Dün yaptığım biraz zor yoldan ama sağlam öğretici enteresan bir seyri anlatmak istiyorum. Ne kadar acemiliğim varsa hepsini görme fırsatım oldu. Kendimce bazı bariz konularda derslerimi çıkardım bir de siz dövmeyin lütfen
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap teknik acemiliklerim konusunda ise değerli yönlendirmelerinize her zaman talibim. Neyse hikayemize başlayalım.
Bir arkadaş çiftle birlikte öğleden sonra açılmak üzere sözleşiyoruz. Kendilerinin motoryatları var, ama kızın aklında hep yelkenli almak varmış, biraz da yelken olayına bakacaklar. Havanın biraz sert olduğunun farkındayım, henüz marina içinde 18 knot falan poyraz esiyor. Kafamdan nispeten rahat bir rota çiziyorum. marinadan çıkarız, pupaya yakın bir geniş apaz seyriyle büyükada'nın güneyine geçeriz, oradan yine apaz-geniş apaz seyirleriyle batıya doğru gidip, kınalı-burgaz arasından kısa bir dar apaz-orsa seyriyle adaların kuzeyine geçtikten sonra -rüzgar da biraz hafiflemiş olur o saate kadar- doğuya doğru orsa - dar apaz döneriz. bence güzel plandı ama planların sorunu denizin sizinle aynı fikirde olmaması
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap)
Seyir öncesi hazırlıklarımı yapıyorum. İskeledeki koç boynuzuna takılan ve bana sorun çıkaran palamar halatlarımı değiştiriyorum. Bir yalpametre alıyorum. savrulabilecek eşyaları emniyete alıyorum. Çiftimiz tekneye geliyor, "önce birer bira için çıkarız" diyorum. Hem biraz rahatlasınlar hem de deniz tutmasın diye. Gelirken şişe bira almışlar, bir dahaki sefere kutu bira tercih etmeleri gerektiğini anlatıyorum, ellerindeki şişelere dikkat etmelerini anlatarak sorumlu bir kaptanın yapmasını gerekeni yaptığım için kendimle gurur duyuyorum. Kısa bir brifing veriyorum, vinçlerin orada çalışmalar yapacağım için onları sancak tarafa alıyorum.
Ve çıkış. palamar halatlarını tutarak tonoz boşaldıktan sonra kontrollü ve hızlı bir çıkış planlıyorum. Dümenin bir önceki seyirde sancak alabanda kaldığını iskelemdeki tekneye kıç atmak üzereyken farkediyorum. Dümeni düzeltirken dümen kilidini açmadığımı çabuk farkediyorum ve hızlı bir aksiyonla tekneyi düzeltiyorum. buna da şükür. nispeten temiz bir çıkış yaptık.
Rüzgarı arkamıza almış kıyıdan yeteri kadar uzaklaşana kadar motor seyrine devam ediyoruz. Bu arada DST artık midye mi bağladı ne olduysa çalışmıyor, hızımız 0 görünüyor, gerçek rüzgarı göremiyorum. O yüzden bundan sonra anlatacağım bütün rüzgarları zahiri rüzgar olarak anlayın.
Çiftimizin keyfi yerinde, ohh hava da ne güzelmiş yaa diyorlar. hem güneş var hem sakin bir deniz. Gözüm rüzgara gidiyor 22 knot görüyorum. allah sonumuzu hayretsin diye geçiriyorum içimden. "ya siz yine de aldanmayın şimdi rüzgar arkadan geldiği için az hissediyoruz" falan diyorum.
yelken açmak için gerekli mesafeye açıldığımızı düşündüğüm zaman kafayı veriyorum rüzgara. Ana yelken ıskotasını çok hafif boşluk verip yelkeni basmaya başlıyorum. kafayı açıp geniş apaza gireceğim için cenovayı iskele kontra açmayı planlıyorum.
