0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    C. Ö.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #15 : Haziran 05, 2016, 09:28:51 »
İNCE HESAP;

Mitilini den çıkış işlemleri için liman polisine gittim.. Cumartesi olduğu için,
nöbet anlamında bir kaç kişi vardı.. Limanda kalmak ücretliymiş.. Geçen sene kaldığımda böyle bir şey yoktu..  Memur bayan ücret hesaplama işine girişti.. Balkondan teknenin duruşuna baktı.. Enine mi, boyuna mı duruyor diye... Sonra  15 dakika hesap yaptı. Hesap 17,02 Euro çıktı... 
“Düz 17 Euro veriyorum. Tamam mı?” Dedim..
“Olmaz 17,02 Euro” dedi..
İtiraz etmedim 17,05 Euro verdim. Geriye 0,03 Euro'yu istedim. Aradı taradı bulamadı...
“O zaman sen 2 sentten vazgeç dedim. Sen benden 3 sentten  vazgeçmemi isteyemezsin. Çünkü o daha fazla.. Teknenin boyunu 5 santim kısa yaz, olsun bitsin.“  Dedim..
  Kabul etmedi... Oradakiler araya girdiler.. Neyse ki inatçı biri değilim.. Hem komşu krizde, katkım olsun..
Niyetim geçen sene önünden geçip uğramadığım Yeras (Kolpos Geras) körfezine girmek.. Yol boyunca onlarca balıkçı ağının ortalarından geçtim.. Hep geçerken görüyorum, önceden fark edemiyorum.. Buna rağmen hiç bir olay yaşamadan körfezin önüne geldim..
Yeras Körfezi'nin girişinden hemen sonra, boğazın  orta yerinde kayalık bir ada var.. Onun sağından geçmek lazımmış, ben solundan geçtim.. Derinlik göstergem olmadığı için tehlikeyi de fark etmedim, ama bir şey de olmadı..

   Körfezin büyük açıklığına çıkmadan sağdaki koyda demir attım.. Demiri atmanın zorluklarından bahseden arkadaşlara şaşıyorum.. İsmi üstünde, demiri denize atıyorsun.. O kadar.. Zor olan “demir almak”.. O da ırgatın varsa sorun değil.  Bendeki çalışmıyor.. Benim için almak zor. atmak değil...
   Koyda fabrika mı otel mi öyle bir şey var.. İnternet bağlantısından otel olabilir diye düşündüm..

Ertesi gün de orada kaldım.. Hava sertti.. Bir ara zincirin kalomasını arttırmayı bile düşündüm..
Kaldığım günü yelken tamiri ile geçirdim.. Ana yelken artık bitmiş.. Yamalarla yaşıyor.. Dönene kadar idare etse bari..

Burada benden başka kimse yok.. Bu mevsimde kim olabilir ki..? Benim gibi  sürgün edilmişlerden başka..


*

    E. B.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #16 : Haziran 05, 2016, 10:11:33 »
Körfezin büyük açıklığına çıkmadan sağdaki koyda demir attım.. Demiri atmanın zorluklarından bahseden arkadaşlara şaşıyorum.. İsmi üstünde, demiri denize atıyorsun.. O kadar.. Zor olan “demir almak”.. O da ırgatın varsa sorun değil.  Bendeki çalışmıyor.. Benim için almak zor. atmak değil...

Çok şık..


*

    C. G.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #17 : Haziran 05, 2016, 11:51:59 »
Cok guzel okurken hic bitmesin istiyorum...


*

    C. Ö.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #18 : Haziran 05, 2016, 19:13:23 »
5. GÜN

PLOMARİ;

Plomari ye orta şiddette bir hava da geldim.. Limanda kimseler yok..  Demir atıp yanaşırken Liman Polisi geldi..
“ Bu havada ne işin var denizde?”  Demez mi..?  Şaşırdım... Hava biraz sert o kadar..
 Bende bir tuhaf oldum galiba... Hani sinir sistemi felç olmuş bir insan acıyı hissetmez ya, bende rüzgarın şiddetini algılayamıyorum...
Liman Polisi “Hava güneyden esiyor.. Karşıya,  balıkçı teknelerini oraya yanaş. Burada tutunamazsın... “  Dedi..

