0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    Y. O.

Eğer tutyalar yeterli olmuyorsa ve 50 avro civarında olan bir izolasyon trafosu bu sorunu çözüyorsa neden teknelerin standard yada opsiyonel donanımlarında böyle bir şey yok yada neden önerilmiyor ?


*

    Z. T.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Eğer tutyalar yeterli olmuyorsa ve 50 avro civarında olan bir izolasyon trafosu bu sorunu çözüyorsa neden teknelerin standard yada opsiyonel donanımlarında böyle bir şey yok yada neden önerilmiyor ?

Fabrikasyon tekneler de ticari kaygılar öne çıkıyor ve tümdeğerleri aşağı çekmek içindir diye olabilir.


Şöyle bir bağlantıda var: Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap




   


*

    D. E.

   O00HHH, !
Çok şükür , kurtulmuş bilgi birikimleri sintineye gitmekten...
   Bilgiyi engellemek yerine, konu ile ilgili bilgi birikimi olanların, saygı çerçevesinde fikir teatisi yaparak harikalar yaratması daha güzel olmaz mı ?


*

    C. D.

3600 Watt bir izalosyon trafosunda,
4,5 kg primer sargıda,
4,5 kg sekonder sargıda olmak üzere
toplamda 9 kg  2,5 mm lik emaye tel kullanılıyor.

11 Mart 2013 tarihli Emaye tel fiyat listesi
aşağıda ki linkte görünüyor.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

sadece kullanılan emaye tel fiyatı
9x54,24 = 488,16 Tl + KDV

ilaveten kullanılan silisli saç miktarı yaklaşık 20 kg,
makara, vernik, bağlantı klemensleri ve işçiliği de işin içine katılırsa,
50 Euro rakamının gerçek olmadığı ortaya çıkacaktır.

Aşağıda ki link reklam içermiyor,
sadece fiyatların nerelerde olduğunu göstermek adına kondu,
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Ki izalosyon trafo imalatını rakamlarda ki yükseklik nedeniyle başlamıştık.

Konu şurada geçiyor;
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap




*

    C. D.

3600 watt yüksek güçlü gelebilir,
ancak tekne, pontonda bağlı iken kışın teknede geçireceğimiz,
günlerde kullanılması olası,
elektrikli ısıtıcılar,
su ısıtıcısı, Tv ,
yengelerin kullanmaktan vazgeçmeyeceği,
saç kurutma gibi aletler göz önünde tutularak;
güç olarak 3600 Watt seçildi.

Bazı dostların teknesinde,  5000 Watt ,
başka bir büyük teknede ise,  8000 watt gerektiği görüldü.

Yoksa sadece akü besleme için kullanılacaksa,
1000 watt civarı bir trafo yeter artar bile.

*

    Y. O.

Sevgili Can korsan,
benim verdiğim tahmini fiyat sadece aküleri şarj etmek için kullandığımız enerji için yeterli olabilecek bir trafo.
bence pontondan 3-8 kw enerji kullanmak doğru değil, bunun için marinalardaki elektrik altyapıları da yeterli değil.
 
*

    C. D.

Yaşar korsanım,
sadece aküleri şarj etmek için kullanacaksa ve redresörü elektronik (SMPV)
değilde trafolu bir redresör ise,
daha açık deyimle 220/18 volt çıkışlı bir trafo var ve 18 voltluk sekonder
gerilimi köprü diyod ve filtre devresi ile akü şarj gerilimi kademesine getiren bir trafo ise,
burada izalosyon trafosu kullanmaya gerek yok zaten.

Her türlü trafodan geçen gerilim,
tekne içinde güvenle kullanılabilir.
Hem galvanik korozyona karşı önlem,
hem de can güvenliği önlemi sağlar.
*

    N. B.

Ben şöyle anladım;
 
İzolasyon trafosu sahil elektriği aldığımızda kullanılıyor.
Yoksa teknemize koyduğumuz tutyadan bizi kurtaracak bir cihaz değil.
 
Doğru mu anlamışım?
*

    Z. T.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ben şöyle anladım;
 
İzolasyon trafosu sahil elektriği aldığımızda kullanılıyor.
Yoksa teknemize koyduğumuz tutyadan bizi kurtaracak bir cihaz değil.
 
Doğru mu anlamışım?

Tutyanın hızlı tükenmesini önlüyor ve "Topraklama" nın sürekli olmasını sağlayarak can güvenliği de sağlıyor diye değerlendirmiştim.






*

    C. D.

İzalosyon trafosu sahil beslemeden kaynaklı,
korozyonun  yüzde yüz etkili tek önlemi.

Tutyalar en fazla,
gerekli önlemlere sahip olmayan tekneler  sahile enerji almak üzere
bağlandıklarında erir.

Yani bu önlemler ile tutyalarınız eskisi kadar hızlı erimeyecektir.
Konunun ilk başlarında en fazla korozyon,
sahilden besleme anında olur demiştim hatırlarsanız.

Sahilden enerji almıyorsunuz ama sabitsiniz bu durumda da
yandaki teknelerin durumu sizin teknenizin durumu ve hatalı işlemler
nedeniyle de korozyon olur.
Ancak bu korozyon sahil beslemeden önlemsiz enerji alma anında
oluşacak korozyonun, onda biri değildir.

Tuzlu  su yoğunluğu korozyonu arttırır.
Suyun sıcaklığı korozyonu arttırır.
Sabit bekleme durumu korozyonu arttırır demiştim.

Yol yaparken ise en az etkilenme söz konusudur.

Bazı dostların anlayamadıkları olgu,
elektriğin hızı saniyede 300.000 km
yol yaparken ne farkedecek mantığıyla düşünmelerinden kaynaklanıyor.

Tamam elektriğin hızı saniyede 300.000 km (ışık hızı) ama;
galvanik reaksiyonun hızı,
anot katot arasındaki uzaklığa,
elektrolizin derişikliğine,
anoddan iyonlaşarak çözülme anında ki,
elektrolizin stabilitesindeki değişiklik nedeniyle,
oldukça yavaşdır.

Söz gelimi iyonlaşmanın başlaması için dümen palası ve pervane arasında
bulunan deniz suyunun devinim içinde olmaması,
sürekli sabite yakın stabilite de olması gerekir ki
sözü edilen erime yüksek hızda oluşsun.

Bir başka deyimle anottan katota reaksiyon,
aradaki su akıp gittiğinden,
gerekli kimyasal bağın kurulması
herseferinde engellendiğinden erime minumumdadır.

O yüzden yol yapan tekne karinasında galvanik korozyon,
tekne bağlı iken oluşan galvanik korozyondan daha azdır.

Sonuç itibari ile sahil besleme anında oluşacak korozyonun önüne geçmekle,
tutyalarınızın ömrü en az iki kat artacaktır.

Bu kazanç değil,
zaten her sene karaya çıkıp zehirli atıyorum,
iki üç tutya ne kadar tutacak diyebilirsiniz.
ve bunda haklı da olabilirsiniz.

Ya önlem almadığınız bu sahil besleme durumu nedeniyle,
tekne altını da  görmediğiniz için erimiş bitmiş tutya nedeniyle,
pervaneniz ya da şaftınız ya da sail drive gövdeniz erimeye başlamış ise.

İşte anlatmak istediğim önlemlerden biri bu,
isteyen eski sistem tutyasını takar korumasını yapar,
isteyen farklı davranır.

Her kesin malı kendine kıymetli.

 




*

    C. D.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ben şöyle anladım;
 
İzolasyon trafosu sahil elektriği aldığımızda kullanılıyor.
Yoksa teknemize koyduğumuz tutyadan bizi kurtaracak bir cihaz değil.
 
Doğru mu anlamışım?

Tutyanın hızlı tükenmesini önlüyor ve "Topraklama" nın sürekli olmasını sağlayarak can güvenliği de sağlıyor diye değerlendirmiştim.








Eh be Zafer korsanım,
ağzınız bal yesin,
anlatmak istediğim tam da bu.
*

    C. D.

Bu arada sahil beslenmeden kaynaklı oluşacak galvanik korozyon ve ilaveten,
tekne personelinin can güvenliği için İzalosyon trafosu.

Diğer nedenlerden dolayı oluşacak galvanik korozyondan korunma önlemleri,
başka bir sistem.

Ama bir türlü fırsat oraya gelemedi.
*

    Y. O.

Benim anlayabildiklerim  ;

1. İki türlü zararlı korozyon var, farklı iki metalin birbirine teması halinde kimyasal reaksiyon sonucu oluşan ve kıyıdan aldığımız elektriğin kaçak akımları yoluyla denizden boşalması sonucunda bu boşalım noktasında oluşan kimyasal korozyon.

2. Bu başlık altında incelenen kıyıdan aldığımız elektrikle ilgili olan korozyon.

3. Eğer tutyalarımız erimiş yada hiç yoksa bu durumda kaçak akımları pervane, şaft, pala yada salma gibi denizle temas halinde olan metal yüzeylerden boşalır ve metallerin deniz suyuyla temas ettiği noktalarda korozyon oluşur.

3. Sözkonusu kaçak akımlar aynı şebekeyi ortak kullanan komşu tekneler veya ponton metalleri üzerinden dolaşabilir.

4. Eğer kıyıdan aldığımız elektriği galvanik olarak izole edersek bu kaçak akımları engelleriz.

Anlayamadıklarım ;

1. Eğer tekne elektrik tesisatı (12 veya 24 volt) ile kıyıdan aldığımız elektrik arasında sadece akü şarj redresörü varsa ve bu redresör zaten bir izalasyon trafosu içeriyorsa bu kaçak akımlar hangi yolla denize boşalır ?

2. Teknede kullandığımız ve 220v ile beslenen ısıtıcı, saç kurutucu gibi elektrikli aletler ile teknenin deniz suyuyla temas eden metal yüzeylerle nasıl bir ilişkisi olabilir ?

3. Bu kaçak akımlar çinkodan yapılan tutyalar üzerinden denize boşalır da neden diğer metal yüzeylerden boşalmaz. Yani bu çinkoyu sihirli yapan şey nedir ?

4. Sözkonusu korozyon her zaman olan yada hatalı bir elektrik donanımı sonucunda ortaya çıkan bir sorunmudur ?
*

    C. D.

Tartışmayı teknik zemine sürükleyici ve yerinde Sorular için teşekkür ederim Yaşar korsan,

İzninizle bazı sorularınıza yanıt vereyim bazıları için de bir kaç şema çizerek açıklayayım.

1-Sadece  akü şarjı için redresör var ve tekne içinde 220 volt kullanılmayacaksa,
sahilden gelen enerji hattı gerekli koruma ve kesme aygıtından sonra direk redresöre gidiyor ve redresör tekne gövdesinden izole bir şekilde ayrılmış ise,
ve tekne gövdesine hiç bir şekilde topraklama irtibatlandırılmamış ise,
( Teknede varsa, galvanik izalatörden sonra bile irtibatlandırmamalı)
bu durumda sahil besleme kaynaklı korozyon oluşmaz.


Zaten redresörümüz trafolu olduğu içinde sekonder gerilimde 12 volt olduğundan dolayı, primer kısma konacak basit bir kaçak akım sigorta kesici ile can güvenliğimizde korunmuş olur.

Altını çizerek söylüyorum;
Tekne içinde 220 kullanılmıyor.
Sahil beslemeden gelen ara kablomuz,
direk kesici ve koruyucu elemana giriyor oradan da redresöre gidiyor ise.
*

    C. D.

2- Isıtıcı , saç kurutma makinası direk bu işleme neden olmuyor.
tekne içinde 220 kullanacaksanız,
tekne gövdesini topraklamanız gerekiyor.
Bu can güvenliğiniz için önemli.
Birinci golü, can güvenliğimiz için zorunlu  olan bu bağlantıyı yapmakla yiyoruz.
İkinci gol bilgimiz dışında oluşuyor;
Tekne içinde dolanan 220 sisteme ait kablolar bir şekilde yıpranır, ezilir,
delinir ve ezilen, yıpranan delinen kablo içinde ki nötr hattımız,
tekne gövdesiyle bir şekilde irtibatlanırsa,
söz gelimi tekne postalarından geçen kablo, 
tekne duvarlarına özellikle banyo ve mutfak duvarına monte ettiğimiz,
prizler marifetiyle bu oluşabilir.

Nötr hattından gövdeye oluşacak bu temas özel bir ölçüm yapmadan bulunamaz.
tekne gövdesine çıplak el ya da vücut temasıylada  bu nötr teması anlaşılamaz.
İşte bu anda bizim tekne ile yan tarafımızda ki diğer tekne,
hissi olarak yakınlaşma içine girer.

Bakın elektrikte bazı kurallar vardır,
1-Güvenli olucak
2-Kararlı çalışacak
3-Kullanımı basit olucak
4-Sağlam olucak
5-Estetik olucak
6-Tüketim ekonomik olucak
7-sistem ekonomik olucak
8-Arıza anında çözüm basit olucak
diye giden bir silsilede en önemli kısmı 1. maddedir.
Güvenli olacak, gerek can güvenliğini gerek iş yaptığı ortamda diğer aksam için güvenli olucak.

1. maddenin yüzde yüz sağlanmadığı (ama tam yüzde yüz) anlarda,
sistemin kararlı çalışması estetik olması kullanım kolaylığı, ucuz olması,
tüketim değerinin ekonomik olması bir şey ifade etmez.

Denizden örnek verelim.

Yıldızsız bir gece seyrindesiniz karadan oldukça uzaktasınız,
önemli bazı nedenlerle, oldukça ivedi bir kuzey seyri yapmak durumundasınız.
Neyinizin asla bozulmamasını istersiniz.
Açık deniz ve etrafta ada topuğu, kayalık falan yok.

İşte bu örnekte ki gibi,
220 sistemde birinci öncelik yüzde yüz güvenlik,
yüzde 99,9 sağlıyor ve 0,1 acaba kaldıysa,
kullanmayın o sistemi derim.

220 ye maruz kalan varmı bilmiyorum ama ben işim gereği bir çok kez,
220 ile bir kez de 380 ile muhatap oldum.

380 le muhataplığımda sağ elimin ayası yandı aylarca elimi kullanamadım.

Kurtulmam da zaten akımın sadece sağ elimin ayasında neticesinde oldu.
Bir kaç kez de bilirkişi olarak ölüm olayına gittim.
İnanılmaz kötü inanılmaz güçlü bir vuruş.

Geçin hepsini bir kenara
sadece kendi ve sevdiklerimizin canı için milyonda bir olasılık bile olsa,
kim bu riski alır, ve ya birileri bu riski küçümseyerek,
-Al tak kullan yaaaa birşey olmaz diye hüküm verebilir.

Konuya dönersek nötr kaçağı bize kendini hissettirmeden,
tekne gövdesinde yapacaklarını yapmaya başlar.

Belki can güvenliği olarak ilk anda sorun olmaz,
ancak ani giden gelen bir elektrik kesintisi söz gelimi,
değişik nedenlerle nakil iletkenleri kopmuş, ardından apar topar yapılan bir
tamirat ile nötr ve faz iletkenleri yer değiştirmiş olsa,
(biliyorsunuz örnekleri çok)


Devam edecek....