0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    H. E.

Bu 4. sayfa...



Gezgin Korsan » Makine Dairesi » Teknik Bilgi ve Fikir Alışverişi » Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
* FORUMDA ARA

« önceki sonraki »
YANITLA
ANKET EKLE
HABERDAR ET
OKUNMADI SAY
ARKADAŞINA GÖNDER
YAZDIR
Sayfa: 1 2 3 [4] 5   Aşağı git
GÖNDEREN KONU: UZUN YOL TEKNE SEÇIMINDE NELERE DIKKAT ETMELIYIZ?  (OKUNMA SAYISI 911 DEFA)
Hakan Erim, Selim Yılmazer, Barış Baykan, Cengiz Atayer, Engin Özdinçler, Gökhan Akgün, Öcal Turan, Hakkı Algın, Orhan Tatlıcılar, Kurmay Erbaş, Levent Yılık, Halit Kayaalp, Erşan Gürkaynak, Murat Aktürk, Uğur Tunç, Sermet Sağol, İrfan Yalçın, Cengiz Çamur, H. Hamdi Yalçın, Can Ateş, Rıfat Kurteş, Faruk Göçmen, Eşref Girgin, Kemal Albayrak, Engin Saygılı, Soner Çevik, Cüneyt Özer ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Çevrimiçi Vural Perk
VİKO....
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 4.842
Didim
MSN Messenger - Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #45 : Bugün, 14:34:12 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Sevgili Kaan..

Bence burada kafayı karıştıran şey ne biliyormusun. "Emniyet"...

Neden emniyet.. Akdeniz yada Ege'de. Nereye gidersen git 400 millik bir alanda , sıkıntıya düştüğünde ulaşabileceğin, yada sana ulaşabilecek konumda olursun. Ancak 3000-5000 millik okyanus alanında , başın derde girdiğinde eğer yanında, yakınlarında , bir gemi yada benzeri birşey yoksa kaderinle uzun süre başbaşa durumdasın.. Ben buna sadece tedbir diyorum. Tabiki dediğin türde ki tekneler seri üretim teknelerden bir adım önde bu durumda. Daha da tedbirli olmak istiyorsan çelik yada saç bir tekne ile yola çıkarsın..

Uzun yol diye tabir ettiğimiz şey aslında , yola çıktığında , iki yada üç sene sürecek, değişik hava şartlarında ve değişik iklimlerde  bir serüvendir. Bu serüvenin hiçbir şekilde yarım kalmasını arzu etmezsin. Bu serüvende kendini ve teknendekileri, aynı zamanda da tekneni de emniyet altına almak zorundasın. Bu nedenle daha sağlam daha stabil bir tekne her zaman iyidir. Dediğim gibi , imkanın varsa saç tekne ile yola çıkarsın.

Ancak denizlerde ki kimse de kahraman değil. Neden okyanus hep Kasım aylarında başlayan periyotta geçilir.

Kaldıki okyanus stabil bir denizdir. Çok eksterm durumlar olmadığı sürece aynı şartlarda yol alacağın bir deniz. Ha eksterm bir durum istiyorsan okuanus'u azorlar üzerinden geçersin.. Bakalım hangi tekne ne kadar dayanır..

Bütün tekneler seri üretim bence.

Cumhur Gökova'nın özellikle 70 knot havada geçtiği okyanus geçişi standart özelliklerde bir tekneydi.

Okyanus'u Hakan Erim'in teknesi de, Bülent Büyükdağ'ın tekneside geçer. Önemli olan her iki teknenin Akdeniz'i geçip geçemeyeceği. Eğer Akdeniz'den çıkarlarsa her yere geçerler...

Ben kıyı teknesi tabirini de doğru bulmuyorum. Kıyıdan 10 mil açıkta hiçbir okyanusta göremeyeceğiniz havayada yakalanabilirsiniz. Önemli olan o havayı atlatıp atlatamayacağınız.

İyi bir kaptan, iyi bir tekne dünyanın her yerine yelken açar bence..

Bunlar benim acizane düşüncelerim. VİKO standart bir tekne. Ama iyi donatılmış, iyi bakılmış, takviye edilmiş bir tekne.. Kaptanı salaklık yapmadığı sürece her okyanusu aşar. Okyanus aşmak öyle çok büyütülecek birşeyde değil bence.. Bu forumda ki herkes kolaylıkla yapabilir. Sadece biraz tecrübe. Zor anlarda doğru kararlar, emniyet vs..

Sevgiler
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     77.172.123.40 (?)
 Çevrimdışı Cem Eğrikavuk
S/Y Nymph
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 322
İstanbul
facebook profil
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimdışı)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #46 : Bugün, 15:00:33 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Hakan Öge'nin karşılaştırmasında, açık deniz seyri kadar karaya yakın seyir ve demirleme konularında analiz yaptığına dikkat çekerim.
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     78.186.136.39 (?)
 Çevrimiçi Eyüp Oğan
S/Y Rossinante
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 2.271
İstanbul
Profili Görüntüle  Rossinante  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #47 : Bugün, 15:02:23 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
İnsanoğlu kürekle de geçiyor, sal'la da... (Erden Eruç'a sevgiler)
Hakan Öge küçük sayılacak Tuzla yapımı bir tekneyle, hem de Güney Amerikayı güneyinden dönerek dünya turunu tamamladı.
Benim, Uzun yol tekne seçiminde aradığım kriterler, içinde uzun yıllar yaşayabileceğim özellikleri barındırıp barındırmaması oluyor.
Örneğin, Center Kokpit olmasını isterim ki, arka kabin geniş ve başımı eğmeden girebileceğim yükseklikte olsun. Havuzluk merkezde ve güvenlikli olsun.. 2 kamara yeterli diye düşünürüm. Depolanabilir alanların çok olmasını isterim. Su depolalarının, mazot depolarının standart dışında büyüsün isterim. Buzdolabı vs büyük olsun isterim vs..vs...
Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi olsun.. İkiz yelken (şimdi Nezih Korsan kızacak) olmalı mı? olsun bence, fazla mal göz çıkarmaz.. Rüzgar otopilotu olsun..
Aklıma geldikçe eklerim.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     160.62.4.100 (?)

 Çevrimdışı Mutluay İzbudak
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 127
Urla-İZMİR
facebook profil
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimdışı)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #48 : Bugün, 15:16:37 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Nezih korsanım, Sayın Hakan Öge'nin aşağıdaki yazısının devamına/tümüne nereden ulaşabilirim acaba? Varsa siz ekleyebilir misiniz? Teşekkürler.

Alıntı yapılan: Nezih Kılınçkını - Bugün, 04:46:28
Tasarım
Yelkenli tekne tasarımları birbirinden ciddi olarak farklılık gösterir. Amacınız, kapasiteniz, maddi gücünüz doğrultusunda oldukça farklı tekneler edinebilirsiniz.
Yelkenli tekneleri genel olarak iki gruba ayırmak mümkün:
1. Tek gövdeli tekneler;
2. Çok gövdeli tekneler (katamaran, trimaran gibi)
Tek gövdeli tekneler:
Bunlar ezici çoğunlukla dünya denizlerinde en çok rastladığımız tekneler. Bu tekneler bilmeyen biri için birbirinin aynı gibi görünse de aslında oldukça farklı biçimlere sahiptir.
Bu sayımızda teknelerin görünmeyen, su altında kalan bölümden bahsedelim.
Tek gövdeli teknelerin su altında iki önemli parçası, daha doğrusu çıkıntısı var: biri teknenin stabilitesini sağlayan salması, diğeri de tekneyi yönlendirmeye yarayan dümen palası. Bu iki parça da su altında fazladan sürtünmeye neden olduklarından tekne tasarımcılarını belki de en çok uğraştıran, dolayısıyla da en çok farklılıklar gösteren parçalardır denebilir. Gelin, bu farklı su altı tasarımlarına genel bir göz atalım:
Salma:
Salmaları genel olarak, tekneyi boydan boya geçen omurga salma ve teknenin omurgasından bir kanat gibi çıkan fin salma olarak ikiye ayırabiliriz.
Teknenin en derin kısmı salmalardır. Salma birden çok işe yarar. En önemli fonksiyonu ...........................
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     94.121.173.150 (?)
 Çevrimiçi Vural Perk
VİKO....
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 4.842
Didim
MSN Messenger - Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #49 : Bugün, 15:19:51 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Sevgili Eyüp konuyu eksenine oturtmuş.

Sevgili Kaan konuyu kendi fikirlerim ile tamamlamak gerekirse..

Bence uzun bir yola, yada seyahate  hangi tekne ile çıkacak olursam olayım teknemin şu şekilde olmasını isterdim sanırım...

- Motor ve şanzıman konusunda aklımda en ufak bir şüphe olmasın
- Elektroniklerim yedeekli ve yeterli kapasite de olsun
- içi ferah ve geniş olsun
- yelkenlerim sağlam ve yedekli olsun
- demir ve zincirime sonuna kadar güvenmeli, en az iki yedek demir teknede olsun
- su depom en az 1000 litre kapasite de olsun
- mazot depolarım keza 1000 litrenin altına düşmesin
- çok param varsa su yapıcı olmasını isterim
- rüzgar jenaratörüm olsun, en az 300 wat güneş panellerim olsun isterim
- ais ve benzeri ekipmanlarım sağlam ve çalışır olsun, mutlaka olsun
- buzdolabım geniş olsun, derin dondurucum mutlaka olsun
- rüzgar dümenim mutlaka olsun... Eğer mümkünse ikinci otopilotum olsun

Bunları kapsayacak bir tekne ile yola çıkmak isterdim. Yada seçimimi yaparken bunlara sahip olan tekneleri tercih ederdim. Almaya gücüm Yetmiyorsa, teknemi bu şekilde donatmak isterdim.
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     77.172.123.40 (?)
 Çevrimiçi Zafer Türkmen
S/Y Petunia
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 3.198
İstanbul
Profili Görüntüle    E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #50 : Bugün, 15:46:56 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Eyüpcüğüm Kaan ın 3 Kız kardeş benzetmesi için, okumuştum bir zamanlar, buldum(Biraz eski ama fikir veriyor): Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bu kız kardeşler arasında ben Najad derim.

Her ne kadar gönlümde yatan Amel 54 olsa da bir Najad 460 ın peşindeyim Tam istediğim donanıma sahip ve "fulün fulü" ama adam tok satıcı Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Uzun yol seyri için, yukarıda korsanların yazdıklarına ben "keç armalı" yı eklemek isterim.

Selamlar.




 


İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     78.188.13.123 (?)


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 Çevrimiçi Faruk Göçmen
Vuslat - New york
Gezgin Korsan
*
İleti: 38
New York - USA
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #51 : Bugün, 18:05:52 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
 Yabanci forumlardada kiran kirana tartisilan bir konu, ozellikle ilgimi cekti zira bu aralar bende bu konuda interneti tariyordum. Goruslerini paylasan arkadaslar cok guzel saptamalar yapmis hepsini okudum hepsi mantikli geldi.  Salma ve pala bilhassa uzun uzadiya kafa yorulmasi gereken konular. arma sekli vs bir dunya ayrinti daha var ama temel sorun salma ve pala. Yine bu ayki yelken dergilerinden birinde benzer bir konuda guzel bilgiler vardi. off shore seyahatlerde teknelerin "achilles tendon" u olarak  pala konusunu ele almislar. Bu aralar forumdanda takip ettigimiz bir kaptanimizin okyanus geciside sanirim malum arizadan dolayi yarim kaldi. pala kirima ugrarsa kic tarafina asilabilecek yedek yeke dumen sistemi yada ruzgar otopilotuna uyumlu bir acil durum sistemi bulundurulmasi uzerine kafa patlatmislar.  vural kaptanin bahsettigi gibi boyle hazirliklar ve yedeklemeler yapilabilir.
 Benzer topiklerdede SIK SIK duydugumuz gibi teknelermi saglam insanlarmi? konusu var. fiziksel kondusyon, fitness, dayaniklilik, stamina vs durumlarini yabana atmamak lazim. Ben uzun yol plani yapiyor olsam mutlaka duzenli bir spor planinida hazirlik listesine eklerdim.
 Uzun yol teknelerinin bakimi daha zor ve masrafli diye duyuyorum bu konuda tecrubeleriniz nelerdir. bu tarz teknelerin yeni modelleri pahali olmakla beraber 30-40 yasinda olanlari oldukca hesapli. eski tekne yoktur, bakimsiz tekne vardir mantigiyla hareket ederek boyle bir tekn alinbilirmi?
 boyle bir tekneyle okyanusu gecmek nispeten daha kolay olacagi icin, sailboatlistings gibi siteleri tarayip amerikadan boyle bir tekne alip, lojistik konulari halledip tekneyi elden gecirip eksiklerini tamamladiktan sonra karsiya gecmek mantiklimi?
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     68.192.43.43 (?)
 Çevrimiçi Kaan Erdem
S/Y Dimple
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.594
Marmaris Netsel Marina
facebook profil
MSN Messenger - Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #52 : Bugün, 19:14:12 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Sevgili Vural,
Evet aslında bam teli emniyet.Gerçekten bu önemlice dikkat edilmesi gereken bir husus. Rüzgar dümeni benim açımdan da çok önemli hatta matafora da. Tabii bunlara baktığımızda kıç aynanın yapısı da dikkate alınmalı.
Yazdıklarına ilave olarak Dümen palası ve Salma yapısı ve bakımlılığı da ilave edilebilir.

Sevgili Eyüp yazdıklarına ve diğer yazarlara bazı eklemeler yapalım.
Teknede uzun süre yaşayınca (İstanbulda iken hemen hemen 4 güz yazları ise hemen hemen her gün teknede idik) malum 15 ayı biraz geçti fark ettik ki devamlı teknede yaşadığınızda önceleri önemsemediğiniz pek çok ayrıntı ortaya çıkıyor.Bunların en başında da yiyecek, içecek, giysiler, ayakkabı, su, mazot, alet edavat, yedek parça, okunacak kitaplarınız ve pilot kitaplar dahası haritalarınız için stoklama alanı sayılabilir.
40 feet bir teknede benim 34 feet teknemdeki kadar depolama alanı olmaması mesela benim dikkatimi çeken bir husus olmuştur. Üzerinde biraz düşününce bunun uzun yol yapacak bir teknede tasarım esnasında öncelikli düşünülen başlıklardan biri olduğunu anladım.
Mesela benim teknemde 220 lt su ve 200lt yakıt kapasitem var ve bu tanklar salmanın içinde, hal böyle olunca çok ciddi bir alan kazanılmış.
Vuralın değindiği enerji ise gerçekten çok önemli bir husus, hele de elektronik oto pilot var ise. Bu yaz Hisarönü  körfezinden Marmaris'e dönünce  ilk iş güneş panellerimi 300 Watt a çıkarttım. Ardından Göcek e geçtiğimde 2,5 aylık süreçte 1 gün Skopea Marinada 2 gün ise Ece Marinada elektrik aldım. Ama ne yazık ki derin dondurucumu çalıştıramadım yani 300 Watt dahi bize yetmedi, bazı akşamlar ise buzdolabını kapalı tuttum.Uzun yolda bu konu çok önemli.

Zaferciğim,
O kızı hayırlısı ile alacağız :-) Bu arada yazının linki için de teşekkürler.

Faruk Korsanım,
Aslında en baştan beri Nezihin işaret ettiği bir konuya değinmişsiniz. Benim açımdan da 0 bir tekne almak yerine oldukça bilinen ve yaşlansa da çok değer kaybetmeyen markaların teknelerinin 30 hatta 40 lı yaşlarda olanları alınabilir ve elden geçirilebilir. Böylece her ayrıntısını sizin bildiğiniz, ekonomik gücünüze bağlı masrafları yıllara yayacağınız bir tekneniz olur, daha sı bir yabancı limana girdiğinizde de gelip teknenizi ciddi yüzle süzen bir sürü yabancı ile tanışırsınız :-) (En sık karşılaştığımız durumdur bu )
Dimple yi ben aldığımda 27 yaşında idi. O günkü kozmetik görüntüsünü Taşucuna gelen ve ilk gören olarak çılgın dostum Nezih bilir ve ilerleyen süreçte neler yaptığımı da.
Tekne şu an 36 yaşında ve 0. Zira bu süreç içinde hem gezdim hem de tekneyi refit ettim.Motor,Eektronik,Elektrik ve Su tesisatı, güverte tikleri, yelkenleri hepsi 0. Ayrıca direği indirip elden geçirdim,kontrol ettim. Zamana yayarak yapılan bu işler bana hem kontrollü bir bütçe ile üzülmeden yapmamı sağladı,hem neyin ne olduğunu ben biliyorum ve elbette güveniyorum.
Şimdi düşünüyorum da bana mal olan tutara baktığımda bu teknenin yenisinin yanına bile yaklaşamazdım.
Kişisel olarak bugün de 40 feet 0 bir tekne alacak olsam ve bütçem olsa gene döner bu tekneyi alırım.
Belki her iki tür tekneleri kullanmış ve bu tür teknelerin seyir konforunu pek çok kez deneyimlemem bunda etkili olmuştur.
Nezihin Maramu gibi çok özel bir tekneyi almasının arka yüzüne bakarsak uzun sohbetlerimiz, Nezihin sogulayıcılığı ve gözlem yapması ilk kez Marmariste Maramuya aşık olması benim onun adına söyleyebileceklerim.
Devamını bence Nezih 3 yıldır Mahayana da yaşadıklarını aktararak yapmalı.
Evet sanırım bu topik içeriği dolu olarak daha da genişleyecek.Bence tüm yazılanlar birikince buradan bir GE-Ko rehber kitabı bile doğabilir ve Fuarlarda,kurslarda yola yeni başlayacaklara hediye bile edilebilir.
Saygı, Sevgi ve Selametle
Not:Marmaris,Göcek,Fethiye,Finike buralarda bütçenize uygun Maramu falan bulabilirsiniz hanidemişolayım.
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     213.248.168.174 (?)