Ve başlıyorum ana yelkeni (sarma yelken bu arada) açmaya. Ve sorunlar başlıyor
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap yelken açılır açılmaz gelen bir sağnak tekneyi yana atıyor ve yatırıyor. tekne yatınca kız başlıyor çığlığa. tekneyi rüzgara karşı almaya çalışıyorum, bu sefer terse atıp yatırıyor. Ben bunun cenovayı açmadığım için olduğunu düşünüp yaradana sığınıyorum ve bulunduğu kontrada cenovayı da açıp torunu alıyorum. cenova arabası en geride güzel. Nispeten dümen dinleyen bir konuma tekneyi getirip geniş apaza doğru geçiyorum. hızlıca yelkenleri ayarlayıp rotamıza oturuyoruz. otopilotu rüzgar moduna alıp rahatlıyorum. hanım kızımız sakinleşmiş biraz. büyük yelkeni kapatalım bence diyor. büyük yelken dediği hangisi ki? yok diyorum o yelkenler takım, küçülürse ikisi birlikte küçültülür. biri kapatılmaz. yok diyor biz hep kapatıyoruz diyerek konuda ısrarcı oluyor. tamam bakarız diyerek geçiştiriyorum. rüzgara bakıyorum 20 civarı, tekne 7,5 knot SOG gidiyor. hayırlısı diyorum. herif "bu tekne iyi hız yapıyor ha" diyor, yapar öyle diyorum.
Çiftimiz iyice rahatlamış, biralarını içiyorlar. Hava güzelmiş söylemleri tekrar başlıyor, rüzgar 18-22 arası ve çok sık sağnak var. işin tuhafı ben de rahatlıyorum biraz. E haliyle rahat batıyor
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap diyorum ki bir de orsayı görün
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap) görelim canım kardeşim görelim..
bir sakatlık çıkmasın diye önce ana yelken ıskotasını gerip merkeze yakın bir hale getiriyorum, ve dönüyorum rüzgarüstüne. amacım aslında orsaya iyice girmek değil, 60 derece falan düşünüyorum, amacım tekneyi hafif yatırmak. teknenin 60 dereceye girmesi ile 30a geçmesi saniye bile sürmüyor, otopilot zaten tutamıyor tekneyi ben de tutamıyorum. feci bir şekilde 25 knot zahiri rüzgara full arma orsa giriyoruz. kız bağırmaya başlıyor yine "büyük yelkeni kapaaat büyük yelkeni kapaaaat". ilginç bir şekilde içimde korku yok, sakinim, sadece ne bok yiyeceğimi bilmiyorum, düşünmeye çalışıyorum. yalpametre max 45 limitine dayanmış, küpeşteler suyu öpüyor. Ya aslında zevkli bir seyir ama kız bağırıyor "büyük yelkeeen büyük yelkeen". tekneyi açmaya karar veriyorum. Zor da olsa tekneyi açıyorum biraz ama 100lerin altı mümkün değil, hemen rüzgar üstüne atıp orsaya giriyor hatta tramola atmaya bile çalışıyor. Sağnaklar çok sık ve güçlü. her sağnak dümeni allak bullak ediyor. tekne rotada durmuyor, yelken seyirle alakasız, yelkeni ayarlarken tekne dönüyor, tekne dönmezse sağnak vuruyor. tekne geniş apaza girdiğinde kızımız rahatlıyor "işte böyle gidelim" diyor. hesaplıyorum böyle gidersek bursadan mı balıkesirden mi çıkarız diye.
kavança atarak dönmeye karar veriyorum. Çiftimizi uyarıyorum "bakın kavança atıcam tekne bir yatacak ama düzelecek sakin olun". ana yelken zaten ortada, kavança atıyorum, tekne yatıyor, "sakin sakin sakin" diyerek çiftimize telkin yapıyorum. tekne düzeliyor. yine rotamızla alakasız bir yerdeyiz. iki saattir kirmen gibi dönüyoruz aynı yerde. işin iyi yanı denizde benden başka gerizekalı yok, hem kimseye görünüp rezil olmuyorum, hem de güvenliklerini tehdit etmiyorum.
bir şekilde apazda rota yakalayıp adaların arkasına doğru geçmeye başlıyoruz. yelkeni ayarlıyorum, sağnak sürekli rüzgarüstüne çekiyor, dümen sürekli rüzgaraltı. "dümeni sürekli rüzgaraltına basmak gerekiyorsa camadan atmalısınız" sözü aklımda. zaten açarken camadanlı açmalıydım yelkeni. geniş apaz gideceğimiz için çok dert etmedim. camadan vuracağım ama nasıl? rüzgar 24knot, yelkenler delirmiş, dümen kaçtı kaçacak. otopilotun kendine hayrı yok. kız hala büyük yelken diyor. Herif kızı sakin tutmaya çalışıyor. "bak kaptan işini biliyor sen merak etme" diyor. ah canım kardeşim keşke
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap)
camadan atacam ama nasıl? dümenle inatlaşmıyorum ve orsaya bırakıyorum tekneyi, bu sefer farklı bir sorunumuz var sağnak alıp tramola atıyor. ben o ıskotayı boşalt bu ıskotayı al derken tekrar diğer tarafa. cenova benimle köşe kapmaca oynuyor. tekneyi tekrar açayım diyorum dümen benimle aynı fikirde değil
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap içimden "güzel kızım neden böyle yapıyorsun" diyorum tekneme. Aslında cevabı biliyorum ama işte..
