa Kemal Ataturk ve Sadun Boro
« Yanıtla #2 : Kasım 12, 2018, 23:55:13 »
Çok güzel ve anlamlı bir yazıymış. Paylaştığınız için teşekkürler..


*

    R. E.

Ynt: Mustafa Kemal Ataturk ve Sadun Boro
« Yanıtla #3 : Kasım 13, 2018, 00:55:40 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

"
Toprakların üç bir yanı deniz olan bir ulusun sınırını, halkının kudret ve yeteneğinin hududu çizer.

"

1980'ler sonu, 90'lar başı olmalı. Soğuk savaş bitiyor. Türkiye'nin yeni rolü ne olacağı konusunda çeşitli Batılı merkezlerden bize akıllar veriliyordu. Bunlardan biri Fransa idi. "Siz Türk dünyası ile ilgilenin" diyordu. Bizim o yıllardaki başbakanımız "Adritaik'ten Çin denizi'ne kadar Türkçe ile meramınızı her yerde anlatırsınız" diyen Vambery'nin sözüne atıfla adeta "bizi terhis etmeyin" diyordu.

O günlerde ABD'den de bir heyet gelmişti. İstanbul'da TÜSİAD dahil ülkenin seçkin kurumlarına, işadamlarına, kendilerinden onaylı çeşitli topluluk temsilcilerine bir konferans veriyordu.

Konferansta Türkiye'nin yeni koşullardaki yer ve önemini belirtirken de yeni komşularını sayıyordu. Gürcistan, Bulgaristan, Romanya... diye devam ederken bizim bir iş adamı ABD'linin sözünü keserek "Romanya bizim komşumuz değil" dediğinde, ABD'li gülümseyerek, "evet haklısınız kara sınırınız yok" demişti.

Kurucunun vizyonundan 70 sene sonra memleket manzarasını göstermesi bakımından ilgi çekici ama benim için de utanç kaynağı bir durumdu. O nedenle unutamıyorum.

Paylaşırsam belki acıtıcı yanı azalır.