0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Demirleme ile ilgili birkaç sorum var, demirleme ve kıçtan kara metodlarını araştırırken aklıma takıldı, fazla detaya daldım diye korkuyorum ama galiba öğrenmezsem rahat edemeyeceğim:1- 5 metre derinliğe 25 metre demir bıraktığımızda tekne demir attığı noktadan kaç metre geriye gider? Pisagor üçgeni ile tahmin edeceğim, ama demirin düz değilde eğik olması hesaba ciddi biçimde etki edebilir sanıyorum.2- 34feet ve 40feet Beneteau gibi polyester teknelerde genellikle demir uzunluğu ne civardadır, ya da ne civarda olmalıdır? Bunun teknedeki ırgat sistemi ile bağlantılı olduğunu farkındayım fakat belirli bir standart değer vardır diye tahmin ediyorum. Ya da tekne kiralarken arayıp sormak lazım mıdır sizce?3- Sanırım kıçtankara iskeleye yanaşırken azalan derinlik, teknemizdeki demirin uzunluğu ve vermemiz gereken kaloma arasında bir ilişki var.Bunu formüle etmek mümkün müdür? Yani İskeleye 2 metre kala demirin bitmesi, ya da iskeleye yanaşabilme ama yeterli derinliğe demir atamama vs. gibi sorunların bazı değişkenleri hesaba katarak bir algoritma ile çözüleceğini sanıyorum, tabi teknenin arkasında iskeleye uzaklığımızı ölçen bir uzaklık ölçer yok, ama misal olsa idi, bu iş nasıl çözülürdü? Demir atılması gereken o belirli aralık tüm değişkenleri hesaba katarak nasıl hesaplanırdı?
Ahmet bey, yarış teknelerinde IRC genelde ırgat yok ki zaten. "birçok yarış teknesinde demiri baş üstünde tutmayın, zincir dolabında veya tekne içinde saklayın uyarısı, demirinizi marinada bırakın şeklinde yorumlanır." kimse böyle bir uyarı yapmaz, yapamaz. biz hava olmadığı zamanlar bunu yapardık demiştim. sadece zincir çapa değil, özel giysilerimiz, yelken kılıfları, yedek yakıt tankları vs vs.Gemilerde ise herhangi bir şey önerilmez. kurallar vardır, ve klas kurumları vardır. örnekğin, "2999 gross a kadar gemiler şunları taşır." der. "öneririz" demez. yani kuraldır bu. teknelerde ufak gemilerdir. sadece boyutları ve gross ları küçük olduğundan farklılık ekipmanların boyutları küçülür. yeni yapılacak değişiklikler var yakında. amatör denizciler için, başlatılan birtakım çalışmalar var. artık amatör teknelerde sörveyler tarafından sertifikalandırılacak. yani bir standart getiriliyor. mesela; radar reflektörü olmayan birçok yat var. ais olanlar genelde ticari yatlardır. ama bu radar reflektörü taşımayanlar bizler ve amatör tekneciler için büyük risk taşır. gece görünmezler, gece çiğner gereç gemi, çiğnediğinin farkına bile varmaz. bu örnek tabii. bunun gibi verilecek onlarca örnek olabilir.fikirlerime katılmamanıza ve düşüncenize saygı duyarım. ama katılmasanızda bu böyle. kural neyse o dur. Yelken yarışçıları "sörf" çü değil. yelkeni tam anlamıyla kullanan, denize, rüzgara ve rakibe göre taktik geliştiren denizci ve zeki insanlardır. bu insanlar üçgen parkur da yarıştıklşarı gibi, 3/5 gün süre ile aralıksız yarışan hatta uluslararası yarışlarda çok daha uzun giden arkadaşlar var. Sayın Ahmet bey, iki tür yelkenci vardır. 1-yelken ile sürükleneler 2-yelkenden üstün randıman alarak onu kullananlar. 2- inci katagoride i kişiler tam anlamı ile denizci olanlardır. denizi, fırtınayı, rüzgarı bilirler. örnek, amatör yelkenci 40/50 knot eserken asla teknede ayakta bile duramaz ken, bu adamlar o rüzgarda yelken yaparlar. o insanlar, asla naylon halat ile demirlemezler. çünki neyin ne olduğunu iyi bilirler. Benim kızımda 8 yaşında milli oldu. şimdi yat ile lisanslı yarışıyor. simdi siz bu insanlarla yelken veya havayı, veya yelkeni veya tekneyi tartışabilirmisiniz ? tabiki hayır. ama yinede fikirlerinize saygı duyuyorum tabiki, selametle,
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapAhmet bey, yarış teknelerinde IRC genelde ırgat yok ki zaten. "birçok yarış teknesinde demiri baş üstünde tutmayın, zincir dolabında veya tekne içinde saklayın uyarısı, demirinizi marinada bırakın şeklinde yorumlanır." kimse böyle bir uyarı yapmaz, yapamaz. biz hava olmadığı zamanlar bunu yapardık demiştim. sadece zincir çapa değil, özel giysilerimiz, yelken kılıfları, yedek yakıt tankları vs vs.Gemilerde ise herhangi bir şey önerilmez. kurallar vardır, ve klas kurumları vardır. örnekğin, "2999 gross a kadar gemiler şunları taşır." der. "öneririz" demez. yani kuraldır bu. teknelerde ufak gemilerdir. sadece boyutları ve gross ları küçük olduğundan farklılık ekipmanların boyutları küçülür. yeni yapılacak değişiklikler var yakında. amatör denizciler için, başlatılan birtakım çalışmalar var. artık amatör teknelerde sörveyler tarafından sertifikalandırılacak. yani bir standart getiriliyor. mesela; radar reflektörü olmayan birçok yat var. ais olanlar genelde ticari yatlardır. ama bu radar reflektörü taşımayanlar bizler ve amatör tekneciler için büyük risk taşır. gece görünmezler, gece çiğner gereç gemi, çiğnediğinin farkına bile varmaz. bu örnek tabii. bunun gibi verilecek onlarca örnek olabilir.fikirlerime katılmamanıza ve düşüncenize saygı duyarım. ama katılmasanızda bu böyle. kural neyse o dur. Yelken yarışçıları "sörf" çü değil. yelkeni tam anlamıyla kullanan, denize, rüzgara ve rakibe göre taktik geliştiren denizci ve zeki insanlardır. bu insanlar üçgen parkur da yarıştıklşarı gibi, 3/5 gün süre ile aralıksız yarışan hatta uluslararası yarışlarda çok daha uzun giden arkadaşlar var. Sayın Ahmet bey, iki tür yelkenci vardır. 1-yelken ile sürükleneler 2-yelkenden üstün randıman alarak onu kullananlar. 2- inci katagoride i kişiler tam anlamı ile denizci olanlardır. denizi, fırtınayı, rüzgarı bilirler. örnek, amatör yelkenci 40/50 knot eserken asla teknede ayakta bile duramaz ken, bu adamlar o rüzgarda yelken yaparlar. o insanlar, asla naylon halat ile demirlemezler. çünki neyin ne olduğunu iyi bilirler. Benim kızımda 8 yaşında milli oldu. şimdi yat ile lisanslı yarışıyor. simdi siz bu insanlarla yelken veya havayı, veya yelkeni veya tekneyi tartışabilirmisiniz ? tabiki hayır. ama yinede fikirlerinize saygı duyuyorum tabiki, selametle, Merhaba İsmail Bey;Ben izninizle size bir soru sormak istiyorum. Diğer bir konu hakkında ve burada ki konu hakkında yazarken nedense; amatör denizcileri küçümsediğiniz hissine kapıldım. Ben şahsen yarış yapanların tekneyi,rüzgarı ve yelkeni bizlerden daha iyi bildiğini sanmıyorum. Ben şahsen tekneyi de, rüzgarı da, yelkeni de gayet rahat tartışırım. Fikrim vardır ve paylaşırım. Konu üstün olmak değil, fikir PAYLAŞMAK ise eğer...!Konu; eğer bilen biri olarak (ki tecrübenizi tartışmaya açık bulmuyorum belirteyim); bizlere öğretmek ise, ben tarzınızın öğretmeye uygun olmadığı fikrindeyim. Tavrınızı ''Ben en iyi biliyorum. Konu kapanmıştır'' olarak algılamamda bir hatam var ise düzeltiniz. Bakın biz burada konuları paylaşıyoruz. Hatalı dahi olsa paylaşıyoruz ki hatamızı görelim, öğrenelim. ''Ne diyeceğimi bilemiyorum'' diye başlayan bir yazıyı haketmediğimizi düşünüyorum. Benim yaşım itibarıylada size kız kardeş olarak bir tavsiyem olmasına izin verin. Önce bizleri tanıyın. Eski yazılanları okuyun ki bu forumda ne denli değerli bilgilerin, iyi ''AMATÖR DENİZCİLER'' ce paylaşıldığını göreceksiniz.48 yıldır denizde olan ve çok sert bir baba, iyi bir denizci adamın kızıyım. Sert tarzlara alışkınım, ama kırıcılığa asla alışmadım.Umuyorum size kendimi iyi ifade edebildim. Amacım sizi kırmak değil aksine tecrübelerinizden hepimizin faydalanması. Sevgi ve SaygılarımlaDilek Ergül
Denizde demirleme kuralı...1. Alargadaysan boşalt tüm zincirini... Boşalt ama rüzgar dönerse vereceğin çaparizi hesap et ona göre boşalt.. Kalsın denizde tüm zincir... Gece rahat uyu..2. İskeleye tornistan yanaşıyorsan en uzak noktadan boşalt tüm zincirini ... Tam yanaşacağın yerin yarısına geldiğinde boşaltmayı bir stop et tornistanda devam et.. .. demir bi tutsun tekneyi şöyle bir zınklasın, sonra boşaltmaya devam ederek yanaş.. 3. Kıçtan kara yapıyorsan boşalt tüm zincirini... Yine yarıda boşaltmayı kes, demir bi saplansın , sonra devam et.. Sinüs, kosinüs, tanjant... Boş... Sapla demiri, sal zincirini, alt tarafı çekerken biraz zaman kaybedersin o kadar..
Orhan Barut Korsanım Benim teknik bilgim sizinkinin çok çok altında konuyu teknik olarak açıkladığınız için teşekkür ederim .. Ben olayı kolay anlaşılır bir pratikte hafızalarda kalır diye lastik ve çelik halat diye vermiştim ... Sizin teknik bilgilerinizle umarım konu açıklığa kavuşmuştur.Malum amacımız Gekoda gerekli bilgilerin bulunması ilerideki kuşaklara bilgi birikiminin oluşması ..Bu konudaki katkılarınızı ilgiyle izliyorum ...Selametle ..
Yanlış bir konu başlığı altına yazıyor olabilirim, internette de araştırdım fakat bulamadım. Bosa kancası bosa kilidi olmayan bir teknede, sadece halat kullanılarak bosa vulabilir mi? Ya da alternatif öğeler var mı? Tam olarak nasıl bosa vurulduğu ile ilgili bilgi rica ediyorum korsanlardan
Teknenin başından uzanabileceğim kadar, su hattı üstünde zincirin bir baklasından kazık bağını atıp koçboynuzuna voltaladıktan sonra ırgattan zincire biraz boş vermem gerekiyor değil mi?
Süper. Teşekkür ederim. Böyle ise bosa vurma aparatına ihtiyacım yok.Teknenin başından uzanabileceğim kadar, su hattı üstünde zincirin bir baklasından kazık bağını atıp koçboynuzuna voltaladıktan sonra ırgattan zincire biraz boş vermem gerekiyor değil mi? Her iki koçboynuzuna da mı almak gerekir, yoksa tek koçboynuzu yeterli midir?
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapSüper. Teşekkür ederim. Böyle ise bosa vurma aparatına ihtiyacım yok.Teknenin başından uzanabileceğim kadar, su hattı üstünde zincirin bir baklasından kazık bağını atıp koçboynuzuna voltaladıktan sonra ırgattan zincire biraz boş vermem gerekiyor değil mi? Her iki koçboynuzuna da mı almak gerekir, yoksa tek koçboynuzu yeterli midir? * Bosa halatı olarak mutlaka 3 kollu esnek bir halat kullanın* Halat eklemeyi biliyorsanız (tavsiyem) 12mm ve 16mm 3 kollu halatları birbirine örün; bu size daha fazla esneklik sağlar. Böylece demire giden yükü daha da hafifletmiş olursunuz.* Su hattına kadar uzanmanıza gerek yok. Bosa halatınızı 1.5 mt kadar hazırlayın. Bosa vurduktan sonra ırgattan yükü alıncaya kadar zincirinize kalama vermeye devam edin, zincirden yük gittiğinde bosa halatına yükü vermiş olursunuz.* Ama yine de bir bosa kilidi alıp 3 kollu halat (halatlar)la kullanmak daha pratik olacaktır.Selametle
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapTeknenin başından uzanabileceğim kadar, su hattı üstünde zincirin bir baklasından kazık bağını atıp koçboynuzuna voltaladıktan sonra ırgattan zincire biraz boş vermem gerekiyor değil mi? Kendini o kadar heder etmene gerek yok..Uzanayım derken denize düşersen buradaki korsanlara gün doğar... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş YapKazık bağını bağladıktan sonra zinciri biraz daha salarsan yeterli olur... Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap