0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    İ. E.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Tek bir şey bilir ve uygularım.
Çatışma koşulları oluşmaya başladı ise gelen kim olursa olsun rotamı değiştirir, gereksiz  adrenalin almam.
Bu noktada kural mural  değil ailemin ve şahsımın selameti her şeyin üstündedir.
Bunu çok küçükken Pendik Büyükada arası babamın teknesi ile yelken seyrinde iken tekel mavnası ile çatışma rotasına girdiğimizde ve yol hakkı bizde olduğunda Babamdan yediğim bir tokat ile öğrenmiştim.
Eline sağlık Babacığım. Hala yaşıyorum şükür.
Ayrıca bilirim ki büyük tonajlı o gemilerin manevrası da, tornistanı da bizim küçük tonajlı teknelerimiz gibi değildir.
Teknemde 4 adet reflektör var ama içim hala rahat değil.
Sonuç;
Her kese bir sağ duyu ve bir de AIS cihazı şart.
Bu konuda acaba toplu alım pazarlıkları yapılamaz mı?
Kaleye mum diken?

Aynen katılıyorum  tekneler çatışma rotasında ise (Kerterizleri değişmiyorsa) mümkün olan en uzak mesafede Rota değişikliği yapmak gerekir. Son ana saklanan manevralar çoğu zaman felaketle neticelenir


*

    İ. E.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
,
 Bakmadığım için adını şimdilik veremiyorum, bağışlasın, Hikaye 1-2-3 diye yazan Geko'ya soralım bakalım, sevgili eşi ile seyir yaparken mi müteredditmiş yoksa bilmem kaç grostonluk gemilerin başındayken mi?
Öyle " nasıl anlamıyorsunuz, inanamıyorum" gibi söylemek kolay. Asıl ben size inan-a-mıyorum.
Neyse, geçelim.
Neta Pruva anasını satayım Küre'nin!


Modern seyir yardımcıları , elektronik haritalar ais  gibi cihazlar ve onların rahatlığı genc jenerasyon vardiya zabitlerinin seyir formasyonunu körleştirmiştir. Dikkatini dağıtmaktadır bazen bilgisayar oyunu oynarlar Bazende müzik dinler ailelerini özlelrler
İşin bu noktasında gemisini kurtaran siz olmak durumunda kalırsınız
Eşim ile bizim tekne ile seyrederken dürbünümü eksik etmem karşı tarafın manevrasını an ve an takip ederim tedirginliğim ise % 1500 dur
Son derece doğru bir yaklaşım Hiçbir elektronik ikaz cihazı köprü üstünde ufku dürbünle gözetleyen gözcüden daha garantili olamaz. Bizim harp gemilerinde son derece gelişmiş seyir ve ikaz sistemleri mevcut vardiyadaki radar operatörü devamlı olarak radarın başındadır tüm bunlara rağmen sancak ve iskele kırlangıçlarda dürbünle ufku tarayan birer gözcü bulunur ve belli zaman fasılaları ile durumu Köprü üstüne rapor eder.Esas olan insan faktörüdür


*

    İ. E.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ben bildiğim şeyi söyleyeyim...

Yok kuralmış, yok kanunmuş, yok çatışmayı önleme tüzüğüymüş.. Hepsi boş...

Koca gemi görünce ilk yapacağın şey rotanı arkasından dolanacak şekilde ayarlayıp yoluna devam etmektir.. Yoksa ezer geçer... Tarih ezilip geçilen onlarca tekne ile dolu.,.

Boşverin kuralı muralı,,, denizde bu durumda kuralı siz koyuyorsunuz... Maalesef kural güçlüden yana... Paşa paşa kenara çekilin geçsin gitsin... Ben yelkenliyim , yelkenim açık... Yol hakkı benim... Aha buda gece yelkene tutulan fenerimin ışığı... Boş... Herif poposu ile gülüyor... Langur lungur ilerlemeye devam ediyor... Ben don kişotmuyum... Geç paşam... Yollar senin.. Ben kenardan giderim..

Daha neyi tartışıyorsunuz ki..

 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    C. E.

İsmail Çavuşoğlu'nun üslubuna katılmam mümkün olmasa da, söylediği birşey benim de bir süredir katıldığım bir görüştür:

Denizcilik kuralları çok uzun süre önce konmuş ve son yıllardaki değişimlere göre gözden geçirilmemiş. Bora Bey'in de belirttiği gibi bu dönemde hem toplam hem de gemi başına tonaj çok artmıştır. Kaba bir benzetme yaparsak, at arabası döneminin kuralları ile otoban yönetmeye çalışıyoruz.

Çatışmayı Önleme Tüzüğü'nün temelinde manevrası kolay olanın zor olana yol vermesi yatıyor. Kuralların kendisi değişen gemi boyutları yüzünden fiili duruma uymuyor. Bahsedilen tankerleri yön değiştirmesi, bizim yön değiştirmemizden daha zor.

Bunu formüle etmek zor, belki de bu yüzden kuralı değiştiremiyorlar. Bir motoryat tabi ki bize yok vermeli. Tanker? Süper tanker? Sınırı nerede çekeceksiniz?

Belki de teknik olarak sınır çekmek gerekmiyor. Tüzüğün ikinci maddesi der ki:
"Bu kurallardaki hükümlerden hiçbiri, herhangi bir tekneyi veya sahibini, Kaptanı veya gemi adamlarını, bu Kurallara uyma veya gemicilerin her zamanki, görevlerinin veya özel durum ve koşullarının gerektirdiği herhangi bir tedbirin alınması hususundaki ihmallerinin sonuçlarından kurtaramaz."

(Türkçesinin gramerini çözemedim, orjinalini de koyalım : " Nothing in these Rules shall exonerate any vessel, or the owner, master or crew thereof, from the consequences of any neglect to comply with these Rules or of the neglect of any precaution which may be required by the ordinary practice of seamen, or by the special circumstances of the case")

Çarpışma rotamızda ilerleyen, bize yol vermesi imkansız bir süper tanker bence bal gibi "özel durum"a girer, ve bizim tedbir almamızı gerektirir. Kanunun diğer hükümlerin hiçbiri de bizi aksi davranmamızın sonuçlarından kurtaramaz.



*

    A. Ç.

Uluslarası kuralların en son yapıldığı tarih 1972 yılıdır. Bu çok eski bir tarih değildir. Kurallara uymak için itina gösterelim.  Bu bizden çok büyük gemilere yönelik bir istektir. Bizim için ise geçerli olan tekne kaptanı çatışmayı önlemek için gerekli tedbirleri alır kısmıdır.

*

    Z. T.


Konumuz büyük gemilerin biz göreceli küçük tekneleri, gündüz ya da gece, görebiliyor-ayırt edebiliyorlar mı?

1-Radar yansıtıcımız varsa ve etkiliyse radarlarında bizi görebilirler(Radar ekranına bakan biri varsa tabi  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap ) Burada öğrenmek istediğim: Radarları kaç DM ne ayarlıysa bizi daha belirgin görebiliyorlar. Varsa işimize yarayacak ek başka bilgiler alabilirsek seviniriz.

2-AIS Class B Transponder varsa teknemizde bizi zaten görüyor(Yine anımsatalım: Bakan varsa) ve biliyorlardır  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

3-Bir de gece koşullarında bizi rahatlatan seyir fenerlerimiz var. Bizi herkes görüyordur artık diyoruz Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Diyelim ki, yukardakilerde bizim bir eksiğimiz yok ve büyük gemilerde sıkı takipteler, aygıtlarının ekranlarından ve denizden gözlerini ayırmıyorlar.

Açık denizdeyiz ve çatışma kaçınılmaz görünüyor. Her şey tamam biz onu o da bizi görüyor. Biz yelkenle püfür püfür seyirdeyiz o motor gücüyle geliyor. Yol Hakkı benim ! (Kurallar böyle diyor)

Yelkenli de biz varız: Ne yaparız/yaparsınız ?

bir de yer değişelim

Büyük gemide biz varız: Ne yaparız/yaparsınız ?

Yanıtlamak isteyen korsanlarımız, buyurun akıl yürütelim.

Ben ne yaparım/yapıyorum yazayım(Ya ben onun önünden geçeceğim ya da o benim önümden geçecek durumdayız):

1- Koca yolcu gemisi hız kesip bana yol verse, aramızda ne kadar uzaklık olmalı ki ben önünden güvenli biçimde geçeyim? Bunu göze alamam, almam. Oldu da rüzgarım kesildi veya başka bir terslik oldu hızım düştü adama "Hoooop biraz daha ağırdan al demem gerekecek"  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap O da denilmeyeceğine göre Geminin hız kesip bana yol vermesini istemem.

2- Koca yolcu gemisi rotasını değiştirse (Birbirimize karşı durumlarımızı belirtmiştim) Benim aklıma gelen: Onun dümenini benim pruvamdan geçecek gibi kırması. O zaman daha güvenli olabilir. Bu durumda da ben, yeni rotasına göre, onun önünden geçip gitmiş ve güvenli bir uzaklıkta olmuş  olacağım. Burada da geminin beni duruyor kabul edip rotasını ona göre düzeltmesin yeğlerim. Çünkü rota düzeltmesini benim hızıma göre yaptı ve benim hızım da düştüyse karşımızdaki yeni bir rota düzeltmesi yapmak zorunda. Belki de tek bir rota değişikliği yeter artar bile, bilgim yok. Çatışma önlendikten sonra tekrar eski rotasına girecektir sanırım yolcu gemisi.

Şimdi kaptanı bırakalım, ben o yolcu gemisinde olsam, "Denizde çatışmayı önleme kuralları" nı bilmeyen normal vatandaş olarak yanımdakilerle birlikte koro halinde ne derim o yelkenli tekne için.

Ben kesinlikle yol veriyorum o yolcu gemisine: Birincisi, manevra yeteneği benden daha güç ikincisi, içindeki yolcuları(Yolcu gemisiyse eğer) düşündüğümden  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap ve üçüncüsü (Bunu baştan yok saymıştım), beni görmemiş olma olasılığı.

Cebelleşmeğe hiç gerek yok: Rüzgar üstüne dönerek hızımı azaltıyorum, karşımdakine "Senin geçmeni bekleyeceğim arkadaş" diyorum. Sonra gerektiği kadar, yavaş yavaş eski rotama giriyorum. Zamanı geldiğinde de pruvasından geçip gidiyorum. Bu da bir çeşit "Antrenman" oluyor. Motor seyri yaptığım bir gün kendi etrafımda yavaşça bir tur atmam da gerekti  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bir yelkenli ve yolcu gemisi arasında yol hakkı "restleşmesi" olmamalı der "Abi" ye saygıda kusur etmeden yolundan çekilmeli derim  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Biliyoruz ki kurallar yaşamımızı kolaylaştırmak ve korumak için varlar. Bu "Yol hakkı" kuralı sanırım hemen hemen aynı büyüklükteki bir yelkenli yat ile motor yat arasında düzgünce uygulansa bile yeterli, o bile olmuyor bazen.

Selamlar.










*

    M. E.

Yeşilköy'den Adalara seyirlerimizin tamamında gemi transit yolunu dikine kesiyoruz.Eğer yaklaşan gemi sancağımızdan yaklaşıyorsa iskeleye doğru net bir rota değişikliği ile kendimizi gösteriyoruz.İskelemizden yaklaşıyorsa tam tersi rota değişikliği ile niyetimizi belli ediyoruz.
 Denizde çatışmayı önleme tüzüğü ve deniz hukuku derslerimizde geçiş üstünlüğü ve önceliği ile ilgili verilen bilgiler,tamamen Ahmet Çelenoğlu korsanın verdiği bilgiler gibi.Şimdiye kadar çoğunlukla ailem ile seyir yaptığım için hiç öncelik benim,ben yelkenle gidiyorum diye gemilerin önüne atlamadım.Ancak bazen mesafeyi doğru tahmin etmediğimiz veya gelen geminin de üstümüze dümen kırdığı durumlarla karşılaştım.İşte bu dönemler stresin tavan yaptığı anlar oluyor.Ve şimdiye kadar  bir gemi rota değiştirmek değil sadece hızını azalttı.
 Yol hakkı daima kamyonun oluyor karayollarında.Adamlar cellat gibiler.Gemiler için denizin kamyonları diyorum.yol benim hakkım olduğu halde tehlikeyi göze almamayı tercih ediyorum.Ama yol hakkının benim olduğunu kendi mürettebatıma ayrıca söylüyorum.
*

    V. P.

Belki bir fikir verir diye kısa bir ekleme yapayım..

Rahmetli Eralp kaptan gezisinde özellikle bu büyük teknelerin ufak görmesi ile ilgili sürece kafasını takmıştı. Tarihte çok eski değil sanırım..

İstisnasız rastladığı tüm büyük teknelere telsiz çağrısı yapmıştı. Bu çağrıların sadece ve sadece % 10 nuna cevap almıştı. Bu küçük yüzde ile yaptığı telsiz görüşmelerin de ise görülüp görülmediği sorusunu sormuş ve neredeyse tamamı tarafından görülmediğini anlamıştı.. Hatta koordinatlarını vermesine rağmen görülmediğine müşade etmişti.

Alim Sür'e Akdeniz'de büyük bir balıkçı gemisi çarpmıştı.. Ne kadar kaçarsa kaçsın gemi üzerine gelmiş ve kıçından çarpmış, kıçta ne var ne yok söküp almıştı...


Osman Atasoy belgelemek adına ,üzerine neredeyse üzerine çıkacak olan şilebi kameraya çekmişti.. Sitesinde var...

Örnekler böyle uzuyor gidiyor.. Sanırım herkeste okumuştur..

Bence büyük gemiler bizi görüyormu sorusundan ziyade cevap arayacağımız, BÜYÜK GEMİLER TARAFINDAN NASIL GÖRÜNÜR OLMAYI SAĞLARIZ sorusudur.. Bu şeklide tartışma yararlı bir sonuca ulaşır...


Kendi adıma söylüyorum, tam anlamıyla görünür olmayı sağlasam bile yinede hızımı keser büyük geminin arkasından dolanırdım.

Hiç boğazına kadar dolu bir konteyner gemisine bindinizmi bilmiyorum.. Eğer fırsat olurda biner ve kaptan köşküne çıkarsanız elektronik aletler hariç görerek seyirin çok zor olduğunu anlayacaksınız..  Bu nedenle uzun yol yapan tüm küçük tekneler rotalarını bu büyük gemilerden kaçınacak şekilde ayarlamalıdır diye düşünüyorum..

Sevgiler

*

    Y. O.

Askeri gemileri AIS ile göremiyoruz sanırım, bilgisi olan varmı ?
*

    A. Ç.

Büyük geminin bizi görüp görmemesi tamamen köprüsünde olan kişilere bağlıdır. Gündüz göz ile görülebilecek mesafe her zaman önlem almak için yeterlidir. Gece de usulüne uygun bir seyir feneri 5 deniz milinden görünür. Seyir her teknede görerek yapılır, Radar, AIS yardımcıdır. Adam gözünü ekrana dikmişse ve/veya ekranda oyun oynuyorsa sizi göremez ya da bazılarının açıkça belirttiği size aldırmaz. Görünürlük mutlaka önemlidir ama görecek göz ve yorumlayacak beyin gerekir. 

Çatışmayı önleme kuralları, çatışmayı önlemek  için yol sizin olsa bile önlem almanızı belirtir. Bence en önemli kural budur. Bu kural o büyük geminin köprüsünde olanlar için de geçerlidir.
*

    V. P.

Görünür olmak istenildiğinde görürsünüz..

Bazı askeri gemileri radarla dahi görmezsiniz..
*

    H. E.

Biraz sonra konu buraya gelecek, ben şimdiden yazayım: kaptan köşküne lazer tutmayın.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    Ö. Ö.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Askeri gemileri AIS ile göremiyoruz sanırım, bilgisi olan varmı ?
Onlarda W-AIS (Warship AIS) vardir, bizim AIS sinyallerimizi gorurler biz onlari goremeyiz.
Ama istediklerinde gorunur olurlar (ornek egitim amacli liman ziyaretleri, yogun bogaz gecisleri vb)

oZgur
*

    İ. Ç.

Sayın Baylar, Hanımefendiler,

web de bir konu için araştırma yaparken, forumunuzu gördüm, tıkladım...okuduklarımdan hemen hepsine yakın yanlış bilgiler olduğunu gördüm. üye olup nasıl faydam olur diye yazmak istedim.

Dün ise pişman oldum, üyeliğimi sildim, ama az önce okuduklarımdan sonra cevap hakkımı kullanmak için tekrar, aktif oldum. Bu cevabımdan sonra tekrar üyeliğimi sileceğim.

Şunu çok iyi bilmeniz gerekir. bizler profesyonel denizcileriz. (Bir kimsenin bir işi, para karşılığı meslek ya da temel uğraşı konusu olarak yapması.) o kadar çok eleştiri aldım ki, bunu hak ettiğimi hiç zannetmiyorum. ben, YDO 4 yıl denizcilik eğitimi aldım, 4 senede ingilterede 2 senesi uluslararası deniz hukuku ve diğer 2 senesi de gemi sevk ve idaresi ve "international safety menagement" üzerine master yaptım. 35 yıldır yerli ve yabancı armatör firmalara ait gemilerde süvarilik yaptım ve halen yapıyorum. bu konuda benim mesleki tecrubem, bilgim  üzerine hiç kimsenin tek kelime edebileceğini zannetmiyorum. 

Ben sizlere "köprüden nasıl görünüyorsunuz" "nelere dikkat etmelisiniz" "sizlerin bilmediği, ama sizin doğru bildiğiniz" konularda bilgi vermek ve yardım etmekti.

Ama okuyorum ki, burada ki katılımcılar son derece ilginç yerlerden bakıyorlar. Örneğin ;"İsmail Çavuşoğlu' nun üslubuna katılmam mümkün olmasa da, " kelimesine söyle cevap vereceğim. " hadi canım " kelimesi sizin ekranınızdan nasıl görünüyor, nasıl yorumluyorsunuz. Öncelikle öğrenilmesi gereken sanal ortam da yazmayı  ve sonrada okumayı öğrenmektir.

Benim teknik konularda getirdiğim yorumlar tarafımdan, kafamdan salladığım konular değil. Hepinizden özür dileyerek ve affınıza sığınarak belirtmek isterim ki, deniz konusunda ki bildikleriniz çok zayıf.

Mustafa Ertör  isimli beyefendi ; "Yeşilköy' den Adalara seyirlerimizin tamamında gemi transit yolunu dikine kesiyoruz.Eğer yaklaşan gemi sancağımızdan yaklaşıyorsa iskeleye doğru net bir rota değişikliği ile kendimizi gösteriyoruz. İskelemizden yaklaşıyorsa tam tersi rota değişikliği ile niyetimizi belli ediyoruz."  Sizin belirttiğiniz rodada yelkenle seyir yapmak yasak. Ama siz bunu bilmediğinizden, burada öfkenizi haklı sanıyorsunuz.

"Uluslarası kuralların en son yapıldığı tarih 1972 yılıdır. Bu çok eski bir tarih değildir."  bu kadar saçma bu kadar dar bir görüş, mantıksızlık olur mu ? beyfendinin bahsettiği tarihde Türkiye de daha 1000 dwt gemi 2/3 adet yapılmıştı. Dünya denizlerinde artık ayak basılmadık yer yoktur. Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap adresine girin  bakın. sizin gezdiğiniz bölgelerde gezen büyük gemileri.

Benim size "aman dikkatli olun" çağrısı yapmam ne kadar zor ne kadar kötü, ne kadar hakaret olarak algılanmış bir çağrı oldu.

Bir beyefendi de "kaptanlar bizlerden daha mı çok denizi biliyorlar " diye sormuş. Allah aşkına beni güldürmeyin. Siz yoksa denizcilik felanmı yaptığınızı sanıyorsunuz beyim ?

Benim bahsettiğim kısaca şudur, rakkamlarla örnek verdim son olarak tekrarlayıp forumunuzdan çıkacağım.
Büyük gemiler benim altımda ki gemi  L/S ile birlikte 180 bin ton (yüklü) dür. (Marmara ve çanakkale  dahil bu mıntılalardan bahsetmiyorum) gece sizi görmem ancak 1 mil kadar yaklaşınca olabilir. eğer plastik den yapılmış seyir fenerleriniz 1 milden görünürse. sizi gördükten sonra zaten benim yapabileceğim hiçbir şey kalmaz. bir manevra yapsam dahi sizi kurtaramam. o yuklu geminin durması ancak yarım saat ttir. biz liman girişlerinde yarım saat önceden makinaları stop yapar geminin akmasını bekleriz. Bütün bunları yazıyorum halen ilginç yazılar geliyor, "bir şahıs" tarafından.  Siz siz olun hiçbir gemiden yol beklemeyin. Manevranızı sona saklamayın. ilk hareketi siz yapın.

Radarlar (biz arpa kullanırız) ahşap ve fiber tekneleri göstermez ( foruma üye mesleği gemici lik olan biri buna yorum yapmış düşünün ) neden göstermez, eger gain fazla verildiğinde yalancı ekolar  vurur. buda  alarmın devreye girmesine neden olur. (arpa kullanmak bir ve yorum yapmak için, arpa radar kursu almanız gerekir )

sizlerin yapacağı ilkşey, marmara da yelken seyrine yasak olan bölgeleri çıkatrmanız, ege de ise gemi yolunda seyir yapmamanız. eğer yapmak zorunda kalırsanız, dikkatli olmanız. ha isterseniz gemilerin önünede atlayabilirsiniz.

Bir beyefendi de yazmış "siz hanımefendi yanınızda seyir yaptınızmı gibi " birşey, bu na nasıl cevap yazabilirim ki.

Şahsiyetiniz, şahsınız için söylemiyorum ama " ben kimlerle tartışıyorum" demek geldi içim de. iki yelken açmakla denizcilik mi olur ? Öğrenmeye kapalı bir toplumuz. Ne yazık ki. 

Biliyorum yine arkamdan bir sürü konuşan olacak ama, mesleki olarak insanlar konuşurken haddini bilmeli. Benim yanımda 2. kaptanlık yapan dahi (mesleki olarak ) bu sekilde konuşamaz, biri çıkmış yalan yanlış birtakım yorumlar yapıyor. bizim vazifemiz, (profesyoneller olarak) siz amatörlere yardımcı olmak. bilmediklerinizi öğretmek.


Her ne olursa olsun, forumunuz güzel, bakın  geldim, tartıştık, belki birşeyler bıraktım sizlere şimdi gidiyorum. Kırdığım kişiler olabilir, üzdüklerim de. Bunlar için üzüntülerimi kabul edin lütfen.  rüzgarınız bol, altından suyu eksik olmasın. Hoşçakalın.
*

    F. T.

Bende başıma gelen bi olayı aktarayım ;

Sene 2008 sanırım yeni aldığım 6 mt. boyunda bir motoryatla ilk gece seyrim yakıtımı ve gerekli her şeyi kontrol ettikten sonra kıyı kıyı yol almaktayım hızım 15 mil civarı tam kız kulesinden boğaza girdiğim sırada nasıl olduysa motor stop etti ve marş basmasına rağmen makina çalışmıyor. Ben hemen durumu anlamak üzere dıştan takma motorun başına geçtim görünür bir sorun yok yakıt deposunu kontrol ettim yakıtım bitmiş(50 lt. benzin 10 dk. da bitmiş). Bu arada kayık yaklaşık 4-5 mille tam ters istikamete sürükleniyor hemen ya tutarsa diyip demir attım ve yakıt ikmali yapmaya başladım. O sırada yanımdaki arkadaş burundan bağırıyor Fatih önümüzdeki bu karartı nedir diye bir bakarım gökyüzünü görmemize engel olacak kadar dibimize kadar gelmiş olan bir tanker bize çarpmak üzere. Ve benim yapabileceğim hiçbirşey yok. Rus bandralı bir gemi. Ben eyvah ne b.k yicez diye düşünürken bir bakarım koskoca gemi iskeleye kırdı ve bize neredeyse dokunarak yanımızdan geçti. Çok uzaktan biri 'Ulan siz ne b.k yiyosunuz benim yolumda hayvan herifler görmüyomusunuz geçiş yaptığımı diye' bağırıyor. Ben ince bi sesle yakıt bitti abey kusura bakma tarzında bişeyler söyledim sanırım.Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Neyse o koca gemi (bizi sanırım radarda görmüş) çatışmayı önlemişti. Eğer bu yazıyı okuyorsa o koca Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap kaptandan Allah razı olsun ömrüme ömür kattı.   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

 Yani diyeceğim elimizdeki imkanları zorlamamız gerekebilir ve bu hayat kurtarabilir.
( İsmail korsan siz üstünüze alının veya Ahmet korsan haklı diye söylemiyorum sadece yaşadığım olay aynende budur. Bu arada ikimizde aynı anda yazmışız benim yazım yazınızın arkasına düştü biliçli yapılmış değildir.)
« Son Düzenleme: Ocak 24, 2014, 14:03:59 Gönderen: Fatih Tanış »