0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    Ş. Y.

Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« : Haziran 04, 2008, 17:44:00 »
Merhaba ,
Sizle kadar tecrübeli değilim , aranıza katılan yeni tekne sahibi toy bir yelkenci olarak  bu yaz yelkene alışma adına kısa kısa geziler yapmayı planlıyorum. Köşeniz bu yüzden çok ilgimi çekti.
Halihazırda günübirlik geziler yapıp akşam hemen marinaya dönüyoruz. Açıkçası ailem ile beraber tek başımıza gecelemeli uzun seyahatlar yapmaya şimdilik cesaret edemiyorum. Bir grubun peşine takılmak , onların içinde olmak daha güvenli geliyor

Hem eğitim ve hemde tekne ve denize alışmak adına kendimce aşağıdaki planı yaptım.
1.adım Trilye gezisi(birkaç kere)
2.adım Marmara adası gezisi,
3.adım yapılırsa Marmara yat rallisi ne katılmak(Bu arada Ataköy Marinadan kimse yapılıp yapılmayacağını bilmiyor!..)
4.adım Çanakkle ve boğaz geçişi yapıp Bozcaada veya Gökçeada ,
5.adım ver elini Ege. Ayvalık, Çeşme Bodrum Allah ne verdiyse


Bu yüzden sizlerden yukarıdaki bölgelerde nerelerde kalmak uygun, bölgede nelere dikkat etmem gerekir , planımdaki eksik kalmış noktalar nedir , bunlara ilaveten daha neler yapmam gerekir vs gibi konularda değerli görüş ve tecrübelerinizi iletmenizi bekliyorum.
Birsürü kitap defter okuyorum, ama pratik yapmadan hepsi havada kalıyor. Denizcilik dersi vereceğim yakında neredeyse.



*

    H. Z.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #1 : Haziran 04, 2008, 23:53:50 »
Cidden zamanı geldi gece kalmalı bir rota yapmanın. 1. Aali San gece kalmalı Gezgin Korsan etkinliği öneriyorum. Belki bu sayede Aali abi marinanın yolunu hatırlar. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    A. S.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #2 : Haziran 05, 2008, 11:14:02 »
Marina mı ?
Nedir o, neresidir ?
Kebabçı, balıkçı, pizzacı, pastacı, kapalı bar, açık hava bar , market , urbacı vs'nin
bir arada olduğu mekanlara verilen bir isim mi ?
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    H. Z.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #3 : Haziran 05, 2008, 12:54:28 »
Aali abi unuttunmu marina aşağıdaki resimdeki yerdir. Hatta fotoğrafın solundaki senin teknendir. Cidden unuttunmu? Valla unutmuş. Unuttuysan hafızanı kaybetmeden evvel bi akşam teknede benden 1 milyon Euro borç almıştın birde Sanela'yı bila bedel noterden bana devredip noter masraflarınıda ödeyecektin hatırlatayım dedim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

(HafızaKayıplarındanİstifadeEdipYolunuBulmayaÇalışanYaTutarsaKorsan)

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    A. E.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #4 : Haziran 05, 2008, 14:08:44 »
Hakan, Ocagin yerini hatirliyomusun Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    H. Z.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #5 : Haziran 05, 2008, 14:46:04 »
Yok unuttum, kıç ambardamıydı Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    A. Ç.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #6 : Haziran 05, 2008, 16:36:40 »
En önemlisi seyir rotanızın tamamının haritalarını  bulundurun. Liman girişleri için Rod heikel veya daha doğrusu Sadun Boro'nun kitaplarını kullanabilirsiniz. Rüzgar hariç tüm bilgilerin en doğrusunu bu iki kaynak verecektir. Grupla seyahat etmek belirli bir güven verirse de her zaman yalnız olduğunuzu unutmayın. Gezgin korsan grubu grup gezilerinde gruptaki tekneleri en çok kollayan gruptur. Yine de tüm emniyet tedbirleri teknelere aittir. 

Trilye: Mutlaka barınağa girin. Bağlanacak yer bulursunuz. Giderken burnu geçmeden önce yelkenle iseniz mutlaka yelkeni küçültün, aksi taktirde burnun sonuna geldiğinizde kavança yeme ihtimaliniz çok yüksek olur. Burnu geçtikten sonra köfezin ortalarında kaçaklara dikkat. Rüzgarlar sanırım dağlardan kurtulup tam orasını vuruyor.

Marmara Adası: Uzun bir yol olduğunu dikkate alın, Gidiş genelde kolaydır, dönüş ise oldukça zordur. KUzeyi konaklama açısından (turistik) çok elverişli değildir. güneydeki koylarda ve barınaklarda konaklayabilirsiniz. Alarga'da kalmak için Paşalimanı çok uygundur. Lokanta vs kısıtlıdır ama deniz güzeldir, basit alışverişler köyden yapılabilir. Paşalimanı - Avşa arası seyirde şamandıralara dikkat edin, Özellikle Paşalimanının Kuzeyindeki küçük adaya haritayı iyice incelemeden yaklaşmayın.

Bozcaada Gökçeada: daha sonra Güneye inmeye niyetiniz varsa Bozcada yerine Gökçeadayı tercih edin. Kuzeyinde araba vapurunun bağlandığı liman emniyetlidir ama çevresi çok güzel değildir. Daha Batıdaki barınak yaşam açısından daha elverişlidir. Sahilde  lokanta ve gerekli alşveriş mekanlarının yanı sıra taksi ile daha içerideki yerleşim yerlerine gidebilirsiniz. Gökçeada tatlı su açısından dünyada önde gelen adalardan biridir. Pirzola yemeyi ihmal etmeyin. Güneyinde bağlanabileceğiniz ve su alabileceğiniz büyük bir iskele var. Güney Doğusunda kumluk bir plaj ve tuzla oluşmuş bir bölge var. Gökçeada Bozcaada mesafesi İstanbul'dan hemen hemen aynıdır. Çanakkale boğazını çıkıp Gökçeadaya dönerken burunun arkasındaki hava sizi yanıltmasın, Burunda oluşan bu rüzgar geçicidir, açıldıkça normale döner.  Eğer gece seyri yapacaksanız, bir gün öncesinde akşam üstü çıkıp, Marmarayı gece geçebilirsiniz. Saat 16:00 - 18:00 arası çıkarsanız ertesi gün 18:00 - 20:00 arası adada olursunuz (Toplam 26:00 saatlik bir yolculuk) ve Boğazı da gündüz geçersiniz.
Dönüş ise 34 -36 saat arası sürebilir. Çanakkale Boğaz akıntısı ve rüzgarı ve Marmara'da rüzgar önemli etkenlerdir.

Daha Güneyleri: Marmarayı geçen Ege'de seyirden korkmasın. İlk hedef Bozcadadır. Konaklanması önerilir. Daha sonra ne yapmak istediğinize bağlı, Çıkıp Ayvalık'a veya o sahilde bir yere girebilirsiniz, eğer daha güneye çabuk gidelim derseniz, genelde pupa rüzgarla Çeşme civarına Midilli iskelede geçerek kolaylıkla 12 saat civarında inebilirsiniz. Ayvalık girişi en sorunlu yerlerdendir. Haritanızda girşi iyi belirleyin. Girişten önceki sığlık kardinal şamandıraya dikkat edin. Girişte motor ile seyretmenizi ve kanalı belirleyen fenerlere çok dikkat etmenizi öneririm. Ayvalık marinaya gitmek için kanalı geçtikten sonra Ayvalık içindeki eski fabrika bacasına gitmeniz yeterlidir. Bu baca doğrudan marinanın ağzına yönlendirir. Çeşme'ye uğramak yine size kalmış, eğer istemiyorsanız, yine direkt rota ile Sisam iskelede doğrudan Bodrum'a inebilirsiniz. Yunan karasularından geçerken Yunan bayrağı basmanız uygun olur. Didim'e girerseniz sahilden oldukça açıktaki kum topuklara dikkat edin, birçoğu işaretsizdir ve çok sığdır. Bu körfezin içinde özellikle dibnie doğru birçok küçük ve emniyetli koy ve barınak vardır. Bodrumdan Marmarise geçerken iki gün ayırın. Bu tabi ki doğrudan gitmek isterseniz geçerlidir. Gökova körfezi gezmek için birçok güzel limanı barındırır. Birinci gün Datça veya civardaki koylarda kalıp ertesi gün Marmarise gidebilirsiniz. Yolu kısaltmak için Simi adasının hemen Kuzeyindeki küçük ada ile Simi arasından geçin, yolu çok kısaltır. Marmarise doğru birçok koy var ve çoğunluğu güzel ve konaklamaya uygundur. Marmaristen sonra konaklanabilecek ilk aklı başında yer  Ekinciktir. Yerleşim yerinin bulunduğu sol tarafta (Kuzey Batı) alargada kalabilirsiniz veya küçük iskelelere bağlanabilrsiniz. girişin hemen sağında (batıda) marina diye bir lokanta ve iskele/ponton var. Burası ücretsizdir (Lokantanın park yeri gibi) elektrik ve su için ücret talep ederler. Lokanta iyidir. Yine ücretsiz olarak duş ve tuvaletlerini kullanabilirsiniz. Daha sonrası Göcek koylarıdır. Burasını anlatmaya gerek yok, çok fazla barınacak ve bağlanacak yer var. Şimdilik bu kadar yeter. Eğer daha ileri gitmeye niyetli iseniz, Ölüdeniz, Kalkan, Kaş, Kekova Görülmesi gerekne yerlerdir. Her çıkışın bir nşi vardır derler, her inişin de bir çıkışı vardır. Önerim tekneyi bırakmaya niyetiniz yoksa Bodrum'dan aşağı inmemenizdir. Çıkış oldukça uzun sürer ve tatil bitişine denk geldiği için sıkıcı gelir.
« Son Düzenleme: Haziran 05, 2008, 16:56:24 Gönderen: Ahmet Çelenoğlu »
*

    C. D.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #7 : Haziran 06, 2008, 22:43:21 »
Şener korsan aynı düşünceler bende de mevcut trilyeye hafta içi gelirsen seni  ilk karşılayacak ve tebrik edecek kişi ben olurum.Bir an önce kır şu zincirlerinide bende senden cesaret alayım...Ahmet korsan verdiğin bilgiler için çok sağol. Birde harita edinme konusunda tavsiyelerede bulunabilirmisin hangi haritalardan faydalanabiliriz. bildiğim kadarıyla biçok deniz haritası mevcut eski tarihli olması çok dezavantajmı? Yenisini nereden alalım...
*

    M. Ç.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #8 : Haziran 06, 2008, 23:18:39 »
Çook ama çok eski değilse haritanız, Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap tarafından denizcilere ilanlar başlığında bütün değişiklik ve güncellemeler yayınlanır. Halen sitelerinde 2000 yılından bu yana yapılan bütün duyuruların arşivi var. Selametle...
*

    C. D.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #9 : Haziran 08, 2008, 00:35:22 »
Teşekkürler mehmet korsan...hemen inceliyorum
*

    A. Ç.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #10 : Haziran 08, 2008, 08:07:22 »
Haritalarımızda son değişikliklerin işlenmesi büyük önem taşıyor. Sahillerde yeni yapılan barınaklar ve dolgular özellikle büyük ölçekli haritalarda önemli olurken, küçük ölçekli haritalarda yasaklanan yeni bölgeler trafik akışlarnın düzenlenmesi gibi konular önem taşıyor. Eski haritalar üzerindeki güncellemeleri yapmasanız bile nerede ne olduğunu bilmeniz önemli, böylece eski bir harita ile seyretseniz bile tehlikelerden haberdar olursunuz. Bağlanma ve demirleme yerleri için ise harita yerine Sadun Boro'nun kitabını kullanmanızı öneririm.
*

    Ş. Y.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #11 : Haziran 08, 2008, 09:40:57 »
Teşekkürler Ahmet Korsan ,
Yazdıklarınız beni daha da cesaretlendirdi . Hem Sedun boro hede Rod Heikel in kitabını aldım ,Gerçekten çok güzel her türlü detay var.
Ailece ilk uygun hava nın olduğu hafta sonu Trilye ye gideceğim. Herhalde Cuma akşam yola çıkmaktansa ,cumartesi sabah erken çıkmak daha doğru olur.
Bu arada Cihan Korsan bende Bursa /Gemlik liyim. Tanışmak benim için zevk olacak, benzer heyecanları taşıyoruz gördüğüm kadarıyla.
Hakan Korsan ve diğer korsanlara tarihi bildireceğim, gelmek isteyen korsanlar ile kaçamak bir gezi yapmış oluruz. Tecrübelerime göre  Böyle plansız son dakika gezileri daha başarılı oluyor.

Okuduğum kadarıyla denizde herşey planlandığı gibi olmayabiliyor, bazen planlamasanız bile gece seyri yapmak zorunda kalabiliyorsunuz.
Ahmet Korsan bu eksikliği gidermem için nasıl bir yol izlememi tavsiye edersiniz? Bu güne kadar hep araba kullandığım için , Farı olmayan bir araç ile üstelik bir sürü başıboş şamadıra vs varken ,geceleyin her an bir şeye çarpacakmışım gibi geliyor.
*

    M. Ç.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #12 : Haziran 08, 2008, 11:42:20 »
Kör karanlıkta seyretmiyorsanız, bir yelkenlinin seyir hızıyla çarptığınzda tekneyi kıracak bir nesneyi görmeme olasılığınız hayli düşüktür. Asıl korkmanız gereken başka iki şey vardır:
  • Av yasağında avlanan ve fark edilmemek için hiçbir ışık göstermeyen küçük balıkçı tekneleri ile, yine bunların attığı ağlar. Açıkçası tekneler konusunda diğer algılarınız (ağırlıklı olarak motor sesine kulak kabartmak ve mazot kokusun duymak) yardımcı olabilir ama, tanıdık sularda değilseniz ve balık yataklarını bilmiyorsanız nizami işaretlenmemiş, iki ucundan birer pet şişeyle ya da özellikle üzerine siyah naylon geçirilmiş stroforlarla atılan ağlar risk teşkil edecektir. Ama en azından ağlar sizi batırmaz...
  • Aydınlık gecelerde, hatta projektörle bile göremeyeceğiniz koyu renk poşetler ve halat parçaları uskurunuza dolanabilir. Bildik sulardaysanız akıntı kanallarının dışından giderek bunlardan biraz kaçabilirsiniz ama daha çok kadere sığınmanız gerekecektir. Alarga ve liman çıkışları, ticari gezi motorlarının sık geçtiği hatlar da sintineyle birlikte bu tür çaparizlerin sık karşılaşılabileceği bölgelerdir.
*

    M. E.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #13 : Haziran 08, 2008, 15:24:09 »
bu aşamada başımdan geçen bir olayı aktarmak isterim.
5-6 yıl kadar önce, Ekim sonu İstanbul Boğazındaydık. O mevsim iyi balık yapmıştı ve gırgırlar hemen her yerdeydi. Sarıyer barınağına bişeyler almak için girmiş, hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra geceyi Poyraz'da geçirmek için çıkmıştık ki her tarafın balıkçı ışıkları, gırgırların ağ döşediğini belirten, "çakçak" ışıkları ile dolu olduğunu farkettim.
Biz karadayken, muhtemel sıkıştırdıkları bir sürüyü yancılarıyla beraber takip eden 3-4 tane büyük, bir o kadar da küçük gırgır vardı ve bunlar neredeyse limanın hemen ağzına kadar gelmişlerdi.
Boğazın ışıkları, çakçaklar, telsizdeki cayırtılar falan, gözümüze tutulan projektörlerle sersemlemiş nereye gideceğimi düşünürken, ağın suyun üstündeki beyaz mantarlarını gördük.. 30-40 metre kadar ilerimizdeydi
Rahatladım, ve galiba o gecede ilk hatamı yaptım.
Gırgırlar fanyalı ağlardan farklı olarak suyun içinde dümdüz durmuyorlar, bir armut gibi suyun altında mantarların etrafına doğru genişleyebiliyorlar.
Netekim o ağ da öyleydi...
Takıldık...
Ağın ipleri ince olduğundan ciddi sarıldı ve anında motor stop etti.
Gırgırların arkasında ağı döşemeye, döşedikten sonra da ana gemiye kılavuzluk yapan kendi küçük ama motoru çok büyük, güçlü motorlar vardır. Bazı büyük olanlarında 2 tane vardır hatta. Bunlar ağı döşedikten sonra, güçlü bir ip ile ana gemiye bağlanıp, onu genellikle ağın olduğu tarafın ters tarafına çeker, teknenin ve ağın istenmeyen bir yere sürüklenmesine engel olurlar.
Yanımıza geldi, fenerle altımızı aydınlattı, hiç bir şey söylemeden kaptana gitti...
Daldım...
Çok ciddi sarılmıştık,
Bu sularda gırgır teknesi çalu-ıştıran bir dostum vardır, Mehmet kaptan...
Onu aradım, "teknenin adı ne?" diye sordu, dedim okunmuyor...
"15 dk ya yanındayım, dal kes kendini kurtar" dedi..
daldım ve kestim
ikinci hata...
Üstünde balık olan gırgır ağını kestiğinizde, balıkçıların çekmelerine bağlı olarak ağ gittikçe daha büyük oranda yırtılarak parçalanıyor. İçindeki avı kaybetme yanında hasar da büyüyor.
Bu işte tecrübeli dalgıçlar var, bir tanesi sarıyer'de, yanlış aklımda kalmadıysa adı Ahmet... Yaşlı, sakin bir dalgıç.
Ondan öğrendim sonradan, kesmedenönce dalgıç, bir gırcala ile, ağın keseceği yeri tespit ediyor, düğümlüyor, Düğümün sonrasını kesince ağ parçalanmıyor, balık içinden kaçmıyor, hasar da kısmi olarak kalıyor.
Gırgır kaptanının "ağa puçak vulurir mi hiç?" diye bağırmasının sebebini o zaman anladım...
Mehmet kaptan geldiğinde, ben kurtulmuştum ama Kaptanın siniri de ciddi boyutlara ulaşmıştı..
beraber teknesine gittik.
Beni karşısında görünce kaptanın yüzünü hiç unutmuyorum..
Çok sinirli olmasına rağmen buna hakim oldu, "geçmiş olsun" dedi, "hepimize" dedim...
Mehmet Kaptan arayı buldu, bir şekilde neredeyse akraba çıktılar, biz kurtulduk.. Ama içim de cız etti, teknede yaklaşık 20 kişi vardı, orası onların ekmek teknesiyidi, o gece bir daha avlanamayacaklardı, belki de ciddi bir parsa kaçırmışlardı. Ama bunu büyük bir olgunlukla karşıladı hepsi, sanki normal bişeymiş gibi..
Balık yakalamak kadar, balık kaçırmanın normal olduğunu anlamak galiba oyunun  ilk kuralı
Bize çay ikram ettiler... Yolunuz açık olsun, selametle gidin dedi hepsi..

Şimdi bakıyorum da neler yanlıştı diye
1-Balıkçılar gelmiş limanın ağzına ağ atmışlar, yanlış
2-Biz nasılsa atmazlar diye tam yol çıkmışız, yanlış
3-Çakçaklar, ışıklar,  şunlar bunlar bişeyler oluyor. Dur işte, bekle, anla neler oluyor... Yaptık yemekleri, soğuyacak.. yanlış (Denizcinin kol saati yoktur, her yerde et denizde acele etme)ilmiyorsun,
4-Başına bişey geldi. Ne yapacağını bilmiyorsun. Bir bilene sor. Yardım iste, utanma
5-Bilmiyorsan bekle, ne yapacağını bilen biri gelir.
6-Balıkçının ağını kesme, kesersen usulüne uygun kes...

Selametle...
Mehmet EREM/LOTUS



*

    A. Ç.

Ynt: Yeni yelkencilere Rotalar ve tavsiyeler
« Yanıtla #14 : Haziran 08, 2008, 17:01:04 »
Gece seyri ile güdüz seyri arasında ciddi bir fark yoktur. Özellikle ağlar, naylon, halatlar vs. su yüzeyinin altına öyle güzel saklanıyorlar ki gündüz de görünmüyor, gece de görünmüyor. Mehmet Korsan'ın anlattığı gibi gördüğünüz halde bile tamam kurtardım diye takılabliyorsunuz. Onun için gece seyrinden korkmayın. Su da çapariz verecek şeyler için gece gündüz fark etmiyor. Balıkçı ağlarının işaret şamandıraları genellikle tekne gövdesi tarafından pervanenin yolundan çıkarılıyor. Ay oldukça iyi ışık veriyor ve hemen herşeiy görebiliyorsunuz. Hiç ay olmayan kör karanlıkta bile gerektiği kadar görebiliyorsunuz. Harita üzerinde yapılacak iyi bir navigasyonda rotanızı iyi belirler ve uyarsanız hemen hiç bir tehlike ile karşılaşmadan kolaylıkla seyir yaparsınız.

Bence en büyük tehlike aynı gündüzde olduğu gibi yanaşamanız gereken yere gece yanaşmanızdır. Bir teknenin başına gelebilecek şeylerin büyük çoğunluğu marinalarda, demir yerlerinde, barınaklarda gelir. Seyir sırasında navigasyon ile hemen tüm tehlikeleri atlatırsınız, yanaşmak ise görmeden çok zor yapılır. Giriş çıkışı fenerlerle işaretlenmiş liman yerlerini, iyi bilinen koyları tercih etmek lazım. Bağlanma yerlerinin aydınlatılıyor olması da büyük avantaj. Yani artık karanlık liman yok gibi birşey. Fenerlerden bir tanesini görüp içeri kendinizi attınız mı herşey daha kolay oluyor. Gerekirse başka birinin üstüne abordo olup geceyi geçirebilirsiniz. Sabaha yerinize yerleşirsiniz. Denizde tekneye gerçek anlamda hasar verebilecek bir engelle karşılaşacağınızı sanmıyorum. İzinsiz kum çeken veya avlanan tekne çatışma rotasında iseniz sizi görür ve uyarır ( Sizi başına bela etmek istemez) liman içleri ise yeteri kadar aydınlık, iş iyi navigasyon yapmaya kalıyor.  İyi bir navigasyon ile görünen tehlikelerden uzak bir rota çizerseniz gece seyrinin en az gündüz seyri kadar kolay olduğunu göreceksiniz. Ayrıca şunu da unutmayın: Gece seyrine çıkan kişi bu işi yeteri kadar biliyordur, bilmeyenler geceleri uzak dururlar, bilenler de bilmeyen bir kaç kişiyi idare ederler.  Seyir fenerlerinizin yandğına ve görünür olduğunuza emin olun ve gerekmedikçe tekne üstünde ve kamarada başka ışık yakmayın. Kamara aydınlatmaları oldukça göz alıyor ve uzun süre deniz üstünü göremiyorsunuz.