0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    E. Ç.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #90 : Ekim 06, 2020, 11:04:55 »
Sayın HErim olmuyor böyle ama , açtığınız topiğe lütfen devam ediniz , 27 Eylül'den beri merakla bekliyoruz gezinizin devamını  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    H. E.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #91 : Ekim 06, 2020, 11:54:44 »
Geliyor, yakında...


*

    H. E.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #92 : Ekim 06, 2020, 22:15:40 »
Sonunda Bademli'den ayrılma zamanı geldi. Ancak sabah erken yola çıkmayı planladığımız için o geceyi de iç limanda geçirmek hiç işime gelmiyordu. Gece karanlığında o bataklık zeminden demir almak ve sığ alandan dışarıya çıkmak riskliydi. Gerçi girerken seyir izi (track) kaydetmiştim. Ancak denizde riski ne kadar az tutarsanız o kadar iyi oluyor. O nedenle akşamüstü demir alıp, Kalem Adası ile anakara arasında kalmayı planladım.

25 metre zinciri geri toplamak 25 dk. sürdü çünkü gelen her metre son derece yapışkan bir çamur ile kaplıydı. Çamuru yıkayınca bu sefer zeminde halı gibi kaplı olan misina artıkları, olta iğneleri, yosun vb. kalıntıları zincirden temizlemek, kesmek, ayıklamak gerekiyordu. Bu arada benim teknede zincirlikte bir deniz suyu hortumu var. Mutfaktaki evyede bir musluğa ve zincirliğe deniz suyu basan bir hidrafor var. Çok işe yarıyor. Tekeneyi de deniz suyu ile yıkarken kova kova denizden su çekmek gerekmiyor.

Nihayet demir locasına yerleşti ve ağır yol ile Bademli limanı terkettik. Daha önce söylediğim gibi hemen çıkışta da kalabilirdik ama oralarda bir iki tekne demirli olduğu için ilk plana sadık kalıp Kalem Adası arkasına gittik.

O bölgede deniz son derece temiz, kumluk bir alan bulup 6-8 metre arasına demiri bıraktık ama tutmadı. Böyle durumlarda hiç telaş etmiyorum, mottom şu; gerekirse 10 defa bile demir tazeleyebilirsin. Tutana kadar dene ama sakin dene. Kaç kişi seyrediyormuş hiç önemli değil. Araba parkederken de böyle. Araç boyuna uygun aralık varsa o araba o aralığa girer, belki 3 manevrada belki 33 manevrada ama eninde sonunda girer. Sakin ol ve devam et.
Nitekim 2. denemede demir kuma denk geldi ve gayet güzel tuttu. İlk bir kaç saat rüzgar iyi esiyordu, 15 knot civarında ama akşama doğru kaldı ve iyi bir akşam yemeği, kahve, güzel müzk ve kitap sonrası iyi bir uyku ile sabaha yol aldık.

Yarınki etap Karaada ve 44 mil.

Sabah kolayına rüzgarlarla Çandarlı Körfezi'ni geçtik. İskelemde uzanan denize bakıyorum da bana çok garip geliyor, orası koca İzmir'e giden yol ama deniz her şeyi öylesine eşitliyor ki İzmir veya  minik bir koy olsun farketmiyor, hepsi o mavi deniz.

Şimdi ilerde her zaman bela olan Karaburun'a yaklaşıyoruz. Buralarda hep sert havalar yenir ma bu sefer dedim ya rüzgar kolayına, deniz biraz çırpıntılı ama tekne hevesle gider gibi açık deniz seyrinin keyfini çıkarıyor, fışır fışır ilerliyor. Karaburun'u geçtikten sonra biraz duruldu ortalık artık motor yelken gidiyoruz ama bir başka sorun ortaya çıktı; balık çiftlikleri. Balık çiftliği bir tekne için iki önemli sorun oluşturuyor; ortalıkta yüzen halatlar ve arsız karasinekler. Gözüm teknenin önündeki denizde sürekli halat bakınıyorum. Burada önceki günlerde çok tekne pervanesine halat doladı, biri de Tümay Korsan. Neyse ki biraz dalgıçlıktan anlıyor, beline halat dolayıp, nargile sistemiyle dalıp temizledi pervaneyi. Ben ondan çok daha iyi dalsam da üşendiğim için böyle bir şeyin başıma gelmesini istemiyorum.
ŞAnsıma bir iki halatı ve balık ağı şamandırasını farkedip ufak manevralarla sıyrılıyorum ve Karaada ilerden görülüyor. Bu arada rüzgar iyice sertliyor ve motor kapalı, camadanlı yelkenlerle hızla ilerliyoruz.

Karaada'nın güneyinde yan yana üç koy var; doğudakine Doğu Koyu, batıdakine Batı Koyu ve ortadakine de Orta Koy diyor, yerel denizciler. Çok yaratıcı. Tıpkı bizim Marmara'daki uzaktan sivri gözüken adaya Sivri Ada ve yanındaki yassı adaya da Yassı Ada dememiz gibi. Zaten bu ada ve semt isimleri konusunda oldukça yaratıcı bir milletiz, Karaada, Bozada, Tavşan Adası, Eşek Adası, Esentepe, Esenevler, Yüzevler, Beşyüzevler, Binevler, Kleopatra Plajı, Akvaryum Koyu...

Önce Karaada'nın Doğu Koyu'na bakıyoruz. Öneriler orada alargada gecelememiz doğrultusunda. Ama o koy içi guletler, tur tekneleri ve motoryatlar ile bir Çam Limanı ambiyansında olunca bize demir atacak yer olmadığını görüyoruz. Çıkıp Orta Koy'a yöneliyoruz. Burası daha büyük, tur teknelerinin demir atıp kıçtan kara oldukları bir iskele var koyun batı tarafında. O iskelenin önü yeterli derinlikte gibi.

Batı Koyu'nu da görmek için geri dönüp yandaki koya yöneliyoruz. Rüzgar iyice şiddetli. Batı Koyu pek rahat gözükmediğinden Orta Koy'a geri dönüyoruz.

Sonraki bölümde:
- Kaç seferde demirledik?
- Demirleme konusunda Lacoste t-shirt'ün yakalarını yukarı kaldırmanın etkisi ne kadar?
- İlk attığın demir tararsa veya yakaların aşağı düşerse ne yapmak gerekir, nasıl hayatta kalınır? (A complete survival guide in Lacoste pink)


*

    S. Ç.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #93 : Ekim 07, 2020, 14:23:11 »
 Beğendim ben, eline sağlık...


*

    E. O.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #94 : Ekim 07, 2020, 14:25:59 »
Biraz fotograf eklense daha da güzel olacak..

*

    M. A.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #95 : Ekim 07, 2020, 14:58:10 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

...
Karaada'nın güneyinde yan yana üç koy var; doğudakine Doğu Koyu, batıdakine Batı Koyu ve ortadakine de Orta Koy diyor, yerel denizciler. Çok yaratıcı. Tıpkı bizim Marmara'daki uzaktan sivri gözüken adaya Sivri Ada ve yanındaki yassı adaya da Yassı Ada dememiz gibi. Zaten bu ada ve semt isimleri konusunda oldukça yaratıcı bir milletiz, Karaada, Bozada, Tavşan Adası, Eşek Adası, Esentepe, Esenevler, Yüzevler, Beşyüzevler, Binevler, Kleopatra Plajı, Akvaryum Koyu...
...



Severek okuyoruz sayın abim...