 Çevrimiçi Nezih Kılınçkını
S/Y Mahayana
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.488
Tekne ile dünyayı geziyor...
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #53 : Bugün, 19:40:37 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Alıntı yapılan: Eyüp Oğan - Bugün, 15:02:23
İnsanoğlu kürekle de geçiyor, sal'la da... (Erden Eruç'a sevgiler)
Hakan Öge küçük sayılacak Tuzla yapımı bir tekneyle, hem de Güney Amerikayı güneyinden dönerek dünya turunu tamamladı.
Benim, Uzun yol tekne seçiminde aradığım kriterler, içinde uzun yıllar yaşayabileceğim özellikleri barındırıp barındırmaması oluyor.
Örneğin, Center Kokpit olmasını isterim ki, arka kabin geniş ve başımı eğmeden girebileceğim yükseklikte olsun. Havuzluk merkezde ve güvenlikli olsun.. 2 kamara yeterli diye düşünürüm. Depolanabilir alanların çok olmasını isterim. Su depolalarının, mazot depolarının standart dışında büyüsün isterim. Buzdolabı vs büyük olsun isterim vs..vs...
Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi olsun.. İkiz yelken (şimdi Nezih Korsan kızacak) olmalı mı? olsun bence, fazla mal göz çıkarmaz.. Rüzgar otopilotu olsun..
Aklıma geldikçe eklerim.. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Sevgili Eyüp kaptanım,

Sen başka, başkası başka bir denizcidir.

Güçlü, kuvvetli ,denge sahibi gibi görünüyorsun ve yarışlara katılıyorsun.

Anladığım kadarı ile ekstrem donanımları seviyorsun. Yapabilirsin başarırsın.

Başaramıyacağına emin olduğum bir başka ''yalnız'' denizciye hiç tavsiyede bulunmam zira tek başına gönder ile

uğraşmanın malum bir tehlikesi vardır.

Örneğin biz atlantik geçerken çift gönderi balona 4 kişi geçirmeye uğraşırken gönderi denize düşürdük.

İkiz yelken aynı ıstralyadan açıldığı zaman tramola atamazsın. Bu yüzden çok eski ender bazı teknelerde çift ıstralya çift

furling kullanılır. Gördüm.

Atlantiğe ikiz yelken ile açılan çoğu teknenin karşıya varınca söküp 2. elde sattığına şahit oldum.

İkiz yelken ile direk rota tutturmak ile boci tramola ile kıçtan alınan rüzgarlarda daha çok hız yapıldığından.

Ortalama hız ve varış süresi hemen hemen aynıya denk gelir.

Zaten Capo Verdelere inip oradan geçiş yapılırsa rüzgar genellikle sancak kıçtan esecektir.

Böyle bir durum da kendimi ikiz yelkenlerin maliyeti, hamallığı ve gönder risklerine sokmayı tercih etmem.

Farzet ki 1 gün geç gittin. Gittiğin yerde karaya çıkınca otelde mi yaşayacağız. Yine teknemizde salınıyor olacağız.

Bana  ne kadar artı değer  kazandıracak ve benim bu artı değere ihtiyacım var mıdır.!!!!

Bir yorumunda gezgin tekneleri artık uzaktan bile fark etmeye başladığını, telaşsız, zamanla yarışmadıklarını dile

getirmiştin.

Sana bir amel maramu bulmuştum linkini de atmıştım. Hem de hemen yanıbaşında idi.

Bana dönmedin. Bir arkadaşımız Çok iyi bir fiata aldı.

Herşey gönlünce olsun.

Sevgiler.

Not: Bu sene ARC ile atlantiğe açılan teknelerin ikiz yelken ve rüzgar dümeni kullanan oranını   öğrenmeye çalışın.



İletiyi düzenle
« Son Düzenleme: Bugün, 19:48:05 Gönderen: Nezih Kılınçkını »
Moderatöre rapor et     181.209.148.214 (?)
S/Y Mahayana - Denizci, denizcinin eşşeğidir...
 Çevrimiçi Faruk Göçmen
Vuslat - New york
Gezgin Korsan
*
İleti: 38
New York - USA
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #54 : Bugün, 19:47:17 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Alıntı yapılan: Kaan Erdem - Bugün, 19:14:12
Sevgili Vural,
Evet aslında bam teli emniyet.Gerçekten bu önemlice dikkat edilmesi gereken bir husus. Rüzgar dümeni benim açımdan da çok önemli hatta matafora da. Tabii bunlara baktığımızda kıç aynanın yapısı da dikkate alınmalı.
Yazdıklarına ilave olarak Dümen palası ve Salma yapısı ve bakımlılığı da ilave edilebilir.

Sevgili Eyüp yazdıklarına ve diğer yazarlara bazı eklemeler yapalım.
Teknede uzun süre yaşayınca (İstanbulda iken hemen hemen 4 güz yazları ise hemen hemen her gün teknede idik) malum 15 ayı biraz geçti fark ettik ki devamlı teknede yaşadığınızda önceleri önemsemediğiniz pek çok ayrıntı ortaya çıkıyor.Bunların en başında da yiyecek, içecek, giysiler, ayakkabı, su, mazot, alet edavat, yedek parça, okunacak kitaplarınız ve pilot kitaplar dahası haritalarınız için stoklama alanı sayılabilir.
40 feet bir teknede benim 34 feet teknemdeki kadar depolama alanı olmaması mesela benim dikkatimi çeken bir husus olmuştur. Üzerinde biraz düşününce bunun uzun yol yapacak bir teknede tasarım esnasında öncelikli düşünülen başlıklardan biri olduğunu anladım.
Mesela benim teknemde 220 lt su ve 200lt yakıt kapasitem var ve bu tanklar salmanın içinde, hal böyle olunca çok ciddi bir alan kazanılmış.
Vuralın değindiği enerji ise gerçekten çok önemli bir husus, hele de elektronik oto pilot var ise. Bu yaz Hisarönü  körfezinden Marmaris'e dönünce  ilk iş güneş panellerimi 300 Watt a çıkarttım. Ardından Göcek e geçtiğimde 2,5 aylık süreçte 1 gün Skopea Marinada 2 gün ise Ece Marinada elektrik aldım. Ama ne yazık ki derin dondurucumu çalıştıramadım yani 300 Watt dahi bize yetmedi, bazı akşamlar ise buzdolabını kapalı tuttum.Uzun yolda bu konu çok önemli.

Zaferciğim,
O kızı hayırlısı ile alacağız :-) Bu arada yazının linki için de teşekkürler.

Faruk Korsanım,
Aslında en baştan beri Nezihin işaret ettiği bir konuya değinmişsiniz. Benim açımdan da 0 bir tekne almak yerine oldukça bilinen ve yaşlansa da çok değer kaybetmeyen markaların teknelerinin 30 hatta 40 lı yaşlarda olanları alınabilir ve elden geçirilebilir. Böylece her ayrıntısını sizin bildiğiniz, ekonomik gücünüze bağlı masrafları yıllara yayacağınız bir tekneniz olur, daha sı bir yabancı limana girdiğinizde de gelip teknenizi ciddi yüzle süzen bir sürü yabancı ile tanışırsınız :-) (En sık karşılaştığımız durumdur bu )
Dimple yi ben aldığımda 27 yaşında idi. O günkü kozmetik görüntüsünü Taşucuna gelen ve ilk gören olarak çılgın dostum Nezih bilir ve ilerleyen süreçte neler yaptığımı da.
Tekne şu an 36 yaşında ve 0. Zira bu süreç içinde hem gezdim hem de tekneyi refit ettim.Motor,Eektronik,Elektrik ve Su tesisatı, güverte tikleri, yelkenleri hepsi 0. Ayrıca direği indirip elden geçirdim,kontrol ettim. Zamana yayarak yapılan bu işler bana hem kontrollü bir bütçe ile üzülmeden yapmamı sağladı,hem neyin ne olduğunu ben biliyorum ve elbette güveniyorum.
Şimdi düşünüyorum da bana mal olan tutara baktığımda bu teknenin yenisinin yanına bile yaklaşamazdım.
Kişisel olarak bugün de 40 feet 0 bir tekne alacak olsam ve bütçem olsa gene döner bu tekneyi alırım.
Belki her iki tür tekneleri kullanmış ve bu tür teknelerin seyir konforunu pek çok kez deneyimlemem bunda etkili olmuştur.
Nezihin Maramu gibi çok özel bir tekneyi almasının arka yüzüne bakarsak uzun sohbetlerimiz, Nezihin sogulayıcılığı ve gözlem yapması ilk kez Marmariste Maramuya aşık olması benim onun adına söyleyebileceklerim.
Devamını bence Nezih 3 yıldır Mahayana da yaşadıklarını aktararak yapmalı.
Evet sanırım bu topik içeriği dolu olarak daha da genişleyecek.Bence tüm yazılanlar birikince buradan bir GE-Ko rehber kitabı bile doğabilir ve Fuarlarda,kurslarda yola yeni başlayacaklara hediye bile edilebilir.
Saygı, Sevgi ve Selametle
Not:Marmaris,Göcek,Fethiye,Finike buralarda bütçenize uygun Maramu falan bulabilirsiniz hanidemişolayım.
haklisiniz. Ozellikle hirvatistan seri uretim piyasasini takip ediyordum ama okudukca diger tarafa kaymaya basliyorum. yukaridaki listede gecen, seri uretim olmayan 30 ft civari teknelerin sahiplerinin tecrubelerini duyalim. manevra kabiliyeti, yavaslik, diger hafif displacement tekneler yelken yaparken bunlarin yerinden kimildayamamasi vs.
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     68.192.43.43 (?)
 Çevrimiçi Öcal Turan
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 263
S/Y Serenity
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #55 : Bugün, 20:01:24 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Sevgili korsanlar ,benim teknenin yapım aşamaları na ait fotoğraflar var.

Aldığım arkadaş uzun yol için hazırlık yaptığından, çok sağlam bir imalatçıdan almasına rağmen özellikle bazı modifikasyonlar yapmış.
Teknenin burun ve su hattı salma bölgesi ile çarmıh ayaklarındaki güçlendirmeler ,mobilya ve diğer iç aksamın epoksi ile sabitlenmesi ve gövdeye rijit bir yapı sağlanması, güvertede ayrıca güçlendirmeler,skeg ve pala ,yatar direk ve yatırma sistemi,sabit tanklar ,makina dairesine kolay ulaşım ,kilitli farş tahtaları ve kokpit dolapları ,havuzlukta geniş su tahliyeleri vs. siz zaten çoğu bilirkişi olan korsanlarımıza değil ama ziyaretçilere bir fikir verebilir.

Tekne Almanya da bize de Ay sınıfı denizaltıları yapan Emden Drog tersanesinde ki bizim Orhan Barut korsanımıza benzer özellikler taşıyan ama birazda hayalini katan bir mühendis tarafından hem nehirde hem açık denizde gidecek şekilde dizayn edilmiş bir klasik..Ve fabrikada kabuk olarak 23 adet yapılmış.Bu kabuklar alan kişiler tarafından tamamlanmış. Fabrika başka işlerinden dolayı üretimi kesmiş sonra.

Dizayn eden mühendisin adı ve tekne boyu ile anılıyorlar. Almancası olan korsanlar internette bilgi bulabilirler.
Bizim adam (Werner) 1985 yılında kabuğu almış ancak 1991 yılında suya atabilmiş.

Model :Dollart 33
Boy 9.95 .
En   3.25
Boş Ağırlık 5.5 ton
Salma 2 ton kurşun
Su çekimi 1.15-1.20 m.
Kendi direğini indirme özelliği
Başta çift ıstralya,güçlendirilmiş çarmıhlar
Direkte basamaklar
Su tankları 360 Lt.
Pis su tankı 80 Lt.
Mazot tankı 170 Lt.

Elektrik elektronik olarakta çok özen verilmiş tekneye ama benim için önemli olan teknenin gövde ve armasının diğer fabrikasyon teknelerde olmayan bir takım özellikleri idi satın alırken kriterlerim.

İnşallah becerebilmişimdir fotoğraflar burada  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Sevgi ve saygılar,
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     78.83.40.224 (?)
 Çevrimiçi Faruk Göçmen
Vuslat - New york
Gezgin Korsan
*
İleti: 38
New York - USA
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #56 : Bugün, 20:06:43 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 hemde cutter yemede yaninda yat.
 yeri gelmisken uzun yol yapanlarin uzerinde cok durdugu bir seyi daha dile getirmekte yarar var. resimdeki teknedede gorulen kisim sidedeck dedigimiz, teknenin basina giderken falan kullandigimiz kisim boyle genis olursa iyi olur. buralara gerekirse extra bidonlarda su vs stokda yapiyorlar sanirim.
 
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     68.192.43.43 (?)
 Çevrimiçi Nezih Kılınçkını
S/Y Mahayana
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.488
Tekne ile dünyayı geziyor...
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #57 : Bugün, 20:12:35 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Alıntı yapılan: Mutluay İzbudak - Bugün, 15:16:37
Nezih korsanım, Sayın Hakan Öge'nin aşağıdaki yazısının devamına/tümüne nereden ulaşabilirim acaba? Varsa siz ekleyebilir misiniz? Teşekkürler.

Alıntı yapılan: Nezih Kılınçkını - Bugün, 04:46:28
Tasarım
Yelkenli tekne tasarımları birbirinden ciddi olarak farklılık gösterir. Amacınız, kapasiteniz, maddi gücünüz doğrultusunda oldukça farklı tekneler edinebilirsiniz.
Yelkenli tekneleri genel olarak iki gruba ayırmak mümkün:
1. Tek gövdeli tekneler;
2. Çok gövdeli tekneler (katamaran, trimaran gibi)
Tek gövdeli tekneler:
Bunlar ezici çoğunlukla dünya denizlerinde en çok rastladığımız tekneler. Bu tekneler bilmeyen biri için birbirinin aynı gibi görünse de aslında oldukça farklı biçimlere sahiptir.
Bu sayımızda teknelerin görünmeyen, su altında kalan bölümden bahsedelim.
Tek gövdeli teknelerin su altında iki önemli parçası, daha doğrusu çıkıntısı var: biri teknenin stabilitesini sağlayan salması, diğeri de tekneyi yönlendirmeye yarayan dümen palası. Bu iki parça da su altında fazladan sürtünmeye neden olduklarından tekne tasarımcılarını belki de en çok uğraştıran, dolayısıyla da en çok farklılıklar gösteren parçalardır denebilir. Gelin, bu farklı su altı tasarımlarına genel bir göz atalım:
Salma:
Salmaları genel olarak, tekneyi boydan boya geçen omurga salma ve teknenin omurgasından bir kanat gibi çıkan fin salma olarak ikiye ayırabiliriz.
Teknenin en derin kısmı salmalardır. Salma birden çok işe yarar. En önemli fonksiyonu ...........................


Mutluay,

'Denize sevdalılar' FB de paylaşılmış. tamamının orada olduğunu sanmıyorum.

Dergiye yazıyordu bir zamanlar.
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     181.209.148.214 (?)
S/Y Mahayana - Denizci, denizcinin eşşeğidir...
 Çevrimiçi Öcal Turan
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 263
S/Y Serenity
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #58 : Bugün, 20:18:25 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Bu arada söyleyeyim biraz donanımı da hadi;

Furuno 1621  radar,otopilot,lazy jack,boom vang,yeni yelkenler ,vaeco akü takip cihazı,Sıcak soğuk klima,ayrıca vebasto,gaz alarmı,manuel ve otomatik (nem sensörü ile) sintine pompaları,240 w güneş panelleri,matafora,4 hp dıştan takma,filika, derinlik-rüzgar -sürat göstergeleri,15 amper iki seçenekli redresör, 1000 w invertör, whf  vs.vs ve Epeyce harita,kitap ,navigasyon ekipmanı,dürbün vs.

Tekneyi Vural Korsan ın verdiği paraların üçte birine aldım ,tekneler pahalı diyenlere duyurulur. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
İletiyi düzenle
« Son Düzenleme: Bugün, 20:19:40 Gönderen: Öcal Turan »
Moderatöre rapor et     78.83.40.224 (?)
 Çevrimiçi Nezih Kılınçkını
S/Y Mahayana
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.488
Tekne ile dünyayı geziyor...
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #59 : Bugün, 20:24:43 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
 Teknede yaşam ve gezgin hayatında  ENERJİ


Toplam 5 panel (600W) ile 3.5 yıldır yol yapıyorum.Yetmiyor.

