Gezgin Korsan

Hobiler ve Eğlence => Balıkçılık ve Balık Avcılığı => Konuyu başlatan: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 02:43:02

Başlık: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 02:43:02
Forumda bu konuyu yanlış bilen kişilerin var olduğunu gördüğüm için böyle bir konu açarak bir bilgilendirme yapmayı uygun buldum eğer farklı görüşte olanlar olursa saygı çerçevesinde kaldıkları sürece bütün sorularını ve görüşlerini keyifle cevaplar ve tartışırım.

Zıpkınla avcılık öncelikle sportif bir faaliyettir. Tüp,Nargile, Hortum vs. kullanmadan sadece ciğerinizdeki ve eğer başarabiliyor iseniz midenizdeki nefesiniz ile suyun altına dalınarak eldeki zıpkın tabancası veya zıpkın sapanı veya uzun zıpkın sopası ile balık yakalanan bir spor olarak adlandırılabilir.
Her amatör avcılığın olduğu gibi bu avcılığın da belli kural ve limitleri bulunmaktadır.
Peki Zıpkıncının limitleri nelerdir?
Zıpkıncı öncelikle 5kg av yapma limitine sahiptir. Bu kural yalnızca tek balığın 5kg.'ı geçmesi ve diğer balıkların 4kg.'ı geçmemesi koşulu ile aşılabilir. Son avlanan 5kg. üzeri balık trofedir.
Zıpkıncının av süresi güneşin doğması ile başlar ve güneşin ufuk çizgisinde görünmemesi ile son bulur. Yani gece fener ile avlanamaz. Fakat taş altlarını görebilmek açısından elde taşınabilir su altı feneri kullanabilir.
Özellikle belli türlerde sayı limiti vardır. Örnek vermek gerekirse Lahos ve Orfoz cinsi balıklardan toplamda 2 adet yakalayabilir ve yakaladığı balık 45cm. üzeri boya sahip olmak zorundadır.
Zıpkıncı dalış şamandırası olmadan ve dalışa yasak bölgelerde dalamaz ve avlanamaz.
Zıpkıncı iç sular diye tabir edilen göl/gölet/akarsularda dalamaz ve avlanamaz.
Zıpkıncı avladığı balıkları satamaz veya bu şekilde avlanılan balıklardan ticari olarak faydalanılamaz.
Peki zıpkıncı bu kurallara uymaz ise ne olur?
Zıpkıncı limit kurallarına uymaz ise Sahil Güvenlik tarafından bir zabıt tutularak sudan çıkarılır malzemelerine ve avladığı balıklara el koyulur ayrıca hakkında hukuki soruşturma başlatılır ve belli bir miktar para cezasına ve/veya hapis cezasına çarptırılma riski vardır.

Buraya kadar güzel de zıpkıncı için başka ne riskler vardır ve Zıpkıncı nasıl bir ortamda av yapar?

Zıpkıncılık tehlikeli bir hobidir. Sığ su bayılması ile nice usta zıpkıncılar hayata gözlerini yummuştur. Derinlik sarhoşluğu yaşayarak gidebileceğinden derine giderek sudan tekrar sağ olarak çıkamayan zıpkıncılar da mevcuttur. Hatta dalış yaptığı sırada üzerinde taşıdığı balıkları sebebiyle (kan kokusu yüzünden) köpekbalığı tehlikesi ile de karşı karşıyadır.

Fakat zıpkıncı yer çekimi olmayan bir alanda avlanır. Evet avı her zaman kaçma şansına sahiptir çünkü zıpkıncı avının bölgesine girerek onu yakalamak için risk almaktadır fakat bazen avdan öte sadece ıslanmak için suya girer zıpkıncı ve nasibinde de varsa balıkla çıkar sudan.
Aramızda kışın ocak ayında dışarısı - derecelerdeyken suya girmeyi bırakın bir çoğumuz teknemize bile gitmeyi düşünmezken zıpkıncı dalış planı yapar ve 7mm elbisesini giyip suyun altına girer çünkü onun yaşam alanı artık suyun altıdır. Suyun üstü ona sığ dostluklar ve sahte arkadaşlıklardan fazlasını vaad edemezken su ve suyun altı ona çok farklı bir dünyayı sunar.

Evet ben bir Zıpkıncı'yım ve hem suyun altına girip vakit geçirmekten hem de sudan çıktığımda evime balık getirmekten keyif alıyorum. Bu dalışlarım ister tüple sadece carettalar ile yüzmek için olsun ister gece serbest olarak sadece nefesimle onlarla dans etmem olsun ister gündüz tüpsüz avlanmak için dalışlarım olsun su altı bizim için farklı bir dünyadır ve bilinçli hiçbir zıpkıncı ne havyarı olan balığı ne küçük balığı ne de yuva kuran balığı avlamaz.


Bu yazım bilgilendirme amaçlı olup daha detaylı bilgi almak isteyenler olursa veya sorular olursa soru cevap şeklinde devam edecektir.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cem Çetin - Mart 20, 2016, 03:19:20
Güzel bir bilgilendirme yazısı Teşekkürler
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Öcal Turan - Mart 20, 2016, 03:27:50
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Forumda bu konuyu yanlış bilen kişilerin var olduğunu gördüğüm için böyle bir konu açarak bir bilgilendirme yapmayı uygun buldum eğer farklı görüşte olanlar olursa saygı çerçevesinde kaldıkları sürece bütün sorularını ve görüşlerini keyifle cevaplar ve tartışırım.

Zıpkınla avcılık öncelikle sportif bir faaliyettir. Tüp,Nargile, Hortum vs. kullanmadan sadece ciğerinizdeki ve eğer başarabiliyor iseniz midenizdeki nefesiniz ile suyun altına dalınarak eldeki zıpkın tabancası veya zıpkın sapanı veya uzun zıpkın sopası ile balık yakalanan bir spor olarak adlandırılabilir.
Her amatör avcılığın olduğu gibi bu avcılığın da belli kural ve limitleri bulunmaktadır.
Peki Zıpkıncının limitleri nelerdir?
Zıpkıncı öncelikle 5kg av yapma limitine sahiptir. Bu kural yalnızca tek balığın 5kg.'ı geçmesi ve diğer balıkların 4kg.'ı geçmemesi koşulu ile aşılabilir. Son avlanan 5kg. üzeri balık trofedir.
Zıpkıncının av süresi güneşin doğması ile başlar ve güneşin ufuk çizgisinde görünmemesi ile son bulur. Yani gece fener ile avlanamaz. Fakat taş altlarını görebilmek açısından elde taşınabilir su altı feneri kullanabilir.
Özellikle belli türlerde sayı limiti vardır. Örnek vermek gerekirse Lahos ve Orfoz cinsi balıklardan toplamda 2 adet yakalayabilir ve yakaladığı balık 45cm. üzeri boya sahip olmak zorundadır.
Zıpkıncı dalış şamandırası olmadan ve dalışa yasak bölgelerde dalamaz ve avlanamaz.
Zıpkıncı iç sular diye tabir edilen göl/gölet/akarsularda dalamaz ve avlanamaz.
Zıpkıncı avladığı balıkları satamaz veya bu şekilde avlanılan balıklardan ticari olarak faydalanılamaz.
Peki zıpkıncı bu kurallara uymaz ise ne olur?
Zıpkıncı limit kurallarına uymaz ise Sahil Güvenlik tarafından bir zabıt tutularak sudan çıkarılır malzemelerine ve avladığı balıklara el koyulur ayrıca hakkında hukuki soruşturma başlatılır ve belli bir miktar para cezasına ve/veya hapis cezasına çarptırılma riski vardır.

Buraya kadar güzel de zıpkıncı için başka ne riskler vardır ve Zıpkıncı nasıl bir ortamda av yapar?

Zıpkıncılık tehlikeli bir hobidir. Sığ su bayılması ile nice usta zıpkıncılar hayata gözlerini yummuştur. Derinlik sarhoşluğu yaşayarak gidebileceğinden derine giderek sudan tekrar sağ olarak çıkamayan zıpkıncılar da mevcuttur. Hatta dalış yaptığı sırada üzerinde taşıdığı balıkları sebebiyle (kan kokusu yüzünden) köpekbalığı tehlikesi ile de karşı karşıyadır.

Fakat zıpkıncı yer çekimi olmayan bir alanda avlanır. Evet avı her zaman kaçma şansına sahiptir çünkü zıpkıncı avının bölgesine girerek onu yakalamak için risk almaktadır fakat bazen avdan öte sadece ıslanmak için suya girer zıpkıncı ve nasibinde de varsa balıkla çıkar sudan.
Aramızda kışın ocak ayında dışarısı - derecelerdeyken suya girmeyi bırakın bir çoğumuz teknemize bile gitmeyi düşünmezken zıpkıncı dalış planı yapar ve 7mm elbisesini giyip suyun altına girer çünkü onun yaşam alanı artık suyun altıdır. Suyun üstü ona sığ dostluklar ve sahte arkadaşlıklardan fazlasını vaad edemezken su ve suyun altı ona çok farklı bir dünyayı sunar.

Evet ben bir Zıpkıncı'yım ve hem suyun altına girip vakit geçirmekten hem de sudan çıktığımda evime balık getirmekten keyif alıyorum. Bu dalışlarım ister tüple sadece carettalar ile yüzmek için olsun ister gece serbest olarak sadece nefesimle onlarla dans etmem olsun ister gündüz tüpsüz avlanmak için dalışlarım olsun su altı bizim için farklı bir dünyadır ve bilinçli hiçbir zıpkıncı ne havyarı olan balığı ne küçük balığı ne de yuva kuran balığı avlamaz.


Bu yazım bilgilendirme amaçlı olup daha detaylı bilgi almak isteyenler olursa veya sorular olursa soru cevap şeklinde devam edecektir.

bİz korsanlar prensip olarak yerli yerleşik taş balıklarına da pek dokunmamayı tercih ederiz. Ne dersin Yalım korsanım.  ???
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 03:41:24
Öcal Korsanım prensip kısmı ayrı bir kısım ben yasal olarak ne olup olmadığını biraz da kendi yorumlarımı katarak anlatmak istedim çünkü zıpkıncılığı bilinçsiz avcılık ile ve/veya katliam ile ithaf eden yani aslında ne olduğunu kulaktan dolma bilgiler haricinde bilmeyen kişiler olduğuna inanıyorum bu nedenle de doğru olan bizim prensiplerimi değil yasaların ve gerçeğin ne olduğunu onlara yazmaktır. Öte yandan kış aylarının kurtarıcısı kikla,şeytan,züber gibi balıklar da aynı şekilde yerleşik balıklardır ve kikla denizde en çok üreyen balıktır bu nedenle avı sayı sınırına değil kilo sınırına tabiidir. Bir zıpkıncı eğer kikladan,züberden vazgeçerse kendini boş hisseder diyebilirim ve eğer bu tarz canlıları limitler dahilinde avlarsak ne denizlerimizde bu canlıların soyu tükenir veya azalır ne de biz avcılar balıktan yoksun kalırız.

Bunu şu şekilde de ayrı bir açıdan değerlendirmek isterim, zıpkınımla dalıp kilo üstü kiklalardan iki tane avlayıp evime dönmek mi yoksa bütçeme uysun ve tadı güzel olsun diye sarıkanat vs gibi limit altı olan veya tam olgunlaşmamış balığı balıkçıdan almak mı derseniz evet kiklalarımı tercih ederim. Aynı şekilde 5kg+ bir orfoz veya  lahoz gördüğümde de vurmam dersem size yalan söylemiş olurum bu da bana yakışmaz.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Öcal Turan - Mart 20, 2016, 03:54:17
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Öcal Korsanım prensip kısmı ayrı bir kısım ben yasal olarak ne olup olmadığını biraz da kendi yorumlarımı katarak anlatmak istedim çünkü zıpkıncılığı bilinçsiz avcılık ile ve/veya katliam ile ithaf eden yani aslında ne olduğunu kulaktan dolma bilgiler haricinde bilmeyen kişiler olduğuna inanıyorum bu nedenle de doğru olan bizim prensiplerimi değil yasaların ve gerçeğin ne olduğunu onlara yazmaktır. Öte yandan kış aylarının kurtarıcısı kikla,şeytan,züber gibi balıklar da aynı şekilde yerleşik balıklardır ve kikla denizde en çok üreyen balıktır bu nedenle avı sayı sınırına değil kilo sınırına tabiidir. Bir zıpkıncı eğer kikladan,züberden vazgeçerse kendini boş hisseder diyebilirim ve eğer bu tarz canlıları limitler dahilinde avlarsak ne denizlerimizde bu canlıların soyu tükenir veya azalır ne de biz avcılar balıktan yoksun kalırız.

Bunu şu şekilde de ayrı bir açıdan değerlendirmek isterim, zıpkınımla dalıp kilo üstü kiklalardan iki tane avlayıp evime dönmek mi yoksa bütçeme uysun ve tadı güzel olsun diye sarıkanat vs gibi limit altı olan veya tam olgunlaşmamış balığı balıkçıdan almak mı derseniz evet kiklalarımı tercih ederim. Aynı şekilde 5kg+ bir orfoz veya  lahoz gördüğümde de vurmam dersem size yalan söylemiş olurum bu da bana yakışmaz.

Ben bizdeki yasaların deniz ve denizciliği bilmeyen insanlar tarafından yapıldığını bildiğim için biz korsanlardaki prensiplere daha önem veriyorum.
O orfoz veya lahoz u vurmam desen zaten ben de inanmam (şimdilik :) ).
Yine de bir şans verelim bir müddet bu canlıların üremelerine derim. Fotoğraflarını çek,evlat edin bir topuktaki aileyi mesela.  :)
Not : Gezgin balıklar boyuna dikkat etmek şartı ile serbest.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hakan Erim - Mart 20, 2016, 07:58:16
"Midedeki nefes" nedir? Bir teknik herhalde.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Gönenç Demir - Mart 20, 2016, 12:13:10
Cemil Korsan;

İddiamın arkasında olduğumu belirtmek isterim.

Ahtapotun ve orfozun günahı zıpkıncının boynundadır.

20 yıldır zıpkınla dalıyorum. Fransız zıpkın üreticisinin ülkemizde hukuk danışmanlığını yapıyorum. Çok sayıda yarışmaya izleyici olarak katıldım. Yarışmacısından hakemine çok sayıda arkadaşım var. Söylemek istediğim camiayı biliyorum.

Gece dalan bir zıpkıncı için sahil güvenliği aradığınızda topu jandarmaya atar. Jandarmayı ararsanız sahil güvenliği arayın der. Kimse ilgilenmez. Maalesef durum bu. Denetim koruma altındaki bölgeler dışında sıfır. Koruma altındaki bölgelerde de dalan yok mu? O da var. İnsanlar bu işten karınlarını doğuruyor. Ceza dediğiniz malzemeye el konması ve para cezası.... 

Siz sirkülere uygun avlanıyor olabilirsiniz. Size teşekkür ederim ancak maalesef ahtapotu ticari amaçlarla avlayan zıpkıncıların varlığı hepimizin malumu. Zaten orfoz kalmadı. Tüplü dalanlar ise ayrı bir konu. Bugün hemen her limanda bu işi yapan 2-3 tekne var. Sahil güvenlik bu tekneler gece gece nereye çıkıyor diye sormuyor mu? Maalesef güneyde bir çok balıkçıda da zıpkın balığı satılıyor.   

Sözü uzatmayayım. Size sirkülere uygun avlandığınız için teşekkür ederim. Ancak mesele 1 yıl sonra balık yemekse, trolü-oltacısı-zıpkıncısı hepsi aynı derecede sorumlu benim gözümde.

Ben Kaşda koruma altındaki bölgede yüzdükten sonra son iki senedir elime zıpkın almıyorum. 20 sene önce taş altı yaptığımda gördüğüm manzara ne ise Kaş ta onu gördüm. Belki çok radikal gelecek ama ben en az 5 yıl her türlü balık avının yasaklanması gerektiği düşüncesindeyim. Hiç olmadı Kaşda olduğu gibi av yasağı olan koruma bölgelerinin kıyılarımızın %80'nini kapsayacak şekilde genişletilmeli. Bana sorarsanız iş işten çoktan geçti ama......

Denizde patlıcan kalmadı.... Onuda google diyiverir.

Herkese iyi pazarlar dilerim...
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 13:23:54
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Cemil Korsan;

İddiamın arkasında olduğumu belirtmek isterim.

Ahtapotun ve orfozun günahı zıpkıncının boynundadır.

20 yıldır zıpkınla dalıyorum. Fransız zıpkın üreticisinin ülkemizde hukuk danışmanlığını yapıyorum. Çok sayıda yarışmaya izleyici olarak katıldım. Yarışmacısından hakemine çok sayıda arkadaşım var. Söylemek istediğim camiayı biliyorum.

Gece dalan bir zıpkıncı için sahil güvenliği aradığınızda topu jandarmaya atar. Jandarmayı ararsanız sahil güvenliği arayın der. Kimse ilgilenmez. Maalesef durum bu. Denetim koruma altındaki bölgeler dışında sıfır. Koruma altındaki bölgelerde de dalan yok mu? O da var. İnsanlar bu işten karınlarını doğuruyor. Ceza dediğiniz malzemeye el konması ve para cezası.... 

Siz sirkülere uygun avlanıyor olabilirsiniz. Size teşekkür ederim ancak maalesef ahtapotu ticari amaçlarla avlayan zıpkıncıların varlığı hepimizin malumu. Zaten orfoz kalmadı. Tüplü dalanlar ise ayrı bir konu. Bugün hemen her limanda bu işi yapan 2-3 tekne var. Sahil güvenlik bu tekneler gece gece nereye çıkıyor diye sormuyor mu? Maalesef güneyde bir çok balıkçıda da zıpkın balığı satılıyor.   

Sözü uzatmayayım. Size sirkülere uygun avlandığınız için teşekkür ederim. Ancak mesele 1 yıl sonra balık yemekse, trolü-oltacısı-zıpkıncısı hepsi aynı derecede sorumlu benim gözümde.

Ben Kaşda koruma altındaki bölgede yüzdükten sonra son iki senedir elime zıpkın almıyorum. 20 sene önce taş altı yaptığımda gördüğüm manzara ne ise Kaş ta onu gördüm. Belki çok radikal gelecek ama ben en az 5 yıl her türlü balık avının yasaklanması gerektiği düşüncesindeyim. Hiç olmadı Kaşda olduğu gibi av yasağı olan koruma bölgelerinin kıyılarımızın %80'nini kapsayacak şekilde genişletilmeli. Bana sorarsanız iş işten çoktan geçti ama......

Denizde patlıcan kalmadı.... Onuda google diyiverir.

Herkese iyi pazarlar dilerim...


Gönenç Korsanım hala ısrarla genellemeye devam ediyorsun ve bu genellemeyi yaparken bana teşekkür ediyorsun ve zamanında zıpkın ile av yaptığını bu camiadan kişileri tanıdığını söylüyorsun.
Kusuruma bakma ama bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Öncelikle tekrar sana şunu anlatmak istiyorum yapacağın şey iddiamın arkasındayım diyerek bütün zıpkıncıları Töhmet altında bırakmaktansa bu işi yanlış yapan veya ticari olarak zıpkınla avcılık yapan canileri, katilleri suçlayabilirsin.
Zıpkın ile sirkülere uygun avlanan herkesin günahını almak ta bence yanlış yaptığın bir durum ve bu durumdan da hala alınıyorum bunun sebebi ben bir zıpkıncıyım ve sirkülere uygun avlanan "body"lerim dostlarım arkadaşlarım kardeşlerim var.
Gel biraz biz zıpkıncıları biraz olsun benden dinle

Bir av günü nasıldır;
Geceden yağlı ve ağır yiyecekler yenmeden erkenden yatılır.
04:30 Alarm ile uyanılır çay demlenir.
05:00 Bir iki dilim kuru ekmek ve yanında çay ile kahvaltı edilir.
06:00 dalış yapılacak meranın kıyısına varılır ve kıyafetler giyilir. (Giydiğimiz kıyafetler wet suit olduğu için deniz suyuyla ıslatılarak giyilir yaz veya kış farketmez o soğuk mutlaka hissedilir.)
08:00 eğer bot vs bir tekneniz yoksa ortalama olarak 5km gibi bir mesafe yüzülmüş halde merada biraz dinlenilir ve av başlar. (bu benim durumum çünkü dalış yapacağım yere yüzerek gidiyorum her seferinde)
10:00-11:00 dalış bitirilir ve geri dönüşe geçilir.
12:00 kıyıya geri çıkılır ve sıcak birşeyler içecek bir yer aranır. (eğer arabanız varsa yanınızda semaver götürüp çay demlersiniz. Bende olmadığı için genelde bir cafeye oturup bol şekerli çay içerim)
13:00 Balıklar deniz suyunda temizlendiği için eve gidilir ve dinlenmeye geçilir.

Şimdi bunun bir de her hafta sonunda bu rutini tekrar ederek hem ailesine vakit ayıran hem de ailesine birer ikişer porsiyon balık götüren cinsleri var. Onları anlatmak dahi istemiyorum.

Bu kadar zorlu şartlar altında sportif olarak ve sirküler limitlerine uygun avlanan binlerce zıpkıncıyı töhmet altında bırakmak size yakışıyor mu? Ben şimdi çıkıp "DENİZLERİN PİSLİĞİNİN GÜNAHI TEKNECİLERİN BOYNUNADIR BASTIKLARI SİNTİNELER YÜZÜNDENDİR" desem burada bunu yapmayan binlerce denizciye ayıp etmiş olmaz mıyım? Ve evet gittiğim meralarda ayrıca basılmış sintine yağına rastlıyorum zaman zaman fakat bunu yapan cahil arkadaş denizci değildir bence ki arkadaş ta değildir.
Şimdi sizin yaptığınız gibi bütün denizcileri töhmet altında  bırakan yorumlar yapmaktan ve ardından da sanki çok doğru birşey yapıyormuş gibi arkasındayım demek bana yakışmazdı.
Saygılarımla(!),
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 13:26:28
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
"Midedeki nefes" nedir? Bir teknik herhalde.

Hakan Erim korsanım bazen 40+ metre derinliklere ineceğimiz zaman midemize de nefes alarak midemizi de ciğerlerimiz gibi doldururuz ardından bunu da uygun bir refleksle biraz olsun ordaki oksijeni kullanabilmek adına ciğerimize geri alırız. Bu sayede derinlik arttıkça artan basınç sayesinde bir miktar boşluk oluşan ciğerlerimize az da olsa destek olabilecek bir teknikle oksijen desteği sağlarız.


Bu bahsettiğim derinlikler bir çok tüplü dalgıcın bile inmesi yasak olan derinliklerdir(2* Balıkadam 30 metre izni vardır yasal olarak) ve bu nedenle  bilinçsiz ve gerekli antrenmanları yapmamış kişiler tarafından ve/veya kulak dolgunluğu ile serbest dalış yapan/zıpkınla avlanan kişiler tarafından bu derinliklere inilmesi tarafımdan tasvip edilmemekle birlikte hayati risk taşımaktadır.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Erdal Duran - Mart 20, 2016, 13:26:55
Bence avcılığın her türlüsünü yasaklamak lazım. İnsanoğlu avlanarak yavrularını besleme çağını çoktan geride bırakmış olması gerekir. Ayrıca avcılığın bir spor olmadığını düşünüyorum. Bir canlıyı öldürmek spor olarak adlandırılamaz. Üstelik eşit şartlarda değiliz. Her türlü teknolojiyi kullanıyoruz. Karşımızda hiçbir şansları yok. :(
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 13:35:58
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bence avcılığın her türlüsünü yasaklamak lazım. İnsanoğlu avlanarak yavrularını besleme çağını çoktan geride bırakmış olması gerekir. Ayrıca avcılığın bir spor olmadığını düşünüyorum. Bir canlıyı öldürmek spor olarak adlandırılamaz. Üstelik eşit şartlarda değiliz. Her türlü teknolojiyi kullanıyoruz. Karşımızda hiçbir şansları yok. :(

Erdal Korsanım söylediklerinize kara avcılığında sonuna kadar katılıyorum. Fakat balık yemenin tek yolu avcılıktır. (Kültür balıklarını balık olarak görmüyorum) Bilinçli su altı avcısı ise balık ile eşit şartlarda olmadığını onun ortamında, onun dünyasında, onun şartları altında olduğunu bilir.

Yani evet eşit şartlarda değiliz, ben daldığımda balığı kovalayamam çünkü benden hızlı, takip edemem çünkü nefesim sınırlı, fazla av ile denizde kalamam çünkü benden büyük avcılar var, hiç bir zaman güvende olamam çünkü görüş alanım en berrak suda 15-20 metreyi geçmez ve tehlike her yönden gelebilir yani sonuçta dediğiniz gibi eşit şartlarda değiliz. Teknolojiye gelince bir zıpkındaki en büyük teknoloji ne olursa olsun sonuç sizin elinizin ayarı ve şansınıza kalmıştır. Nasibinizde varsa avınızı ancak o zaman görürsünüz. Zıpkınlarda henüz takip eden şiş üretilmedi veya elektronik bir zıpkın da yapılmadı dolayısı ile bu avcılık şartları hala balıkların lehinedir
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Erdal Duran - Mart 20, 2016, 13:57:06
Cemil korsanım, bir genelleme yapmıştım. Konunun sizinle yada herhangi bir kimseyle ilgisi yok. Yaşam böyle bir şey. Benimki sadece vicdani. Gençliğimde ben de zıpkınla balık avladım. Açık denizde zıpkınla balık avcılığı olmaz, ya da çok zordur. Kıyı balıkları evi yuvası olan balıklardır. Sizden kaçmaz. Zaten istese de kaçamaz, yuvası orasıdır. Döner ve size bakar. Zıpkını burnuna dayarsınız size bakmaya devam eder. Daha uzun uzun anlatabilirim ama amacım kimseyi ikna etmek ya da vazgeçirmek değil. Sadece duygularımı ve düşüncelerimi açıklamak istedim.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Öcal Turan - Mart 20, 2016, 14:37:15
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bence avcılığın her türlüsünü yasaklamak lazım. İnsanoğlu avlanarak yavrularını besleme çağını çoktan geride bırakmış olması gerekir. Ayrıca avcılığın bir spor olmadığını düşünüyorum. Bir canlıyı öldürmek spor olarak adlandırılamaz. Üstelik eşit şartlarda değiliz. Her türlü teknolojiyi kullanıyoruz. Karşımızda hiçbir şansları yok. :(

 :-*

En az 5 yıl mevsiminde avlanan göç balıkları hariç ,hiç kimse denize ve özelliklere yerli taş balıklarına dokunmamalı. Karadakileri bitirdik zaten.  :(
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Noyan Bakır - Mart 20, 2016, 14:55:04
İtiraz eden olabilir ama elimde yetki olsa avcılık ve dövüş sporlarını hiç
düşünmeden yasaklarım. Kavgayı hiç sevmem ondan belki de.
Daha da yazacaklarım var ama Zello'daki kavgayı kaçırmayayım diyorum.   8) &+^^
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 15:16:15
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
İtiraz eden olabilir ama elimde yetki olsa avcılık ve dövüş sporlarını hiç
düşünmeden yasaklarım. Kavgayı hiç sevmem ondan belki de.
Daha da yazacaklarım var ama Zello'daki kavgayı kaçırmayayım diyorum.   8) &+^^

Noyan korsanım siz bana tamamen karşısınız ama şimdi... 8 sene muay thai yaptım ve bu sayede agresifliğimi kontrol etmeyi öğrendim. bir de su altı avcısıyım vallahi üzüldüm şimdi bana bakış açınıza oysa belki tanısanız seversiniz olmaz mı
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Erdal Gürel - Mart 20, 2016, 15:33:05
ERALP korsanın ZIPKINCI konusundaki butun acıklamalarına harfiyen katılıyorum.
10 yasından beri deniz ve kara avcılıgı yaparım.Her ikisinde de,dogaya, vicdana ve etik kurallara uyan avcılar sebebiyle, balık ve kus neslinin tukendigine inanmıyorum.
Her iki sahada da  ana etken,sanayi ve kimyasal kirlilik, gubreleme,zehirleme,trolle tarama,kucukkken avlama,limitlere uymama vb gibi nedenlerdir.Bunlar insanın sanayi ve tarımdaki acgozluluk ve sorumsuzlugunun sonucudur.Etik kurallara uymayan zıpkıncı ve avcı ise zaten bu camialarda katliamcı diye anılır.
Avcılık spor degildir ama yapılabilmesi icin ,spor aktivitelerine ve yeteneklerine sahip olmak gerekir.Gunumuzde avcılık yaban eti yemekten ziyade , doganın icinde olmak, bu aktivitelerle vucudu ve ruhu zinde tutmak ve kotu aliskanlıklardan uzaklasmak amacıyla yapılmaktadır.ET yiyen birinin, kafeslerde tutulup kesilen hayvanları gozardı ederek,avcıları katillikle suclaması kadar mantıksız birsey olamaz.Avcı en azından, kacma sansı olan, yavrusuz, bir hayvanı , mucadele ederek avlamakta ve yemektedir.
80 lerden sonra karada ve denizde aniden geometrik olarak azalan av hayvanlarının yokolus nedeni olan, suların ve doganın kirletilmesi, kimyasal zehirler ve gubreler, dinamit ,trol , yavrulu ve kucuk avlama sorunları ile mucadele her avcının asli sorumlulugu ve aktivite konusu olmalıdır.Karada ve denizde yıllık avyasagı olan bolgeler de hayvanların uremelerine katkı saglayacaktır suphesiz.

KırkYıllıkZıpkıncıiAvcıiOLtacıKorsan ERDAL de ZAHTER
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Noyan Bakır - Mart 20, 2016, 15:34:14
Cemil korsan sizi sevmediğimi nereden çıkarttınız?
Dövüş sporlarını ve avcılığı sevmiyorum. Bir insanın
diğerini spor namına da olsa dövmesini kabul edemiyorum.
Aslanların, kaplanların, kuşların spor adına da olsa öldürülmesini
kabul edemiyorum. Hepsi bu.
Bir de şunu ekleyeyim: Ben muay thai yapmadım. Hatta
adını bile sizden duydum. Saldırganlığı düzeltmenin yüzlerce yolu
vardır. Son seçimim dövüş sporu olurdu sanırım.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Noyan Bakır - Mart 20, 2016, 15:41:42
Zahter korsan hava kirliliği, kimyasallar tamam ama avlanmaya kapatılmış
alanlarda hayvanların çoğaldığını, nesillerini koruduğunu görüyoruz.
İnsanlar da hayvanlar kadar kimyasallara maruz kalıyorlar ama hayvanlar
kadar avlanmadıkları için nesillerini sürdürüyorlar netekim.
Avcılık spor değildir bana göre. Ayrıca verimsiz bir avdan sonra avcıların
hareket eden her şeye ateş ettiklerine defalarca şahit oldum.
Avcılığın kurallara uygunu falan olmaz. Bana göre avcılık, canlıları haksız yere,
adaletsizce, hatta biraz kalleşçe ve spor kılıfında öldürmek ve bundan zevk alıp
övünme vesilesidir.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Atilla Korkmaz - Mart 20, 2016, 15:45:33
Zıpkıncı nın yaşam alanı su altı demiş korsanım, ne de güzel söylemiş.Bence yaşam alanını tüketmek istemez ve limitler kurallar dahilinde yapar zıpkıncılığını. Bunların dışında avlananlara zıpkıncı denmez.bohçacı denir ki onlarla sonuna kadar uğraşmak hepimizin boynunun borcudur.Gelecek nesillere bu zenginliklerimizi taşıyabilmemiz açısından.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 15:59:56
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Zahter korsan hava kirliliği, kimyasallar tamam ama avlanmaya kapatılmış
alanlarda hayvanların çoğaldığını, nesillerini koruduğunu görüyoruz.
İnsanlar da hayvanlar kadar kimyasallara maruz kalıyorlar ama hayvanlar
kadar avlanmadıkları için nesillerini sürdürüyorlar netekim.
Avcılık spor değildir bana göre. Ayrıca verimsiz bir avdan sonra avcıların
hareket eden her şeye ateş ettiklerine defalarca şahit oldum.
Avcılığın kurallara uygunu falan olmaz. Bana göre avcılık, canlıları haksız yere,
adaletsizce, hatta biraz kalleşçe ve spor kılıfında öldürmek ve bundan zevk alıp
övünme vesilesidir.

Noyan korsanım beni sevmediğiniz konusu zaten nükte idi fakat avcılık konusunda Erdal korsan da benim dokunduğum önemli noktalara dokunmuş. Eğer bir zıpkıncı avlandığı bölgede trol ağı gördüğünde o ağı kesmiyorsa veya ağa takılmış bir yunus bir kaplumbağa gördüğünde kendi canını hiçe sayarak onu o ağdan kurtarmak için ağa dolanmak pahasını bıçağını çekip de ağı parçalamaya başlamıyorsa o zaten su altı avcısı değildir.
Biz su altı avcıları inanın ki su altındaki yaşama belki bir çok insandan daha fazla değer veriyor ve onu korumak için uğraşıyoruz. Mesela ben geceleri özellikle datça bölgesinde dalışlar yaparım tüpsüz olarak, bu dalışlarımda zıpkınım da yanımda olur ama sebebi sadece korunma isteğimdir kendimi daha güvende hissederim böylece. Yosunlara yatan caretta caretta kaplumcukları ile dans etmenin keyfini yaşamak için girerim o suya gece ve eğer daldığım bölgede başka bir fener ışığı görürsem mutlaka kendim ceza yemek pahasına bile olsa sahil güvenliği aramışlığım vardır. Kaç gece karakolda meramımı anlattım bilmiyorum. Ayrıca olta ile avlanan avcı bile küçük balık yakaladığında suya atar ki bu o türün gelişmesi için gerekli olan davranıştır biz su altı avcıları göz göre göre ne yavrulu balığa ne yavru balığa ne de sürüdeki en iri balığa zıpkın atmayız. Sürüdeki en iri balığın %90 havyarlı bir dişi olduğunu bilir ve ondan uzak dururuz. Nasibimizde bazen balık olmaz elimiz boş döneriz fakat ıslanmak bizim için yeterlidir.
Şimdi bir de olaya sizin gibi bir tekneci/denizci olarak bakalım 1993 yılına kadar (türkiye de ise yanlış bilmiyorsam 2003) TBT zehirli boylarını hepimiz kullandık ki başka alternatif yoktu zaten ve bunun zararlı olduğunu bilmiyorduk ama denizlerimizi kirlettik. Denizlerimize boşaltılan kanalizasyon atıkları hala temizlenebilmiş değil. Fabrikalar daha yeni yeni ÇED raporu ve Deniz koruma düzenlemesine tabi tutulmaktadır. Şimdi bunu şöyle toparlamak gerekirse siz avcılığa karşısınız bunu pek tabiki anlarım ve saygı duyarım fakat sanırım vejeteryan da değilsiniz. Bu durumda sizin karşı olduğunuz kısım sanırım sportif avcılık olarak tabir edilen sadece zevk ve övünmek için yapılan avlar. Oysa biz su altı avcıları ihtiyacımız olan kadarını avlar kalanına zarar vermeyiz. Bu sebeple sanırım bizi sportif amaçla avlanan kişilerden bir derece daha ayrı tutabilirsiniz
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Erdal Gürel - Mart 20, 2016, 16:03:19
Noyan korsanım,
Belki cevrenizde avcı ve zıpkıncı diye katliamcılar vardı.O yuzden boyle bir dusunceye vardınız.
HEr isin bir kuralı vardır.Discilikte de kurallara uymayan ve insanları sakat bırakan cantacılar,paragozler, vardır.Onları gozoune alarak, butun discileri suclarsanız.Pek mantıklı olmaz , takdir edersiniz.
Avcılık ve zıpkıncılık vicdani ve etik kurallarla yapıldıgında asla kallesce olmaz.BEnce kafeste ahırda hayvanı buyutup, doga gormeden kesip yemek kallesliktir.
Avcılıgın spor degil, yapılabilmesinin sportif aktivite ve beceri gerektirdigini zaten  belirtmistim.
Yıllık avlanma yasaklı ,koruma bolgeleri,populasyonu artırmakta ama kirlenme nedeniyle de nesilleri kurumaktadır.
Etik ve Kurallara uyan, Ruhsal hastalıgı olmayan avcı dostlar edinerek,bu konudaki gercegi gormenizi dilerim
Avcılıgın, yeme ,içme, sevişme vb gibi insanlık tarihinin basından beri, cogunlukla erkeksel bir icgudu ve genetik kalıntı  oldugu konusundaki makaleleri de okumanızı tavsiye ederim

KırkYıllık Zıpkıncı Avcı OLtacı Korsan ERDAL de ZAHTER
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 16:17:22
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Noyan korsanım,
Belki cevrenizde avcı ve zıpkıncı diye katliamcılar vardı.O yuzden boyle bir dusunceye vardınız.
HEr isin bir kuralı vardır.Discilikte de kurallara uymayan ve insanları sakat bırakan cantacılar,paragozler, vardır.Onları gozoune alarak, butun discileri suclarsanız.Pek mantıklı olmaz , takdir edersiniz.
Avcılık ve zıpkıncılık vicdani ve etik kurallarla yapıldıgında asla kallesce olmaz.BEnce kafeste ahırda hayvanı buyutup, doga gormeden kesip yemek kallesliktir.
Avcılıgın spor degil, yapılabilmesinin sportif aktivite ve beceri gerektirdigini zaten  belirtmistim.
Yıllık avlanma yasaklı ,koruma bolgeleri,populasyonu artırmakta ama kirlenme nedeniyle de nesilleri kurumaktadır.
Etik ve Kurallara uyan, Ruhsal hastalıgı olmayan avcı dostlar edinerek,bu konudaki gercegi gormenizi dilerim
Avcılıgın, yeme ,içme, sevişme vb gibi insanlık tarihinin basından beri, cogunlukla erkeksel bir icgudu ve genetik kalıntı  oldugu konusundaki makaleleri de okumanızı tavsiye ederim

KırkYıllık Zıpkıncı Avcı OLtacı Korsan ERDAL de ZAHTER

Erdal Korsanım ben yanlış anlamıyor isem Noyan korsan da zaten avcılara birşey demiyor sadece kendi görüşünde avcılığı uygun bulmadığını belirtiyor. Biz de bu görüşe saygı duymalıyız çünkü bunun sebebi hem dediğiniz gibi bazı katliamcılar olabilir hem de insanın kendi yaşama dair görüşü olabilir. Örneğin vejeteryan birisi avcılığa karşıyım derse bu onun yaşama saygısı ile ve bakış açısı ile alakalıdır bence. Aynı zamanda Noyan korsan için de göz görmeyince gönül katlanıyor durumu söz konusu olabilir sonuçta bir çok kişi etini yumurtasını vs. marketten alıyor ve şöyle düşünülebilir bu hayvanlar bu amaçla yetiştiriliyor. Yalnız tabiki o hayvanlar evcilleştirilmiş ve insana güvenen hayvanlar oluyor bu durumda ve gün geliyor insan onları kesiyor ve hayvanın güveni tamamen ölümüne sebep oluyor. Balık için veya bazı kara hayvanları için durum farklı çünkü size güvenmiyor ve yaklaşmıyor yaklaştırmak veya yaklaşabilmek için türlü cambazlıklar gerekiyor.

Hatta şu ana kadar başımdan geçen en keyifli av 37kg bir akya ile yaklaşık olarak 2 saat boyunca suyun altında ve üstünde debelenerek güreşmem ve sonunda da karaya gelene kadar yaklaşık 7km o güzel arkadaşla beraber yüzmem olmuştur. sabah çıktığım avı normalde öğlen tamamlıyor olmama karşın o avımı hatırlıyorum akşamüstü ancak evime dönmüştüm ve 2 hafta eş dost beraber keyifle avımızı yemiştik. Yani avımız büyük olduğunda da eş dost hep birlikte soframızı kurar Rabbimizin bize sunduğu nasibimizi birlikte yeriz. Bu avcılığın (en azından su altı avcılığının çünkü kara avcılığını bilmem) doğası ve yazılı olmayan etiği bunu gerektirir. Buna uyana avcı uymayana katil/cani denir.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Atilla Korkmaz - Mart 20, 2016, 16:38:13
 Bu avcılığın (en azından su altı avcılığının çünkü kara avcılığını bilmem) doğası ve yazılı olmayan etiği bunu gerektirir. Buna uyana avcı uymayana katil/cani denir.
[/quote]
Kara avcılığında da durum aynıdır.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 17:18:01
Atilla korsanım doğrudur sadece bilmediğim konuda yorum yapmayı uygun bulamadım kendime ve gördüğüm kadarı ile Ankara'da yaşadığınıza göre bu durumda avla alakanız olduğunu en azından baba/dedenizden kalan avcılık bilginiz olduğunu varsayarak teşekkür ederim kara avcılığı hakkındaki bilginiz içinde.

Zaten Amatör Avcılık ile nesli tükenebilecek bir hayvan dünyaya gelmemiştir bu da benden dipnot olsun.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Noyan Bakır - Mart 20, 2016, 17:44:08
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Zaten Amatör Avcılık ile nesli tükenebilecek bir hayvan dünyaya gelmemiştir bu da benden dipnot olsun.
Çok var. Gergedan, keklik, balina vs. Otobur da değilim.
Amatör avcılık lafı bile beni acıtıyor. Felaketin itirafı gibi.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Cemil Yalın Eralp - Mart 20, 2016, 17:56:50
Noyan Korsanım saygı duyarım size yalnız bu durumda şunu tekrar hatırlatmak isterim Ağ ile yakalandığı için ölen ve denize atılan binlerce küçük balık hergün balıkçılar (yani profesyonel avcılar) tarafından telef edilmekte aynı şekilde karada yediğimiz tavuk dahil kanatlı hayvanlar ve büyük/küçük baş bütün hayvanlar kültür olarak yetiştiriliyor bile olsa insana bir güven duymakta ve kaçmamakta bu sayede de kesilip sofralarımıza gelmekte kanatlılar için hatta hiç doğa görmeden uygun olmayan şartlarda yetiştirilenleri bile mevcut iken biz eğer ET ve ET ÜRÜNLERİ tüketiyorsak amatör avcı burada bu ürünleri soframıza getirenlerden çok daha insaflı vicdanlı ve etiklere bağlıdır bunu hatırlatmak isterim.

Çünkü bir buzağının gözü önünde babası olan boğa mezbahaya alınıyorsa ve o küçük hayvan daha doğumundan itibaren kan kokusu nedir buna alışarak yaşıyorsa buna hayvancılık değil katliamcılık denmelidir. Bu durumda buna karşı olmak demek evimize et/tavuk/balık/yumurta/bıldırcın/geyik/hindi vs gibi et ve et ürünlerini almamamız ve tüketmememiz gerekir.

Noyan Korsanım sadece açık olmak için size tek bir sorum olacak Vejeteryan mısınız?

Eğer cevabınız hayır ise elinizi vicdanınıza koyup şunu söyleyebilir misiniz? "Ben evine ihtiyacı olan kadar et avlayan avcıdan daha vicdanlıyım çünkü bunu ticari olarak gelir elde etmek için bu hayvanları yetiştiren ve ardından kesen kasaplardan/üreticilerden bedeli karşılığında bunu aldım. Bu sayede onların para hırslarına katkıda bulundum ve daha fazla hayvan almalarını daha fazla kesim yapmalarını sağladım ve ekonomiye can verdim" Bu cümleleri kurabiliyorsanız sizi anlayışla karşılar içinizin acımasını mantıksız bulsamda daha fazla bu konuda yorum yapmam. Fakat bu cümleleri kuramıyorsanız ya da bu cümlelerin bir kısmı size uyuyor fakat kalanını düşünmüyorsanız o zaman içinizi acıtan kısmı da tekrar düşünmenizi rica ederim.

Avcılık olarak eğer postu için veya övünmek için av yapmak anlaşılıyorsa bahsettiğimiz bu değil. Olta ile balık yakalamak da aynı şekilde bizim bahsettiğimiz amatör avcılıktır.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Atilla Korkmaz - Mart 20, 2016, 18:07:22
Doğada saçma sapan yapılan ilaçlamalar ve zehirlemeler neticesinde pek çok yabani hayvan yıllarca telef olmuşlardır.yanlış su politikaları yüzünden kurutulan göletler göçmen su kuşlarının büyük ölçüde göç yollarının değişmesine ve üremekte sorun yaşamasına sebep olmuştur.b ve bunun gibi pek çok örnek göstermek mümkündür.Tüm bu yanlışlıkların farkına varan da tabiki oturduğu yerden değil de doğada faaliyet gösteren kişiler yani gerçek avcılar( etik kurallara ve yasalara uymayan bohçacıları kastetmiyorum)dır.Bu farkındalıkla yaptıkları eylemler neticesinde yaban hayatının gerçek savunucusu ve koruyucusu emin olunki avcılardır.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Tümay Gören - Mart 20, 2016, 23:13:21
Bende  burada bir kaç laf etmek isterim . Şu insanların  gösteriş ukalalık boyutunda  doğa sevgilerini hiç anlamıyorum .
 Balık vuramayanlar böyle bir kabiliyeti olmayanlar ortalığa çıkıp konu hakkında ahkam kesiyorlar .
  Balık vuruyorum hep de hiç bir ekipman , yöntem sınırlaması olmadan burada beni frenleyen tek kural var .  ,Ancak ihtiyacım kadar balık vururum .( max 1 - 2 Kg) Bu miktarı  aldığımda dalışı keserim
   Denize asıl zararı  trolcüler , profesyonel balıkçılar ,   kimyasal , evsel atıklar  ve   küresel ısınmadır  .
  Kimse bana denizde ki balıkları dalgıçların bitirdiğini  inandırmaya çalışmasın .
   Balık vurmaya karşı olanlar  balık lokantasına gidiğinde balık yemesinler buda dolaylı olarak öldürmek değil mi

 Balık vurmak son derece iyi bir spordur . Bu amaçla suya girdiğimde 3-4 saat yüzerim ....
 En son iki sene önce elime zıpkın aldım  güneyde balık  yok denecek kadar azaldı . Bu balon balıkları da yavru orfoz lagosları sanırım  tüketiyor.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Bülent Berksan - Mart 21, 2016, 00:38:34
Dunyadaki vahseti kaldirmak barisi getirmek kardeslik..... Bunlar ne dovus sporlarını ne avcılığı yasaklamakla olur. Bunun tek yolu dünyanın en vahşi mahlukatını tamamen yok etmekle olur. yoksa avcılığı dana koyun yavuk kesip yemeği kötülüyorsak tavuğun yumurtası da arının balı da ineğin sütü de yenmemeli benzinli mazotlu araç kullanıp atmosfer kirletilmemeli. Yani demek istediğim duyarlılık iyi de sonu yok. Fazla duyarlılığın alemi yok. Insan var sorun var no woman no cry
denizcilikten anlamam ogrenmek icin taklıyorum buraya. 20 yıldır ilgi alanlarımda forumları takip ederim bu kadar saygılı bilgi dolu güzel bir ortama fazla denk gelmedim. Bu ortamda tek bildiğim cok değerli insanlarsınız hakikaten burada farklı bir atmosfer var. Birbirinizi üzmeyin ortam soğumasın  (en azından ben denizci olana kadar 😜)
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Noyan Bakır - Mart 21, 2016, 01:18:22
- Terör sizin zamanınızda çok arttı.
- Bizden önce de vardı.

- Yolsuzluklar hakkında ne düşünüyorsun?
- Dünya kurulduğundan beri yolsuzluk vardır.

- İnsanların dövüşmesi nasıl spor sayılır?
- Sporun insanı terbiye etme yönünü ihmal etmeyin.

- Ringde boksörler ölüyor ama?
- Trafik kazalarında daha çok insan ölüyor.

- Teknelere atık su deposu yaptıralım?
- Denizi esas kanalizasyonlar kirletiyor.

- Avcılık katliama dönüşüyor?
- Ben ihtiyacım kadarını avlarım.

- Yasak olmasına rağmen ..... şekillerde balık avlanıyor?
- Sen de rakının yanında balık ısmarlama o zaman.

- Tedbir alınsaydı 300 madencimiz ölmezdi?
- Bu işin fıtratında var.

- Süreç içinde göz yumulmasaydı bu kadar şehir vermezdik?
- Askerlik yan gelip yatma mesleği değildir.



Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - Mayıs 06, 2016, 16:03:33
Yalın korsanım bir düzeltme yapma ihtiyacı duydum. 3 yıldız dalıcıyım ve zıpkınla da avlanıyorum. Ama ikisini birbirine karıştırmadım hiç ve karıştıranların yakalanması için ihbar etmişliğim vardır. Teknik olarak bir düzeltme ihtiyacı hissettim. Derinlik sarhoşluğu apnea (nefes tutularak) yapılan dalışlarda yaşanmaz. Tüplü dalışlarda yüksek basınçlı hava teneffüs ettiğimizden ve sıkıştırılmış havanın içindeki %78 lik azotun da yüksek miktarda kana yayılmasından kaynaklanır. Alkol gibidir, insandan insana etkisi değişebilir. Ama apnea dalışta kana atm basıncındaki azot karıştığından derinlik sarhoşluğu yapmaz.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - Mayıs 06, 2016, 16:07:33
Bu arada az önceki ilavemin dışında çok güzel anlatmışsınız zıpkınla balık avını. Nedense bizi doğa katili olarak görürler. Asıl trollerle deniz dibini tarayarak tüm doğal balık yuvalarını katleden balıkçılar doğa katilidir.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Barış Sipahioğlu - Mayıs 06, 2016, 17:02:42
insanoğlu avcı toplayıcı aşamasından, " hayvancılığa "  geçeli milyon sene oldu..

Zıpkın konusunda şunu ekleyebilirim.. Çok sevdiğim saydığım milli dalıcı olan eğitmenim şunu demişti; arkadaşlar unutmayın siz balık değilsiniz.. Hani olur da daldığınızda aklınızda olsun. limitlerinizi bilin !



Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Barış Sipahioğlu - Mayıs 06, 2016, 17:07:39
Benim gözümde zıpkıncı adam budur.. : )

https://www.youtube.com/watch?v=88H-RdhlQQE (https://www.youtube.com/watch?v=88H-RdhlQQE)
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Sunay Gönenden - Mayıs 06, 2016, 20:52:34
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Benim gözümde zıpkıncı adam budur.. : )

https://www.youtube.com/watch?v=88H-RdhlQQE (https://www.youtube.com/watch?v=88H-RdhlQQE)
Paletsiz, ağırlıksız, hem de 30m ; süper bir olay.
Ama balık uymadı, ben büyuk bir sey bekliyordum :)
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - Mayıs 06, 2016, 22:46:39
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Benim gözümde zıpkıncı adam budur.. : )

https://www.youtube.com/watch?v=88H-RdhlQQE (https://www.youtube.com/watch?v=88H-RdhlQQE)
Paletsiz, ağırlıksız, hem de 30m ; süper bir olay.
Ama balık uymadı, ben büyuk bir sey bekliyordum :)
Bir belgeselde izlemiştim bu insanları. Çocukken su altında nesneleri gösterip su üstünde aynı nesneleri benzerlerinden ayırt ettirerek su altında da yeryüzündeki görüşü sağlıyorlardı. Yani maskesizken bile etrafı net görebiliyorlardı. Linkini aradım hatta laptop hasar bile gördü ama hala bulamadım. Bulduğumda paylaşacağım :)
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hakan Erim - Mayıs 06, 2016, 23:12:06
https://www.youtube.com/embed/TkQ3L9JFphk
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hasan Ali Tekeli - Mayıs 14, 2016, 22:09:55
iyi akşamlar korsan abilerim tartısmaya ne gerek var her yerde kanuna kurala uyan var uymayan var.Yapacak bişey yok. fethiyede balık başladı.Gecen hafta pazar günü 8 kg lık bi ceylan vurdum.Ceylanın hasretini 2-3 senedir çekiyorduk.Sonunda küstüğü fethiye sularına geri döndü.


(http://s32.postimg.org/yivv9h7ch/IMG_20160508_171347.jpg) (http://postimg.org/image/yivv9h7ch/)

(http://s32.postimg.org/64yr1vd69/IMG_20160508_171243.jpg) (http://postimg.org/image/64yr1vd69/)
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Tümay Gören - Mayıs 15, 2016, 09:14:21
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Yalın korsanım bir düzeltme yapma ihtiyacı duydum. 3 yıldız dalıcıyım ve zıpkınla da avlanıyorum. Ama ikisini birbirine karıştırmadım hiç ve karıştıranların yakalanması için ihbar etmişliğim vardır. Teknik olarak bir düzeltme ihtiyacı hissettim. Derinlik sarhoşluğu apnea (nefes tutularak) yapılan dalışlarda yaşanmaz. Tüplü dalışlarda yüksek basınçlı hava teneffüs ettiğimizden ve sıkıştırılmış havanın içindeki %78 lik azotun da yüksek miktarda kana yayılmasından kaynaklanır. Alkol gibidir, insandan insana etkisi değişebilir. Ama apnea dalışta kana atm basıncındaki azot karıştığından derinlik sarhoşluğu yapmaz.

Teorik olarak yanlış pratik olarak doğru
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hüseyin Durmaz - Mayıs 15, 2016, 09:25:55
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Yalın korsanım bir düzeltme yapma ihtiyacı duydum. 3 yıldız dalıcıyım ve zıpkınla da avlanıyorum. Ama ikisini birbirine karıştırmadım hiç ve karıştıranların yakalanması için ihbar etmişliğim vardır. Teknik olarak bir düzeltme ihtiyacı hissettim. Derinlik sarhoşluğu apnea (nefes tutularak) yapılan dalışlarda yaşanmaz. Tüplü dalışlarda yüksek basınçlı hava teneffüs ettiğimizden ve sıkıştırılmış havanın içindeki %78 lik azotun da yüksek miktarda kana yayılmasından kaynaklanır. Alkol gibidir, insandan insana etkisi değişebilir. Ama apnea dalışta kana atm basıncındaki azot karıştığından derinlik sarhoşluğu yapmaz.

Teorik olarak yanlış pratik olarak doğru
Yazıda "Teorik yanlışlık"  nerede?
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - Mayıs 15, 2016, 20:50:07
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Yalın korsanım bir düzeltme yapma ihtiyacı duydum. 3 yıldız dalıcıyım ve zıpkınla da avlanıyorum. Ama ikisini birbirine karıştırmadım hiç ve karıştıranların yakalanması için ihbar etmişliğim vardır. Teknik olarak bir düzeltme ihtiyacı hissettim. Derinlik sarhoşluğu apnea (nefes tutularak) yapılan dalışlarda yaşanmaz. Tüplü dalışlarda yüksek basınçlı hava teneffüs ettiğimizden ve sıkıştırılmış havanın içindeki %78 lik azotun da yüksek miktarda kana yayılmasından kaynaklanır. Alkol gibidir, insandan insana etkisi değişebilir. Ama apnea dalışta kana atm basıncındaki azot karıştığından derinlik sarhoşluğu yapmaz.

Teorik olarak yanlış pratik olarak doğru
Yazıda "Teorik yanlışlık"  nerede?
Tümay kaptan çok tecrübeli. Şunu demek istiyor" eğer ciğerindeki hava ile çok derine dalıp onu sıkıştırıp hızlı bir şekilde satıha çıkarsan alveolleri zarar uğratırsın. İç kanama gibi bir durum söz konusu olur" yanlışım olabilir. Tümay korsanım düzeltebilir eğer yanlışım varsa.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hüseyin Durmaz - Mayıs 15, 2016, 21:08:04
Oguzhan korsanım Yüzeyde nefes alıp ciğerlerini dolduruyorsun bu tek nefeslik hava ile aşağıya inip yeniden yüzeye çıkarken ciğerlerinde fazladan şişme olamazki.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Tümay Gören - Mayıs 15, 2016, 21:31:31
Derinlik şarhoşluğur azot kısmı basınçlı ilgilidi.  Yani teorileri olarak derinlere dalan serbest dalışlarda azot narkoz olur.
Ancak serbest d alıcılar 40 mt gibi bir derinliklikte bu zaman çok kısa olduğu için hissedeyemebilir
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hüseyin Durmaz - Mayıs 15, 2016, 21:48:39
Derinlik sarhoşluğu diye tarif  edilen durumu yaşamamız için kanımızda normalden daha fazla miktarda AZOT gazının erimesi gerekir.
Kanımızda normalden fazla azot erimesi için evvela bir nefesten fazla havaya ihtiyacımız vardır yani nefesle dalışta tek nefesin içindeki azot bu durumu oluşturmaya yetmez sonra kanda fazla azotun erimesi için soluduğumuz havanın basıncının yüksek olması gerekir yani derine inip tüpten derinliğe göre basınçlı hava solumak gerekir, bu kadarı da yetmez kanda erimiş azotun miktarının çoğalması için uzun süre o basınçlı havayı solumak gerek yani yine tüp gerek.
Bende derinlik sarhoşluğu etkileri başladığında yanıma hayali bir deniz kızı gelip beni daha derinlere inmeye davet ediyor.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Tümay Gören - Mayıs 15, 2016, 22:03:29
Vurgun ile karıştırmayın
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Tümay Gören - Mayıs 15, 2016, 22:06:32
Azot gazının kısmı basıncı zaman ile ilgisi yok
Derine inince narkoz anında başlar derinlik azalınca ortadan kalkar . Kanda erimeyle ilgisi yok
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - Mayıs 16, 2016, 01:38:00
Tümay kaptanım, apena dalışta aldığımız azot belli ve sabit. Ne kadar aşağıya inersek inelim değişmez. Hapsettiğimiz hacim belli. Bu yüzden serbest dalışta problem olmaması lazım. Zira gündelik hayatta teneffüs ettiğimiz aynı azot değil mi?
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Murat Cengiz - Şubat 01, 2017, 19:19:51
Apnea dalışta da dalmadan önce akciğerlerimize aldığımız hava (78% azot) derinlik artınca ortam basıncına eşitlenir. Yani 30m derinlikte ciğerlerimizdeki hava 4atm basınca ulaşır ve azotun basınç altındaki narkotik etkilerine maruz kalmaya başlarız. Ancak bu narkotik etki azotun dokularda çözünmeye başlamasından 1,5-2dakika sonra beyine ulaşır ve narkotik etkiler oluşmaya başlar. 30m üzeri derin sayılabilecek serbest dalışlarda toplam dalış süresi 2-2,5 dakikayı geçmez. Bu sürenin 30m üzeri derinlikteki dip zamanıda sanırım 20-25sn falandır. Dolayısı ile narkotik etki oluşmadan zaten biz yüzeye çıkmaya başlamışızdır. Bildiğim kadarı ile değişken ağırlık metodu ile çok derine dalan serbest dalıcılar azotun narkotik etkisini hissediyorlar.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hüseyin Durmaz - Şubat 01, 2017, 21:04:25
Bir nefes ile 30 metreye inince ciğerlerimizdeki havanın basıncı hangi fiziksel olayla 4 atmosfer oluyor?
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Sunay Gönenden - Şubat 01, 2017, 22:23:46
Deniz seviyesinde basinç 1 atmosfer, her 10 m derinlikte de yaklasık 1 atmosfer basinçtan hesaplarsak; 30m derinlikte yaklaşık 4 at. basınç olur diye biliyorum.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Çağdaş Nalbantoğlu - Şubat 01, 2017, 22:48:24
Lahos ve orfoz artik tamamen yasak degil mi ? Tutmak satmak yemek vs... Boy vs limitleri de kalkti diye biliyorum ama guzelbahceden balik alirken tezgahta gordugum lahosa yasak degilmi? diye sordugumda, hafif tedirgin olan ama sonrasinda abi hizli araba kullanmakta yasak aksam 10 dan sonra alkol satmakta diyerek ironik bir cevap veren balikciya ne diyeyim :))) sonuc olarak konuyla ilgili ben de gorusumu soyleyeyim ki ben de dovus sporlariyla ve olta balikciligi ile ilgilenen birisiyim. Ticari ve toplu sekilde bilincsiz ve kurllari hice sayarak yapilan avcilik haricinde bu saydiginiz seyler asla nesillerin yokolmasina sebep olamaz. Insanoglu varoldugunden beri avlanir. Tipki bir aslanin veya bir levregin yaptigi gibi ama insanoglu disinda hic bir canli yiyeceginden fazlasini avlamaz... Tabiki bu kadar fazla insani doyurmak icin cokca av yapilmali kafeslerde uretim yapilmali vs ama asil konu av yapilan hayvanlarin sayisinin azalmayacagi derecede av yapilmasi ve uremesine izin verilmesi... bu da ancak caydirici cezalar ve kanunlar ile olur insanlarin kendi bilinc duzeyine ve vicdanina birakilmamali.... son olarak zipkinla veya baska sekilde balik avlamayi spor olarak gormuyorum sonucta yakaladiginiz baligi yiyorsaniz bence sorun yok asil spor adi altinda yapilan ve oldurulen hayvanlarin ne biliyim iicinin doldurulmasi , yok kemiklerinin verniklenerek sus yapilmasi gibi durumlara karsi olmaliyiz gerci balik avinda boyle saydigim seyleri yapan pek yoktur herhalde :)))
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Çağdaş Nalbantoğlu - Şubat 01, 2017, 22:58:29
Kisaca dovus sporlariyla ilgili de 2 cumle soyleyeyim bir korsanimiz karsi oldugunu soylemis saygi duymakla beraber dovus sporlariyla ilgilenen kisilerin asla sokakta zorbalik yaptigini ve ona buna satastigini goremezsiniz ve prensip olarak pes etmis yenilmis kisiye saldirmaz. Bunu yapmasina gerek yoktur zira ruhen zaten dingin ve ozguveni yuksektir boyle seylere ihtiyac duymaz. Bunun gibi sporun herhangi bir daliyla ugrasan insanlar genelde denize dogaya insana tutkuludur ve saygilidir bu tarz hobileri vardir ve kimseye zarari dokunmaz, tabiki her olaydaki gibi istisnalari ayri tutuyorum.. :)))
Arz ederim....:))
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hüseyin Durmaz - Şubat 01, 2017, 23:03:31
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Deniz seviyesinde basinç 1 atmosfer, her 10 m derinlikte de yaklasık 1 atmosfer basinçtan hesaplarsak; 30m derinlikte yaklaşık 4 at. basınç olur diye biliyorum.
Sorum 30 metre derinlikte su basıncının değeri nedir  değilki. Yüzeyde ciğerlerimize çektiğimiz havanın;  dalıpta 30 metreye inince ne oluyor da yada nasıl oluyorda ciğerlerimizdeki bir nefeslik havanın basıncı 4 atmosfer oluyor du.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Çağdaş Nalbantoğlu - Şubat 01, 2017, 23:12:00
Huseyin korsanim ukalalik yapmis gibi olmak istemem fakat sanirim
P. V = n . R . T formulu ile aciklanabilir diye dusunuyorum. Hava kutlesi ve sicaklik degismedigine gore cigerlerin hacminin kuculmesiyle basincin artmasi ve bu sekilde ortam basincina uyum saglaniyor olmasi seklinde olabilir herhalde... sazan gibi atladim mi acaba ben :))) suphelendim simdi :))
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hüseyin Durmaz - Şubat 01, 2017, 23:34:04
Eh madem fizik kurallarını yazdık sorayım bakalım.Yüzeyde içimize çektiğimiz 1 bar basınçlı havayı aşağıda 4 bar basınca çıkarmak için ciğerlerimiz hacmini ne kadar küçültmemiz gerekiyor?
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Çağdaş Nalbantoğlu - Şubat 01, 2017, 23:50:42
1/4
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Murat Cengiz - Şubat 02, 2017, 00:12:40
Hüseyin Korsan'ım,
30m değil soruyu 253m diye sorsak ?(şu an ki no-limit disiplini dünya rekoru)
250m'deki basınç 26atm olduğuna göre yüzeyde 1 atm basınçta doldurduğunuz ciğer hacminizin 250m'de 1/26sına kadar küçülmesi gerekiyor. Aslında havanın bir kısmını sinüs ve kulaklara gönderdiğimizi de düşünürsek ciğerlere daha da az hava kalacaktır.
Bu derinliklerde vücudun kendini koruması blood-shift diye bir mekanizma ile oluyor. Yani akciğerlere ve cevresine kan toplanıyor. Kan sıvı olduğu için basınç altında hacmi değişmiyor ve ciğerlerimiz ezilmekten kurtuluyor
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Murat Cengiz - Şubat 02, 2017, 00:17:07
Yukarıdaki mesajı yanlışlıkla iki kere göndermişim
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Çağdaş Nalbantoğlu - Şubat 02, 2017, 00:40:50
Murat korsanim evet haklisiniz, soruyu 250 m diye sorarsak yani veriyi degistirirsek siz haklisiniz. Ozetle belirli bir hacme kdr ciger kuculur dalisa devam edilirse ciger daha da kuculmuyor ve kan bosluklari doldurarak ezilmeye karsi koruyor.
Ama soru 30 m olarak sorulmustu :)
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hüseyin Durmaz - Şubat 02, 2017, 08:10:19
Ben yine sorumu tekrar sorayım.Yüzeyde ciğerlerimize çektiğimiz 1 bar basınçlı hava dalışa geçip aşağıda ne oluyor da,nasıl oluyor da hala ciğerlerimizde duran havanın basıncı 4 bara çıkıyor?
Böyle olduğunu söylemiştiniz ama izah etmiyorsunuz.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hakan Erim - Şubat 02, 2017, 09:01:36
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
... dovus sporlariyla ilgilenen kisilerin asla sokakta zorbalik yaptigini ve ona buna satastigini goremezsiniz ve prensip olarak pes etmis yenilmis kisiye saldirmaz. Bunu yapmasina gerek yoktur zira ruhen zaten dingin ve ozguveni yuksektir boyle seylere ihtiyac duymaz...

