0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    D. H.

Sonbahar'da Ege gezisi...
« : Ekim 06, 2008, 14:49:15 »
Küçük aksaklıklarla başlayan ama keyifli geçen bir Ege gezisi seyir
notları;

Mikanos hedefiyle yola çıkmamıza rağmen hava durumu ve ufak aksaklıklar
sonucu rotayı revize edip 3 tekne ile 27 Eylül tarihinde Marmaris'ten
başlayarak ve sırasıyla Symi, Datça-Palamutbükü, Kos, Kalimnos, Leros,
Nisiros, Rodos ve Çiftlik koyunu ziyaret ettiğimiz yaklaşık 250 nm seyir
yaptığımız gezi 3.Ekim akşamı Marmariste sona erdi...

Gezi öncesi daha önce benzer rotalarda seyir yapan denizci dostlarımızın
gezi anıları ve tecrübelerini yelkenciler lokali, gezgin korsan gibi denizci
e-mail gruplarında paylaşmalarının çok faydasını gördük...
Mail ve telefonla Sevgili Sabine, Mehmet Erem ve Cumhur Gökova'nın uyarı
ve deneyimlerini iletmeleri çok faydalı oldu. ( bu vesile ile tekrar
teşekkür ederim )
Yunan Adalarını detaylı olarak anlatan Rod Heikell' in Greek Waters
Pilot kitabını elimizin altından düşürmedik...
 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap  sitesini daha önceden incelememizin yararı çok
oldu...

Günlük hava durumu tahmin raporlarını;
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
sitelerinden takip ettik...

Genel olarak egenin kuzeylerine doğru tırmanırken kuzeyli rüzgârlarla
dönüşte ise güneyli rüzgârlarla seyir yaptık. Aslına bakarsanız
yelkenci bir grupla yaptığımız bu gezide bu türlü rüzgârlarla
karşılaşmak yelken açısından yorucu ama çok zevkli oldu.
Rüzgârın şiddeti çoğu zaman 5 Bofor seyretti...

