0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Ahmet Korsan 1.5 sene önce durduğum aynı noktadan çıkış yapıyorsunuz! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapBen de ilk tekne alırken benzer düşüncelerle hareketli salma aramıştım. Söylemem gerekir ki çok kolay bulunmuyorlar...Alabora olmak öyle pek kolay bir şey değil ayrıca her fin salmalı tekne düzelir diye bir şey de yok. Eğer hareketli salmanın artıları ve eksileri ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz uzuuun uzuuun anlatabilirim.
Bir gezi yatı yaklaşık 130 derece yatsa bile kendiliğinden düzelir. Hangi teknenin kaç derecede düzeleceğini imalatçısına veya tasarımcısına sormak gerekir. Salma cinsinden bağımsız olarak her teknenin kendine has özellikleri vardır.
DEĞERLİ KORSANLARPlanlarını almış olduğum hartley28 de iki salma seçeneği var fin salma ve twin keel denilen çift salmabunlardan hanmgisi daha uygun ve olumlu salma çaşididir? ve birinin diğerine göre avantaj ve dezavantajları nelerdir?bilgi ve tecrübelerinizi paylaşırmısınız?saygılarismailoruç
Hareketli salma olduğunda teknenin sınıfı otomatikman düşüyor. Tekne A sınıfı ise B, B ise C oluyor. Benim teknem C sınıfı. Alabora olursa hiç düzeleceğini zannetmiyorum zaten sabit salmalı C sınıfları da düzelmez. Hacıyatmaz özelliğini geçelim kapılarımız su geçirmez değil... Devrilirse içeri su dolacak ve düzelmesine engel olacaktır.Fakat devrilmiyorlar...Rüzgar ölçerim yok ama 20 kt rüzgarda çok çıktım sanırım en fazla 25 kt görmüşümdür. Alabora olma işine bir ara çok kafamı takmıştım. Yüzlerce sayfa forum okudum, youtube videosu izledim. Yakaladığım herkesin yakasına yapışıp devrilir miyim diye sordum ve devrilmeyeceğime ikna oldum. Salmanın tam açılmama sebebi salmayı tutan çelik halatın kısa oluşu idi. Makaraların bi o tarafına bi bu tarafına geçirerek tam açılmasını sağlayabiliyordum ama her seferinde radanzayı çıkart, tekrar tak zor oluyordu. Karaya treyler ile çıktığımda salmayı açamadığım için bakım yapamadım. Açamama sebebim salmada bir problem olması değil treylerın üzerine oturması, tekneyi salma açacak kadar kaldıramamamızdı. İkisi farklı hikayeler.Avantajlarına dezavantajlarına gelelim:-Herkesi sinir ederek en yer bulunmayacak koyda yer bulabiliyorsunuz. Tek rakibim sandallar.-Marinada tutmanız şart olmuyor, lokantalara, iskelelere filan çok rahat bağlanabiliyorsunuz. Çok sığa demir atabiliyorsunuz. Bunun dezavantajı da var tabi, 1.80 su kesimi olan arkadaşlarınız sizin teknenizi pasarellla olarak kullanıyor.-Pirat, laser gibi sporla karışık yelken yapıyorsunuz. Uzun seyirler için konforlu olduğunu söyleyemeyeceğim ama eğlenceli. -Rüzgar saç tellerinizi dahi havalandırmadığında bir şekilde 0.8 kt, 1.5 kt gitmeyi becerebiliyorsunuz. -Balık ağları veya bilimum başka zımbırtılara takılacağım diye endişe etmiyorsunuz. Salmayı kaldırıp kurtulabiliyorsunuz.-Oynak bir tekne sahibi oluyorsunuz. Dümen tutmak zorlaşıyor. Otomatik pilotu keşfetmeden önce yekeyi bağlasam bile yelkeni açmak için tekneyi motorla tekrar rüzgara döndürmeden önce 30 saniye kadar zamanım oluyordu. 5 postada filan yelken basabiliyordum.İlk etapta aklıma gelenler bunlar.