Şu an yeni yaptırmış olduğum davlumbaz (hardtop) üzerine 2 adet güneş paneli koyuyorum.

Yeni almış olduğum rutland 914 rüzgar jenaratörünün mizane direğine montaj çalışması sürüyor.

Amerikaya gidince kıçta roll bar ortasına D400 rüzgar  genaratörü ekleyeceğim.

Ayrıca şu an uygun şaft alternatörü arıyorum. Braketi kasnağı hazır beklemede.

Tekneyi enerji manyağı yapmaya kafayı takmıştım. Her türlü hava koşullarında tam tedbir.

Bilmem anlatabildim mi...  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


İletiyi düzenle
« Son Düzenleme: Bugün, 20:28:06 Gönderen: Nezih Kılınçkını »
Moderatöre rapor et     181.209.148.214 (?)
S/Y Mahayana - Denizci, denizcinin eşşeğidir...
YANITLA
ANKET EKLE
HABERDAR ET
OKUNMADI SAY
ARKADAŞINA GÖNDER
YAZDIR
Sayfa: 1 2 3 [4] 5   Yukarı git
« önceki sonraki »
Gezgin Korsan » Makine Dairesi » Teknik Bilgi ve Fikir Alışverişi » Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?


*

    H. E.

Bu da 5. sayfa.


Gezgin Korsan » Makine Dairesi » Teknik Bilgi ve Fikir Alışverişi » Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
* FORUMDA ARA

« önceki sonraki »
YANITLA
ANKET EKLE
HABERDAR ET
OKUNMADI SAY
ARKADAŞINA GÖNDER
YAZDIR
Sayfa: 1 2 3 4 [5]   Aşağı git
GÖNDEREN KONU: UZUN YOL TEKNE SEÇIMINDE NELERE DIKKAT ETMELIYIZ?  (OKUNMA SAYISI 996 DEFA)
Hakan Erim, Mehmet Cömert, Ali Riza Kadiz, Hakan Şalt, Recep Ertürk, İbrahim Sofu, Gülümser Özharar, Engin Açıncı, Metin Çakmakçı, Mutluay İzbudak, Ersin Böke, Nezih Kılınçkını, Adnan Görkan, Engin Saygılı, Erşan Gürkaynak, Cengiz Atayer, Aydın Otyıldız, Can Ateş, Kurmay Erbaş, Halit Kayaalp, Murat Aktürk, Sermet Sağol ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Çevrimiçi Nezih Kılınçkını
S/Y Mahayana
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.489
Tekne ile dünyayı geziyor...
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #60 : Dün, 20:32:53 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Alıntı yapılan: Faruk Göçmen - Dün, 20:06:43
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 hemde cutter yemede yaninda yat.
 yeri gelmisken uzun yol yapanlarin uzerinde cok durdugu bir seyi daha dile getirmekte yarar var. resimdeki teknedede gorulen kisim sidedeck dedigimiz, teknenin basina giderken falan kullandigimiz kisim boyle genis olursa iyi olur. buralara gerekirse extra bidonlarda su vs stokda yapiyorlar sanirim.
 

Evet Faruk,

Portuç haricindeki  mazot yedeklerini  kenarda vardavelaya bağlıyorum
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     181.209.148.214 (?)
S/Y Mahayana - Denizci, denizcinin eşşeğidir...
 Çevrimiçi Nezih Kılınçkını
S/Y Mahayana
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.489
Tekne ile dünyayı geziyor...
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #61 : Dün, 20:51:18 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Alıntı yapılan: Nezih Kılınçkını - Dün, 20:32:53
Alıntı yapılan: Faruk Göçmen - Dün, 20:06:43
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 hemde cutter yemede yaninda yat.
 yeri gelmisken uzun yol yapanlarin uzerinde cok durdugu bir seyi daha dile getirmekte yarar var. resimdeki teknedede gorulen kisim sidedeck dedigimiz, teknenin basina giderken falan kullandigimiz kisim boyle genis olursa iyi olur. buralara gerekirse extra bidonlarda su vs stokda yapiyorlar sanirim.
 

Evet Faruk,

Portuç haricindeki  mazot yedeklerini  kenarda vardavelaya bağlıyorum

Mazot tankının 500 lt su tankının 1000 lt olduğunu yazmayı atladım.

Saatte 9 lt üreten su yapıcı mevcut.

İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     181.209.148.214 (?)
S/Y Mahayana - Denizci, denizcinin eşşeğidir...
 Çevrimdışı Faruk Göçmen
Vuslat - New york
Gezgin Korsan
*
İleti: 38
New York - USA
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimdışı)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #62 : Dün, 21:19:49 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Alıntı yapılan: Nezih Kılınçkını - Dün, 20:51:18
Alıntı yapılan: Nezih Kılınçkını - Dün, 20:32:53
Alıntı yapılan: Faruk Göçmen - Dün, 20:06:43
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 hemde cutter yemede yaninda yat.
 yeri gelmisken uzun yol yapanlarin uzerinde cok durdugu bir seyi daha dile getirmekte yarar var. resimdeki teknedede gorulen kisim sidedeck dedigimiz, teknenin basina giderken falan kullandigimiz kisim boyle genis olursa iyi olur. buralara gerekirse extra bidonlarda su vs stokda yapiyorlar sanirim.
 

Evet Faruk,

Portuç haricindeki  mazot yedeklerini  kenarda vardavelaya bağlıyorum

Mazot tankının 500 lt su tankının 1000 lt olduğunu yazmayı atladım.

Saatte 9 lt üreten su yapıcı mevcut.
yagmur suyundan istifade etmekde mumkun. ilerde boyle "self sufficient" yani ekmek elden su golden, ruzgar jeneratoruydu, gunes enerjisiydi bir sistemde ben kurucam insallah. kolay gelsin...
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     68.192.43.43 (?)
 Çevrimiçi Nezih Kılınçkını
S/Y Mahayana
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.489
Tekne ile dünyayı geziyor...
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #63 : Dün, 21:35:28 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Alıntı yapılan: Nezih Kılınçkını - Dün, 20:51:18
Alıntı yapılan: Nezih Kılınçkını - Dün, 20:32:53
Alıntı yapılan: Faruk Göçmen - Dün, 20:06:43
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 hemde cutter yemede yaninda yat.
 yeri gelmisken uzun yol yapanlarin uzerinde cok durdugu bir seyi daha dile getirmekte yarar var. resimdeki teknedede gorulen kisim sidedeck dedigimiz, teknenin basina giderken falan kullandigimiz kisim boyle genis olursa iyi olur. buralara gerekirse extra bidonlarda su vs stokda yapiyorlar sanirim.
 

Evet Faruk,

Portuç haricindeki  mazot yedeklerini  kenarda vardavelaya bağlıyorum

Mazot tankının 500 lt su tankının 1000 lt olduğunu yazmayı atladım.

Saatte 9 lt üreten su yapıcı mevcut.




Akü bankı 630 A, yedek akü bankı projesi yolda.

Yağmur suyu toplamak için bir tente mevcut.
İletiyi düzenle
« Son Düzenleme: Dün, 21:36:27 Gönderen: Nezih Kılınçkını »
Moderatöre rapor et     181.209.148.214 (?)
S/Y Mahayana - Denizci, denizcinin eşşeğidir...
 Çevrimiçi Demir Ertürk
Y/Y PİNCO
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 723
İzmir, Karşıyaka
MSN Messenger - Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #64 : Dün, 21:49:40 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
   Yeni nesil, seri üretim dediğimiz ve genellikle Charter firmalarının da tercih ettiği yelkenli teknelerin gövde yapıları ve su altı form'ları genelde birbirine benzemekteler. Maliyeti düşürmek ve tekneleri hafifleterek, kayıcı alt yapısı ile hızlı tekneleri , bol yatak sayısı ile Charter piyasasına sunmak...

   2000 yılından bu güne takip ettiğim piyasada, oluşan rekabetle seri üretim tekne kalitesi gittikçe düşmekte...

Gövde formu , Salma ve Dümen konularını incelediğimizde ; yeni nesil tekneler sadece hızlı olmaları açısından eski nesil teknelerden üstündür.

   Eski nesil teknelerde ; '' V '' karina formu , uzun omurga veya uzun fakat sığ finn salma , Skeg ' li dümen  ve Geniş olmayan kıç yapısı ( baş - kıç bir benzeri ) sayesinde seyir konforu artmakta , Tekne baş vurmadan ve daha az yalpaya düşerek, konforlu seyir yapmakta, salma boyu'nun ve Skegli dümen palasının oluşturduğu boyuna alan teknenin seyir stabilitesini arttırmakta , dümene binen yükleri de azaltmaktadır. Geniş olmıyan dar kıç yapısı da , Pupa ve Geniş Apaz seyirlerinde tekne kıçının savrulmasını önleyip , hem konforu arttırır, hem de dümene binen yükleri azaltır.

   Denizlerde karşılaştığım , yarışan genç bir denizcinin anlattığı : Abi, 2 sene önce sıfır aldığım Benatu Sense yelkenlimle çok hızlı seyir yapıyordum , amaaa ! Pupa ve Geniş Apaz seyirlerinde tekne ( kıçı çok geniş olduğu için) öyle bir kıç atıyordu ki ? ben bile dümene hakim olamıyordum... Hemen satıp kurtuldum Abi ... dediğini unutmuyorum...

   Arma olarak da ; Cenova, Trinket ve Ana yelken üçlüsü en ideali benim için...

Bu günlerde ben de kaşınmaya başladım ve HUNTER  veya  CATALİNA  marka , Amerika yapımı ,38'' - 41'' boyunda, 1995 -2005 mod. arası tekne bakıyorum . Genelde Owner versiyon , 2 kabinli ve 2 banyolu oluyorlar...

   Ne dersiniz ? Biz içinde min. 6 ay yaşayabileceğimiz bir tekne istiyoruz, Tek başıma kolayca abrayabileceğim, 2 çift için gerekli konforu sağlıyan , Bağlama ve bakım masrafları az olan, her türlü bakımını kendim yapabileceğim bir tekne ... ?

   Bence de her tekne okyanus geçer... yaş ve boy önemli değil...  Ayırabileceğiniz bütçe ve Beklediğiniz konfor'a göre teknenizi iyi donatır ve hazırlarsanız , en önemlisi yüreğiniz hazırsa , Tekne geçer...

   Ben , 7.5.m. boyunda, ayna kıç, randa yelkenli, ahşap bi tekne ile (ANTARES) 2 yaz sezonunda (2004-2005), eşimle birlikte , Ayvalık'tan Marmaris'e kadar gezmediğim koy kalmamıştı...

   Şimdi de ; 16.30 m.tekneyle geziyorum...

Ama, sonuçta her tekne denizde küçük kalıyor... Doğayla dövüşmeden, savaşmadan , kafa tutmadan , Sevişmeye alışırsanız ; Deniz de sizi bağrına basıyor...

   Ben de yaşadıklarım , gördüklerim ve bildiklerimin sonucunu sizlere aktarayım dedim ...
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     178.245.179.222 (?)
Y/Y PİNCO  ( Ferretti 53') - Foça
 Çevrimiçi Ahmet Solmaz
S/Y Şans
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 427
İstanbul
Profili Görüntüle    E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #65 : Dün, 22:07:04 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Konuya bir de başka bir açıdan yaklaşalım. Örneğin 36 feetlik bir HR ile 50 feetlik bir seri üretim teknenin okyanus geçişinde veya zor sularda rahatlığı ve güvenliği nasıl karşılaştırılabilir ? Tekne boyu arttıkça dalgalarda ki stabilitesi vs ... 


Sent from my iPhone using Tapatalk
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     78.179.19.6 (?)
I want to die young as late as possible...
 Çevrimiçi Nezih Kılınçkını
S/Y Mahayana
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.489
Tekne ile dünyayı geziyor...
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #66 : Dün, 22:48:33 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Alıntı yapılan: Ahmet Solmaz - Dün, 22:07:04
Konuya bir de başka bir açıdan yaklaşalım. Örneğin 36 feetlik bir HR ile 50 feetlik bir seri üretim teknenin okyanus geçişinde veya zor sularda rahatlığı ve güvenliği nasıl karşılaştırılabilir ? Tekne boyu arttıkça dalgalarda ki stabilitesi vs ... 


Sent from my iPhone using Tapatalk

36 ft bir HR 50 ft seri üretim tekneden daha rahat seyir yapar. Sağlam oturaklı bir teknedir.

Karışık denizlerde ve çok sert havalarda benim 46 ft maramuda bile zaman zaman içeri girdiğimde midem alarm verir.

50 ft seri üretim bir teknede neler oluyor yaşayanlardan dinlemişliğim vardır.

Böyle bir ortam da seri üretim teknenin her yerinden ürtkütücü çığlıklar gelir.

HR 36 daki kalite farkı 50 ft seri üretim tekneye değer.



İletiyi düzenle
« Son Düzenleme: Dün, 22:52:20 Gönderen: Nezih Kılınçkını »
Moderatöre rapor et     181.209.148.214 (?)
S/Y Mahayana - Denizci, denizcinin eşşeğidir...
 Çevrimiçi Ersin Böke
Tayo-Mar
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 1.910
İstanbul
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #67 : Dün, 22:51:39 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Demir korsanım ne güzel yazmışsınız.. Ben bu yaz sizin randa arma 7,5 m tekne ile yaptığınız seyri yapmayı planlıyorum..

Randa arma ile ilgili edindiğiniz tecrübeleri paylaşabilirseniz çok sevinirim..

Bir başka açı daha var..

Tekneler charter firmaları için üretilmeye başlandı doğru.. Ama arkada gizli bir gerçek var. KADINLAR..

Tekneler artık kadınlar için yapılmaya başlandı. Teknelerin denizciliğinden çok artık çamaşır makinesi var mı, ? mutfağı kamarası ne kadar geniş bunlara bakılıyor. Boat Show larda 2+1 ev alacakmış gibi gezen karı kocalar görüyoruz artık.

Firma üreticileri de haklılar. , Louisvuitton diye plastik çantaya milyarlar veren kadınlar , geniş havuzluklu geniş mutfaklı teknelere de bilerce euroları veriveriyorlar.  Burada bütçe bütçe diye kılı kırk yaran mızmız erkeklere göre tekne üreteceklerine keyiflerine düşkün zengin kadınlara tekne üretmek daha karlı oluyor..

Bir bayan arkadaşım üzerinde Burberry desenli ve markalı yıllarca inşaatlarda işçilere veriliyor diye karşı çıktığım plastik çizmelere iki bin TL ye yakın para ödedi.

Etrafınıza bir bakın.. Hepimizin yanıbaşında marka seven ve mala değil markaya para veren kadınlar var. Ve sayıları giderek artıyor. Siz de hala ne kadar az para harcayarak seyir yapabilirim diye uğraşın durun..

Pabucunuz dama atıldı yelkenci beyler.. Tekne üreticilerinin umurunda değilsiniz. Öyle 30 yıllık eski (tabiki denizci ve daha sağlam ) teknelere ciğercinin kedisi gibi yalanıp durursunuz.

Geçen yıl, Düsseldorf boat show da  HR nin yeni modellerini gördüğümde yaşadığım hayal kırıklığını unutamam.

Boşuna mı deli gibi çalışıyoruz BCC yaptırmak için sanki..


İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     176.33.35.24 (?)
cesaretin kadar genç, korkuların kadar yaşlısın
 Çevrimiçi Hakkı Algın
S/Y Nerissa
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 3.613
İzmir
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #68 : Dün, 23:37:23 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
Atlantiği geçmeyi düşünsem kesinlikle burada anlatılan, Amel, HR, Najat gibi bir tekneyle geçerdim. Böyle bir düşüncemiz olmadığından fabrikasyon tekne bize yetiyorda artıyor bile. Yani pahalı bir tekne alıp, Egede gezip atıl kapasite yaratmak işime gelmiyor.
Ersin korsanımızın hanımlar hakkındaki görüşlerinede katılıyorum. Bizim hanım Marmariste o gün dizisini seyredemedi, ertesi sabah gidip 4500€ verip uydu anten aldık. Hanımları beklentileri farklı, onlar ev konforunda tekne arıyorlar.
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     176.232.255.59 (?)
S/Y Nerissa - Marmaris Yat Marina
 Çevrimiçi Demir Ertürk
Y/Y PİNCO
Gezgin Korsan
*
 
İleti: 723
İzmir, Karşıyaka
MSN Messenger - Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Profili Görüntüle  E-Posta  Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
« Yanıtla #69 : Bugün, 00:27:38 »
AlıntıDeğiştirSilKonuyu Böl
   Ersin Korsan'ım,
O yıllarda bizde ADB.yok, allah selamet versin, Hanımla bindik kayığa çıktık dalyan köy' den yola . uyduruk bi botumuz var, daha üç burun sığlıklarını geçerken, bot arkamızda salapurya gibi olmuş, sönmüş, topladık...

   Aşağıya gidiyoruz, mavi yolculuk yapcaz yaa, Alaçatı'yı geçip Teke burnuna gelmeden Kırkdilim koyu'na ( Çılga)  girip demirledik. Sene 2004. Koy'da ne telsiz, ne de telefon çekmiyor. Gece yattık, sabah kahvaltıdan sonra topladık demiri , ne görelim : demir tutmamış yan gelmiş yatıyor, allahtan tekne gece dönünce dipteki bi taşa sarılmış ta bizi tutmuş...
   Çıktık yola, Sığacık körfezini geçtik, Gümüldür önlerine geldik, Harita marita hakgetire ! Çam limanı varmış bağlanalım falan dedik ama, dalga alıyor, devam ettik, o ara deniz kabardı, Ürkmez balıkçı barınağına girelim derken, dalga'nın üçleme yapacağı tuttu, bordodan vuran dalgalar neredeyse bizi alabora yapacaktı , derken güç bela girdik Ürkmez balıkçı barınağına. Barınak ağzını da kum doldurmuş, balıkçılar bağıra çağıra bizi uyarmasalar kayığı oturtacaz kuma... O ara etçek dua arıyorum , ama ezberlememişim ki ,? Allahım bizi kurtar diyerek içeri girmişim...  Demir attım, sıkı erişte olduğu için tutmadı , yandaki kayığa bağlandım... OHHHH beee... demeye kalmadı ; Günü birlik gezi teknesinin kaptanı : AAAA, Antares teknesi imiş bu yaa,!
   Abi ; Sahil güvenlik sabahtan beri sizi anons ediyor . Siz Çeşme Dalyan köyden çıktıktan sonra sizden haber alınamamış, Aranıyorsunuz...
   Haydaa !, Aradık sahil güvenliği ; biz sağlamız, problem yok dedik, hayrola ? diye sordum : Oğlunuz gece sizden haber alamayınca , telefon çıkmayınca, Türk radyo'yu ve Sahil güvenliği arayıp kayıp ilanı verdiler ... dedi...

   Denizde macera ve hikaye biter mi be Ersin Korsan ??

       Hakkı Korsan'ım, 65 bitiyor, 66 'ya gircez...
Allah sağlık versin de Şööle bi Cebelitarık abimizin elini öpüp te gelsek , Sonra da Kızıldenize inip , Oraların dibini bi görsek yeter bize diye düşünüyorum... ne dersin ?

    Atlantik Matlantik bizden geçti gari...

    Haaa, dünya seyahatine çıkmayı düşünsen, hangi tekneyle gidersin diye sorsanız :
Bütçeme en uygun olan , 38'' - 40'' boyunda Cutter armalı, HANS CHRİSTİAN  ile giderdim...
İletiyi düzenle
Moderatöre rapor et     178.245.145.111 (?)
Y/Y PİNCO  ( Ferretti 53') - Foça
YANITLA
ANKET EKLE
HABERDAR ET
OKUNMADI SAY
ARKADAŞINA GÖNDER
YAZDIR
Sayfa: 1 2 3 4 [5]   Yukarı git
« önceki sonraki »
Gezgin Korsan » Makine Dairesi » Teknik Bilgi ve Fikir Alışverişi » Uzun yol tekne seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?
KONUYU TAŞI
KONUYU KALDIR
KILITLE
KONUYU SABITLE
KONULARI BIRLEŞTIR
TAKVIME EKLE
Gitmek istediğiniz yer: 

SMF 2.0.7 | SMF © 2014, Simple Machines
X-Mas design by DzinerStudio
Bu sayfa 0.445 saniyede 25 sorgu ile oluşturulmuştur


*

    E. B.

Çok bişi kalmamış..  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    H. E.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Çok bişi kalmamış..  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Sende kalandan fazla kalmış.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    V. P.

Bir kaç kelime eklemek istiyorum.

Yukarıdaki sınıflandırmaya kendi adıma katılmıyorum. Yani seri üretim ve uzun yol sınıflandırmasına. Bence her tekne uzun yol teknesidir. Yeterki hakkı vererek hazırlansın.

Uzun yoldan kasıt ne anlamadım. Uzun yoldan kastedilen Okyanus geçmek ise iyi hazırlanmış her tekne okyanusu kolaylıkla geçer.

Ege denizi ve Akdeniz, özellikle Akdeniz okyanus'tan çok ama çok daha zor bir deniz bence. Dalga aralarının kısalığı, sıkışan havanın oluşturduğu sağanaklar, açıklarda dalga boylarının yüksekliği ve dar aralıklı olması, tekneyi ve içindekileri oldukça yıpratıyor. Okyanusta bu kadar değişen hava şartlarında seyir yapamazsınız sanırım. Hava şartları ekstrem durumlar dışında hep aynı şeklide seyreder. Pupadan aldığınız iri ve seyrek aralıklı dalgalar ile sallan yuvarlan yola devam edersiniz. Akdeniz ise tam tersidir. Genelde kafadan aldığınız sert hava ile tekne de arma da çok yorulur.

Kısacası altımızda ki tekneleri o kadar da küçümsemeyelim. Oldukça sağlam teknelerdir. Dünyanın her yerini dolaşabilir. Yeterki yeterli bakım ve donanıma sahip olsunlar. Öyle dediğiniz gibi sert havalarda ve cisme çarpmalarda allah'a havale olmayız.

VİKO ile üç defa 400 mil üzerinde uzun geçişler yaptım. Bir tanesi Tunus bölgesindeydi ve hava orsa'dan çok iri ve sık dalgalı 40 knot üzeri esiyordu. Hiç zorlanmadan yola devam etti.. Bir defa 4.5 knotla kayalara dokuz oturak oturdum. Salma çiziğinden başka bir hasar olmadı.

Benim fikrim, motoru bakımlı, bol yedek parça barındıran, arması sağlam , yelkenleri tamam ve yedekli, elektirik sistemi ve akü gurubu iyi seviyede, dıştan enerji olarak desteklenen, tekne dümen sistemi sorunsuz, elektronikleri sağlam her tekne modeli ve markası ne olursa olsun uzun yol yapar. Örnekleri de bol miktarda var.  Kısacası Akdeniz'de sorunsuz yol alan her tekne , her denizde yol alır. Biri çok sallanır, biri az sallanır, birisi dalgaya iyi girer diğeri giremez, biri orsayı iyi yakalar , diğeri yakalayamaz, ama hepsi sorunsuz gider..

Sevgiler

*

    V. P.

Sevgili Kaan..

Bence burada kafayı karıştıran şey ne biliyormusun. "Emniyet"...

Neden emniyet.. Akdeniz yada Ege'de. Nereye gidersen git 400 millik bir alanda , sıkıntıya düştüğünde ulaşabileceğin, yada sana ulaşabilecek konumda olursun. Ancak 3000-5000 millik okyanus alanında , başın derde girdiğinde eğer yanında, yakınlarında , bir gemi yada benzeri birşey yoksa kaderinle uzun süre başbaşa durumdasın.. Ben buna sadece tedbir diyorum. Tabiki dediğin türde ki tekneler seri üretim teknelerden bir adım önde bu durumda. Daha da tedbirli olmak istiyorsan çelik yada saç bir tekne ile yola çıkarsın..

Uzun yol diye tabir ettiğimiz şey aslında , yola çıktığında , iki yada üç sene sürecek, değişik hava şartlarında ve değişik iklimlerde  bir serüvendir. Bu serüvenin hiçbir şekilde yarım kalmasını arzu etmezsin. Bu serüvende kendini ve teknendekileri, aynı zamanda da tekneni de emniyet altına almak zorundasın. Bu nedenle daha sağlam daha stabil bir tekne her zaman iyidir. Dediğim gibi , imkanın varsa saç tekne ile yola çıkarsın.

Ancak denizlerde ki kimse de kahraman değil. Neden okyanus hep Kasım aylarında başlayan periyotta geçilir.

Kaldıki okyanus stabil bir denizdir. Çok eksterm durumlar olmadığı sürece aynı şartlarda yol alacağın bir deniz. Ha eksterm bir durum istiyorsan okuanus'u azorlar üzerinden geçersin.. Bakalım hangi tekne ne kadar dayanır..

Bütün tekneler seri üretim bence.

Cumhur Gökova'nın özellikle 70 knot havada geçtiği okyanus geçişi standart özelliklerde bir tekneydi.

Okyanus'u Hakan Erim'in teknesi de, Bülent Büyükdağ'ın tekneside geçer. Önemli olan her iki teknenin Akdeniz'i geçip geçemeyeceği. Eğer Akdeniz'den çıkarlarsa her yere geçerler...

Ben kıyı teknesi tabirini de doğru bulmuyorum. Kıyıdan 10 mil açıkta hiçbir okyanusta göremeyeceğiniz havayada yakalanabilirsiniz. Önemli olan o havayı atlatıp atlatamayacağınız.

İyi bir kaptan, iyi bir tekne dünyanın her yerine yelken açar bence..

Bunlar benim acizane düşüncelerim. VİKO standart bir tekne. Ama iyi donatılmış, iyi bakılmış, takviye edilmiş bir tekne.. Kaptanı salaklık yapmadığı sürece her okyanusu aşar. Okyanus aşmak öyle çok büyütülecek birşeyde değil bence.. Bu forumda ki herkes kolaylıkla yapabilir. Sadece biraz tecrübe. Zor anlarda doğru kararlar, emniyet vs..

Sevgiler
*

    V. P.

Sevgili Eyüp konuyu eksenine oturtmuş.

Sevgili Kaan konuyu kendi fikirlerim ile tamamlamak gerekirse..

Bence uzun bir yola, yada seyahate  hangi tekne ile çıkacak olursam olayım teknemin şu şekilde olmasını isterdim sanırım...

- Motor ve şanzıman konusunda aklımda en ufak bir şüphe olmasın
- Elektroniklerim yedeekli ve yeterli kapasite de olsun
- içi ferah ve geniş olsun
- yelkenlerim sağlam ve yedekli olsun
- demir ve zincirime sonuna kadar güvenmeli, en az iki yedek demir teknede olsun
- su depom en az 1000 litre kapasite de olsun
- mazot depolarım keza 1000 litrenin altına düşmesin
- çok param varsa su yapıcı olmasını isterim
- rüzgar jenaratörüm olsun, en az 300 wat güneş panellerim olsun isterim
- ais ve benzeri ekipmanlarım sağlam ve çalışır olsun, mutlaka olsun
- buzdolabım geniş olsun, derin dondurucum mutlaka olsun

Bunları kapsayacak bir tekne ile yola çıkmak isterdim. Yada seçimimi yaparken bunlara sahip olan tekneleri tercih ederdim. Almaya gücüm Yetmiyorsa, teknemi bu şekilde donatmak isterdim.
*

    A. K.

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde
« Yanıtla #7 : Ocak 29, 2015, 12:13:12 »
Benim kopyaladıklarım.
Cem GÜR'ün kaleme aldığı, yanlışım varsa bilenler düzetsin, Cenk ESENER'in 32 ft altı uzun yol tekne listesini hazırladığı bir yazıyı da hazır yeri gelmişken paylaşayım ;

Küçük Boy Uzun Yol Yelken Teknesi Seçimi

Aşağıdaki liste fiberglas,monohull ve 32Ft’e kadar olan tekneleri kapsıyor. Liste güncellenmiş olmayabilir ama uzun yol ve açık deniz seyri yapmak isteyen yelkencileri için yardımcı olacaktır. Birkaç istisna dışında listelenen bütün tekneler denize elverişli (seaworthiness),150 santimetre gibi makul su kesimi olan, yeke dümenli, bir veya iki kişinin içinde rahatlıkla yaşayabileceği, makul konfora sahip, kolay bakım ve erişebilirlik için polyesterden üretilmiş, denizciler için fonksiyonel ve çekici tasarımları olan teknelerdir.

Listede bulunan bazı tekneler sahil seyri, gezi/yarış sınıfında bazıları ise açık denizde rahat ve güvenli seyir için üretilmiş modellerdir. Sahil seyri için olanları bir çırpıda sıralama dışında bırakmak da doğru değil. Bu tekneler de biraz para harcanarak ve bazı düzeltme ve eklentiler yapılarak açık deniz teknelerine dönüştürülebilir ve uygun mevsim kollanarak ve daha makul rotalar için kullanılabilirler. Fakat özellikle Ariel ve Westsail Cape Horn’u dönmek için uygun değiller. Yine de en doğrusu uygun işe uygun alet kullanmaktır.

Bütün teknelerin eksileri ve artıları vardır. Hatta tekne boyu küçüldükçe uzlaşmalarınız da artacaktır. Bazıları baş/kıç bir tekneyi iç hacim kayıpları, dıştan takma motorun yer sıkıntısı, güneş panellerine ve rüzgâr dümenine yer bulmakta zorluklarından dolayı tercih etmezler. Yine de bazı özelliklerinden dolayı aşağıdaki listeye konuldular. İçten takma bir motor istiyorsanız veya tümü ile motorsuz seyir yapacaksanız bu tasarımlar size uygun olabilir.

Bir diğer uzlaşma tuvalette tavan yüksekliğidir. İdeali en azından salonda ayakta durabildiğiniz teknedir. Ortalama bir boyunuz varsa küçük teknelerde tuvalette istediğiniz yüksekliği elde edemezsiniz. En kötü ihtimalle küçük boy teknenizde tekne içi konforunuz için kamara yüksekliğini tadil etmeniz gerekebilir.

Bu liste çoğunlukla makul boyda tam omurgalı ve asma dümenli tekneleri kapsayıp modern tasarımların aksine daha fazla ıslak alana ve sürüklenmeye sahip olduklarından daha yavaştırlar. Dar ve derin salma ile askı dümen sığ su seyrini kısıtlar. Her ne kadar daha üstün orsa seyri ve marina içi manevra kolaylığı sağlasalar da açıkta kalan pervanenin boşta gezen halat ve denizde balık ağlarına dolanıp zarar görmesi kaçınılmazdır.
Son 30-35 yılda tasarlanan teknelerin çoğunda omurgaya askılı dümenden vaz geçilmiş, performansları ve güvenlikleri artmış, skege dayalı dümenler bir miktar gövdeden de güç sağlamışlardır. Omurgaya askılı dümenli tekneler açık deniz seyrinde size belki yarım knot hız kaybettirseler de uzun yolda bunun çok önemi yok. Bu tip tekneler daha çok alargada kalmaya uygundur. Uzun okyanus seyirleri planlamıyorsanız, sık sık marinalara girip çıkacaksanız sizin için modern tasarımlı tekneler daha uygun olacaktır.
Aşağıdaki listedeki teknelerin çoğu imalatta kar elde etmek için polyesterden yapılmıştır. Seri üretim için kaçınılmaz olan bu inşa tarzı tekne sahibine modifikasyon yapmak ve iç mekânda her noktaya erişmesinde güçlükler çıkartmakta, hatta imkânsız kılmaktadır.
Fiber teknelerin pek çoğunda hafiflik ve kolay işçilik sağlamak amacı ile güverte kalıp içi balsa gibi dayanıksız bir malzeme ile yapılır. Bu standart uygulama olup, zamana ve tekne üzerindeki güçlere karşı çok fazla dayanıklı değildir. Zaman içinde yıpranan bu iç malzeme su sızıntılarını ve hatta zaman içinde polyestrerde osmosa neden olur. En büyük problem güverte üstü donanımların fiber içinde bulunan bu dayanıksız malzemeye uygun yöntemlerle bağlanmaması ve suyun engellenememesidir. Küçük kırıklar tamir edilebilir. Ancak büyük hasarlarda güverte tümü ile kaybedilebilir ve öngörülmeyen devasa masraflara yol açar. Doğru imalat tarzı ise güverte kalıbının içinde öz olarak deniz kontrplağı kullanmaktır.

Yaşlı tekneler daha fazla geliştirme (upgrade) isterler (Zaman ve para) . Aşağıdaki listede bulunan tekneler neredeyse 40 yıl önce imal edilmişlerdir. Dolayısıyla arma, motor, dümen, güverte alt yapısı, elektrik sistemleri ve su sistemleri bakıma muhtaç veya yenilenme gerektirir. Çoğu hallerde daha önce elden geçirilip yenilenmiş eski model bir tekneyi satın almak çok daha akıllıca olur. O nedenle bulacağınız en ucuz tekneyi almak yerine ulaşabileceğiniz fiyatta tekneyi satın almak daha verimli olacaktır.

Neden büyük teknelere göz dikiyorsunuz? Gereksinimlerinizi karşılayacak ve sizi bütçe olarak da zorlamayacak bir tekne hedeflemek çok daha mantıklı değil mi? 30 Ft ve 5 ton üzerindeki tekneler ciddi olarak büyük, ağır, daha pahallı donanım, daha yüksek bakım ve onarım gideri, daha çok emek demektir. 28 ile 38 Ft tekne arasında bakım ve donanım farkı neredeyse 2 katını buluyor.

Ayrıca büyük teknede bir şeyler yanlış gittiğinde her şey daha da zorlaşabilir. 45 Ft teknenizde, bindiren sert sağnaklarda furling genovanızı 28Ft teknedeki kadar kolay saramazsınız, ne de ırgatınız su koyverdiğinde rüzgârlı bir havada demirinizi kolaylıkla elle çekemezsiniz. 32 Ft’e yakın ağır deplasmanlı tekneniz açık denizde daha güvenli ve konforlu olacaktır. Ama daha ufak, daha az kompleks bir tekne size daha fazla zevk verir ve pek çok konuda daha güvenli olacaktır. Ve hatta küçük bir tekne sizi denize çok daha çabuk ulaştıracaktır.

Yeni başlayanlar için de son bir uyarı: Yeni satın aldığınız eski model teknenize acele ile aklınızdaki değişimleri uygulamak için kendinizi tutun. Öncelikle teknenizi, huyunu suyunu öğrenmek için sahil seyirleri yapın ve değişik havalarda tekneyi kullanırken kendinize uygun değişiklikleri saptayın. Aksi halde acele ile yaptığınız ve avuç dolusu para harcadığınız değişiklikler uzun yola çıktığınızda çok eksik veya gereksiz kalabilir.
Aşağıdaki liste planladığınız yolculuk için gerektiğinde değişiklikler yapabileceğiniz tekneleri kapsamaktadır.

32 Ft’e kadar açık deniz’e uygun tekneler
Flicka 20
Falmouth Cutter 22
Bristol 24
Pacific Seacraft Dana 24
Bayfield 25
Cape Dory 25
Cape Dory 25D
Pacific Seacraft 25
Rhodes Meridian 25
Vancouver 25
Contessa 26
Cape Dory 26
Cheoy Lee Offshore 26
Columbia 26
Folkboat 26
Kaiser 26
Morris Frances 26
Pearson Ariel 26
Voyager 26
Westerly Centaur 26
Albin Vega 27
Bristol 27
Cape Dory 27
Cheoy Lee Offshore 27
Dockrell 27
Halcyon 27
Pacific Seacraft Orion 27
Nor’Sea 27
Sea Sprite 27
Tartan 27
Vancouver 27
Bristol Channel Cutter 28
Cape Dory 28
Cheoy Lee Offshore 28
Great Dane 28
Herreshoff H-28
Liberty Custom 28
Morris Linda 28
Pearson Triton 28
Rhodes Ranger 28
Shannon 28
Southern Cross 28
Taipan 28
Westsail 28
Alberg 29
Bayfield 29
Bristol 29
Columbia 29
Elizabethan 29
Islander 29
Westerly Konsort 29
Alberg 30
Allied Seawind 30
Bristol 30
Cal 30
Cape Dory 30
Cheoy Lee Bermuda 30
Cheoy Lee Luders 30
Morris Annie 30
Rawson 30
Cape George 31
Cheoy Lee Offshore 31
Golden Hind 31
Monsun 31
Nicholson 31
Pacific Seacraft 31
Pacific Seacraft Mariah 31
Southern Cross 31
Pearson Vanguard 32
Rhodes Chesapeake 32
Westsail 32
*

    A. K.

Ynt: Uzun yol tekne seçiminde konusundan bende kalanlar.
« Yanıtla #8 : Ocak 29, 2015, 12:14:20 »
Ersin Korsan, ben bir BCC hastasıyım, biliyorum ki sen de öyle. Mutlaka okumuşsundur ama okumayanlar için Yine Cem GÜR ve Cenk ESENER ikilisinin tercümeleri ile bana göre iki kere düşünmeye bile gerek bırakmayan bir teknenin hikayesi ;

Bu küçümen uzun seyyahat teknesi çağımızda inşa edilen en denizci, “Az git, basitçe yürü, ama şimdi git” deyimi ile formüle edilen hayatın asli mantrasına en uygun teknedir.
Lyle –Hess tarafından tasarımlanan, Sam L.Mors tarafından inşa edilen 28 Foot Bristol Kanalı Cutter’ı neredeyse yarım asırdır, ticaret rüzgarlarında günde 150 mil kat’eden, fırtınaların üstesinden gelen, mürettebatını güvenle ve mutluluk içinde taşıyan bir açık deniz teknesidir.
Büyükannesi yine Hess tarafından tasarlanan 24 ft randa armalı Renegate 1950lerde Newport-Ensenada yarışını iki kez kazandı.
Ruhsal halaları 24Ft “Seraffyn”(1969 dan 1980e kadar) ve 29Ft ”Teleisin” (1983’den günümüze kadar) her ikisi de Hess’in elinden çıkmış ve okyanuslarda binlerce mil kat’etmişlerdir. Bu rakama 1994 yılına kadar Seraffyn’in yaptığı 11 yıllık dünya seyyahati, 40.000 mile yakın yol ve Teleisin’in beş kez Tasman denizini geçişini de içermektedir.
Bristol Kanal Cutter’I öncelikle 1978 Newport-Ensenada yarışına katılmış ve 2 yıl üst üste birinciliği almıştır.
“Xiphia” isimli BCC hayatta olduğu 13 yıl boyunca iki okyanusta 50.000 mili 1980 ve 1990larda yedi.
26'3' su hattı ile Dana Point, California’dan  Marquesas’da Nuku Hiva’ya 3.150 deniz milini 22 gün-10 saat ve ortalama günde 140 mil ile ve en iyi günlük performansında 140 mil ile  kattetti.
Bu nedenle yaklaşık 25 yılda 112 BCC inşa edilmiş ve insanları
cezbetmiştir.

Yanlış anlamaları gidermek
Deniz Yolculuğuna dair kitapların BCC’ye yardım etmediği kesin. Ferenc Mate’in 1981 yılında yayımlattığı “Satın alınacak veya inşa edilecek en iyi tekneler” kitabında, “BCC’ler tamamen göz zevkine diğerleri ise denize hitab eder” diye yazmıştır.
Mate, “Dünyanın en iyi tekneleri” kitabında ise”; “… BCC ve Falmouth Cutter (yine Hess tasarımı) dünyadaki en güzel 28 ve 22 foot fiberglas teknelerdir”

Kaliteli Mobilya mı istiyorsunuz? Bir Yelken dergisi BCC için “öldüğünüzde çocuklarınıza bırakabileceğiniz ve bağırlarına basacaklarını umut edeceğiniz mobilya” diye söz eder.

Sevimli mi?
Eee, Sevimli diyebiliriz. Dizdize oturmayı sevdiğiniz sürece sıcacık ve keyifli. BCC Bülteni yazarı Mike Pearson’a gore BCC sahipleri ağaç evinde oynayan mutlu çocuklar gibidir. İhtiyacınız olan herşey vardır.


Peki yavaş mı?
Basmakalıp pazarlama görüşünün bize inandırdığı gibi, eski moda, geleneksel, tam omurgalı ve şirin olan tüm tekneler gibi yavaştır.
Daha ikna edici şekilde, BCC’nin gerçek doğasını ve yeteneğini, kışkırtıcı bir şekilde sunan BCC Bülteni yazarları Lori Lawson ve Carl Henger tekneleri Bijou (gövde numarası 68) ile bu aralar Norveç, Espevaer’de kışlamaktalar.
Bir sonraki sezon Fransa ve Akdeniz sahillerine yol alacaklar. Belki de Sea Dream (71 nolu tekne) ile Fransa’ya yol alan Asmussen’leri yakalarlar. Daha önemlisi Bijou 1996 baharında Cesapeake Körfezinden, Bermuda ve Azor Adaları yolunda İngiltere’ye uğramak üzere yola çıkmıştı. Plymouth’ta durduklarında her ne kadar kabul etmekte zorlansalar da başardıklarının altını çizdiler.
BCC çelişen formüller, oranlar ve rakamlara rağmen duyanların kendini çimdikliyeceği bir çok rüyayı klişelere meydan okurcasına gerçekleştirmiştir.
Metaphora’nın sahibi Michael Pearson’un ufkun ötesine yapacağı yolculuğa hazırlanırken, bir arkadaşının BCC teknesi ile California’dan Hawaii’ye yelken yaparken söylediği gibi “o çok ruhani bir teknedir”. “Bana gore Lyle İngiliz ataları ile yakın bağlara sahip yetenekli bir açık deniz teknesi tasarlama arzusundaydı” diye eklemektedir. “Ruhaniliği bunun neticesidir”
BCC ile biraz yaşadığınızda, ufak detayların bile çok düzenli bir şekilde yerleştirildiğini fark edersiniz. Örneğin, anadireğin önündeki lumbar ağzından yukarı baktığınızda tüm tekneyi görebilir ve hakim olabilirsiniz.
Tekne bu bakımdan çok fonksiyonlu çakı gibidir; ihtiyacınız olan herşey elinizin altında, kompakt olarak bulunmaktadır.

Bristol Kanalı Cutter’ların evrimi
İş tekneleri mirası: Bristol Kanalı Cutter’ları 19. yüzyılda İngiltere’de görev yapan pilot Cutter’lar, Itchen Ferry smacks’ları ve  Falmouth quay punt’larından gelmektedir .Efsanevi tasarımcı ve denizci Uffa Fox söyle yazıyor:" Falmouth quay puntları süphesiz yapıldıkları dönemde el işçiliği, tasarım olarak yelkene en uygun, rüzgarda ve kaba denizde, yazın ve kışın, gemiler arasında veya limanlarda, işleri azaldığında büyük gemilere kılavuzluk hizmetlerinde yiğit, çok denizci teknelerdir”
Bu iş tekneleri ağır deplasmanları, şarap kadehi kesitleri, sert karina çizgileri ve düşük armaları, uzun su hatları ile karakterize olur ve İngiliz Kanalında her hava koşulunda her noktaya giderek kabotaj hizmeti verirlerdi.
Kanala giren gemilere kılavuzluk hizmeti sunabilmek için ufukta görünen büyük gemilere erişmek amacı ile 24 foot’dan 32 foot’a kadar olan bu tekneler kıyasıyla yarışırlardı.

BCC’nin doğuşu:
20. yüzyılın ilk yarısına kadar hayat pek de hızlı değildi. Hikaye, Lyle Hess’in bir arkadaşı olan Hale Field’in kendisine geleneksel ve okyanusta seyyahat edebilecek bir tekne çizmesini istemesi ile başlar. Limanlarda gördüğü ve gıpta ile baktığı 19.yy küçük pilotaj tekneleri , puntlar ve smakları çok beğenen Hess arkadaşına 28 Ft bir BCC planı çizer. İmalat maliyeti yüksek olduğu için  Field tekneyi biraz küçültmesini ister. Hess’de Newport- Ensenada yarışını iki kere kazanacak olan 22ft 6inch su hattı ve 24 foot güverte boyu olan Renegate’I çizer. 1960’da Renegate Larry Pardey’in dikkatini çeker ve Hess’den markoni armalı, geleneksel eğriler üzerine kaplama bordalı bir tekne ister. Bu istek 24 Ft Seraffy’in doğmasına vesile olur.

Sam Morse 1970’li yıllarda BCC’nin planlarını hayali olan tekne imalat şirketini kurabilmek için edinir ve 1975 yılında Sam L. Morse Co. tabelasını Costa Mesa/California’da asar.
Dizayn ona göre hızlı, güzel, gelenekseldir ve plastik teknelerin seri üretimine karşı koyabilecektir.
1992 yılında ekonomik durgunluktan az once Sam Morse şirketini Lyle Hess ve BCC fanatiği olan, George Hylkema’ya satar. George Hylkema teknesi Xyphias ile dünya turundan henüz dönmüş ve günde 180mil uçarcasına kaydetmiş olan Roger Olson’u da işe alır. Olson evine BCC ve Falmouth Cutter’ı geliştirme üzerine fikirlerle dönmüştür ve maaşsız çalışmak üzere ekibe katılır. 1995 yılında ise şirketi satın alarak o zamandan beri Lyle Hess’in iki dizayn’ını yetenekli ve şefkatlı kolları ile sarar.

Dizayn :
Omurga şekli
BCC’yi çoğu tekneden ilk bakışta ayıran özelliği, pupa ve pruva’nın düz bir hatla aşağı inmesidir.
Ferenc Mat teknesinin özelliklerini; çıkıntısız, 34feet’lik, tam omurgalı, 10foot kemereli (3:1 Uzunluk/kemere oranından daha az), geniş kamaralı ve sualtı hattında geniş kargo bölümlü olarak saymaktadır. Toplam uzunluk ile Su hattı arasındaki toplam 22inclik fark sadece uzun bir su hattı boyu sağlamakla kalmıyor, ayrıca hız ve geniş bir kargo kapasite olarak da geri dönüyor.


Lathrop üretimi “There you are” raporlara gore 2,000 pound’luk kitabı dünya turu öncesinde teknelerine istif etmişlerdir.
Teknenin üst kısmının daralarak yükselmesi veya kişilikli aynası ile de kolaylıkla ayırtedilebilir.
Bu tekne bir tarafa bayıldığunda yüzdürücülüğü sağlamaya yardımcı olur. Sanaklarda , kunt sintine yapısı ile ayna birleştiğinde teknenin daha dik durabilmesine ve hızının azalmamasını sağlar.
Yapısının kunt olmasının (sağlamlığının) anahtarı yatay düzlemden 23 derece açı yapan sintinedeki ¼ en buttock’dur.
20 dereceye kadar bayıldığında, 10foot’luk genişlik, düz bölümler, kıç tarafı ve teknenin üst kısmının daralarak yükselmesi sayesinde BCC çok yumuşak tepkiler verir. Mike Pearson’a göre camadan atmak ancak sular küpeşteye değmeye başladığında veya frengi deliğinden sular çıktığında düşünülmesi gerekir.
Hızı ve rüzgarüstü performansı kısa su kesimi ve azami eninin narin burun ve uzun su hattından ileri gelmektedir.

Omurga :
Uzun ve tam omurga tekneyi kolayca yukarı kaldırılabilmekte veya yana yatırılabilmektedir. Böylece tamirat ve karaya çekme maliyeti azalmaktadır.
Tam omurda neredeyse dik bir gövde ile başlamakta ve dümen palasının altında azami su çekimine ulaşmaktadır. Bu yapı kaya, resif veya memeli hayvanlardan korunma, onlara çarpıp durmak yerine, üzerlerinden aşmayı sağlamaktadır.
Çarpıp durmak, arma ve omurga üzerinde ani bir darbe etkisi göstermekte ve zarara yol açmaktadır.
Kazara bir BCC sığlık veya resifin üzerine oturacak olsa, omurganın en zayıf noktasının altındaki 2cm’lik bir tabaka metalin içine reçine ile çevrili kurşun safra teknenin omurgasını koruyacaktır.
Büyük dümen palası safranın arkasında yer aldığı için çarpmalardan korunmuştur. Gerektiğinde acilen çıkartılabilmekte, daha fazla zarardan korunabilmekte ve kolayca tamir edilebilmektedir.
Omurga ve karinanin şekli ağır yüklerin su hattının altına istiflenebilmesine olanak sağlamaktadır.
120 litrelik yakıt tankı havuzluk tabanının altında, 265 litrelik su tankı ise safranın hemen üstünde tam ortada, su hattının çok altında yer almakta ve dengeyi önemli ölçüde arttırmaktadır.
Yeni bir seçenek olarak toplam 380 litrelik hepsi su hattının altındaki 4 adet depo da sunulmaktadır. Bunların iki tanesi safranın üzerinde, geri kalan ikisi ise sintinede, tekneni arka tarafına yakın yerleştirilmiştir.
380 litrelik düzenlemesi ile 111 numaralı tekne çizimi özellikle Okyanus geçişleri için nimettir.
İçilebilir su sağlamanın ötesinde, 380 litrelik seçenek bir bakıma statik safra olarak görev görmektedir.
Sam L. Morse Co. sahibi Roger Olson’a göre bu mükemmel olacaktır. Ancak tekneyi bocacı yapmaktan da endişelenen Roger; yeni teknenin üretimi tamamlandığında bunu anlayacaklarını ifade etmektedir.
Polietilen depolara kolayca ulaşılabilmekte, bakım için sökülebilmektedir.
100 metrelik zincir vira edildiğinde, burunun sintine kısmında depolanabilmekte ve ağırlık merkezini aşağı çekmektedir.

