0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    E. S.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #15 : Eylül 22, 2023, 14:34:23 »
Mutlu Korsanım Bencikte bağlama yeri gerçekten sıkıntı, bağlanabilecek kaya veya çalı kökü bulmak zor. İskele tarafından çok da sağlam olmayan bir kayaya, sancağımı ise mecburen yanımda bağlanmış olan gulet ile aynı ağaca bağlamak zorunda kaldım.

Sedat Korsanım sabahki sürpriz nedir ben videodan anlayamadım. Gecenin aksine 0'a düşmüş olan hava mı?


*

    S. K.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #16 : Eylül 22, 2023, 15:52:01 »
Evet yani bütün akşam ve gece o kadar uçuştuktan sonra ortalık hem de... Bir de tamam; sakin hava olur hatta Bencik çoğunlukla sakindir zaten... de böyle kamerayı ters çevirsen yine aynı görüntüyü seyredeceğin kadar kalmasına şok olmuştum... 


*

    E. S.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #17 : Eylül 25, 2023, 11:07:12 »
3. gün.
Sabah Kahvaltıdan sonra Selimiye’ye doğru yola çıkmak için demir aldık. Kısa bir seyir sonrası Selimiye koyuna girip iskele önünde boşa alıp yoğun tekne trafiğini bekledikten sonra iskeleye bağlanmayı başardık. İskelede yer olmasaydı alarga için oldukça uygun yerler vardı, güvenli bir şekilde alargada da kalınabilir ancak dinghy ile karaya ulaşım çok yorucu olurdu, 240 cm lik bot maksimum 2 kişi taşıyabiliyor, 4 yetişkin 2 çocuk için bile 4-5 sefer git gel yapmak icap edeceği için karaya çıkmak, yemeğe gitmek, dönüşü, market alışverişi ıstırap haline gelecekti.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 
Muçev tarafından işletilen iskelede 32 feet için 650 tl bağlanma ve elektrik su için de 100 tl ödeme yaptıktan sonra (Temmuz 2023 fiyatları) ilk hedefimiz duşlar oldu ama maalesef su kesikti. Su olmayınca bırak duşu, wc leri bile kullanamadık. Hidrofor arızası giderilene kadar market alışverişini halledip günün geri kalanını Selimiye‘ye ayırdık. Tripadvisor ve benzeri uygulamalarda tavsiye edilen restoranların bir kısmına telefon ile ulaşamadık, ulaştıklarımızdan büyük bir kısmında ise yer olmadığını öğrendik (bayramın 1. Günü) ve akşam yemeğini spontane bir şekilde halletmeye karar verdik. Gün boyu ense yapıp akşam kapıda müşteri çağıran restoranlardan birinde güzel bir manzara eşliğinde güneşi batırdık. Selimiye Çapkını isimli Otel&restoran&beach kombosunda tahmin edildiği üzere vasatın üstüne çıkmayan kalitede bir yemek yedik ama lokasyon ve manzara çok keyifliydi. Fatura da Selimiye’nin genelinin aksine makul seviyedeydi. Gece ise hanımlar bolca alışveriş yaparken onları bekleyen beyler de orada bir bira, burada bir nargile, 50 metre ileri de tekrar bir bira, en son dondurma ile kapanışı yaptı. Limandaki dalış teknelerinden birinde teknede zor anlar için tuttuğum küçük dalış tüpümün de dolumunu yaptırdım, pervaneye halat, çer çöp, misina sardırırsam nefes tutmaktan kalp krizi geçirmeden temizleyebileceğim için çok mutlu oldum.

4. gün
Hedef girişte de yazdığım gibi Dirsek Bükü. İmkân dahilinde olduğu için ve kahvaltı ile teknede uğraşmak istemediğimizden bir önceki gün keşfettiğimiz fırında börek çörek ile karnımızı doyurup her daim çok kalabalık olduğu bilinen Dirsek büküne doğru öğle saatlerinde yola çıktık.  Kısa süren seyir esnasında karşılaştığım bir olaydan bahsetmek istiyorum. Öğle saatlerinde onlarca gezi teknesi ve özel tekne Manastır adasında ve tam karşısında anakarada kıçtan kara olarak bağlanmıştı. Gezi teknelerinde öğle yemeği servisi verildiği saatlerde oradan geçen 30 metre üstü bir süperyat ortalığı feci karıştırdı. Tam gaz boğazdan geçen motoryatın yarattığı dalgaları bordadan alan tüm teknelerden bir bağırış çağırış yükseldi. Sonrasında telsizden bazıları kibarca, bazıları ise küfür kıyamet mesajlar arka arka gelmeye başladı. Motoryat kaptanından gelen anons şu şekildeydi: “Şikayet edeceğinize sallanmayan tekne alın”.
Daha 1 mil bile gitmeden 100 metre kadar yakınımızda; yetişen tekne olan başka bir dev Motoryat, yelkenli bir tekneye kıç omuzluktan bindirmek üzereyken yelkenlinin kaptanı son anda yaptığı manevra ile motoryatın altında kalmaktan kendisini kurtardı. Sonrasında bu iki tekne arasındaki telsiz diyaloğu:

Yelkenli: X teknesi kaptanı! telefon ile oynayacağına kafanı kaldır da etrafına bak, neredeyse öldürüyordun bizi.
Motoryat: Çekilsene kardeşim rotamdan.
Yelkenli: Geçiş hakkı benim, sen yetişen teknesin arkamdan geliyorsun.
Motoryat: 50 tl ye ehliyet almış adamsın bana kaptanlık mı öğretiyorsun?
Yelkenli: Ehliyet yarıştırmaya kalkma, elimdeki belgeleri görürsen üzülürsün kaptanım. Aratma bana aşağıda oturan Patronunu, ekmeğinden etmeyim seni.
Motoryat:…….
Bir saatlik bir motoryat teröründen sonra Dirsek Büküne giriş yaptık. Bütün Türkiye buraya gelmiş, koy resmen bir marinaya dönüşmüş, eş dost, tanıdık tekneler 2li, bazen 3 lü halde birbirine bordalamış ama yine de yer yok. Koy Ikea otoparkı gibi, her köşesi kapılmış, ortada daireler çizerek başka teknelerin çıkmasını bekleyenler bile var. Restoran önüne kadar geldikten sonra son tekne ile restoran iskelesi arasında ancak bizim ufaklığın sığacağı kadar bir yer gözüme kestirdim.

Demiri atıp Restorana ait 2 küçük ahşap balıkçı teknesinin bağlı olduğu derme çatma beton atılmış bir kayadan koltuk alıp iskelemde kalan tekneye ise normal dışı yakınlaşıp iskele koltuk halatını da bağlayarak kıçımızı o dar alana sokmayı başardık. Bağlandıktan hemen sonra gelen restoran görevlisi formatında bir değnekçi: “Oraya demir atılır mı, bizim tonozlar var, neden buraya bağlandın” vs gibi tatava yapsa da savuşturmayı başardım. Yan tekneye fazla yaklaştığımız için tedirgin olup kendilerinden özür diledim, sağ olsunlar “Bütün koy kalabalık, hiç dert değil” şeklinde cevap vererek içimi rahatlattılar.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 
Dirsek bükü “Egenin en temiz denizi” unvanını gerçekten hak ediyor. Pırıl pırıl kristal gibi bir su, insan saatlerce çıkmak istemiyor. Tüm gün deniz ile haşır neşir olup bol bol yüzdük, akşam yemeğini teknede yiyeceğimiz için iskeleye bağlanmaya yeltenmedik ama bir ara yüzerek gidip, yaptığımız bira patates ritüeli esnasında zaten iskelede yer olmadığını da öğrendik. Biz orada oturduğumuz süre boyunca arayan pek çok kişiyi de yer olmadığı gerekçesi ile geri çevirdikten sonra arada gelen başka bir aramaya “tabi buyurun, yerimiz var” şeklinde cevap verilince o arada muhabbeti ilerletip sohbete başladığımız restoran yetkilisine (ismini unuttum) aslında cevabın ne olduğunu bilsem de sordum. “Kimisine yer yok kimisine yer var diye cevap veriyorsun, neden?”
 “Senede bir kere gelen ile müdavim olan müşterilere aynı muameleyi yapamıyoruz” cevabını aldım.
Restoran iskelesine yakın bağlandığımız için gece boyunca yoğun bot trafiğine maruz kaldık, trafiğin azaldığı saatlerde biz de çoktan yemeğimizi yemiş, üzerimize çöken yorgunluktan iyice mayışıp uykuya dalmıştık.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Devam edecek...
« Son Düzenleme: Eylül 25, 2023, 11:38:48 Gönderen: Efe Sarıoğlu »


*

    E. D.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #18 : Eylül 25, 2023, 12:25:12 »
Devam etsin Efe korsan, hem de çok devam etsin. Ama denizlerdeki bu yeni sorunlar beni korkutmaya başladı. Belki de yaz aylarını daha sakin bölgelerde geçirmek lazım. Ben biraz asabi bir adamım, amatör denizci haklarını savunurken kesin birilerinden dayak yerim Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap.


*

    A. E.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #19 : Eylül 25, 2023, 13:42:26 »

Daha 1 mil bile gitmeden 100 metre kadar yakınımızda; yetişen tekne olan başka bir dev Motoryat, yelkenli bir tekneye kıç omuzluktan bindirmek üzereyken yelkenlinin kaptanı son anda yaptığı manevra ile motoryatın altında kalmaktan kendisini kurtardı. Sonrasında bu iki tekne arasındaki telsiz diyaloğu:

Yelkenli: X teknesi kaptanı! telefon ile oynayacağına kafanı kaldır da etrafına bak, neredeyse öldürüyordun bizi.
Motoryat: Çekilsene kardeşim rotamdan.
Yelkenli: Geçiş hakkı benim, sen yetişen teknesin arkamdan geliyorsun.
Motoryat: 50 tl ye ehliyet almış adamsın bana kaptanlık mı öğretiyorsun?
Yelkenli: Ehliyet yarıştırmaya kalkma, elimdeki belgeleri görürsen üzülürsün kaptanım. Aratma bana aşağıda oturan Patronunu, ekmeğinden etmeyim seni.
Motoryat:…….

[/quote]


Verdiğim eğitimlerde en çok bu hususa önem veriyorum. günlerce ColReg anlatıyorum, yetmiyor uygulamalı gösteriyorum ve yine yetmiyor,  maalesef her bir kaptan diğerini bilgisizlikle suçluyor, aslında denizciliğin özü tamamen risk yönetimi ile ilgilidir, bana kalırsa Bir denizciyi iyiyapan tamamen riskleri minimize etmesi ile alakalıdır, buda biraz denizcilik kültürü edinmek ile alakalı,

Size çok çok geçmiş olsun...

*

    E. S.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #20 : Eylül 28, 2023, 15:14:26 »
5. gün
Tekne tatillerinde temiz havanın vermiş olduğu verimli uyku sayesinde genelde erken uyanılır.  Şehir hayatında sabah saat 08:00 de yataktan kalkmak bile zulüm gibi gelirken teknede 06:00 da uyanıp çayı kahveyi demlemek çok da sıra dışı bir durum değil. Pürüzsüz göl gibi bir denize uyanıp hava raporlarını incelemeye başladım, bir önceki gün raporlarda sert hava uyarısı vardı ve tahminler hala aynı havayı gösteriyordu. Koyun içinin bu denli sakin olmasına aldandım ve kıç halatları çözerek sabah 7 gibi demir aldım. Mürettebat hala uykudayken yola çıkarak meltem başlamadan Bozburun körfezini bordalamak ve Serçe Limanına bir an önce kendimizi atmak için koydan ayrıldım. Ancak Koydan çıktığımda yolculuğun hiç tahmin ettiğim gibi gerçekleşmeyeceği belli oldu. Evet Hava tahminleri yanılmıştı. Tahminler 15 knot rüzgâr hızı , 19 knot sağanak değerleri verirken,  25-30 aralığının altına hiç düşmeyen Datça tarafından denizleri kaldırarak esen bir rüzgar ile baş başa kaldık. Tam kafadan aldığımız dalga ve rüzgar ile baş vurmaya başlayınca teknede uyuyan kimse kalmadı. 2,5- 3 knot hızın üzerine çıkamayan Ginger düşe kalka Atabol burnunu bordalayıp güneye dönünce dalga ve rüzgarı da tam bordadan almaya başladık. Bordadan gelen dağ gibi dalgaları otopilot karşılayamaz hale geldi, dişliler garip sesler çıkararak sıyırmaya başlayınca yekeyi elime almaktan başka çare kalmadı. Ceviz kabuğu kadar teknemizle dalgalar ile boğuşurken çok yoğun olan gulet trafiğinin de arasında kalmıştım. Dalga boyu o kadar yüksekti ki yanımda geçen motoryatların ve guletlerin yarattığı dalgalar hissedilmiyordu bile. Atabol kayalıklarını sancak bordamızda bırakırken etrafta cirit adan guletlerin hepsinin (7-8 tane vardı) Bozburun’a döndüğünü gördüm. Acaba havadan mı kaçıyorlardı, yoksa rutin rotaları mı bu şekildeydi? Ben de rüzgârı pupaya alıp Bozburun’un sakin sularına da kaçmalı mıydım? Açtığım Cenova hızımı ciddi bir şekilde arttırmıştı, biraz yolu uzatarak dalgayı kıç omuzluğa yakın almaya başlayınca seyir konforu olabildiğince arttı, kalan 10 mili de dümen suyunda bırakıp yola devam etme kararı aldım. Karaburun’u geçip batıya dönünce hem dalga yüksekliği azaldı hem de stabil bir rüzgar ile çok güzel yol yapmaya başladık.  Bozukkale veya Serçe Limanında kalırız diye düşünüyorum ancak bu güzel yelken havasını bulunca motoru da kapatıp Çiftliğe kadar devam ettik.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
 
 Teknenin gövde hızını zorlayarak tahmin ettiğimden çok daha kısa bir sürede, öğle saatlerinde Çiftlik Koyu Rafet Baba restoranın iskelesine bağlanmıştık. Sert ve stresli başlayan seyir son saatlerinde çok keyifli bir hale geldi. Denizle inatlaşmak demeyelim ama bazen teknenizin kabiliyetleri çerçevesi içinde kalarak zorluklara katlanınca düze çıkmak da mümkün demek ki. Son 2-3 saati çok keyif veren bir seyir yapmış, dönüş yolumu kısaltmış ve Marmaris’in ev sevdiğim lokasyonunda, müdavimi olduğumuz restoranın iskelesine bağlanmış olduk.

 Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bu arada daha önceki yazılarımda da bahsetmiş olduğum Çiftlik restoranlarından aldığım hizmete, personelin müşteriye karşı olan tutumu ve ilgisine güvenim tam ancak memleketin her noktasına ulaşan pahalılık Rafet Baba Restorana da uğramadan geçmemiş. İlk gece genelde fiyatlardan şikâyet etmediğimiz çiftlikte Gümüşlük, Alaçatı, Selimiye fiyatlarını aratmayan hatta gölgede bırakan bir hesap ödedik. İkinci akşam restoranda deniz ürünlerinden kırmızı ete kayınca hesap da daha makul hale geldi. Tatilin son 2 gününü de Çiftlik koyunda geçirdikten sonra cumartesi sabahı çıkan sıcak bazlamayı alıp kahvaltıyı yolda ederekten Marmaris yolunu tuttuk, Misafirlerimiz işleri dolayısı ise Cumartesi’den dönüş yoluna çıksalar da biz çekirdek aile olarak, marinada da olsa bir gece daha teknede kalmayı tercih ettik. Marinada tekneyi tuzundan arındırıp, kabinler ve güverteyi temizleyerek Ginger ı bir sonraki seyrine hazır olarak bıraktık. Çılgın Bayram dönüşü kalabalığına kalmamak için Pazar sabah tatilciler check out yapmadan yola çıkarak sakin bir trafikte (hatta her zamankinden de hızlı) eve döndük.

Bu maceranın sonu😊
*

    Ö. Ö.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #21 : Eylül 28, 2023, 15:57:51 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
...Denizle inatlaşmak demeyelim ama bazen teknenizin kabiliyetleri çerçevesi içinde kalarak zorluklara katlanınca düze çıkmak da mümkün demek ki.
Güzel bir tatil ve keyifli bir seyir yazısı olmuş!   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Deniz öyle çok değişken içeriyor ki, şartlar iyi yönde de kötü yönde de çok hızlı değişebiliyor.
Biz denizcilere düşen de donanım, bilgi, ruh hali olarak hazırlıklı olup başımıza gelene hızlı ve sorunsuzca adapte olmak.  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Denizin "domuz" yüzü her zaman can sıkıcı olsa da bu domuzluklara karşı pratik çözümler bulup selamete kavuşmak denizcinin en büyük motivasyonu sanırım. Yoksa sadece mazoşistler denizci olurdu!  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    A. Ç.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #22 : Eylül 28, 2023, 16:14:58 »
Biraz konu dışı ama Rafet Baba restoranında fiyatlardan bahsedilince merakımı gideren olacak mı diye merak ettim. Aynı lokantada balık fiyatları neden et fiyatlarından yüksek olur? Az bulunan ve nadir bir balık yemiyorsanız alığın fiyatı ete göre çok daha ucuzdur. Hele Levrek ve Çipura gibi çiftlik balıkları etin yanında neredeyse bedava sayılır. Balık pişirmeden buzdolabında ete göre daha kısa dayansa bile porsiyon fiyatları bu kadar pahalı olmamalı diye düşünüyorum.
*

    A. K.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #23 : Eylül 28, 2023, 19:29:55 »
Ulkemizde karadeniz haric,  balik artık   ete doymuş baliga sarmiş zengin insanlarin yiyeceği olarak geçer. Düşünce tarźı bu.
 Bu suali sariyerde luks bir lokantaya sormuştum. Aldiğim cevap bu.
*

    U. C. O.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #24 : Eylül 29, 2023, 01:22:39 »
Çeşmede meyhanede balık yemiyorum artik.
Birçoğu (istisnalar hariç)
-donuk karides
-donuk kalamar
-faiş fiyatlar.

Güzelbahceye gidiyorum yada balığı alıp pişirtip evde yiyiyorum.

Hatta size çok ilginç birşey söyleyeceğim, çeşmede bence balık yok. Tezgahlarda çeşit az, mezarlar zayıf, bir tane çok küçük bir dükkan var benim alışveriş yaptığım taze balık oluyor. Ama 1 yada 2 çeşit oluyor mevsimine göre.
*

    A. K.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #25 : Eylül 29, 2023, 13:18:08 »
Eğer adam başı 2000 TL lik restorana gitseydin tazesini yerdin. 3 tarafı deniz olan memleketimde Zaten kısıtlı balık var , onlarda böyle pahalı restoranlarda servis edilebiliyor.

Vatandasda  Eminönünde  ekmek içinde dondurulmuş ithal sardalyayı yiyerek balık yedim diyor  .
*

    U. C. O.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #26 : Eylül 30, 2023, 01:32:20 »
Uskumrudur o.
Sardalya daha pahalı.

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Eğer adam başı 2000 TL lik restorana gitseydin tazesini yerdin. 3 tarafı deniz olan memleketimde Zaten kısıtlı balık var , onlarda böyle pahalı restoranlarda servis edilebiliyor.

Vatandasda  Eminönünde  ekmek içinde dondurulmuş ithal sardalyayı yiyerek balık yedim diyor  .
*

    A. K.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #27 : Eylül 30, 2023, 09:53:01 »
Dogru uskumruydu. Uzeri cizgili. Bizim eskiden boğazda çıkardi, kapış kapış giderdi.
Tabi biz  eskisi daha lezzetliymis diye hatirliyoruz.

Nerede o eski ramazanlar  misali.😊
*

    Ö. Ö.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #28 : Eylül 30, 2023, 10:59:42 »
Donmuş uskumruyu da büyükşehirlerde palamut diye satarlar..  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    A. K.

Ynt: Marmaris - Hisarönü Körfezi Seyri
« Yanıtla #29 : Eylül 30, 2023, 11:05:51 »
Halbuki şekli bile farkli