    Demiri toplayıp balıkçı teknelerinin oraya yöneldim.. Boş bulunan bir yere yanaştım.. Demir atmama gerek yoktu. Tonoz vardı.. Yanaşmam çok zor oldu.. Hava sertleşti, dümen palam başka bir teknenin tonoz halatına takıldı... Liman polisi yardıma geldi.. Güç bela hallettik..

 Evrakları alıp Liman polisi ne gittim.. İşleri güçleri yok, İki kişiler, boş oturuyorlar. Ayda yılda benim gibi biri gelecek te iş yapacaklar...
 Bu nedenle beni epey oyaladılar.. Sigorta poliçemin iç sayfalarını ben bile okumamışım onlar anlamaya çalışıyorlar.. Yunanca Türkçe kelime benzerlikleri bulmaya çalışıyoruz.
“Yeter artık, ben gideyim” dedim. “ Bir şey lazım olursa ben hemen karşındayım. El sallarsın gelirim.” dedim..

O gece ve ertesi gün denizcilik hayatımın en sert gecelerinden birini yaşadım.. Teknede ayakta gezmeme imkan yok.. Limanın içinde bu ne hal.!.  Mide bulantısı da cabası.. Tekneden hiç çıkmayan sesler çıkıyor.. Ben ki gece alargada dahi uyanıp tekneye bakmam, limanda geceleyin tekneden çıkan seslerden dolayı iki kere dışarı çıkıp müdahale yaptım..

Ertesi gün yanımda dolu bulunan mazot bidonunu depoya döküp, bidonu benzinciden doldurmaya niyetim var.. Çünkü depoda ne kadar mazot olduğunu bilmiyorum.. Depo göstergem de çalışmıyor.. Denizin ortasında mazotsuz kalabilirim.. Fakat denizdeki çalkantıdan bidonu depoya dökemiyorum.. Denizdeki çalkantının dört beş dakikada bir hafiflediğini fark ettim.. O araları yakalayarak bidonu boşalttım.. Sonra da bidonu alıp doğru benzincinin yolunu tuttum..

Ne olur, ne olmaz... Bir bidon mazotum yedekte olsun..


*

    D. A.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #19 : Haziran 05, 2016, 19:22:10 »
Harikasiniz, imrenerek takip ediyorum Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Ellerinize saglik...

*

    C. İ.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #20 : Haziran 05, 2016, 19:58:53 »
   Zevkle okudum bende. Şu Gezgin Korsan'da ne yaman adamlar var. Helal olsun.
*

    M. A.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #21 : Haziran 05, 2016, 20:27:53 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...
Yeras Körfezi'nin girişinden hemen sonra, boğazın  orta yerinde kayalık bir ada var.. Onun sağından geçmek lazımmış, ben solundan geçtim.. Derinlik göstergem olmadığı için tehlikeyi de fark etmedim, ama bir şey de olmadı..
...

Cemalettin Korsan geçtiğiniz tarafın tehlikeli olduğunu nasıl farkettiniz? Yolculuk sonrası geriye dönüp ben ne yaptım acaba diye kontrol ediyor musunuz?  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Her ne kadar denizlerinde olamasa da, Mytilini'de baya bir zaman geçirmiştik. En azından marinada teknelerini barındıran ahali, öğleden sonraları (mesai bitimiyle), ailecek (torunlar, çocuklar, teyzeler, belki de komşular) küçük motoryatlara doluşup çevre koylara gitmeyi çok seviyorlar ve çok eğleniyorlar, bu bahsettiğiniz körfezin girişindeki koylara da çok gittiklerinden bahsetmişlerdi... ama sanırım sizin mevsim o mevsim değil Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
« Son Düzenleme: Haziran 05, 2016, 20:28:27 Gönderen: Meltem Anay »
*