Ayna Kıç:
Eric Hiscock BCC’nin dışa yatık kıçını yüzerliliğin ve istif alanının artması sebebiyle tercih etmektedir. Bu tür dışa yatık kıç Hiscock’un bir çok sefer dünyayı dolaşmış olan 30 feet’lik  teknesi Wanderer III’te de kullanılmıştır.
Ayrıca kıçın genişletilmesi ve dışa eğimli yapılması ile postaların açısı minimize edilmiş ve denge arttırlmıştır  (kaydırıcı teknelerde bu açı 0’dır… çevirenin notu)

Yaşam Alanı:
Sam L. Morse Co. şirketinin bulunduğu California’daki Costa Mesa kompleksinde yüksek kalite fiberglastan Westsail tekneleri, Sahil Güvenlik ve liman devriye botları üreten Crystaliner bulunmaktadır.
Gövde tamamlandığı zaman, Crystaliner’dan, Morse’un sahasına taşınmakta ve Dick McComb (21 yıldır Morse şirketinde) ve Tommie Whisler (18yıldır şirkette) özel isteğe gore değişiklik gösterebilen veya standart tasarımı uygulamaktadırlar.
Dic ve Tommie şirketin geçmiştekiler dahil olmak üzere tüm sahipleriyle çalışmış olup, özverileri ile hem şirket, hem de BCC’nin standart çizgisini uygulamakla kalmamışlar, belirgin yaratıcılıkları ve kaliteli el işçilikleri ile gerekli geliştirmeleri de gerçekleştirmişlerdir.
26 numaraları gövde’ye, yani ilk 5 yıl boyunca, Sam L. Morse teknelerini kabuk haliyle satmış. İlk üretilen teknenin sahibi bu uygulamadan memnuniyetini; “bizimkisi sahibi tarafından bitirilen yüksek kalitedeki bir teknedir” diyerek belirtmiştir.
Bazı diğer örnekler ise 80’li yılların başlarında facia olarak tanımlanan uygulamalardır.
Bu uygulamanın itibarını zedeleyeceğini anlayan Sam Morse, üretimini yarı tamamlanmıştan, kullanıma hazır olarak değiştirmiştir.
Bugün, Dick ve Tommie, bölmeleri tekne sahibinin tercihlerine gore değiştirebilmekte ve farklı yatak düzenlemeleri sağlayabilmektedir.
Bunca yıllık tecrübeden sonra onlar müşterilerin taleplerinde nelerin gerçekleşebileceğini tam olarak bilmekte ve yüzde yüz memnuniyet sağlamaktadırlar.

Ana Kabin:
34fett’lik bir tekne, içinde herhangi bir çıkıntı bulunmadığında kamaraya girdiğiniz zaman iyice dikkati topluyor.
İçeride, diğer teknelere kıyasla inanılmaz bir kamara bulunmaktadır. Başaltında 185cm uzunluğunda bir kamara bulunmaktadır.
Alternatif olarak Sam L.Morse başaltı için 2metrelik bir seçeneği de sunuyor.
Kamara planı incelendiğinde, içinizi ferahlatacak tasarımı hemen fark edilecektir. Tasarımda 3 adet yatak bulunmaktadır; bir tanesi sancak tarafındaki kanepe, iskele tarafındaki 2metrelik kanepe ve yine kıç sancak tarafında bulunan yatak.
İskele tarafındaki pilot yatak’da sayılırsa 4 yatağın olduğu bile iddia edilebilir. Kamarada bir tane de kanepelerin arasında kanatlı masa bulunmaktadır. Sancak kanepenin altı istif ve depolama amacıyla kullanılabilmektedir. Dışbudak ağacından yapılan tavan ve tik ağacından yapılan zemin ise hem yalıtımı, hem de hava akımını sağlamaktadır.
Sancak kanepenin hemen önündeki bölme ise küçük eşyaların konulması için uygun olduğu gibi, Force 10 tipi kabin ısıtıcıyı alacak şekilde design edilmiştir.
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bir BCC sahibi ise bu bölüme ısıtıcıyı koyarak hava çıkışlarını tabana verip, küçük bir fan yardımıyla sıcak havayı en etkili bir şekilde dağıtmıştır.
Tom Walker ve eşi Aloha (gövde no:95) ile 300millik gezileri sonunda;
Teknedeki tüm yiyecek, içecek, giysi ve erzaktan sonar bile boş yer kaldı ve “biz eşimle hala arkadaşız” diyerek teknenin iç hacmini övmüştür.
 
Ön kabin ve baş altı:
Öndeki kabinde, teknenin tam ortasında duş teknesi bulunmaktadır. Bunun önünde ise yelken ve zincir dolabı mevcuttur. Burundaki ambar kapağının altında ise duş perdesi asılarak azami hava akımı sağlanmıştır.
Küçük teknelerde genelde baş altı genelde fazlasıyla klostrofobik olur. BCC’de ise burundaki ambar kapağı ve geniş iç yapısı tekneyi çok yönlü ve yolculuk ve yolculara uygun bir hale getirir.
Duş bölümü, zincir ve yelken dolapları, çalışma tezgahı ve diğer bölümler tüm erzağın ve yolculuklarda gerekli eşyalarla tamirat aletleri, balık oltaları, yelken bezi dikiş aletleri için gerekli yeri sağlamaktadır.
Duş bölümünün hemen burun ambar kapağının altında olması ise duş sonrası, zeminin hemen kurumasını sağlar. Standart düzende çalışma tezgahı veya iskele tarafına uzatıldığında oluşan tek yatak bulunmaktadır.
Opsiyonel olan tek kanatlı ve öne açılan kapı sayesinde ise yine yerden tasarruf sağlanmaktadır.
 
Mutfak:
Kamara girişinin hemen önünde, iskele tarafında, alçak ve u şeklindeki mutfak tezgahı bulunmaktadır. Mutfak tezgahının altında buz kutusu, önünde harita masası vardır. Tezgahın konumu kamara girişindeki iki kanatlı kapı sayesinde etkili bir havalandırma sağlanmaktadır.
Menteşeli tezgah ve kesim tahtası harita masası/buz kutusundan, iskele tarafına doğru açılır.
Seyir esnasında baş kamaraya gidecek birisi yoksa, bu tabla açıldığında mutfak tezgahı oldukça büyük bir alana kavuşur.
Çekmece ve kutular hemen bu tezgahın altında yer alır. Tabak, bardak şişe ve fincanların konulacağı bölmeler mutfak tezgahının iskele tarafındadır. BCC sahipleri genelellikle teknelerinin havalandırmasına mükemmel puan vermektedirler. Bunun sebebi 14cm’lik bronz 6 adet lumboz, baş kısmındaki ambar kapağı ve çift kanatlı kamara giriş kapısıdır. Ek olarak 8cmlik çift manika ise opsiyoneldir.

Güverte ve Havuzluk:
Sızdırmaz ve kaydırmaz marin kontrplak basit ve safkan denizcidir.
Hafifçe yükseltilmiş güverte, kamaranın içinde rahatça hareket etmeyi sağlar. 20cm yüksekliğindeki küpeşte ve 70cm yüksekliğindeki vadevela lar güvertede yürümeyi kolaylaştırmakta ve güvenli hale getirmektedir.
Küpeştedeki 2cm’lik frengi delikleri ise suyun denize tahliyesini kolaylaştırmaktadır.
Güvenlik halatınızı bağlayacağınız jackline ve yüksek vardevela telleri teknedekilerin denize düşerek problem yaşamaları azami ölçüde engellemektedir.
Büyük teknelerde bile servis botunun saklanması br problemdir. BCC güvertesinde 2 adet neredeyse 2metrelik dinghy taşıyabilir. “Bir çoğumuz için servis botu lüks değil bir gerekliliktir” diyen Mike Pearson, “bir tanesini güvertenin orta kısmında, bir diğerini ise burundaki ambar kapağının üstünde taşıyabilirsiniz” diye eklemektedir. Mike Pearson’un tercihi kendi servis botunu burundaki ambar kapağının üzerinde taşımaktır.
Sam L. Morse Co. BCC ve Flamouth Cutter’larda kullanmak için 2metrelik Cherub isminde ideal bir dingh üretmektedir.
1.3metrelik eniyle Chreub kabakçekirdeğine benzemekte ve iyi bir taşıma kapasitesine sahiptir.

Havuzluk:
1*1*0.5metrelik havuzluk oldukça küçük olmasına rağmen çok kullanışlıdır. Tam dolu olduğunda 300l litrenin üzerinde su alır. 2cm’lik firengiler bir kaç dakika içinde tüm havuzluğu boşaltabilir. Bununla birlikte tüm havuzluk suyla dolu olsa bile, tekneyi sadece bir kaç santim su seviyesine yaklaştırır. Bunun öncelikli sebebi havuzluğun konumu olduğu gibi, kamara girişinin daha yukarıda olması, girişin alt kısmının ayrılması ile sağlanmıştır.
 
Arma:
Mike Pearson’a göre eğer dünyayı dolaşmak istediğiniz bir tekneyi donatıyorsanız, yelken alanınız oldukça cömert olmalıdır.
Seyir boyunca rüzgar hızının ortalaması 15knot’un altındadır. Hafif rüzgarda ise tekne yol alabilmelidir. BCC’nin 68 metrekareye ulaşan yelken alanı vardır. Bunun 25 metrekaresi ana, 28 metrekaresi flok, 11 metrekaresi ise trenketedir.
Wayne Edney, 81 numaralı Odyssey teknesinin skipperi, Cutter armasını özellikle San Fransisco körfezinde tercih etmektedir. Herhangi bir Pazar günü, az, çok veya fırtınalı bir havada bile seyir yapabilmektedir. Sabah rüzgar yokkken tam arma açılır, öğlen toprağın ısınması ile birlikte soğuk havayı denizden emerek 28 – 30 knot’luk rüzgarlar eser. Böylece floku kapatır, sadece ana yelken ve mizana ile yol alırız.
1967 yılında üretilen 1 numaralı BCC’nin sahibi, müşteri anketinde şöyle demiştir; 28feetlik bir tekne, bumkin ve civadrasıyla beraber neredeyse 36feet’lik bir teknenin yelken alanına sahiptir.

BCC’ler kendinden 10 feet büyük tekneleri bile 15kont’un üzerindeki rüzgarlarda geçmektedirler.
500mil’den fazla mesafelerde yolculuk yapmış olan bir teknenin sahibi, “kendisi için büyük boya sahip çok geleneksel bir arma” demektedir.
30 yılı aşkın yarışma hayatımda bir çok modern ve yüksek teknolojiye sahip ekipmanın kullanılmaz duruma geldiğini görmemle beraber BCC hem dayanıklı, hem de kurşun geçirmez olduğunu kanıtlamıştır.
Düşük profil alanına sahip aliminyum direği tepeye doğru incelmektedir. Böylece hem ağırlık hem de rüzgar sürtünmesi azaltılmaktadır.
İlk yıllarda üretilen BCC’lerde görülen rüzgara doğru dönme eğilimi direğin açısının (Raking) 43cm’den 10cm’e indirilmesi ile çözülmüştür.
Teknenin civadrası sayesinde J ölçümü etkili bir şekilde artarak yelken alanını da arttırmaktadır.
Civarda aynı zamanda asimetrik spinnakerin bağlanabilmesi için iyi bir olanaktır. Tom Walker’a göre orta ve yüksek rüzgarlar için teknenin kendi yelken donanımı idealdir. Civadra tonozlu bağlanma için de çok uygundur; pontona kolay çıkış sağlar.
Civadra ve bumkinle beraber ölçüldüğünde BCC neredetse 37 feet uzunluğundadır.

Bumba Sehpası:
Bumba sehpası bir çok işe yarayan ve oldukça denizci dostu bir parçadır.
En önemlisi bumba ve katlanmış ana yelken, bumba sehpasına kötü havalarda bağlanabilir. Burası gündoğumu ve batımındaki manzarayı seyretmek için veya olta makaraları ile uğraşırken oturmak için oldukça iyi bir yerdir. Bazı BCC sahipleri otopilot desteğinin sabitlenmesi için Bumba Sehpasını seçmişlerdir.

Performans:
Wayne Edney’e gore BCC; küçük bir teknede, büyük bir tekne hissi verir.
Tam omurgalı, 6.5 tonluk ağırlığa sahip, 26 feet’lik su hattıyla 347 su hattı/deplasman oranı verir.
Bu tamamen kısa su hatlı ancak yüksek kargo kapasiteli, yani iyi yelken yapamayan teknelerin oranına denk gelir. Ancak Yelken Alanı/Deplasman oranı 18.5 olup, tüm bu endişeleri bertaraf eder. BCC büyük yelken alanı ile hızlı ve bir çok zorlu koşul altında efektif seyre sahip bir teknedir.
 
Kuvvetli Rüzgarlar:
Wayne teknesi Odyssey’de, arkadaşları Tycho ve Kathy Horning’in ise Penguin adlı 79 numaralı BCC’si ile yelken yaptıkları bir günü anımsıyor. Yaklaşık 1km’den az bir uzaklıkta Golden Gate’e doğru ilerleyen Penguin’de Tycho, civadradan hank-on jib’i indirerek sadece ana yelken ve trenkete ile yoluna devam etmektedir.
Bu esnada Wayne sadece flokunu çok az sararak küçültmüş, full arma Penguin’e yetişmeye karar verir.
Bir sure sonar Wayne’in teknesi Odyssey Penguin’le olan farkı azaltırken rüzgar 20knot’un üzerine çıkar. Penguin ana yelken ve küçücük trenketesi ile neredeyse tam arma çakılı Odyssey’den tekrar uzaklaşmaya başlar.
Wayne’in aldığı ders; her zaman tam arma daha hızlı demek değildir. Gerektiğinde yelken azaltılırsa, BCC’den azami verim elde edilir.
Camadan vurulmalı mi diye düşündüğüm anda camadan atarım...
Tam ana, tam flok ve tam trenkeden azatlma sıralaması şöyle olmalı;
1.   Sarılı flok, Tam Ana Yelken ve Tam Trenkete
2.   Flok tamamen sarılmalı, Tam Ana Yelken ve Tam Trenket
3.   Flok tamamen sarılmalı, Ana Yelkene ilk camadan ve Tam Trenket
4.   Flok tamamen sarılmalı, Ana Yelkene ikinci camadan ve Tam Trenket
5.   Sadece İki camadanlı Ana Yelken ve fırtına floku
6.   Sadece Trenket ve fırtına floku (40 knot’tan yüksek rüzgarda)

40 knot’tan yüksek fırtınada sadece Trenket ve 3 metrelik flok ile gitmeyi tercih eden Tom Linskey bu sayede dalgaların içinde yalpalanıp, yuvarlanmaktan kurtulduklarını ve sadece mevcut bir kaç metre karelik yelken alanının bile onları ilerletmeye yetiğini ifade eder...
Tom Walker ise Aloha’da 30kont’luk rüzgarlarda Trenket ve çifte camadan atılmış ana yelkeni getirdiği konfor ve denge sebebiyle tercih etmekte.
Destek olarak da çoğu zaman motor çalıştırmakta, böylece her taraftan çeviren kaba dalgalarla başetmek kolaylaşmakta, ayrıca aküler şarj edilmekte...

Hafif rüzgar:
Wayne Edney’e gore; BCC bir kere yol almaya başlayınca, kütlesinden dolayı gitmeye devam eder. Sadece onun ince ayarını bilmeniz lazım. Bir seferinde yakaladığımız hafif bir rüzgar ile bir J/30’e yetişip onu geçmiştik diye deam eder.
Tom Linskey’de BCC’nin hafif havalardaki yeteneğini över. Marquesas’a yol alan Tom Sail Dergisine yazdığı yazıda; Çoğu gezi teknesinin arkasına yaslanıp, motorunu çalıştırdığı 6knot’ta az rüzgarlarda BCC’nin hafif rüzgar performansını açık ve net şekilde görebiliriz demektedir. Hernhagi bir mavna 20 knot’luk meltemde yol alabilir...

Yol Tutma:
Tom Walker teknesi Aloha hakkında der ki; “bir yük treni gibi rota tutar. Bir kez onu rotaya soktuğunuzda ve yelken trimini yaptığınızda, dümen kullanmayı unutabilirsiniz. Bir açık deniz teknesinde de isteyeceğiniz şey bu değil mi; rotaya girdiğinizde yekeye uzun bir sure dokunmadan doğru yolda gidebilmek. Bir Autohelm 2000’im var ve bazen bağlamayı bile unutuyorum.”
 
Orsa/Pupa Seyri:
BCC 95- 100-dereceye kadar tabii ki sahibinin yetenek ve becerine parallel olarak yol tutabilir.
Bu tekneler sahipleri tarafından oldukça denizci, kötü havaya uygun ve rüzgar altına düşmedikleri söylenir.
Sam L.Morse şirketine karışmadan once Roger Olson Güney Pasifikte uzun süreler orsa seyrettiğini ve performansını şaşırarak izlediğini ifade eder.
Tekne, Roger’a gore ticaret rüzgarları sayesinde rahatlıkla günde 150mil yapabilmektedir.
BCC Bülteni ve Sam L.Morse Co. Ilanları Hint Okyonusu, Bahamalar, Güney Pasifik, Caroline Adaları, Honduras, Yeni Zellanda, Güney Amerika, Meksika, Hawaii, İngiltere, Alaska, Norveç, Fransa ve sonu gelmeye ülkeler listesindeki BCC sahiplerinden gelen mektuplarıyla süslüdür. Bu mektuplar heyecan ve tamamlanmış hayaller ile doludur. Bahamalar’dan Maggie; Eylül ayında teknedeki hayatımızın ikinci yılını kutladık. Bu hayatımızın en iyi iki yılıydı. Her geçen gün, bir eskisine göre daha fazla keyif alıyoruz.
*

    A. K.

bende kalanlar
« Yanıtla #9 : Ocak 29, 2015, 13:35:50 »
Bu paylaşımları kimin yaptığını hatırlayamadım ama  bu başlık altından kopyalamıştım.
*

    D. E.

   Sevgili Vural,

Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum...

   Önceki 2000 mod. Bavarıa 42 teknemle 4 yıl tepe tepe gezdim Ege'yi. Ege denizi gerçekten zor bir denizdir. Teknemde Radar, SSB, Su yapıcı, Baş Pervanesi, Kalorifer, Güneş panelleri, Rüzgar jeneratörü, vb. donanımlar vardı. Baş Istralya'ya ilave olarak, Trinket ıstralyası da monte edilmişti, Trinket ıstralyasına Flok ve Fırtına Flok' u donatılmıştı.  Senin Viko 'nun  aynısı, ama; Full + Full ' ü idi.  Egede 3.000. dm. civarında yol yaptım onunla. 4 bofor havada seyre çıkıp, 6 bofor'da limana sığınıyordum. Ama, 42. knot sağnaklarda  seyir yaptığım da çok olmuştur.

   Seri üretim olan bu Bavaria ile dünya seyahatine çıkılmaz mı ? Kesinlikle çıkılır...

BAV. 42 de sert havada seyir yaparken ; Orsa seyrinde dalga üçlemelerinde tekne bamm gümm baş vuruyordu. şimdiki teknem V karina formuna sahip olduğu için dalgayı tam kafadan bile alsam, baş vurmuyor. Yeni nesil tekne karina formu daha düz, tepsi gibi fakat daha kayıcı ve hızlı ... Salma ve dümenler incelip derinleşince, torpilli salma olunca ; yelken seyrinde Sürtünme yüzeyi azalıp, doğrultma momenti arttığı için tekne yelken seyrinde bayılmayıp hızlı gitmekte, iyi dümen dinlemekte , ama ; dalgalı denizlerde sert yalpa yapmaktadır...

   Şimdiki Eski nesil teknemde ; Karina'nın daha Kroz' lu olması, Salmanın boyuna uzunluğunun yenilere göre daha fazla olması ve Dümen palası ile Skeg ' in geniş bir yüzey oluşturması nedeniyle Dalgalı denizlerde daha yumuşak yalpa yapmaktadır...  Ama; yenilere göre daha ağır ve yavaştır.

   Şimdiki 35 yaşındaki Eski nesil teknemde ; 6 bofor havada Seyre çıkıp, konforlu ve emniyetli bir seyirle hedefime varabiliyorum.  2013 yazında gezdiğim kuzey ege adalarından aşağı inerken , Evvia adasının güneyi ile İos adası arasındaki adalarda seyir yaparken, zaman zaman 38 - 43 Knot rüzgar hızlarını gördük...

   Yeni Nesil, Seri üretim diye tanımladığım tekneler, son 15 yılda Charter firmalarının çokça kullandığı tekneler ve benzerleridir...

   Tekne kıç Form'larının son yıllarda genişlemesi, yaşam rahatlığı ve konforunu arttırmakla beraber Ağır Kıç denizlerinde  dümen hakimiyetini zorlaştırmaktadır...

   Arma olarak ta ; Keç arma tercihimdir ( Klasik ana yelkenli )...

   Her tekne dünyayı dolaşır... Ama , seyir konforu ve emniyeti farklı olur...

Ben dünyayı gezmeye karar versem; hiç acele etmeden, keyfini çıkartarak, Konforlu , Emniyetli ve Huzurlu bir seyir Planlarım...

   Bu yolculuğa çıkmak için düşüneceğim tekne (bütçem'e göre) , 38'' - 42'' arası bir HANS CHRİSTİAN olurdu...
*

    İ. S.

Ynt: bende kalanlar
« Yanıtla #11 : Ocak 30, 2015, 01:43:16 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bu paylaşımları kimin yaptığını hatırlayamadım ama  bu başlık altından kopyalamıştım.


Bu paylaşımları Kaan Özkan yapmıştı.

Bende 1. sayfayı yayınlayayım komple.


Kaan Erdem

Değerli Korsanlar,
Bir başka başlıkta bu konuda yenibir başlık açılması ihtiyacı gündeme gelince bari ben açayım ve ilk kelamı edeyim istedim.
17.Ekim.2006 benim için oldukça önemli bir tarih. Zira bu tarihte çok uzun yıllar hayalini kurduğum şimdiki teknem " DIMPLE" ı aldım. Çoğunuzun bildiği gibi o bir Najad 34 ve uzun yol teknesi.
Bu tekneye giden yolda
1-Sevda II Babamın yaptığı Bermudan sloop.
2-Derin Scorcher - İlk göz ağrım
3-Gizem - Bruce Roberts 24 (Üzerinde şahane bir yarış arması vardı)
4-Maydanoz - Beneteau First 32 - İlk içten takma dizel motorlu teknemiz
5- Dimple- Hayalimiz ve evimiz
Maydanoz 1982 model idi yerine 1979 model bir tekneyi almam biraz ilgiçekmiş kimisi açıkça dillendirmiş, kimiside içinden allah allah demişti.

Pek çok genç ve tekne edinmek isteyen korsanımız olduğunu varsayarak bu küçük anekdotla giriş yaparak soralım ve bilgilerimizi paylaşalım.
Tekne seçiminde nelere dikkat etmemiz lazım ve uzun yol teknesi dediğimiz tekne ne menem bir şeydir.Üzerinde (Etiktinde ) A class yazıyor olması gerçekten o tekneyi ağır denizlerin teknesi yaparmı?Nezih korsanım neden tam donanımlı tekneni (Üstelikte açık deniz için hazırlamışken) satıpta dünyanın öbür ucunda görmediğin bambaşka bir tekneyi aldın?
Açılış benden,katkı herkesten.
Saygı,Sevgi ve Selametle



Barış SİPAHİOĞLU
Katkı olsun açısından belirteyim.
Benim teknem Mermaid..
1972-1990 yılları arasında 240 adet üretildi.

Üreticisi Dick Carter .Carter Offshore adında üretim yapıyor.. Kendisi Fastnet Race yarışlarında yarışmıştır.

dereceleri ...

1965 United States Rabbit Dick Carter
1967 France Pen Duick III Éric Tabarly
1969 United States Red Rooster Dick Carter

Tekneyi aldığım abim de İspanyol bir çift den Dünya Turu yapıldıktan sonra almış.

Uzun yol dendiğinde şahsen düşüncem kendini kanıtlamış bir tekne veya Bristol tarzı tekneler aklıma geliyor.

Fakat gerekli eklemeler donanım vs.. dikkate alınıp toparlandığında her tekne uzun yol yapabilir. Sadece iyi bir planlama gerekir.



Kaan ÖZKAN
Çok ilgimi çeken, çokça araştırdığım ama maalesef her kapıya çıkan, bir hayli geniş konuşulan bir konu.
Yerli kaynaklar da genellikle, tip, materyal,arma,salma vb. konular da hepsi hakkında genel bilgi verilirken, yönlendirmeden kaçınıldığı izlenimi veriyor.


1- Denize elverişli olarak kabul gören ( Her A sınıfı elverişlimidir. Değil ise neden verilir.)
2- Gereksinimlerinizi karşılarken, mümkün olduğunca konfor da sunacak bir büyüklükte (28 ft den başlar ancak kişi sayısı ile büyüklük değişir. Örneğin 16m'lik Amel Maramu'ya tek başınıza hakim olabilirsiniz ama aynı büyüklükteki başka bir tekne fırtına koşulların da zor anlar yaşatabilir)
3- Uzun yolcuların en çok salma ve dümen konusun da hassas oldukları ortada. ( Omurga salma gibi fin salma harici salmalar ile skeg'e dayalı dümenler tercih nedeni)
4-
5-
Vb. başlıklar uzun yol teknesi denilince akla gelenlerden sadece bazıları.

Bu konuda net düşünceler konuşulmuyor nedense. Bu konuyu daha evvel sorduğum da sağolsun Nezih abi ve Dilek kaptan yazmaya başlamışlardı, yollar da gördükleri örnekler ile ilgili ama yarıda kalmıştı.

Aynı şeyi tekrar sorayım, her yıl gerek münferit olarak gerek ralliler ile Bavaria, Beneteau, Jenneau, Delphia,Hunter vb ülkemizde de bulabileceğimiz tekneler, örneğin ARC rallisin de okyanus geçişi yapıyorlar, hepsi de A sınıfı okyanus geçebilir tekneler ama kime sorsam aman haa onlarla deneme bile deniyor. Sebeb ?
Geçen gün HakanE sordu " Teknem Elan 434 geçemezmiyim ?" diye.

Okyanus geçmeye yada uzun yola uygun denilen tekneler ya çok yaşlı oluyor yada yeni ama çok pahalı. Örneğin en fazla 10-15 yaşların da uzun yola, okyanus geçişine çok uygun ama Amel yada HR gibi çok pahalı olmayan markaları söyleyebilirmisiniz.

Hep yarıda kalıyor bu konu, umarım bu sefer biraz yol katedilir.


Kaan ÖZKAN

Cem GÜR'ün kaleme aldığı, yanlışım varsa bilenler düzetsin, Cenk ESENER'in 32 ft altı uzun yol tekne listesini hazırladığı bir yazıyı da hazır yeri gelmişken paylaşayım ;

Küçük Boy Uzun Yol Yelken Teknesi Seçimi

Aşağıdaki liste fiberglas,monohull ve 32Ft’e kadar olan tekneleri kapsıyor. Liste güncellenmiş olmayabilir ama uzun yol ve açık deniz seyri yapmak isteyen yelkencileri için yardımcı olacaktır. Birkaç istisna dışında listelenen bütün tekneler denize elverişli (seaworthiness),150 santimetre gibi makul su kesimi olan, yeke dümenli, bir veya iki kişinin içinde rahatlıkla yaşayabileceği, makul konfora sahip, kolay bakım ve erişebilirlik için polyesterden üretilmiş, denizciler için fonksiyonel ve çekici tasarımları olan teknelerdir.

Listede bulunan bazı tekneler sahil seyri, gezi/yarış sınıfında bazıları ise açık denizde rahat ve güvenli seyir için üretilmiş modellerdir. Sahil seyri için olanları bir çırpıda sıralama dışında bırakmak da doğru değil. Bu tekneler de biraz para harcanarak ve bazı düzeltme ve eklentiler yapılarak açık deniz teknelerine dönüştürülebilir ve uygun mevsim kollanarak ve daha makul rotalar için kullanılabilirler. Fakat özellikle Ariel ve Westsail Cape Horn’u dönmek için uygun değiller. Yine de en doğrusu uygun işe uygun alet kullanmaktır.

Bütün teknelerin eksileri ve artıları vardır. Hatta tekne boyu küçüldükçe uzlaşmalarınız da artacaktır. Bazıları baş/kıç bir tekneyi iç hacim kayıpları, dıştan takma motorun yer sıkıntısı, güneş panellerine ve rüzgâr dümenine yer bulmakta zorluklarından dolayı tercih etmezler. Yine de bazı özelliklerinden dolayı aşağıdaki listeye konuldular. İçten takma bir motor istiyorsanız veya tümü ile motorsuz seyir yapacaksanız bu tasarımlar size uygun olabilir.

Bir diğer uzlaşma tuvalette tavan yüksekliğidir. İdeali en azından salonda ayakta durabildiğiniz teknedir. Ortalama bir boyunuz varsa küçük teknelerde tuvalette istediğiniz yüksekliği elde edemezsiniz. En kötü ihtimalle küçük boy teknenizde tekne içi konforunuz için kamara yüksekliğini tadil etmeniz gerekebilir.

Bu liste çoğunlukla makul boyda tam omurgalı ve asma dümenli tekneleri kapsayıp modern tasarımların aksine daha fazla ıslak alana ve sürüklenmeye sahip olduklarından daha yavaştırlar. Dar ve derin salma ile askı dümen sığ su seyrini kısıtlar. Her ne kadar daha üstün orsa seyri ve marina içi manevra kolaylığı sağlasalar da açıkta kalan pervanenin boşta gezen halat ve denizde balık ağlarına dolanıp zarar görmesi kaçınılmazdır.
Son 30-35 yılda tasarlanan teknelerin çoğunda omurgaya askılı dümenden vaz geçilmiş, performansları ve güvenlikleri artmış, skege dayalı dümenler bir miktar gövdeden de güç sağlamışlardır. Omurgaya askılı dümenli tekneler açık deniz seyrinde size belki yarım knot hız kaybettirseler de uzun yolda bunun çok önemi yok. Bu tip tekneler daha çok alargada kalmaya uygundur. Uzun okyanus seyirleri planlamıyorsanız, sık sık marinalara girip çıkacaksanız sizin için modern tasarımlı tekneler daha uygun olacaktır.
Aşağıdaki listedeki teknelerin çoğu imalatta kar elde etmek için polyesterden yapılmıştır. Seri üretim için kaçınılmaz olan bu inşa tarzı tekne sahibine modifikasyon yapmak ve iç mekânda her noktaya erişmesinde güçlükler çıkartmakta, hatta imkânsız kılmaktadır.
Fiber teknelerin pek çoğunda hafiflik ve kolay işçilik sağlamak amacı ile güverte kalıp içi balsa gibi dayanıksız bir malzeme ile yapılır. Bu standart uygulama olup, zamana ve tekne üzerindeki güçlere karşı çok fazla dayanıklı değildir. Zaman içinde yıpranan bu iç malzeme su sızıntılarını ve hatta zaman içinde polyestrerde osmosa neden olur. En büyük problem güverte üstü donanımların fiber içinde bulunan bu dayanıksız malzemeye uygun yöntemlerle bağlanmaması ve suyun engellenememesidir. Küçük kırıklar tamir edilebilir. Ancak büyük hasarlarda güverte tümü ile kaybedilebilir ve öngörülmeyen devasa masraflara yol açar. Doğru imalat tarzı ise güverte kalıbının içinde öz olarak deniz kontrplağı kullanmaktır.

Yaşlı tekneler daha fazla geliştirme (upgrade) isterler (Zaman ve para) . Aşağıdaki listede bulunan tekneler neredeyse 40 yıl önce imal edilmişlerdir. Dolayısıyla arma, motor, dümen, güverte alt yapısı, elektrik sistemleri ve su sistemleri bakıma muhtaç veya yenilenme gerektirir. Çoğu hallerde daha önce elden geçirilip yenilenmiş eski model bir tekneyi satın almak çok daha akıllıca olur. O nedenle bulacağınız en ucuz tekneyi almak yerine ulaşabileceğiniz fiyatta tekneyi satın almak daha verimli olacaktır.

Neden büyük teknelere göz dikiyorsunuz? Gereksinimlerinizi karşılayacak ve sizi bütçe olarak da zorlamayacak bir tekne hedeflemek çok daha mantıklı değil mi? 30 Ft ve 5 ton üzerindeki tekneler ciddi olarak büyük, ağır, daha pahallı donanım, daha yüksek bakım ve onarım gideri, daha çok emek demektir. 28 ile 38 Ft tekne arasında bakım ve donanım farkı neredeyse 2 katını buluyor.

Ayrıca büyük teknede bir şeyler yanlış gittiğinde her şey daha da zorlaşabilir. 45 Ft teknenizde, bindiren sert sağnaklarda furling genovanızı 28Ft teknedeki kadar kolay saramazsınız, ne de ırgatınız su koyverdiğinde rüzgârlı bir havada demirinizi kolaylıkla elle çekemezsiniz. 32 Ft’e yakın ağır deplasmanlı tekneniz açık denizde daha güvenli ve konforlu olacaktır. Ama daha ufak, daha az kompleks bir tekne size daha fazla zevk verir ve pek çok konuda daha güvenli olacaktır. Ve hatta küçük bir tekne sizi denize çok daha çabuk ulaştıracaktır.

Yeni başlayanlar için de son bir uyarı: Yeni satın aldığınız eski model teknenize acele ile aklınızdaki değişimleri uygulamak için kendinizi tutun. Öncelikle teknenizi, huyunu suyunu öğrenmek için sahil seyirleri yapın ve değişik havalarda tekneyi kullanırken kendinize uygun değişiklikleri saptayın. Aksi halde acele ile yaptığınız ve avuç dolusu para harcadığınız değişiklikler uzun yola çıktığınızda çok eksik veya gereksiz kalabilir.
Aşağıdaki liste planladığınız yolculuk için gerektiğinde değişiklikler yapabileceğiniz tekneleri kapsamaktadır.

32 Ft’e kadar açık deniz’e uygun tekneler
Flicka 20
Falmouth Cutter 22
Bristol 24
Pacific Seacraft Dana 24
Bayfield 25
Cape Dory 25
Cape Dory 25D
Pacific Seacraft 25
Rhodes Meridian 25
Vancouver 25
Contessa 26
Cape Dory 26
Cheoy Lee Offshore 26
Columbia 26
Folkboat 26
Kaiser 26
Morris Frances 26
Pearson Ariel 26
Voyager 26
Westerly Centaur 26
Albin Vega 27
Bristol 27
Cape Dory 27
Cheoy Lee Offshore 27
Dockrell 27
Halcyon 27
Pacific Seacraft Orion 27
Nor’Sea 27
Sea Sprite 27
Tartan 27
Vancouver 27
Bristol Channel Cutter 28
Cape Dory 28
Cheoy Lee Offshore 28
Great Dane 28
Herreshoff H-28
Liberty Custom 28
Morris Linda 28
Pearson Triton 28
Rhodes Ranger 28
Shannon 28
Southern Cross 28
Taipan 28
Westsail 28
Alberg 29
Bayfield 29
Bristol 29
Columbia 29
Elizabethan 29
Islander 29
Westerly Konsort 29
Alberg 30
Allied Seawind 30
Bristol 30
Cal 30
Cape Dory 30
Cheoy Lee Bermuda 30
Cheoy Lee Luders 30
Morris Annie 30
Rawson 30
Cape George 31
Cheoy Lee Offshore 31
Golden Hind 31
Monsun 31
Nicholson 31
Pacific Seacraft 31
Pacific Seacraft Mariah 31
Southern Cross 31
Pearson Vanguard 32
Rhodes Chesapeake 32
Westsail 32




Öcal TURAN

Benim favori teknem ''Valiant 40'' ,gelmiş geçmiş en başarılı tekne bence.Özelliklerini inceleyin korsan kardeşler ve uzun yol teknesi nedir cevabını alın.
Saygı ve sevgiler,


Nezih KILIÇKINI  ( Hakan ÖGEDEN Alıntı )

Tasarım
Yelkenli tekne tasarımları birbirinden ciddi olarak farklılık gösterir. Amacınız, kapasiteniz, maddi gücünüz doğrultusunda oldukça farklı tekneler edinebilirsiniz.
Yelkenli tekneleri genel olarak iki gruba ayırmak mümkün:
1. Tek gövdeli tekneler;
2. Çok gövdeli tekneler (katamaran, trimaran gibi)
Tek gövdeli tekneler:
Bunlar ezici çoğunlukla dünya denizlerinde en çok rastladığımız tekneler. Bu tekneler bilmeyen biri için birbirinin aynı gibi görünse de aslında oldukça farklı biçimlere sahiptir.
Bu sayımızda teknelerin görünmeyen, su altında kalan bölümden bahsedelim.
Tek gövdeli teknelerin su altında iki önemli parçası, daha doğrusu çıkıntısı var: biri teknenin stabilitesini sağlayan salması, diğeri de tekneyi yönlendirmeye yarayan dümen palası. Bu iki parça da su altında fazladan sürtünmeye neden olduklarından tekne tasarımcılarını belki de en çok uğraştıran, dolayısıyla da en çok farklılıklar gösteren parçalardır denebilir. Gelin, bu farklı su altı tasarımlarına genel bir göz atalım:
Salma:
Salmaları genel olarak, tekneyi boydan boya geçen omurga salma ve teknenin omurgasından bir kanat gibi çıkan fin salma olarak ikiye ayırabiliriz.
Teknenin en derin kısmı salmalardır. Salma birden çok işe yarar. En önemli fonksiyonu içerdiği ağırlık nedeniyle teknenin ağırlık merkezini aşağı çekmek, dolayısıyla da teknenin stabilitesini sağlamaktır. Bu özellik belli standartlara bağlıdır ve tekne tasarımına göre fazla değişiklik göstermez. Kural der ki, uzun yola çıkacak teknelerin en az 120 derecelik, ideali 140 derecelik pozitif doğrulma momentine sahip olması gerekir. Yani bir tekneyi tutun, yana doğru yatırmaya çalışın. Tekne düz durduğu konuma göre 120 derece açı yapıncaya dek sizin yatırma kuvvetinize direnmeli, düzelmeye çalışmalı, takla atmamalı. Bu sayede okyanusun dev dalgalarında devrilmeden, güvenli biçimde seyir yapabilecektir. Eğer devrilirse 140 derece ve üstündeki doğrulma momentine sahip tekneler kendi kendine düzelebilecektir.
Salmalardaki bu ağırlık farklı şekillerde oluşturulur. Omurgaya ağırlık koyarak teknenin stabilitesini artırmaya çalışmak denizcilik tarihi kadar eski. Eskiden bu ağırlığı teknenin alt bölgelerine taş, tuğla, demir, kum torbası gibi cisimler koyarak sağlamaya çalışıyorlardı. Günümüzde bu iş için en çok iki malzeme kullanılıyor: dökme demir ve kurşun. Seri üretim teknelerin çoğunda dökme demirden üretilen salma vidalarla gövdeye sabitlenir. Bazılarında ise ağırlık merkezini iyice aşağı çekmek için torpil şekli verilmiş salmanın en uç kısmı kurşundan oluşturulur. Metal teknelerde ise salma gövdeye vidalanmaz, gövdenin bir uzantısı şeklindedir ve ağırlık salmanın içine yerleştirilir. Ağırlık olarak genellikle dökme kurşun kullanılır.
Yoğunluğu sayesinde ağırlık merkezini iyice aşağı çekeceğinden kurşun salmalar bir numaralı tercih nedeni olmalıdır. Ucu torpil ya da kanat şeklinde olan salmalar yelken performansı için oldukça iyi olmakla beraber uzun yolda birçok dezavantajı beraberinde getiriyor. Okyanusta atılmış büyük balıkçı ağlarına böyle bir salma ile takılırsanız Tanrı yardımcınız olsun… Brezilya açıklarında fırtınalı bir gecede yaşadığım böyle bir deneyim aklıma geldikçe hala tüylerimi diken diken ediyor. Normal şekilli bir salmayla anlamadan üzerinden geçip gidebileceğimiz dev ağa takılan salmanın torpili bize çok sıkıntılı anlar yaşatmıştı. Bu tür salmaların bir diğer dezavantajı daha var. Teknenizi bilerek veya kazara gelgitin alçak su zamanı çamura oturtursanız çamura gömülen torpil bir çapa gibi görev görüyor ve sular yükselirken çamurdan çıkması bazen çok zor olabiliyor.
Salmanın bir diğer fonksiyonu da suyun altında yanal direnç oluşturarak tekneye yana kaymadan rüzgâr üstüne gitme kabiliyeti kazandırmasıdır. Bu özellik salma incelip derine doğru uzadıkça artar. Fakat bu özellik arttıkça teknenin düz bir çizgi üstünde istikrarlı biçimde seyir yapma özelliği azalmaya başlar. Salma boyu gövde boyunca uzadıkça teknenin düz gitme eğilimi artar, fakat manevralarda hantallaşır ve rüzgâr üstüne zor gider.
Bugünlerde fazla konuşulmayan, salmanın çok önemli bir özelliği daha var: Teknenin su altında kalan en derin kısmı olduğundan yabancı cisimlere en erken dokunacak parça salmadır. Dolayısıyla ya tekneyi kurtaracak bir parçadır, ya da batmasına sebep olacak… Bu sağlamlık salma boyu yatay olarak uzadıkça artar, dikey olarak uzadıkça azalır.
Salmanın dikey uzunluğunun en büyük avantajı teknenin seyir performansını artırmaktır, ancak bu uzunluk arttıkça tekneyle girebileceğiniz liman sayısı hızla düşmeye başlar. Teknenin çok derin su çekeri yüzünden koylarda fazla kuytuya giremediğinizden demirdeyken yeterince korunma sağlayamayabilirsiniz.
Bizim konumuz uzun yol olduğuna göre salmalara bu gözle bir bakalım:
- okyanus geçişlerinde teknenin düz bir çizgi üstünde gitmesi önemlidir;
- insanın olmadığı ıssız yerlerde tekne su altında bir şeylere çarparsa hayatta kalabilmelidir;
- limanlarda teknenin güvenliğini sağlamak için mümkün olduğunca kuytu yerlere gitmek, yani kıyıya yaklaşmak gerekir.
Bütün bunlardan çıkacak sonuç şu oluyor: Uzun yola çıkacak teknelerin salmaları yatay olarak uzun, dikey olarak da kısa olmalı, tekneye çarpmalarda zarar vermemesi için gövdeye çok sağlam bağlanmış olmalı, tercihen ucu torpil şeklinde sonlanmamalı. İnce, uzun, torpilli, fin salmalı, tekneler daha çok yarışlarda ya da günübirlik gezilerde kullanılmalı.
Yukarda saydığımız kuralları uygulamak o kadar da kolay değil aslında, çünkü mükemmel bir tasarım diye bir şey yok. Bir şeye sahip olurken başka özelliklerden vazgeçmeniz gerekiyor. Ama mümkün oldukça orta yolu bulmaya çalışmak lazım. “Ben çok sağlam tekne istiyorum” deyip gövdenin tamamı salma olan eski tarz çok hantal bir tekne de almamalı, çok narin, kırılgan bir salmaya sahip bir yarış canavarı da… İkisinin ortasını bulmaya çalışmalı. Günümüzde her iki salma tipinin olumlu özelliklerini harmanlayan tasarımlar var. Modern fin salmaları yarış teknelerinde olduğu gibi derinlemesine uzun ve ince değil, teknenin gövdesi boyunca uzun tasarlayıp çok sağlam gezi tekneleri yapıyorlar. Bu sayede gövde eski uzun salmaların hantallığından kurtarılmış, bunun yanında salma gövdeye oldukça uzun bir yüzey boyunca temas ettirilerek sağlamlık artırılmış, teknenin düz gitme özelliği korunmuş ve nispeten su çekeri azaltılmış oluyor.
Issız bölgelerde teknelere olması istenen bir özellik daha var: buralarda tekneyi karaya alma olanakları çok kısıtlı olabileceğinden gelgit sırasında sular çekildiğinde teknenin güvenli biçimde karaya oturtularak bakım yapılabilmesi oldukça yararlı olabilir. Bunu problemsiz biçimde gerçekleştirebilmek için de çeşitli tasarımlar üretilmiş. Bunlardan en çok kullanılanı küçük yelkenlilerde olduğu gibi istendiğinde teknenin içine çekilebilen salmalar ve ikiz salmalar.
Teknenin içinde çekilebilen salmalar ideal bir çözüm gibi görünüyor. Sığ sularda salma çekildiğinde teknenin su çekimi bir metre civarında olacağından kıyıya oldukça yaklaşmak mümkün olabiliyor, istendiğinde ise tekne oldukça güvenli şekilde, gövdesi boyunca karaya oturtulabiliyor. Derin sularda ise salma tamamen açıldığında yarış teknelerindekine yakın bir yelken performansı alınabiliyor. Bu sistemin en büyük dezavantajı oynar bir sistem olması ve oynayan her parça gibi arıza yapma olasılığının bulunması.
İkiz salmalar ise gövdenin iki yanından aynı ölçülerde, kanat gibi çıkan salmalardır. Bu salmalar tekneyi karaya oturtmanın en güvenli yöntemidir diyebilirim. Bunların üzerinde tekne sağa sola yatmadan oldukça dengeli biçimde duracaktır. Bu salmaların en büyük dezavantajları yelken yaparken gösterdikleri kötü performans ve teknenin fazla yalpa yapması denebilir.
Dümen palası:
Dümen palalarını genel olarak dörde ayırmak mümkün olabilir:
1. Salmanın devamı şeklinde, tamamen salmaya bağlı asma palalar.
Bu tür dümen palaları artık eski tasarımlarda kaldı. Bunlar teknenin salmasının, hatta gövdesinin bir parçası olduğundan su altındaki yabancı cisimlere çarpmada en güvenilebilecek sistemler. Palanın kolay kolay kırılması pek mümkün olmuyor. Fakat bu tür tekneler çok hantal ve yelken performansları çok düşük. Levha şeklinde olan bu tür palalarda dümene çok yük biniyor ve tekneye dümen dinletebilmek oldukça eziyetli olabiliyor. Bunlar aşırı düz gitme eğiliminde olduklarından özellikle liman içlerindeki geri manevralarda sorun çıkabiliyor. Günümüzde artık çok kullanılan bir tasarım değil.
2. Salmadan ayrı, fakat skeg denen bir desteğe bağlı palalar.
Bunlar skeg adı verilen bir destek sayesinde sağlamlığı artırılmış, levha değil, kanat şeklinde olduğundan manevra gücü nispeten yüksek pala tasarımlarıdır. Skeg yüzünden dümen mili palanın önünde bulunduğundan dümene yük biner. Uzun yol teknelerinde en çok tercih edilen pala türlerindendir.
3. Yarısı skeğe bağlı, yarısı desteksiz palalar.
Teknenin manevra gücünü daha da artırmak, fakat palanın sağlamlığını da belli ölçülerde korumayı amaçlayan bir tasarım. Günümüzde Hallberg Rassy, Najad, Moody gibi oldukça saygın uzun yol tekne üreticileri tarafından sıklıkla kullanılan bir pala türü.
4. Hiçbir desteğe bağlı olmayan, tekneye sadece kalın bir mille bağlı serbest asılı palalar.
Günümüzde seri üretim teknelerde en çok kullanılan, yarış teknelerinde ise tek alternatif denebilecek palalar bunlar. Balanslı pala adı da verilen bu sistemin en büyük avantajları muazzam bir manevra kabiliyetine sahip olması, dümen mili palanın en önünde değil, üçte bir nispetinde biraz geride yer aldığından mile fazla yük bindirmemesi, yani dümenin çok hafif olması ve son derece hidrodinamik bir form olan kanat şekline sahip olduğundan çok az sürtünme yaratmasıdır. En büyük dezavantajı ise hiçbir desteğe bağlı olmaksızın tekneden çubuk gibi çıktığı için çarpmalara karşı çok kırılgan olması denebilir. Bu kırılganlık sorununa karşı bir önlem olarak bazı tasarımlarda yan yana iki tane pala konabiliyor. Böylelikle kırılmalara karşı bir tür garanti sağlanmış oluyor. Bu tür palalar ciddi mühendislik hesaplamalarından sonra üretildiğinden her türlü hava koşuluna mukavimler. Üretim sırasında tasarımcının önerilerine uyulursa hava şartları ne olursa olsun kırılmayacaklardır. Bunların kırılganlığı karaya oturmada veya seyir sırasında suda yüzen sert bir şeye çarpmada ortaya çıkıyor. Uzun yol teknelerinde bu kırılganlıkları yüzünden fazla tercih edilmezler, tercih edenler de genellikle çift pala kullanıyor.
Önümüzdeki yazıda su üstüne çıkacağız ve teknelerin görünen bölümlerindeki farklılıklarından, farklı arma biçimlerinden, bunların uzun yol için birbirine üstünlük ve zayıflıklarından bahsedeceğim.


Nezih KILIÇKINI

Alıntı yapılan: Bülent Büyükdağ - Dün, 05:23:26
Uydu telefonum ve sair neyin yok. Telsizim var , hamd olsun. Teknem bildiğiniz Bavarıa 34. Torpil salma.

Nezih abi, ben buradan, Masal'ın palamarını çözüp, dümenimi 180 dereceye kilitleyip 3 saat yol alınca cep telefonu bağlantım kopuyor. Gemi yolundan çıkıyorum. Takriben 4-5 saat kadar da bir daha cep telefonum çekmiyor, gemi trafiği içinde de bulunmuyorum. Necip abi de anımsayacak 12 saatlik yolda 2 gemi ile ya karşılaşıyoruz ya karşılaşmıyoruz.

Hadi bunu geçtim, ben her yıl mecburen Mersin- Ege hattını iki defa geçeceğim. Bir geldim. Şimdi yaza doğru gidip, güze doğru döneceğim. Antalya Körfezini dik geçince bu kez 24 saati aşkın süre karadan 50-60 mil açıkta oluyorsunuz yine hem iletişim yok, gemi neyin yok. Yol boyu 2 tane görmüştük.

Salmam torpil, teknem Bavaria 34, palam mile neyin takılı, bir de sail drive.... ne edeyim, bir tek koylarda mı gezeyim?
Uzun yol nedir, ne değildir?


Antalya körfezini 50-60 mil uzaktan geçmiş isen eğer, yol planını iyi yapmamışsın demektir.

Ceneviz limanına girip gecelemen gerekirdi. Oradan da ya Alanya marina yada Gazi paşa limanına girmen gerekirdi..

Öyle de olsa bunun bir sakıncası yok. Yine de uzun yol yapmışsın demektir.

Aynı yolu bir de uzun yol teknesi ile yaparsan aradaki farkı anlarsın.

Hele bir fırtınaya yakalanırsan ki her zaman mümkün kendini

çamaşır makinasında hisseder biryerler kopacak sanırsın

O güzergahta 8 kez yol yaptım. Birinde seninle Mersin'de karşılaşmıştık.

Bende de iletişim yok. Olmayınca ne oluyor... Muhabbet etmeyi mi özlüyorsun:)))

Benim tekne 351 oceanis idi hatırlarsan . Bir daha bu tür teknelerle işim olmaz.

O tekneye harcadığım paraya bugün 2-3 eski uzun yol teknesi alırmışım.

O zamanlar cahildik.
*

    İ. S.

Hakan Erim ağabey bu konunun 2-3 ve 4. sayfalarını senin yönteminle geri getiremiyor muyuz ? Ben baya uğraştım ama olmadı.
*

    H. E.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Hakan Erim ağabey bu konunun 2-3 ve 4. sayfalarını senin yönteminle geri getiremiyor muyuz ? Ben baya uğraştım ama olmadı.

Getirebilirdik ama zaman geçtikçe fırsat kaçıyor. O an hemen uğraşılsaydı belki. Ben kurtarabildiklerimi topladım. İnsanlar el atsın diye yöntemi de  anlatım. Artık olduğu kadar...  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    İ. S.

Eh sağlık olsun napalım