Ama yukarıdaki hususta Yunanlılar kadar da yaratıcı olmayalım mı yani? Onlarda da skala, plata, vathi vs vs vs. E aynı denizin çocukları arasında olsun o kadar benzerlik..  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. T.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #96 : Ekim 08, 2020, 20:37:58 »
Son iki yıldır en uzun seyrim yedi mil civarı olunca iç geçirerek okudum. Hem de bir çırpıda. Bir de farkettim ki, Çanakkale Boğazı'nı hepsinden çok özlemişim.
Sağolasın...
*

    H. E.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #97 : Ekim 08, 2020, 20:43:10 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Son iki yıldır en uzun seyrim yedi mil civarı olunca iç geçirerek okudum. Hem de bir çırpıda. Bir de farkettim ki, Çanakkale Boğazı'nı hepsinden çok özlemişim.
Sağolasın...

Gökova'ya gelince bu "7 mil" meselesine değineceğim. Aslında bu yazı dizisinin oluşma nedeni o mesele...
*

    H. E.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #98 : Ekim 08, 2020, 21:12:12 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Biraz fotograf eklense daha da güzel olacak..

Karaada'ya giderken, dönüşte işe yarar diye Eğriliman önünde video çektim. Bu arada Karaburun'a seyir sırasında rüzgar şiddetlenince bir sağnakta anayelken iskota köşesindeki matafyon bağlantısı parçalandı. Hiç sevmediğim halde Bodrum'a kadar sadece cenova kullanarak seyir yaptım. Yıllar içinde UV ışınları matafyon bağlantısının bantlarını ve dikişlerini erittiği için olmuş. Sağolsun Güven Koca'nın eşsiz yardımlarıyla Turgutreis'te yelkeni onardık.




Videonun çekildiği nokta:
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Burası da Karaada, orta koy...
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    F. T.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #99 : Ekim 09, 2020, 15:21:12 »
çok keyifle takip ediyoruz, elinize sağlık.
*

    R. E.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #100 : Ekim 10, 2020, 08:41:44 »

Biraksak Herim korsan anlatacak da galiba biz bırakmıyoruz. Yazının akış rotasına çapariz çıkarıyoruz.
Ben en çok Babakale-Bademli etabını ve aynı etabın dönüşünü ayaklarının ucuna basarak sessizce geçiş seyrini merakla bekliyorum.

"O pahalı otelin önü", olmazsa Cunda barınak iskelesini görmeden geçmek "nasıl bir hisle mümkün oluyor"u merak ediyorum.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

 Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    Ö. Y.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #101 : Ekim 10, 2020, 11:22:07 »
Urla / İzmir’e taşındıktan sonra unutmuşuz İstanbul / Çeşme etabını ve dönüşünü Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap güzel geldi


Sent from my iPhone using Tapatalk
*

    M. Ö.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #102 : Şubat 05, 2021, 11:16:38 »
Güzel başlayan ve herkesin merakla beklediği yazı dizisi yarım kaldı. Bekliyoruz hocam devamını.

*

    M. T.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #103 : Şubat 07, 2021, 02:44:33 »
Hakan Erim korsan... yazinin devamini bekliyoruz.
*

    E. Y.

Ynt: Acemi denizciden İstanbul - Gökova ve geri dönüş notları
« Yanıtla #104 : Mart 19, 2021, 13:17:41 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Epeydir foruma çok zaman ayıramadığım için bu konuyu atlamışım.
Okuyunca, hem belki konuyu canlandırırız, HakanE korsan da kaldığı yerden devam eder, hem de ukalalık kabul etmezseniz(Bademli'ye hiç girmedim, ne denizden ne karadan Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap ) şu meşhur kırmızı şamandıra hakkında düşüncelerimi paylaşayım istedim.

Navionics görüntüsüne bakarak bu şamandıranın girişte ve çıkışta iskelede bırakılması gereken bir seperasyon-trafik ayırım şamandırası olduğunu düşünüyorum.
Gerek şamandıranın konumu, gerekse kanal ve liman girişlerinde kırmızı fenerin iskelede bırakılması kuralı bunu düşündürttü.
Malum, mendireğinde tek fener bulunan liman barınak v.s.'e girerken fenerin rengine göre hareket ediyoruz, fener kırmızı ise iskelede yeşil ise sancakta bırakarak giriyoruz, benim mantık o mantık.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap