0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    B. K.

Ynt: Batı Karadeniz Gezisi
« Yanıtla #15 : Ocak 11, 2023, 09:44:48 »
Karasu-Kefken

Yola çıkmak için rotayı ve Kefken'i incelediğimde oraların da harika yerler olduğunu fark ediyor, Karadeniz'in ve Kefken' in beni tekrar mıknatıs gibi çektiğini hissedip yola çıkıyoruz. Kısa bir motor seyrinden sonra yine sessizlik, poyrazın içinde sancak kontra, adeta bir kuğu gibi süzülmeye başlıyoruz. Rüzgar 12-15' lerde esiyor, daha ne isteyelim, kahveler, çaylar, öğle yemeği derken kesintisiz yelken seyri, dönüşümlü olarak dümen tutuyoruz. İlk defa gördüğümüz bu doyumsuz güzellikteki Karadeniz kıyılarını seyrederek geçen saatlerin sonunda, Kefken adası görünüp iyice ortaya çıkıyor. Liseden tarih öğretmenimin söylediği "uzun yolculuklar veya yapılması gereken büyük işler, eğer niyet edilip başlanırsa bir gün mutlaka biter" sözü kulaklarımda. Kefken adasına doğru kuzeybatı giderken, adanın önünden 90 dereceye yakın güneybatıya doğru bir dönüş var. Burada rotayı navionics' ten kontrol ederken' ten bol bol yüzeyin hemen altında kayalıklar olduğunu fark ediyorum, aman dikkat.. Yanlarından geçerken de pırıl pırıl denizin altında sivri sivri kayalar uzaktan görünüyor, Sancak tarafından adaya iyice yaslanıp geçmek gerekiyor, teknenin altını cart diye sürtüp su almaya başlamak da var, pür dikkat motor+yelken gidiyoruz. Kefken adasında bir mendirek ve sığınak yapmışlar. Zorlu kış koşullarında buradaki balıkçılar için eminim ki çok işe yarıyordur.
Adayı döndükten sonra motoru kapatıp pupa seyrine geçiyoruz, fakat o da ne.. amanın az daha kafa gidiyordu.. aniden istemsiz bir kavança yiyoruz, son anda kafayı kurtarıp bumba sancağa geçiyor. Bumba freni, forumda hep yazılırdı önemli, bunu halletmem lazım.
Kovanağzı plajının önünden geçip, denize girenleri yelken seyriyle selamlayarak Kefken limanına giriyoruz. Girişte sağ tarafta boş rıhtıma bağlanıyoruz, ama birazdan tur teknesi gelecek diye bizim geriye gitmemizi isteyip uyarıyorlar.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap  Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Kefken limanı, teknemiz Osmanlı'dan kalma tarihi mermer babaya bağlandı..

Karadeniz suyu pırıl pırıl, Kerpe, Kumcağız, Kapri plajları, Midye koyu, Pembe Kayalar çok güzel, kesinlikle görülmesi gereken yerler.
Birazdan tur teknesi geliyor, o da bağlanıp, müşterilerini indiriyor. Kaptanları ile tanışıyoruz, herhangi bir şeye ihtiyacımız var mı diye soruyorlar, yardımlaşma müthiş.
Elektrikli bisiklete atlayıp bol bol çevreyi geziyoruz, yokuşlarda elbette inip yürümek zorunlu.
Bir gün akşama doğru tekneye geldiğimizde, tur teknesinin kaptanı "sizi acele oradan içerideki balıkçı teknelerinin arasına alalım, hava bu gece kötü bozacak" diyor. Rıhtımdaki güzel yerimizden isteksizce ayrılıyoruz ama gerçekten gece gerekli olduğunu görüyoruz.
Kefken'de geçirdiğimiz güzel günlerden sonra, ayrılmayı planlarken tur teknesinin sahibi Ali Kaptan, beklememizi kendilerinin bile dalgalı denizden dolayı, müşteri olduğu halde tura çıkamadıklarını söylüyor.


*

    N. G.

Ynt: Batı Karadeniz Gezisi
« Yanıtla #16 : Ocak 11, 2023, 17:36:26 »
Çok güzel paylaşım Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Ne güzel anlatmışsınız.. Benim için yepyeni bir sürü bilgi de var. Gidip görmeye özendim oraları. Bağlanma ücretleri hakkında hiçbir şey yazmamışsınız. Bu konuda bilgi de verirseniz komple kılavuz olacak  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    M. Ç.

Ynt: Batı Karadeniz Gezisi
« Yanıtla #17 : Ocak 11, 2023, 18:07:29 »
Çok güzeldi, teşekkürler Bülent Korsanım.


*

    B. K.

Ynt: Batı Karadeniz Gezisi
« Yanıtla #18 : Ocak 12, 2023, 09:33:01 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Çok güzel paylaşım Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Ne güzel anlatmışsınız. Bağlanma ücretleri hakkında hiçbir şey yazmamışsınız  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Beğenmenize sevindim Nur korsan. Hiç bağlama ücreti ödemedik, çünkü hiç kimse de sormadı.. ⛵


*

    B. K.

Ynt: Batı Karadeniz Gezisi
« Yanıtla #19 : Ocak 12, 2023, 10:12:48 »
Kefken-Ağva

Kefken'de bir gün daha bekledikten sonra, hava durumunu ve deniz'in son halini soruşturup Ağva'ya yola çıkmaya karar veriyoruz. 18 mil yol, ancak rüzgar tam kafadan yani batıdan esiyor. Yola çıkıyoruz çıkmasına ama, işin kolay olmayacağını hemen hissediyorum. Zorunlu motor seyri, hız ancak 3-3.5 knot. Rüzgar değil ama dalgalar oldukça rahatsız edici. İkimiz de can yeleklerini giyiyoruz. Birkaç mil yol aldıktan sonra, dalgalar gitgide daha çok büyüyor en az 1-1,5 metre yükselip alçalıyoruz. Tam bir, sallan yuvarlan, "Rock'n Roll" durumları yani. İçeriden şangır şungur sesler, kırılan bardak v.s belli ki yola çıkmadan önce içerisini iyice neta etmemişiz. Başak kendini kötü hissediyor, deniz tutuyor. Önce içeri gidip yatmak istese de orası daha kötü, onu havuzlukta yatırıp uyutuyorum. O anda, Karadeniz'in kulağıma fısıldadığını hissediyorum, "sana biraz yüz verdik, kendini hemen havalara soktun, dikkatli ol fiyakanı bozarım senin.." ben zaten dikkatliyim, zaten amacım sert havada tekneyi denizde denemek değil miydi.. Aslında bundan çok daha sert havalarda seyir tecrübem olmuştu, ama bu kendi teknemde, insan biraz farklı hissediyor. Diğer taraftan teknenin altında omurga boyunca 550 kg kurşun safra bulunması ve karınlı bir BCC tasarımı olmasının tekneyi oldukça güvenli yaptığını görüyorum. Ayrıca öndeki flok yelkeni açarak tekne başı daha rahat etmeye ve daha iyi yol yapmaya başlıyor. Bir süre sonra, Ağva'ya gitme planını erteliyor, B planı olarak 11 mil ilerideki Bağırganlı (Barganlı veya Barkanlı olarak da söyleniyor) barınağına girmeye karar veriyorum. Barınak içerisi sütliman, burası balıkçı teknelerinin tamir ve bakımı için oldukça büyük bir çekek yeri.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağırganlı rıhtımında bir gece kalıyoruz

Windy, ertesi gün için daha iyi rapor veriyor. Ağva yolculuğunda, düne göre yine benzer dalga var ama daha az rahatsız edici. Fazla zorlanmadan Ağva'ya varıp nehir'den içeri giriyoruz ve sağda parkın önündeki rıhtıma bağlanıyoruz. Ağva, Göksu ve Yeşilçay derelerinin ortasında bir sahil kasabası. Çok açız, gecikmiş ama güzel bir öğle yemeği yedikten sonra, teknenin yanında Ağva'nın yerlisi Suat bey ile tanışıyoruz.  Gezi boyunca tanıştığımız herkesin ilk başta sorduğu soruyu, o da "nereden geldiğimizi" soruyor. Ben de inadına her seferinde "Ankara'dan geliyoruz" deyince, aramızda tuhaf bir bakışma oluyor. Bize bağlandığımız yerin çok uygun olmayacağını hava sertlerse tekneyi rıhtıma çok vuracağını söylüyor. Bunun üzerine Kefken'den Ali kaptan'ın arkadaşı  Şefik Kaptan' ı arayıp buluyoruz, Ağva kooperatifte görevli, tur teknesi işletiyor, bize iç kısımda Ağva Yeşilçay deresi üzerinde yeri olduğunu, oraya bağlanabileceğimizi söylüyor. Hemen onu da tekneye alıp bizi oraya götürüyor. Eski bakımsız bir yer ama, kapısı kilidi var, bizim için adeta bir "yalı". Merkeze biraz uzak, ünlü Ağva Aşıklar yolu üzerinde.



Şefik kaptan'ın yalısına giderken.

Ağva'yı çok beğeniyoruz, muhteşem ötesi bir yer, doğa özenle yaratmış sanki. Tekne devamlı "yalı" nın önünde bağlı kalıyor ve biz etrafta ve plajlarda elektrikli bisikletimizle, etrafta yokuş olmadığı için rahatça dolaşıyoruz. Plaj şemsiyemizi Suat bey veriyor ve ertesi gün için bizi kendi teknesinde çıkacağı palamut çapari' ye davet ediyor. Hep merak ettiğim palamut çapari avını yaşayarak görüyoruz, 2 saat içinde 16 tane palamut tutuyoruz.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Kıyıdan 8 mil açıkta palamut çapari avı

Ağva' da günlerimiz son derece keyifli geçerken, bir sabah teknede uyandığımızda, Başak kendini kötü hissediyor, soğuk algınlığı, hapşırık tıksırık, burun akıntısı. Ancak akşama doğru ben de benzer duruma geliyorum. Ertesi sabah kalktığımızda kendimizi daha da kötü hissedince, mecburen gezimiz buraya kadarmış diyerek dönüş kararını veriyorum. İstanbul'dan bizi ziyarete gelen arkadaşımız Okan' ın arabası ile Akçakoca'ya gidip araba ve römorku getiriyoruz. Tekne ile geçtiğimiz yerleri bu kez bir de arabayla geçmek değişik bir duygu oluyor. Yeşilçay deresinin dip kısmında, bir çekek yeri var. Ertesi gün sabah, oradan tekneyi tekrar römorka alıyoruz.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Tekne römork'ta, Ankara'ya dönüş yolculuğuna çıkmak üzere hazır.

Önce tekneyi, römorkla Ağva' da, bir park yerinde bıraksam, belki gelecek sezon kaldığım yerden devam ederim diye düşünüyorum, ancak çevredekilerin de fikrini aldıktan sonra Ankara'ya götürmeye karar veriyorum. Halbuki ben ne güzel planlar yapmış, hedef büyütmüştüm. Ağva'dan sonra Şile-Riva deresi ve Rumeli Hisarı, sonrasında ise alkışlar arasında İstanbul boğazına kuzeyden girip boğazı geçmek, Üsküdar-Fenerbahçe' yi bordaladıktan sonra, oralardan bir yerden tekneyi römorka alarak Ankara'ya dönmek.
Kendimi borsada, elindeki kağıdın iki katı gideceğinden emin beklerken, birden satmak zorunda kalan bir oyuncu gibi hissediyorum.
O gün yola çıktıktan sonra, İzmit yakınlarında otoyola girip, rahat ama uzun bir yolculuk yapıyoruz. Ama bu kez Bolu Dağı yokuşunu, Gerede Cankurtaran rampalarını daha rahat ve tecrübeli olarak çıkıp, gece geç saatlerde Ankara'ya ulaşıyoruz. Gelecek sezon tekneyi aynı yoldan gelip, bu defa İzmit Körfezi civarında, Değirmendere, Karamürsel gibi bir yerden denize indirip Güney Marmara'yı gezmeyi kafamda planlıyorum.

Gezimizin hikayesini okuyarak, anılarımıza ortak olan Gezgin Korsan dostlarımıza teşekkür ediyorum.
                                SON

*

    S. K.

Ynt: Batı Karadeniz Gezisi
« Yanıtla #20 : Ocak 12, 2023, 12:27:42 »
Bülent korsan; ne gerek vardı kocaman SON yazmanıza... Ha devam ha devam diye okurken kalbimizi kırdınız...
Winston Chirchill'in sözü geldi aklıma.. Sanırım o tam tersini söylemişti ama sizin için uygun hali bu bence:
This is not the end, nor the begginning of the end, but the end of the begginning... (hope so Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap )
« Son Düzenleme: Ocak 12, 2023, 12:28:58 Gönderen: Sedat Kasrat »
*

    B. K.

Ynt: Batı Karadeniz Gezisi
« Yanıtla #21 : Ocak 12, 2023, 18:53:39 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
but the end of the begginning...

Kesinlikle katılıyorum, doğru tespit.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap