0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    G. G.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #90 : Temmuz 17, 2014, 21:14:54 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bir halatla bosa tutulabilir. Zincir üstüne kaymayacak bir bağ yapılır, çifte kazık bağı yeterli oluyor. Halat zincirle birlikte yaklaşık  1-1,5m suya girecek kadar boşlanır ve koç boynuzuna volta edilir. Zincir yük taşımayacak kadar ırgattan boşlanır. Irgata yararının yanı sıra dalga etkisi ile baştaki makaraya sürten zincirin gürültüsü engellenir ve rahat uyunur. Halata suya 1-1,5 m girecek kadar boşluk verilmesi ise halatın esneme kabiliyetinden yararlanmak içindir.   Üç kollu veya sekiz kollu halat tercih edilmelidir.

Bosa tutmak için suya eğilmeye gerek yok. Güverte üzerinde iken   zincire bosa tutup, halatı volta ettikten sonra suya 1-1,5 metre girene kadar zinciri boşlamak yeterli olur. Demir alırken de yine ırgat ile zinciri alıp, bosa kancası veya bağ güverteye gelince   çözülebilir.

Sevgili Ahmet Çelenoğlu,

Cevabınız ve bilgileriniz için çok teşekkür ederim. Forumda veriyor olduğunuz çeşitli konulardaki bilgileri ve uyarıları ciddiyetle takip etmekteyim.. Güverte üzerinden bu işlemleri yaptığım takdirde kıçtan kara pozisyonunda teknenin arkaya yaslanabileceği bir 2-3 metre kadar daha pay bırakmak gerekecek, bunu mutlaka göz önünde bulunduracağım.

Saygılarımla


*

    A. Ç.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #91 : Temmuz 17, 2014, 21:19:59 »
Alargada  3-4 metre fazla kalomadan zarar gelmez  ama kıçtan koltuk alacaksanız, bosa tuttuğunuz yere dikkat etmek gerekir. Önce yeterli kalomayı bırakıp, 3-4 metre alıp bosa tutup sonra bağlanmak sorunu çözebilir.


*

    G. G.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #92 : Temmuz 17, 2014, 21:28:48 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Alargada  3-4 metre fazla kalomadan zarar gelmez  ama kıçtan koltuk alacaksanız, bosa tuttuğunuz yere dikkat etmek gerekir. Önce yeterli kalomayı bırakıp, 3-4 metre alıp bosa tutup sonra bağlanmak sorunu çözebilir.

Anladığım işlem sırası;

1 . Yeterli kaloma ile kıyıya yaklaşılır, koltuk halatı ile kıç sabitlenir.
(Eğer kıçı sabitlemeden bosa vurursam, kaybolan zaman içinde teknenin kıçı rüzgar altına kayabilir, acemi bosacı olarak vakit alacağını düşünerek)
2. Kıç halatlarına boş verilerek, ırgat yardımı ile zincir 3-4 metre alınarak tekne ileri alınır.
3. Bosa vurulduktan sonra tekrar zincire 3-4 metre boş verilip yük koçboynuzuna alınır ve tekne kıyıya eski pozisyonuna getirilir. Ardından koltuk halatlarının boşu alınır.

Bu işlem doğru mudur?

« Son Düzenleme: Temmuz 17, 2014, 21:29:59 Gönderen: Gürhan Gürel »


*

    A. Ç.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #93 : Temmuz 17, 2014, 21:37:20 »
İşlem bir kişi için doğrudur. İki kişi ile birisi kıç koltuklarla ilgilenirken diğeri bosayı halledebilir. Hava iyi ise bosa tutulduktan sonra kıç koltuklar alınabilir. Bordadan rüzgarda demir boşta ise öncelikle başın rüzgar ile sürükleneceğini unutmayın.


*

    G. G.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #94 : Temmuz 17, 2014, 21:50:29 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bordadan rüzgarda demir boşta ise öncelikle başın rüzgar ile sürükleneceğini unutmayın.

Demir boşta ise derken kıçın sabitlenmediği durumdan bahsettiniz sanırım. Bu pozisyonda tekne başını rüzgara çevirmeye çalışmaz mı? Sürüklenir kelimenizden çıkardığım, teknenin başının rüzgaraltına sürükleneceği oldu. Bu doğru mudur?

*

    B. B.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #95 : Temmuz 17, 2014, 21:55:22 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bordadan rüzgarda demir boşta ise öncelikle başın rüzgar ile sürükleneceğini unutmayın.

Demir boşta ise derken kıçın sabitlenmediği durumdan bahsettiniz sanırım. Bu pozisyonda tekne başını rüzgara çevirmeye çalışmaz mı? Sürüklenir kelimenizden çıkardığım, teknenin başının rüzgaraltına sürükleneceği oldu. Bu doğru mudur?

Bence başını açar. Demirdeyken rüzgara dönmesi başın zincir tarafından tutulmasından, seyirdeyken rüzgara dönmesi ise yelkene vuran çekme kuvvetinden diye bilirim... mühendisler ve ustalar doğrusunu desin.
*

    A. Ç.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #96 : Temmuz 17, 2014, 21:56:58 »
Teknenin hiç bir noktasının sabitlenmediğini varsayıyoruz. Yani demir, kıç koltuk tekneyi tutmuyorsa önce baş rüzgaraltına gider. Demir atılmışsa zincir dolduğunda baş durur ve sonra tekne başı rüzgara döner. Aynı şey kıç için de geçerlidir. Baş bağlı veya demirli değilse tekne kıçını rüzgara çevirir.
*

    G. G.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #97 : Temmuz 17, 2014, 22:00:26 »
Demir tekneyi tutmuyorken pek tabii teknenin başı açılacaktır. Benim sormamdaki amaç demirde olan tekne başının borda rüzgarında nasıl sürükleneceği idi. Sanırım yazınızı ilk etapta yanlış kavradım. Tornistanda zincir serer iken tekne henüz demirde sayılmayacağından, ya da bosa vurulurken zincire koyulan boş sırasında teknenin başının sürükleneceğinden bahsettiniz sanırım...

Yazdım ve gönderdikten sonra yazmış olduğunuz cevabı gördüm. Şimdi oturdu taşlar Sevgili Ahmet Çelenoğlu. Çok teşekkür ederim tekrardan. Forumda bu güne kadar tecrübe ettiğim pek doğal olarak herkesin en çok ilgilendiği konu demirleme... Umarım bu konuşmalardan başka kişiler de faydalanıyordur. Görüşmek üzere..
« Son Düzenleme: Temmuz 17, 2014, 22:02:24 Gönderen: Gürhan Gürel »
*

    G. G.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #98 : Temmuz 17, 2014, 22:08:04 »
Konu başlığını açan Mehmet Savaş korsana da teşekkürler. Altına farklı konuda yazarak konudan uzak olmayan bir soruyu paylaştığımı düşünerek kendisine de selamlar
*

    S. Z.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #99 : Temmuz 17, 2014, 22:21:35 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Alargada  3-4 metre fazla kalomadan zarar gelmez  ama kıçtan koltuk alacaksanız, bosa tuttuğunuz yere dikkat etmek gerekir. Önce yeterli kalomayı bırakıp, 3-4 metre alıp bosa tutup sonra bağlanmak sorunu çözebilir.

Anladığım işlem sırası;

1 . Yeterli kaloma ile kıyıya yaklaşılır, koltuk halatı ile kıç sabitlenir.
(Eğer kıçı sabitlemeden bosa vurursam, kaybolan zaman içinde teknenin kıçı rüzgar altına kayabilir, acemi bosacı olarak vakit alacağını düşünerek)
2. Kıç halatlarına boş verilerek, ırgat yardımı ile zincir 3-4 metre alınarak tekne ileri alınır.
3. Bosa vurulduktan sonra tekrar zincire 3-4 metre boş verilip yük koçboynuzuna alınır ve tekne kıyıya eski pozisyonuna getirilir. Ardından koltuk halatlarının boşu alınır.

Bu işlem doğru mudur?



3 - 4 mt derken bosa halatınızın 4 mt'den uzun olduğunu varsayıyorum, aksi durum kıçtan kara olduğunuz iskeleye vs. uzak düşmenize sebep olur.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bordadan rüzgarda demir boşta ise öncelikle başın rüzgar ile sürükleneceğini unutmayın.

Demir boşta ise derken kıçın sabitlenmediği durumdan bahsettiniz sanırım. Bu pozisyonda tekne başını rüzgara çevirmeye çalışmaz mı? Sürüklenir kelimenizden çıkardığım, teknenin başının rüzgaraltına sürükleneceği oldu. Bu doğru mudur?

Demir boşta derken; henüz demire yük binmediği an anlamına gelir. Dolayısıyla baş rüzgar altına kaçar anacak, yük demire bindiğinde baş rüzgar üstüne döner.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Teknenin hiç bir noktasının sabitlenmediğini varsayıyoruz. Yani demir, kıç koltuk tekneyi tutmuyorsa önce baş rüzgaraltına gider. Demir atılmışsa zincir dolduğunda baş durur ve sonra tekne başı rüzgara döner. Aynı şey kıç için de geçerlidir. Baş bağlı veya demirli değilse tekne kıçını rüzgara çevirir.

Sanırım Ahmet korsan bir atlama yaptı ki;
baş ve kıç sabitlenmediği durumlarda baş rüzgar altına kaçar ancak bu kaçış rüzgarı vasattan alana kadar devam eder. Yani kıç rüzgar üstüne kaçmaz. Sanırım dilsürtmesi neticesinde öyle yazdı. (akıntı katsayısı 0 olarak değerlendirildiği zamanlarda yani normal şartlarda)

Selametle.
*

    G. G.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #100 : Temmuz 17, 2014, 22:29:53 »
Konuyu şöyle bir tararken İsmail Bey'in yazdığı, amatör denizcileri küçümseyici tarzdaki mesajı okudum da bir şeyler karalayayım dedim izninizle. Öncelikle kendisine amatör kavramının, bir işi yapan kişiye 'yetersizlik' anlamı katılarak söylenen bir şey olmadığını hatırlatayım. Profesyonel ve amatör arasındaki fark kendisinin anlatmaya çalıştığı gibi bir fark değil. Bir işi zevk almak için, hobi amaçlı yapan kişilere amatör, para kazanmak ve hayatını idame ettirmek için yapan kişilere de profesyonel denir. Kaldı ki, ben hayatım boyunca denizleri de aşsam, kendimi yine de yetersiz, yine de kendisinin amatör kavramıyla görmeyi tercih eder, yeğlerim! Ben oldum diye bir şey yoktur. Yani son hadde amatör kelimesi, amatörlük ifade etmez. Bu 1.

Kendisi anladığım kadarıyla yarışmayı seven bir profesyonel denizci. Fakat söyledikleri külliyen yanlış. Yelken yarışçılarının yelken, rüzgar ve optimizasyon bilgileri daha kuvvetlidir yazmış. Hatta daha ileri giderek kendisi yelken yarışçılarının amatör denizcilere göre daha esaslı denizci olduklarından bahsetmiş. Ben yeni ve hep amatör kalmaya çalışacak bir amatör denizci olarak, olma aşamasında yarışmış ve hala fırsat buldukça yarışan bir yelken, deniz severim. Kendimi asla bir statüye bağlı olmaya hissetmedim. Kategorize etmedim.

Denizcilik, 3-5 tane noktaya bağlı olarak optimize edilecek bir şey değil. Yelken yarışçıları 40-50 knot rüzgarda yelken yapar iken, amatör denizciler bu rüzgarda tekne üzerinde ayakta dahi duramazmış  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap. Alkışlar... En çok buna güldüm. Hayatı boyunca sadece yarışmış bir yelkenci getirin biraz denizcilik anlatsın amatör denizciler...

İnsanları kendi kafanızda kategorize etmekten, kategoriler içerisinde kendi gördüklerinize göre sınıflandırmaktan vazgeçin..

Saygılar
« Son Düzenleme: Temmuz 17, 2014, 22:33:05 Gönderen: Gürhan Gürel »
*

    Z. T.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #101 : Temmuz 18, 2014, 12:43:41 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Konuyu şöyle bir tararken İsmail Bey'in yazdığı, amatör denizcileri küçümseyici tarzdaki mesajı okudum da bir şeyler karalayayım dedim izninizle. Öncelikle kendisine amatör kavramının, bir işi yapan kişiye 'yetersizlik' anlamı katılarak söylenen bir şey olmadığını hatırlatayım. Profesyonel ve amatör arasındaki fark kendisinin anlatmaya çalıştığı gibi bir fark değil. Bir işi zevk almak için, hobi amaçlı yapan kişilere amatör, para kazanmak ve hayatını idame ettirmek için yapan kişilere de profesyonel denir. Kaldı ki, ben hayatım boyunca denizleri de aşsam, kendimi yine de yetersiz, yine de kendisinin amatör kavramıyla görmeyi tercih eder, yeğlerim! Ben oldum diye bir şey yoktur. Yani son hadde amatör kelimesi, amatörlük ifade etmez. Bu 1.

Kendisi anladığım kadarıyla yarışmayı seven bir profesyonel denizci. Fakat söyledikleri külliyen yanlış. Yelken yarışçılarının yelken, rüzgar ve optimizasyon bilgileri daha kuvvetlidir yazmış. Hatta daha ileri giderek kendisi yelken yarışçılarının amatör denizcilere göre daha esaslı denizci olduklarından bahsetmiş. Ben yeni ve hep amatör kalmaya çalışacak bir amatör denizci olarak, olma aşamasında yarışmış ve hala fırsat buldukça yarışan bir yelken, deniz severim. Kendimi asla bir statüye bağlı olmaya hissetmedim. Kategorize etmedim.

Denizcilik, 3-5 tane noktaya bağlı olarak optimize edilecek bir şey değil. Yelken yarışçıları 40-50 knot rüzgarda yelken yapar iken, amatör denizciler bu rüzgarda tekne üzerinde ayakta dahi duramazmış  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap. Alkışlar... En çok buna güldüm. Hayatı boyunca sadece yarışmış bir yelkenci getirin biraz denizcilik anlatsın amatör denizciler...

İnsanları kendi kafanızda kategorize etmekten, kategoriler içerisinde kendi gördüklerinize göre sınıflandırmaktan vazgeçin..

Saygılar

Gürhan korsan kendini üzme. Kişi zaten "fake"miş Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    G. G.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #102 : Temmuz 18, 2014, 13:17:04 »
Bir ihtimal fake olduğunu düşünüyordum da neyse o tarz cümleleri yazan birinin gerçek olmamasına bir dünya vatandaşı olarak sevindim. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap bilgilendirme için teşekkürler Zafer Türkmen korsan...
*

    L. A.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #103 : Temmuz 18, 2014, 16:47:37 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Denizde demirleme kuralı...

1.  Alargadaysan boşalt tüm zincirini... Boşalt ama rüzgar dönerse vereceğin çaparizi hesap et ona göre boşalt.. Kalsın denizde tüm zincir... Gece rahat  uyu..

2. İskeleye tornistan yanaşıyorsan en uzak noktadan boşalt tüm zincirini ... Tam yanaşacağın yerin yarısına geldiğinde boşaltmayı  bir stop et tornistanda devam et.. .. demir bi tutsun tekneyi şöyle bir zınklasın, sonra boşaltmaya devam ederek yanaş..

3. Kıçtan kara yapıyorsan boşalt tüm zincirini... Yine yarıda boşaltmayı kes, demir bi saplansın , sonra devam et..

Sinüs, kosinüs, tanjant... Boş... Sapla demiri, sal zincirini, alt tarafı çekerken biraz zaman kaybedersin o kadar..

Selamlar,

Bu forumda ve pek çok yerde demirleme/kıçtankara olma ile ilgili epey dokuman okudum. Fakat (usta bir denizciden uygulamalı olarak görmediğim için herhalde) bazı şeyler benim kafamda bir türlü oturmadı.

Çıktığımız tatillerde genelde koylarda kıçtan kara oluyoruz. Eğer Bozukkale'de kalacaksak bu hesapları tuturmak kolay. İster derinliğin 4 katı atın, isterseniz tüm zincirinizi döşeyin derinlik buna müsait.

Ama örnek olarak Hisarönü'nde Dirsek'te ya da Göcek'te Hamam koyunda demirleyeceksek karaya yaklaşıp artık duracağımız yere geldiğimizde bile derinlik 5-6 metre. Biraz karadan uzaklaştığınızda 16-18 metre ama karaya uzaklığınız 40 metre yok.

Bu durumda ben genelde 14-16 metrelere demir atıp 30 metre zincir döşüyorum. söylediğiniz gibi yarı yolda  boşaltmayı stop edip tornistanda demiri tutturuyorum. son devam edip istediğim yere geldikten sonra tekrar boşaltmayı stop editorum, tam yol tornistan veriyorum. Demirin tuttuğundan emin oluyorum.  ki böyle yaptığım halde bir gece dirsek'te az demir döşediğim için sıkıntılı bir gece geçirmişliğim var.

Denizin ani derinleştiği durumlarda doğru demirleme davranışı ne olmalı?

Teşekkürler...



 
*

    A. Ç.

Ynt: Demirleme ile ilgili 3 detay soru.
« Yanıtla #104 : Temmuz 18, 2014, 17:00:31 »
Tornistanla demir gömmek çok iyi bir fikir değildir, demirin  tutmasına yardımcı olmaz, tuttuğunu gösterir. Hızlı derinleşen zeminlerde kaloma hesabı pek yapılamaz. Sonuçta demirin zemine paralele yakın bir açıda çekilmesi gerekir.   Düz bir zeminde bu yataydır, eğimli bir zeminde ise açıya göre değişir.  Zemin çabuk derinleşiyorsa  çok daha kısa bir kaloma yeterli olur.

Demirlemede zincir halat ikilemi de bu nedenle çok doğru değildir. Zincir eğrisi ancak yeteri kadar yük yoksa oluşur, motorla tornistanda asıldığınızda zincir eğrisi kalmaz.  demir bu şekilde tuttuğuna göre  aynı kaloma ile halat da tutacaktır.