0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    E. Ç.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #30 : Haziran 06, 2016, 12:53:01 »
Özlemişiz Cemalettin korsan yazılarını , devam


*

    Ö. T.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #31 : Haziran 06, 2016, 15:39:35 »
Cemalettin Korsanım, Harika anlatımınızla, anılarınızı dinlemek gerçekten çok keyifli. İnsan sabırsızlıkla bekliyor , tekrar yazsın diye. Bu arada koylarda kalmadan önce yanınıza yeterince ekmek alın  . Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    C. Ö.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #32 : Haziran 06, 2016, 19:42:26 »
Limnos;   Böyle Bir Ada Var mı?

Yola çıkmak güzel şey... Bir yerde birkaç gün durmak sadece kararlı olursam oluyor.. Hep gitmem lazım.. Limandan çıkıp denize açıldığım zaman büyük bir rahatlama hissediyorum.. 

Sigri'den sonra, kuzeye çıkarken hatırı sayılır bir deniz trafiği var.. Yarım saat önce ufukta gördüğün gemi bir anda yanımda bitiveriyor..

İrili ufaklı birkaç gemiden oluşan bir askeri filo geçti.. Hangi ülkeye ait olduklarını anlayamadım.. Belki de Rus gemileriydi..
  Bulaşmadım... Ülkemin başı benimle zaten dertte.. İkinci bir daha dert olmak istemedim.. Benim yüzümden bir üçüncü dünya savaşı çıkarsa bu hiç hoş olmaz..
Gülmeyin... Birinci dünya savaşını Sırplı bir öğrenci çıkarmadı mı?

Yol uzundu.. Bir ara nereye baksam deniz... Dünyanın yuvarlak olduğunu  anladım.. Bildiğim bütün şarkıları söyledim.. Bildiğim şarkılar bitti, deniz bitmedi..  Yoksa böyle bir ada yok mu? Olsaydı görünürdü...   Belki de haritaya çay damladı... Ben o lekeyi ada sandım....
  Sonra ufukta bir karaltı belirdi.. “Aaaa!!  Ada göründü... Ada varmış...Geldik....” Dedim..
  “Geldik ” dedikten 5 saat sonra karaya ulaştım..
Kumsala doğru uzanan masmavi suların içine demirimi bıraktım.. Adadaydım..
 
    (Size tavsiyem, Midilli'den Limnos'a gidiyorsanız, uzun süre adayı göremezseniz bile umudunuzu kaybetmeyin.... Yolunuza devam edin... Ada görünecektir..  Bana güvenin...)

  Güzel bir yolculuk oldu.. (Az önce ne yazmışım, şimdi ne diyorum.)   Demir attığım koyda  biraz kalıp, dinlendim.  Yemek yedim... (Yolda doğru, düzgün bir şey yiyemiyorum..) Kahve içtim.. Eğer beğenirsem geceyi burada geçiririm.  Koyda su çok temiz.. Demiri de zinciri de görüyorum.. Fakat solugan var..
  Myrina'ya gideceğim.. Myrina 8 mil..  Hava kararmadan varırım... Yola tekrar  çıktım..

Myrina girişi zor fark ediliyor..
 İskeleye yanaştım... Limanda birkaç tekne var.. Hepsi de çok özellikli, sanırım şöhret tekneler. Ve ben 34 feet 86 model Beneteau, Vista..
Bir Alman'ın teknesi var, sanki 18. yüzyıldaki gemilerin küçültülmüş hali.. ( Sahibi bana yanaşmamda yardımcı oldu)

   Myrina küçük bir yermiş gibi duruyor. Fakat girdikten sonra öyle olmadığını gördüm.. Çarşısı, kafeleri, restoranları ve marketleriyle beklentimin üstünde çıktı.. Yapıları eski ve kaliteli.. Beni şaşırtan şey, denizin ortasında, ana karadan uzak, tek başına olup ta bu kaliteyi yansıtabilmesi..
İlginç de bir kalesi var... Kayalık dağla içi içe..

Hiç resim çekmiyorum... Zaten çeksem de mini tablet ile çekmem lazım.. Başka bir şey yok.. Ama içimden hiç resim çekmek te gelmiyor.. Resim çekme me meselesi bende takıntı oldu.. O kadar sıradan ki, resim çekmeye elim varmıyor..

  Fotoğraf bir yeri olduğundan daha iyi gösterecekse çekilmeli.. Ya da en azından olduğu gibi göstermeli.. Bu yapılamayacaksa bırakın hafızanıza nasıl işlediyse öyle kalsın..
     Geçmiş yıllardan hatırımda kalan öyle güzel yerler var ki... Resimlerine baktığım zaman, iskele de bir kaç balıkçı sandalı, bir iki yelkenli tekne ... Hepsi bu... Bu ne yaa... ?  Diyorum.. O kadar güzel dediğim yer bu mu? Bu resim olmasın.... Daha iyi..
   Hele bir de şu gün batımı resimlerini çekenler yok mu.. Yanlarından geçerken  gülmeden edemiyorum... Google'a  “sunset” diye yaz, 175 milyon tane sonuç çıkıyor.. Sen daha neyin resmini çekeceksin?   Elindeki cep telefonuyla mucizeler mi yaratmaya çalışıyorsun..

Kasaba da her dakika başı çan çalıyor.. Ses bir yerden geliyor.. “Bu ne yaa! Her dakika” dedim... Bu çanı çalanı bulmaya çıktım.. Kiliseyi buldum, fakat ortada çanı çalan kimse yok.. Çanlar da halatları da olduğu gibi duruyor.. Sonra fark ettim... Çan kulesine bir hoparlör koymuşlar, çan sesi oradan geliyor.. Dinlerde de yapaylaşma var.. O zaman o kadar kule, çan ne işe yarayacak?
 
Gece hava kararır kararmaz bir kutlama başladı.. Tekneden çıkıp gittim.. Askeri bando, din adamları, bazı genç öğrenciler tören yürüyüşüyle meydana geldiler.. Arkalarında da iyi giyimli halk korteji..  İnsanlar bayağı özenle giyinmişler.. Gençler omuzlarının üzerinde ışıklar için de süslü, kubbeli bir şeyler taşıyorlar... Neyi kutluyorlar bilmiyorum.. Kimseye de sormadım... Öylece seyrettim..

Burada biraz kalsam mı, ne yapsam......?


*

    M. E.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #33 : Haziran 07, 2016, 07:22:43 »
Harika. Çok güzel yazıyorsunuz. Bu yazıların çoğalması herkesi her daim denizde tutuyor


Murat Erciyes
BALIM SY


*

    C. Ö.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #34 : Haziran 07, 2016, 08:35:47 »
DEFİNE ADASI;

Harika antika teknesi olan posbıyıklı Almanı beni karşıladıktan sonra hiç görmedim.. Akşamları teknesinin kıç kamerasının ışığı yanıyor..  Kamaranın penceresinden sızan ışıkla görüntü inanılmaz..  Beni hayallere sürüklüyor... Böyle bir tekneyle okyanusta keşifler yapılır..
 
 “Kıç kamara onun çalışma odası olmalı.” Diye düşünüyorum..  Kamaranın ortasında mutlaka bir antika ahşap çalışma masası vardır.  Masanın üstünde ve yanında rulo halinde haritalar..  Arkasındaki dolapta kesinlikle bir sekstant vardır..
   
   Günlerdir orada ne yapıyor..?  Böyle bir tekneyi insan Yunan adalarını gezmek için almaz.. O işi zaten benim teknem de yapıyor.. O an aklıma geliyor; Bu tekneyle okyanusa açılacak ve Define Adasını arayacak..
   Elinde keçi derisine çizilmiş bir hazine haritası var.. Masanın etrafındaki haritalarda günlerdir Define Adası'nın yerini tespit etmeye çalışıyor..
 “Beni kesin gözüne kestirmiştir...” Diyorum..  “Tek başına bir adam... Başıboş dolaşıyor..” Demiştir.. 
    Ertesi gün tekneden çıktığımda, yanıma yaklaşacak... Etrafta bizi gözetleyen biri var mı diye kısaca bir göz atacak..
 Ve bana alçak bir sesle fısıldayarak  “Sana güvenebilir miyim?”  Diyecek..
  Ben de “Evet” Diyeceğim..
“Seninle uzun bir yolculuğa çıkmayı planlıyorum.. Eğer kabul edersen.. “ Diyor.. 
  Ben “Nereye? Diye soruyorum....       
“ Okyanusa” Deyip kısa  kesiyor..  “Ne için?” Diyorum.. “Orasını açıklayamam..”  Diyor.

   Fakat ben bal gibi biliyorum.... Yolculuk  okyanusta bir Define Adası'na ..
 Benim görevim tayfa olmak... Istıralya tellerinin yanındaki ip merdivenden direğin tepesine çıkıp, ufukta görünen bir kara parçası var mı diye bakacağım.. Elimde uzayıp kısalan gemici dürbünlerinden var...
Posbıyıkla her şeye varım... Tamam da... Bu adam hazineyi bulduktan sonra beni ortadan kaldırmayı planlıyordur... Daha sonra boş boğazlık ederim diye...
İşte burası midemi bulandırıyor..

Saat gece yarısını geçti... Tuvaletin penceresinden bakıyorum... Posbıyık kaptanın ışığı hala yanıyor.. 
“Sen çalış kaptan.. Ben uyuyorum..”  Diyorum..
 (Arkadaş iyice  hayallere kaptırmış kendini.. Biraz daha kalsa, Karayip korsanı olup dönecekmiş..)

Ertesi sabah, erken saate  hayallerimi ve Posbıyık Almanı limanda bırakıp sessizce Myrina dan ayrılıyorum..

*

    A. Ü.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #35 : Haziran 07, 2016, 09:28:18 »
Cemalettin korsanım,Elinize,Yüreğinize sağlık,İzlemeye devam..
*

    A. K.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #36 : Haziran 07, 2016, 09:34:50 »
Süperrr, viya bölee.
*

    M. A.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #37 : Haziran 07, 2016, 10:53:38 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...
Neyi kutluyorlar bilmiyorum.. Kimseye de sormadım... Öylece seyrettim..
...

Siz "sormadım" "öylece seyrettim" demişsiniz ya, hayatı öylece geçişine bırakmanın, seyirci olmanın, şu an hayatımızın bizi (beni) getirdiği zihinsel yapıyla ne kadar zor olduğunu düşündürdü bana, öğrenmeye çalışmamak, fotoğrafını çekmemek, hatırlamak için sadece kendi hafızamıza güvenmek,.. kendimize atadığımız bu çok mühim görevleri yerine getirmemek çok zor (kendime eleştri bu), ya da değil mi  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Teşekkürler çok güzel yazmışsınız...
*

    H. E.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #38 : Haziran 07, 2016, 11:02:43 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...
Neyi kutluyorlar bilmiyorum.. Kimseye de sormadım... Öylece seyrettim..
...

Siz "sormadım" "öylece seyrettim" demişsiniz ya, hayatı öylece geçişine bırakmanın, seyirci olmanın, şu an hayatımızın bizi (beni) getirdiği zihinsel yapıyla ne kadar zor olduğunu düşündürdü bana, öğrenmeye çalışmamak, fotoğrafını çekmemek, hatırlamak için sadece kendi hafızamıza güvenmek,.. kendimize atadığımız bu çok mühim görevleri yerine getirmemek çok zor (kendime eleştri bu), ya da değil mi  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Teşekkürler çok güzel yazmışsınız...

Kendi çevremde en sinir olduğum şey. Böyle bi hemen organize olmak, çekmek, yayınlamak, paylaşmak, bloglar, web sayfası yapmak, çalıştay... "yerel tatlar gastronomi şenliği..." vs.
Ya, bi dur arkadaşım, işte gelmişsin, güzel yemek, şarap yapmış biri, manzara güzel... Bi kıpraşma... Bana ne Columbia Üniversitesi'nden doktor bilmem kimi tanıyorsan, Kaliforniya Şarap Komisyonu'yla ilişkilerin varsa... İki gün de bienallenmeyiver. Bırak o taş bina da öyle kasın. İlla Uluslararası Barış, Kardeşlik, Diyalog Festivali yapmak zorunda mısın? Koy GoPro'nu cebine, bi belgesel olarak yer almasın şu an, Kanada Soğuktan Biyeri Takırdayan Kasabalılar Kısa Film Şenliğinde. Mansiyonsuz kalsın!

 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    T. Ö.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #39 : Haziran 07, 2016, 11:08:59 »
O yüzden blog da yazamıyorum uzun zamandır.
Ya da çekim yapamıyorum.

Yaşamaktan çok yaşatmaya çalışınca olmuyor...


TANER
*

    B. B.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #40 : Haziran 07, 2016, 11:29:16 »
Çok beğeniyorum yazdıklarınızı.
*

    G. A.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #41 : Haziran 07, 2016, 11:31:30 »
Hep ''resim koyma abi' diye yazayım mı? düşündüm .
''Kendi yazım kardeşim sana ne'' der mi?
Neyse aynı fikir de imişiz.
Yazmak zaten ayrı bir yorucu ve zaman alıyor.
*

    T. A.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #42 : Haziran 07, 2016, 12:04:59 »
Elinize sağlık  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    A. K.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #43 : Haziran 07, 2016, 13:58:06 »
Resime falan gerek yok, yazı zaten fazlaca gözümüzün önüne getirip canlandırıyor ortamı. Elinize sağlık.
*

    R. K.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #44 : Haziran 07, 2016, 19:09:16 »
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap harika elinize sağlık...