Çanakkale’den Limnos’a 3 Temmuz 2018 Salı
Sabah havuzlukta kahvelerimizi içtikten sonra, evraklarımızı alıp, yurt dışı çıkış işlemleri için Liman Başkanlığı’na geldik.
Saat 08.25’i gösterirken kapıdaki görevli, memurların henüz gelmediğini söyledi.
“Mesai kaçta başlıyor?” diye sorduğumuzda “08.30’da ama… işlemlere 09.00’u biraz geçtikten sonra başlıyorlar” diye aktarabilleceğim, anlamakta oldukça zorlandığım bir cevap verdi.
Biz de başka soru sormadan yakınlardaki bir kahvede sabah çayı içerek vaktin gelmesini bekledik.
Saat 09.10’da tekrar Liman Başkanlığı’na geldik. Evraklarımızı alan memur uzun bir süre inceledikten sonra, “bunların fotokopisi yok mu?” diye sordu. Bize uzun uzun muameleci ile konuşuyormuşçasına taleplerini sıraladı.
Biz de teknede fotokopilerin olduğunu fakat şimdiye kadar hiç talep edilmediği için yanımızda olmadığını söyledik.
Ayrıca şimdiye kadar, yıllardır değişik yerlerde giriş çıkış işlemleri yaptırdığımızı hiçbir yerde bizden evraklarımızın fotokopisinin istenmediğini de sözlerimize ilave ettik. Hatta Yunanistan dahil olmak üzere kimin hangi evrakın kopyasına ihtiyacı varsa bize sormadan kendisinin kopya aldığını söylemeyi de ihmal etmedik. (Aslında 2017 sonbaharında Çanakkaleden giriş yaparken, pasaport polisi bizden yeni doldurduğumuz transitlog’un fotokopisini istemiş, henüz giriş yapmadığımız için böyle bir şansımız olmadığını hatırlatınca da “teknenizde fotokopi makinası yok mu?” diye sormuştu)
Bunun üzerine beyefendi odanın karşı köşesindeki fotokopi makinasına giderek istediği evrakların fotokopisini aldı.
Sanırım masasını terkedip, birkaç metre ilerideki fotokopi makinasına gitmeyi tercih etmediği için bize “bu evrakların kopyası yok mu?” diye sorduğunu düşündüm. Bu arada işlemlerimizi yapan memur, eğitim verdiğini söylediği kişiye, hiç acele etmeden yaptığı işleri tekrar tekrar anlatmaya başladı. Anladığım kadarıyla bizim gibi işlemlerini kendileri yapanlar pek tercih edilmiyor.
Bir saat kadar da bu aşamaya tahammül ettikten sonra, önümüzde 12 saatlik seyrimiz olduğunu ve gece olmadan limana varmak, hatta hala mümkünse, o memlekete giriş yapmak istediğimizi belirtmek zorunda kaldık.
En nihayetinde, Liman Başkanlığında işlemlerimizi tamamlayıp, sahildeki gümrüğe gittik. Buradaki görevliler, diğerlerinin aksine, güler yüzlü ve olumlu bir yaklaşım gösterdiler. İşlerini severek ve önemseyerek yaptıkları her hallerinden belliydi. Biraz önce yaşadıklarımızdan sonra böyle işini hakkını vererek yapanları görmekten çok mutlu oldum. Gümrük görevlisi teknemizin ismini de görünce geçen sene Güllük’de işlemlerimizi yaptığını ve bizi de hatırladığını söyledi. Biz de onu hatırladık. Bu sene Çanakkale’ye tayin olmuştu. Beklememiz gerekmediğini, evraklarımızı yat limanına göndereceklerini söylediler.
Biz de limana gidip, pasaport işlemlerimizi yaptıktan sonra, Çanakkale Yat Limanı’ndan saat 11.00’de ayrıldık.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapEn çok yarım saat veya 45 dakikada bitebilecek olan işlemler, bu saate kadar sürmüştü. Ama neşemizi bozmadık.
Limandan çıkıp, karşı kıyıya geçtiğimizde dalgalar üzerinde kayarak gitmenin keyfini yaşıyorduk.
Niyetimiz Limnos adası, Mirina limanına gitmek. Yaklaşık 75 deniz mili yolumuz var.
Boğaz çıkışına kadar olan 11 deniz milini nasıl geldik hiç anlamadım. Akıntının da yardımı ile boğaz sanki bizi Ege’ye atıverdi.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapResimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapBoğazdan çıkar çıkmaz yelkenlerimizi açtık. Rüzgar yıldız-karayel’den 15-16 knot esiyordu. Yaklaşık 2 mili bulan akıntının da yardımı ile hızla ilerlemeğe başladık.
Yol boyunca rüzgar en çok 22 knot esti. Limnos adası pruvamızda göründüğünde rüzgar biraz azalır gibi oldu ama yarım saat içerisinde tekrar canlandı.
Yolun tamamını keyifli bir yelken seyri ile gelmiş olduk.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapSaat 20:00’de eski dost Mirina’ya geldik. Saat kulesinin yanının boş olduğunu görünce hemen oraya yanaşmak üzere manevraya başladık. 6 metreye demir atıp, rıhtıma kıçtan kara bağlandık.
2 saat motor 7 saat sadece yelken kullanarak, 75 mili 9 saatte kat ederek umduğumuzdan daha iyi bir ortalama hız tutturmuştuk.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapTeknemizi neta ettikten sonra hemen karşıdaki liman polisine gittik. Güler yüzlü görevliler “hoşgeldiniz” dedikten sonra evraklarımızı alıp işlemleri yaptılar. Pasaport polisi bu saatte olmadığı için pasaport işlemlerinin yarın sabah yapılacağını söylediler.
Artık rahat rahat gidip güzel bir akşam yemeği yemenin vakti gelmişti. Epey yorulmuş ve çok acıkmıştık.
Limanın yerel teknelerin bağlı olduğu tarafındaki Metaxi Mas tavernaya gitmeyi tercih ettik.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapYemek siparişlerimizi verirken porsiyonların büyüklüğünü hesaba katmamıştık. Porsiyonlar ne kadar büyükmüş diye mırıldandık ama her şeyi de son lokmasına kadar yedik. Yediklerimizin hepsi taze ve çok lezzetliydi. Greek salata, iki porsiyon ızgara sardalya, fava, 20’lik mavi Barbayani uzo için 28 Euro ödedik.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapResimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapResimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapYemekten sonra Mirina’nın çarşı caddesinde yürüdük. Ortalık sakindi. Kale tarafına gelince burada gece hayatının tüm ışıltısıyla devam ettiğini gördük. Burada küçük bir mola verdikten sonra teknemize geldik.
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapResimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapSakin bir gece açık bir gökyüzü vardı. Night cap mi? Tam zamanıydı
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol veya Giriş YapTeknemizin baş tarafında night cap’lerimizi içtikten sonra geceyi sonlandırdık.