Gezgin Korsan
Makine Dairesi => Teknik Bilgi ve Fikir Alışverişi => Konuyu başlatan: Zafer Türkmen - Ocak 23, 2014, 16:54:27
-
Ne güzel tatlı tatlı yazışıp duruyoruz şurada :-* 1w5ey8
İsmail korsanın da ayak uydurduğunu görüyorum. Yazması da iyi oldu devamını istiyor ve diliyorum. Tekrar hoş geldiniz İsmail korsanım.
Benim sormak istediğim bir şey var: Büyük gemiler biz küçükleri nasıl görüyorlar(Ya da görmüyorlar :)) kaptan köşklerinden? Yani radarda görünüyormuyuz? Göründüğünü sanan ama göremediğiniz yelkenlilerle sıkıntı yaşandı mı hiç? Gece seyrinde bizlerin seyir fenerlerini görüp farkediyormusunuz? Yoksa bu seyir fenerleri yalnız küçük teknelerin birbirini görüp "Aaa bir yelkenli daha var şurada" dememize mi yarıyor. Ya da "Yelken seyri yapıyorum arkadaş tanker beklesin/rotasını değiştirsin" gibisinden abukluklarla karşılaştığında ne yapıyor bu büyük gemiler? (AIS imiz yok tabi) Teşekkürler.
Bu arada başlığı hacamat ettik. Özür.
-
sevgili Zafer korsanım, teşekkür ederim,
aslında bu o kadar önemli bir konu ki anlatamam.
seneler önce atlantiğe çıkacak, ispanya açıklarında seyrediyorum. gece belki onlarca teknenin arasında kaldım. makinayı istop ettim bekledim.
bakın teknelerde kesinlikle radar reflektörü kullanın. köpruden gece yelkenli görünmez. ancak çok yaklaşacaksınız ancak o zaman. ki o zamanda iş iş den geçmiş oluyor. bizlerin kullandığı seyir fenerleri sertifikalıdır. yani 40 wat ışık saçar ve 3 milden görünüz. sizin veya yatların kullandıkları ise belirdsizdir. yani biz sizi 3 milden göremeyiz.
ahşap ve polyester tekneler ise radarda görünmez. (yansıtıcıları olmayanlar) bizim sizi gördüğümüzde manevra yapma şansımız zaten yok. makınaları stop etsek bile geminin üzerinde ki ataletle geminin durması belk, yarım mil den fazla sürer. o yüzden yatçıların çok dikkat etmesi gerekir. mümküm olduk ça profesyonel amatörler gece su yollarında seyit etmemelerini tavsiye ederim.
:) teşekkürler
-
İlave edeyim, hiçbir tanker, dökmeci vs (aaa yeleknli rüzgar altıma düşecek zor durumda kalır) diye geminin rotasını değişmez. o sırada belkı denıze bile bakmıyordur :)
biz, genelde (veya ben) arpaları şu şekilde ayarlarım/larız. örnek, cihazı 3 mile ayarlar alarmlarsınız. roramıza düşen, çarpışma rotasında bulunduğumuz bütün nesneleri bize ikaz eder. diyelim ki 3 milde ikaz etti, gece yarısı. aramızda 3 mil var. sizi görmemiz çok zor. hatta imkansız. 2 mil ve derken 1 mil. ben sizden kaçamam, yani sizi sancağımda görsemde rota değişmem. zaten gemi büyük ise manevrası zordur. dönemez, duramaz vs vs.
artık denızlerde elektronık seyırler yapılıyor, ama yatlar bu teknolojiden yoksun. mesela gecenlerde navtex dedim, bir sürü laf işittim :) aslında ben olsaydım, benden faydalanırdım :)
merak ettiğiniz bir konu olursa bilgim içerisinde ise seve seve
selametle
-
İlave edeyim, hiçbir tanker, dökmeci vs (aaa yeleknli rüzgar altıma düşecek zor durumda kalır) diye geminin rotasını değişmez. o sırada belkı denıze bile bakmıyordur :)
biz, genelde (veya ben) arpaları şu şekilde ayarlarım/larız. örnek, cihazı 3 mile ayarlar alarmlarsınız. roramıza düşen, çarpışma rotasında bulunduğumuz bütün nesneleri bize ikaz eder. diyelim ki 3 milde ikaz etti, gece yarısı. aramızda 3 mil var. sizi görmemiz çok zor. hatta imkansız. 2 mil ve derken 1 mil. ben sizden kaçamam, yani sizi sancağımda görsemde rota değişmem. zaten gemi büyük ise manevrası zordur. dönemez, duramaz vs vs.
artık denızlerde elektronık seyırler yapılıyor, ama yatlar bu teknolojiden yoksun. mesela gecenlerde navtex dedim, bir sürü laf işittim :) aslında ben olsaydım, benden faydalanırdım :)
merak ettiğiniz bir konu olursa bilgim içerisinde ise seve seve
selametle
Yararlanalım o zaman :)
http://www.gezginkorsan.org/forum/index.php?topic=13918.msg258888#msg258888 (http://www.gezginkorsan.org/forum/index.php?topic=13918.msg258888#msg258888)
İstanbul daysanız ve zamanınız uygunsa 26.01.2014 Pazar günü bekleriz.
Selamlar.
-
" Ya da "Yelken seyri yapıyorum arkadaş tanker beklesin/rotasını değiştirsin" gibisinden abukluklarla..."
Mevcut uluslararası ve ulusal kurallar yelkenli tekneye geçiş üstünlüğü sağlıyor. Doğru mudur değil midir? Kural koyucuların belirlemesi gerekir. Kurallara göre milyon tonluk yük gemisi yelkenle seyreden
tekneye yol verir. Açıkçası bu kuraldan memnunum ama yol veren yük gemisi de görmeyi hala bekliyorum.
Radar reflektörü konusunda biraz literatür takip etmenizi öneririm. Pasif radar reflektörleri maalesef hiç bir işe yaramıyor. Aktifler ise pahalı geliyor.
Kurallar, kurallar, kurallar, her türlü otorite 6 havada denize küçük tekne ile çıkmayın diyor. Bu yarışçılar için de geçerli. Ben limanda iken çıkmam, çıkılmasını da önermem. Açık denizde yakalanırsam gereğini yaparım. Makul olan her türlü koşulda yelkeni, havayı,tekneyi kolaylıkla tartışırım. Marifet 6 havada denizde olmak değil, bu havada limanda olabilmektir.
-
Zafer korsanım,
zaman çok yakın, istanbul dışına çıkacam, artık denizden öö geldi. insan görmeyen, ormanın içinde bir dağ köyünde ufak bir yerim var, sanırım orada olacağım.
Davetiniz için çok teşekkür ederim, inşanlah başka bir zaman.
Selamlar
-
Sn. Ahmet Korsan,
Doğru kurallar dediğiniz gibi. "kuvvetle yürütülen gemiler, yelkenle yürütülen gemilere yol verir" bu kural bimco da tartışılmış ve değiştirilmesi gündemde dir. eskiden yelken seyri yapan ve kuvvetle yürütülen gemiler vardı. ( dedemin yelken ile seyir yapan gemisi varmış resimleri halen durur) kuvvetle yürütülen gemiler ise işte buharlı şilepler felan.
o senelerde ki yelkenli gemilerin manevra yapmaları çok zordu. örneğin cenoa iskotasının boşunu 3 dilli makalalar ile ve elle yapılırdı. geminin veya teknenin sancak veya iskeleye dönmesi için dümeni bassanız pala küçük olduğu için çok zor dönerdi. vs buna çok neden eklenebilir.
Ahmet bey litaratürü benim veya bizim gibi takip etmeniz mümkün değil. çün ki bütün yaşantımız bu. pasif radar reflektörü işe yaramasa, ISM uygulamalarında rescue boat larımızda ki reflektörler işe yaramaz, ve gece yapılan eğitimlerde biz boat larımızı denizde bulamayız. biz bunları kullanıyoruz. en som paragrafta yazdıklarımdan bir şey anladınız mı bilemiyorum. gerçi anlamanızıda beklemiyorum ama kısaca diyorum ki lütfen yanlış bilgilerle insanları yanıltmamanızı öneririm. 4,5 metrelik rescue boat da reftektör iş gördüde sizdemi görmeyecek ? sizin bu söyleminize inanan bir başka yatçı, ya reflektörünü indirirse ? vebali boynunuza olacağından emin olun. yorumlarda dikkatli olmak gerekir.
Milyon tonluk gemi yoktur. Ama bahsettiğiniz kural vardır. Fakat işlemez.
size bir kural söyliyeyim " gemisini kurtaran KAPTANdır" yani ben yelkenlide olsam asla geminin bana yol vermesini beklemem. bunu beklemek aset ile iştigal olur. siz o duruma gelmeden önce, teknenizin tavrını net şekilde gemiye bildirmek zorundasınız. ya adam sana nasıl yok versin. ben şu an daha önce belirttiğim gibi büyük bir geminin kaptanıyı (suvarisi) seni 3 milde görsem ne yapabilirim ? ne manevra yapabılırım nede makınalarımı stop edebılirim. her iki harekettede seni çiğner geçerim.
Size tavsiyem her zaman tehlilkeden kaçmanız..bundan doğal ne olabilir. en fazla tek işlem yelkeneni mayna edersin. veya bir kavança bir tromolşo atarsın ne olur yanı tehlikeden kacsan zormu ?
6 hava derken siz ne anlıyorsunuz ?
Yarışlarda hava kısıtlaması yoktur. onuda nereden çıkarttınız :)
"Makul olan her türlü koşulda yelkeni, havayı,tekneyi kolaylıkla tartışırım." Aman siz tartışmayın, insanları farklı yola teşvik ediyorsunuz :)
Bana kırılmayın, sevgiler :)
-
Ahmet korsanım,
Siz " vardiye zabiti " yazmışsınız. bunları bilmeniz gerekir. Beni şaşırtmayın lütfen.
selametle
-
Şaka mı bu ya?
-
Evet şaka, kural kuraldır, uyulması gerekir. Uymazsanız ne olur? Mahkeme olur mu? Maalesef biz yelkenciler kurallar değil, yorumlarla denizdeyiz. Kurallar ancak bir yelkenli ile bir motorlu tekne çatışırsa yani çarpışırsa gündeme gelir. Mahkemeye düşmek yerine sağ kalmayı yeğlediğimiz için motorlu tekneler geçer gider. Kurallar değişmeli midir? Buna karar verecek gerekli otoritelerdir. Bize uymak düşer, size de (tüm gemi kaptanları) uymak düşer ama umurunuzda olmadığı için, biz yine de size yol veririz, ama içimizden de küfrederiz.
-
Kuraldan söz etmemiştim.
-
Yelkene gönül vermiş sevgili Gekolar büyük gemilerin bırakın yelkenle yürütülen gemiye yol vermesini koskoca Harp gemisini bile gördüğünde rota değiştirmeyip devam ettiğini çok gördüm. Tabii radarın alarmını 3 mile ayarlayıp Köprü üstünde yeterli personel bulunmassa böyle olaylar çok olur Akdeniz'de bu tip olayları çok yaşadım ayrıca 3 mil çoğu zaman manevra için yerli zaman tanımaz. Bize öğretilen bir kural vardı Karşındaki gemiye veyahut tekneye niyetini çok uzaktan belirteceksin derlerdi ki çok doğru, son dakikada çatışmadan kaçınmak için gemilerin aynı yöne döndüklerine çok şahit oldum.Bence emniyet esastır.Herkeze hayırlı seyirler
-
Size ne diyeyim bilmiyorum. yukarıda yazdım neden yol verilemeyeceğini ama anlamamakta ısrar ediyorsunuz..
BÜYÜK GEMİLER YOL VEREMEZLER, ÇÜNKİ (GECE) SİZİ GÖRDÜĞÜNDE ÇOK GEÇ OLUR. SİZİN SEYİR FENERİNİZİN GÖRÜNÜRLÜĞÜ HAKKINDA BİLGİNİZ VARMI ? YOK. ADAM SENİ GÖRDÜĞÜNDE ZATEN İŞ İŞ DEN GEÇMİŞTİR. ADAMIN ÖNÜNE DÜŞSEN DAHİ DURAMAZ. GEMİLERDE ATALET DENİLEN BİRŞEY VAR. YANİİ MAKİNA ÇALIŞMASADA GEMİN AKAR. DURMAZ, TORNİSTAN DİNLEMEZ. ALLA ALLA.
Gemi seni çiğnedikten sonra ilk gittiğin yerde ki mahkemeden deniz raporu alırsın :)
Bak ne kadar şanslısın, bu güne kadar duymadığın, öğrenmediğin şeyleri öğreniyorsun, teşekkür etmen gerekir. sen küfür ederim diyorsun... ŞAKA mı bu YA...
Tavsiyem her geminin arkasından geçmeniz. Bilhassa sizin. Çünki bilgileriniz çok tehlikeli. Geçerim diye adamın önüne düşersen adam ne yapsın. Bakın ben 160 bin ton yukluyorum. gemimin Lightship i (anlamazsın ama yazacam anlatmak ıcın ne yapayım) yaklaşım20 bin ton yanı gemim toplam 180 bın ton. ben yol kessem sen geçecen diye ancak 1 saat sonra dururum. ne olacak şimdi. kural mı uygulanır. bak ne kadar şanslı birisisin ki burada öğrenmiş oldun.
-
Bravo İlker bey,
İlk önce niyetinizi belirteceksiniz, sonra çatışmadan kaçacaksınız. Kendinizi emniyete alacaksınız.
amatör denizci, nereden bilecek o geminin kısıtlı manevraya sahip olduğunu. bilse zaten kaptan olurdu. Ahmet bey neden ısrarla yanlış bilgi vermeye uğraşıyor anlayamıyorum. Burada izleyen/okuyan birçok kişi yanlış yönde bilgilendirilmiş olacak.
selametle
-
Bildiğim kadarı ile hem makina hem Yelken seyri ( M/Y/S ) yapabilen yani motor ve yelken tahrikli bir tekne
deniz trafiğinde M/S yani motorlu tekne olarak görülür ...
Bu durumda küçük tekne büyük tekneye yol verecek esası uygulanır ...
eğer ki yasalar değişmedi ise... :) ben Köprü üzerinden çatışma noktasına girebilecek bir yelkenli gözlediğim de önce telsiz
anonsu ile uyarı yapardım . Yok telsiz irtibatı kurulamaz ise sesli uyarıda bulunurdum.
Ancak rotadan çıkmazdım ... Gemisini kurtaran kaptan kuralını uygulardım... :)
-
Bravo İlker bey,
İlk önce niyetinizi belirteceksiniz, sonra çatışmadan kaçacaksınız. Kendinizi emniyete alacaksınız.
amatör denizci, nereden bilecek o geminin kısıtlı manevraya sahip olduğunu. bilse zaten kaptan olurdu. Ahmet bey neden ısrarla yanlış bilgi vermeye uğraşıyor anlayamıyorum. Burada izleyen/okuyan birçok kişi yanlış yönde bilgilendirilmiş olacak.
selametle
Neyse, en sonunda biri tebrik aldı. Çok paniklemiştim, bu kadar işini bilmez Amatör denizcinin arasına nereden düştüm, bu benden beter alt tarafı teknesi olan bir güruhtan ne öğrenebilirim diye? Şükürler olsun, bugünü gösteren Tanrı'ya! Gidip, salı günü için karaciğer antrenmanını mutlulukla yapabilirim artık.
-
Mümtaz korsan,
zaten yol vermek isteseniz de veremezsiniz. kendi gemimden size örnek verdim. diyelim ki sizi sancak baş omuzluğuma yakın bir yerde gördüm. be yapacam ? iskele iskeleye mi geçecez :)))))
ne yapacam, iskelememi kaçacam ; ( mümkün değil o sırada ben bile yukarda olsam asla bunu yapmam, yapamam kendi seyrim/gemin için sakıncalı olur. )
yol mu kesecem, komut versem bile makinadan cevap vermeleri yarım saat alır. çünki ona göre diğer sistemleri devreye alması gerekir veya yakıt değişmesi gerekir vs vs.
insanlar oyuncak zannediyor, yaok yol veririm arkadan küfür ederim. :))
-
Herkese duyuruyorum; Şaka ise ben accayip sazanımdır, atlarım, haberiniz olsun. Şimdi çıkıyorum, "nasıl da düştü" arkamdan diye konuşmayın. Değilse artık ne diyelim...
-
Kural kuraldır. Uygulamazsan sen bilirsin. Kazaya karıştığın zaman kimse sana ne kadar yük almıştın diye sormaz. İnsan hayatının değeri ölçülmez. Kurallara uymayan gemi kaptanı sana dağlarda rahat bir hayat dilerim.
-
Uygulanabilir kurallarda tabikii,
ama uygulanabilirliği teknik olarak mümkün olmayan kurallar var. Bunları size öğrenmeniz için açıkladım. Eh artık günah benden gitti, at kendini geminin önüne sonra bekle adam kural uygulasın diye...
alemsiniz sayın "vardiye zabitim"
Bu arada size bir şey daha söyliyeyim mi ? bu "vardiye zabiti" ehliyetinin gemi adamı donatımında yeri yok biliyormusunuz. bu ehliyeti veriyorlar ama hiç gemide çalışamıyor alanlar. gemici olarak gemiye alsanız, gemici diye listeye ekleyemiyorsunuz.
"bilgi için sadece"
-
Bu "vardiya zabiti"nereden çıktı anlamadım. Gemisini kurtaran kaptandır derler , ben deli değilim, kurallara uymasa bile çılgın kaptanların gemilerinden uzak dururum.
-
adınızın altında yazıyor, kızmayın... ben yazmadım ki..
hah işte şimdi güzel bir mesaj verdiniz...
-
"Vardiya zabiti" bu forumda belirli bir bölümde yazılanları kontrol edebildiğimi gösteriyor, yani silebiliyor, taşıyabiliyor, kilitlieyebiliyorum. Ben bu görevden "istifa" ettim. İstifa tek taraflıdır. forum sahibi veya yetkilendirdikleri bunu kabul etmemiş olabilirler ama ben bu yetkiyi kullanmıyorum. Onun için anlamamıştım. Şimdi açıklığa kavuştu. Böyle bir görevi ve yetkiyi ben kabul etmiyorum.
Güzel yazmışsınız, ben deli ile deli olmam.
-
hayırdır, Ahmet korsanım... Delimi var ? Nedir sizi kızdıran, ben mi kızdırdım yoksa, Gönül koymayın lütfen, üzülürüm sizi üzmet değildi kastım.
-
Arızan varmış,yelken seyri yapıyormuşsun yada uyumuşsun... Bana ne.. Ezer geçerim!!!
Bu mudur anlamamız gereken....
x(): x(): x():
-
Arızan varmış,yelken seyri yapıyormuşsun yada uyumuşsun... Bana ne.. Ezer geçerim!!!
Bu mudur anlamamız gereken....
x(): x(): x():
Gayet tabii konu bu değil kurallara uyulması gerekli ancak size şunu söylemeliyim özellikle boğaz geçişi yaparken(İstanbul boğazı) yol hakkı bende diye koskoca ve manevra yeteneği çok sınırlı olan gemilerin önünden geçmeye çalışan teknelerin kaptanları bir an için kendilerini o geminin köprü üstündeki süvarinin yerine koysunlar neler hissedecekler acaba çok merak ediyorum.
-
Gemi kaptanı ve yelkenci gözüyle Yorumları okudum
Gemi kaptanı olarak yelkenci gözüyle görmek yelkenli sevdamla basladı
Insani duygular ve denize yakınlık yelkenci iken farkettiklerim
Teneke yığını olan gemilerde ise hep ticari kaygılar ve zamana karşı savaşlar
Hangisi doğru deniz sevgisi derseniz yelkenler fora için derim
Bu esasında otobanda tır şoförünün kuralsızca arabaları itelemesi gibi bir şey
Bunun içindir ki birileri kuralları koymuş
Şuan benim ilk önceliğim kopruustunde iken etraftaki motoryat balıkçı ve yelkenlileri kollamaktır.
Herseyin telafisi vardır ama Can'ın asla
-
korsan arkadaşlar neden empati kurmuyoruz ismail korsan gerceklerden (kendi mesleği icindeki) bazılarımız kurallardan bahsediyoruz. anlamamız gereken biz amatörleri büyük gemi kaptanları bu şekilde algılıyor bu bana yol verecek benden kaçacak . bende gemi yolu üstünde yelken yapıyorum ve onların rota degiştireceğine güvenmiyorum tıpkı yeşil ışık yanınca karşıya gecmediğim gibi kural bana gec diyo ama tır geliyorsa durma noktasına gelmeden gecmem, istersen gec önüne, haklı ama ölü olursun. bu örnekleri çoğalta biliriz.
-
Gemi kaptanı ve yelkenci gözüyle Yorumları okudum
Gemi kaptanı olarak yelkenci gözüyle görmek yelkenli sevdamla basladı
Insani duygular ve denize yakınlık yelkenci iken farkettiklerim
Teneke yığını olan gemilerde ise hep ticari kaygılar ve zamana karşı savaşlar
Hangisi doğru deniz sevgisi derseniz yelkenler fora için derim
Bu esasında otobanda tır şoförünün kuralsızca arabaları itelemesi gibi bir şey
Bunun içindir ki birileri kuralları koymuş
Şuan benim ilk önceliğim kopruustunde iken etraftaki motoryat balıkçı ve yelkenlileri kollamaktır.
Herseyin telafisi vardır ama Can'ın asla
Bende Uğur Korsanım nerelerde diyordum. :-* :)
-
Bu tip seyrü seferlerin olduğu yer istanbul boğazı ilk akla gelir...
Boğazda balikcilar yillardir bqlik avlarlar ...
hic duymadim bir tankerin yada bir başka gemin bir balikci kayğini ..
Adamlarin kurali saygi duymak...
cunku o da bilir ki koca gemyi dursa durduramaz
dönse döndüremez...
Bunda tartisilacqk bir sey yok...
Uzunyol kaptanoigi yapmis bir abim
o da soyler ...
kucuk kayik kendini kollayacak...
-
Hele burada isyan bayrağıni cekmis Adam
Size ne diyeyim bilmiyorum. yukarıda yazdım neden yol verilemeyeceğini ama anlamamakta ısrar ediyorsunuz..