cenova şaaak şaaaaak 70li yılların 3ü bir arada sinemaları ambiansı sunuyor. ben artık hangi ıskotayı tutacağımı şaşırmış durumdayım. cenova şaaak şaaaak geldi gelecek
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap en azından 30 saniye stabil orsa fırsatı versen de faça flok yapsam hem biraz dinlenir hem düşünürüm diyorum ama yok. (halbuki hazır terslenmiş yelken yap gitsin de mi? bir dahaki sefere deneyeyim bunu
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap )
bu sırada hanım kızımız büyük yelkenin inmesi konusunda ısrarcı. bir bakıyorum piyanonun orda. kız eline ana yelken ıskotasını almış "bu mu? bu mu?" diyor. "Bunu bırakınca yelken kapanıyor mu?" bir an bumbanın yolunda kırılacak kafa var mı diye bakıyorum, birini bumba indirse öbürünü ben halleder miyim diye hızlıca düşünüyorum. sonunda bumbaya kıyamıyorum ve "güzelim o değil, şimdi sakince o halatı yere bırak ve sakin ol." diyorum. "ellerini görebileceğim bi yerde tut" şeklinde ekliyorum. Muhtemelen orsaya girerken o halatı çektiğimi görmüş, teknenin yatma nedenini büyük yelkeni açmam olarak düşünüyor herhalde. Aslında hakkını vermek lazım kendi içinde tutarlı bir düşünce.
"ben demiştim, büyük yelkeni indirecektik" diyor. artık büyük yelkenden kastı ne acaba diye düşünmekten vazgeçmiş durumdayım. "sakin olun arkadaşlar bu tekne güvenlidir, isteseniz de batıramazsınız merak etmeyin, bunlar yelkenlerde normal şeyler. sadece sakin olun keyif almaya bakın, kendinizi lunaparkta roller-coaster'a binmişsiniz gibi düşünün" diyerek en azından o tarafta suküneti sağlıyorum.
yaradana sığınıp cenovayı 3 camadan birden sarıyorum. şimdi sıra ana yelkende. ana yelkenin orsa yakasının alt kısmında bir açıklık var, direğe girmemek için direniyor, sıkışmış. onu elle düzelterek yapmak gerekecek. kim yapar bunu? kızı yollasam kesin yelkeni bıçaklar, herifi yollasam kesin denize düşer. dedim ben gideyim bari, çünkü sorumlu bir kaptan olmak bunu gerektirir. herifi de vincin önüne koydum, dedim ki ben söyleyince bunu sar. düzelttim yakayı, "sar" diye bağırdım. baktım bu halatı vince kitlememiş firil firil boş vinci sarıyor. hayır aslında baya da iyi sarıyor, böyle görev bilinciyle, kendini vererek falan. firil firil firil. helal olsun sana aslan yürekli arkadaşım.
neyse, eğri doğru demeden 3er camadan vurduk yelkenlere. İçimden inşallah o ana yelken bir dahaki sefere açılır diye düşünüyorum.
bu sırada rüzgar da iyice azıttı. 25-27 falan görünüyor arada. dedim ki çam limanına girelim, biraz dinlenelim. bu fikrim yelkenleri kapatıp motorla marinaya dönmek fikrinden sonra ikinci favori fikir oldu. tabi ben kaptan olduğum için ağırlığımı koydum
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yaporsaya girdim, sakin sakin orsa yapıyoruz, tramola atıyorum tekne dönmüyor. camadan fazla mı oldu acaba? artık çok geç hiç bir güç bana o yelkeni tekrar açtıramaz. yine de açtım bir miktar
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap nispeten sakin bir şekilde çam limanına geldik, yelkenleri eğri doğru demeden topladık, 1 saat kadar dinlenip sakin sakin takıldıktan sonra motorla marinamıza döndük.
Arkadaşlar sanırım yelkenli fikrinden vazgeçmişler, neden ki hiç anlamadım?
Bana da bir sürü çıkarılmış ders ve öğrenecek konu kaldı.
okuduğunuz için teşekkürler.
Kalın sağlıcakla
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap