Uzun zamandır yazmaya fırsatım olmadı hepinize tekrardan Merhaba;
Ben transitlog konusunda geçen başımızdan geçeni kısaca anlatmak istiyorum.
Yunan adaları gezimizi tamamlayıp yurda döndükten sonra Çanakkale boğazında nefis bir lodos suyu yakalayınca, Bozcaada'dan sonraki ilk durağımız çanakkale yerine gelibolu oldu.
Bir sene önce Bozcadaa-Gelibolu güzergahı tam 2 gün sürmüştü, bu sefer ise çanakkale boğazını 4,5 knot ile tırmanınca çanakkale marinaya girmeyip, akşamüstü geliboluna ulaştık ve çanakkale marinadan Türkiye'ye girişimizi yapmadık.
işte herşey bundan sonra başlamıştı...
İstanbula ulaştıktan bir süre sonra Transitlog prosedürlerini yerine getirmek üzere 4 otoriteyi ziyaret etmeye başladık...
Teknemiz kalamışta ve ABD bayraklı...
Karaköy ve Harem arasında git gel ile önce işler zora sokulmaya başladı, direndim bir şey söylemedim....
İşin en kolayı boş transitlogu alıp doldurması, sonrasında ise başka senaryolar devreye girmeye başlıyor.
Sağlığa gidiyorsunuz, oradaki adam size sizi ilk defa bu işleri soran adam muamelesi yapıyor, onu arıyor, bunu arıyor, sonra diyorki, "kardeş hadi verin bakalım evraklarınızı bu sefer halledelim..."
Oradan çıkıp polise gidince diyorki: "kardeşim tekne nerede? ben ne bileyim orada olduğunu? şimdi oraya gitmek lazım, neden istanbula girişte hareme yanaşmasınız?!?!?!
Yaaw nasıl yanaşalım... hiç duymadım- görmedim...
Polis bana dediki: kartvizitimiz bitti, eğer bastırsaydık, sizin gibi denizcilere dağıtırdık, gelince bizi cepten arardınız işinizi hallederdiniz!?!?!?! (bak sen şu işe....)
Neyse... anladım: çorba anahtar kelimesi denizde kartvizitmiş...
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapDaha sonra yanıma bir polis memuru verdi, arabayla kalamışa gittik, haYAt oradamı acaba diye..
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap ?!?!?!?
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapKalamışta demirlerin arkasından gösterdim, ahanda şurada dediim...
Sonra geri döndüm, hareme. memuru bıraktım, sıra geldi yan taraftaki gümrük ayağına...
Gümrük ayağı, yan ytarafta gerçekleş(mi)iyor... gencecik arkadaşlar var işleri yapa(maya)n...
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yapdediler ki, tüm tekne evraklarının TR tercümesini kesinlikle gümrük müdürümüz istiyor.
işte oradan koptum... dedim müdürünüz kim? beni götürün..vs derken vatandaş olarak sürünmeye de başladım...
DMO 'nun oradaki gümrük binasında büüyüüüük müdür beyin odasına girdim zor bela VATANDAŞım ben diyerek....
tanııtıım kendimi, derdimi anlattım, (daha doğrusu aktardım-anlamadı)...
dedimki: "bir isviçre bayraklı tekne TR'ye turist olarak girse ondan da onaylı türkçe belge tercümeleri isteyecekmisiniz? benden neden istiyorsunuz? kaç para tüm bu belgelerin tercüme yapılması noter onayları..vs "diyince:
"tekne alacak parayı buluyorsunuz, bunu da verin..." cevabını aldım... denizciyiz ya... saçıyoruz, para gani...
ve daha da yüklenmeye başladı: Türklerden istiyoruz çünkü gümrük kaçakçılığı yapıyorlar... kaçakçılık için diyince bir Türk'e Hırsız diyemezsinizzzz. nidalarıyla çıktım kapitone yumuşak müdür başlıklı kasvetli odadan...
Sonra hırs ettim verdim parayı çevirttim, onaylattım... gittim... tekrardan...
Ama bir bahane buldular ve yine yapmadılar işimi...
dilekçe istediler, başka birkaç tırı vırı belge sordular...
Lanet olsun dedim. ve ÇIKTIM ...
Sonra bir acenta buldum, durumu anlattım, güverte dolusu para istedi, verdim ve TR'ye girişim törenle gerçekleşti.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapAma bunu üstünden bir sene geçti...
transitlogumun yenilenme zamanı geldi vede GEÇTİ:... (cezaya kaldım)
inanın bu işlerle istanbulda uğraşacağıma giderim güneye inerken yaparım çıkışımı çanakkaleden, sonra ver elini...Sakız midilli...
sonrada girerim tekrar...
Korsanlar arasında ben bu işlerden BUKADAR yakınan pek görmedim...
Herhalde en problemli benim...
Sevgi ve saygılarımla;
Seçkin Barlas
sizi gümrüğe yoluyor, gümrük diyorki tüm belgeleri noter onaylı TR tercümesini getir... vs... diyince bende kayış koptu...