BÜYÜK GEMİLER YOL VEREMEZLER, ÇÜNKİ (GECE) SİZİ GÖRDÜĞÜNDE ÇOK GEÇ OLUR. SİZİN SEYİR FENERİNİZİN GÖRÜNÜRLÜĞÜ HAKKINDA BİLGİNİZ VARMI ? YOK. ADAM SENİ GÖRDÜĞÜNDE ZATEN İŞ İŞ DEN GEÇMİŞTİR. ADAMIN ÖNÜNE DÜŞSEN DAHİ DURAMAZ. GEMİLERDE ATALET DENİLEN BİRŞEY VAR. YANİİ MAKİNA ÇALIŞMASADA GEMİN AKAR. DURMAZ, TORNİSTAN DİNLEMEZ. ALLA ALLA
-
Deniz haritalarında gemi yolları açıkça gösteriliyor. Gece seyrinde dahi olsam gemi yolunu dikey geçeceksem ben kendimi kollarım. İsmail kaptanıma sorum Gemi yolları haricindeki bir rotada beni farkedemiyecek veya farkettiğinde önlem alamıyacak kapasitede büyük bir Gemi ile karşılaşma riskim varmıdır?
Eğer radar reflektörü en azından beni karşı radarın skopunda gösteriyorsa bu benim için bir şans :) fakat radar operatörü o an için eğer kimse radarına bakmıyorsa buda benim şanssızlığım olur herhalde :(
Her halukarda ben zarar göreceğime göre kendimi kollamam gerekir diye düşünüyorum ::)
-
korsan arkadaşlar neden empati kurmuyoruz ismail korsan gerceklerden (kendi mesleği icindeki) bazılarımız kurallardan bahsediyoruz. anlamamız gereken biz amatörleri büyük gemi kaptanları bu şekilde algılıyor bu bana yol verecek benden kaçacak . bende gemi yolu üstünde yelken yapıyorum ve onların rota degiştireceğine güvenmiyorum tıpkı yeşil ışık yanınca karşıya gecmediğim gibi kural bana gec diyo ama tır geliyorsa durma noktasına gelmeden gecmem, istersen gec önüne, haklı ama ölü olursun. bu örnekleri çoğalta biliriz.
İbrahim korsanım son derece haklısınız. Öldükten sonra haklı olmanın anlamı nedir ???
Ben ne kadar uzak olursa olsun bir gemi gördüğümde kerteriz alıp çatışma olasılığımız var mı diye bakıyorum. Eğer varsa beklemeden geminin arkasından geçecek şekilde manevramı yapıp keyfimi bozmuyorum...
İsmail korsanım bilgileriniz ve deneyimleriniz (en azından benim için) çok değerli. Lütfen yazmayı sürdürün.
Selametle..
-
İki örnek:
Midilli Kuzeydoğusundan, Babakale'ye doğru yelkenle seyrediyoruz. Bir yük gemisi de Türkiye sahillerinden Babakaleye gidiyor. Çatışma rotasındayız, biz yelkenliyiz ve o gemi sahile o kadar yakın ki karaya oturdu oturacak. Yol hakkı aslında bizim ama fazla da önemli değil. Geminin karaya oturmamak için açılması gerektiği ortada, açılacak ve biz sahile gireceğiz, her koşulda çatışma rotasında olmayacağız. Hayır, gemi israrla sahile yanaşıyor ve inatla bize yol vermekten kaçınıyor. Sonunda yol verdik, kıyıya neredeyse sürünerek geçti. Telsiz konuşması: kaptan yol bizimdi, neden yol vermedin? Karaya mı çıkacaktım? Kardeşim zaten senin o kadar sahilde işin ne, ben küçücük tekne ile o kadar sahile girmeye korkuyorum. Ben geçerim kardeşim.
Çanakkale'den akşamüstü çıktım, niyetim doğrudan İstanbul'a ulaşmak, hava çok uygun motorla gidiyorum. Uykum geldi. Yalnızım, Saraylar en yakını, girdim uyudum. Hava uygun ya sabah çıkıp devam edeceğim, sabah dışarısı kıyamet, 3 gün sonra hava biraz hafifledi, çıktım. Yine de hava tekneye göre fazla ama benim niyetim en azından Marmara Ereğli'sine ulaşmak. Kanalı motor yelken geçiyorum. İskeleden bir gemi geliyor çatışma rotasındayız. O otobanda gidiyor ben, otobanı dikine kesiyorum. Niyetim sonuna kadar gidip tam kıçından geçmek ama hava yüzünden tüm manevramı son ana saklıyorum. Gemi bir kaç derece sancağa dümen kırdı. Amacı çok açık, yol verecek. Kolaylıkla geçtim, telsizle çağrı yaptım. Teşekkür ederim, yol senindi ama tekne küçük zor yol verecektim. Cevap: Ne demek halini gördüm, alt tarafı rotamızdan bir kaç derece saptık, teşekküre değmez.
-
Tek bir şey bilir ve uygularım.
Çatışma koşulları oluşmaya başladı ise gelen kim olursa olsun rotamı değiştirir, gereksiz adrenalin almam.
Bu noktada kural mural değil ailemin ve şahsımın selameti her şeyin üstündedir.
Bunu çok küçükken Pendik Büyükada arası babamın teknesi ile yelken seyrinde iken tekel mavnası ile çatışma rotasına girdiğimizde ve yol hakkı bizde olduğunda Babamdan yediğim bir tokat ile öğrenmiştim.
Eline sağlık Babacığım. Hala yaşıyorum şükür.
Ayrıca bilirim ki büyük tonajlı o gemilerin manevrası da, tornistanı da bizim küçük tonajlı teknelerimiz gibi değildir.
Teknemde 4 adet reflektör var ama içim hala rahat değil.
Sonuç;
Her kese bir sağ duyu ve bir de AIS cihazı şart.
Bu konuda acaba toplu alım pazarlıkları yapılamaz mı?
Kaleye mum diken?
-
Sn Ahmet korsanım
""Niyetim sonuna kadar gidip tam kıçından geçmek ama hava yüzünden tüm manevramı son ana saklıyorum. "" işte denizde yapılacak en büyük hata. ""tüm manevramı son ana saklıyorum."" :)) adam senden korkmuş, öldürtecek kendini bana diyor. dibine kadar sokulup son anda manevra ne demek. Siz yapacağınız manevrayı, hareket tavrınızı daha önce, rotanızdaki ister gemi ister yelkenli olsun kesin olarak göstermek zorundasınız. Ne öyle ceee yapar gibi son ana saklamak...
ilk paragrafta herhalde müsellim geçidinden bahsediyorsunuz, o rotada seyir eden gemiler genel de ufak kosterlerdir. geçidin ortasında ki kayalıklara yakın geçmek istememiş. asla müsellim geçidini ortalamaz kosterler. :)
-
Arızan varmış,yelken seyri yapıyormuşsun yada uyumuşsun... Bana ne.. Ezer geçerim!!!
Bu mudur anlamamız gereken....
x(): x(): x():
Gayet tabii konu bu değil kurallara uyulması gerekli ancak size şunu söylemeliyim özellikle boğaz geçişi yaparken(İstanbul boğazı) yol hakkı bende diye koskoca ve manevra yeteneği çok sınırlı olan gemilerin önünden geçmeye çalışan teknelerin kaptanları bir an için kendilerini o geminin köprü üstündeki süvarinin yerine koysunlar neler hissedecekler acaba çok merak ediyorum.
İlker korsanım boğaz trafiği siz de bilirsinizki ap ayrıdır. Zaten boğazlarımızda özel durumlar hariç yelken basmak yasaktır. O özel durumlarda da gemi trafiğine boğazlar kapatılmakta yada kontrollü olarak verilmekte. Dar boğazlarda ise karşıdan karşıya geçme kuralı da ayrı bir konu olmakla birlikte İstanbul boğazında özellikle yolcu motorlarının ve de şehir hatlarının bu kurala uyduklarını hiç görmedim. ;)
-
Ben de telefonda zor da olsa bi seyler yazayim
DCOT' e gore yelkenli teknenin makine ile yurutulen tekneye gore gecis ustunlugu vardir
Gemiden kucuk tekneleri tespit etmek zaman zaman nerdeyse imkansizdir. Eger acik denizdeyseniz radarda buyuk skalada calisirsiniz, mesela 48 mil gibi bu durumda kucuk temaslar radarda cakmaz,trafigin cok oldugu dar yerlerde radari daha kucuk skalada calistirirsiniz 3-6 mil skalasi gibi, kucuk tekneleri gorme olasiliginiz artar. Ahsap polyester radarda gozukmez diye birsey yoktur, tabi bunlari radarda gorebilmeniz icin daha kucuk skalada olmasi gerekir radarin, teknelere takilan radar reflektorinin faydasi vardir, fakat tamamen bunlara guvenmemekte fayda var.
Havanin kotu olmasi, yagis vs de radarin calismasini etkiler.Ornegin denizli havalarda denizdeki dalgalar radarda sacinti yapar bunu engellemek icin sea diye ayari vardir radarlarin bunu yukseltirsiniz ve sacintilari yok edersiniz tabi bu arada radarin kucuk tekneleri gorme olasiligini da azaltmis olursunuz.
Buyuk gemilerde kucuk tekneleri gorup gormemenin disinda ataletten dolayi manevra zorluklari da vardir, biz mesela 9 metrelik teknede makine tam yol ileri giderken tam yol tornistana cektigimizde zink diye dururuz bi 25 30metre sonra, bu buyuk gemilerde boyle olmaz tam yol ileriden tam yol tornistana cektikten 2 mil sonra durabilen gemiler var.
Velhasil kelam yelkenli teknenin makine ile yurutulen tekneye gore gecis ustunlugu olsada gemilerin bizi goremeyebilecegi ve gerekli manevrayi yapamayacagi goz onune alindiginda, keyfimizi kacirmamak, kendimizi uzmemek adina gemilerin yolundan cikmak/yol vermek uygyn bir hal tarzidir.Tabi bu arada DCOT sorumluluk kismina da bi kere daha gozden gecirmekte fayda var
Saygilar
-
Buda benim hayatımdan örnekler
Hikaye 1 Askeri gemilerle pruva nizamındayımı Sakız boğazından geçiyoruz biz komodor gemisi olarak TCG Berkteyiz Vardiya bende ve arkamda 10 gemi var geçiş dar sular icra ediliyor gemimizin özelliği nedeniyle makinanın tornistana geçmesi 20 dk sürüyor
Önümüzde bir optimist tekne alabora oldu Manvera yapmam imkansız ya filoyu ya karaya oturtmak için manevra yapıcam stop etsem filo pruva nizamından çıkacak
Sadece tek bir olasılık var optimistteki kişinin kurtulması
Gözümü bir an kapattım ve o kişinin kurtulması için dua ettim öylede oldu
Hikaye 2 Karakol botunda Gece seyir halindeyiz radar ekranında eko var ama görünen herhangi bir seyir feneri yok telsizleri cevap vermiyor Önce biz Yunan gemisi zannettik ve yakınına kadar yaklaştık ışıldakla tekneyi aydınlattık yelkenli teknedeki kişi kafayı çekmiş ve uyuyakalmış teknesi seyir halinde
Seyir fenerleri yakmasını uyardık yola devam ettik
Hikaye 3 Çin denizindeyiz balıkçıl kolonileri çoktur bazen radar ekranını kaplarlarla ve buyuk gemi olarak geçişiniz çok zor olur bazen gece seyirleriniz kabustur Radar ekranında sahte eko mu yoksa gercekten bir eko mu anlamak zordur hele birde tek basına gece vardıya tutuyorsanız uykunuzda gelmeye başlamışsa dikkat sıfırdır
Eğer radarda bir eko görmüyorsanız sisli bir ortamda küçük tekneye çarpmanız kaçınılmazdır
İşte öyle günlerden bir gün vardiyamın bitmesine yarım saat kala bir ışık gördüm ve rotamı ani bir şekilde değiştirdim ve vardiyayı ikinci kaptana kısa bir süre sonra devrettim ve balıkçı ile ilgili uyardım bu balıkçıya iki vardiya sonra ulaştım Çinli kardeş stad projetörü takmış ve rota değişikliğ ile ilgili kaybedilen mesafe/zaman
Hikaye 4
Işim gereği kaza analizleri okurum bir gün bu raporlardan birine bizim gemide takıldı
İngiliz kanalında bizim gemimiz seyir de iken vardiya zabiti anlaşılmaz sebeple öğle raporu çekmek için telsiz dairesine gitmiş trafik yoğun ve bu esnada köprüüstünde kimse yok
Bizim gemi bir balıkçı teknesini biçerek yoluna devam etmiş balıkçı denize atlayarak kurtulmuş arama kurtarma helikopteri gemiye yaklaşmasa gemiden kimsenin haberi yok
Daha sonra bizim gemiyi durdurmuşlar ve cezai müeyyide uygulamışlar
Sonrası başka bir kabus benim için Maib araştırma için 54 sayfa soru kağıdı yolladı cevap aradığı şey su insan hangi akla hizmet bukadar trafiğin olduğu yerde köprüsünü terk eder
Kaza koca Deniz'de iki tarafın birbirini anlamaması , manevranın geç kalması yada iki tarafın uyumasından kaynaklanır
-
Ben tercihen topğlu bir alımda hem alıcı hem vericibir AIS alınması düşüncesindeyim.Pazarlık gücüoluşturacak bir sayıya ulaşırsak İstanbul'a Martta geldiğimde bazı ilişkilerimi kullanarak özel bir fiyat bulmaya çalışacağım.Tıpkı Bayrak,İşaret kod flamaları ve GüneşPanellerinde olduğu gibi.
-
Ahmet Çelenoğlu korsan'ım,
yazdıklarınızı dikkatle okudum ve şaşkınlık içinde kaldım !!
Sizin, deneyimli bir denizci olarak daha objektif ve daha doğru bilgiler vermenizi beklerdim...
Lütfen yazdıklarınızı bi daha gözden geçirerek düzeltiniz ki; bilgi edinmek için burada zaman harcayan GEKO'lar doğru bilgilere kavuşabilsinler...
Saygılarımla.
-
Amatör denizci, nereden bilecek o geminin kısıtlı manevraya sahip olduğunu. bilse zaten kaptan olurdu.
Bu sözünüze katılmıyorum İsmail korsan. Amatör denizci ilk önce bunu öğrenir veya düşünür.
Amatör denizci bırakın gemiyi, suda yüzen birini görse hatta suda yüzen karpuz kabuğu görse yolunu değiştirir.
-
AIS için ben de varım
-
Amatör denizci, nereden bilecek o geminin kısıtlı manevraya sahip olduğunu. bilse zaten kaptan olurdu.
Bu sözünüze katılmıyorum İsmail korsan. Amatör denizci ilk önce bunu öğrenir veya düşünür.
Amatör denizci bırakın gemiyi, suda yüzen birini görse hatta suda yüzen karpuz kabuğu görse yolunu değiştirir.
Noyan abi, aramızda kalsın, İsmail bey'in dediklerine katılacağım varsa da katılmıyorum. O kadar esip gürlerken dinlesin iki kelime;
Ben çaylağın çaylağı bir adamım. 5-6 yıldır tekne kiralar yılda üç beş defa seyre çıkarım. Bunlardan birinde de, o koca koca gemilerden çok daha değerli ve İsmail beyden çok daha bilge eşim ve iki kızımla yaparım bu seyirleri.
O nedenle İsterse İsmail "korsan" o gerçeğe uygun olmayan profil fotoğrafıyla sabaha kadar efelik yapıp bana laf anlatmaya kalksın, dinlemem bile; Çünkü Noyan ağabey, tam dediğin gibi, ben uyduruk kaydırık amatörüm. Çocuğumun, eşimin en ufacık bir can yanması, o küstahlaşmış ve kendini abide zanneden pek çok gemiden daha değerlidir ve karpuz kabuğu görsem bu nedenle korkarım. Laf; amatör şunu bilse "kaptan" olurmuş! Kaptan, o kadar yiğitse amatör olsun bakalım! Bakmadığım için adını şimdilik veremiyorum, bağışlasın, Hikaye 1-2-3 diye yazan Geko'ya soralım bakalım, sevgili eşi ile seyir yaparken mi müteredditmiş yoksa bilmem kaç grostonluk gemilerin başındayken mi?
Öyle " nasıl anlamıyorsunuz, inanamıyorum" gibi söylemek kolay. Asıl ben size inan-a-mıyorum.
Neyse, geçelim.
Neta Pruva anasını satayım Küre'nin!
-
İsmail ve Uğur korsanlarım benim gibi Ahmet korsandan daha az deniz bilgisi olan Korsanları
Bilgilendirdiğiniz için sizlere şahsım olarak müteşekkirim ve çok teşekkür ederim .
Benimde kaçdefa başıma gelmiştir ,bazen yolveren bazende(neden yol vermediğini bilmediğim halde) yol vermeyen gemilerde karşılaşmışımdır fakat asla küfür etmedim çünkü hep şunu düşünmüşümdür bu gemileri kullanan kaptan ve personel beni görmemiştir derim.
Zafer korsanım sizede teşekkür ederim bu başlığı açıp bizlerin bilgi sahibi olmamızı sağladığın için
:-* 1w5ey8
Bende istiyorum
-
Ben de kendi fikrimi söyleyeyim madem....
Dünyada sigortacılık deniz ticareti ile başlamıştır. (Bkz. Underwriters/Lloyds) Dolayısıyla deniz ticaret sektörü, ki bunu en iyi yük ve mürettebat taşıyan ve sorumluluk alan kaptanlar bilirler; tamamen sigorta kapsamı altındadır. Bu sigorta işi deniz ticaretinde çok çok detaylı (uluslararası detayları da kapsayacak şekilde) her gün, her taşımada, yanaşmada-ayrılmada, demir atmada almada, beklerken, sahil izninde vs. hep iş başındadır. Kaptanlar neden bahsettiğimi anlayacaklardır...
Dolayısıyla, yelkenle seyreden tekne ile motorla seyreden tekne arasındaki geçiş üstünlüğü (diyelim) yelkenli olana aittir denilmesini biz; "motorla yol alan teknenin, yelkenle yol alan tekneye yol vermesiyle çatışma önlenir" şeklinde anlayamayız. Anlarsak eğer; o eyvah eyvah filminin girişinde bir sahne vardı, sandalda gemi yolunda damata alem yaptırırken gemi üzerlerinden geçiyordu ya; öyle oluruz.
Çatışmayı her koşulda kaptan önler tek başına kurallar değil. Kural çatışmadan sonra mal vs. tazmini için sigorta şirketlerini ilgilendirir. Zaten araştırılırsa, bir çok kuralın kökünü burada buluruz.
Ben eğer rotası benimkine yakın gemi görürsem hiç kurala murala bakmadan önceden önlemimi alırım.
Bir de bizim durumumuzdakilerin, onların (büyük gemi kaptanlarının/gemilerin) durumlarını ve ne yapmak istediklerini, onların bizi anlayabileceğinden daha rahat anlayabileceğimizi düşünüyorum.
Şöyle açıklayayım, ufukta gemiyi gördük, ne tarafa gittiğini anladık, dolu mu boş mu, nereye gidiyor olabilir vs çıkartmak mümkündür. Ama o bizi gördü diyelim, efendim sancak kontra geliyor, rüzgar drise ederse şöyle yapar , dalgayı da şuradan almak niyetinde sallanmasın fazla diye galiba vs. diyerek anlayabilmesi çok daha zordur. Nadir istisnalar olabilir.
Ama aradaki tansiyonu da anlayabiliyorum. Buna da; bizim bir kaptanla beraber bir panamax geminin, yüküyle beraber, işlek bir yerden geçişinde, köprü üstünde bir iki vardiya tutmamız ve aynı şekilde o kaptanın da bizimle beraber bir 48 saatlik yelken seyri yapması mümkün olsaydı eğer, konu çözülürdü derim :)
Not: Gemisini kurtaran kaptandır sözü, herkes kendinden sorumludur, diğerlerini düşünmez, takmaz vs. gibi bir argo anlama kavuşmuş olsa da (yanlış kullanımlar nedeniyle) aslında müsbet bir deyimdir. Güzel ve doğru bir erdemi anlatır. Yani gemiyi ancak kaptanı kurtarır, gemiyi kurtarmak iyi kaptanlıktır gibi bir anlam ifade eder. Sorumsuz değil, alksine sorumluluk sahibi bir kişiyi tanımlar...
Sevgiler, saygılar....
-
Ya abilerim ablalarım canım korsanlarım; basit hukuk kuralı işte; mealen şu: Kaptan; Bu tüzükten belirtilen kurallara bağlı olmaksızın, çatmayı önlemek için en doğru davranışı göstermek zorundadır der mevzuat... kastınız beni. Nerde maltlarım?
-
İsmail kaptan, diyelim ki ben Çandarlı körfezi girişinde, İkiz Adalar veya tavşan adası civarlarında gece kayığımda 50 M suda balık avlıyorum. Reflektörüm var teknenin tepesinde ışığım da yanıyor. Bana gemi çarpma olasılığı nedir?
Bunu soruyorum çünkü bir kaç defa yakınımdan koca gemiler hayalet gibi geçti. Gece görünmüyorlar ve fazla ses de çıkarmıyorlar. Körfezden açık denize çıkarken de süratleri de fazla. Sabahlayacağım zaman güvenlik bakımından adaların yakınına demirliyorum.
-
,
Bakmadığım için adını şimdilik veremiyorum, bağışlasın, Hikaye 1-2-3 diye yazan Geko'ya soralım bakalım, sevgili eşi ile seyir yaparken mi müteredditmiş yoksa bilmem kaç grostonluk gemilerin başındayken mi?
Öyle " nasıl anlamıyorsunuz, inanamıyorum" gibi söylemek kolay. Asıl ben size inan-a-mıyorum.
Neyse, geçelim.
Neta Pruva anasını satayım Küre'nin!
Bülent korsanım ben daha önceki iletide izah ettiğim gibi yelkenci yönüyle bakanlar tarafındayım
Benim örnekler büyük gemilerdeki zorluk ve yanlışılar nedeniyle hayatınız tehlikede olabilir
Onun için tedbirinizi ve muhakemenizi önceden yapmanız ile ilgili
Modern seyir yardımcıları , elektronik haritalar ais gibi cihazlar ve onların rahatlığı genc jenerasyon vardiya zabitlerinin seyir formasyonunu körleştirmiştir. Dikkatini dağıtmaktadır bazen bilgisayar oyunu oynarlar Bazende müzik dinler ailelerini özlelrler
İşin bu noktasında gemisini kurtaran siz olmak durumunda kalırsınız
Eşim ile bizim tekne ile seyrederken dürbünümü eksik etmem karşı tarafın manevrasını an ve an takip ederim tedirginliğim ise % 1500 dur
-
,
Bakmadığım için adını şimdilik veremiyorum, bağışlasın, Hikaye 1-2-3 diye yazan Geko'ya soralım bakalım, sevgili eşi ile seyir yaparken mi müteredditmiş yoksa bilmem kaç grostonluk gemilerin başındayken mi?
Öyle " nasıl anlamıyorsunuz, inanamıyorum" gibi söylemek kolay. Asıl ben size inan-a-mıyorum.
Neyse, geçelim.
Neta Pruva anasını satayım Küre'nin!
Bülent korsanım ben daha önceki iletide izah ettiğim gibi yelkenci yönüyle bakanlar tarafındayım
Benim örnekler büyük gemilerdeki zorluk ve yanlışılar nedeniyle hayatınız tehlikede olabilir
Onun için tedbirinizi ve muhakemenizi önceden yapmanız ile ilgili
Modern seyir yardımcıları , elektronik haritalar ais gibi cihazlar ve onların rahatlığı genc jenerasyon vardiya zabitlerinin seyir formasyonunu körleştirmiştir. Dikkatini dağıtmaktadır bazen bilgisayar oyunu oynarlar Bazende müzik dinler ailelerini özlelrler
İşin bu noktasında gemisini kurtaran siz olmak durumunda kalırsınız
Eşim ile bizim tekne ile seyrederken dürbünümü eksik etmem karşı tarafın manevrasını an ve an takip ederim tedirginliğim ise % 1500 dur
Tam da dediğiniz gibi anladım Korsanım, o nedenle, özellikle sizden örnek verdim. Çok benzer şeyleri düşündüğümüz için.
-
Bravo İlker bey,
İlk önce niyetinizi belirteceksiniz, sonra çatışmadan kaçacaksınız. Kendinizi emniyete alacaksınız.
amatör denizci, nereden bilecek o geminin kısıtlı manevraya sahip olduğunu. bilse zaten kaptan olurdu. Ahmet bey neden ısrarla yanlış bilgi vermeye uğraşıyor anlayamıyorum. Burada izleyen/okuyan birçok kişi yanlış yönde bilgilendirilmiş olacak.
selametle
http://imagizer.imageshack.us/v2/800x600q90/690/9rgo.jpg (http://imagizer.imageshack.us/v2/800x600q90/690/9rgo.jpg)
İsmail Kaptan,
Öncelikle GK'na hoş geldiniz diyeceğim amma...
Üç beş teknenin alargada kaldığı sakin bir koya 40 m.lik bir motoryatla 20-25 knot süratle gelip etrafı toz duman ettiniz.Yetmedi palamar botunuz tam yol manevralarla karadan koltuk aldı.Siz böyle bir örnek oldunuz formda.
Belki mesleki bilginiz bu formda bulunan bir çok arkadaştan iyi olabilir! Fakat bilginizi verme üslubunuz mesleki pozisyonunuza uymuyor.Formda hiç yüz yüze gelmediğiniz kişilerle kontak kuruyor ve onlara Anlamıyor,anlamadınız diyorsunuz.'Bence doğrusu ben size bu konuyu tam anlatamadım deseniz daha şık olurdu.
''BİLSE ZATEN KAPTAN OLURDU'' sözü söylemeniz bildiğiniz konuları anlatamadığınız düşüncesinden biraz daha farklı geldi bana.KAPTAN olanlar denizciliği bizlerden daha iyimi biliyorlar? Bunu mu işaret ediyorsunuz açıklığa kavuşturursanız sevinirim.
Google da Gemi Kazaları diye bir araştırırsanız kazaların %95 porofesyonel KAPTAN'lar tarafından yapılmış.Demekki elinde Kaptanlık ehliyeti olan her KAPTAN,KAPTAN OLMUŞ AMA BİLMEDEN OLMUŞ anlamına mı geliyor? Genelleme yapmak yanlıştır.BİLMEDEN DE KAPTAN ehliyeti alınabiliyor.
Denizde veya yaşamda karşınızdakini küçümsemek sizi zor durumlarda bırakabilir..
Biz amatör denizciler 7-15 m.teknelerimizde 1 metre yüksekliğindeki kokpitimizden navteksiz,chart plottersiz ve oto pilotsuz açıkta dümen tutarak dalgayı ve rüzgarı kulaklarımızla,güneşi bedenimizde hissederek, denizin tuzunu gözlerimiz yanarak tadarken,Sizin gibi düşünen KAPTAN arkadaşlar her türlü elektronik cihazlarla 20 m.lik klimalı köprü üstünden joystıc ile 200 m.lik teknelerinizi 15 kişinin yardımıyla aynı hava şartlarında seyir yaparken bizi anlamanızı beklemiyoruz. Ege'nın 8-9 havasında bizim teknelerimiz ile üç beş seyir yaparsanız sanıyorum Gezgin Korsan'lara değişen üslubunuz ve yorumlarınızla daha faydalı olursunuz.
Dünyayı her yıl dolaşan 4000 in üzerinde amatör denizcilerin teknelerinde elektronik cihazları olanların sayısı %10 u bulmaz.Denizcilik bilgileri,doğaya ve denizde yaşayanlara olan saygıları,birbirlerine yardımları ve bilgi aktarımları ile bu serüveni yürekleri ile yaşarlar.
Yaşımız ve sosyal konumumuz itibariyle gençlere ve öğrenmek arzusunda olanlara davranışlarımız ve üslubumuz ile örnek olup,IŞIK saçmalıyız İsmail Kaptan.
Selam ve Sevgiler
-
Ben bildiğim şeyi söyleyeyim...
Yok kuralmış, yok kanunmuş, yok çatışmayı önleme tüzüğüymüş.. Hepsi boş...
Koca gemi görünce ilk yapacağın şey rotanı arkasından dolanacak şekilde ayarlayıp yoluna devam etmektir.. Yoksa ezer geçer... Tarih ezilip geçilen onlarca tekne ile dolu.,.
Boşverin kuralı muralı,,, denizde bu durumda kuralı siz koyuyorsunuz... Maalesef kural güçlüden yana... Paşa paşa kenara çekilin geçsin gitsin... Ben yelkenliyim , yelkenim açık... Yol hakkı benim... Aha buda gece yelkene tutulan fenerimin ışığı... Boş... Herif poposu ile gülüyor... Langur lungur ilerlemeye devam ediyor... Ben don kişotmuyum... Geç paşam... Yollar senin.. Ben kenardan giderim..
Daha neyi tartışıyorsunuz ki..
-
Girit'e giderken bunun aksini savunan arkadaşıma uygulamalı ispatını yaptım...
Önce yol hakkı bizim devam et abi diyen arkadaş, yarım saat sonra, abi ezecek bizi bu kaç kaç diye yırtınıyordu.. Aslında mülayim biriydi, neden küfür etmeye başladı anlamadım...
-
Ben don kişotmuyum... Geç paşam... Yollar senin.. Ben kenardan giderim..
:-* ;??^+%% :D
Kaçanın anası ağlamazmış !*.
-
Valla herkesten önce ben kaçarım.. Hiçte gocunmam... Bi tane borç harç aldığım teknem var zaten...
-
tekrar yazıyorum ama aradaki farkın iyi anlaşılması gerektiğini düşündüğümden...
Dünya turu yapıyordum ben, koskoca gemi beni görmedi, ışık tuttum yelkenlerime, telsizden çağrı yaptım vs. vs... Maalesef bunlarla büyüdük hepimiz...
Şahsi kanaatim odur ki; bu biz "amatör denizcilerin" kuruntusudur...
Adama sorarlar; sen dünya turu yapmaya kalktın da, hangi şirketin tankeri sana yol vermedi ? Hemen bize söyle biz onun kulağını çekelim derler, hep beraber utanırız...
Gene şahsi kanaatim odur ki; Sadun babanın zamanında bu ibre bizden tarafaydı, o da gayet samimiyetle yaşadıklarını yazdı...
O tarihte dünyada denizlerde gezen tonaj ile bu tarihte gezen tonaj arasındaki farkı lütfen google abiye sormak lazım....
İbre çoktan bizim aleyhimize döndü... Bunu hepimiz biliyoruz... Yok öyle değil diyen çıkacağını düşünmüyorum ben...
Gel gör ki; aynı veya benzeri hikayeleri modern seyyahlarımızdan da dinliyoruz/okuyoruz hala...
Be arkadaş niye ısrar ediyorsun ?
Deniz herkesin malı diye tek başına yüzerek gezen adam gördün mü hiç ?
Kafasına radar reflektörü takıp, kendini sigortalatmış, sponsor bulmuş, yüzüyor mesela....
Olur ya dünya turu yapacağım der yüzerek, akıntılar şöyle böyle vs atar kendini suya.... Yok... Niye yok ?
Çünkü; bir, sigortalayamaz kendini; kimse sigorta etmez onu; iki, zaten kekamoz bağlar fiziken mümkün değil; üç, deniz o kadar da herkesin malı değil....
Biz amatör denizciler, 10 metre bir tekne aldık diye, rüzgarı yüzümüzde hissettik, özgürlüğün tadını aldık diye, çok da fazla gerinmeyelim....
Deveden büyük Allah var demiş Arap...
Bu iş, bizden çoook önceki, bizim gibi amatör denizciler tarafından tek tek denenmiş; sonra birleşmişler; bir "daha büyük" tekneye dolmuşlar keşif gezilerine çıkmışlar...
Dünyayı keşfetmişler, haritalarını çıkartmışlar...
Sonra ticarete başlamışlar....
Dünyada hukuk değişmiş, devletler değişmiş bunun sonucunda...
Bu teknelere binip fetihler savaşlar yapmışlar...
Öyle bizimki gibi şişme botun altı fiber mi olsun falan o skalayı (sikleti. bkz. ziya paşa) çekemez bence böyle tartışmalar....
Bilmediğin yere gece girmeme kuralı vardır denizcilikte falan filan anlatılır... Yahu adam girmiş, haritası yok, keşif edilmemiş, yani dünyada öyle bir yer yok, koca gemi ile bir de adını vermiş.... Recep koyu demiş... Cook adası mesela...
Efendim bu balığın rengi çok güzel bir sarı, ölünce rengi soluyor vs. falan, maalesef biz bunlarla biraz geç tanışmışız.....
İyi ki Sadun babamız varmış, iyi ki onun izini takip eden bizler gibi amatör denizciler var...
Var da; 1919 da Amundsen ile o öbür İskoç olan ingiliz Scott galiba James olabilir ,güney kutbuna bayrak dikme yarışına (sonradan yarış haline geliyor) çıkmışlar... İkisi de varmış kutuba, Amundsen bir hafta gibi bir süre önce varmış (Detaylarda yanlışım varsa düzeltin lütfen)
1919 bizim Samsuna çıkışımız....
Demem o ki; dünya tarihinde muazzam bir denizcilik kültürü var ve bu muazzam kültür, birikimini önce askeri, oradan da ticari denizciliğe bıraktı...
Bu gün dünyada amatör denizciliğe bir kültür esamesi kaldı ise de, bunlardan kaldı...
Özelde Türk denizciliğine ise; bana göre; her konuda olduğu gibi; önce bahriyeden, sonra da dünya ticari denizciliğinden kaldı....
Amatör denizciliğin hala zevkine göre poposunu para verip gezdirme olarak bazen algılanabilmesi bundandır...
Dolayısı ile biz amatör denizciler; herşeyden önce işi sahibine teslim etmek durumundayız; en azından internette forumlarda....
Ben deniz lisesi harp okulu çıkışlı birisi olarak bu kültürün bir kısmını alabilme şansına eriştim... Benim büyükklerim daha da fazlasına vakıftırlar....
Bu gün bir forumda yok yelkenle şöyle geldin öbürü şöyle yapacaktı deniyorsa, benim de bunları söylemem gerekir; denizci olarak haddimizi bilmek(deniz karşısında) birinci vasfımızdır...
Kaldı ki; bizim yarışlara katılan tekneler (ben yarışçı değilim sevmedim sevemedim yarış komodorları yanlışım varsa düzeltsinler) bilirler ki; önemli bir şart sesin gür olacak; yol veeeeer, yol, yol diye yakındaki diğer tekneye bağıracaksın....
Cutty Shark teknesinde 18 mil arma varmış..... Yol ver dağlar yol ver.... Gezmek için değil, tur için değil, mal ve insan ve/veya mühimmat taşımak için yapılmış....
Empati kurabilmek çatışmayı önler... Her yerde... Siyasette de, evliliklerde de, denizcilikte de, ana kız arasında da...
Saygılar, sevgiler...
-
Büyük gemiler biz küçükleri nasıl görüyorlar(Ya da görmüyorlar :))
Bir eleştiri yapacağım kusura bakmayın :) Forumda konuya uygun yazan az kişi var. Bu yüzden konular gereksiz yere uzuyor, tartışma ortamı oluşuyor. Belki bir şeyler öğreniriz diye başlığa tıkladığımda bir sürü ilgilenmediğim yazıları okumak durumunda kalıyorum..
Geminin önünde kaçılır mı kaçılmaz mı veya cihaz alışverişi değil ki konumuz.
-
Büyük gemiler biz küçükleri nasıl görüyorlar(Ya da görmüyorlar :))
Bir eleştiri yapacağım kusura bakmayın :) Forumda konuya uygun yazan az kişi var. Bu yüzden konular gereksiz yere uzuyor, tartışma ortamı oluşuyor. Belki bir şeyler öğreniriz diye başlığa tıkladığımda bir sürü ilgilenmediğim yazıları okumak durumunda kalıyorum..
Geminin önünde kaçılır mı kaçılmaz mı veya cihaz alışverişi değil ki konumuz.
Cihaz alışverişi ile ilgili kim ne yazmış? x():
...
Bi de ben gıcığım. :D :D
-
Aziz abi, gemi radarindan tespit edilmen zordur, tekne ufak oldugundan radarda sacintilardan yalanci ekolarla karistirilabilir tekne, bi de yukarda yazdigim skala ve hava ve deniz sartlarindan etkilenme durumu mevcut. Radar reflektorlerinin fazla olmasi, seyir fenerlerinin kuvvetli olmasi gemiler tarafindan teknelerin daha erken tespit edilmesine yardimci olur.
-
İki örnek:
. Niyetim sonuna kadar gidip tam kıçından geçmek
Daha öncede söylediğim gibi niyetinizi çok önceden belli edeceksiniz son ana saklanan manevrayı ve niyetinizi karşınızdaki gemi hiç bir zaman bilemez ve muhtemelen yapılacak ufak bir hata çatışmaya neden olur
-
Tek bir şey bilir ve uygularım.
Çatışma koşulları oluşmaya başladı ise gelen kim olursa olsun rotamı değiştirir, gereksiz adrenalin almam.
Bu noktada kural mural değil ailemin ve şahsımın selameti her şeyin üstündedir.
Bunu çok küçükken Pendik Büyükada arası babamın teknesi ile yelken seyrinde iken tekel mavnası ile çatışma rotasına girdiğimizde ve yol hakkı bizde olduğunda Babamdan yediğim bir tokat ile öğrenmiştim.
Eline sağlık Babacığım. Hala yaşıyorum şükür.
Ayrıca bilirim ki büyük tonajlı o gemilerin manevrası da, tornistanı da bizim küçük tonajlı teknelerimiz gibi değildir.
Teknemde 4 adet reflektör var ama içim hala rahat değil.
Sonuç;
Her kese bir sağ duyu ve bir de AIS cihazı şart.
Bu konuda acaba toplu alım pazarlıkları yapılamaz mı?
Kaleye mum diken?
Aynen katılıyorum tekneler çatışma rotasında ise (Kerterizleri değişmiyorsa) mümkün olan en uzak mesafede Rota değişikliği yapmak gerekir. Son ana saklanan manevralar çoğu zaman felaketle neticelenir
-
,
Bakmadığım için adını şimdilik veremiyorum, bağışlasın, Hikaye 1-2-3 diye yazan Geko'ya soralım bakalım, sevgili eşi ile seyir yaparken mi müteredditmiş yoksa bilmem kaç grostonluk gemilerin başındayken mi?
Öyle " nasıl anlamıyorsunuz, inanamıyorum" gibi söylemek kolay. Asıl ben size inan-a-mıyorum.
Neyse, geçelim.
Neta Pruva anasını satayım Küre'nin!
Modern seyir yardımcıları , elektronik haritalar ais gibi cihazlar ve onların rahatlığı genc jenerasyon vardiya zabitlerinin seyir formasyonunu körleştirmiştir. Dikkatini dağıtmaktadır bazen bilgisayar oyunu oynarlar Bazende müzik dinler ailelerini özlelrler
İşin bu noktasında gemisini kurtaran siz olmak durumunda kalırsınız
Eşim ile bizim tekne ile seyrederken dürbünümü eksik etmem karşı tarafın manevrasını an ve an takip ederim tedirginliğim ise % 1500 dur
Son derece doğru bir yaklaşım Hiçbir elektronik ikaz cihazı köprü üstünde ufku dürbünle gözetleyen gözcüden daha garantili olamaz. Bizim harp gemilerinde son derece gelişmiş seyir ve ikaz sistemleri mevcut vardiyadaki radar operatörü devamlı olarak radarın başındadır tüm bunlara rağmen sancak ve iskele kırlangıçlarda dürbünle ufku tarayan birer gözcü bulunur ve belli zaman fasılaları ile durumu Köprü üstüne rapor eder.Esas olan insan faktörüdür
-
Ben bildiğim şeyi söyleyeyim...
Yok kuralmış, yok kanunmuş, yok çatışmayı önleme tüzüğüymüş.. Hepsi boş...
Koca gemi görünce ilk yapacağın şey rotanı arkasından dolanacak şekilde ayarlayıp yoluna devam etmektir.. Yoksa ezer geçer... Tarih ezilip geçilen onlarca tekne ile dolu.,.
Boşverin kuralı muralı,,, denizde bu durumda kuralı siz koyuyorsunuz... Maalesef kural güçlüden yana... Paşa paşa kenara çekilin geçsin gitsin... Ben yelkenliyim , yelkenim açık... Yol hakkı benim... Aha buda gece yelkene tutulan fenerimin ışığı... Boş... Herif poposu ile gülüyor... Langur lungur ilerlemeye devam ediyor... Ben don kişotmuyum... Geç paşam... Yollar senin.. Ben kenardan giderim..
Daha neyi tartışıyorsunuz ki..
1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8
-
İsmail Çavuşoğlu'nun üslubuna katılmam mümkün olmasa da, söylediği birşey benim de bir süredir katıldığım bir görüştür:
Denizcilik kuralları çok uzun süre önce konmuş ve son yıllardaki değişimlere göre gözden geçirilmemiş. Bora Bey'in de belirttiği gibi bu dönemde hem toplam hem de gemi başına tonaj çok artmıştır. Kaba bir benzetme yaparsak, at arabası döneminin kuralları ile otoban yönetmeye çalışıyoruz.
Çatışmayı Önleme Tüzüğü'nün temelinde manevrası kolay olanın zor olana yol vermesi yatıyor. Kuralların kendisi değişen gemi boyutları yüzünden fiili duruma uymuyor. Bahsedilen tankerleri yön değiştirmesi, bizim yön değiştirmemizden daha zor.
Bunu formüle etmek zor, belki de bu yüzden kuralı değiştiremiyorlar. Bir motoryat tabi ki bize yok vermeli. Tanker? Süper tanker? Sınırı nerede çekeceksiniz?
Belki de teknik olarak sınır çekmek gerekmiyor. Tüzüğün ikinci maddesi der ki:
"Bu kurallardaki hükümlerden hiçbiri, herhangi bir tekneyi veya sahibini, Kaptanı veya gemi adamlarını, bu Kurallara uyma veya gemicilerin her zamanki, görevlerinin veya özel durum ve koşullarının gerektirdiği herhangi bir tedbirin alınması hususundaki ihmallerinin sonuçlarından kurtaramaz."
(Türkçesinin gramerini çözemedim, orjinalini de koyalım : " Nothing in these Rules shall exonerate any vessel, or the owner, master or crew thereof, from the consequences of any neglect to comply with these Rules or of the neglect of any precaution which may be required by the ordinary practice of seamen, or by the special circumstances of the case")
Çarpışma rotamızda ilerleyen, bize yol vermesi imkansız bir süper tanker bence bal gibi "özel durum"a girer, ve bizim tedbir almamızı gerektirir. Kanunun diğer hükümlerin hiçbiri de bizi aksi davranmamızın sonuçlarından kurtaramaz.
-
Uluslarası kuralların en son yapıldığı tarih 1972 yılıdır. Bu çok eski bir tarih değildir. Kurallara uymak için itina gösterelim. Bu bizden çok büyük gemilere yönelik bir istektir. Bizim için ise geçerli olan tekne kaptanı çatışmayı önlemek için gerekli tedbirleri alır kısmıdır.
-
Konumuz büyük gemilerin biz göreceli küçük tekneleri, gündüz ya da gece, görebiliyor-ayırt edebiliyorlar mı?
1-Radar yansıtıcımız varsa ve etkiliyse radarlarında bizi görebilirler(Radar ekranına bakan biri varsa tabi :) ) Burada öğrenmek istediğim: Radarları kaç DM ne ayarlıysa bizi daha belirgin görebiliyorlar. Varsa işimize yarayacak ek başka bilgiler alabilirsek seviniriz.
2-AIS Class B Transponder varsa teknemizde bizi zaten görüyor(Yine anımsatalım: Bakan varsa) ve biliyorlardır :)
3-Bir de gece koşullarında bizi rahatlatan seyir fenerlerimiz var. Bizi herkes görüyordur artık diyoruz :)
Diyelim ki, yukardakilerde bizim bir eksiğimiz yok ve büyük gemilerde sıkı takipteler, aygıtlarının ekranlarından ve denizden gözlerini ayırmıyorlar.
Açık denizdeyiz ve çatışma kaçınılmaz görünüyor. Her şey tamam biz onu o da bizi görüyor. Biz yelkenle püfür püfür seyirdeyiz o motor gücüyle geliyor. Yol Hakkı benim ! (Kurallar böyle diyor)
Yelkenli de biz varız: Ne yaparız/yaparsınız ?
bir de yer değişelim
Büyük gemide biz varız: Ne yaparız/yaparsınız ?
Yanıtlamak isteyen korsanlarımız, buyurun akıl yürütelim.
Ben ne yaparım/yapıyorum yazayım(Ya ben onun önünden geçeceğim ya da o benim önümden geçecek durumdayız):
1- Koca yolcu gemisi hız kesip bana yol verse, aramızda ne kadar uzaklık olmalı ki ben önünden güvenli biçimde geçeyim? Bunu göze alamam, almam. Oldu da rüzgarım kesildi veya başka bir terslik oldu hızım düştü adama "Hoooop biraz daha ağırdan al demem gerekecek" :) O da denilmeyeceğine göre Geminin hız kesip bana yol vermesini istemem.
2- Koca yolcu gemisi rotasını değiştirse (Birbirimize karşı durumlarımızı belirtmiştim) Benim aklıma gelen: Onun dümenini benim pruvamdan geçecek gibi kırması. O zaman daha güvenli olabilir. Bu durumda da ben, yeni rotasına göre, onun önünden geçip gitmiş ve güvenli bir uzaklıkta olmuş olacağım. Burada da geminin beni duruyor kabul edip rotasını ona göre düzeltmesin yeğlerim. Çünkü rota düzeltmesini benim hızıma göre yaptı ve benim hızım da düştüyse karşımızdaki yeni bir rota düzeltmesi yapmak zorunda. Belki de tek bir rota değişikliği yeter artar bile, bilgim yok. Çatışma önlendikten sonra tekrar eski rotasına girecektir sanırım yolcu gemisi.
Şimdi kaptanı bırakalım, ben o yolcu gemisinde olsam, "Denizde çatışmayı önleme kuralları" nı bilmeyen normal vatandaş olarak yanımdakilerle birlikte koro halinde ne derim o yelkenli tekne için.
Ben kesinlikle yol veriyorum o yolcu gemisine: Birincisi, manevra yeteneği benden daha güç ikincisi, içindeki yolcuları(Yolcu gemisiyse eğer) düşündüğümden ;) ve üçüncüsü (Bunu baştan yok saymıştım), beni görmemiş olma olasılığı.
Cebelleşmeğe hiç gerek yok: Rüzgar üstüne dönerek hızımı azaltıyorum, karşımdakine "Senin geçmeni bekleyeceğim arkadaş" diyorum. Sonra gerektiği kadar, yavaş yavaş eski rotama giriyorum. Zamanı geldiğinde de pruvasından geçip gidiyorum. Bu da bir çeşit "Antrenman" oluyor. Motor seyri yaptığım bir gün kendi etrafımda yavaşça bir tur atmam da gerekti :)
Bir yelkenli ve yolcu gemisi arasında yol hakkı "restleşmesi" olmamalı der "Abi" ye saygıda kusur etmeden yolundan çekilmeli derim :)
Biliyoruz ki kurallar yaşamımızı kolaylaştırmak ve korumak için varlar. Bu "Yol hakkı" kuralı sanırım hemen hemen aynı büyüklükteki bir yelkenli yat ile motor yat arasında düzgünce uygulansa bile yeterli, o bile olmuyor bazen.
Selamlar.
-
Yeşilköy'den Adalara seyirlerimizin tamamında gemi transit yolunu dikine kesiyoruz.Eğer yaklaşan gemi sancağımızdan yaklaşıyorsa iskeleye doğru net bir rota değişikliği ile kendimizi gösteriyoruz.İskelemizden yaklaşıyorsa tam tersi rota değişikliği ile niyetimizi belli ediyoruz.
Denizde çatışmayı önleme tüzüğü ve deniz hukuku derslerimizde geçiş üstünlüğü ve önceliği ile ilgili verilen bilgiler,tamamen Ahmet Çelenoğlu korsanın verdiği bilgiler gibi.Şimdiye kadar çoğunlukla ailem ile seyir yaptığım için hiç öncelik benim,ben yelkenle gidiyorum diye gemilerin önüne atlamadım.Ancak bazen mesafeyi doğru tahmin etmediğimiz veya gelen geminin de üstümüze dümen kırdığı durumlarla karşılaştım.İşte bu dönemler stresin tavan yaptığı anlar oluyor.Ve şimdiye kadar bir gemi rota değiştirmek değil sadece hızını azalttı.
Yol hakkı daima kamyonun oluyor karayollarında.Adamlar cellat gibiler.Gemiler için denizin kamyonları diyorum.yol benim hakkım olduğu halde tehlikeyi göze almamayı tercih ediyorum.Ama yol hakkının benim olduğunu kendi mürettebatıma ayrıca söylüyorum.
-
Belki bir fikir verir diye kısa bir ekleme yapayım..
Rahmetli Eralp kaptan gezisinde özellikle bu büyük teknelerin ufak görmesi ile ilgili sürece kafasını takmıştı. Tarihte çok eski değil sanırım..
İstisnasız rastladığı tüm büyük teknelere telsiz çağrısı yapmıştı. Bu çağrıların sadece ve sadece % 10 nuna cevap almıştı. Bu küçük yüzde ile yaptığı telsiz görüşmelerin de ise görülüp görülmediği sorusunu sormuş ve neredeyse tamamı tarafından görülmediğini anlamıştı.. Hatta koordinatlarını vermesine rağmen görülmediğine müşade etmişti.
Alim Sür'e Akdeniz'de büyük bir balıkçı gemisi çarpmıştı.. Ne kadar kaçarsa kaçsın gemi üzerine gelmiş ve kıçından çarpmış, kıçta ne var ne yok söküp almıştı...
Osman Atasoy belgelemek adına ,üzerine neredeyse üzerine çıkacak olan şilebi kameraya çekmişti.. Sitesinde var...
Örnekler böyle uzuyor gidiyor.. Sanırım herkeste okumuştur..
Bence büyük gemiler bizi görüyormu sorusundan ziyade cevap arayacağımız, BÜYÜK GEMİLER TARAFINDAN NASIL GÖRÜNÜR OLMAYI SAĞLARIZ sorusudur.. Bu şeklide tartışma yararlı bir sonuca ulaşır...
Kendi adıma söylüyorum, tam anlamıyla görünür olmayı sağlasam bile yinede hızımı keser büyük geminin arkasından dolanırdım.
Hiç boğazına kadar dolu bir konteyner gemisine bindinizmi bilmiyorum.. Eğer fırsat olurda biner ve kaptan köşküne çıkarsanız elektronik aletler hariç görerek seyirin çok zor olduğunu anlayacaksınız.. Bu nedenle uzun yol yapan tüm küçük tekneler rotalarını bu büyük gemilerden kaçınacak şekilde ayarlamalıdır diye düşünüyorum..
Sevgiler
-
Askeri gemileri AIS ile göremiyoruz sanırım, bilgisi olan varmı ?
-
Büyük geminin bizi görüp görmemesi tamamen köprüsünde olan kişilere bağlıdır. Gündüz göz ile görülebilecek mesafe her zaman önlem almak için yeterlidir. Gece de usulüne uygun bir seyir feneri 5 deniz milinden görünür. Seyir her teknede görerek yapılır, Radar, AIS yardımcıdır. Adam gözünü ekrana dikmişse ve/veya ekranda oyun oynuyorsa sizi göremez ya da bazılarının açıkça belirttiği size aldırmaz. Görünürlük mutlaka önemlidir ama görecek göz ve yorumlayacak beyin gerekir.
Çatışmayı önleme kuralları, çatışmayı önlemek için yol sizin olsa bile önlem almanızı belirtir. Bence en önemli kural budur. Bu kural o büyük geminin köprüsünde olanlar için de geçerlidir.
-
Görünür olmak istenildiğinde görürsünüz..
Bazı askeri gemileri radarla dahi görmezsiniz..
-
Biraz sonra konu buraya gelecek, ben şimdiden yazayım: kaptan köşküne lazer tutmayın. 8)
-
Askeri gemileri AIS ile göremiyoruz sanırım, bilgisi olan varmı ?
Onlarda W-AIS (Warship AIS) vardir, bizim AIS sinyallerimizi gorurler biz onlari goremeyiz.
Ama istediklerinde gorunur olurlar (ornek egitim amacli liman ziyaretleri, yogun bogaz gecisleri vb)
oZgur
-
Sayın Baylar, Hanımefendiler,
web de bir konu için araştırma yaparken, forumunuzu gördüm, tıkladım...okuduklarımdan hemen hepsine yakın yanlış bilgiler olduğunu gördüm. üye olup nasıl faydam olur diye yazmak istedim.
Dün ise pişman oldum, üyeliğimi sildim, ama az önce okuduklarımdan sonra cevap hakkımı kullanmak için tekrar, aktif oldum. Bu cevabımdan sonra tekrar üyeliğimi sileceğim.
Şunu çok iyi bilmeniz gerekir. bizler profesyonel denizcileriz. (Bir kimsenin bir işi, para karşılığı meslek ya da temel uğraşı konusu olarak yapması.) o kadar çok eleştiri aldım ki, bunu hak ettiğimi hiç zannetmiyorum. ben, YDO 4 yıl denizcilik eğitimi aldım, 4 senede ingilterede 2 senesi uluslararası deniz hukuku ve diğer 2 senesi de gemi sevk ve idaresi ve "international safety menagement" üzerine master yaptım. 35 yıldır yerli ve yabancı armatör firmalara ait gemilerde süvarilik yaptım ve halen yapıyorum. bu konuda benim mesleki tecrubem, bilgim üzerine hiç kimsenin tek kelime edebileceğini zannetmiyorum.
Ben sizlere "köprüden nasıl görünüyorsunuz" "nelere dikkat etmelisiniz" "sizlerin bilmediği, ama sizin doğru bildiğiniz" konularda bilgi vermek ve yardım etmekti.
Ama okuyorum ki, burada ki katılımcılar son derece ilginç yerlerden bakıyorlar. Örneğin ;"İsmail Çavuşoğlu' nun üslubuna katılmam mümkün olmasa da, " kelimesine söyle cevap vereceğim. " hadi canım " kelimesi sizin ekranınızdan nasıl görünüyor, nasıl yorumluyorsunuz. Öncelikle öğrenilmesi gereken sanal ortam da yazmayı ve sonrada okumayı öğrenmektir.
Benim teknik konularda getirdiğim yorumlar tarafımdan, kafamdan salladığım konular değil. Hepinizden özür dileyerek ve affınıza sığınarak belirtmek isterim ki, deniz konusunda ki bildikleriniz çok zayıf.
Mustafa Ertör isimli beyefendi ; "Yeşilköy' den Adalara seyirlerimizin tamamında gemi transit yolunu dikine kesiyoruz.Eğer yaklaşan gemi sancağımızdan yaklaşıyorsa iskeleye doğru net bir rota değişikliği ile kendimizi gösteriyoruz. İskelemizden yaklaşıyorsa tam tersi rota değişikliği ile niyetimizi belli ediyoruz." Sizin belirttiğiniz rodada yelkenle seyir yapmak yasak. Ama siz bunu bilmediğinizden, burada öfkenizi haklı sanıyorsunuz.
"Uluslarası kuralların en son yapıldığı tarih 1972 yılıdır. Bu çok eski bir tarih değildir." bu kadar saçma bu kadar dar bir görüş, mantıksızlık olur mu ? beyfendinin bahsettiği tarihde Türkiye de daha 1000 dwt gemi 2/3 adet yapılmıştı. Dünya denizlerinde artık ayak basılmadık yer yoktur. www.marinetraffic.com/tr/ (http://www.marinetraffic.com/tr/) adresine girin bakın. sizin gezdiğiniz bölgelerde gezen büyük gemileri.
Benim size "aman dikkatli olun" çağrısı yapmam ne kadar zor ne kadar kötü, ne kadar hakaret olarak algılanmış bir çağrı oldu.
Bir beyefendi de "kaptanlar bizlerden daha mı çok denizi biliyorlar " diye sormuş. Allah aşkına beni güldürmeyin. Siz yoksa denizcilik felanmı yaptığınızı sanıyorsunuz beyim ?
Benim bahsettiğim kısaca şudur, rakkamlarla örnek verdim son olarak tekrarlayıp forumunuzdan çıkacağım.
Büyük gemiler benim altımda ki gemi L/S ile birlikte 180 bin ton (yüklü) dür. (Marmara ve çanakkale dahil bu mıntılalardan bahsetmiyorum) gece sizi görmem ancak 1 mil kadar yaklaşınca olabilir. eğer plastik den yapılmış seyir fenerleriniz 1 milden görünürse. sizi gördükten sonra zaten benim yapabileceğim hiçbir şey kalmaz. bir manevra yapsam dahi sizi kurtaramam. o yuklu geminin durması ancak yarım saat ttir. biz liman girişlerinde yarım saat önceden makinaları stop yapar geminin akmasını bekleriz. Bütün bunları yazıyorum halen ilginç yazılar geliyor, "bir şahıs" tarafından. Siz siz olun hiçbir gemiden yol beklemeyin. Manevranızı sona saklamayın. ilk hareketi siz yapın.
Radarlar (biz arpa kullanırız) ahşap ve fiber tekneleri göstermez ( foruma üye mesleği gemici lik olan biri buna yorum yapmış düşünün ) neden göstermez, eger gain fazla verildiğinde yalancı ekolar vurur. buda alarmın devreye girmesine neden olur. (arpa kullanmak bir ve yorum yapmak için, arpa radar kursu almanız gerekir )
sizlerin yapacağı ilkşey, marmara da yelken seyrine yasak olan bölgeleri çıkatrmanız, ege de ise gemi yolunda seyir yapmamanız. eğer yapmak zorunda kalırsanız, dikkatli olmanız. ha isterseniz gemilerin önünede atlayabilirsiniz.
Bir beyefendi de yazmış "siz hanımefendi yanınızda seyir yaptınızmı gibi " birşey, bu na nasıl cevap yazabilirim ki.
Şahsiyetiniz, şahsınız için söylemiyorum ama " ben kimlerle tartışıyorum" demek geldi içim de. iki yelken açmakla denizcilik mi olur ? Öğrenmeye kapalı bir toplumuz. Ne yazık ki.
Biliyorum yine arkamdan bir sürü konuşan olacak ama, mesleki olarak insanlar konuşurken haddini bilmeli. Benim yanımda 2. kaptanlık yapan dahi (mesleki olarak ) bu sekilde konuşamaz, biri çıkmış yalan yanlış birtakım yorumlar yapıyor. bizim vazifemiz, (profesyoneller olarak) siz amatörlere yardımcı olmak. bilmediklerinizi öğretmek.
Her ne olursa olsun, forumunuz güzel, bakın geldim, tartıştık, belki birşeyler bıraktım sizlere şimdi gidiyorum. Kırdığım kişiler olabilir, üzdüklerim de. Bunlar için üzüntülerimi kabul edin lütfen. rüzgarınız bol, altından suyu eksik olmasın. Hoşçakalın.
-
Bende başıma gelen bi olayı aktarayım ;
Sene 2008 sanırım yeni aldığım 6 mt. boyunda bir motoryatla ilk gece seyrim yakıtımı ve gerekli her şeyi kontrol ettikten sonra kıyı kıyı yol almaktayım hızım 15 mil civarı tam kız kulesinden boğaza girdiğim sırada nasıl olduysa motor stop etti ve marş basmasına rağmen makina çalışmıyor. Ben hemen durumu anlamak üzere dıştan takma motorun başına geçtim görünür bir sorun yok yakıt deposunu kontrol ettim yakıtım bitmiş(50 lt. benzin 10 dk. da bitmiş). Bu arada kayık yaklaşık 4-5 mille tam ters istikamete sürükleniyor hemen ya tutarsa diyip demir attım ve yakıt ikmali yapmaya başladım. O sırada yanımdaki arkadaş burundan bağırıyor Fatih önümüzdeki bu karartı nedir diye bir bakarım gökyüzünü görmemize engel olacak kadar dibimize kadar gelmiş olan bir tanker bize çarpmak üzere. Ve benim yapabileceğim hiçbirşey yok. Rus bandralı bir gemi. Ben eyvah ne b.k yicez diye düşünürken bir bakarım koskoca gemi iskeleye kırdı ve bize neredeyse dokunarak yanımızdan geçti. Çok uzaktan biri 'Ulan siz ne b.k yiyosunuz benim yolumda hayvan herifler görmüyomusunuz geçiş yaptığımı diye' bağırıyor. Ben ince bi sesle yakıt bitti abey kusura bakma tarzında bişeyler söyledim sanırım.:) Neyse o koca gemi (bizi sanırım radarda görmüş) çatışmayı önlemişti. Eğer bu yazıyı okuyorsa o koca :) kaptandan Allah razı olsun ömrüme ömür kattı. :-[
Yani diyeceğim elimizdeki imkanları zorlamamız gerekebilir ve bu hayat kurtarabilir.
( İsmail korsan siz üstünüze alının veya Ahmet korsan haklı diye söylemiyorum sadece yaşadığım olay aynende budur. Bu arada ikimizde aynı anda yazmışız benim yazım yazınızın arkasına düştü biliçli yapılmış değildir.)
-
İsmail bey teşekkür ederim kendi adıma... Uslup yadırgansa da net ve açık bir şekilde bilgi vermeniz benim için yeterlidir..
Bence gitmeyin.. Alışırsınız... Eğlenceliyizdir biz....
-
Vay be!
Bu konunun bu kadar hararetli noktaya gelmis olmasi ilginc!
O zaman bu pazar agirlikli olarak radar, reflektor ve ais konularindan bahsedecegimiz uygulamali sunumda kan govdeyi goturecek! ;-)
Sunuma herkesi bekliyorum..
oZgur
-
Eğer bir teknenin ışıklarını bir mil yaklaştığnızda görenbiliyorsanız, iki sebep olabilir: 1. Teknenin seyir fenerleri kurallara uygun değildir. 2. Gözünüz görmüyordur. Genellediğinize göre, ilk şık pek olası değil, tüm tekneler kurallara uymuyor olamaz. Denizde hiç bir vasıtanın çatışmayı engellemek için durması beklenmez, dümen simidi bu iş içindir. Kurallar hız konusunda emniyetli hız derler, çatışmayı önlemek için ise yapılan manevra sancağa dümen kırmaktır. Ama haklısınız, siz okumuşsunuz, biz okumamışız, hatalar hep bizde. Yolunuz açık olsun.
-
Marmara'da yelken yapmanın yasak olduğu yerler neresi?
-
İsmail bey teşekkür ederim kendi adıma... Uslup yadırgansa da net ve açık bir şekilde bilgi vermeniz benim için yeterlidir..
Bence gitmeyin.. Alışırsınız... Eğlenceliyizdir biz....
Vural abiye kesinlikle katılıyorum.
Ahmet abi yangına benzinle gitmeyin demek istiyorum kızmazsanız. :-[
-
Marmara'da yelken yapmanın yasak olduğu yerler neresi?
Gemi yolları HakanE.
-
Sayın Baylar, Hanımefendiler,
Her ne olursa olsun, forumunuz güzel, bakın geldim, tartıştık, belki birşeyler bıraktım sizlere şimdi gidiyorum. Kırdığım kişiler olabilir, üzdüklerim de. Bunlar için üzüntülerimi kabul edin lütfen. rüzgarınız bol, altından suyu eksik olmasın. Hoşçakalın.
Ben bilirsem, ki bilmem, rüzgarımızın bolluğundan ziyade kolaylığı dilenir. Neyse, geçelim.
-
35 yıldır yerli ve yabancı armatör firmalara ait gemilerde süvarilik yaptım ve halen yapıyorum. bu konuda benim mesleki tecrubem, bilgim üzerine hiç kimsenin tek kelime edebileceğini zannetmiyorum.
Ben bu üslubu, bir motosiklet forumunda, -"Ben 35 yıldır D sınıfı ağır vasıta ehliyet sahibiyim. 35 yıldır ağır vasıta kullanırım. Her türlü yol şartında vazife yaptım. Ayrıca bu konuda her türlü ekstra eğitimi de aldım. Dolayısı ile motorsiklet kullanmayı sizden iyi bilirim."
durumuna benzetirim ve asla doğru bulmam. Kusura bakmayın.
TANER
-
Ne zaman 'ben daha fazla biliyorum' mantığını bir kenara bırakacağız bilmiyorum... Ama durum böyle olunca zevkle okunması gereken konular bir faciaya dönüyor...
Yazın yedi ay gece seyri yaptım, beşmilden gördüğüm seyir feneri hatırlamıyorum.. Büyük kocamanlar hariç... Ali Rıza abi ile gece yan yana seyir yaptığımızda aramız biraz açılsın birbrimizi kaybediyorduk.. Hele hele bizim pupa fenerleri bir facia.. Ben bu sene pupa fenerlerimi, kıç ıstralyaya çıkartmayı düşünüyorum..
Tekrar ediyorum, konuyu BÜYÜK GEMİLER TARAFINDAN FARKEDİLMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ şeklinde tartışmak , sanki daha doğru gibi...
Ben yapacaklarımı söyleyeyim...
1. Bizim pruva fenerleri genelde burunda.. Biraz dalgalı, çalkantılı havada butun suya girip çıkmaya başladığın da kesinlikle görülmüyor.. Onları burundan alıp daha uyugun bir yere taşıyacağım.. Daha yerini bulamadım..
2. Pupa fenerimi kıç ıstralya'ya çarmıh tellerine uygun bir yere asacağım... Güneş panalinin üzeri olabilir.. Seyirde genelde kıçta oturuyoruz.. Bazen istemeden de olsa feneri kapatabiliyoruz...
3. Silyon fenerimin ampulunu daha kuvvetli bir ampulle değiştireceğim..
4. Çok güçlü bir projektörüm var.. Onun kullanımını daha uygun hale getireceğim..
5. Verici bir AİS alacağım kesinlikle
6. Radarım uygun.. 25 millik ve mükemmel çalışıyor..
7. Hakan aklıma soktu lazer alacağım kaptan köşküne tutmak için...
Şimdilik aklıma gelenler bunlar..
-
Sıvas Mangal'ın bu konuya katkısı ise..
Fosforlu kavuniçiye boyayacağım kendisini..
Üzerine hızlı çakan reflektör bağlayacağım..
Uyumasın diye bol kahve içirecem...
-
1. Bizim pruva fenerleri genelde burunda.. Biraz dalgalı, çalkantılı havada butun suya girip çıkmaya başladığın da kesinlikle görülmüyor.. Onları burundan alıp daha uyugun bir yere taşıyacağım.. Daha yerini bulamadım..
2. Pupa fenerimi kıç ıstralya'ya çarmıh tellerine uygun bir yere asacağım... Güneş panalinin üzeri olabilir.. Seyirde genelde kıçta oturuyoruz.. Bazen istemeden de olsa feneri kapatabiliyoruz...
Bir taşla iki kuş: direk tepesi seyir feneri?
-
Direk tepesi derken. Demirleme fenerimi silyon fenerimi...
Ama gece genelde demir fenerini hep açıyorum ben.. O biraz kuvvetli ve yüksek.. Görüyorlarsa bir tek onu görüyorlardır zaten..
-
1. Bizim pruva fenerleri genelde burunda.. Biraz dalgalı, çalkantılı havada butun suya girip çıkmaya başladığın da kesinlikle görülmüyor.. Onları burundan alıp daha uyugun bir yere taşıyacağım.. Daha yerini bulamadım..
2. Pupa fenerimi kıç ıstralya'ya çarmıh tellerine uygun bir yere asacağım... Güneş panalinin üzeri olabilir.. Seyirde genelde kıçta oturuyoruz.. Bazen istemeden de olsa feneri kapatabiliyoruz...
Bir taşla iki kuş: direk tepesi seyir feneri?
En radikal çözüm. Tek sakıncası ampül değiştirmek biraz zahmetli. :)
-
Direk tepesi derken. Demirleme fenerimi silyon fenerimi...
Ama gece genelde demir fenerini hep açıyorum ben.. O biraz kuvvetli ve yüksek.. Görüyorlarsa bir tek onu görüyorlardır zaten..
Şöyle birşey demek istedim:
http://www.tekneyatshop.com/hella-marine-model-2984-3-renkli-ve-capa-fenerli-seyir-feneri-anti-manyetik-ve-su-gecirmez-urun-kodu-9511 (http://www.tekneyatshop.com/hella-marine-model-2984-3-renkli-ve-capa-fenerli-seyir-feneri-anti-manyetik-ve-su-gecirmez-urun-kodu-9511)
(http://www.tekneyatshop.com/urun_resimleri/180likler/2546de674466539193706e1cde833bd81293235098.jpg)
-
Bu sanki biraz kafa karıştırabilir gibi... Ama mümkün..
-
http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/denizcilik/moduller/denizde_catismayi_onleme_isaretleri.pdf (http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/denizcilik/moduller/denizde_catismayi_onleme_isaretleri.pdf)
Sayfa 12
-
Geçen yaz Samos'da görmüştüm bir ingiliz amca direğin dört bir yanına ve küpeştelere boydan boya şerit led döşemişti.
-
Yelken/Motor seyrinde ön tarafa ters koni asmamız gerekiyor. Ama çözemediğim, Cenova açıkken bunu nasıl yapabileceğim ?
-
Geçen yaz Samos'da görmüştüm bir ingiliz amca direğin dört bir yanına ve küpeştelere boydan boya şerit led döşemişti.
O ne ya? Pavyon gibi olmuştur. Kurallara aykırı. Üstelik görünürlüğü artırdığından şüpheliyim.
Benim gördüğüm, yapılan en önemli hata, seyir fenerlerinin led ampüllerle değiştirilmesi. Bu ampüllerin ışığı her zaman 3 milden görünmek için yeterli aydınlığı sağlamayabiliyor.
Direk tepesi çoklu seyir feneri ise bence en uygun çözüm.
-
Aşırı aydınlatma kurallara aykırı mıdır bilmiyorum ama yolcu gemileri gece seyrinde ışıl ışıl yol alıyorlar.
-
Aşırı aydınlatma kurallara aykırı mıdır bilmiyorum ama yolcu gemileri gece seyrinde ışıl ışıl yol alıyorlar.
Ben görürüm onları ay başında elektrik faturası geldiğinde..
-
Ters koni bizim sahil güvenlik tarafından kabul görmüyor. Aslında ben motorlu tekneyim demek ama Boğazda açarasanız Sahil Güvenlik yelkeninizi kapattırabilir.
Basmak için bir mandar ile basıp mandarı baş istralyaya sabitleyeceksiniz. Yani mandarın bir ucu istralyanın alt ucuna bağlı olacak, diğeridirektepesine gidecek, böylece ters koni yelkenin orsa yakasında kalıyor.
Ledler (bazıları hariç) ABD'de sahil güvenlik tarafından kabul edilmiyor. Birinci nedeni insan gözüneuygun frekansta ışık yaymamaları diğeri ise yeteri kadar ışık vermemeleri olabilir. Elektronik olarak Lumen ölçtüğünüzde eşit bile çıksa ışık frekansı farklı olduğu için gereken mesafede insan gözü tarafından algılanmayabilir.
-
Yine çatışmayı önleme tüzüğünden:
" Fenerlere ait Kurallar güneşin batışından doğuşuna kadar uygulanacak ve bu süre içerisinde kurallarda belirlenen fenerlerle karıştırılmayacak veya bunların görünüşlerini veya ayırıcı karakterlerini bozmayacak veya iyi bir güzcülük yapılmasını engellemeyecek olan fenerler dışında diğer hiçbir ışık gösterilmeyecektir. "
Benim anladığım : Esas seyir fenerleriniz net bir şekilde göründüğü sürece tekneyi pavyona çevirmek serbest....
-
Konu çok okunuyor diye paylaşmak istedim. Belki çoğunuz biliyorsunuzdur, ben bilmiyordum. Başıma gelmeden önce de bunun olabileceğini hiç tahmin etmemiştim.
Gemi gördüğüm zaman çatışma olasılığı varsa ne durumda olursam olayım yavaşlarım gerekirse dururum ve geçmesinini beklerim. Abraması kolay olan yol vermeli diye düşünürüm. Ancak o koca gemilerin arkalarından sırtı (Kamışsız) çekebileceklerini hiç düşünmemiştim. Günlerden bir gün yaşayarak öğrenmiş oldum.
Aklınızda olsun.....
Güvenli seyirler......
-
Benim de küçücük tecrübem; Arkalarından geçerken olabildiğince mesafe bırakılmalı. Kalamış marinadan Yenikapı rotasında yelkenle giderken, kocaman bir tankerin dümensuyunu dik keserek geçtim. Aferin bana :( 12 tonluk yelkenlinin 100 dereceye yakın iskeleye istemsiz döndüğünü, dümeni bırakmama karşın hiç umursamadığını gün gibi anımsıyorum. Valla! Şahidi var; küçük kızım Yersu, Efe Özbil ve Zorbey yelkenlisi.
-
Marmara'da yelken yapmanın yasak olduğu yerler neresi?
Gemi yolları HakanE.
Transit yol üzerinde yelken yaparak geçmenin yasak olduğunu bilmiyordum.İsmail beyden ve Zafer Korsandan öğrendim.
Yani transit yola kadar yelkenle geleceğiz.Yelkenleri indirip makinayla yola devam.Geçince tekrar yelkenle devam edebiliriz.Makine arızası istisna tabi.Budurumda kamyon çarpabilir.
-
silindi
-
Motoru çalıştırıp başa ters koni asarsınız. Bu sizi motorlu tekne yapar. Yani yelkenlinin üstünlüklerini kullanamazsınız.
-
Ah be İsmail Suvarim
Erken davrandın burada kaç tane Suvariyiz bir bilsen hiç birimiz hepimizden akıllı değiliz...
burada bilgi paylaşıyoruz ... Ben bilirim diye eğitmen pozuna girip Amatör Denizcileri kırdığına değer mi ...
Değişik mesleklerden bir çok Denizci aşkıyla yanan dostumuz vardı burada kaybettiğin ...
Gel geri dön bak herkes senin bilgilerine saygı göstermek zorunda değil ki . Herkesin bildiği bir şeyler vardır elbet.
Hayatta herkes doğrumu yapıyor ki ...
amatör olmak çok çok güzel bir şey ... bak Filarmoni orkestraları her zaman başarılı dır neden çünkü herkesin
başka bir mesleği vardır zaten ve bu mesleğinden laf olsun diye bahseder inatla bahsetmez baskı kurmaz ..
Senin bahsettiklerin Profesyonel denizcilik amatöre uymaz...
Amatörün halatı var bizim palamarımız. Olay bundan ibaret ... ( :'( ha bak ip derseniz bende kızarım :'( )
Geri dön İsmail Suvarim burada Çok dost var Burası bir Aile .
Gezgin Korsan bir aile ve Aile arasında olur böyle şeyler ... :-*
-
Ne zaman 'ben daha fazla biliyorum' mantığını bir kenara bırakacağız bilmiyorum... Ama durum böyle olunca zevkle okunması gereken konular bir faciaya dönüyor...
Yazın yedi ay gece seyri yaptım, beşmilden gördüğüm seyir feneri hatırlamıyorum.. Büyük kocamanlar hariç... Ali Rıza abi ile gece yan yana seyir yaptığımızda aramız biraz açılsın birbrimizi kaybediyorduk.. Hele hele bizim pupa fenerleri bir facia.. Ben bu sene pupa fenerlerimi, kıç ıstralyaya çıkartmayı düşünüyorum..
T
Pupa fenerleri konusunda Vural korsana katılıyorum 1987 senesi TCG S. Mehmet Paşa ile Akdenizde yaptığımız 2000 millik bir seyirden sonra Gölcüğe dönerken gece 0300 Z da Çanakkale boğazına giriş yaptık ,gece zifir gibi ,boğaz geçişi yaptığımız için tüm personel Manevra yerlerinde K Üstünde ben dahil II K,Hrk sb,vardiya sb yani herkes mevcut boğaz girişinde önümüzde giden yelkenli tekneyi çiğnemekten uyanık bir gözcünün sayesinde son anda kurtulduk çünkü tekne radarda gözükmüyordu ve en önemlisi PUPA feneri yanmıyordu.midem ağzıma geldi desem yanlış olmaz ,aman pupa fenerine dikkat yanmıyorsa özellikle dar sularda yetişen gemi tarafından görülmemeniz büyük olasılık.Pupa fenerinizin görüldüğünden emin olun derim,Saygılar
-
Çok keyifle izlediğim tartışma maalesef İsmall Kaptanın forumdan ayrılmasıyla kaldı biz korsanlara " Biz bina okuruz , durur durur bir daha okuruz" gibi oldu. İsmail kaptan konuyu farklı bakış açısıyla değerlendirip, bize unutamayacağımız dersler verdi, inşallah dönerde diğer konularda da farklı görüşlerini yazar. Biz korsanların, yani amatör denizcilerin konuya bakış açımızla, profesyonel bir kaptanın bakış açısı çok farklı. Fark otobandaki taksi şöförünün trafik bilgisiyle kamyon şöförünün bilgisi farkının çok ötesinde. 35 yılını deniz üzerinde geçirmiş, bu işin üst düzeyde eğitimini almış bir kaptanın yanında şahsen benim seyrü sefer bilgim sıfırdır. İsmail kaptanın yazılarında doğru bildiğini bizlere bir türlü anlatamamanın, veya bizim anlamıyor olmamızın verdiği asabiyette hissediliyor. Buda genel kaptan davranışı , teknede hepimiz derdimizi anlatamayınca kızıyoruz, sesimizi yükseltiyoruz vs.
İsmail kaptanım , kaptanlar pes etmez, doğru bildiğini söylemeye devam eder, büyük çoğunluğun yazılarınızdan faydalanadığından emin olun, itiraz edenlerinde kendi teknelerinin kaptanı olduğunu değerlendin. Selamlar, saygılar.
-
Gemiler büyüdü diye kurallar değişmedi. Geçiş üstünlükleri aynen devam ediyor. Kurallara bir çok kaptanın uymadığını ve uymayacağını biliyoruz. İsmail kaptan sadece bunu itiraf edecek kadar cesurmuş. Nekadar büyük olursa olsun bir gemi bir yelkenliyi 5 milden görür, 1 milden görse bile tedbir alabilir. Bunlar "olabilirler" ama olmuyor. gemilerin en az yarısının İsmail kaptanla aynı fikirde olduğuna inanıyorum.
Bir başka görüşüm ise kuralların değişmesi gerektiği, biz keyif yapacağız diye koca gemilerin yön değiştirmesi bana da doğru gelmiyor. Ama kurallar değişinceye kadar elimizden geldiği kadar mevcuduna uymalıyız. Kurallar (kanun) her zaman adaleti temsil etmez.
-
İsmail Çavuşoğlu Beyfendinin bir cümlesini aşağıya kopyalıyorum
Bir beyefendi kaptanlar bizlerden daha mı çok denizi biliyorlar " diye sormuş. Allah aşkına beni güldürmeyin. Siz yoksa denizcilik felanmı yaptığınızı sanıyorsunuz beyim ?
Böyle bir cümleyi sindiremedim ve kabul etmiyorum. Bende Deniz Harp okulu mezunuyum 37 senelik meslek hayatımın 15 senesi Denizlerde ve gemilerde komutanlık yaparak geçti. Gerçek denizcilğin zorluğunu yelken yapmaya başladıktan sonra anladım.Büyük gemide işler kolay kapalı Köprü üstünde hertürlü elektronoik alet elimizin altına gelsin çaylar ,kahveler, arızamı oldu çarkçıbaşı baksın,rüzgar dalga vız gelir, bu mu gerçek denizcilik yoksa The VENDEE GLOBE yi 78 günde her türlü zorluklara ve hava şartlarına tek başına karşı koyarak tamamlayan François Gabartmı gerçek denizci.Hiç birzaman birbirimizi küçük görmeyelim.Saygılar
-
Ismail kaptanim
Ahsap ve fiberin radar dalgalarini yansitma kabiliyeti metale gore cok daha azdir, cisimlerin boyutu ve sekilleri ile de radar dalgalarinin yansitilmasi ve ekrana dusmesinde iliski vardir.
Radarin skalasini arttirdikca hassasiyeti azalir ve belirli yanstma gucunun altindaki cisimler temas olarak algilanmaz. Havanin kapali olmasi, radar dalgalarinin bulutlardan yansima almasi ve ekranimizin cok buyuk bir bolumunu gorememize neden olabilir. Denizli havalar, yagmur vs radardaki yalanci temaslarin/sacintilarin artmasina neden olur, bu sacintilari azaltmak icin sea(deniz), rain(yagmur) ve gain(kazanc) ayari bircok radarda mevcuttur. Ozellikle sea ve rain ayarlarini yuksek tuttugunuzda yalanci ekolarla birlikte kucuk temaslarin cogunu da ekrandan silmis olursunuz.
Acik denizde genelde buyuk skalada calisilir ve kucuk tekneler ozellikle radar dalgalarini yansitma kabiliyeti daha az olan materyalden yapilanlar radar ekraninda gorulmez. Bunu soyle dusunmek gerekir, acik denizde genelde buyuk gemilerle karsilasirsiniz ve her taraf deniz oldugu icin buyuk skalada calisirsiniz.
Korfez girisleri, bogaz gecisleri, sahile yakin yerler, demirleme ve liman girislerinde vs trafik, seyir tehlikeleri ve manevra hassasiyetine gore radar skalanizi degistirir ve yukarda soyledigim radar ayarlarini yaparsiniz. Bu durumda kucuk temaslari gorebilirsiniz. Eger radarinizi okyanus geciyormus gibi birakir, en buyuk benim onlar benden kacsin dusuncesiyle ayarlamazsaniz birilerinin uzerinden gecme olasiliginiz bir hayli yuksek.
Ismail korsanim, radarinizda ahsap, fiber tekne goremiyorsaniz, bunun teknik sebepleri olabilecegi gibi radari her yerde ayni skala ve ayarlarla kullaniyo olabilirsiniz, bu yuzden de kaynaklaniyor olabilir. Bizim gemideki radarla hava ve deniz sartlarina da bagli olmakla birlikte 12 mil sikalasi ve altindaki skalalarda ahsap ve fiber tekneleri gorebiliyoruz. Yani ahsap/fiber tekneler radarda gozukmuyor diye kestirip atamayiz. Bi ara denk gelirsek ayarliyim sizin radari da siz de gorun bizim sefil yogurt kaplariyla, tahta tekneleri radarinizda..
Bu arada gemide calistigim icin meslek olarak gemici yazdim, gemide gemicilik yaptigim icin degil.
Saygilar, selametle
-
Ben kaptan olarak görevli iken çift radar kullanıyorum . 6-3 mil ( Trafikli bölgelerde ve kıyıya yakın bölgelerde)
Açık denizde 6-12 mil
Her şeyi görüyorum problem yok ama radardan iyi anlamak lazım .
Neden insan birbirlerini kırar hiç anlamıyorum burası bilgi yarıştırma veya üstünlük sağlama yeri değildir.
Ben şahsen bu formu hoşça vakit geçirmek için okuyorum her kez bu gözle bakarsa her şey daha kolay ve huzurlu olur....
-
Neden insan birbirlerini kırar hiç anlamıyorum burası bilgi yarıştırma veya üstünlük sağlama yeri değildir.
Ben şahsen bu formu hoşça vakit geçirmek için okuyorum her kez bu gözle bakarsa her şey daha kolay ve huzurlu olur....
Aynen katılırım 1w5ey8 1w5ey8
-
İsmail Çavuşoğlu Beyfendinin bir cümlesini aşağıya kopyalıyorum
Bir beyefendi kaptanlar bizlerden daha mı çok denizi biliyorlar " diye sormuş. Allah aşkına beni güldürmeyin. Siz yoksa denizcilik felanmı yaptığınızı sanıyorsunuz beyim ?
Böyle bir cümleyi sindiremedim ve kabul etmiyorum. Bende Deniz Harp okulu mezunuyum 37 senelik meslek hayatımın 15 senesi Denizlerde ve gemilerde komutanlık yaparak geçti. Gerçek denizcilğin zorluğunu yelken yapmaya başladıktan sonra anladım.Büyük gemide işler kolay kapalı Köprü üstünde hertürlü elektronoik alet elimizin altına gelsin çaylar ,kahveler, arızamı oldu çarkçıbaşı baksın,rüzgar dalga vız gelir, bu mu gerçek denizcilik yoksa The VENDEE GLOBE yi 78 günde her türlü zorluklara ve hava şartlarına tek başına karşı koyarak tamamlayan François Gabartmı gerçek denizci.Hiç birzaman birbirimizi küçük görmeyelim.Saygılar
İmza.....
-
Neden insan birbirlerini kırar hiç anlamıyorum burası bilgi yarıştırma veya üstünlük sağlama yeri değildir.
Ben şahsen bu formu hoşça vakit geçirmek için okuyorum her kez bu gözle bakarsa her şey daha kolay ve huzurlu olur....
Aynen katılırım 1w5ey8 1w5ey8
Ben de... :-*
İsmail Çavuşoğlu Beyfendinin bir cümlesini aşağıya kopyalıyorum
Bir beyefendi kaptanlar bizlerden daha mı çok denizi biliyorlar " diye sormuş. Allah aşkına beni güldürmeyin. Siz yoksa denizcilik felanmı yaptığınızı sanıyorsunuz beyim ?
Böyle bir cümleyi sindiremedim ve kabul etmiyorum. Bende Deniz Harp okulu mezunuyum 37 senelik meslek hayatımın 15 senesi Denizlerde ve gemilerde komutanlık yaparak geçti. Gerçek denizcilğin zorluğunu yelken yapmaya başladıktan sonra anladım.Büyük gemide işler kolay kapalı Köprü üstünde hertürlü elektronoik alet elimizin altına gelsin çaylar ,kahveler, arızamı oldu çarkçıbaşı baksın,rüzgar dalga vız gelir, bu mu gerçek denizcilik yoksa The VENDEE GLOBE yi 78 günde her türlü zorluklara ve hava şartlarına tek başına karşı koyarak tamamlayan François Gabartmı gerçek denizci.Hiç birzaman birbirimizi küçük görmeyelim.Saygılar
İmza.....
Tespit çok doğru, daha da bir çok yerde aynı tavır var amma yine de yavaş yavaş kazanmaya mı baksaydık İsmailÇ korsanı ::)
-
Aslında bir hafta takılsaydı alışırdı... Baştan ağır geldi...
İşallah sakinleşir geri gelir...
-
Moderatörler affetsin kampanyasına onu da katalım. x():
-
Ara sıra sevdiğimiz arkadaşlarımıza takılıyoruz oda bu işin çilvesi
-
"Tekneyi demir değil zincir tutar", "Ben küçük tekneye yol vermem", "....da okudum, şuradan lisansım var, buradan eğitimim var", "Ben bu işi bilirim, siz ise bir şey bilmiyorsunuz".
Sözler kelimesi kelimesine aynı değil ama sanırım ana fikir değişmiyor. Kuralları insan hayatı pahasına hiçe sayan, bunu da marifet zanneden bir zatı muhteremdi, yolu açık olsun.
-
"Tekneyi demir değil zincir tutar", "Ben küçük tekneye yol vermem", "....da okudum, şuradan lisansım var, buradan eğitimim var", "Ben bu işi bilirim, siz ise bir şey bilmiyorsunuz".
Sözler kelimesi kelimesine aynı değil ama sanırım ana fikir değişmiyor. Kuralları insan hayatı pahasına hiçe sayan, bunu da marifet zanneden bir zatı muhteremdi, yolu açık olsun.
Bizim her türlü fikre ihtiyacımız var . Kimseyi feda etmek gibi bir hakkımız ve lüksümüz yoktur derim . Tüm bakış açıları en doğru bilgiye ulaşmamızı sağlar .
-
Eminmisiniz?
Sadece boğazlar olmasın?
Boğazlarda tüm geçiş üstünlükleri taransit geçiş yapan gemilerde (Şehir hatları dahil tüm tekneler yol vermek zorunda) olduğunu biliyorum. Boğaz dışında genel kurallar geçerli diye biliyorum. Yani deniz haritalarında gördüğünüz gemi yollarında yelken ile seyir yapmak yasak değil bildiğim.
Marmara'da yelken yapmanın yasak olduğu yerler neresi?
Gemi yolları HakanE.
-
Aslında bize çok yararlı şeyler söyledi...
Büyük bir gemiden ufak teknelere nasıl bir bakış açısı ile bakıldığını açık açık anlattı...
Ayın 32 sine kadar dönmezse saçlarımı kesecem...
-
Bizim her türlü fikre ihtiyacımız var . Kimseyi feda etmek gibi bir hakkımız ve lüksümüz yoktur derim . Tüm bakış açıları en doğru bilgiye ulaşmamızı sağlar .
:-* :-* :-* :-* :-* :-* :-* :-* :-* :-* :-* :-* :-*
geçek de olması gereken de budur .
1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8 1w5ey8
-
Eminmisiniz?
Sadece boğazlar olmasın?
Boğazlarda tüm geçiş üstünlükleri taransit geçiş yapan gemilerde (Şehir hatları dahil tüm tekneler yol vermek zorunda) olduğunu biliyorum. Boğaz dışında genel kurallar geçerli diye biliyorum. Yani deniz haritalarında gördüğünüz gemi yollarında yelken ile seyir yapmak yasak değil bildiğim.
Marmara'da yelken yapmanın yasak olduğu yerler neresi?
Gemi yolları HakanE.
Bazı gemi yollarının ayrıcalığı var.. Haritalarda açıklama kısmında yazıyor. İlgili haritayı incelemek sorunun cevabı olabilir..
-
İstanbul kıyılarındaki yasak bölgeleri burada konuşmuştuk
http://www.gezginkorsan.org/forum/index.php?topic=10995.0 (http://www.gezginkorsan.org/forum/index.php?topic=10995.0)
-
Aslında bize çok yararlı şeyler söyledi...
Büyük bir gemiden ufak teknelere nasıl bir bakış açısı ile bakıldığını açık açık anlattı...
Ayın 32 sine kadar dönmezse saçlarımı kesecem...
:o
-
"Tekneyi demir değil zincir tutar", "Ben küçük tekneye yol vermem", "....da okudum, şuradan lisansım var, buradan eğitimim var", "Ben bu işi bilirim, siz ise bir şey bilmiyorsunuz".
Sözler kelimesi kelimesine aynı değil ama sanırım ana fikir değişmiyor. Kuralları insan hayatı pahasına hiçe sayan, bunu da marifet zanneden bir zatı muhteremdi, yolu açık olsun.
söylediklerinden hangisi yanlış (uslup hariç..orada bi sıkıntı var)
-
(http://i1043.photobucket.com/albums/b440/muammer3/yelkenleseyirno_zpsd34b64bc.jpg~original)
-
Hangi yönetmeliğin 34.maddesi o HakanE korsan
-
Gemicilik jargonunda Efendi kaptan denen bir tabir vardır
Birde Çarkçılar bu lafı sevmeselerde Kaptan sözü Kanundur tabiri
Bu forum efendilik ve kanunlar arasında gidip geliyor
Bakalım kim ne kadar kaptan
Kim ne kadar efendi
Esas önemli konu buyuk gemi ile yelkenli arasındaki en büyük farkın ne olduğunda
Yelkenlide armatörsün makinacısın rüzgar koklayansın gemisini kurtarmaya çalışan kaptansın temizlikçisin derdini anlamaya çalışan annesin Bazende teknene siir yazan şairsin
Buyuk gemide bu işi yapan herzaman biri vardır şairlik haricinde
-
Hangi yönetmeliğin 34.maddesi o HakanE korsan
(http://i1043.photobucket.com/albums/b440/muammer3/tuzuk_zps9935f5ea.jpg~original)
Yalnız bu sanırım 1994 tarihli.
::)
1998 tarihli bir de bu var:
3497
TÜRK BOĞAZLARI DENİZ TRAFİK DÜZENİ TÜZÜĞÜ
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 8/10/1998 No : 98/11860
Dayandığı Kanunun Tarihi : 14/4/1925 No : 618
Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi : 6/11/1998 No : 23515 Mük.
Yayımlandığı Düsturun Tertibi : 5, Cild : 38, S:
Birinci Bölüm
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
Madde 1 – Bu Tüzük, Türk Boğazları'nda seyir, can, mal ve çevre güvenliğini sağlamak amacıyla deniz trafik
düzenlemesini gerçekleştirmek için hazırlanmış olup Türk Boğazları'nda seyir yapacak tüm gemileri kapsar.
...
Yelkenle ve kürekle seyir yasağı
Madde 30 – Türk Boğazları'nda trafik ayırım düzeni içinde yelkenle, kürekle seyretmek, yüzmek ve avlanmak
yasaktır. Ancak sportif amaçlı yelken, kürek ve yüzme yarışları idarenin iznine tabidir.
Güncel olan bir yönetmelik bulmak lazım.
Aramızda hukukçu var mı ki? 9kly3
Şalgam içenler de olur. :P
-
sildim
-
O yönetmelik boğazlar ile ilgili..Orada bahsedilen Marmara bölgesi, Marmara denizi değil...
Şalgam deme bana...
-
Yayınladığım iki tüzük sanki iki ayrı tüzük. Biri 1994 tarihli ve "Boğazlar ve Marmara Bölgesi Deniz Trafik Düzeni Hakkında Tüzük",
Ötekisi ise 1998 tarihli ve sadece Boğazlar hakkında; "TÜRK BOĞAZLARI DENİZ TRAFİK DÜZENİ TÜZÜĞÜ "
::)
-
bana hoşlukmu yapıyon...
-
bana hoşlukmu yapıyon...
:D
Pişti olmuşuz.
-
Marma denizinde yelkene ve küçük teknelere seyirle ilgili herhangi bir yasak alan yok..(Malum askeri yerler dışında)
Ancaaak... Boğazların her iki yakasında, boğaz trafiğine giriş ,boğazdan çıkış hatlarında haritalarda belirlenmiş alanlarda küçük teknelerin nasıl seyir yapacakları ilgili yönerge ve yönetmeliklerde belirlenmiştir.
Bu gibi durumlarda denizde çatışmayı önleme tüzüğünde belirlenen , boğaz yada kanal geçiş kuralları geçerlidir..
Not; Bu mesajda avukata hoşluk yapmışımdır...
-
Yasaklı seyir alanları yeni Lİman yönetmeliklerinde anlatmaktadır hatırlarsanız Ekim ayındaki forumlarda bu konunun bahsi geçmişti örneğin Pendik marina önlerindeki Demir sahalarında yelkenli seyir yasaktır
-
Konu: Büyük gemiler biz küçük yelkenli tekneleri nasıl görür ?
Yani Gezgin Korsanlar olarak , seyir esnasında başımıza gelebilecek tehlikeli durumlarda bu konuyla ilgili olarak ne gibi önlemler alabiliriz ?
İstenilmeyen hayati konularda nasıl olur da minimum zararla olayı atlatabiliriz ?
Bir büyüğümüz derdi ki; tecrübelerle yapılmaması gerekli şeyleri yapmakta ısrar eden '' SALAK '' tır.
Hiç birimizin salak olmadığını kabul ettiğimize göre; yardım maksatlı ( ifadelerinde alışkın olmadığımız kelimeler olsa dahi) kendi düşüncelerini yazan , bilgi sahibi , kişilere teşekkür etmemiz gerekirken, bazı arkadaşlar konuyu küfür etme derecesine kadar getirebiliyor.
Gezgin Korsan kitabını yazan siz değerli korsan büyüklerim, sizlerden şikayetçiyim... Bazen şaka yollu , '' kış vakti yazılanları okuyalım, kim kime ne demiş '' olayından farklı bir şey bu durum... Aklımızdaki düşüncelere ters gelen fikirlere tahammülümüz kalmamış. Aynı siyasi parti konusunda olduğu gibi; her birimiz kendimizi haklı görüyoruz, okumuşuz, tecrübemiz fazla, eksiğimiz yok, hakkımız olduğunu düşündüğümüz bir konu paylaşımı var... ama iki medeni insan bir araya geldiğinde konuşamıyoruz. Üçüncü şahısları cahillikle, tecrübesizlikle, ilkellikle, bilmemekle suçluyoruz da , kendimizin bazı konuları eksik bilebileceğini düşünmüyoruz...Ondan sonra vay falanca parti nasıl bu kadar oy alır vb. konular da özde eksikliğimizi yüzümüze vuruyoruz kendimizin... Bu yazdıklarımda sonra dahi , her grupta olduğu gibi işi, ciddi düşünen, affedersiniz komikliğe/ soytarılığa vuran , ben kenarda durup tartışmaları okuyup çekirdek çitleyen, bana dokunmayan yılan ne yaparsa yapsın diyen, özünde insan, doğa , dolayısıyla yelkenciliği bu değerlerle birleştirip yaşama düsturu haline getirenlerle, yardımlaşmayı ilke haline getirenlerle , ... hayır arkadaş ben bilirim başkasının yazdıklarını nasıl burada etkis hale getiririm diyen bir blok olmuş bu yazı. Saygı göstermelik. Bazı kişiler ben bilirim havasında hala devam ediyor. Daha düne kadar kaç sefer belli değil bu formu terk edip gelenler ,dahi saflarını zorluyorlar... Yaş olarak bir kaş yaş büyük olabilirsiniz ama , sizden büyüklerin sözlerine dahi kulak vermiyorsunuz... Eğer burası hak edildiği gibi saygılı , kültürlü beyefendi ve hanım efendi kişilerin forumu ise lütfen çalışan, emeği olan insanların en kısa süre de formu terk ettiği bir yer değil , bana bir kelime öğretenin kulu ,kölesi olurum dendiği bir forum olsun. Zamanınızı aldım kusura bakmayın, yazdıklarım daha iyi bir gelecek için egomuzdan nasıl kurtuluruz? için di...Saygılar...
-
GeKo da bir yeni üye "Sendromu" yaşadık. İsmail Kaptan forumu güzel buluyor. Bize de ayak uydurdu diye düşünürken ansızın "istifa etti" :) Buranın güzelliğini gördüğünü sanıyorum, özler geri gelir diyelim. #direnismailkaptan :)
Yazdıklarından benim anladığım: Kural dediğiniz gibi de, büyük gemilerin bu kurala uyması güçtür, güçlükleri vardır sizler uyanık olun önlem alın"Yol hakkı benim" deyip kendinizi ateşe atmayın dır.
Serçe den çıkıp Marmaris e giderken yelken seyri yapıyoruz. Pruvada bir gulet üzerimize geliyor. Biz de tatlı tatlı yeken yapıyoruz. Kaptan nasıl olsa bizi görüyor diyoruz ama önlem olarak motora bastık, boşta çalıştırıyoruz. Yavaş yavaş geri dönülmeyecek noktaya geliyoruz. Fazla beklemeyelim deyip kulağı çınlasın İsmail Kaptan ın dediği gibi "iskele seyrine" geçtik. Gulet yanımızdan sancağımızdan geçerken baktık kaptan oturmuş düşler kuruyor koltuğunda :) Ne yapıyorsun felan dedik el kol hareketleriyle. Özür dileme hareketleri yapıp gönlümüz aldı gitti.
Buna benzer durumlarla karşılaştık sonradan da. Kurallar benden yana haklıyım o haksız gibisinden düşüncelere fazlaca kapılmamak, aklın dediğini yapmak gerekiyor sanırım.
Marmara da gemi yolunda yelken seyri yapmak yasak. Gemilerle dalaşmayalım :) diye yasak konulduğunu az çok anlıyoruz ama aklımıza da pek yatmıyor, kim dinliyor?
Aslında yapabilsek de seyirdeki bir geminin kaptan köşkünden çevreyi izleyebilsek.
Selamlar.
-
Marma denizinde yelkene ve küçük teknelere seyirle ilgili herhangi bir yasak alan yok..(Malum askeri yerler dışında)
Ancaaak... Boğazların her iki yakasında, boğaz trafiğine giriş ,boğazdan çıkış hatlarında haritalarda belirlenmiş alanlarda küçük teknelerin nasıl seyir yapacakları ilgili yönerge ve yönetmeliklerde belirlenmiştir.
Bu gibi durumlarda denizde çatışmayı önleme tüzüğünde belirlenen , boğaz yada kanal geçiş kuralları geçerlidir..
Not; Bu mesajda avukata hoşluk yapmışımdır...
Vural korsanım izninizle bir düzeltmede bulunucam. Ben tüzüğü yanlış yorumluyor isemde lütfen benim yazdıklarımı düzeltin.
HakanE korsanın koymuş olduğu TÜRK BOĞAZLARI DENİZ TRAFİK DÜZENİ TÜZÜĞÜ'nde boğaz girişleri, boğazlar ve gemi yolları ve bu trafik ayrımında yelken yapılamıyacağı açıkça belirtilmiş (madde 30)
http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/2.5.9811860.pdf (http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/2.5.9811860.pdf)
Şimdi bu tüzük hala geçerli mi onu bulmak lazım :-\
-
Aynı şeyi söylüyoruz İrfan'ım...Farklı bir şey değil..
-
Türk Boğazları'nda trafik ayırım düzeni içinde yelkenle, kürekle seyretmek, yüzmek ve avlanmak yasaktır
Burada sadece yelken yasaktır denmiş. Ama burada bir mantık hatası var gibi geliyor.
Kural koyucu buralarda yelkenini açamazsın mı demek istemiştir.
Yoksa
sadece yelkenle gidemezsin mi demiştir. (Malum bizim teknelerimiz genelde yelkenle yada motor yelkenle daha hızlı gitmektedirler)
Hukukçu korsanlar görüş lütfen
-
Aynı şeyi söylüyoruz İrfan'ım...Farklı bir şey değil..
Vural abi Marmara denizindeki gemi yolunda da yasaktır diyorsak evet aynı şeyi söylüyoruz. O halde ben yazını yanlış algılamışım. Özürlerimi sunarım.
-
Yelken'den kasıt...
Tahrik gücünün zaman zaman kontrol edilmesinin zorluğudur..
-
Madde de sadece yelken seyri kastedilmiştir. Yelken seyri tehlikeli olabileceğinden tahdit getirilmiştir.Motor seyri esnasında , seyir güvenliğini artırıcı ana yelken veya cenova / floktan bahse konu edilmemiştir.
-
İrfanım,
Sorunun en sağlıklı cevabı www.shodb.gov.tr (http://www.shodb.gov.tr) adresinde ve bilgi edinme ysasında.
Ne yazık ki link bu akşam çalışmadığı için ben bakamadım. Ancak yarın merak edenler bakarak son baskı hakkında bilgi alabilirler ve hatta SHODB sorabilirler de.
Hemen ve ciddiyet içerisinde size cevap vereceklerdir emin olunuz.
-
Konu: Büyük gemiler biz küçük yelkenli tekneleri nasıl görür ?
Yani Gezgin Korsanlar olarak , seyir esnasında başımıza gelebilecek tehlikeli durumlarda bu konuyla ilgili olarak ne gibi önlemler alabiliriz ?
İstenilmeyen hayati konularda nasıl olur da minimum zararla olayı atlatabiliriz ?
Bir büyüğümüz derdi ki; tecrübelerle yapılmaması gerekli şeyleri yapmakta ısrar eden '' SALAK '' tır.
Hiç birimizin salak olmadığını kabul ettiğimize göre; yardım maksatlı ( ifadelerinde alışkın olmadığımız kelimeler olsa dahi) kendi düşüncelerini yazan , bilgi sahibi , kişilere teşekkür etmemiz gerekirken, bazı arkadaşlar konuyu küfür etme derecesine kadar getirebiliyor.
Gezgin Korsan kitabını yazan siz değerli korsan büyüklerim, sizlerden şikayetçiyim... Bazen şaka yollu , '' kış vakti yazılanları okuyalım, kim kime ne demiş '' olayından farklı bir şey bu durum... Aklımızdaki düşüncelere ters gelen fikirlere tahammülümüz kalmamış. Aynı siyasi parti konusunda olduğu gibi; her birimiz kendimizi haklı görüyoruz, okumuşuz, tecrübemiz fazla, eksiğimiz yok, hakkımız olduğunu düşündüğümüz bir konu paylaşımı var... ama iki medeni insan bir araya geldiğinde konuşamıyoruz. Üçüncü şahısları cahillikle, tecrübesizlikle, ilkellikle, bilmemekle suçluyoruz da , kendimizin bazı konuları eksik bilebileceğini düşünmüyoruz...Ondan sonra vay falanca parti nasıl bu kadar oy alır vb. konular da özde eksikliğimizi yüzümüze vuruyoruz kendimizin... Bu yazdıklarımda sonra dahi , her grupta olduğu gibi işi, ciddi düşünen, affedersiniz komikliğe/ soytarılığa vuran , ben kenarda durup tartışmaları okuyup çekirdek çitleyen, bana dokunmayan yılan ne yaparsa yapsın diyen, özünde insan, doğa , dolayısıyla yelkenciliği bu değerlerle birleştirip yaşama düsturu haline getirenlerle, yardımlaşmayı ilke haline getirenlerle , ... hayır arkadaş ben bilirim başkasının yazdıklarını nasıl burada etkis hale getiririm diyen bir blok olmuş bu yazı. Saygı göstermelik. Bazı kişiler ben bilirim havasında hala devam ediyor. Daha düne kadar kaç sefer belli değil bu formu terk edip gelenler ,dahi saflarını zorluyorlar... Yaş olarak bir kaş yaş büyük olabilirsiniz ama , sizden büyüklerin sözlerine dahi kulak vermiyorsunuz... Eğer burası hak edildiği gibi saygılı , kültürlü beyefendi ve hanım efendi kişilerin forumu ise lütfen çalışan, emeği olan insanların en kısa süre de formu terk ettiği bir yer değil , bana bir kelime öğretenin kulu ,kölesi olurum dendiği bir forum olsun. Zamanınızı aldım kusura bakmayın, yazdıklarım daha iyi bir gelecek için egomuzdan nasıl kurtuluruz? için di...Saygılar...
İmza hakkı algın
-
Bir büyüğümüz derdi ki; tecrübelerle yapılmaması gerekli şeyleri yapmakta ısrar eden '' SALAK '' tır.
Bensiz kavgalara girmişsiniz... Çok içerledim! :D
Hayır efendim büyüğünüz yanlış biliyormuş!
Yapılmaması gerektiği tecrübe edilen şeyleri yapana APTAL,
Neyin yapılıp neyin yapılmaması gerektiği konusunda deneme yanılma metoduyla tecrübe edinmeye çalışanlara SALAK denir.
Atış alanında hedef tahtalarının arkasında yürüyüş yapan aptal,
Atış alanında hedef tahtalarının arkasında kafasına çelik tencere geçirmiş, elinde beyaz bayrakla yürüyen salaktır.
Asena hanım kızımız literatüre geçen, salak olabilirim ama aptal asla vecizesi ile bu ayrıma dikkat çekmiştir ama malesef halkımızca anlaşılamamıştır.
Hiç birimizin salak olmadığını kabul ettiğimize göre; yardım maksatlı ( ifadelerinde alışkın olmadığımız kelimeler olsa dahi) kendi düşüncelerini yazan , bilgi sahibi , kişilere teşekkür etmemiz gerekirken, bazı arkadaşlar konuyu küfür etme derecesine kadar getirebiliyor.
Gezgin Korsan kitabını yazan siz değerli korsan büyüklerim, sizlerden şikayetçiyim... Bazen şaka yollu , '' kış vakti yazılanları okuyalım, kim kime ne demiş '' olayından farklı bir şey bu durum... Aklımızdaki düşüncelere ters gelen fikirlere tahammülümüz kalmamış. Aynı siyasi parti konusunda olduğu gibi; her birimiz kendimizi haklı görüyoruz, okumuşuz, tecrübemiz fazla, eksiğimiz yok, hakkımız olduğunu düşündüğümüz bir konu paylaşımı var... ama iki medeni insan bir araya geldiğinde konuşamıyoruz. Üçüncü şahısları cahillikle, tecrübesizlikle, ilkellikle, bilmemekle suçluyoruz da , kendimizin bazı konuları eksik bilebileceğini düşünmüyoruz...Ondan sonra vay falanca parti nasıl bu kadar oy alır vb. konular da özde eksikliğimizi yüzümüze vuruyoruz kendimizin... Bu yazdıklarımda sonra dahi , her grupta olduğu gibi işi, ciddi düşünen, affedersiniz komikliğe/ soytarılığa vuran , ben kenarda durup tartışmaları okuyup çekirdek çitleyen, bana dokunmayan yılan ne yaparsa yapsın diyen, özünde insan, doğa , dolayısıyla yelkenciliği bu değerlerle birleştirip yaşama düsturu haline getirenlerle, yardımlaşmayı ilke haline getirenlerle , ... hayır arkadaş ben bilirim başkasının yazdıklarını nasıl burada etkis hale getiririm diyen bir blok olmuş bu yazı. Saygı göstermelik. Bazı kişiler ben bilirim havasında hala devam ediyor. Daha düne kadar kaç sefer belli değil bu formu terk edip gelenler ,dahi saflarını zorluyorlar... Yaş olarak bir kaş yaş büyük olabilirsiniz ama , sizden büyüklerin sözlerine dahi kulak vermiyorsunuz... Eğer burası hak edildiği gibi saygılı , kültürlü beyefendi ve hanım efendi kişilerin forumu ise lütfen çalışan, emeği olan insanların en kısa süre de formu terk ettiği bir yer değil , bana bir kelime öğretenin kulu ,kölesi olurum dendiği bir forum olsun. Zamanınızı aldım kusura bakmayın, yazdıklarım daha iyi bir gelecek için egomuzdan nasıl kurtuluruz? için di...Saygılar...
Aptal ile salak arasındaki farka dikkat çekmek suretiyle egomu tatmin ettiğime göre yazının bu kısmının altına imzamı atabilirim.
-
Arkadaşlar biraz evvel sehirhatlari vapurundan indim.
Kaptan koskundeki radara baktim.
Yarim mil onumuzde 20 kadar ufak ahşap balıkçı teknesi vardı.
Radarda kabak gibi net bir şekilde gozukuyordu hepsi.
-
Boğazda gemi hattı üzerindeyelkenle seyir yasaktır. Yazının anlamı bu şerit dışında yelkenle seyir yapılmasına karışmıyor. Gemi hattı üzerinde de motor yelken gidebilirsiniz. Kural böyle diyor. Uygulama ise Sahil Güvenlik gelip Boğazın neresinde olursanız olun yelkenizi indirtiyor.
-
Radarda, AIS'te görünüyor olmak, görünür olmak, görüldüğünüz anlamına gelmez. Göz ile de hava şartları kötü değilse en küçük tekne bile denizde önlem alınabilecek mesafede kolaylıkla görünür. Sorun, görünür olmakta değil, Zafer korsanın bahsettiği gibi bu işaretleri okuyan insan gözünün görüyor olmasıdır. Radar gösterse de o ekrana bakan yoksa görülmezsiniz.
-
Marma denizinde yelkene ve küçük teknelere seyirle ilgili herhangi bir yasak alan yok..(Malum askeri yerler dışında)
Ancaaak... Boğazların her iki yakasında, boğaz trafiğine giriş ,boğazdan çıkış hatlarında haritalarda belirlenmiş alanlarda küçük teknelerin nasıl seyir yapacakları ilgili yönerge ve yönetmeliklerde belirlenmiştir.
Bu gibi durumlarda denizde çatışmayı önleme tüzüğünde belirlenen , boğaz yada kanal geçiş kuralları geçerlidir..
Not; Bu mesajda avukata hoşluk yapmışımdır...
Vural korsanım izninizle bir düzeltmede bulunucam. Ben tüzüğü yanlış yorumluyor isemde lütfen benim yazdıklarımı düzeltin.
HakanE korsanın koymuş olduğu TÜRK BOĞAZLARI DENİZ TRAFİK DÜZENİ TÜZÜĞÜ'nde boğaz girişleri, boğazlar ve gemi yolları ve bu trafik ayrımında yelken yapılamıyacağı açıkça belirtilmiş (madde 30)
http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/2.5.9811860.pdf (http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/2.5.9811860.pdf)
Şimdi bu tüzük hala geçerli mi onu bulmak lazım :-\
Tüzük geçerli yani mer'i :)
Burada dikkat edeceğimiz husus şu;
Trafik ayrım düzeni ve bu yasak nerede geçerli ona bakacağız;
Nerede geçerliymiş bakıyoruz ve şunu buluyoruz; Tüzüğün 3. maddesini.
Ne diyor bu madde;
Madde 3 - Türk Boğazları ile yaklaşmalarında, Ek 1’de belirtilen ve Denizde Çatışmayı Önleme Sözleşmesinin (COLREG 72) 10 uncu Kuralına göre, düzenlenen ve IMO tarafından kabul edilen trafik ayırım düzenleri tesis edilmiştir.
Türk Boğazları’nda uygulanacak trafik ayırım düzeninin sınırları aşağıda gösterilmiştir.
Kuzeyde:
41º 16'N 028º 55'E
41º 21'N 028º 55'E
41º 21'N 029º 16'E
41º 14'N 029º 16'E
Noktalarını birleştiren alanın Kuzey sınırı.
Güneyde:
40º 05'N 026º 11'E
40º 02'N 025º 55'E
39º 50'N 025º 53'E
39º 44'N 025º 55'E
39º 44'N 026º 09'E
Noktalarını birleştiren alanın Güney sınırı.
Yani neymiş; açacakmışız bakacakmışız, haritada işaretleyecekmişiz -ki haritalarda işaretli olması lazım- işte burada yalnız yelkenle seir yapmayacakmışız.
Şimdi bir soru da şu;yelken motorsa ne olacak? Ben hiç böyle bir davaya bakmadım, taradım, içtihat da bulamadım ama şöyle yorumlarım
Bu tüzüğün amacı nedir? Boğazlarda seyir güvenliğini sağlamak.
Peki, Şimdi ben Masal'la diyelim, tam arma açmışım, motoru da vermişim, tıkır tıkır gidiyorum.
Tam arma, benim manevra kabileyetimi engeller mi engellemez mi? Ustalara sormak lazım ama bana kalırsa accayip bir şekilde engeller.
Dilediğim gibi alabanda yapamam veya 90 derece dönüş yapamam.
Bu durumun, sırf teknenin stabiletesini sağlamak, yalpadan uzaklaşmak için ana yelkeni açmamızla arada fark olduğunu kabul etmemiz gerekir.
Yanlış ad vermek istemem ama mizana direğine bastığımız yelkenle(neydi adı?) tam arma yelken motor seyri arasında da fark vardır.
Ölçü ne olacak bu durumda, herhangi bir çatma durumuna engel olacak donanımla seyretmek...
diye yorumlarım.
-
Madde 32 - İstanbul Boğazı deniz trafik ayırım düzeninin sınırları:
Kuzeyde;
(1) 41º 16'N 028º 55'E
(2) 41º 21'N 028º 55'E
(3) 41º 21'N 029º 16'E
(4) 41º 14'N 029º 16'E noktaları.
Güneyde:
Büyükçekmece Bababurnu’nun güney kerterizinde 2 mil uzaklıktaki mevki ile Yelkenkaya Fenerini birleştiren çizgiler arasında kalan deniz alanıdır.
-
Bir önemli not daha;
Demek ki neymiş, büyükİsmailKaptan'ın dediği gibi gemi yollarında böyle bir yasak yokmuş. Zaten olamaz, olsa, yelken kimse açamaz. Okyanus nasıl geçeceksin annem? Bütün yol neredeyse gemi yolu. Burayı da geçelim ve konuyu büyükİsmailkaptan'a bırakalım.
Öte yandan, tüzük, yalnız boğazları değil, boğaz yaklaşmalarını da kapsıyor. Doğru, sınırlar belirtilmiş. Ama eğer " tedbir selamettir" ise, bu sınırlara girmeden az evvel yelkenleri indirmekte yarar vardır derim ben. Bana kalırsa, tabii bana kalırsa, denizlerde Türklerin ünlü "bir şey olmaz" sözü pek geçerli olmamalı. Gerçi emniyet kemerlerine bile allerejisi olan bizler için ne desek?
-
Tüzük motor yelken seyreden tekneyi motorlu tekne sayar. Bu nedenle motor yelken seyrederseniz motorlu tekne sayılırsınız. Karşıdan gelenin sizi motorlu tekne sayabilmesi için gece seyir fenerlerinizi ve silyon fenerinizi yakacaksınız. Gündüz de başa ters asılmış siyah koni koyacaksınız.
-
(http://i1043.photobucket.com/albums/b440/muammer3/yelkenleseyirno_zpsd34b64bc.jpg~original)
HakanE nin koyduğu bu "Boğazlar ve Marmara Bölgesi Deniz Trafik Düzenlemesi Hakkında Tüzük" 1994 Yılına aittir. Bu tüzük değişmediyse:
1-Madde 2 b) bendinde "Boğazlar ve Marmara Bölgesi" nin tanımı yapılmıştır ve "Marmara Denizi ile İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı bölgelerinden oluşan deniz alanı ve bu alanı çevreleyen kıyı şeridi" dir denmiştir. Bu nedenle tüzük Marmara Denizi ni de kapsar.
2-Madde 34 de "Boğazlar ve Marmara Bölgesinde trafik ayrım düzeni içinde yelkenle, kürekle seyretmek, yüzmek ve avlanmak yasaktır." denildiğine göre
"Marmara Denizinde gemi yollarında yelken seyri yasaktır" benim yorumum bu. Bir çok denizci de böyle bilir. Petunia WIM de bağlı olduğu için denize açıldığımda bunu bilirim ama yine de yelken açarım :)
Başka denizleri ya da okyanusları bilmiyorum. Şimdilik bilmem gerekmiyor.
Ama bir yorum yapabilirim: Her ülkenin karasuları içindeki denizlerde gemi yollarında buna benzer kurallar olabilir. Karasuları dışında bildiğimiz trafik ayrım düzeni olacağını sanmıyorum. Her kaptan oralarda istediği rotayı izler ve tabi yelkenliler de istedikleri gibi seyir yaparlar :)
Boğazlar için yorumum: Yelken açtığınız zaman görüşümüz de az çok engellenir. İstanbul Boğazındaki deniz trafiğini düşünürsek, yalnızca bu nedenle bile olsa, motor-yelken gitmek de yasak olmalıdır. Çanakkale Boğazında yelken yapmak yasak değil diye biliyorum, en azından kimsenin bir şey dediği yok, bir kaç kez gördüm ve bir yerlerde okudum da ondan yazıyorum.
Tekrarlamakta yarar var(Uymak uymamak bize kalmış): Marmara Denizinde gemi yollarında yelken yapmak yasaktır.
GeKo Sunum Toplantılarından birini bu konu üzerinde yapmak iyi olacak. Bir takım girişimlerim var. İşi bilen birinden Köprü Üstünden nasıl görülüyoruz konusunda ricada bulunacağız.
Herkese selam.
-
Arkadaşlar biraz evvel sehirhatlari vapurundan indim.
Kaptan koskundeki radara baktim.
Yarim mil onumuzde 20 kadar ufak ahşap balıkçı teknesi vardı.
Radarda kabak gibi net bir şekilde gozukuyordu hepsi.
Murat korsanım, boğazlar ve de kanal geçişleri çok özel bir durum olup radarlarımızı 1,5 max 3 mil'e ayarlarız. Bu da yakını odakladığından deniz üzerindeki tabiri cahiz ise odun parçasını bile neredeyse gösterir. Açık denizde ise ise durum daha değişik oluyor. Çünkü radarları min 12, hatta 24 kimi zaman ise 48 mil'e ayarlarızki bu da burununun önünü göremeyen ama uzağı neredeyse çok iyi görebilen miyop misali oluyor.
Yani köprüüstü seyir bölgesine göre radar mesafeleriyle ve de guard zone ayarları doğru şekilde yapılıp iyi gözlenmesi gerekmekte. Bittabi bir de radarın kullanıcı ayarlarının 'gain' gibi hava muhalefetine ve de denizin durumuna göre de çok iyi yapılmalı.
Yani yakını görebilmek de var görememek de ::)
-
Tüzük motor yelken seyreden tekneyi motorlu tekne sayar. Bu nedenle motor yelken seyrederseniz motorlu tekne sayılırsınız. Karşıdan gelenin sizi motorlu tekne sayabilmesi için gece seyir fenerlerinizi ve silyon fenerinizi yakacaksınız. Gündüz de başa ters asılmış siyah koni koyacaksınız.
Evet Ahmet Korsan, tam dediğiniz gibi;
Motor yelken seyrinde motorla seyir yaptığınız kabul edilir. Fakat bu, geçiş üstünlükleri için, Denizde Çatışmayı önleme tüzüğünde yapılmış tanımlama.
Ama Marmara, Boğazlar için ekstra düzenleme yelken ve bu başka bir tüzük. Tüzüklerin hangisi üstün?
Şu üstün, özel kanun (düzenleme) genel kanunun(düzenlemenin) ilgili maddelerini ilga eder. Bir konu hakkında özel düzenleme varsa genel düzenlemeye bakılmaz.
Bu verilerle konumuzda geçen "yelkenle seyir"den ne anlayacağız. "Yelken açmak yasaktır" ı mı anlayacağız, yoksa motor çalıştırırsam zaten kurala uyarım "yelken seyri" yapmıyorum diye mi anlayacağız.
Hukuk Genel prensibi; Kanun, lafzıyla ve ruhuyla temas ettiği bütün meselelerde mer'idir.
Şimdi, ben buradan birlikte okuyunca, yelken açmanın, görüşü engellemesi, manevra kabiliyetini daraltması açısından bakıyorum. Yorumladığımız tüzük de ağırlıkla, özel bir bölgede, deniz trafiğini düzenlemek, can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla çıkartılmış.
Öyleyse, lafzı, ruhuna göre ve ruhuyla birlikte yorumladığımızda, Tüzüğün geçerli olduğu bölgede, trafik ayrım düzenin geçerli olduğu alanda, yelken açmanın yasak olduğunu anlıyorum.
Böyle düşünmemiz sanki daha sağlıklı olur gibi geliyor bana.
-
RADAR yoruma dayali bir cihazdir.
Ayarlari durum ve sartlara gore dogru sekilde yapilabilmeli ve tecrubeli bir goz tarafindan yorumlanmalidir.
Bunu biraz kolaylastiran ARPA (Automatic radar plotting aid) fonksiyonu ise ne kadar iyi olsa da her hareket eden ekoyu (gemiyi) takip edemeyebilir.
AIS ise yoruma, tecrubeye ve dikkate bagli olmadan takili oldugu her gemiyi (sandal yelkenli veya tanker farketmeden) ayni hassasiyet ve ciddiyetle gosterir.
Tum AIS sinyal ve hareketleri kayit altinda oldugundan bir anlasmazlik durumunda kanit olarak kullanilabilir.
Temel olarak buyuk ticari gemilerin biz yelkenlileri hic gormediklerini kabul ederek denize cikmak en sagliklisi derim.
oZgur
-
""Boğazlar ve Marmara Bölgesi Deniz Trafik Düzenlemesi Hakkında Tüzük" 1994 Yılına aittir. Bu tüzük değişmediyse"
Bu tüzük değişmiş sanıyorum: http://denizmevzuat.udhb.gov.tr/Turkce/um.aspx?Baslik=13 (http://denizmevzuat.udhb.gov.tr/Turkce/um.aspx?Baslik=13)
Burada göremedim.
Bu olmuş sanırım: http://denizmevzuat.udhb.gov.tr/Turkce/um.aspx?Baslik=13 (http://denizmevzuat.udhb.gov.tr/Turkce/um.aspx?Baslik=13)
Ancak "Gemi Yolu" konusunda yelkenlilerin yasağı devam ediyor: http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=2.5.714561&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=16273 (http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=2.5.714561&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=16273)
"DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME TÜZÜĞÜ (1)
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 12.12.1977, No: 7/14561
Dayandığı Kanunun Tarihi : 10.6.1946,No: 4922
Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi : 29.4.1978,No: 16273
Yayımlandığı Düsturun Tertibi : 5, Cildi: 17, S. 105
…
KURAL: 10
Trafik Ayırım Düzenleri
…
(j) Boyu 20 metreden az olan bir tekne veya yelkenli bir tekne bir trafik şeridini takibeden herhangi bir kuvvetle yürütülen teknenin emniyetle geçişini engellemeyecektir.
...
KURAL: 18
Tekneler Arasındaki Sorumluluklar
9, 10 ve 13 sayılı Kuralların aykırı hükümleri hariç:
(a) Üzerinde yol bulunan Kuvvetle yürütülen bir tekne
(i) Kumanda altında bulunmayan,
(ii) Manevra yapma gücü kısıtlı olan,
(iii) Balıkçılıkla uğraşan,
(iv) Yelkenli bir teknenin yolundan çıkacaktır.
(b) Üzerinde yol bulunan bir yelkenli tekne,
(i) Kumanda altında bulunmayan,
(ii) Manevra yapma gücü kısıtlı olan,
(iii) Balıkçılıkla uğraşan,
2624"
Kural 10 daki aykırı hüküm Kural 18 deki (iv) Yelkenli bir teknenin yolundan çıkacaktır i geçersiz kılıyor. Yani Gemi yolunda yelken yapamayız.
Selamlar.
-
Zafer Korsan'ım,
Benim yorumum, "yelken yapabilirsiniz ancak, yelkenli tekne olarak motorla yürütülen bir tekneden yol hakkı talep edemeyecek, seyrini engelleyecek şekilde manevra yapmaktan kaçınacaksınız" diyor... :)
-
Zafer Korsan'ım,
Benim yorumum, "yelken yapabilirsiniz ancak, yelkenli tekne olarak motorla yürütülen bir tekneden yol hakkı talep edemeyecek, seyrini engelleyecek şekilde manevra yapmaktan kaçınacaksınız" diyor... :)
Haklısın Denizciğim, yasak değil "yol hakkı bizim değil" olmalıydı. Ama ben illa bulacağım ve yasaklayacağım biraz bekle :D
-
Büyük balık küçük balığı yutar. Ben kaçarım arkadaş. Kural benim can güvenliğimi sağlıyor mu? Pratikte hayır. O zaman kaçan ben olayım. Haklı ölü olmak istemem !
-
Bu konuda bende bir yorum yapmak isterim . Şu konu iyi bilinmelidir . Gemi kaptanlarını böyle duruma amatör denizciler getirmiştir .
Şöyle ki yol hakkı kendisinde olduğu hallerde bile kedi gibi oraya buraya kaçışan yelkenliler gemi kaptanlarını bu duruma alıştırmıştır . Ben şahsen yol hakkı bende olduğunda tedbiri alarak asla yol vermiyorum . Sonunda gemiler gerekli manevrayı yapıyorlar bundan emin olun.
Gemilerin önüne düşmeden borda yaklaşmalarında ısrarcı olun . Son yıllarda yeni mezun vardıya zabitlerinin yeterli düzende öz güvenleri yoktur . Kolay kolay manevra yapamıyor . Yol hakkı sizde ise gemiyi tüm imkanlar ile uyarmanız da fayda var derim
AIS'ın burada önemi bir daha ortaya çıkmaktadır
-
Bu konuda bende bir yorum yapmak isterim . Şu konu iyi bilinmelidir . Gemi kaptanlarını böyle duruma amatör denizciler getirmiştir .
Şöyle ki yol hakkı kendisinde olduğu hallerde bile kedi gibi oraya buraya kaçışan yelkenliler gemi kaptanlarını bu duruma alıştırmıştır . Ben şahsen yol hakkı bende olduğunda tedbiri alarak asla yol vermiyorum . Sonunda gemiler gerekli manevrayı yapıyorlar bundan emin olun.
Gemilerin önüne düşmeden borda yaklaşmalarında ısrarcı olun . Son yıllarda yeni mezun vardıya zabitlerinin yeterli düzende öz güvenleri yoktur . Kolay kolay manevra yapamıyor . Yol hakkı sizde ise gemiyi tüm imkanlar ile uyarmanız da fayda var derim
AIS'ın burada önemi bir daha ortaya çıkmaktadır
İntihar etmenin değişik bir yolu :) :)
-
İntihar etmenin değişik bir yolu :) :)
Sanırım şu kısmı kaçırdınız İlker korsan:
... tedbiri alarak ...
-
Bu konuda bende bir yorum yapmak isterim . Şu konu iyi bilinmelidir . Gemi kaptanlarını böyle duruma amatör denizciler getirmiştir .
Şöyle ki yol hakkı kendisinde olduğu hallerde bile kedi gibi oraya buraya kaçışan yelkenliler gemi kaptanlarını bu duruma alıştırmıştır . Ben şahsen yol hakkı bende olduğunda tedbiri alarak asla yol vermiyorum . Sonunda gemiler gerekli manevrayı yapıyorlar bundan emin olun.
Gemilerin önüne düşmeden borda yaklaşmalarında ısrarcı olun . Son yıllarda yeni mezun vardıya zabitlerinin yeterli düzende öz güvenleri yoktur . Kolay kolay manevra yapamıyor . Yol hakkı sizde ise gemiyi tüm imkanlar ile uyarmanız da fayda var derim
AIS'ın burada önemi bir daha ortaya çıkmaktadır
İntihar etmenin değişik bir yolu :) :)
Asla katılmıyorum . Çatışma halinde ki iki gemi , yol hakknaı sahip olanın rotasını ve hızını muhafaza etmekle yükümlüdür . Bunun aslını yapması kazaya davet çıkarır
Gemide aynı anda çatışmadan kaçma manevrasına girmesi daha kötü durumlara düşürür ..
*Çatışmanın tespiti ( Pusula yada radarla )
* Aıs ile gemiyi tanımlamak
*Whf ile çağrı yapmak ve geminin vardıya zabiti ile temas kurmak , ışık ve ses ile ile uyarmak
*Güvenli geçiş
yinede siz bilirsiniz benden söylemesi . Siz bilirsiniz değince kavga çıkmazmış
-
Peki bu yelkenli kaptanı neden mahkeme sonucunda 100.000 pound ceza almış?
http://www.dailymail.co.uk/news/article-2477011/Royal-Navy-lieutenant-accidentally-allowed-racing-yacht-collide-870ft-oil-tanker-race-hit-100-000-legal-bill.html (http://www.dailymail.co.uk/news/article-2477011/Royal-Navy-lieutenant-accidentally-allowed-racing-yacht-collide-870ft-oil-tanker-race-hit-100-000-legal-bill.html)
sayfada kazanın videosu da var.
Kendim cevap vereyim, anladığım kadarıyla İngiltere'de ya da Solent de yelkenliler büyük gemilere 0.6mil önden ya da 492ft yandan yanaşamıyor.
Bu tür kurallar uluslararası değil anladığım kadarıyla yani farklı yerlerde farklı kurallar geçerli.
-
Olayın direk muhatabı oldum devam edeyim bari
Tanker bu kadar kıyıda ise bir kanaldan veya kendisine ayrılmış bir trafik düzeninden gittiği yorumu yapılır . Aynı şey İstanbul boğazı içinde olsaydı yelkenli yine ceza alırdı .
Olayı başka açıdan bakalım tankerin bu kadar kıyıda kaçınma manevrası yapamaz , daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalabilir .
Uluslar arası kurallara genelde açık denizlerde belli trafik düzeni olamayan yerlerde geçerlidir . Ayrıca kanal ve boğazlardan geçen gemilere bütün diğer gemiler yol vermek zorundadır .
Sanırım aydınlatıcı oldum .
-
Sayın Tümay Korsanım umarım bir gün Büyük bir geminin köprü üstünde bulunurda durumun oradan nasıl göründüğüne bakarsınız .Yol hakkı bende diye son ana kadar manevra yapmaz ve ısrarla geminin üzerine giderseniz (Geminin sizi gördüğününde garantisi yoktur) olacaklar hakkında yorum yapmak istemiyorum Benim bildiğim tek bir kural vardır Yol hakkı kimde olursa olsun Emniyet Esastır.Size Hayırlı seyirler dilerim
-
Doğru sizde haklısınız iş hayatından yılda 15 gün denize çıkıyoruz kitaplardan ne okursak kulaktan dolma gidiyoruz işte denizcilik tecrübe gereklidir . Sanırım siz kaptansınız bundan sonra seyirlerimde fikirleriniz dikkate alacağım .
Saygılarımla
Sayın Tümay Korsanım umarım bir gün Büyük bir geminin köprü üstünde bulunurda durumun oradan nasıl göründüğüne bakarsınız .Yol hakkı bende diye son ana kadar manevra yapmaz ve ısrarla geminin üzerine giderseniz (Geminin sizi gördüğününde garantisi yoktur) olacaklar hakkında yorum yapmak istemiyorum Benim bildiğim tek bir kural vardır Yol hakkı kimde olursa olsun Emniyet Esastır.Size Hayırlı seyirler dilerim
-
Ben denizden 1 -1,5m yükseklikte bir yelkenlinin güvertesinden 5 mile kadar uzaktaki bir yelkenliyi görebiliyorsam, siz benden çok daha yüksekte bir yerden beni çok daha kolay görebilrisiniz. Göremiyorsanız camlarınızı biraz daha sık temizlettirin. Hala göremiyorsanız bir göz doktoruna gidin.
Sanmayın ki bir yelkenli nasıl olsa beni görürler diye bile bile bir geminin üstüne gider. Bizim de canımız kıymetli, bile bile ölüme gitmeyiz. Sadece biraz daha dikkat edip önünüzdeki oyuncakları bırakıp ufku gözlemenizi istiyoruz.
-
Bir yolcu gemisinin kaptan köşkünde Türkiye'den İtalya'ya gittim. Çarkçı sürekli dümen tuttuğu potansiyometrenin (radyo ses düğmesinin tekne dümenine bağlı olanı) yeterli cevabı vermediğinden şikayet ediyordu ama denize bakmıyordu ve başka bir kumandayı seçmiyordu. Sonunda emir büyük yerden geldi: Şu Yunan balıkçı sandalının üstüne git de biraz korkutalım.
-
Ben denizden 1 -1,5m yükseklikte bir yelkenlinin güvertesinden 5 mile kadar uzaktaki bir yelkenliyi görebiliyorsam, siz benden çok daha yüksekte bir yerden beni çok daha kolay görebilrisiniz. Göremiyorsanız camlarınızı biraz daha sık temizlettirin. Hala göremiyorsanız bir göz doktoruna gidin.
Sayın Çelenoğlu modern bir ortamda yaptığımız fikir tartışmasında camlarımı temizletmem,göz doktoruna gidilmesi gibi tabirlerle mevzuyu acayip yönlere çekmek hiç hoş değil.Camlarımda temiz gözlerimde sağlam her koyun kendi bacağından asılırmış Denizde neyi uygun görüyorsanız öyle davranın ancak yazışmalarda biraz daha dikkatli olun çünkü sonuçta tartışmalar çirkin yönlere gidiyor
-
Ben denizden 1 -1,5m yükseklikte bir yelkenlinin güvertesinden 5 mile kadar uzaktaki bir yelkenliyi görebiliyorsam, siz benden çok daha yüksekte bir yerden beni çok daha kolay görebilrisiniz. Göremiyorsanız camlarınızı biraz daha sık temizlettirin. Hala göremiyorsanız bir göz doktoruna gidin.
Sanmayın ki bir yelkenli nasıl olsa beni görürler diye bile bile bir geminin üstüne gider. Bizim de canımız kıymetli, bile bile ölüme gitmeyiz. Sadece biraz daha dikkat edip önünüzdeki oyuncakları bırakıp ufku gözlemenizi istiyoruz.
Ahmet korsanım çok ayıp çok kabasınız göz doktoru filan hep böyle yapıyorsunuz korsanlarımız pır pır gidiyor kalıyoruz baş başa kaptanımızın bir bildiği vardır . Bahriye kaptanlarımızı el üstünde tutmamız lazım Saygı duyalım dinleyelim değerlendirelim .
Saygı ve derin hürmetlerimle
-
Tümay seni tebrik ederim.. Son derece anlayışlı ve saygıdeğer bir yorum yapmışsın.. İşallah ben dahil herkese örnek olur..
Deneyimleri olan, bilgi ve tecrübesi fazla olan , bir diğer insanın görüşlerine saygı duymak ve önem vermek hepimizin yapması gerekenlerden birisi sanırım...
İlker kaptanım Deniz Lisesi'nide sayarsak sanırım hayatının neredeyse büyük bir kısmını denizde , hemde koca koca gemilerin üzerinde geçirmiş, son derece mütevazi değerli bir insandır...
Birşey diyorsa vardır bir bildiği.... Ben mutlaka dinler, kulağımın bir köşesine koyarım...
Herkes düşüncesini söylüyor, ama bir süre sonra olay, benim dediğim daha doğru inadına gidiyor... Tecrübeleri ve bilgileri bizden fazla olan insanların düşüncelerine biraz saygı diyorum..
Ahmet kaptanım... Hayatınızda hiç koca bir geminin kaptan köşküne çıkıp , okyanus ötesi seyir yaptınızmı... Yapmadıysanız, yapan kaptanların dediklerine saygı duyun ve önem verin.. Onların düşünceleri bence deneyimsizlere ışık tutuyor...
(Ben hiç yaşamadıysam belki 20 tane ağzımla kuş tutup , çeşitli maskaralıklar yapmama rağmen beni görmeyen, aldırmayan, kaale almayan ve ezip geçecek gemi vakası yaşadım... )
Sevgiler...
-
İlker Kaptan'ın, Tümay Korsan'ın, Vural Korsan'ın yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum... :-*
Çelenoğlu korsan'ım ; Sizi biraz sağduyulu olmaya ve ortamı germemeye davet ediyorum...
Saygınlığınıza halel gelmemesini içten arzu ediyorum, Lütfen yaşınıza ve olgunluğunuza uygun yazışmayı deneyin.
SAYGILARIMLA...
-
Okyanus ötesi bir seyir yapmadım. Yaptığım seyri de zaten yazdım.
-
Sayın Tümay,Vural ve Demir korsanlarım yaptığınız yorumlara çok teşekkür ederim, beni asıl üzen ve düşündüren konu birisi bir konu açıyor ve herkes bilgilerini ortaya koymaya çalışırken en masum konular bile çirkin ve kavgalı bir duruma geliyor. Bunun önüne geçmek için hepimizin uygun bir çözüm yolu üstünde düşünmesi gerekir zannederim. Hepinize saygılar sevgiler
-
Hiçbir konu başladığı gibi bitmiyor.. Mutlaka bir süre sonra ben daha iyi bilirim, ısrarı ve inadı ile ekseninden çıkıyor ve okunmaz bir hale geliyor...
Yada baltalanıp, yazanın şevki kırılıyor...
İşallah bundan sonra olmaz..
-
Ben en iyisini biliyorum modundan çıkmak lazım .
-
Sevgili korsanlar ve Efendi kaptanlar
Bazen denizlerde tecrübe yaşadığın vakalar nedeniyle çok kısa sürede sağlanır Bazende uzun zaman gerektirir. Ama kurallar ve uygulamalar insanın kendinde biter
İlker Abi'm ve saygıdeğer kaptanlar bu konuda okadar pratik yapmışlardır ki yetişen alt jenerasyon o felsefe yorum iile yetişir ve öğreti alır
8 sene donanma 8 ticari Bahriye ve 11 sene bu işin (emniyet ) uzmanlığını ve bilirkişiliğini yaptığım şu deniz hayatımda öğrendiğim tek şey vardır
Önce karşındakini izle sonra irtibat kur ve fikrini söyle ve sonra onu icra et ortaklaşa
Anlayacağınız sözün özü forum içinde uygulama içinde herşeyin başı iletişim
-
Haklısın Uğur korsanım her şeyin başı terbiye kuralları çerçevesinde sağlıklı bir iletişim kurma,Bu forumda kimsenin kimseyi küçük görme ve kırıcı bir şekilde bilgiçlik taslama lüksü olmamalı,Sevgilerimle
-
Sunumdan sonra ticari gemilerin personellerinde farkındalık yaratmak amacıyla hazırlanmış bu karikatürleri hatırladım, iki tanesini burada paylaşmak isterim;
(http://www.e-marineeducation.com/tr/wp-content/uploads/001.png)
(http://www.e-marineeducation.com/tr/wp-content/uploads/005.png)
devamı http://www.e-marineeducation.com/tr/karikatur/ (http://www.e-marineeducation.com/tr/karikatur/) adresinden görülebilir..
-
Özgür korsanım matragına bir soru.İkinci karikatürdeki gemi ne türden bir gemi acaba?
-
Özgür korsanım matragına bir soru.İkinci karikatürdeki gemi ne türden bir gemi acaba?
"Örnekleme" bir gemi, "Toplama" da diyebiliriz :D
-
Haklısın örnekleme diyebiliriz.Benimkide hınzırlık işte.
Şaka maka ama cizimlerle anlatılmak istenen çok güzel anlatılmış.
-
Birincisi çok iyiymiş :)
-
Özgür korsanım matragına bir soru.İkinci karikatürdeki gemi ne türden bir gemi acaba?
Personeli "matrak" olayini abartmis bir konteyner gemisi gibi..
Uzerine geken ise cok "ciddi" bir tanker sanirsam!
Ustelik ilk geminin suvarisinin cpt. Schettino olma ihtimali cok yuksek! ;-)
-
Özgür Korsanım,
Karikatürler harika imiş.Bana özelden cep telinizi yollayabilirseniz AIS hakkında görüşmek istiyorum.
Saygı ve Selametle
-
Kaan korsanım her ne kadar yerilsede ben de AIS işiyle ilgilendiğimi söylemek istiyorum
-
Ozele gerek yok, telefonum tum korsanlara aciktir.
537-8388003
-
Çok yararlı bir konu başlığı olmuş açanın eline sağlık. Ben bütün yazılanları okudum. Bu işi profesyonel olarak yapan korsanların değerlendirmelerini daha da dikkatli okudum. Ancak anlamadığım bir konu var ki zaten tartışma buradan çıkmış. Bu radar reflektörleri ik türlü imiş ve ucuz olan Ahmet Korsanımın dediğine göre pek işe yaramıyormuş. Formu kızıp terkeden kaptan da olurmu bal gibi işe yarıyor. Yarmasa biz botlarımıza takmazdık demiş ve Ahmet korsanı tecrübesiz olanları yanlış yönlendirmekle suçlamış. Bir diğer arkadaş ta vapurdan indiğini radarda hr tür tekneyi gördüğünü söylemekte.
Beni ilgilendiren konu şudur. Benim teknem ahşap ve radar reflektörüm yok. Yol değiştirme , radar operatörünün görmemesi gibi insan hataları ya da vahşi kaptanlar da beni ilgilendirmiyor. Ben reflektör alıp asarsam teknik olarak bir gemi radarında beni görürmü?
El cevap.....
-
Görür..
-
Görmez ;)
Sent from my iPhone using Tapatalk
-
Ben ilk zamanlarda FB marinada iken denize çıktığımda, çevremden geçen Şehir Hatları kaptanlarına telsizden çağrı yapar, beni görüp görmediklerini sorardım. Aldığım tüm cevaplar, "Görüyoruz" olurdu.
Radar reflektörüm direk tepesine yakın çarmıha tutturulmuş vaziyette idi.
Benim blogda bu diyaloglar ile igili bir yazım vardı, bulup burada paylaşayım.
TANER
-
Ben ilk zamanlarda FB marinada iken denize çıktığımda,
çevremden geçen Şehir hatları kaptanlarına telzizden çağrı yapar,
beni görüp görmediklerini sorardım. Aldığım tüm cevaplar, "Görüyoruz" olursdu.
TANER
Bence aynı soru açık denizde yük gemilerine sorulmalı. Görülecekki tam aksi cevap gelecektir.
Selametle.
Sent from my iPhone using Tapatalk
-
Maalesef açık denizde denemedim. :(
TANER
-
Suat'ım neden görmüyo bunlar bizi bea?
Ersin'cim ayrıca o reflektörü takmak zorunlu. Bu gün al..Görmeselerde bulunsun.
-
Arkadaşlar biraz evvel sehirhatlari vapurundan indim.
Kaptan koskundeki radara baktim.
Yarim mil onumuzde 20 kadar ufak ahşap balıkçı teknesi vardı.
Radarda kabak gibi net bir şekilde gozukuyordu hepsi.
Murat korsanım, boğazlar ve de kanal geçişleri çok özel bir durum olup radarlarımızı 1,5 max 3 mil'e ayarlarız. Bu da yakını odakladığından deniz üzerindeki tabiri cahiz ise odun parçasını bile neredeyse gösterir. Açık denizde ise ise durum daha değişik oluyor. Çünkü radarları min 12, hatta 24 kimi zaman ise 48 mil'e ayarlarızki bu da burununun önünü göremeyen ama uzağı neredeyse çok iyi görebilen miyop misali oluyor.
Yani köprüüstü seyir bölgesine göre radar mesafeleriyle ve de guard zone ayarları doğru şekilde yapılıp iyi gözlenmesi gerekmekte. Bittabi bir de radarın kullanıcı ayarlarının 'gain' gibi hava muhalefetine ve de denizin durumuna göre de çok iyi yapılmalı.
Yani yakını görebilmek de var görememek de ::)
Cuneyt korsanım sanırım bu mesajım gzden kaçtı :)
Sent from my iPhone using Tapatalk
-
Haa.. Ondan sebep..Teknik mesele değilde kullanıcı meselesi yani.
Radar ekranına da bakmaları lazım tabii. Bakmazlarsa da görmezler.
Eh Ersin senin oralara gidecek halin yok nasılsa al bi reflektör tamamdır.
-
Haa.. Ondan sebep..Teknik mesele değilde kullanıcı meselesi yani.
Radar ekranına da bakmaları lazım tabii. Bakmazlarsa da görmezler.
Eh Ersin senin oralara gidecek halin yok nasılsa al bi reflektör tamamdır.
Radar ekranına bakmasalar da olur ( zaten hep bakıyorum diyen bir yerinden sıkıyor demektir). :)
Önemli olan doğru range, doğru gain vs ve de doğru guard zone.
Açık denizde malesef uzak odaklı kullanıldığından yakın mesafe sistem tarafından da fark edilemiyor...
Sent from my iPhone using Tapatalk
-
Radarın;
range,
gain,
sea ve
rain ayarlarına bağlı olarak görebilir de göremeyebilir de... :)
-
Suat Zeybek Korsanım,
Yoğun sis ortamında teknenizde ki radarda, açık deniz ve yakın kıyı seyirlerinde bizim gibi 10-14 m.reflektör (aktif olmayan yansıtıcı)
taşıyan veya taşımayan tekneleri görme kabiliyetiniz ne kadardır merak eder dururum?
-
Bogazlarda vb zaten buyuk gemiler kucuk teknelerin icinden gectiklerinden hem radar-ais gibi cihazlara daha dikkatli bakar, daha hassas ayar yapar ve gozle yapilan gozlem ile birlestirerek bizleri gormek icin ekstra caba harcarlar..
Ama acik denizde, ege ve akdenizdeki yaygin gemi yollarinda pek boyle olmaz.
Ayrica dalgali ve yagmurlu bir gunde bogazdaki gemilerin de bizi gorecegini hic sanmiyorum. Bizim kucuk ekomuz rain ve sea clutter ayarlari ile yok edilecektir.
Tek caresi daha buyuk bir eko yaratabilmek. (Daha gelismis ve dogru monte edilmis reflektor)
oZgur
-
Ayrica dalgali ve yagmurlu bir gunde bogazdaki gemilerin de bizi gorecegini hic sanmiyorum. Bizim kucuk ekomuz rain ve sea clutter ayarlari ile yok edilecektir.
Tek caresi daha buyuk bir eko yaratabilmek. (Daha gelismis ve dogru monte edilmis reflektor)
oZgur
Özgür Korsan,
Verdiğiniz bilgilere çok teşekkürler.
Özetlersek ve vurgularsak açık denizde,kıyı,kanal geçişlerinde gece ve gündüz gözlerimizi dört açıp,gelişmiş,doğru monte edilmiş reflektör ile seyir yapmak.
-
Şu gerçeği de tekrarlamakta önem var;
Yukarıda söylediğim gibi boğaz geçişlerinde büyük gemiler daha dikkatli bakıyorlar ama zaten buralarda (trafik seperasyon hattı, boğaz vb.) geçiş üstünlüğü onlarda oluyor, dolayısı ile gözlerini açıp kendini kollayacak, durumu kontrol edecek biziz..
Asıl mesele bir ticari gemi ile yelkenli teknenin karşılaşma olasılığının daha az olduğu ve beklenmediği yerlerde bu tip karşılaşmaları daha güvenli hale getirmektir.
Yapacağınız tek şey daha fazla görünür olmaktır..
yöntem size kalmış..
Benim önem sıralamasına göre tavsiye edeceğim yöntemler şöyle;
1) AIS transponder kullanmak
2) Gerektiğinde kabine girmeye gerek kalmadan kullanabilmek için VHF telsizi dümen başında kullanabilir şekilde monte etmek/uzatmak veya dümen başında çalışır durumda bir el VHF telsizi bulundurmak
3) Aktif radar reflektörü kullanmak
4) Daha gelişmiş model radar reflektörü kullanmak
5) Basit-Ucuz radar reflektörlerinden birkaç adet kullanmak
6) Var olan radar reflektörünü daha yukarı da daha doğru şekilde monte etmek
7) seyir fenerlerinin kalitesi/durumlarını kontrol etmek, iyileştirmek (camlarını ampüllerini yenilemek)
8 ) güçlü bir led (veya halojen) şarjlı ışıldağı dümen başında kullanılabilir olarak bulundurmak (Dikkat! Kesinlikle laser pointer değil! aman diyim! özellikle yeşiller insan için çok tehlikeli..)
9) Hepsi!
-
Şu gerçeği de tekrarlamakta önem var;
Yukarıda söylediğim gibi boğaz geçişlerinde büyük gemiler daha dikkatli bakıyorlar ama zaten buralarda (trafik seperasyon hattı, boğaz vb.) geçiş üstünlüğü onlarda oluyor, dolayısı ile gözlerini açıp kendini kollayacak, durumu kontrol edecek biziz..
Asıl mesele bir ticari gemi ile yelkenli teknenin karşılaşma olasılığının daha az olduğu ve beklenmediği yerlerde bu tip karşılaşmaları daha güvenli hale getirmektir.
Yapacağınız tek şey daha fazla görünür olmaktır..
yöntem size kalmış..
Benim önem sıralamasına göre tavsiye edeceğim yöntemler şöyle;
1) AIS transponder kullanmak
2) Gerektiğinde kabine girmeye gerek kalmadan kullanabilmek için VHF telsizi dümen başında kullanabilir şekilde monte etmek/uzatmak veya dümen başında çalışır durumda bir el VHF telsizi bulundurmak
3) Aktif radar reflektörü kullanmak
4) Daha gelişmiş model radar reflektörü kullanmak
5) Basit-Ucuz radar reflektörlerinden birkaç adet kullanmak
6) Var olan radar reflektörünü daha yukarı da daha doğru şekilde monte etmek
7) seyir fenerlerinin kalitesi/durumlarını kontrol etmek, iyileştirmek (camlarını ampüllerini yenilemek)
8 ) güçlü bir led (veya halojen) şarjlı ışıldağı dümen başında kullanılabilir olarak bulundurmak (Dikkat! Kesinlikle laser pointer değil! aman diyim! özellikle yeşiller insan için çok tehlikeli..)
9) Hepsi!
Aynen katılıyorum ayrıca ilave olarak
10) Yol Hakkı bende diye inat etmemek ve niyetinizi çok önceden belirterek çatışma rotasından kaçacak manevrayı yapmak. Kaçınma Manevranızı katiyen son ana bırakmayın
-
Teknede radarımız varsa, ve çalışıyorsa, o radar da bir radar reflektörü görevi görüyor mu aynı zamanda ?
-
Diğer korsanların yazdıklarıyla birlikte son olarak hem Özgür hem de İlker korsanım konuyu güzel toparladılar.
Kutluyor ve düşüncelerini aktaran herkese teşekkür ediyorum.
Benim sonuç olarak öğrendiğim:
Büyük gemiler bizi bazen görebilir bazen göremeyebilirler, biz güvenlik önlemlerimizi(Aygıtlar anlamında) alalım, ayrıca yol hakkı bizim de olsa çatışmayı önleyici kuralları göz ardı etmeyelim, olabildiğince önceden niyetimiz gösterir manevramızı yapalım, hatta bu gibi durumlarda bile büyük gemilerin manevra yapma güçlükleri nedeniyle 5-10 dakika gecikmeyi göze alıp (nezaket gösterip) onlara yol verelim.
Trafik ayrım düzeninin olduğu yerlerde ki, örneğin İstanbul Boğazında yeleken yapmak yasaktır ve ama aynı düzenin olduğu Marmara Denizinde gemi yollarında yelken yasak değil fakat büyük gemilerin seyirlerini tehlikeye düşürecek biçimde seyir yapmamaları (Yani yol haklarının yelkenlilerde olmadığını) gerektiğidir.
Selamlar.
-
Teknede radarımız varsa, ve çalışıyorsa, o radar da bir radar reflektörü görevi görüyor mu aynı zamanda ?
Hayır...
-
Suat Zeybek Korsanım,
Yoğun sis ortamında teknenizde ki radarda, açık deniz ve yakın kıyı seyirlerinde bizim gibi 10-14 m.reflektör (aktif olmayan yansıtıcı)
taşıyan veya taşımayan tekneleri görme kabiliyetiniz ne kadardır merak eder dururum?
İsmail korsanım,
Gerçi Özgür korsan açıklamış boğaz vb mevkilerdeki durumu. Sizin sorunuza cevaben;
Sis gibi görüş indirgenmiş durumlarda ben, radar split eder 3 ve 6 mile ayarlarım. Doğru kullanıcı ayarlarını yapmaya gayret eder ilaveten de bulunduğum konuma göre ani manevra yapabileceğim emniyetli hızda seyir etmeye devam ederm.
Selametle.
-
Suat kaptan , Deniz korsan , Özgür korsan , İlker korsan ve Zafer korsan ' ın yazdıklarına ben de aynen katılıyorum... Tereddütte olduğumuz bu konularda bizi aydınlatan Korsanlara teşekkür ediyorum.
-
Diğer korsanların yazdıklarıyla birlikte son olarak hem Özgür hem de İlker korsanım konuyu güzel toparladılar.
Kutluyor ve düşüncelerini aktaran herkese teşekkür ediyorum.
Benim sonuç olarak öğrendiğim:
Büyük gemiler bizi bazen görebilir bazen göremeyebilirler, biz güvenlik önlemlerimizi(Aygıtlar anlamında) alalım, ayrıca yol hakkı bizim de olsa çatışmayı önleyici kuralları göz ardı etmeyelim, olabildiğince önceden niyetimiz gösterir manevramızı yapalım, hatta bu gibi durumlarda bile büyük gemilerin manevra yapma güçlükleri nedeniyle 5-10 dakika gecikmeyi göze alıp (nezaket gösterip) onlara yol verelim.
Trafik ayrım düzeninin olduğu yerlerde ki, örneğin İstanbul Boğazında yeleken yapmak yasaktır ve ama aynı düzenin olduğu Marmara Denizinde gemi yollarında yelken yasak değil fakat büyük gemilerin seyirlerini tehlikeye düşürecek biçimde seyir yapmamaları (Yani yol haklarının yelkenlilerde olmadığını) gerektiğidir.
Selamlar.
Sizi kutlarım konuyu gayet güzel Özetlemişsiniz tamamen Size katılıyorum
-
O zaman herkes net ve mutabık ise konuyu bilimsel bir araştırma sonucu ile kapatabiliriz! :)
Buyurun, aktif ve pasif radar reflektörlerinin karşılaştırması;
(http://www.gemitrafik.com/wptest/wp-content/uploads/2014/01/karslastirma.jpg)
Evet, grafiğin en altındaki çizgiler bizim yelkenli teknelerimizde yaygın olarak kullanılan reflektörler ne yazıkki!
Geçen haftaki sunumda kullandığımız, konuştuğumuz karşılaştırmadır.
Sunuma gelmeyenler için modellerin hangileri olduğunu görmek isterseniz konu hakkındaki kısa bir yazımı ve resimleri http://www.gemitrafik.com/radar-reflektorleri/ (http://www.gemitrafik.com/radar-reflektorleri/) sayfasında görebilirsiniz.