Pileli pantolon giyen dövüş sporcusu çok fecidir yalnız!  :)
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Murat Cengiz - Şubat 02, 2017, 12:18:13
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Ben yine sorumu tekrar sorayım.Yüzeyde ciğerlerimize çektiğimiz 1 bar basınçlı hava dalışa geçip aşağıda ne oluyor da,nasıl oluyor da hala ciğerlerimizde duran havanın basıncı 4 bara çıkıyor?
Böyle olduğunu söylemiştiniz ama izah etmiyorsunuz.

Hüseyin Korsan'ım,

Ben 250m örneğini daha çarpıcı olsun diye vermek istedim.

Sizi dış basınçtan koruyacak metalden yapılmış bir denizaltının içinde dalmadığımız sürece suyun basıncı bizim akciğer, sinüs ve kulak boşluklarımızdaki havayı sıkıştırır ve ortam ile aynı basınca getirir. Bu sebepten ki derine daldıkça artan basınçtan dolayı kulak zarlarımıza ve sinüslerimize gelen baskı nedeni ile ağrı yapmaya başlar. Ciğerimizde de hava sıkışır ve ortam basıncı ile eşitlenir. Ciğerimizdeki basınçlı hava ile kulak ve sinüslerimize hava gönderip basıncı eşitlemez isek (tabiri caiz kulak açma olayı) muhtemelen 8-9m'lerden sonra kulak zarlarımız yırtılır ve içeri su dolar. Sinüslerden dolayı başımızda oluşan ağrı dayanılmaz bir hal alır.

Örnek olarak bir balonu karada 10lt hava ile şişirip 10m derinliğe indirirsek balon küçülüp hacmi 5lt'ye düşer ve basıncı 2atm olur.
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Hüseyin Durmaz - Şubat 02, 2017, 13:22:41
Ortam basıncı ile eşitlenip cigerimizdeki havanın basıncının 4 bara çıkması için nefesimiz tutan kabın yani ciğerlerimizin hacminin 4 misli küçüımesi gerekir.Bu tıbben imkansızdır zaten ciğerlerimizi küçültecek kaslarımızda yoktur diyelimki ciğerlerin dört kere küçültmek için göğsümüzü sıkıştırdık yahu bütün kaburga kemiklerimiz kırılır dagılır böyle bir işlemde.
Şimdi başa dönelim.Nefesle dalan bir kişinin ciğerindeki havanın basıncının değişmesine gerek yok ki ve değişmez ki zaten.
Kulak ve sinüs dengeleme işlemi ile ciğerimizdeki hava işlemini bir birine karıştırıyoruz.
Evet dalmaya başlayınca kulak zarımız basınçlı su ile doğrudan temasta bulunup rahatsız oluyoruz ama biz kulagımızı denğeleme işlemi yapmak için kendimizi sıkıp ıkınıyoruz,kulagımıza basıncını gecici olarak yükselttiğimiz cigerimizdeki havadan birazıcık yolluyoruz.orta kulaga havayı sadece genzimize açılan östaki borusundan yolluyoruz.Bu boru veya kanal dediğimiz oluşum bir çesit çekvalf gibidir.Orta kulağa dogru basınçlı havanın gitmesini nazlana nazlana razı olur ve geriyede yine kolayca salmaz.Bunları yazmamın sebebine gelelim.Biz kulağımızı denğelemek için göğsümüzü sıkıp kulağımıza basıncı arttırılmış havayı yollayıp kulak dengelenince gögsümüzü sıkıştırmayı bırakır normal duruma döneriz yani Ciğer içindeki hava yine yüzey basıncına döner ama kulağımızdaki basınçlı hava orada durmaya devam eder.
Yani kulağımızı dengelemek işlemi bize ciğerimizdeki bir nefeslik havanın basıncının arttığını söylemez, ispatlamaz
Başlık: Ynt: Zıpkınla Avcılık Nedir Ne Değildir....
Gönderen: Murat Cengiz - Şubat 02, 2017, 14:07:45
Hüseyin Korsan'ım,
Peki tek nefesle 250m'ye dalan bir serbest dalıcının göğüs kafesi sizce 250m'de ki 26bar basınca (26 kg/cm2) dayanabilir mi ?
Sizin varsayımınıza göre evet. Ancak yanılıyorsunuz.
Başka bir yanıldığınız konuda kulak açarken ciğerimizde sizin varsayımınıza göre 1atm basınçtaki hava ile kulak ve sinüsünüzdeki havayı ortam basıncı olan 4bara (bar=atm) eşitleyebilmemiz. Tüm gücünüzü kullanıp ciğerlerinizi sıkıştırıp bir manometreye üfleyin bakalım 4bar basınca çıkarabilecekmisiniz. Bence pek mümkün değil. İçinde 4bar basınç olan bir hortumun ağzını dahi bırakın ciğerlerinizdeki sıkışma gücünü elinizi bastırıp bile tutamazsınız.

Evet doğrudur, akciğerlerimiz sünger gibi çok esnek bir yapıdadır ve derinlik arttıkça hacimi küçülür, taa ki ciğerlerimizin minimum hava kapasitesi olan residual kapasiteye kadar. Ortalama bir erkek için ciğer kapsitesi 6lt, residual kapsite 1,2lt civarındadır. Yani ciğerimiz 1/5hacmine kadar küçülebilir = 40m derinlik. Bu derinlikten sonra ciğerimizin ezilmemesi için ciğerlerde blood-shift denilen kan toplanma olayı olmaya başlar. Blood-shift olmasaydı ciğer kapasitesi 10lt civarı olan (packing dediğimiz bir metod ile dalışa başlamadan önceki son nefesinde 15lt'ye kadar yükseltiyor) Herbert Nitsch isimli Avusturyalı serbest dalıcı 253m'ye inemezdi. Nitsch'in açıkladığı 253m den derine inmemesindeki temel sebeplerden birisi de dayanılmaz hale gelen azot narkozu.

http://www.herbertnitsch.com/herbert/biography.html