Adalar;
Symi; Çok güzel bir ada fakat limanda yer bulmak çok zor ve bulursanız da
demirlemenin sıkıntılı olduğu çok derin bir liman...
Manosta yemek yedik, yediğimiz deniz ürünleri çok lezzetli fakat
porsiyonlar oldukça küçük ve hesap çok pahalı idi... ( gezinin en pahalı
yemeğini Manosta yedik )
Simi bir giriş limanı fakat biz geç vakit geldiğimizden giriş işlemi
yaptırmadık. Kimselerde bize bu konuda bir uyarıda bulunmadı.
Kos; Oldukça zor bir seyirle Kos'a girdik hava karamak üzereydi, Ana
Limanda yer bulamayız düşüncesiyle yolumuz üstündeki Marinaya girmeye
çalışırken botla gelen görevliler Marinaya giremeyeceğimizi önce Kos Port
Poliste işlemleri yaptırmamızı söylediler. Ana limanda ise yer yoktu çok
zor bir şekilde bir Türk guletin yardımıyla sabah erken saatlerde
çıkmamız koşuluyla zar zor bir yer bulduk. Diğer teknemiz ise demir atmış
ve demir takılmıştı gece karanlıkta liman içinde dalarak demiri
kurtardılar ama bu seferde dikkatsizlik sonucu botun halatını pervaneye
doladılar. Bu sorunlarla tek motorla limandan çıkmaya çalışırken bir
tekneye aborda olmak zorunda kaldılar izin almadıkları nedeniyle şiddetli
bir eleştiri ile karşılaştılar ama sanırım yapacak fazla şey yoktu,
özür dilemelerle dertlerini anlatmaya çalışıp bir şişe şarap hediye
ederek oradan ayrılıp bize aborda oldular.
Sonuç itibariyle Kos'u hiç gezemedik, moraller çok bozuldu. Bir yerlerde
yemek yedik ve erken kalkmak için yattık...
Ertesi sabah Kosta giriş işlemlerimizi kendi başımıza ama çok uzun
sürede yaptık. Giriş işlemleri yapılırken bizden de limandaki
bağlandığımız yerden çıkmamız söylendiği için liman çıkışındaki
sancaktaki koyda 5-6 metreye demir atarak alargada bekledik...
Kalimnos; Kos'tan Kalimnos'a kadar çok güzel yelken yaptık
tramolalarla yükseldik ve oldukça vakitli olarak Kalimnos'a girdik ana
limanda son kalan birkaç yerden uygun bir tanesine kıçtankara bağlandık.
Yolda oldukça güzel 2kg kadar bir balık yakalamıştık. Onu temizleyip
dolaba koyduk.
Kalimnos çok güzel... Limanın devamı kıyıdaki tavernalardan birinde iyi
bir pazarlıkla güzel bir yemek yedik. "uncle Petros" kıyının
sonlarında sakin ama 2 kişi çok iyi bir servisle hepimizi güzelce doyurdu...
Deniz müzesini gezdik, süngercileri dolaştık...
Leros; Sabah kahvaltı ve biraz dolaştıktan sonra saat 11.00 gibi demir alıp
yine tamamı yelken seyriyle önce Leros Xerocampos koyuna gittik burası çok
rüzgârlıydı çıktık ve Lakki koyuna marinaya gittik. Çok sakin temiz bir
yer. Sıcak su, tuvalet, duş imkânı bulduk... Tekne başına yaklaşık 15
euro geceleme bağlanma ücreti ödedik. Gezimizde tonoz bulduğumuz tek yer
burasıydı... Akşam için ise Leros'un doğu tarafındaki Pandelis koyuna
Zorbas Tavernaya gittik. Deniz kenarına uzun bir masada yedik içtik eğlendik.
Leros için doğu yakasındaki Pandelis koyu bağlanma için güzel bir koy
ayrıca bu tarafta göremediğimiz Agios Marina ve koyununda çok güzel
olduğunu burada öğrendik...
Nisiros; Yine kahvaltılarımızı teknede yapıp Leros Lakki Marinadan
ayrıldık, diğer teknelerdeki arkadaşlar açık denizde biz ise Lakki koyunda
uygun bir yerde deniz molası verdik. Ve dosdoğru Nisiros' a dümen
tuttuk... Kos adasının batı tarafı açıklarında Kalimnos'a giderken
tuttuğumuz balığın aynısını yakaladık... Hemen temizleyip buzluğa
koyduk bu akşam teknelerde yiyeceğiz... Nisiros ta ana limanda yer yok. Biz de
Paloi Limana bağlandık, oldukça küçük ve sessiz bir yer 1-2 tane taverna
var. Topu topu bir bilemediniz iki sıra evin olduğu bir yerleşim... Bizden
sonra küçük liman tamamen yelkenli teknelerle doldu...Arkadaşlar 8 euro'
dan motor kiralayıp çevreyi ve tepedeki Krateri gezmeye gittiler...Gece
yemekleri teknelerimizde yedik. Biz dolaptaki balıkları buğulama yaptık ve
çok lezzetliydiler...
Rodos; Gece saat 01.00 gibi Nisiros tan demir aldık. Güzel bir gece seyriyle
sabah 09.00 gibi Rodos'ta Mandraki Limana girdik. Liman içinde epeyce
dolaşarak nihayet yine bir Türk guletin bize yer açması ile yer bulduk
hemencik demir atıp kıçtan bağlandık. Diğer arkadaşlar biraz geç
geldiler ve bu nedenle yer bulma sorununu ciddi olarak yaşadılar, hemen alt
taraftaki diğer limanda da yer bulamayıp saatlerce dönüp durdular
nihayetinde biraz şans biraz yardımla alt tarafı bir gece kalacağız zaten
deyip bağlandılar...
Rodos çok güzel... Özellikle kale içi çarşısı mutlaka herkes görmeli.
Liman da hareketlilik şaşırtıcı devamlı koca koca cruise gemiler,
feribotlar girip çıkıyor. Havaalanına ise inen ve kalkan uçakların haddi
hesabı yok... Çok turistik bir ada...
Geçen gezilerimizden tanıştığımız Rodos Türklerinden sevgili Hasanı
bulduk... Onun yol göstericiliğinde alış veriş, Türkiye'de
sevdiklerimize hediyelikler aldık. İçki özellikle çok ucuz ve Hasanın da
yardımıyla daha da indirimli çeşitli içkiler aldık.
Akşam için de Hasanın önerdiği ve gündüzden rezerve ettiği özel bir
tavernaya gittik... Hayatımda bu kadar bol ve çeşitli deniz ürünü
yememiştim. Ve çok uygun bir hesap ödedik. ( Manosta ödediğimizin neredeyse
yarısı kadar ) Gece yarısına kadar yedik içtik, sohbetler ettik...
Sabah kahvaltıdan sonra çıkış işlemlerimizi yaptırdık. Bu sefer Nikos
isminde becerikli bir acente görevlisi aracılığıyla yaptırdığımız
çıkış işlemleri tekne başına 120 euro (kişi başı 20 euro)ödeyerek
tereyağdan kıl çekercesine çabuk ve kolay oluverdi.
Çiftlik koyu; Her gezimizin son günü mutlaka uğradığımız artık gelenek
haline gelen çiftlik koyunda önceden telefonla Deniz Restoranın sempatik
sahibi Hayrullah'ı arayıp güzel bir yayla çorbası ve sebze yemeği
siparişimizi verdik. Güzel bir yelken seyriyle saat 13.00 gibi koya girdik
artık Türkiye'deyiz. Tonoz alıp kıçtan Deniz Restoranın iskelesine
güvenle bağlandık. Hava giderek kararıyor bulutlar toplanıyor ama ne gam...
Hemen denize girdik ve duşumuzu alıp yemeklerin başına oturduk...

Marmaris'e yaklaşık 12 nm yolumuz var. Hafif yağmurla Marmaris'e
girdik Albatros Marinaya bağlandık.
Bu sonbahar gezimiz burada sona erdi...
Seneye tekrar yeni gezilerimizde buluşmak üzere...
Sevgilerimle...

Dr. Eyüp Oğan
s/y Rossinante


*

    M. Ç.

Ynt: Sonbahar'da Ege gezisi...
« Yanıtla #1 : Ekim 19, 2008, 15:37:59 »
Dilek Korsaniçeyi  Rossinante'de olduğunu zannettim:)