    C. Ö.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #22 : Haziran 05, 2016, 21:23:46 »

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Cemalettin Korsan geçtiğiniz tarafın tehlikeli olduğunu nasıl farkettiniz? Yolculuk sonrası geriye dönüp ben ne yaptım acaba diye kontrol ediyor musunuz?  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Meltem Korsan;
 Teknenin eski sahibinden, Rod Heikell in 1990 baskısı olan Greek Waters Pilot kitabı kalmıştı.. Onu sonradan koyda iken dikkatle okuyunca girişle ilgili bu bilgiyi görmüştüm..
*

    M. Ç.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #23 : Haziran 05, 2016, 23:28:46 »
Yine döktürüyorsunuz, kaleminize sağlık. Viya böyle.
*

    A. B.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #24 : Haziran 06, 2016, 01:03:56 »
Formunuzdan bir şey kaybetmemişsiniz Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    C. Ö.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #25 : Haziran 06, 2016, 08:14:11 »
7. GÜN

    Gitar ve "Acemiyim Abi"

Sabah Kalloni Körfezine gitmek için yola çıktım.. Bir akşam Kalloni Körfezinde konaklarım diye düşünüyorum..  Körfezden sonra Sigri ye devam ederim...

   Hava ve rüzgar o kadar güzel ki, yolda  Kalloni'ye uğramaktan vazgeçtim.. Sigri ye, yola devam ettim.....
 6 notun altına hiç düşmüyorum..
  Sigri ye geldim...  Sigri'de liman falan yok..  Balıkçı barınağı gibi bir yer var, o da balıkçıklar için...
   Barınağın yanında ki koyda demir attım.. Teknenin devir ve şirket kurma işlemleri için karaya çıkmam gerek...Evrakları bir yazıcı bulup yazıcıdan çıkaracağım...  Islak imza ve tarih attıktan sonra, tekrar taratıp usb belleğe yükleyeceğim..
  Botla karaya çıkacağım için, kıyıya yakın demir atmak istiyorum.. Fakat su çok sığ..   

  Sonuçta biraz uzak ta olsa demiri attım, botu şişirip denize attım.. Usb belleğe evrakları yükledim,  karaya çıktım..
     Sigri de böyle işler için bir yer yok.. Bir kafe sahibinden rica ettim.. Kendi bilgisayarından bu işleri yaptı.. Sağ olsun..
 
  Kafede  bir gitar vardı.. Kutusunda duruyor..  Arkadaşa sordum, “ bir Hollanda'lının” dedi. Geldikçe çalıyormuş.. “Bakabilir miyim? “ Dedim.. “Tabii.” dedi.  Kutusundan açtım, çıkardım ki eyvah!  Bütün telleri pastan kopmuş.. Gövdesi rutubet almış..  Kafeci de çok üzüldü.. Epeydir duruyormuş.. Böyle bir şey olacağını tahmin etmemiş..
 Epey bir temizlik yaptım ama, ne fayda.. Kafeden geç saate ayrıldım..

  Gitar çalmayı severim.. Uzun yıllardır çalmama rağmen çok iyi sayılmam...  Duyan  olunca “Kes şunu! Kafamızı şişirdin!” Diyor ..  Ama çalarken beni dinlendiriyor.. 
    Tekneye bir gitar alıp koyamadım.. “Yok rutubet var... Yok  yer tutar” diye.. Keşke bu yolculuğa çıkmadan evvel, ucuz bir öğrenci gitarı alsaydım..
  Kötü çalıyorum, tamam..  Hadi marinada çalsam şikayet edilirim, ama böyle bir yolculukta, koylarda benden başka kimse yoksa çalardım... İyi olurdu..
  Elin Hollandalısı yılda bir kere geldiği kafeye bile bir gitar koymuş..
   Alıcam bir gitar . Koyucam tekneye.. Paslanırsa paslansın.. Yer tutarsa tutsun... Zaten koca tekneyi tek başıma kullanıyorum...

Sigri yi hiç beğenmedim.. Sadece o kafe sahibi sempatik arkadaşın hatırına  “Sigri'yi sevdim.”

Ertesi sabah altıda yola çıkmayı düşünüyorum.. Yarın hedefim Limnos adası... 62 mil....  Benim gibi bir acemi için  uzun bir yol.. Tekneye gelir gelmez yattım....

 Ben bu “acemi” ifadesini çok sevdim.. Ne hata yaparsan yap...  En kolay mazeret “Acemiyim abi”
Ayrıca yaptığın her iş, gittiğin her yol çok daha fazla önem kazanıyor... 
“ Ya adama bak... Adam acemi, tek başına taa nerelere gidiyor..”
Usta olursan her şey küçük ve önemsiz oluyor...
“Adam usta denizci abi.. Oralara gitmek onun için çocuk oyuncağı.....” Gibi...

Onun için “ Ben acemiyim abi...”

   (Ama gerçekten de acemiyim.. Bunu “alçak gönüllülük” ucuzluğuna kapılarak söylemiyorum.. Çevremdeki herkesten tekne ve deniz konusunda bilgim daha az.. Ana yelkene nasıl camadan vurulacağını 2 senede deneye deneye kendi başıma zor çözdüm.. İlk zamanlar vurduğum camadanları görseniz gülmekten karnınız ağrırdı.. Belki de hala yaptığım yanlıştır..)
*

    E. B.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #26 : Haziran 06, 2016, 08:45:25 »
Bu işlmleri neden Midilli 'de yaptırmadınız? daha kolay olmazmıydı? Bir de sigorta ve çıkış ı merak ettim. Her limanda sigorta soruluyor mu. ? Bunun  İngilizcesini de temin etmek gerek demek ki. Ya da var her halde . Hiç okumadım.

Birde hee limndan çıkarken çıkış işlemi mi yaptırılacak. ?
*

    H. D.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #27 : Haziran 06, 2016, 08:47:09 »
 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. E.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #28 : Haziran 06, 2016, 08:52:45 »
Sigortanın İngilizcesi olmalı. Sen de sigortalayan ve başlangıç-bitiş tarihlerini, sigorta miktarını lap diye gösterebilmelisin. Aramaları çok uzun sürüyor.

Limandan çıkarken, daha doğrusu o adadan ayrılırken port polise uğrayıp transitlog'a işletmek şart. Ama genelde ilk limanda transitlog'u alırken son çıkacağın yeri söylüyorsun. Sonra ara limanlarda gerek oldukça bu işlemi yaptırıyorsun. Ben genellikle en uzak limanı çıkış limanı olarak söylüyorum. Genellikle Kos veya Rodos diyordum. Geçen sene abartıp Meis dedim.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    C. Ö.

Ynt: DENİZLERDE, TEK BAŞINA
« Yanıtla #29 : Haziran 06, 2016, 09:07:43 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bu işlmleri neden Midilli 'de yaptırmadınız? daha kolay olmazmıydı? Bir de sigorta ve çıkış ı merak ettim. Her limanda sigorta soruluyor mu. ? Bunun  İngilizcesini de temin etmek gerek demek ki. Ya da var her halde . Hiç okumadım.

Birde hee limndan çıkarken çıkış işlemi mi yaptırılacak. ?
Midilli de giriş ve transitlog işlemlerini yaptırdım... Fakat uğradığım limanları da transitloga işletmek gerekiyor.. Bazı limanlarda Port polisi bunu takip etmiyor.. Fakat Plomari takip konusunda çok hassas.. Plomari de kesinlikle port polise uğramak zorundasınız.
Sigorta en çok bakılan evrak.. İngilizcesi benden hiç sorulmadı..
Girişini yaptırdığın limandan, çıkarken çıkışını da yaptırmak gerekir..